ULUSLARARASI TERÖRİZMDE KÜRESEL İŞBİRLİĞİ, BİR ÜTOPYA, BÖLÜM 2
2.2. Finansal Kaynakları
Uluslararası politikanın aktörlerinden biri haline gelmiş olan uluslararası terör örgütleri, bu kadar kapsamlı faaliyetlerde bulunmak, modern silah ve mühimmat ile araçları kullanmak, barınma, sağlık, iletişim, giyinme vb. ihtiyaçlarını karşılamak için finansal kaynaklara ihtiyaç duymaktadır.
T.C. Maliye Bakanlığı (2014) bu kaynakları şöyle sıralamıştır:
1) Aidat ve bağışlar,
2) Kar amacı gütmeyen kuruluşların kullanılması,
3) Örgütsel yayınlardan elde edilen gelirler,
4) Dış destekler,
5) Ticari faaliyetler,
6) Sosyal etkinlikler,
7) Uyuşturucu kaçakçılığı, 7) fidye alma,
8) Haraç toplama,
9) Sahtecilik,
10) İnsan kaçakçılığı.
Bunların dışında dolandırıcılık, soygun, gasp ve hırsızlık gibi yasadışı eylemler de terörün finansman kaynakları arasında bulunmaktadır. Terörün finansmanı yasadışı kaynaklardan sağlanabileceği gibi yasal sayılan kaynaklardan da sağlanabilmektedir.
Yepes (2008: 2-3) yaptığı araştırmada ise bu kaynakları; uyuşturucu ticareti, kara para aklama, kimyasal, biyolojik ve nükleer madde ticareti, silah kaçakçılığı, adam kaçırmak suretiyle fidye elde etmek, insan ticareti, sigara kaçakçılığı gibi uluslar ötesi suçlar olarak belirlemiştir. Kılıç (2007: 39) bu kaynakların arasına yandaş devlet yardımını da ilave etmiştir. Karatay ve Kapusızoğlu (2011: 119) ise bunları iki kategoriye ayırarak “yasal görünümlü ve yasal olmayan finansman kaynakları” şeklinde tasnif etmiş, bunlara korsan ürün satışını eklemiştir. Bunlara son dönemde yaşanan göçmen kaçaklığını da eklemek mümkündür (Yeni Asya, 2015).
Bu kaynakların kontrol altına alınması için 1989 yılında Paris’teki G-7 zirvesinde görüşmeler yapılarak, uluslararası toplumun uyması gereken 40 tavsiye karar
alınarak küresel işbirliğine dikkat çekilmiştir. 2004 yılında bu kararlara 9 madde eklenmiştir (Yepes, 2008: 7).
2015 yılında Antalya’da icra edilen G-20 zirvesinde ise, Rusya Devlet Başkanı yüzlerce masum sivilin ölümüne yol açan terörist eylemleri geçekleştiren IŞİD’in
finansal kaynakları ile ilgili olarak “IŞİD'e finansal destek sağlayan ülkeler arasında G20 üyesi ülkelerin de olduğunu, meslektaşlarına teröristlerin yasadışı Petrol ticaretinin boyutlarını ortaya koyan, uzaydan ve uçakla çekilen fotoğrafları gösterdiğini” ifade etmiştir (Habertürk, 2015).
Gerek küresel, gerekse de yerel boyutta terör örgütlerinin finansal kaynaklarını kesmek için alınan birçok kararın hayata geçirilmesinde, siyasal, ekonomik ve
menfaatler sebepler nedeniyle istenen seviyeye ulaşılmadığını söylemek mümkündür.
2.3. Mücadele Yöntemleri
11 Eylül terörist saldırılarından sonra, ABD başkanı George W. Bush “terörle küresel savaş” ilan ettiğini bildirmiştir. O zamandan sonra, Bush ve onun destekçileri, teröre karşı bu savaşı kazanmak için, ABD’nin askeri gücünü kullanmak suretiyle ağırlıkla Orta Doğu ve Afganistan’a müdahale etmiş, demokrasiyi teşvik edeceğini belirterek bu mücadelesini sürdürmüştür (Chumburidze, 2014: 31). Saldırılar sonrası, Avrupa’da da bir önlem alınmış, güvenlik güçleri terör şüphelilerin izini sürerek özellikle Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya’da tutuklamalar yapılmış, ABD ile yakın işbirliği içinde finansal varlıkların takibi ile ilgili yasal düzenlemeler getirilmiş ve İngiltere, Almanya ve İspanya’da önemli lojistik ve planlama üsleri tespit edilmiştir (Archick, 2014: 1). Geldiğimiz noktada, ABD ve müttefiklerinin ne kadar başarılı olduğu tartışılmaktadır.
