BÜYÜK KÜRDİSTN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BÜYÜK KÜRDİSTN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ağustos 2019 Perşembe

AMERİKA'NIN GÖREMEDİĞİ PKK - BÖLÜM 12

AMERİKA'NIN GÖREMEDİĞİ PKK - BÖLÜM 12



s.120
Kürtlerin dinlerinden vazgeçmeyeceği, Marksist, Leninist bir anlayışı asla benimsemeyeceği gerçeği, PKK'yı taktik değiştirmeye zorlamıştır. Her türlü dini kesin dille reddeden PKK, emperyalizm maskesinin gereği olarak dine karşı üslubunu yumuşatmıştır. Fakat temelde PKK'nın dinleri yok etme hedefi devam etmektedir. 

s.125
Komünistlerin yıkmaya çalıştığı din, aile ve maneviyat, Güneydoğu halkı için vazgeçilemeyecek değerlerdir.

s.126
evrim

s.127
Sağ üstte: 50 milyon yıldır amber içinde en ince detaylarına kadar korunmuş bir yaban arısı. 
Sol üstte: Günümüzde yaşayan ve fosil içindeki  50 milyon yıllık örneğinden hiçbir farkı olmayan yaban arısı.

s.128
Gençlerimiz, devletin okullarında evrimi zorunlu ders olarak okumakta ve edindikleri bu sahte altyapının etkisiyle ileriki vadede komünizm ve faşizm gibi Darwinizm kaynaklı ideolojilerin kolayca etkisi altında kalabilmektedirler. 

s.132
Dünyada neredeyse tüm toplumlar içinde vahşet, kavga ve çatışma artık alıştığımız manzaralar haline geldi. Bunun temel sebebi, kavga ve çatışma felsefesinin altyapısının, yani Darwinizm safsatasının tüm dünya okullarında adeta bir gerçekmiş gibi okutulmasıdır.

s.139
Allah Var

s.144
Öcalan'ın temel hedefi, 50 bin kişilik bir ordu kurup, Maoist bir halk savaşı ile Güneydoğu bölgemizi ele geçirmektir. Emperyalist maske aldatıcıdır, bu hedefte bir değişiklik yoktur.

s.149
Bu vatan hepimizin, vatanın bölünmesine asla iznimiz yoktur.  Kardeşçe yaşamak bize yakışır.
Solda: Batman'dan muhteşem bir manzara.

s.150
Ay-yıldızlı bayrağımızı bu yurdun herhangi bir yerinde indirmeye kalkan hain güçler, bu milletin direnci ile mutlaka karşılaşırlar. Ülkemizin kaderinde bölünmek yoktur. Sağda: Diyarbakır'dan bir manzara


s.155
PKK'nın hedefi, Komünist Kürdistan ve ardından komünist dünya devleti hedefine ulaşmaktır. PKK, bu hedefi gerçekleştirmek için güçlü bir müttefike ihtiyaç duyduğundan ABD'nin himayesine sığınmıştır. ABD'ye karşı sadece rol yapmakta, komünist kimliğini gizleyerek komünist hakimiyete doğru adım adım ilerlemektedir. ABD ise, nasıl bir bela inşa etmekte olduğunun farkında dahi değildir. 

s.157
Batı'nın Kobani hasassiyeti oldukça dikkat çekici olmuştur. Koalisyon sadece bu bölgeye yoğunlaşırken, Batı ülkeleri içinde de güçlü bir propaganda yaygınlaştırılmıştır. Bunun tek sebebi, Batı'nın asıl hassasiyet alanının Ortadoğu'dan çok Kürt bölgesi oluşudur. 

s.159
Suriye ve Irak'ın büyük şehirleri işgal edilmişken tepki vermeyen Batı, YPG idaresindeki küçük bir kasaba olan Kobani işgalinde, gerek koalisyon güçleri gerek basınıyla hemen harekete geçmiştir. Kobani halkı elbette korunmalıdır ve Türkiye bu görevi tek başına üstlenmiştir. Ayrıca koalisyon güçlerinin saldırıları hiçbir yerde tasvip edeceğimiz bir şey değildir. Burada eleştiri noktamız Batı'nın hassasiyet alanlarıdır. 

