HALUK TARCAN, SABİH KANADOĞLU VE DOĞU PERİNÇEK…
“Bilimsel Araştırmacı”, “Sorbon 6’ncı Seksiyon”dan (!) HALUK TARCAN, “Türkiye Gençlik Birliği Başkanlığı’na” başlıklı bir not yazarak SABİH KANADOĞLU’nu Cumhurbaşkanlığına aday göstermiş!
Türkiye Gençlik Birliği’nin İşçi Partisi denetiminde ve güdümünde bir örgüt olduğu gerçeğini de göz önüne alarak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in geçmişte Sabih Kanadoğlu hakkında neler söylediğini anımsayalım.
“Sabih Kanadoğlu Hakkında Gerçekler!” başlıklı yazımı, öncelikle “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan” ve bilip bilmeden teklifte bulunanların dikkatine sunuyorum.
Serdar Ant
***
SABİH KANADOĞLU HAKKINDAKİ “GERÇEKLER”!
Sabih Kanadoğlu kimdir?
Sabih Kanadoğlu, “Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı”dır.
21 Ocak 2001 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na seçilen Kanadoğlu, 20 Mayıs 2003 tarihinde yaş sınırı nedeniyle emekliye ayrılmıştır. Kısacası Kanadoğlu, bir hukuk adamıdır.
Peki, ben size desem ki, “Kanadoğlu suç işlemiştir”, acaba ne karşılık verirsiniz?
Ama sadece “Kanadoğlu suç işlemiştir” demekle kalmasam ve Sabih Kanadoğlu hakkında başka ithamlarda da bulunsam, ne dersiniz?
Örneğin desem ki, Sabih Kanadoğlu geçmişte “bile bile yetkisini kötüye kullanmıştır, suç işlemiştir.”
Örneğin desem ki, Sabih Kanadoğlu’nun geçmişte yaptığı kimi işlemler “hukuka aykırıdır.”
Örneğin desem ki, Sabih Kanadoğlu, geçmişteki kimi hukuki işlemleriyle “Tayyip Erdoğan’ı kurtarma harekâtına yardımcı olmuştur.”
Örneğin desem ki, Sabih Kanadoğlu, siyasal yaşamda bir partiye karşı “psikolojik harekât yapılmasına yardımcı olmuştur.”
Örneğin desem ki, Sabih Kanadoğlu, geçmişte “işgal ettiği Başsavcılık makamının gerektirdiği özellikleri taşımamıştır.”
Evet, Sabih Kanadoğlu hakkında bütün bu iddialarda bulunsam, acaba ne dersiniz?
Eminim ki, en azından “işte Sabih Kanadoğlu’nu karalamaya çalışan, iftiralar atarak saldıran bir ‘Fetullahçı’, bir ‘cemaat müridi’ daha…” dersiniz!
Ne var ki Sabih Kanadoğlu hakkındaki bu iddiaların sahibi ben değilim! İşçi Partisi Genel Başkanı’dır. Diğer bir ifadeyle, Sabih Kanadoğlu hakkındaki bu iddialarİŞÇİ PARTİSİ GENEL BAŞKANI DOĞU PERİNÇEK’e aittir!
Aydınlık dergisinin 29 Eylül 2002 tarihli 793. SAYISINI açtığımızda, Doğu Perinçek’in “KANADOĞLU SUÇ İŞLEDİ” başlıklı başyazısını görüyoruz. İşte o Başyazı’da Doğu Perinçek, cemaat üyesi Fetullah müritlerine rahmet okutacak bir şekilde Sabih Kanadoğlu hakkındaki sözde “gerçekleri” (!) sayıp döküyor, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na saldırıyor! Hep beraber okuyalım şimdi:
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, İP Genel Başkanı Perinçek’in adaylığı konusunda yazdığı ihbar yazısının hukuka aykırılığı, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) hemen aynı gün oybirliği aldığı kararla saptanmış oldu. YSK’nın yedi üyesinin yedisi de Kanadoğlu’nun yazısını hukuka aykırı buldu.
… Kanadoğlu, kendisinin de hukuka aykırı olduğunu bildiği bir girişimde bulunarak yetkisini kötüye kullanmış, suç işlemiştir.
… Kanadoğlu’nun yetkisiz itirazı bilgisizlik eseri değildir, kasıtlıdır. Kanadoğlu bile bile yetkisini kötüye kullandı.
…Peki, Kanadoğlu, niçin bile bile, yetkisi bile olmadığı halde, hem de hukuk dışı bir itirazda bulunmuştur?
Kanadoğlu Perinçek’in adaylığına kasten itiraz ederek bir yönüyle Tayyip Erdoğan’ı kurtarma harekâtına yardımcı olmuştur.
… Kanadoğlu, yetkisi olmadığı halde, işgal ettiği mevkiyi hukuk dışı amaçlar için kullanarak İşçi Partisi’ne karşı psikolojik harekat yapılmasına yardımcı olmuş, İşçi Partisi hakkında kamuoyunda olumsuz izlenimler yaratmaya çalışmış, YSK’yı yetkisiz ve kanunsuz bir yazıyla meşgul etmiştir. Dahası Kanadoğlu’nun girişimi, seçim sürecinin yasal ölçüler içinde ve sağlıklı yürütülmesine zarar vermiştir.
… Kanadoğlu, bile bile kanundışı bir uygulamada bulunarak işgal ettiği Başsavcılık makamının gerektirdiği özellikleri taşımadığını göstermiştir. Bu nedenle görevinden çekilmesi, hukukun ve yargı mesleğinin kuralları gereğidir.”
Gördünüz mü, Sabih Kanadoğlu geçmişte meğer neler yapmış, neler!
Şimdi Sayın Kanadoğlu’nun görevi gereği yaptığı bir işlemle, yukarıda altı çizili satırlarda başvurulan iftira ve karalama dolu ifadelerin ne ilgisi vardır? Sayın Kanadoğlu “Tayyip Erdoğan’ı kurtarma harekâtına yardımcı” olmuş da, “İşçi Partisi’ne karşı psikolojik savaş” uygulamış da… Bir sürü zırva…
O zaman herkes şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Sürekli zırva üreten, işine gelmeyen şeyler söyleyen ve yapanlara hemen “Fetullahçı”, “Cemaatçi” vs. diyerek ya da Sabih Kanadoğlu’na yöneltilen türden iftiralarla saldıran bu siyasal hareketin, bugüne kadar Türkiye’ye ne faydası olmuştur ki bugün Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu adamlara “şu aday olsun, bu aday olsun” diye öneride bulunmanın bir mantığı ve anlamı olsun.
“Kılavuzu karga olanın, burnu …ktan çıkmaz” derler. Önce kılavuz bellediklerinizin geçmişi öğrenin!
Serdar Ant
6.4.2014
..