Çekildiği Irak ve komşusu Suriye’de IŞİD’in, Afganistan’da El Kaide gibi terör örgütlerinin daha fazla etkili olduğu görülmektedir.
Literatürde uluslararası terörizmle mücadele için genellikle dört stratejinin üzerinde durulmaktadır:
1) Adem-i merkezi olarak yönetilen piyasaya dayalı güçlü bir ekonomiyi sağlamak,
2) Yürütme, parlamento ve mahkemeler arasında güçler ayrılığını sağlayan bir anayasaya dayalı rejimi tesis etmek,
3) Dini topluluklar, sivil toplum örgütleri, kulüpler gibi birçok farklı aktörün karar mekanizmalarında yer alabileceği demokratik bir toplum oluşturmak,
4) Medyanın dikkatini terör faaliyetlerinden başka yönlere çevirmesini sağlamak (Frey, Luechinger, 2008: 108, Frey, 2003: 240, Frey, 2006: 2).
Kydd ve Walter (2006: 64-66) ise, terör tehdidi altındaki bir devletin en az beş yöntem izleyebileceğini savunmaktadır:
Birincisi, terörist örgütün ileri sürdüğü ve eylemlerinin nedeni olarak savundukları konularda barışçıl görüşmeler konusunda istekli olmak,
İkincisi; devlet anlaşmazlık altında konudan taviz vermek istemiyorsa, terör örgütünün liderine ya da lider kadrosuna, onların varlıklarına ve diğer kıymetli
unsurlarına bir misilleme yapabilir.
Bu stratejide çok iyi planlama yapılmasının önemi büyüktür. Başarılı olamayan bir hareketten sonra terör örgütünün masum sivillerin zarar görebileceği karşı
eylemleri yapma riski büyük olacaktır.
Üçüncü olarak, bir devlet terör örgütü faaliyetlerinden en az şekilde etkilenecek şekilde gerekli tedbirleri almak durumundadır. Bunlara örnek olarak; nükleer, kimyasal ve stratejik tesislerin güvenlik tedbirlerinin artırılması, sınır güvenliği kapsamında fiziksel engellerin (duvar, tel örgü, kameralar vb.) tesis edilmesi,
İç Güvenlik Bakanlığı vb. kurumların oluşturulması verilebilir.
Dördüncüsü, devletler en yıkıcı silahların, özellikle nükleer ve biyolojik olanların teröristlerin eline geçmesini engellemek durumundadır.
Bu tür silahların kullanılmasının etkisi ve yıkımı çok büyük olacaktır.
Bu tür kaynakları işleyebilen ve devlet kontrolünün sağlanmasında güçlük yaşanan ülkeler için uluslararası toplumun dikkatli olması gerekir.
Son olarak; devlet terör konusunda halkı bilinçlendirerek, yaratılan korku ve etkiyi aza indirmek için eğitim programları ve yayınlar yapabilir, terörizmin amacı zaten korku yaratmak suretiyle hedeflerini gerçekleştirmektir.
Bu kapsamda yaptıkları çalışmalarda Kılıç (2007: 105-106); uluslararası terörizmin önemli kaynağı olarak gördüğü yasadışı göçün engellenmesine, Yepes (2008: 6-9); yasadışı finans kaynakları ve kara parayla mücadeleye, Cole (2010: 234-236); silah, malzeme ve ekipman sağlanmasına dikkat çekmiştir. Enders ve Sandler (2002: 162-163) ise terörizmle mücadelede küresel işbirliğindeki güçlüklerin altını çizmiştir. Devletlerin terörist örgütlere karşı yapılan mücadelede yer almaları sonrasında, terör örgütlerin hedefi haline geldiklerini belirten yazarlar, “11 Eylül saldırısında ABD ve İngiltere en çok zarar gören ve en fazla vatandaşını kaybeden devletler olduğunu” ifade etmektedirler. “Bu sonucun, belirtilen ülkelerin küresel mücadelede öncü rol almalarının ve terör örgütlerinin hedefindeki ülkeler olmalarının gerekçesi” olduğunu eklemektedir ler.
T.C. İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi (2015) küresel ve bölgesel örgütlerin terörizmle mücadele stratejileri olarak 5D olarak da adlandırılan hususları:
“
1) Terörist grupların terörizmi taktik olarak kullanmaktan vazgeçirilmesi,
2) Teröristlerin eylem yaparken kullandıkları araçları temin etmesinin önüne geçilmesi,
3) Devletlerin terörizmi desteklemekten vazgeçirilmesi,
4) Devletlerin terörizmle mücadelede kapasitelerinin arttırılması,
5) Terörizmle mücadelede insan haklarının savunulması” olarak saymaktadır.