s.160
Kobani işgali sırasında Türkiye'ye yönelik eleştiriler son derece samimiyetsizdir. İşgalden sonra duyarlılık gösteren tek ülke Türkiye olmuş, tek bir gün içinde iki yüz binden fazla Kürt kardeşimizi  konuk etmiştir. Bu kardeşlerimizin büyük çoğunluğu hala özel inşa edilen kamplarda Türk hükümetinin himayesi altındadırlar. 

s.163
Tüm Ortadoğu kan ağlarken, Batı'nın beklenmedik bir yoğunlukta Kobani propagandası yapmasının hatta yan sayfada görülen afişlerdeki gibi "Dünya Kobani Günü" ilan edilmesinin tek sebebi, bu kasabanın, Batı'nın hayalini kurduğu Büyük Kürdistan sınırları içinde olmasıdır. 

s.167
Hadislere göre Doğu'dan çıkacak olan siyah bayraklıların saçları ve sakalları uzun olacak, Irak ve Suriye'de şiddet eylemleri gerçekleştireceklerdir. Siyah bayraklılar sonunda Hz. Mehdi (as)'a tabi olacaklardır. 

s.168
Resimde, PYD'nin silahlı kolu olan YPG militanları görülüyor.

s.169
PYD Eş Başkanları Salih Müslim ve Asya Abdullah Öcalan posterleriyle görülüyor.

s.170
PYD/YPG'yi PKK'dan bağımsız göstermeye çalışanlar ya bilgisizdirler ya da gerçeği görmezden gelmektedirler. YPG toplantıları Öcalan posterleri eşliğinde gerçekleştirilmekte, YPG militanları ceplerinde ve evlerinde Öcalan'ın resmini bulundurmakta, Öcalan'ın kitaplarını okumaktadırlar. 

s.172
Tankın üstünde PKK ve YPG militanları yanyana poz veriyor.

s.175
PKK ve PYD aynı silahlı terör örgütüdür. Biri Türkiye'de diğeri ise Suriye'de yıllarca özellikle Kürtlere baskı uygulamış ve komünist düzeni inşa etmeye çalışmışlardır. 

s.176
Suriye'nin Kürt bölgesi olan Rojava'daki YPG militanları, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda da belgelediği şekilde kendi halklarına insanlık dışı uygulamalarda bulunmaktadırlar. 

s.177
Suriye'de Kürt halkı, Esad'ın saldırılarından çok önce, PYD baskısından kaçarak Türkiye'ye sığınmışlardır.

s.179
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporuna göre, Rojava'da çocuklar, ellerine silah verilip militan olarak kullanılmaktadırlar. Çocukları zorla silah altına alma politikası halen devam ettiğinden, bölgedeki Kürt kardeşlerimiz sürekli olarak PYD zulmünden kaçıp Türkiye'ye sığınmaktadırlar. 
Soldaki çocuk militanın üzerinde YPG'nin Kadın Savunma Birlikleri'ni temsil eden YPJ'nin arması görülebilmektedir. 

s.181
YPG konusunda dışarıdan yapılan spekülasyonlara kanmayıp Kobani'de YPG zulmünü yakından gözlemleyen Batılı gazeteciler, işgaller sırasında sınıra konuşlanmış Türk tanklarının varlığını oldukça haklı görmüşlerdir. 

s.182
Türkiye, kendisine sığınan herkese büyük bir onur ile sahip çıktığı gibi, Kobani işgali sonrasında Türkiye'ye sığınan Kürt halkına da aynı sevgi ve onur ile sahip çıkmıştır. Sınırımıza gelen Kürtler de büyük bir sevgiyle Türk askerine sarılmış, güvenli topraklara gelmenin mutluluğunu yaşamışlardır. Suriyeli Kürtler, onlara her daim sahip çıkacağımızı bilmelidirler. 

s.184
Kobani'den kaçarak ülkemize sığınmak zorunda kalan Kürt kardeşlerimiz için Suruç'ta dünyanın en büyük mülteci kamplarından biri çok kısa bir zaman içinde kurulmuş, kardeşlerimizin rahat edecekleri her türlü imkan düşünülmüştür. 

