HASAN Celal Güzel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
HASAN Celal Güzel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Kasım 2017 Pazartesi

Hoşgörüsüzlük

Hoşgörüsüzlük



Hasan Celal Güzel
RADİKAL



Bizde ‘hoşgörü’  anlayışı, ne yazık ki tek taraflıdır. Meselâ, Ramazan’da yemek yiyene ve sigara içene hoşgörüyle bakılması istenir de, bunu haklı olarak isteyenler ise oruç tutanlara bir türlü hoşgörüyle bakmazlar; onların boş yere aç kaldığını söylerler. Aynı tezadı birçok sosyal olayda müşahade edebilirsiniz.
Soros  tarafından finanse edilen ‘Açık Toplum Enstitüsü’nün ‘Türkiye’de Farklı Olmak: Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler’ başlıklı araştırmasında ortaya çıkan ‘mahalle baskısı’ iddiası doğru değildir. Araştırma sonuçlarına göre, toplumun genel temayüllerinin değil, deneklerin münferit görüşlerinin genelleştirilerek aksettirildiği anlaşılmaktadır.

Değerli dostum Prof. Dr. Naci Bostancı  bu konuda şunları yazıyor: ‘Aynı arkadaşlar Anadolu’nun hoşgörüsü üzerine bir çalışma yapmaya kalkışsalar, herhalde buradaki örnekleri çok gerilerde bırakacak ölçüde ve baskınlıkta sayısız veriler elde edebilirler.’Türkiye’de ayağımın basmadığı yer kalmadı. Yarım asırdır bu topraklarda yaşayan, her gruptan birbirinden farklı milyonlarca insanımızla görüştüm ve hemhâl oldum. Açıkça altını çizerek belirteyim ki, bizim ülkemizde ‘ötekileştirme’ diye bir olay yoktur. Bizim insanımız, bırakınız aynı ülkedeki etnik grupları ve aynı dindeki mezhep farklılıklarını, başka ülkelerden gelen farklı milletten ve dinden insanları dahi ‘öteki’  olarak görmez. Zira, bu topraklarda bin yıldır din ve muhafazakârlık ekseninde farklılıkları hoş görmeyi öğrenmiştir.
Lâkin bin yıllık bu hoşgörü, insanımızın, tarihine, milletine, atalarına iftira atan ve kendini ‘aydın’ olarak takdim eden zavallıların ihanetini kabul etmesini gerektirmez. Belki de milletimiz yalnızca bu aydın makulesini ‘öteki’ olarak görecektir.

Kısaca, milletimiz, millî ve manevî değerlerimizi koruma bakımından muhafazakârdır ama kesinlikle bu eksende hiç kimseyi ‘ötekileştirme’ peşinde değildir.

Türkiye’deki gerçek ötekileştirme süreci lâikçi despotizmin baskılarıyla ortaya çıkmaktadır.

Prof. Toprak’ın bu çerçevede araştırmasını yenilemesinde fayda vardır.

***
Bu özür rezaletine şiddetle karşı çıkmam, kendi gazetemdeki bazı yazarlar da dahil olmak üzere birilerinin tepkisini çekti.
Siz diyaspora ağzıyla ‘Büyük Felâket’  deyimini kullanarak atalarımızı soykırım yapmakla itham ederek özür dileyip Türk  düşmanı diyasporanın emellerine hizmet ederken demokratik bir ülkede düşünce ve düşünceyi ifade özgürlüğünü kullanacaksınız da, biz buna karşı çıkarken tu kaka edileceğiz. Ne saygı fukaralığımız kalacak ne Canan 

Arıtman  gibi ırkçılığımız...

Kulağınızı açın da dinleyin Hakkı Devrim! Düşünce özgürlüğü, sadece tarihine ve atalarına iftira atan diyaspora ağızlı bir takım sözde aydınlara mı mahsustur? Onlar, şanlı tarihimize ve büyük milletimize nasıl hakaret ediyorlarsa, elbette biz de kendilerine gereken cevabı vereceğiz. Atama ve milletime ‘soykırımcı’, ‘katil’ diyenlere vereceğim cevap da elbette aynı  ağırlıkta olacaktır.

Ne idüğü belirsiz bir takım kişilere bu iftiralarından dolayı sapı silik de derim; daha dünkü çocuk beni ırkçılıkla itham ediyorsa şopar denilmeyi de hak eder. Esasen, bu gibi genel teşbihlerde matufiyet aramanın da mânası yoktur.
Size gelince Hakkı Devrim, bugüne kadar sütun komşuluğumuza, yazarlık tecrübenize ve yaşınıza hürmeten, yerli yersiz sataşmalarınıza aldırmadım. Hayalinizdeki kakafonik orkestrada benim varlığım tek yönlü kültürünüzle bereket versin ki bağdaşmıyor. Görgü ve saygı meselesine gelince, bu yaştan sonra zor olacak ama size bu konuda ders vermeye hazırım.
Ahvâlinizi şâha daha önce de yazıp şikâyet ettiniz. Eğer şah ve şahlar da sizin gibi tahammülsüz ise bana göre hava hoş...