Uluslararası ortamda terörizmle mücadele ile ilgili yapılan araştırmalar, bu konudaki güçlükleri ortaya koymaktadır. Güçlükler kapsamında, dikkat çekilen ortak noktalar olarak şunlar sıralanabilir:
1) Küresel sistemde batının işaret ettiği modern demokratik ve hukuk devletlerinin oluşturulması,
2) Lliberal ve piyasa ekonomisine entegrasyon,
3) Güvenlik tedbirlerinin artırılması,
4) Finans hareketlerinin kontrol altına alınması,
5) Kara para ve uyuşturucu ile mücadele,
6) Göç hareketlerinin kontrolü,
7) Eğitim programlarının oluşturulması,
8) Medyanın yönlendirilmesi.
2.4. Küresel İşbirliği: Ütopya
İki büyük dünya savaşı dünyada topyekûn savaşlara rastlanmamış, soğuk savaş sonrasında bunun yerine bölgesel ve yerel çatışmalar artmaya başlamıştır.
Son dönemde uluslararası terörizm ise insanlığı ve devletleri tehdit eder hale gelmiştir. Fransa Cumhurbaşkanı Hollende, Paris saldırılarından sonra
“ Fransa artık savaştadır” demek suretiyle geldiğimiz noktayı çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur (Sözcü, 2015).
Uluslararası İlişkilerde 1980’lere kadar hâkim olan realist paradigmada devletler temel aktör olarak uluslararası sistemin en önemli figürleri olagelmiştir.
Küreselleşmenin hızlanmasıyla dünyada meydana gelen olay ve olguları açıklamada yetersiz kalan bu paradigmanın postpozitivist yaklaşımlara evrilmesi kaçınılmaz olmuştur. Artık devletlerin kendi başlarına çözemeyecekleri ve işbirliğine ihtiyaç duydukları konular olarak çevresel ve ekolojik sorunlar, göçler ve mülteci sorunu ve terörizm ön plana çıkmıştır.
Aydınlanma döneminde Kant’ın düşüncelerinde yer almış “ebedi barış”ın günümüzde öncelikli olarak terörün ortadan kaldırılmasıyla sağlanacağını söylemek mümkündür. Bunun için evrensel bir anlayışla küresel işbirliğine tüm ülkelerin katılması kaçınılmaz gözükmektedir. Uluslararası terörizmle mücadele için Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası örgütlerin çalışmaları nı bu yönde artırması ve küresel işbirliğinin bir an önce sağlanması gerekmektedir. Bugüne kadar bu konularda alınan mesafe yeterli değildir.
Diğer taraftan, Uluslararası İlişkiler disiplinindeki akademisyenlerin son dönemde etkili olmuş eleştirel teori2 çerçevesinde yapacakları çalışmaların da
terörizmde küresel işbirliğini teşvik edeceği, “ütopya”ya ulaşmaya bir basamak teşkil edeceğini söylemek mümkündür.
SONUÇ
Terörizmin uluslararası boyut kazanmasıyla, mücadele yönetimlerindeki güçlükler artmıştır. Terörizmin siyasi ve hukuki bir ortak tanımı için birçok olumlu adım atıldığı görülse de, “anarşik uluslararası sistemde” devletler kendi ülke ve vatandaşlarının menfaatleri için farklı politikalar izlemektedirler. Söz sahibi güçler için politikaları kendi lehlerine çevirmek ve uluslararası örgütlerden menfaatlerine uygun kararların çıkmasını sağlamak çok zor olmamaktadır. Bu kapsamda, Birleşmiş Milletlerin etkinliği ve sorunlara çözüm getirebilmesi sorgulanarak yeni arayışların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Küresel sistemdeki gelir dağılımdaki adaletsizlik, eğitim, sağlık, güvenlik konularındaki dengesizlik ve kaynakların dağılımındaki eşitsizlik ile medeniyetin imkânlarından eşit yararlanamama, sosyokültürel, dinsel, mezhepsel ve ideolojik farklılıklar terörün nedenleri olarak sayılmaya devam edecektir.
1 Uluslararası terör örgütleri, Uluslararası İlişkiler’de temel aktörler arasında görülmektedir. Farklı kaynaklarda söz konusu aktörler sıralanırken
“ Devlet dışı silahlı gruplar, uluslararası terörist yapılanmalar” gibi tanımlara da rastlanmaktadır (Burchill vd., 2013: 27; Viotti, Kauppi, 2014: 11).