s.187
Türkiye'ye yönelik baskılar hem içten hem de dışarıdan gözle görülür boyutlara ulaşmıştır. Fakat bu güzel vatanı ve Kürt kardeşlerimizi komünist teröre teslim etmemiz imkansızdır. Bu kirli planı kuranlar, bu sevdadan vazgeçmelidirler. 

s.188
Türk milleti için vatan en hassas konulardan biridir. Bu konuda tereddüte düşenler Türk tarihine bakabilirler. Dolayısıyla Türkiye için, toprağından ve kimliğinden taviz verdiği bir çözüm asla söz konusu olmayacaktır. Bir kısım Batılı derin güçlerin bu yöndeki beklentisi boşunadır. 

s.192
PKK, tarihi boyunca asıl olarak Kürt kardeşlerimizi hedeflemiş, kadın, çocuk, bebek demeden katliam yapmıştır. PKK'nın ilk fırsatını bulduğunda yine bu hain saldırılara kaldığı yerden devam etmesi de terörden vazgeçmeyeceğinin göstergesidir. Kalleş terör örgütünü bugün masum göstermeye çalışanlar mazlumları hedef alan korkunç teröre hizmet ettiklerinin farkında değildirler. 

s.194
Öcalan'a ve PKK katillerine af asla mevzu bahis olamaz. "Katiller çok insan katledince onlardan çekiniliyor ve affediliyorlar" mantığı toplumda yer ettiği takdirde terörün daha rahat zemin bulacağı aşikardır.

s.196
Kimse Öcalan'ın ve katil PKK'lıların salıverilmesi gibi bir öneri ile Türk milletinin karşısına çıkmamalıdır. Batılı derin devletlere ve Türkiye'de onların destekçiliğini yapanlara yol yakınken bu tehlikeli fikirden vazgeçmeleri önerimizdir. 

s.197
Türk milleti, onursuz ve şerefsiz olarak yaşayamaz. Bunun yerine mücadele etmeyi ve bu uğurda Allah rızası için can vermeyi göze alır. Ülkeyi bölme girişimi içindekiler; Türk askerinin, polisinin, özel kuvvetlerin ve Türk halkının buna nasıl karşılık vereceğini görmek zorunda kalabilirler. 

s.201
Fransa'da geleneksel olarak her sene yapılan Komünist Partisi'nin Fete de l'humanite (İnsanlık Bayramı) etkinliğinde elinde Abdullah Öcalan'ın posteri ile görüntülenen Fransız komedyen Djamel Debbouze, Türk derneklerinden özür diledi. Algı operasyonlarının etkisiyle, istenildiğinde, terör ve teröristlerin adeta bir kahraman edasıyla sunulmaları günümüzün en büyük sorunlarından biridir. 

s.202
The Washington Post, elinde yavru ayı tutan bir PKK'lının resmini kullanarak 40 bin askerimizi şehit etmiş kahpe katilleri aklama çabasına girmiştir. Söz konusu propagandanın Türkiye'yi bölme planlarının ayyuka çıktığı bir zamanda yoğunlaşması da manidardır. 

s.203
Serap Eser isimli yavrumuzun PKK katilleri tarafından bir belediye otobüsünde yakılarak öldürülmesi şehirlerde gerçekleştirilen hain terör eylemlerinden sadece biridir. Bir kısım Batı medyasının "barış güvercinleri" edasıyla tanıtmaya çalıştığı PKK, terör için daima fırsat kollamış ve terör zihniyetinden asla vazgeçmemiştir. Batı medyası yavru ayı ile terörist propagandası yaparken, PKK şu an halen Türk toprakları içinde hain pusularına devam etmektedir. 

s.204
Time, Elle, Der Spiegel, BBC, Newsweek, Marie Claire gibi dünyaca tanınmış gazete ve dergiler, 40 yıldır silahını Türk askerine ve polisine, hatta Kürtlere yöneltmiş olan hain PKK'yı Ortadoğu'nun umudu gibi göstermeye çalışmaktadırlar. PKK, söz konusu eylemlerini eğer Avrupa'da yapıyor olsaydı bu yayın organlarının başlıkları kuşkusuz şimdikinden daha farklı olurdu. 

