Meltem Doğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Meltem Doğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2018 Pazar

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA BÖLÜM 29


KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA  BÖLÜM 29



SONSÖZ 

Mehmet Solak* 
Murat Bilgin** 
* Yasama Uzmanı, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü, e-posta: mehmet.solak@tbmm.gov.tr. 
** Yasama Uzmanı, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü, e-posta: muratbilgin@tbmm.gov.tr. 

Başkanlık Sistemi, genel kabul gören tanımıyla, halk tarafından sabit bir süre için seçilen başkanın hem yürütme organının hem de devletin başı olarak görev yaptığı; yasama ve yürütme organlarının birbirinin görevine son veremediği hükümet sistemidir. İlk defa ABD’nin uyguladığı ve günümüze kadar başarıyla sürdürdüğü bu sistemi, Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere Asya ve Afrika’da çeşitli ülkeler benimsemiştir. 

Başkanlık Sistemi Demokratik düzenin iyi işlemesi açısından yürütmenin 
iki başlı olduğu diğer hükümet sistemleriyle karşılaştırılarak çeşitli avantaj ve dezavantajlarıyla birlikte değerlendirilmektedir. Yürütmenin sabit/katı görev süresi, bir taraftan istikrarlı yönetimin formülü olarak öne çıkarılırken diğer taraftan yasama ve yürütme arasında kilitlenme ve kriz nedeni olarak gösterilebilmektedir. Bu çerçevede başkanlık sisteminin diğer sistemler gibi güçlü ve zayıf yönleri bulunmaktadır. Bunlardan hangisinin öne çıkacağını ise her ülkenin kendi siyasal, sosyal ve ekonomik koşulları belirlemektedir. 

ABD, Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ve Nijerya’da başkanlık sisteminin incelendiği çalışmamızda başkanlık sisteminin temel unsurları olan yürütme 
gücünün tamamen başkanın kontrolünde olması, başkanın ve parlamentonun 
ayrı ayrı halk tarafından seçilmesi, yasama ve yürütme organlarının görev sürelerinin sabit olması ile yasama ve yürütme organlarının birbirinin varlığına son verebilecek hukuki araçlara sahip olmaması durumlarının büyük oranda tüm ülkelerde geçerli olduğu görülmektedir. 

Başkanlık sistemi çalışması çerçevesinde kuvvetler arasındaki dengeler 
açısından önemli olan; başkanın ve parlamentonun seçim sistemleri, parlamentoların yapısı, başkanın üst üste ya da toplamda görev yapabileceği 
dönem sayısının sınırlı olması, başkanın yasama sürecini başlatabilmesi, 
çıkarılan kanunların başkan tarafından veto edilebilmesi ile vetonun 
aşılabilmesi, başkanlık kararnamesi, başkanın suçlandırılması süreci ile yargı bağımsızlığı ve yargının sistem içerisindeki rolü gibi hususların ise ülkeden 
ülkeye farklılıklar gösterebildiği görülmektedir. 

İncelenen ülkeler başkanlık seçimlerinde uygulanan seçim sistemleri açısından  ele alındığında, başkanlık sisteminin temel unsurlarından olan başkanın 
parlamento tarafından değil de doğrudan halk tarafından seçilmesi şartının tüm ülkelerde geçerli olduğu görülmektedir. Bu durumun tek istisnası ABD’de görülmektedir. ABD’de seçmenlerin doğrudan başkanı değil de başkanı seçecek olan delegeleri seçmesi nedeniyle söz konusu seçim doğrudan değil, dolaylıdır. Bununla birlikte delegelerin hangi aday için seçilmişlerse o adaya oy vermek zorunda olması uygulamada ABD’deki seçimleri diğer başkanlık sistemlerinden çok da farklı kılmamaktadır. ABD’deki bir diğer farklı durum da başkanlık seçiminde hiçbir adayın delegelerin yarısından bir fazlasının oyunu alamadığı durumda ikinci tur seçimlerin yapılması yerine, Temsilciler Meclisinin başkanı seçmesidir. 

Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ve Nijerya’da başkanlık seçimi doğrudan halkın oylarıyla yapılmaktadır; ancak seçim sistemleri arasında bazı farklılıklar 
bulunmaktadır. Arjantin’de birinci turda en çok oy alan aday %40-45 arası oy almışsa ve ikinci sıradakiyle arasında 10 puan fark varsa ya da %45’ten 
fazla oy almışsa ikinci tura gerek kalmaksızın doğrudan başkan seçilmektedir. Diğer hallerde ise en çok oy alan iki aday arasında ikinci tur seçimleri yapılmaktadır. Azerbaycan ve Brezilya’da başkanın doğrudan halk tarafından seçildiği pek çok ülkede olduğu gibi seçmenlerin yarısından fazlasının oyunu alan aday başkan seçilmektedir. İlk turda gerekli oyun alınamaması halinde en çok oyu alan iki aday arasında ikinci tur seçimler yapılmakta ve başkan belirlenmektedir. Nijerya’da başkanlık seçimlerinde tarihsel nedenlerle tüm ülkede destek sahibi olmak daha önemli bir kriter olarak ortaya konulmuştur. Buna göre seçimlerde en çok oyu alan aday başkan seçilmektedir; ancak adayın aynı zamanda tüm eyaletlerin en az üçte ikisinde oyların en az dörtte birini almış olması gerekmektedir. 
Bu koşulun sağlanamaması halinde en çok oyu alan adayla en çok eyalette oyların çoğunluğunu alan aday arasında ikinci tur; koşulun yine sağlanamaması 
halinde ise üçüncü tur seçimleri yapılmaktadır. Bu seçimde en çok oyu alan aday, eyaletlerin en az üçte ikisinde en az dörtte bir oy alma şartı aranmaksızın 
başkan seçilmektedir. 

İncelenen ülkelerin tümünde başkanın parti üyeliği ve partisi ile ilişkileri başkan seçiminden sonra da devam etmektedir. ABD, Arjantin, Brezilya ve Nijerya’da başkanlar partilerinin genel başkanı olmamakla birlikte önemli birer parti önderi konumundadır. Azerbaycan’da ise başkan aynı zamanda partisinin de genel başkanıdır. 

Başkanın seçim dönemine bakıldığında beş ülkenin dördünde başkan dört yıllığına ve bir başkan yardımcısı ile birlikte seçilmekte, başkan ve başkan yardımcısı göreve başlarken yemin etmekte ve başkanın süresi dolmadan görevden ayrılması halinde görev süresinin sonuna kadar başkan yardımcısı görevi devralmaktadır. 
Azerbaycan’da ise başkan beş yılda bir seçilmekte ve başkan yardımcısı bulunmamaktadır. Başkan görevden ayrıldığında başkanlık görevini seçimlere kadar başbakan sürdürmektedir. ABD, Brezilya ve Nijerya’da bir kişi en çok iki dönem başkanlık yapabilmektedir. Arjantin’de üst üste iki dönemden fazla başkanlık yapamama şartı vardır; ancak bir dönem ara verildiğinde yeniden başkan olmak mümkündür. Azerbaycan’da ise üst üste iki dönemden fazla başkanlık yapamama sınırı, 2009 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile kaldırılmıştır ve mevcut durumda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. 

Parlamentoların yapısı açısından her ülkenin oldukça farklı olduğu tespiti yapılabilir. ABD, Arjantin, Brezilya ve Nijerya’da parlamento çift meclisli iken 
Azerbaycan’da tek meclislidir. Temsilciler Meclisi üye sayıları ABD’de 435, Arjantin’de 257, Brezilya’da 513, Nijerya’da ise 360’tır. Senato üye sayıları 
ise ABD’de 100, Arjantin’de 72, Brezilya’da 81, Nijerya’da ise 109’dur. Azerbaycan Milli Meclisi ise 125 milletvekilinden oluşmaktadır. ABD, Azerbaycan 
ve Nijerya’da meclislerin toplam üye sayısı sabitken Arjantin ve Brezilya’da değişebilmektedir. Temsilciler Meclisi seçimleri ABD’de iki yılda bir, Brezilya 
ve Nijerya’da ise dört yılda bir yapılmaktadır. Arjantin’de Temsilciler Meclisi seçimleri iki yılda bir yapılmakla birlikte milletvekillerinin görev süresi dört yıldır. 

Senato seçimleri ABD ve Arjantin’de iki yılda bir yapılmakta; ancak, senatörler altı yıl görev yapmaktadır. Brezilya ve Nijerya’da senato seçimleri dört yılda 
bir yapılmaktadır. Brezilya’da bir seçimde Senatonun üçte biri değişirken diğer seçimde üçte ikisi değişmektedir. Azerbaycan Milli Meclisinde seçimler beş 
yılda bir yapılmaktadır. 

Ülkeler parlamento seçimlerinde uygulanan seçim sistemleri açısından ele alındığında Temsilciler Meclisinin ABD ve Nijerya’da dar bölge basit çoğunluk 
sistemiyle, Arjantin ve Brezilya’da her eyaletin bir seçim bölgesi sayılarak liste usulü nispi temsil sistemiyle seçildiği görülmektedir. 

Senato seçimleri ise ABD ve Nijerya’da her eyalet için basit çoğunluk sistemiyle, Arjantin’de bir eyalette oyların çoğunluğunu alan partinin o eyaletin iki 
senatörünü çıkarması, en çok oyu alan ikinci partinin ise üçüncü senatörü çıkarması usulü ile Brezilya’da ise blok oy sistemiyle yapılmaktadır. Azerbaycan 
Milli Meclisi üyeleri çoğunluk seçim sistemine göre seçilmektedir. Seçimlerin özgür ve adil olması açısından ABD, Arjantin ve Brezilya’da büyük 
sorunlar yaşanmazken Azerbaycan ve Nijerya’da seçimler şaibe iddiaları ile geçmektedir. 