Bu çalışmanın tamamında literatürde daha sık rastlanan “uluslararası terör örgütleri” ve “ Uluslararası Terörizm” tanımları kullanılmıştır.
2 Ayrıntılı bilgi için bknz: Burchill, vd. (2011: 217-246).
Bu çalışmada yer alan bilgiler ışığında, uluslararası terörizmde mücadele için küresel işbirliğine ihtiyaç duyulan hususlar olarak şunları saymak mümkündür:
1) Uluslararası hukukta ve anlayışta terörizm konusunda ortak bir tanım,
2) Devletlerarası yakın bir işbirliği,
3) Evrensel etik ve insani değerlerin yaygınlaştırılması,
4) Uluslararası örgütlerin terörizmle mücadelede etkin yer alması,
5) Hukuksal altyapının oluşturulması,
6) Küresel eğitim politikalarının etkinleştirilmesi,
7) Yoksulluk ile mücadele,
8) Terör örgütlerinin finansal kaynakların kesilmesi,
9) Medeniyetler arasında hoşgörünün sağlanması ve radikalizmle mücadele,
10) Gelir dağılımında dengesizliğin azaltılması,
11) Terörizme destek veren aktörlere uluslararası etkin yaptırımların uygulanması.
Kasım 2015’teki Fransa’daki terör eylemi sonrasında uluslararası toplumun küresel işbirliği için her zamankinden daha yakın olduğunu gözlemek ve uluslararası terörizmle mücadelede küresel işbirliği ile ilgili olumlu adımlar atılmasına rağmen, sıralanan hususlar dikkate alındığında, bu “ütopya”nın insanlık için gerçekleşmesi zor gözükmektedir. Bütün bu zorluklara rağmen, insanlığın ve medeniyetin geleceği için, uluslararası toplum kendisine karşı büyük bir tehlike oluşturan bu tehdit karşısında çözüm bulmak durumundadır.
I. Dünya Savaşından sonra ABD Başkanı Willson’un ortaya koyduğu prensipler ışığındaki “idealist” anlayış birçok devlet adamı ve akademisyen için “ütopya” olarak görülmüş, yeterince işbirliği ve ortak anlayışın sağlanamaması II. Dünya Savaşının çıkmasına yol açmıştı. Tarih aynen tekerrür etmese de, insanlık için ders çıkarmak hiç de zor olmasa gerek.
NOTLAR KAYNAKÇA
Archick, K. (2014), “U.S.-EU Cooperation Against Terrorism”,
https://www.fas.org/sgp/crs/row/RS22030.pdf Erişim: 20.01.2015
Altuğ, Y. (1989), Terörizm Dünü Bugünü Yarını, T.C. İçişleri Bakanlığı Yayını: Ankara.
Başeren, S. (2014), “Kavramsal Özellikleri İle Terörizm,
http://vizyon21yy.com/documan/genel_konular/Milli%20Guvenlik/Terorizm/Kavramsal_Ozellikleri_ile_Terorizm_Tarihi_ve_Hukuki_Boyutlariyla.pdf Erişim: 20.01.2015
Bergesen, A.J., O. Lizardo (2004), “International Terrorism and the World-System”, Sociological Theory, 22(1), 38-52.
Bozdemir, M. (1981), “Terör(mü) ve Terörizm(mi)?", S.B.F. Basım Yayım Yüksek Okulu Yıllığı, 6, 523-533.
Bölükbaşı, Ö.Ö., D. Ateş (2014), “Uluslararası İlişkiler Kuramında Silahlı Grupları Kavramlarla Açıklama”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 32, 27-40.
Burchill, S., A. Linklater, R. Devetak, J. Donnelly, T. Nardin, M. Paterson, C. Reus-Smit, J. True (2013), Uluslararası İlişkiler Teorileri, Küre Yayınları: İstanbul.
Chumburidze, T. (2014), “How to Fight the War on Terror: Civilization and Ideology”, Journal in Humanities, 2(1), 31-34.
Cole, D. (2010), “Terror Financing, Guilt by Association and the Paradigm of Prevention in the War on Terror” , Georgetown Public Law and Legal Theory Research
Paper No. 1262792,
http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=1262792 Erişim: 20.01.2015
Foreign Terrorist Organizations (2015),http://www.state.gov/j/ct/rls/other/des/123085.htm Erişim: 20.11.2015
Enders, W., T. Sandler (2002), "Patterns of Transnational Terrorism, 1970–1999: Alternative Time-Series Estimates", International Studies Quarterly, 46, 145-165.