s.221
Güneydoğu'da neredeyse hiçbir parti kendi bayraklarıyla miting yapamamaktadır. PKK'nın kurduğu korku imparatorluğunun etkisiyle mitinglere Güneydoğu halkı Türk bayraklarıyla gelememekte, bölgede hakimiyet kurmuş olan PKK tarafından adeta kendi bayrağımız yasaklanmaktadır. 

s.222
Gezi olayları sırasında çevreci gençlerin demokratik protestolarından komünist gruplar da faydalanmıştı. 30 Mart 2014 yerel seçimleri, Gezi olaylarının ardından adeta bir güven oylaması gibiydi. Fakat bu seçimlerin en vahim sonucu, tüm Güneydoğu'nun BDP'ye terk edilmesi oldu.

s.223
TAKSİM KOMÜNÜ'NE GİDER.,

s.224
PKK'nın şehirleri ele geçirme amaçlı sinsi faaliyetleri, PKK'yı legalleştirme çalışmaları ile devam etmiştir. Ateşkes döneminde Türk toprakları üzerinde Mahsum Korkmaz'ın heykelinin dikilmesi, belediye arabalarının üzerine PKK'lıların resimlerinin asılması tehdidin büyüklüğünü ta o zamandan göstermiştir. 

s.225
2014 yerel seçimlerinde Güneydoğu illerinin BDP'ye teslim edilmesinin ardından 2015 genel seçimleri daha vahim sonuçlar vermiştir. Kuzeydoğu Anadolu'ya kadar ulaşan geniş bir bölgede HDP adeta hakimiyet ilan etmiştir. 

s.227
Silahların gölgesinde yapılan antidemokratik seçimin ardından çatışmaların başlaması ve çeşitli Belediye Başkanlarının "özerklik" ya da "öz yönetim" ilan ettik diye ortaya çıkmaları sürpriz olmamıştır. Amaç zaten başından beri kaleyi içten fethetmektir. 

s.229
KCK tek lider olarak Öcalan'ı kabul eden bir yapıdır. KCK yürütme konseyinin tüm açıklamaları da Öcalan posterleri önünde gerçekleştirilmektedir. 

s.237
Komünist diktatörler, kitlelerin itaatini kolaylaştırmak için putlaştırılmışlardır. Lider kimi zaman parlayan bir güneş gibi canlandırılmış veya dev heykellerle tasvir edilmiştir. Kim Il Sung'un heykelinin önünde eğilen kitleler, bu propagandanın günümüzde de ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. (Altta sağda)

s.239
Öcalan da tıpkı tarihteki komünist diktatörler gibi kendisini -Haşa- ilah gibi gösterme çabasında olmuştur. Kitleler üzerinde bu yolla etki sağlamaya çalışmıştır.

s.241
Öcalan'ın Kendisini -Haşa- ilah ya da peygamber gibi gösterme çabası bir kısım PKK militanları arasında da kabul görmüştür. Lideri ilahlaştıran böyle bir sistem, kolay bir itaati de sağlamıştır. Sistemi sorgulayanların ise zaten örgüt içinde yaşama hakkı yoktur. 

s.243
SAHTE
Marks, komünizm fikrini sahte evrim teorisinden esinlenerek geliştirmiş, canlılar arasında diyalektik bir gelişim olduğu iddiasından yola çıkarak tarihin de bu diyalektik çerçevesinde geliştiğini iddia etmiştir. Oysa ne canlılar ne de tarih diyalektik içinde gelişmiştir. Evrim, tümüyle bir safsatadır. 

s.244
Vahşi kapitalizm elbette beraberinde felaket getiren kirli materyalist bir sistemdir. Fakat bunun çözümü, ondan daha korkunç bir şiddet ideolojisi olan komünizm değil, sadece ve sadece Kuran'a dayanan İslam ahlakıdır. 

s.246
Komünizmin ön Şart olarak sunduğu komünal toplumda, toplumun liderlerinin dışında kalanların tümü  "güdülmesi gereken koyun" olarak değerlendirilirler. 