Yasama ve yürütme ilişkileri açısından başkanın kanun teklifinde bulunabilmesi, başkanın kanunları veto yetkisi, başkanlık kararnameleri ve başkanın 
parlamento tarafından suçlandırılması (impeachment) konuları önemlidir. 

Söz konusu ülkeler başkanın kanun teklifinde bulunabilmesi açısından incelendiğinde Brezilya, Arjantin ve Azerbaycan’da devlet başkanının kanun 
teklifinde bulunma yetkisinin olduğu görülmektedir. ABD’de başkanın kanun teklifinde bulunma yetkisi yoktur. Nijerya’da da başkanın bütçe kanunu dışında 
kanun teklifinde bulunma yetkisi yoktur. Bununla birlikte başkan uygulamada -dolaylı da olsa- parlamento üyeleri aracılığıyla parlamentoya teklif sunmaktadır. 
Azerbaycan’da Başkanın Milli Meclise sunmuş olduğu kanun teklifi üzerinde Başkanın rızası olmadan Milli Meclisin değişiklik yapma yetkisi yoktur. 
Brezilya’da silahlı kuvvetlerin insan gücünün belirlenmesi, ülkenin kamu personelinin statüleri, bakanlıkların ve diğer kamu kuruluşlarının kurulması gibi önemli  hususlar yalnızca başkanın kanun teklifinde bulunabileceği alanlar olarak belirlenmiştir. 

İncelenen ülkelerde başkanın kanunları veto yetkilerine bakıldığında çalışma konusu ülkelerin tümünde başkanın veto yetkisinin bulunduğu görülmektedir. 
ABD’de başkanların iki tip veto hakkı vardır. Birincisi normal vetodur. Bu vetonun aşılması için her iki meclisin üçte iki çoğunluğu gerekmektedir. 
Bir diğeri cep vetosudur. Cep vetosu, aşılması mümkün olmadığı için mutlak veto niteliği göstermektedir. Başkanlar veto yetkilerini günümüze dek 2564 kez 
kullanmıştır. Bunların 1066 tanesi cep vetosu, 1498’i normal vetodur. 

Arjantin’de de başkanın tam veto yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca kanunun bütünlüğünün bozulmaması kaydıyla kısmi veto da mümkündür. Vetonun meclisler  tarafından aşılabilmesi için her iki meclisin üçte ikilik çoğunluğunun sağlanması gerekmektedir. Demokrasiye geçişin sağlandığı 1983’ten 2007’ye kadarki  24 yıllık sürede Arjantin Kongresi 3258 kanun çıkarmış, bunlardan 362’si başkan tarafından veto edilmiş, Kongre, bunlardan  42’sinde başkanın vetosunu aşarak kanunu çıkarmıştır. 1983-2007 arasında Kongre, tamamı veto edilen kanunların %20’sini aşma girişiminde  bulunmuş, %14’ünde başarılı olmuştur. 

Azerbaycan’da başkanın veto yetkisi bulunmaktadır. 125 üyeli Milli Meclisin vetoyu aşması için 83 oy çokluğu ile kabul ettiği kanunları 95 oy çokluğu ile; 
63 oy çokluğu ile kabul ettiği kanunları ise 83 oy çokluğu ile kabul etmesi gerekmektedir. 
Başkanın anayasa değişiklikleri konusundaki vetoları ise mutlak veto niteliğindedir. 

Brezilya’da tam veto ve kısmi veto olmak üzere iki veto türü bulunmaktadır. 
Tam vetoda kanunun tamamı veto edilmekteyken kısmi vetoda kanunun belli maddeleri veto edilmektedir. Veto, Kongrenin salt çoğunluğunun  gizli oyuyla aşılabilmektedir. Tam veto daha sık kullanılmaktadır. Bununla birlikte kısmi veto, başkana daha esnek davranabileceği bir alan sağlamaktadır. 
1988-2013 döneminde toplam 1.091 tam ve kısmi veto kullanılmıştır. 1988 Anayasası ile vetonun aşılması nispeten kolaylaştırılmış olmasına rağmen 
Kongre bu yetkisini çok da sık kullanmamaktadır. Bu da üyelerin çoğunluğunun birlikte hareket etme maliyetine katlanmak yerine statükonun  sürmesine itiraz etmedikleri şeklinde açıklanmakta ve vetoyu güçlü bir araç haline getirmektedir. 

Nijerya’da da başkanın veto yetkisi bulunmaktadır. Başkan, veto yetkisini kullandığında vetonun aşılabilmesi için Ulusal Meclisin her iki kanadının 
üçte iki oyu gerekmektedir. Nijerya’da veto yetkisi başkan tarafından zaman zaman kullanılmaktadır. 

Başkanların kararname yetkileri açısından farklı uygulamalar görülmektedir. ABD’de aslında mevzuatta başkanın kararname çıkarabileceğine dair bir  hüküm yoktur; ancak uygulamada başkanlar yürütme kararnamesi (executive order) çıkarabilmektedir. Yürütme kararnameleri 18’inci yüzyıl sonlarında  ortaya çıkmıştır. 

  Başkanlar, Anayasa’nın 2’nci maddesiyle tüm yürütme yetkisinin kendilerine verildiği gerekçesiyle federal yürütme kurumlarını bağlayıcı emirler verebilmektedir. 
Bu yetkinin dayanağına dair belirsizliğin olması, bu kararnameleri tartışmalı hâle getirse de, zaman içerisinde bu kararnamelerin yaygınlaştığı ve  normalleştiğini söylemek mümkündür. 

Arjantin’de başkan ancak kanunların öngörülen olağan şekilde yapılmasının mümkün olmadığı olağanüstü ve acil hallerde kararname çıkarabilmektedir. 
Bununla birlikte olağanüstü ve acil hal kriterleri anayasaca tanımlanmadığı için bu kriterlerin içi başkanlarca doldurulmakta ve bazı başkanların  (Carlos Menem, Eduardo Duhade, Nestor Kirchner gibi) bu yetkiyi sıklıkla kullandığı görülmektedir. Yürütmenin sıkça kararname yetkisini kullanması,  Kongrenin kanun yapma işlevini zayıflatmış ve parlamento ile hükümet arasında güven kaybına yol açmış; bununla birlikte Kongre buna karşı bir direnç  gösterme yoluna gitmemiştir. 

Azerbaycan’da başkan tarafından çıkarılan kararnameler “ferman” ve “serencam” olarak adlandırılmaktadır. Fermanlar ya mevcut bir kanuna dayanarak kanunun nasıl uygulanacağını gösterir ya da hiçbir kanuna dayanmaz kendisi hukuksal kaynak niteliğinde olur. Kanun hükmünde olan fermanların yürürlüğe  girebilmesi için Milli Meclis tarafından onaylanması gerekir. Serencam ise genellikle kişileri göreve tayin etmek, görevden almak veya ödüllendirmek için Başkan tarafından başvurulan hukuki işlem türüdür. 

Brezilya’da kural olarak “önemli ve acil” durumlarda başvurulabilecek olan başkanlık kararnameleri sistem içerisinde oldukça önemli bir yetki olarak ortaya 
çıkmaktadır. Başkan, bu kararnameler vasıtasıyla yasama organı üzerindeki gücünü ve etkinliğini artırmaktadır. 2001 Anayasa değişiklikleriyle  bazı konularda kararname çıkarılması yasaklanmış olsa da kararname yetkisi sık sık kullanılmakta olan bir yetkidir. Kararname yetkisi,  Kongrenin onayı şart olsa da hemen yürürlüğe girmesi sebebiyle uygulamada başkana geçici bir süre için yasama yetkisi vermektedir. 

Ayrıca bu yetkiyle Başkan Kongrenin gündemine de hâkim olmaktadır. 

Nijerya’da kural olarak başkanın kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi yoktur. Ancak bu durumun istisnası 1999 öncesi askeri yönetim  döneminde çıkarılan kanunlarda değişiklik yapılmasıdır. Başkan, böylesi değişiklikleri bir kararname ile yapabilmektedir. 

 Çalışma kapsamındaki ülkeler başkanın suçlandırma (impeachment) yöntemi ile görevden alınması açısından incelendiğinde beş ülkeden üçünde (ABD, Brezilya, Arjantin) Temsilciler Meclisinin suçlandırma sürecini başlattığı, Senatonun ise yargılamada bulunduğu görülmektedir. 

Nijerya’da  Suçlandırmayı ve yargılamayı meclisin her iki kanadı kurdukları ortak bir komisyon vasıtasıyla yapmaktadırlar. Azerbaycan’da ise Anayasa 
Mahkemesi suçlamakta, Yüksek Mahkeme görüş bildirmekte, Milli Meclis ise bunu oylamaktadır. 

Suçlandırma nedenleri açısından bakıldığında ABD’de vatana ihanet, rüşvet, diğer ağır suçlar ve görevi kötüye kullanmak, Brezilya’da anayasaca 
tanımlanan iktidarın kötüye kullanılması (malversation) suçu, Arjantin’de  görevi suistimal etme veya cezayı gerektiren bir suç, Nijerya’da görevi kötüye kullanma, Azerbaycan’da ise ağır suç işlenmesinin suçlandırmaya neden olabilecek suçlar olarak tanımlandığı görülmektedir. 

Başkanlar dışında ABD’de başkan yardımcısı ve Birleşik Devletler’in bütün sivil yetkilileri; Brezilya’da başkan yardımcısı ve bakanlar; Arjantin’de 
başkan yardımcısı, başbakan, bakanlar ve Yüksek Mahkeme üyeleri; Nijerya’da ise başkan yardımcısı hakkında suçlandırma işlemleri başlatılabilmektedir. 