****



18 Şubat 2015 Çarşamba

Hasan Celal Güzel'i kim Yargılayacak?





Hasan Celal Güzel'i kim Yargılayacak? 



Enis BERBEROĞLU


HASAN Celal Güzel, Batı Çalışma Grubu'nun devlet sırrı niteliğindeki gizli belgelerini açıkladığı gerekçesiyle DGM'nin isteği üzerine Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındı.

Hasan Celal Güzel sıradan vatandaş değil. Kurduğu Yeniden Doğuş Partisi'nin lideri, eski bakan ve bürokrat. Son yıllarda politik çizgisinden çok, her birini tuğla kalınlığında yayınlama başarısını gösterdiği ‘‘Yeni Türkiye'' dergileriyle tanınıyordu.
Kesintisiz eğitim kavgasında Refah'a çok yakın tavır izledi, Sultanahmet İmam Hatip Mitingi'nde en heyecanlı hatipler arasındaydı.

Hasan Celal Güzel, bize göre cumhuriyet düşmanları ile ittifak kurdu.
Bu yüzden yargılanacak.

Demokrasilerde hukuk sistemi halk adına çalışır, yargıçlar, savcılar vatandaş adına güç kullanır.

Demek ki, Hasan Celal Güzel aslında sizin, benim vicdanımda yargılanacak... Ve madem kiBüyük Jüri'yiz, Hasan Celal Güzel'in sicilini anımsamakta yarar var.

* * *
1945 Gaziantep doğumlu Hasan Celal Güzel, Mülkiye mezunu...
1977 yılında kurulan ikinci MC hükümeti sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in danışmanıydı. Korkut Özal'ın İçişleri Bakanlığı sırasında müsteşar yardımcılığı yaptı.

1980 yılında 12 Eylül askeri darbesinden önce yayınlanan gizli bir genelgeyle Devlet Güvenlik Koordinatörü olarak atandı.
TBMM Susurluk Komisyonu'na verdiği ifadeye göre, Emekli Korgeneral Rüştü Naipoğlu,Emekli Hava Korgeneral Refik Işıtman ve Emekli Albay Kadir Bilgen'den oluşan güvenlik koordinasyon ekibini kurdu.

Bu özel büro, o tarihte MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet İstihbarat Başkanlığı'ndan gelen verileri gözden geçirip Başbakan Süleyman Demirel'e bilgi ve önlem sunmakla görevliydi.

Başbakanlık Müsteşarlığı'na vekalet eden Güzel, 12 Eylül'den sonra bu görevden alındı. Merhum Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde bu kez asaleten aynı göreve atandı.

Devletin en üst düzey memuru olarak 3 yıla yakın süre çalışan Hasan Celal Güzel, 1986 yılı ara seçiminde Gaziantep ANAP milletvekili olarak parlamentoya girdi.

1987 seçiminden sonra kurulan kabinede Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı oldu. Cumhuriyet kuşaklarının eğitiminden sorumlu tutuldu.
Turgut Özal'ın 1989'da Çankaya Köşkü'ne çıkmasıyla boşalan ANAP liderliği için Yıldırım Akbulut'la mücadele etti. Eğer kongreyi kazansaydı belki bugün Başbakanlık koltuğunda oturuyor olacaktı.

Kısacası makul olmayan bir şeyler var...
Devlet Güvenlik Koordinatörü, Başbakanlık Müsteşarı, Milli Eğitim Bakanı... Ömrü gizli belgeleri görmek ve işlem yapmakla geçen Hasan Celal Güzel'i kim, nasıl yargılayacak?
Eğer yargılanacaksa, Güzel'in o görevlerde ne işi vardı?
Kısacası Hasan Celal Güzel yargılanmasını gerektiren suçu ne zaman işledi, anlayan, bilen var mı?

* * *
Bugün Hande Mumcu ile Barış Selçuk'un trafik canavarına teslim oldukları günün yıldönümü...
Aslında çoğumuzun hatırlamak istemediği gibi Hande Mumcu, Hasan Celal Güzel'inTurgut Özal-George Bush görüşmesinin gizli tutanaklarını basına sızdırdığı iddiasıyla açılan davanın önde gelen aktörleri arasındaydı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan atıldı, kadınlık haysiyeti ayaklar altına alındı. Yıllarca süren bir kabus yaşadı.

Hasan Celal Güzel'i yargılayacak birileri bulundu.

Hande'ye kıyanlar serbest geziyor.


http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=-258524

..