s.249
Komünal yaşamda aile diye bir mefhum yoktur. Din, ahlak, devlet ve aile kavramlarının terk edildiği bu sistem, şiddet ve ahlaki dejenerasyonun asıl kaynağıdır. 

s.250
KCK, Güneydoğu'yu sinsi yöntemlerle ele geçirmeyi ve bölgede komünist-Leninist felsefeye uygun bir korku imparatorluğu kurmayı hedeflemektedir. Çözüm süreci adı verilen ateşkes döneminde bunu büyük ölçüde hayata geçirmiştir. 

s.252
İNTİKAM YDG-H

s.253
PKK militanları, KCK'nın alan hakimiyeti sayesinde ülkemizin sokaklarında terör estirmektedir. Altta: PKK'lılar tarafından ateşe verilmiş Cizre sokakları

s.255
KCK'nın alan hakimiyeti sayesinde Türkiye sokaklarında, rahatlıkla silahlarla dolaşabilen maskeli YDG-H'liler. 

s.257
PKK daima Kürt milliyetçiliğini kullanmış ve bir kısım halkı bu yolla aldatabileceğine inanmıştır. Oysa Kürtlük efendiliği, PKK ise kalleşliği temsil eder. 

s.259
Türkiye şehirlerinde yol kesen YDG-H militanları. Bu pervasızlık, sözde ateşkes döneminde zemin bulmuş ve şu an PKK, şehirlerin içlerinde hain pusular kuracak raddeye gelmiştir.  

s.261
PKK'lı militanlar artık sokaklara inmiş durumdadırlar. Güneydoğu halkımız çok uzun zamandır PKK teröristlerinin baskısı altında yaşamaktadır. 

s.263
YDG-H militanları, ateşkes dönemi boyunca daha fazla silahlandıklarını ve örgütlendiklerini itiraf etmişlerdir. Ateşkes, PKK için daima daha fazla silahlanıp organize olmak için fırsat olmuştur. 

s.265
Sokaklarda roketatarlarla gezme pervasızlığını gösteren PKK'lı teröristler, halk üzerinde korku imparatorluğu kurma ve Türkiye sokaklarını ele geçirdiklerini gösterme azminde olmuşlardır. 

s.269
PKK, hiçbir zaman silah bırakmadı ve ideolojisi çökertilmedikçe de bırakmayacaktır. Tarihte komünist diktalar hakimiyetlerini daima silah ile elde etmişlerdir. PKK'nın da şehirlere inebilmesinin, Avrupa tarafından muhatap kabul edilmesinin tek nedeni elindeki silahtır. 

s.275
PKK, her ateşkes döneminde daha fazla silahlanmış, daha güçlenmiştir. Silah bırakma söylemleri PKK için, metruk silahları elden çıkarıp modern silahlarla kuşanma anlamına gelmektedir. Şiddeti esas alan komünist terörizmin silahı terk etmesi mümkün değildir. 

s.277
Leninist bir terör örgütünün ideolojisine karşı bilimsel bir çalışma yapılmadıkça, o örgütün silah bırakacağını ummak sadece oyuna gelmektir. 

s.281
PKK'nın kurucu kadrosunda bulunan Mehmet Şener ve nişanlısı Sakine Cansız PKK liderlerinin emriyle infaz edilmişlerdir. 

PKK'NIN KURUCU KADROSUNDAYDI! ÖCALAN'LA TERS DÜŞMÜŞTÜ

s.283
10 Kasım 2014’te Cizre'de PKK tarafından sokak ortasında infaz edilen Abdullah Budak Sokak ortasındaki o infazı PKK üstlendi!

s.289
Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah’ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup-caydırasınız... (Enfal Suresi, 60)

s.293
Özel Harekat birimlerimiz, özellikle Güneydoğu bölgemizde kendilerini göstermeli, Devletin caydırıcı gücü özellikle bu birimler vesilesiyle hissettirilmelidir. Daha fazla özel harekat okulu açılması elzemdir. 

s.294
Özel harekat, bölgede sürekli bulunmalı, kalekolların yapımı devam etmelidir. Kalekolların hem sayısı hem kalitesi artmalı; kalekollar, güvenliğin yanı sıra bölge halkına da katkı sağlayacak yaşam alanlarına dönüştürülmelidirler. 