Suçlandırma işlemlerinin başlatılması için gereken çoğunluk; ABD’de Temsilciler Meclisinin basit çoğunluğu, Brezilya ve Arjantin’de Temsilciler Meclisinin 
üçte iki çoğunluğu, Nijerya’da Parlamentonun her iki kanadının üçte bir çoğunluğudur. Azerbaycan’da suçlandırma işlemi için Anayasa Mahkemesinin 
girişimi gereklidir. 

Suçlandırma uygulamalarına bakıldığında şunlar söylenebilir: ABD’de iki başkan suçlandırılmış (Andrew Johnson (1968), William J. Clinton (1999)); ancak, 
yargılanma sonucunda suçsuz bulunmuş, bir başkan (Nixon) suçlandırma süreci tamamlanmadan önce görevinden istifa etmiştir. 
Brezilya’da bir başkan (Fernando Collor de Mello (1992)) yargılanmaya başladığında suçlu bulunacağını düşündüğü için istifa etmiştir. 
Nijerya’da suçlandırma süreci birden çok defa başlatılmış; ancak görevden alma süreci her defasında başkanın ve başkan yardımcısının da üyesi 
olduğu ve Ulusal Mecliste çoğunluğu oluşturan partinin oyları ile durdurulmuştur. 
Yalnız bir örnekte, 2006 yılında, Başkan Yardımcısı Alhaji Atiku Abubakar, hakkında suçlandırma süreci başlatılmak üzereyken görevinden ayrılmıştır. 
Azerbaycan’da ise şimdiye kadar suçlandırma işlemi uygulanmamıştır. 

Yargının sistem içindeki konumu da sistemin işleyişi açısından önemlidir. 
Fren ve denge mekanizmasının düzgün bir şekilde işlemesi için gerekli hususlardan birisi de yargının yasama ve yürütmeden bağımsızlığıdır. 
Yargının sistem içindeki yeri ülkeler açısından genel olarak ele alındığında aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır: 

ABD’de yargı bağımsızlığı için sağlanan güvenceler iyi bir şekilde işlemektedir. 
Ayrıca, yargı anlaşmazlıkların çözümünde etkili bir mekanizmadır ve Federal Yüce Mahkeme verdiği kararlar ile sistemin işleyişinde karşılaşılan sorunların aşılmasında ya da belirsizliklerin giderilmesinde rol oynamıştır. 
Yüce Mahkemenin başkanın gücünü sınırladığı örnekler yargının başkan karşısındaki bağımsızlığını göstermektedir. 

Arjantin’de yargı genel olarak bağımsız olmakla birlikte ciddi sorunlara sahiptir. Yargı kurumsal olarak zayıftır. Federal yargının tepesinde Yüksek Mahkeme özellikle başkanın çıkardığı kanun hükmünde kararnamelerin anayasaya uygunluğunun denetlenmesinde kritik kararlar verebilmektedir. 
Ancak bu kuruma yapılan siyasi müdahalelerin sıklığı yargı istikrarını ve bağımsızlığını zedelemektedir. Arjantin, bu haliyle yürütmenin yargıyı etkileme 
kapasitesinin en yüksek olduğu Latin Amerika ülkelerinden birisidir. 

Brezilya’da güçler ayrılığı çerçevesinde yargı erki bağımsızdır. Sistemin genel işleyişi açısından en kilit noktada Federal Yüce Mahkeme bulunmaktadır. 
1988 Anayasası ile yargı erkinin kendi bütçesini belirlemesi ve alt düzey yargıçları üst mahkeme yargıçlarının belirlemesinin öngörülmüş olması da yürütmenin yargı üzerindeki etkisini azaltmaya ve yargı bağımsızlığını sağlamaya yönelik önlemlerdir. Uygulamada görülen örnekler, anayasada tanımlanmış olan yargı bağımsızlığının sağlandığını göstermektedir. 

Nijerya’da yargı bağımsızlığı konusunda olumsuz örnekler fazla olmakla birlikte Federal Yüce Mahkeme kararlarının başkanın gücünü sınırlayabildiği bazı örneklere rastlamak mümkündür. 

Azerbaycan’da Anayasa’da yargıçların bağımsızlıkları ve dokunulmazlıklarına 
ilişkin hükümler olmasına rağmen, yargıçların atanmasına ilişkin prosedür yargı bağımsızlığının sağlanmasını engelleyici niteliktedir. Ayrıca, Anayasa’nın 95’inci maddesinde Cumhuriyet Başsavcısının görevden alınmasını başkan, Milli Meclisten talep edebilmektedir. Hâkimlerin atanması ve görevden alınması konusunda yürütmenin yetkisi, yargı bağımsızlığını ve hâkim güvencesini olumsuz şekilde etkilemektedir. 

Çalışmamız kapsamında incelenen ülkeler hakkında son bir genel değerlendirme 
yapmak gerekirse; başkanlık sisteminin en bilinen örneği olan ABD’de, sert kuvvetler ayrılığı olmasına karşın fren ve denge mekanizmalarının düzgün çalışmasıyla ve demokratik siyasal kültürün etkisi ile zaman zaman bazı problemler çıksa da sistemin genel olarak iyi işlediği, organlar arasında uyum ve işbirliğinin yeterli ölçüde sağlandığı ve başkanın otoriterleşmesinin yeterli ölçüde önlendiği görülmektedir. 

Arjantin hükümet sisteminin, başkanlık sistemine özelliğini veren genel nitelikleri taşımakla birlikte başkanlık sisteminin diğer önemli unsurlarından önemli ölçüde sapma gösterdiği görülmektedir. Başkan, hükümete başkanlık etmektedir; ancak başkana bağlı olarak görev yapan bir başbakan da bulunmaktadır. Başbakan, bakanlardan farklı olarak, meclise karşı sorumludur. Ayrıca başbakan yasama sürecini başlatabilmektedir. Arjantin’de her ne kadar, başkanın siyasi gücünü dengelemek amacıyla başbakanlık kurumu güçlendirilmiş, bakanlara karşı imza yetkisi verilmiş ve başbakana başkanın özellikle idari yetkilerinden bazıları aktarılmışsa da başkanın tek başına atayıp görevden alabildiği bu kurum, başkanın siyasi otoritesi karşısında bir varlık gösterememiştir. 

Arjantin’in, genel özellikleri itibarıyla başkanın yasama ve yargı karşısında aşırı güçlü olduğu bir örnek olduğu tespitini yapmak yanlış olmayacaktır. 

Azerbaycan’da, Arjantin’e benzer şekilde başkana bağlı olarak görev yapan başbakan bulunmaktadır. Başbakanın atanmasında parlamentoya atamayı 
onaylama yetkisi verilmiştir ancak başkan, parlamentonun onaylamayı 
reddetmesi durumunda dahi başbakanı atama yetkisine sahiptir. Başbakan ve bakanların görevden alınmasında Meclisin onayına gerek yoktur. 
Söz konusu ilginç durum da ülkedeki hükümet sistemini tipik başkanlık sisteminden oldukça farklı kılmaktadır. Azerbaycan, başkanın aşırı güçlü olmasının da ötesinde “yarı- otoriter rejim” ya da “sultanistik yarı-otoriter rejim” olarak sınıflandırılmaktadır. Parlamentonun başkan karşısındaki gücünün yok denecek kadar az olduğu görülmektedir. Başkanlık sisteminin sert kuvvetler ayrılığı ile bağdaşmayacak şekilde başkanın yasama sürecini başlatabilmesi,  başkanın sunmuş olduğu kanun teklifi üzerinde başkanın rızası olmadan parlamentonun değişiklik yapma yetkisinin dahi olmaması, başkanın anayasa  değişikliği teklifinde bulunabilmesi ve anayasa değişiklikleri üzerinde parlamentonun nitelikli çoğunluğu ile dahi aşılamayacak şekilde mutlak veto yetkisi olması, ülkedeki sistemi tipik bir başkanlık sistemi olmaktan oldukça uzaklaştırmakta dır. 

Brezilya, incelenen ülkeler içerisinde ABD ile birlikte başkanlık sisteminin iyi bir şekilde işlediği diğer örnek ülke olarak nitelendirilebilir. 
Brezilya’da 1988 Anayasasıyla getirilen sistem, özellikle son 15-20 yılda, yasama, yürütme ve yargı organlarının uyumlu bir şekilde çalıştığı bir örnek 
olarak karşımıza çıkmaktadır. Brezilya’da ABD’den farklı olarak yasama 
süreci, yürütme tarafından başlatılabilmektedir. Ayrıca ülkedeki seçim sistemi nedeniyle, parlamentoya giren etkili parti sayısının fazla olması ve genellikle 
hiçbir partinin parlamentoda çoğunluğu sağlayamaması, başkanı kabinesini oluştururken tek taraflı davranmak yerine parlamentodaki siyasi partilerden oluşan bir koalisyon kurmaya teşvik etmektedir. Yargı bağımsızlığının sağlanmış olması, parlamentonun nispeten güçlü olması, yasama ve yürütmenin karşılıklı 
bağımlılık ilişkileri başkanın gücünün etkin bir şekilde frenlenmesine imkân tanımaktadır. 

Nijerya, genel özellikleri itibarıyla başkanlık sisteminin tipik özelliklerini büyük ölçüde barındırmakla birlikte ülkedeki demokratik siyasal kültürün gelişmemiş olması nedeniyle uygulamada başkanlık sisteminin temel özelliği olan yasama ve yürütme ayrılığının yeterince sağlanamadığı bir ülkedir. 
Başkanın yasama sürecini başlatma yetkisi bulunmamasına karşın, uygulamada, başkanın yasama içerisinden kendine yakın parlamenterler ile ilişkilerini 
kullanarak fiili olarak yasama sürecini başlattığı ve şekillendirdiği görülmektedir. Ülkede yargı bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün de yeterince geliştiğini söylemek mümkün değildir. 