Ergil, D. (1992), “Uluslararası Terörizm”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 47(3), 139-143.
EJC, http://www.eurojewcong.org/russian-federation/14123-russia-does-not-regard-hamas-hezbollah-as-terrorist-groups.html Erişim: 20.11.2015
Frey, B.S. (2006), “How to Deal with Terrorism”, The Economists' Voice, 3(7), 1-4.
Frey, B.S., S. Luechinger (2003), “How to Fight Terrorism: Alternatives to Deterrence”, Defence and Peace Economics, 14(4), 237-249.
Frey, B.S., S. Luechinger (2008), Three Strategies To Deal With Terrorism, Economic Papers, 27(2), 107-114.
Gençtürk, T. (2012), “Terör Kavramı ve Uluslararası Terörizme Farklı Yaklaşımlar”, http://sam.baskent.edu.tr/makaleler/tgencturk/TerorUluslararasi.pdf Erişim: 20.01.2015
Golder, B., G. Williams (2004), “What is Terrorism? Problems of Legal Defination”, University of NSW Law Journal, 27(2), 270-295.
Gün, Ö.R. (2000), “Uluslararası Terörizm: Dünya Savasının Yeni Boyutu”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2(4), 80-81.
Habertürk, http://www.haberturk.com/ekonomi/ekonomi/haber/1154153-putin-iside-destek-verenler-arasinda-g20-uyeleri-de-var Erişim: 20.11.2015
Karartay, Ö., M. Kapusızoğlu (2011), Ekonomi Bilimleri Dergisi, 3(1), 115-121.
Kaya İ. (2005), Terörle Mücadele ve Uluslararası Hukuk, Ankara: USAK.
Khan, A. (1987), “A Theory of International Terrorism”, Connecticut Law Review, 19, 945-980.
Kılıç, Z. (2007), Küreselleşme İle İvme Kazanan Uluslararası Terörizm ve Buna Karsı Alınan Tedbirler, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi.
Kydd, A.H., B.F. Walter (2006), “The Strategies of Terrorism”, International Security, 31(1), 49–80.
Lizardo, O. (2008), Defining And Theorizing Terrorism: A Global Actor-Centered Approach, Journal of World-Systems Research, 14 (2), 91-118.
Öktem E. (2004), “Uluslararası Hukukta Terörizm, Tanım sorunu ve Milli Bağımsızlık Hareketleri”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Dergisi, 3(5), 133-147.
UK Government Proscribed Terrorist Organisations,
https://www.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/472956/Proscription-update-20151030.pdf Erişim: 20.11.2015
Sabah, http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/11/16/g20-liderler-zirvesinde-terorle-mucadele-vurgusu Erişim: 20.11.2015
Saraçlı, M. (2007), “Uluslararası Hukukta Terörizm”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 11, 1-2.
Saul, B. (2005),, “Attempts to Define ‘Terrorism’ in International Law”, Netherlands International Law Review, 52(1), 57-83.
Saul, B. (2006), “Defining Terrorism to Protect Human Rights”, Documentos de Trabajo Fride, 20, 1-16.
Semercioğlu, H. (2011), “Bilim ve Ütopya”, K.K. Dergisi, 35 (7), 27-32.
Sözcü, http://www.sozcu.com.tr/2015/gundem/hollande-fransa-artik-savasta-987500/ Erişim: 20.01.2015
T.C. İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi, http://www.arem.gov.tr/kuresel-ve-bolgesel-orgutlerin-terorizmle-mucadele-stratejileri Erişim: 20.11.2015
T.C. Maliye Bakanlığı (2014), http://www.masak.gov.tr/tr/content/terorun-finans-kaynaklari/72 Erişim: 20.01.2015
TDK Türkçe Sözlük (2014) http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts Erişim: 20.01.2015
Viotti, P.R., M.V. Kauppi (2014), Uluslararası İlişkiler ve Dünya Siyaseti, Ankara: Nobel. Yaman, D. (2006), “Nato’nun Yeni Görevi: ‘Terörizmle Mücadele’ ve Bu Eksende Atılan Adımlar”, Uluslararası Hukuk ve Politika, 2(7), 41-53.
Yeni Asya, http://www.yeniasya.com.tr/gundem/yasadisi-goc-terore-finans-kaynagi_368571 Erişim: 20.11.2015
Yepes, C.V. (2008), “Enhancing International Cooperation in the Fight Against the Financing of Terrorism”, Journal of Global Change and Governance, 1(3), 2-27.
***