s.297
İran'ın şiddet, saldırı, idam gibi uygulamalarını tasvip etmemiz mümkün değildir. Fakat caydırıcılık ve güç gösterisi bakımından İran örneğinin dikkate alınması önemlidir. PKK ile mücadele konusunda İran ile ittifak yapıldığı takdirde, PKK'nın büyük bir güç ve moral kaybına uğrayacağı açıktır. Bu ittifak kısa süre içinde gerçekleştirilmelidir. 

s.299
Koruculuk sistemi, geçmişten beri PKK'ya en büyük darbeleri vurmuş sistemlerden biridir. Bu nedenledir ki her ateşkes döneminde PKK'nın ilk şartı bu birimin kaldırılması olmuştur. İşte bu yüzden koruculuk sistemi mutlaka daha da güçlendirilmeli, daha fazla korumaya alınmalı, şartları iyileştirilmelidir.

s.300
Geçici Köy Korucuları Haklarını Koruma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı:?"Biz mücadelemizin başında iken, PKK, nerede gölgemizi görse kaçacak delik arıyordu. PKK diye bir şey yoktu."

s.303
Güneydoğu illerimiz, insanıyla, tarihiyle, güzelliğiyle bizim için birer nimettirler. Kürt kardeşlerimiz, komünist terör tehdidi olmadan orada huzur içinde yaşayacaklardır. 
Şanlıurfa'dan muhteşem bir manzara.

s.304
Kürtçe konusunda son dönemdeki atılımlar, özellikle Diyanet'in bastırmış olduğu Kürtçe Kuran meali çok önemli ve sevindirici gelişmelerdir. 

s.311
UNESCO Kültür Mirası kapsamında bulunan muhteşem Diyarbakır surları ve Hevsel Bahçeleri. Ne komünist teröristler, ne de Kürtleri bizlerden ayırmaya çalışan derin güçler, bu güzel diyarlarda Kürt kardeşlerimizle birlikte yaşamamıza engel olamayacaklardır. 

s.313
PKK'nın tüm baskılarına rağmen bunca yıldır Güneydoğu bölgemizde egemenlik kuramamasının en büyük sebebi Kürt halkımızın dindarlığıdır. Bölgede yeni neslin de dindar yetiştirilmesi PKK'ya en büyük darbelerden biri olacaktır.

s.315
Diyarbakır'da Ulu Cami'den güzel bir görüntü. Sol üstte:? Dünya güzeli bir Kürt çocuğu. 

s.317
Güneydoğu'da kadının üstünlüğü, demokrasi, adalet, sanat, bilim, barış gibi kavramları Kuran ayetleriyle anlatan bir eğitim sistemine ihtiyaç vardır. Kuran'da tarif edilen gerçek İslam'ın tanınması, yeni nesil Kürt gençliğinin yetişmesi bakımından önem taşımaktadır. 

s.319
PKK ile mücadele konusunda özellikle Irak Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani ile ittifak büyük önem taşımaktadır. 

s.320
Barzani, Duran Kalkan gibi PKK liderlerinin Kuzey Irak'ta seslerinin çıkmasını ve PKK'nın bölgede varlık bulmasını engellemek için Irak Kürt Parlamentosu'na çağrı yapmıştır. 

s.321
PKK, Irak Kürt yönetimi için de geçmişten beri tehdittir. O bölgenin de refaha kavuşması, Iraklı Kürtlerin çocuklarını huzur içinde yetiştirebilmeleri için Türkiye ile ittifak yapılması şarttır. 

s.323
Solda:?İran Devrim Muhafızları  Sağda: Kahraman Türk askeri Bordo Bereliler. 
PKK'ya karşı etkili bir caydırıcılık oluşabilmesi için hem Irak Kürt yönetimi hem de İran ile yapılacak bir ortak hareket, oldukça olumlu sonuçlar getirecektir. 

s.325
Batı, PKK konusunda kapsamlı şekilde bilgilendirilmelidir. PKK'nın hainlikleri anlatılmalıdır. Türkiye'den başlayarak kurulacak komünist bir devletin nasıl korkunç sonuçlar getireceği Batı'ya her fırsatta izah edilmelidir. 