TBMM ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI HAKKINDA 



Araştırma Hizmetleri Başkanlığı (Araştırma Merkezi), milletvekillerinin yasama ve denetim çalışmaları sırasında ihtiyaç duyduğu analiz edilmiş bilgi ihtiyacını karşılamaktadır. 

Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, yasama uzmanları marifetiyle, milletvekilleri tarafından iletilen bilgi taleplerini, değişik ve güncel kaynaklar araştırıldıktan sonra içlerinden konuyla ilgili, doğru, güvenilir ve işlevsel bilgilerin tespit edilmesi ve analiz edilmesinin ardından sade ve anlaşılır bir üslup ile milletvekillerinin istifadesine sunmaktadır. 

Başkanlık, araştırma hizmetini aşağıdaki ilkeler çerçevesinde yürütmektedir: 

a. Doğru, güvenilir, kısa, sade ve anlaşılır içeriğe sahip olma, 

b. Herhangi bir siyasî görüşü temsil etmeme, farklı görüş ve siyasî gruplara eşit mesafede ve objektif olma, 

c. Önermeci veya yönlendirici olmayan, tanımlayıcı, belgeleyici ve analitik dil kullanma, 

d. Kapsam, biçim ve hazırlama süresi açısından milletvekillerinin kullanım amacına uygun olma, 

e. Talep sahiplerinin kimlik bilgilerinin ve talep konularının gizliliği koruma. 

Bilgi taleplerini karşılamak amacıyla konu odaklı temelde olmak üzere Ekonomi ve Maliye, Hukuk, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Sosyal Politika ile 
Uluslararası İlişkiler bölümleri şeklinde yapılanmıştır. 

Araştırma Hizmetleri Başkanlığı ürün türleri, Rapor, Bilgi Notu, Kısa Bilgi Notu, Gösterge, Sözlü Bilgi, Doküman Derleme ve Tartışma Paketi şeklindedir. 

Başkanlıkça uygun görülen ürünler, kitaplaştırılabilmektedir. Günümüze kadar yayınlanmış olan kitap başlıkları şöyledir: “ Anayasa Değişiklik Yöntemleri ”, 
“ Bir Doğrudan Demokrasi Aracı Olarak Referandum ”, “ Venedik Komisyonu (Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi) ”, “ Karşılaştırmalı Anayasa Çalışmaları ”, 

Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, 
Avrupa Parlamento Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi (ECPRD), 
Uluslararası Kütüphaneler Birliği (IFLA) ile 
Asya-Pasifik Ülkeleri Parlamento Kütüphaneleri Birliği (APLAP) gibi uluslararası kurumlara üye olup bu kurumlarla işbirliğini sürdürmektedir. 

Araştırma Hizmetleri Başkanlığı’nın diğer çalışmalarına 
http://tbmm.intranet/owa/armer.     
Sayfa adresinden ulaşılabilmektedir. 

2016 Mayıs Ayında açılan Başkanlık İngilizce web sayfasına ise 

https://www.tbmm.gov.tr/armer_eng/index.html    adresinden erişilebilmektedir. 


ARAŞTIRMA SONUÇ;

    Siyasi krizler, Başkanlık sisteminin uygulandığı örneklerde parlamenter sistemi, parlamenter sistemin bulunduğu ülkelerde başkanlık sistemini “avantajları” 
üzerinden siyasi gündeme taşımaktadır. Hükümet sistemi tercihi diğer belirleyici unsurlardan yalıtılarak değerlendirilebilecek bir tercih değildir. 

Hükümet sistemlerinin nispi üstünlükleri; siyasi kültür, siyasi parti sistemi ve seçim sistemi gibi faktörlerin ışığında ele alındığında anlamlı hale gelir. 

Bu çalışma bütün bu hususlar ışığında konuya başkanlık sistemini benimsemiş ülke uygulamaları  üzerinden bakmakta ve herhangi bir sonuca ulaşmadan, 
bu sistemin uygulamada aldığı biçimleri ortaya koymaya çalışmaktadır. İncelenen ülkeler başkanlık sisteminin klasik ve en başarılı örneği olan ABD’den 
başlayarak demokratiklik-otoriterlik yelpazesinde “devlet başkanı endeksli” Azerbaycan örneğine kadar uzanmaktadır. Latin Amerika’daki işleyen bir 
demokrasi örneği olarak Brezilya ve kurumsallaşma sürecini devam ettiren Arjantin, başkanlık sisteminin başarısını etkileyen unsurlar konusunda çarpıcı 
bir resim ortaya koymaktadır. Demokrasiye geçiş sürecinde başkanlık sistemi örneği olarak Nijerya, bu resmi tamamlamaktadır. 


TÜRKIYE BÜYÜK MILLET MECLISI ARMER 

ISBN: 978-975-8805-51-8 
978-975-8805-52-5 (e-kitap) 
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 
06543, Bakanlıklar/ANKARA Tel: 0312 420 68 38 Fax: 0312 420 78 00 
TBMM Basımevi/Şubat 2017 
Fransa, Polonya ve Rusya Örnekleri 
ABD, Arjantin, Azerbaycan, 
Brezilya, Nijerya, Örnekleri, 

EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR 
TBMM ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI 

Karşılaştırmalı Hükümet Sistemleri: Başkanlık Sistemi (ABD, Arjantin, Azerbaycan, Brezilya ve Nijerya Örnekleri) Yayın No: 7 © TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 

Yayın Yönetmeni ;

Emrah Hurma 

Editör 

Semra Gökçimen 

Bölüm Yazarları

Halit Tunçkaşık 
Konur Alp Koçak 
Mehmet Solak 
Meltem Doğan 
Murat Bilgin 

Kapak Tasarımı 
Demet Çınar 
Grafik Tasarım 
Zeynep Ayşe Tarhan 

Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 
Türkiye Büyük Millet Meclisi 
Bakanlıklar -ANKARA 06543 
Telefon: +90 312 420 68 38 
Faks: +90 312 420 78 00 

e-posta: iletisim.armer@tbmm.gov.tr 
TBMM Basımevi –ANKARA 
özden Geçirilmiş 2. Baskı / Şubat 2017 

DİPNOTLAR ;

1 Bu bölümdeki bilgiler büyük oranda şu kaynaktan derlenmiştir: “The World Factbook”, CIA İnternet
Sitesi, https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/ni.html,
Erişim:28.11.2016
2 “Human Development Reports”, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İnternet Sitesi,
http://hdr.undp.org/en/composite/HDI Erişim:28.11.2016.
3 “Constitution of the Federal Republic of Nigeria 1999”, Nijerya Hukuk Merkezi,
http://www.nigeria-law.org/ConstitutionOfTheFederalRepublicOfNigeria.htm, Erişim:18.12.2013.
(Çalışma boyunca referans verilen tüm anayasa maddelerinde bu kaynaktan yararlanılmıştır).
4 Söz konusu puanlama sisteminde 1 en özgür durumu, 7 ise özgürlüğün en az olduğu durumu ifade etmektedir.
5 “Freedom in the World 2016”, Freedom House İnternet Sitesi,
https://freedomhouse.org/report/freedom-world/2016/nigeria, Erişim: 28.11.2016
6 Michael G. Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri (Çev. Bahattin Seçilmişoğlu, Ankara: Adres Yayınları,2009), s. 654, 656.
7 Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri, s. 656.
8 Douglas A. Philips, Modern World Nations: Nigeria (Philadelphia: Chelsea House Publishers, 2004),s.106.
9 Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri, s.646.
10 “History of Nigeria: The Evolution of Nigeria, 1849–1960”, Nijerya Federal Cumhuriyeti İnternet Sitesi,
http://www.nigeria.gov.ng/index.php/2012-10-29-11-05-46/history-of-nigeria, Erişim: 29.12.2013; 
Toyin Falola ve Ann Genova, Historical Dictionary of Nigeria (Plymouth: The Scarecrow Press Inc., 2009), s. xxii.
11 Toyin Falola ve Matthew M. Heaton, A History of Nigeria (New York: Cambridge University Press, 2008), s. xvi.
12 Jose Antonio Cheibub, Presidentialism, Parliamentarism and Democracy (New York: Cambridge University Press, 2007), s.45.
13 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s. xxxvii.
14 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s. xxxvii.
15 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s. xxxviii.
16 Peter M. Lewis, “Rules and Rents: Legislative Politics in Nigeria”, American Political Science Association
2010 Annual Meeting Başlıklı Konferansta Yapılan Konuşma, (Washington DC: 2010), s.23; 1998,
2003, 2007 ve 2011 seçimleri itibarıyla Ulusal Mecliste yer alan partilerin sandalye dağılımı için bkz.
17 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s. xxxviii, xxxix.
18 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s. xxvi, xl, xli.Nijerya 267
19 Philips, Modern World Nations: Nigeria, s.76.
20 PDP, Partinin orijinal ismi olan “Peoples Democratic Party”nin kısaltmasıdır.
21 ACN, Partinin orijinal ismi olan “Action Congress of Nigeria”nın kısaltmasıdır.
22 CPC, Partinin orijinal ismi olan “Congress for Progressive Change”in kısaltmasıdır.
23 ANPP, Partinin orijinal ismi olan “All Nigeria People’s Party”nin kısaltmasıdır.
24 Lewis, “Rules and Rents: Legislative Politics in Nigeria,” s.24; “NIGERIA House of Representatives Last Elections”, IPU İnternet Sitesi, 
    http://www.ipu.org/parline-e/reports/2363_E.htm,   Erişim: 29.11.2016.
25 Nijerya Anayasası, part I Exclusive Legislative List.
26 Sonny Gwanle Tyoden, ed., Legislators and Legislature: A Guide for Legislators in Nigeria (Kuru: The National Institute Press, 2014), s. 143-145.
27 Enyinna Nwauche, “Nigeria Inroductory Notes”, Rivers State University of Science and Technology, Nijerya, 
    http://www.icla.up.ac.za/images/country_reports/nigeria_country_report.pdf,   Erişim: 11.09.2014, s.26.
28 S. Akinboye ve R. Anifowose, “Nigerian Government and Politics,” Elements of Politics içinde, Anifowose R. ve Enemuo F. ed. (Lagos: 
    Sam Iroanusi Publication, 1999), s. 238-260.
29 Remi E. Aiyede, “Executive-Legislature Relations in Nigeria’s Emerging Presidential Democracy,” UNILAG Journal of Politics, Cilt 2, Sayı 1 (2005), s. 76.
30 Ayo R. Dunmoye, “Legislative Powers and Executive- Legislature Relations in Nigeria: 1999 to 2003,”
    Nigerian Journal of Political Science, Cilt 9, Sayı 1 ve 2’den aktaran Oni Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System: 
    A Study of Lagos and Ogun States, Nigeria, 1999-2011” (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Lagos Üniversitesi, 2013), 
    http://dspace.covenantuniversity.edu.ng/bitstream/handle/123456789/211/Oni%20Samuel%20.O..pdf?sequence=1,     Erişim: 16.01.2013, s.162.
31 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s.162.
32 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s.162.
33 B. O. Nwabueze, Nigeria’s Presidential Constitution: the Second Experiment in Constitutional Democracy
    (London: Oxford Publications, 1985)’den aktaran Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s. 163.
34 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s. 163-164.
35 Awotokun Kunle, “Legislative-Executive Relations: Case Studies,” Nigeria’s Second Republic içinde, Ayeni Victor ve Kayode Soremekun ed. 
    (Apapa: Daily Trust Publications, 1988), s.85-106’dan aktaran Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s. 161.
36 Nwabueze, Nigeria’s Presidential Constitution’dan aktaran Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s. 161.
37 Bkz. S. 227’deki tablo.
38 Aiyede, “Executive-Legislature Relations in Nigeria’s Emerging Presidential Democracy,” s.165.
39 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System”, s.167. Olusegun Obasanjo
40 Said Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria (New York: Palgrave Macmillan Publications, 2010), s.10.
41 Joseph Olayinka Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” The Journal of Legislative Studies, Cilt 15, 
    Sayı 4 (Aralık 2009), s.448-449.
42 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.447.
43 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.449.
44 Lewis, “Rules and Rents: Legislative Politics in Nigeria,” s.1.
45 Lewis, “Rules and Rents: Legislative Politics in Nigeria,” s.15.
46 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.11.
47 M. Peter Lewis, Nigeria Country Report (Cape Town: University of Cape Town Centre for Social Science Report, 2011), s.11.
48 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,”s.449.
49 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System,” s.168.
50 Chris Ajaero, “Paralysis”, Newswatch, 23.01.2012 
51 John Ameh, “Reps May Soon Drop Impeachment Threat –Investigation”, Punch, 04.07.2012.
52 Adejumobi, Governance And Politics In Post-Military Nigeria, s.8.
53 Sonnie Ekwowusi, “Executive Lawlessness Vs Rule of Law,” allafrica İnternet Sitesi,
    http://allafrica.com/stories/200607190163.html, Erişim:23.05.2014.
54 Dianam Dakolo, ‘The Siege is Over—Let the Bench say “Hurray”’, Daily Independent, 31.05.2007.
55 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.8-9.
56 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s. 10, 11, 20.
57 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s. 8.
58 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.8-11.
59 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.2.
60 Samuel Huntington, “Democracy for the Long Haul,” Consolidating the Third Wave of Democracies: Themes and Perspectives içinde, L. Diamond v.d., ed. 
    (Baltimore ve Londra: Johns Hopkins University Press, 1997).
61 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.5.
62 Cheibub, Presidentialism, Parliamentarism, and Democracy, s.146
63 Falola ve Genova, Historical Dictionary of Nigeria, s.xxxviii, xxxix.
64 D. A. Omoweh, “The Parliament and the Crisis of Democratization in Nigeria”, Legislature in Africa’s Democratic Transition Başlıklı Konferansta 
    Yapılan Konuşma (Dakar: CODESRIA Democratic Institute, Ağustos-Eylül 2006).
65 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,”s.441-443.
66 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.441.
67 Adejumobi, Governance And Politics in Post-Military Nigeria, s.6,7,18,19.
68 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.448.
69 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.445,459.
70 Lewis, “Rules and Rents: Legislative Politics in Nigeria,” s.1-2.
71 Fashagba, “Legislative Oversight under the Nigerian Presidential System,” s.448-450.
72 Samuel, “Legislature-Executive Relations in the Presidential System,” s. 178.
73 A. T. Okoosi-Simbine, “Understanding the Role of the Legislature in the Fourth Republic: The Case of Oyo State House of Assembly,” 
    Nigeria Journal of Legislative Affairs, Cilt 3, Sayı 1 (2010), s.1-27.
74 Oda van Cranenburgh, “ ‘Big Men’ Rule: Presidential Power, Regime Type and Democracy in 30 African Countries,” Democratization, Cilt 15, 
    Sayı 5 (2008), s. 952 - 973.

BU BÖLÜMLER KAYNAK; TBMM ARŞİVİ
WEB ADRESİ;

https://www.tbmm.gov.tr/yayinlar/baskanlik_sistemi.pdf


***

17 Ağustos 2018 Cuma

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, AZERBAYCAN BÖLÜM 17

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI AZERBAYCAN  BÖLÜM 17







DEVLET BAŞKANI EKSENİNDE ANAYASAL SİSTEM: AZERBAYCAN BAŞKANLIK SİSTEMİ

Meltem Doğan*
* Yasama Uzmanı, Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü, 
e-posta: meltemdogan@tbmm.gov.tr.

1. GİRİŞ

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını kazanan Türki Cumhuriyetler dıştan ve içten gelen baskılar neticesinde siyasal liberalleşme sürecine girmişler, siyasal sistem olarak da başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemini benimsemişlerdir. Ancak yeni kurulan bu devletlerin siyasal rejimi hem demokratik hem de otoriter kurumların bir arada yaşadığı karma rejime dönüşmüştür.
Hibrid/karma rejim ya da seçimsel otoriter rejim olarak sınıflandırılan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin 1995 yılında kabul ettiği Anayasası’nda temel
hak ve özgürlükler ile siyasal haklar, kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı gibi demokratik hukuk devletinde bulunması gereken özellikler yer alsa da daha sonra yapılan anayasal ve hukuki düzenlemeler ile siyasal rejimin işleyişi otoriter nitelik kazanmıştır.1

     Literatürde, Azerbaycan hükümet sisteminin niteliği konusunda görüş birliği bulunmamaktadır. Başbakan ve bakanlar kurulunun varlığı sistemin yarı-başkanlık olduğu yönünde değerlendirmelere yol açsa da, başbakan ve bakanlar kurulunun Milli Meclise değil devlet başkanına karşı sorumlu olması, Anayasa’da devlet başkanının Meclisi feshedebileceğine dair bir düzenlemenin mevcut olmaması, yürütme erkinin sadece devlet başkanından oluşması ve devlet başkanının başbakan ve ilgili bakanların karşı imzaları olmaksızın tek başına kararlar alabilmesi nedeniyle çalışmamızda sistem “başkanlık sistemi” olarak değerlendirilmiştir.

Başkanlık sistemine geçişin bağımsızlık kazanılmadan önce 1990 yılında başladığı ülkede, başkanlık sisteminin nasıl işlediği sorusuna bu çalışmada cevap aranmaya çalışılmıştır. Çalışmada ilk olarak ülke hakkında genel bilgilere ve ülkenin siyasi tarihine ilişkin kısa bilgiye yer verildikten sonra, Azerbaycan Anayasası’nda tanımlanan yasama, yürütme ve yargı organları incelenmiş ve bunların siyasal sistem içerisindeki yerleri irdelenmiştir. Dördüncü bölümde erkler arasındaki ilişkilere değinilerek, başkanlık sisteminin işleyişi ele alınmıştır. Beşinci bölümde ise Azerbaycan siyasal sisteminin niteliğine ve işleyişine ilişkin tartışma konuları ortaya konulmuştur.

2. AZERBAYCAN HAKKINDA GENEL BİLGİ 2



Azerbaycan Cumhuriyeti, Kafkasların geçiş noktası üzerinde, Büyük Kafkaslar ile Küçük Kafkaslar arasında yer almaktadır. Bölgenin en önemli özelliği tarihi geçit ve ticaret yolları üzerinde bulunmasıdır. Kuzeyinde Gürcistan ile Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti, güneyinde İran İslam Cumhuriyeti, batısında Ermenistan ve Türkiye Cumhuriyeti, doğusunda ise
Hazar Denizi yer almaktadır. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’dür.
Önemli şehirleri olarak Gence, Sumgayıt, Lenkeran ve Mingeçevir sayılabilir.

Ülke Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile 66 idari bölge (inzibati rayon), 78 il (şehir), 262 kasaba (qas?aba) ve 4255 köyden (kend) oluşmaktadır.