s.327
YPG, PKK'nın bir koludur. Batılı devletler tarafından PKK terör listesindeyken YPG'nin listeye alınmaması ve dolayısıyla YPG'nin Batı tarafından rahatlıkla destekleniyor oluşu sadece PKK'yı beslemektedir. Batı, nasıl bir belaya ortaklık ettiğinin henüz farkında değildir ve mutlaka bilgilendirilmedir. 

s.328
PKK'nın ideolojisi, Çin'de kan akıtan Mao'nun, Rusya'da dehşet saçan Stalin'in, Kamboçya'da kitle katliamları yapan Pol Pot'un ideolojisiyle aynıdır. PKK, Ortadoğu'da ve ardından tüm dünyada aynı korkunç sistemi inşa etmeye çalışmaktadır. 

s.333
Komünist bir Kürdistan için oluşturulmuş bu sahte harita asla gerçekleşmeyecektir. Terörün ve komünist zihniyetin tam anlamıyla son bulması ise yalnızca eğitimle mümkündür.
TÜRKİYE, ERMENİSTAN, SÖZDE KÜRDİSTAN, İRAN, SURİYE, IRAK,

s.336
1988 Halepçe Katliamı

s.337
Kürt halkı, yıllar boyunca bölgede onulmaz acılar çekti. Saddam, Halepçe'de mazlum halkını kimyasal silahlarla katlederken, Suriye'de Esad, nüfus kağıdı bile vermediği Kürtlere şiddetli baskılar uyguluyordu. 

s.339
Türkiye, geçmişten günümüze ülkelerinden kaçmak zorunda kalmış Kürt kardeşlerimize büyük bir onur ve sevgiyle sahip çıkmıştır.
Solda:?1991 yılında Saddam zulmünden kaçıp Türkiye'de Çukurca mülteci kampına sığınan bir Kürt çocuğu.
Sağda:? Günümüzde Suriye'den kaçıp Türkiye'ye sığınan Kürt çocuğu.

s.341
Masum Kürt anneleri, babaları, dünya güzeli Kürt çocukları tarihleri boyunca yüzyüze kaldıkları baskı ve zorlukların hiçbirini hak etmediler. Bu zor dönemlerde kardeşlerimizin yaşadıkları zorlukların farkındayız. Fakat devir artık telafi devridir. Kürt kardeşlerimiz geçmişin öfkesini taşımak yerine, artık kardeşliği isteyenler ile birlikte hareket etmelidirler. 

s.342
Şu bilinmelidir ki, tertemiz Kürt gençlerimizi, Kürt vatandaşlarımızı komünizme teslim etmeye hiç niyetimiz yoktur. PKK, asla ve kesinlikle Kürtleri temsil etmemektedir. Kürt ve PKK ayrımını çok iyi yapmak gerekmektedir.

s.344
PKK'nın temsil ettiği şey kalleşliktir. Kürt kardeşlerimiz ise onuru, dürüstlüğü ve üstün ahlakı temsil ederler. PKK kalleşlerini Kürt olarak nitelemek Kürtlüğe hakarettir. 

s.347
İslam ahlakıyla yoğurulmuş, sevgi dolu mazlum Kürt halkı her şartta en mükemmel davranışı hak etmektedir.

s.349
Şanlıurfa'dan güzel bir manzara. 

s.353
Güneydoğu'da yaşayan güzel insanlarımıza hak ettikleri değeri vermek önemlidir. Onların bölgede rahat ve huzurlu yaşamaları için gereken her imkanı sağlayacak bir politika yürütülmeli ve bundan taviz verilmemelidir. 

s.354
VAN

s.355
AĞRI, ŞANLIURFA

s.356
Saddam rejiminin zulmünü gösteren bu toplu mezar Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları kabusun sadece bir bölümünü temsil etmektedir. 

s.357
Bütün dünyanın sırtını döndüğü bir anda aralarında Kürtlerin de bulunduğu mülteci kardeşlerimize kapılarını ve vicdanını açan ülke Türkiye oldu. Kürt kardeşlerimiz sınırda Türk askerinin şefkati ile karşılandılar.