Azerbaycan İstatistik Kurulunun 2016 yılı Eylül ayı verilerine göre nüfusu 9.775.700’dür. Nüfusun %53,1’i şehirlerde yaşamaktadır. 2016’da
nüfus artış hızı %0,7’dir. Ülkede ortalama yaşam beklentisi Erkeklerde 72,7; Kadınlarda 77,6’dır.3
Azerbaycan’ın gayrisafi milli hasılası (GSMH) 2015 verilerine göre 54 Milyar dolardır. 2015 yılı için büyüme oranı %1,1’dir. Enflasyon oranı ise
%4’tür.4
Üniter bir devlet olan Azerbaycan Cumhuriyeti, 1995 Anayasası ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nin statüsünü belirlemiş ve devletin bir
parçası olarak kabul etmiştir. Anayasası ve 45 üyeli yasama organı olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, iç işlerinde belirli oranda bağımsız, dış
işlerinde Azerbaycan’a bağımlıdır.5

Ekonomist Dergisi tarafından hazırlanan 2015 Demokrasi Endeksi’ne göre Azerbaycan, siyasi çoğulculuğun olmadığı, seçimlerin hiç yapılmadığı
ya da göstermelik yapıldığı, medyanın devlet tarafından kontrol edildiği, yargının bağımsız olmadığı ve sivil toplumun neredeyse hiç gelişmediği otoriter rejimle yönetilen ülkeler sınıflandırmasında yer almıştır.
Endeks’te Azerbaycan 2,71 skor ile 149. sırada yer almıştır.6 
Özgürlükler Evi (Freedom House) Demokrasi Endeksi’ne göre Azerbaycan 6,5 skor ile özgür olmayan ülke kategorisindedir. İlgili raporda, 1 Kasım 2015’de
gerçekleşen parlamento seçimlerinde ve adil yargılanma konusundaki ihlallerin Azerbaycan’ın siyasi haklara ilişkin skorunda düşüşe sebep olduğu belirtilmiştir. Ayrıca seçimde muhalefete karşı iktidar partisi YAP’ın yürütmüş olduğu sert mücadele eleştirilerek, 1990lardan günümüze kadar yapılan seçimlerin uluslararası gözlemciler tarafından özgür ve adil olarak değerlendirilmediği ileri sürülmüştür.7 Polity IV 2010 Endeksi’nde Azerbaycan’a ilişkin değerlendirmede, 2003 yılında Haydar Aliyev’den sonra oğlu İlham Aliyev’in devlet başkanı seçilmesiyle, ülkedeki siyasi iktidarın el değiştirme şeklinin modern sultancı rejim özelliklerini taşıdığı belirtilmiştir. Endeks’e göre Azerbaycan’ın demokrasi skoru 0, otokrasi skoru 7 ve yönetim şekli skoru -7’dir.8


Başkent Bakü’den bir görünüm




3. AZERBAYCAN SİYASİ TARİHİ

İlk Bağımsız Azerbaycan Devleti, 28 Mayıs 1918 tarihinde, Bolşevik İhtilali sonrasında Azerbaycan Milli Şurası’nın devlet bağımsızlığına ilişkin beyannameyi
kabul etmesi ile kurulmuştur. 23 aylık kısa süreli bağımsızlık döneminin ardından Sovyet Ordusu’nun işgaliyle Azerbaycan tekrar Rus hâkimiyetine girmiş, 
Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adı ile Sovyetler Birliği’ne bağlı cumhuriyetlerden biri olmuştur. 




Ebulfeyz Elçibey,

   Bu tarihten sonra başlayan 70 yıllık sürede Sovyetler Birliği’nin bir parçası olan Azerbaycan, 1990’da Sovyetler’in dağılma sürecine girmesiyle bağımsızlık 
hareketlerine sahne olmuştur.

   Azerbaycan halkının bağımsızlık isteği 19-20 Ocak 1990 tarihinde Sovyet Ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Bu olaylardan sonra
bağımsızlık hareketleri daha da hızlanmış, ülkede geniş bir taban desteği bulan Ebulfeyz Elçibey’in liderliğindeki Azerbaycan Halk Cephesi’nin (AHCP) baskısıyla 31 Ağustos 1991 tarihinde Azerbaycan, bağımsızlığını ilan etmiş ve 18 Ekim 1991’de Milli Meclis Bağımsızlık Kanunu’nu kabul
etmiştir.9

Azerbaycan’da başkanlık kurumu, bağımsızlık ilan edilmeden önce 18 Mayıs 1990’da Parlamentonun (Yüksek Sovyet) aldığı kararla oluşturulmuştur.10
30 Ağustos 1991’de Azerbaycan’ın ilk Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov’un başkanlığındaki hükümet 32 maddeden oluşan ve Azerbaycan halkının bağımsızlık mücadelesini ve demokrasiye geçiş çabalarını gösteren “Azerbaycan Cumhuriyetinin Devlet Başkanlığına İlişkin Anayasal Akt”ı kabul etmiştir.11
   18 Ekim 1991’de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan’ın bağımsızlık sonrası yapılan ilk devlet başkanlığı seçiminde Muttalibov yerine oyların % 59,4’ünü alan Ebulfeyz Elçibey devlet başkanı olmuştur. Ancak, 4 Haziran 1993 tarihinde Elçibey, askeri darbe neticesinde iktidarı bırakmak zorunda kalmıştır. Darbe sonrası 3 Ekim 1993’te yapılan devlet başkanlığı seçimini %99 oy alarak kazanan Haydar Aliyev, bir yandan ayaklanmacıları yönetimden uzaklaştırarak ve muhalefetin sesini kısarak otoritesini sağlamlaştırırken, diğer yandan anayasa yapım çalışmalarını başlatmıştır.12 


Ayaz Muttalibov, 


    Aliyev yönetimine 1994 ve 1995 yıllarında yapılan darbe girişimleri, siyasal rejimin otoriter bir nitelik kazanmasına hizmet etmiştir.
Bu dönemde parlamento devlet başkanının ihtiyaç duyduğu kanunları çıkartan yardımcı bir organ niteliğindedir ve parlamento seçimlerinin
sürekli ertelenmesi güçlü devlet başkanlığı otoritesi karşısında yasamanın rolünün zayıflamasına sebep olmuştur.13 
   11 Ekim 1998 tarihinde yapılan başkanlık seçiminde Aliyev oyların %76,1’ini alarak yeniden devlet başkanı seçilmiştir.14
15 Ekim 2003’te yapılan devlet başkanlığı seçimini Aliyev’in oğlu İlham Aliyev %76,84 oyla kazanmıştır. Azerbaycan Devlet
Başkanı İlham Aliyev, 15 Ekim 2008’de yapılan başkanlık seçiminde %88,73 oy alarak devlet başkanlığı görevini yürütmeye devam etmiştir.15
2008’de yapılan devlet başkanlığı seçimleri en sessiz geçen başkanlık seçimleri olarak nitelendirilmiştir.16

Bu durum, özellikle hükümetin seçim kampanyalarını sınırlayıcı kararlar alması,17 seçim öncesi transfer harcamaları ve istihdam arttırıcı yatırımların 
arttırılmasına dayandırılmıştır.18


Haydar Aliyev, 

    9 Ekim 2013’te gerçekleşen başkanlık seçimi, Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra yapılan yedinci seçimdir. Yeni Azerbaycan Partisi’nin
(YAP) adayı İlham Aliyev karşısında başta Azerbaycan’ın iki büyük partisi Müsavat Partisi ve Azerbaycan Halk Cephesi olmak üzere muhalif partiler
siyasi bloklar oluşturmuşlardır. Tek bir partinin YAP karşısında başarılı olamayacağını anlayan parçalanmış muhalefet, “Milli Şura” çatısı altında
toplanmış ve büyük tartışmalar neticesinde Cemil Hasanlı’yı ortak aday olarak belirlemiştir. Ancak muhalefetin seçim öncesindeki iç çekişmesi kamuoyu nezdinde itibarını kaybetmesine sebep olmuştur. Mili Şura’nın adayı Cemil Hasanlı’nın %5,5 oy alabildiği seçimde İlham Aliyev oyların %84.54’ünü alarak tekrar devlet başkanı olmuştur.19

4. ANAYASAL ORGANLAR

4.1 Yürütme Organı

4.1.1 Devlet Başkanı

Azerbaycan Anayasası’na göre devlet başkanı, halkın bütünlüğünü ifade eder ve devletin devamlılığını sağlar (Any. m. 8/2).20 Ayrıca başkan, devletin bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara uyulmasının ve yargı bağımsızlığının teminatıdır (Any. m. 8/3-4).

Azerbaycan Anayasası’nda yürütme hâkimiyetinin Azerbaycan başkanına ait olduğu (Any. m. 7/3, 99) ve Azerbaycan başkanının devletin başı olduğu ifade edilmiş (Any. m. 8/1); devlet başkanının anayasal sistem içerisindeki konumu Anayasa’nın 109’uncu maddesinde sıralanan yetkilerle güçlendirilmiştir.

Başkanlık Seçimleri

Başkan, beş yıllık süre için, genel, eşit ve doğrudan seçim esasına göre serbest, şahsi (kişisel) ve gizli oylama yolu ile seçilir. Başkan seçilebilmek için başkan adayının oylamaya katılanların yarısından fazlasının oyunu alması gerekir.21 

Bu oy çoğunluğu, oylamanın ilk aşamasında sağlanamazsa, oy verme gününden sonraki ikinci Pazar günü ikinci oylama yapılır. İkinci aşama, en çok oy 
alan iki aday arasında yapılır ve oy çoğunluğunu sağlayan aday başkan seçilir (Any. m. 101). Anayasa’ya göre 14 gün içinde Anayasa Mahkemesi, 
başkanlık seçim sonuçlarını resmen ilan eder, bundan sonraki üç gün içinde başkan yemin eder ve resmen göreve başlar (Any. m. 102,103).

Başkanlığa aday olabilme şartları; Azerbaycan vatandaşı olmak, 35 yaşını doldurmuş olmak, Azerbaycan’da 10 yıldan fazla sürekli ikamet etmiş olmak, seçimlere katılma hakkına sahip olmak, ağır suçlardan dolayı mahkûm olmamak, diğer devletler karşısında yükümlülüğü bulunmamak, yüksek öğrenim yapmış olmak ve çifte vatandaşlığı bulunmamaktır (Any. m. 100).

Normal koşullarda beş yıl olan başkanlık süresi başkanın istifası, sağlık nedenleri ile yetkilerini kullanamaması ve Anayasa’da sayılan sebeplerden dolayı görevin den uzaklaştırılması durumlarında erken sonlanabilir. Bu gibi durumlarda yeni başkan seçilinceye kadar başkanın yetkileri başbakana geçer (Any. m. 104).


Devlet Başkanı İlham Aliyev, yemin töreninde Azerbaycan bayrağını öperken (2013)

1995 Anayasası’nın 101’inci maddesinde yer alan aynı kişinin ardı ardına ikiden fazla başkan seçilemeyeceğine dair hüküm 18 Mart 2009’da yapılan referandumla Anayasa’dan çıkartılmıştır.

Başkanlık seçimlerine ilişkin düzenleme Anayasa dışında Seçim Kanunu ile gerçekleştirilmiştir. Azerbaycan Seçim Kanunu’na (Azerbaycan Respublikasının Seçki Mecellesi) göre, başkanlık için siyasi partiler, siyasi partilerin oluşturdukları bloklar ve seçimlere katılma hakkına sahip olan vatandaşlar aday gösterebilir. Siyasi parti, siyasi partilerin blokları veya seçmenler ileri sürdükleri aday için 40 binden az olmayan sayıda en az 60 seçim bölgesinden seçmen imzası toplamalıdırlar. Her seçim bölgesinden en az 50 seçmenin imzasının olması gerekir ve bir seçmen sadece bir adayı desteklemek için imza atabilir (m. 181).22 

Aşağıdaki tabloda, devlet başkanlarının seçim tarihleri ve oy oranlarına dair bilgiler verilmiştir.

Tablo 1. Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Başkanları ve Seçim Sonuçları.23

Başkan Seçilme Tarihi Oy Oranı;



Devlet Başkanının Görev ve Yetkileri

Devletin başı olarak nitelendirilen Azerbaycan Başkanının, yasama, yürütme ve yargı alanlarında oldukça geniş yetkileri vardır (Any. m.109).
Başkanın yasama alanındaki en önemli yetkisi, yasama teşebbüsünde bulunma yetkisidir. Başkanın Milli Meclise sunmuş olduğu kanun önerisi üzerinde başkanın rızası olmadan Milli Meclisin değişiklik yapma yetkisi yoktur (Any. m. 96). Başkanın önemli yetkilerinden bir diğeri anayasa değişikliği teklifinde bulunma yetkisidir (Any. m. 153).

Başkanın yasama alanındaki diğer yetkisi, kanunları imzalamak ve yayımlamaktır. Başkan, kanunları sunulduğu günden itibaren 56 gün içerisinde imzalar ya da geri gönderir. Başkanın geri gönderdiği kanunlardan, 83 oy çokluğu ile kabul ettiklerini 95 oy çokluğu ile; 63 oy çokluğu ile kabul ettiklerini 83 oy çokluğu ile Millet Meclisi yeniden kabul ederse bu kanunlar yürürlüğe girer (Any. m. 110). Başkanın ayrıca anayasa değişiklikleri üzerinde mutlak veto yetkisi vardır.26 Anayasal kanunlar27 başkan tarafından imzalanmazsa yürürlüğe girmez (Any. m. 110).

Anayasa’nın 113’üncü maddesi, başkanın düzenleyici işlem yapma yetkisini düzenlemiştir. Söz konusu maddeye göre, başkan genel esasları belirleyen hususlarda fermanlar, diğer konular hakkında ise seren cam (emirname) verir.

Diğer bir ifade ile ferman ve serencam başkan tarafından çıkarılan kararnamelerdir. Fermanlar ya mevcut bir kanuna dayanarak kanunun
nasıl uygulanacağını gösterir ya da herhangi bir kanuna dayanmaksızın kendisi hukuksal kaynak niteliğinde olur. Kanun hükmünde olan fermanların yürürlüğe girebilmesi için Milli Meclis tarafından onaylanması gerekir.28 Serencam ise genellikle kişileri göreve tayin etmek, görevden almak veya ödüllendirmek için başkan tarafından başvurulan bir hukuki işlem türüdür.29

Başkanın diğer önemli bir yetkisi ise, yargı üyelerinin atanmasına ilişkindir. Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme (Yargıtay) üyeleri ve uyuşmazlık mahkemeleri hâkimleri ile cumhuriyet başsavcısı, başkanın önerisi ve Meclisin onayı ile atanırlar ve görevden alınırlar. Diğer mahkemelerin hâkimleri ise Meclisin onayına gerek kalmadan başkan tarafından atanır (Any. m. 109/9).

Azerbaycan Anayasası’na göre yürütme yetkisi başkana aittir. Başkan, yürütme yetkisini kullanmak amacıyla, kendisine karşı sorumlu olan başbakan ve bakanlar kurulunu atar (Any. m. 114). Anayasa’ya göre başbakanın atanması Milli Meclisin onayına bağlı olsa da, Meclisin bu onay yetkisinin başbakan adayında bir değişiklik yaratacak güçte olduğu ileri sürülemez. Zira, başkanın önerdiği adayların Meclis tarafından üç kez reddedilmesi durumunda, başkan Meclisin onayı olmadan başbakanı atayabilir (Any. m. 118).

Gerektiğinde bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık eden devlet başkanı (Any. m. 5), bakanlar kurulunun hazırladığı devlet bütçesini Milli Meclisin onayına sunar (Any. 109/2) ve devlet bütçesinde yürütme hâkimiyeti için ayrılmış harcamalar çerçevesinde merkezi ve yerel yürütme organlarını kurar (Any. m. 109/7).30 Yerel yürütme organları başkanları devlet başkanı tarafından atanır ve görevden alınır. Yerel yürütme organlarının yetkilerini devlet başkanı belirler (Any. m. 124). Azerbaycan’ı ülke içinde ve dış ilişkilerde temsil eden (Any. m. 8)
başkanın, uluslararası antlaşmalar yapma yetkisi vardır. Uluslararası antlaşmaların yürürlüğe girebilmesi için Milli Meclisin onayına sunulması
gerekir. Devlet başkanı, dış ülkeler ve uluslararası teşkilatlardaki en diplomatik temsilcileri atar ve geri çağırır; Diplomatik temsilciliklerin tesis edilmesi için Milli Meclise öneride bulunur (Any. m. 109).

Devletin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün teminatı olan başkan, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır (Any. m. 9). Ülke topraklarının belli bir kısmı işgal edildiğinde, yabancı devletler savaş ilan ettiğinde ya da saldırı tehlikesi ortaya çıktığında devlet başkanı ülke genelinde veya ayrı ayrı bölgelerde sıkıyönetim ilan edebilir. Başkanın sıkıyönetim fermanı 24 saat içerisinde Milli Meclisin onayına sunulur (Any. m. 111). Başkan ayrıca doğal felaketler, salgın ve bulaşıcı hastalıklar, devlete karşı isyan ve darbe yapılması gibi Anayasa’nın 112’nci maddesinde sayılan hallerde de ülke genelinde veya ayrı ayrı bölgelerde sıkıyönetim ilan edebilir.

Devlet Başkanının Milli güvenlik ve savunmaya ilişkin diğer yetkileri ise şunlardır: Ülkenin askeri doktrinini Milli Meclisin onayına sunmak 
(Any. m.109/11); silahlı kuvvetlerin yüksek komuta kademesini atamak ve görevden almak (Any. m. 109/12); yüksek askeri ve özel rütbeler vermek 
(Any. m. 109/24);  Genel ve kısmi seferberlik ilan etmek (Any. m. 109/25); askerlik hizmetine ilişkin kararları kabul etmek  (Any. m. 109/26) ve Güvenlik Kurulunu kurmak (Any. m. 109/27).

Başkanın Anayasa’nın 109’uncu maddesinde sıralanan diğer yetkileri şunlardır:

• Referandum ilan etmek,31
• Vatandaşlıkla ilgili sorunları çözmek,
• Siyasi sığınma verilmesine ilişkin sorunları çözmek,
• Af çıkarmak,
• Devlet bütçesinde ilgili amaçlar için belirlenmiş harcamalar çerçevesinde özel güvenlik birimleri kurmak,
• Milli Meclisin rızasıyla savaş ve barış ilan etmek.

Devlet Başkanının Sorumluluğu ve Görevden Alınması Anayasa’nın 106’ncı maddesine göre başkanın dokunulmazlığı vardır
ve görevden alınması ancak ağır suç32 işlemesi durumunda mümkündür.

Görevden alınma önerisi, devlet başkanının ağır suç işlemesi durumunda Anayasa Mahkemesinin girişimiyle, Yüksek Mahkemenin 30 gün içinde
vereceği görüş üzerine, Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Meclisine sunulur. Milli Meclisin 95 oy çokluğu ile alınan kararına göre devlet başkanı
görevden uzaklaştırılabilir. Karar, Anayasa Mahkemesi tarafından oy çokluğu ile bir hafta içinde onaylanırsa yürürlüğe girer, onaylanmazsa
yargılama süreci sona erer (Any. m. 107).

4.1.2. Başbakan ve Bakanlar Kurulu

Anayasa’da başkana bağlı üst yürütme organı olarak nitelendirilen bakanlar kurulu, başbakan ve yardımcıları, bakanlar ve diğer merkezi yürütme organlarından oluşur (Any. m. 115) ve devlet başkanına yürütme yetkisini kullanmasında yardımcı olur. Bakanlar kurulu devlet başkanına tabidir ve ona karşı sorumludur  (Any. m. 114).

Anayasa’nın 118’inci maddesi başkanlık sisteminden farklı olarak başbakanın atanmasında Milli Meclise de bir rol biçmiştir. Yasama organının, devlet başkanının belirlediği başbakanın atanmasına ilişkin kararı bir hafta içinde onaylaması gerekir. Eğer Milli Meclis üç kez onaylamayı reddederse devlet başkanı, Meclisin onayı olmaksızın başbakanı atayabilir. Başbakan ve bakanların görevden alınmasında Meclisin onayına gerek yoktur.

Başbakan ve bakanlar dışında merkezi yürütme organları başkanlarının da yer aldığı bakanlar kurulu, devlet bütçesini hazırlayarak devlet başkanına sunar; devlet bütçesini uygular; maliye, kredi ve para politikasını uygular; devletin ekonomik ve sosyal güvenlik programlarını hayata geçirir ve devlet başkanı tarafından verilen diğer görevleri yerine getirir (Any. m. 119). Bakanlıklar arasında eşgüdümü sağlamaktan Artur Rasizade, Başbakan sorumlu olan başbakanın suçüstü hali dışında şahsi dokunulmazlığı vardır (Any. m. 123).
Yerel hizmetleri gerçekleştiren ve seçimle belirlenen belediyeler ise devlet başkanının ve bakanlar kurulunun vesayeti altındadır. Anayasa’nın
150’nci maddesine göre, belediyeler tarafından kabul edilen kararlar devlet başkanının fermanlarına ve bakanlar kurulu kararlarına uygun olmak zorundadır. Anayasa’nın 144’üncü maddesinde yetkileri sıralanan belediyelere yasama ve yürütme organları tarafından da görev verilebilir.

4.2. Yasama Organı

4.2.1. Milli Meclis

Anayasa’nın 7 ve 81’inci maddelerinde yasama yetkisinin Milli Meclis tarafından kullanılacağı belirtilmiştir. 125 milletvekilinden (Any. m. 82)
oluşan Milli Meclis üyeleri genel, eşit, gizli ve doğrudan seçim yoluyla, çoğunluk seçim sistemine göre (Any. m. 83) beş yıllık süre için seçilir (Any. m. 84).
Anayasa’nın 85’inci maddesine göre, 25 yaşını doldurmuş her Azerbaycan vatandaşı kanunlarla öngörülmüş ilkeler doğrultusunda milletvekili seçilebilir. Ancak çifte vatandaşlığı olanlar, başka devletlerde yükümlülüğü olanlar, yürütme ve yargı organlarında çalışanlar, bilimsel, pedagojik ve yaratıcı çalışmalar dışında başka gelir sağlayıcı çalışmalar yapanlar, din görevlileri, fiili ehliyetsizliği mahkeme tarafından onaylanan Bakanlar Kurulu Toplantısı ve mahkemenin kesin kararı ile cezaevlerinde hükümlü bulunan kişiler milletvekili seçilemezler.
     17 Mayıs 1996 yılında devlet başkanı tarafından onaylanan İçtüzüğün 1’inci maddesine göre, Milli Meclis faaliyetini açıklık, siyasi çoğulculuk, çok
partililik ve müzakerelerin serbestliği ilkelerine uygun olarak yürütür.33 Anayasa’nın 95’inci maddesine göre Milli Meclisin yetkileri şu şekildedir:

• Milli Meclisin yetki alanına giren konularda anayasal kanunlar ile kanunlar çıkarmak ve kararlar almak,
• Devlet başkanının önerisi üzerine Azerbaycan Cumhuriyeti diplomatik temsilciliklerini tesis etmek,
• Devletlerarası antlaşmaları onaylamak ve iptal etmek,
• Devlet bütçesini onaylamak ve bütçenin uygulanmasını denetlemek,
• Ombudsmanı seçmek,
• Azerbaycan askeri doktrinini onaylamak,
• Başbakanın atanmasına onay vermek,
• Devlet başkanının önerisi üzerine Anayasa Mahkemesi, Yüksek Mahkeme ve Uyuşmazlık Mahkemesi hâkimlerini atamak,
• Devlet başkanının önerisi üzerine Başsavcıyı atamak ve görevden azledilmesine onay vermek,
• Devlet başkanının önerisi üzerine ile Azerbaycan Cumhuriyeti Milli Bankasının yönetim kurulu üyelerini atamak ve görevden azletmek,
• Bakanlar kuruluna güvenoyu vermek,
• Anayasa Mahkemesinin önerisi üzerine devlet başkanını suçlandırma (impeachment) yolu ile görevden uzaklaştırmak,
• Devlet başkanının müracaatı üzerine savaş ilan edilmesine ve barış imzalanmasına onay vermek,
• Referandum yapılmasına ve af işlemlerine ilişkin kararlar vermek.

4.2.2. Kanun Yapım Süreci

Anayasa’nın 96’ncı maddesine göre yasama teşebbüsünde bulunma hakkı, milletvekillerine, devlet başkanına, Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesine, seçme hakkı olan 40 bin vatandaşa, Azerbaycan Cumhuriyeti Savcılığına ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyetinin Yüce Meclisine verilmiştir.

Devlet başkanının, Yüksek Mahkemenin, 40 bin vatandaşın, Cumhuriyet Savcılığının ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüce Meclisinin sunmuş oldukları kanun ve karar taslakları sunulduğu şekliyle görüşülür (Any. m. 96/2) ve sunulduğu günden itibaren iki ay içinde oylamaya konulur (Any. m. 96/4). Devlet başkanı, Yüksek Mahkeme ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüce Meclisi tarafından kanun veya karar taslağının acil olarak ilan edilmesi durumunda ise bunlar 20 gün içinde oylamaya sunulur (Any. m. 96/5). Bu kanun ve karar taslaklarında değişiklikler kanun önerisinde bulunanların rızasıyla yapılabilir (Any. m. 96/3). Kanunlar, Milli Meclis tarafından kabul edildiği günden itibaren 14 gün içinde devlet başkanının imzasına sunulur (Any. m. 97). Acil ilan edilen Milli Meclis kanunlar 24 saat içerisinde devlet başkanının onayına sunulur 
(Any. m. 97/2). Başka bir usul belirtilmemişse kanun ve kararlar yayınlandığı günden itibaren yürürlüğe girer (Any. m. 98).

4.2.3. Anayasa Değişikliği

Azerbaycan Anayasası’nda anayasa değişikliği, anayasa metninde değişiklik teklif etme ve anayasaya ilaveler teklif etme olarak ayrı hükümlerde düzenlenmiştir. Anayasa’nın 152’nci maddesine göre, Anayasa metninde değişiklikler yalnız referandum yoluyla yapılabilir.
Anayasa metninde değişiklik yapılması Milli Meclis ya da devlet başkanı tarafından teklif edilirse, değişiklikler konusunda Anayasa Mahkemesinin
görüşü alınır (Any. m. 153).

Azerbaycan Anayasası’na madde ilavesi en az 63 milletvekili yada devlet başkanı tarafından önerilebilir (Any. m. 157). Azerbaycan Anayasası’na maddelerin ilave edilmesi, Milli Mecliste 95 oy çokluğu ile anayasal kanunlar şeklinde kabul edilir ve anayasal kanunlar Milli Mecliste iki kez oylanır. İkinci oylama birinci oylamadan 6 ay sonra gerçekleştirilir (Any. m. 156). Bu kanunlar her oylama sonrasında devlet   başkanının imzasına sunulur ve ikinci oylamadan sonra yürürlüğe girer (Any. m. 156/3, 156/4). Anayasa’nın 155’inci maddesinde anayasa değişikliğine ilişkin sınırlandırmalar getirilmiştir. Buna göre, Anayasa’nın 1, 2, 6, 7, 8 ve 21’inci maddelerinde değişiklik yapılması veya iptal edilmesine ilişkin teklifler, III. fasılda öngörülmüş insan ve vatandaş hak ve özgürlüklerinin iptali veya Azerbaycan Cumhuriyetinin taraf olduğu uluslararası antlaşmalarda öngörüldüğünden fazla sınırlandırılmasına ilişkin teklifler hakkında referandum yapılamaz.
Anayasa Mahkemesi

4.3. Anayasa Mahkemesi

Anayasa’nın 7 ve 125’inci maddelerine göre yargı yetkisini Azerbaycan Cumhuriyeti mahkemeleri kullanır. Yargı yetkisi, Anayasa Mahkemesi,
Yüksek Mahkeme ve bağımsız mahkemeler tarafından kullanılır. Yargı yetkisinin bağımsız bir şekilde kullanılması için hâkimlerin bağımsızlığı ve dokunulmazlığı anayasal güvence altına alınmıştır. Anayasa’ya göre hâkimler bağımsızdır ve görevleri süresince değiştirilemezler (Any. m. 127). 

Hâkimlerin dokunulmazlığı anayasal güvence altına alınmıştır. Buna göre hâkimler yalnız kanunla öngörülen usullerde suçlanabilirler. 
Hâkimlerin suç işlemesi halinde devlet başkanı, Yüksek Mahkemenin görüşünü alarak, hâkimin görevden alınmasını Milli Meclise sunar. 
Hâkimin görevden uzaklaştırılması için 63 oy çokluğu aranır. Yüksek yargı organlarının hâkimleri için aranan çoğunluk ise 83’tür (Any. m. 128).

Anayasa’nın 130’uncu maddesinde düzenlenen Anayasa Mahkemesi, 14 Temmuz 1998 tarihinde kurulmuştur. Söz konusu maddeye göre, Anayasa Mahkemesi dokuz hâkimden oluşur ve hâkimleri devlet başkanının önerisi üzerine Milli Meclis tarafından atanır. Mahkeme başkanı ve başkan yardımcısı ise devlet başkanı tarafından atanır (Any. m. 130/1-2).

Devlet başkanı, Milli Meclis, bakanlar kurulu, Yüksek Mahkeme, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Millet Meclisi Anayasa Mahkemesine başvuru hakkına sahiptir. Ayrıca Anayasa, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını tanımıştır (Any. m. 130/8).

18 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,

***