s.359
Irkçılık, cehaletin de ötesinde bir ruh hastalığıdır. Dünyadaki tüm insanlar Hz. Adem (as)'ın soyundan gelir ve İslam dini ırkçılığı kesin olarak lanetlemiştir. Dolayısıyla Kürt kardeşlerimiz, ülkemizde sayısı pek az olan bir kısım Beyaz Türklerin ırkçılık politikalarına tevessül etmemelidirler. 

s.361
Kürt kardeşlerimizin üzerindeki,  zulmün, baskının, gözyaşının hakim olduğu günleri geride bırakma zamanıdır. Komünist tehdidi ortadan kaldırarak gözyaşının olmadığı bir ortamda kardeşçe ve huzur içinde yaşayacağız. 
Diyarbakır Ulu Cami'de namaz kılan kardeşlerimiz.  

s.370
Gerçek Kuran ahlakı, din, dil, ırk, etknik köken aranmaksızın herkesin huzurlu ve özgür olduğu bir dünya sunar. Dolayısıyla Ortadoğu için gereken asıl yöntem, Kuran'daki İslam anlayışının eğitim yoluyla yaygınlaştırılması, hurafelere dayalı sahte din anlayışının ise tümüyle ortadan kaldırılmasıdır. 

s.388
Fransız biyolog Louis Pasteur

s.389
En son evrimci kaynakların da kabul ettiği gibi, hayatın kökeni, hala evrim teorisi için son derece büyük bir açmazdır. 

s.391
Evrim teorisini geçersiz kılan gerçeklerden bir tanesi, canlılığın inanılmaz derecedeki kompleks yapısıdır. Canlı hücrelerinin çekirdeğinde yer alan DNA molekülü, bunun bir örneğidir. DNA, dört ayrı molekülün farklı diziliminden oluşan bir tür bilgi bankasıdır. Bu bilgi bankasında canlıyla ilgili bütün fiziksel özelliklerin şifreleri yer alır. İnsan DNA'sı kağıda döküldüğünde, ortaya yaklaşık 900 ciltlik bir ansiklopedi çıkacağı hesaplanmaktadır. Elbette böylesine olağanüstü bir bilgi, tesadüf kavramını kesin biçimde geçersiz kılmaktadır.

s.393
Lamarck zürafaların ceylan benzeri hayvanlardan türedikleri gibi bilim dışı bir görüşe inanıyordu. Onun yanılgılarına göre otlara uzanmaya çalışan bu canlıların zaman içinde boyunları uzamış ve zürafalara dönüşüvermişlerdi. Bu mantık dışı iddiaya göre canlılar yaşamları sırasında kazandıkları özellikleri sonraki nesle aktarıyorlar, böylece evrimleşiyorlardı. Evrimciler bu masalsı anlatımı aşağıdakine benzer hayali şemalarla destekleyerek ayakta tutmaya çalışmışlardır. 100 yıl öncesinin batıl inançları olarak nitelendirilebilecek bu iddianın genetik biliminin gelişmesiyle birlikte hiçbir dayanağı kalmamıştır. Mendel'in 1865 yılında keşfettiği kalıtım kanunları, yaşam sırasında kazanılan özelliklerin sonraki nesillere aktarılmasının mümkün olmadığını ispatlamıştır. Böylece Lamarck'ın zürafa masalı da tarihe karışmıştır.

s.394
Evrimciler yüzyılın başından beri sinekleri mutasyona uğratarak, faydalı mutasyon örneği oluşturmaya çalıştılar. Ancak on yıllarca süren bu çabaların sonucunda elde edilen tek sonuç, sakat, hastalıklı ve kusurlu sinekler oldu. En solda, normal bir meyve sineğinin kafası ve sağda mutasyona uğramış diğer bir meyve sineği. bacak, anten, gözler, ağız,

s.397
Kretase dönemine ait bu timsah fosili 65 milyon yıllıktır. Günümüzde yaşayan timsahlardan hiçbir farkı yoktur.
İtalya'da çıkarılmış bu Mene balığı fosili 54 - 37 milyon yıllıktır.
Bu 50 milyon yıllık çınar yaprağı fosili ABD çıkarılmıştır. 50 milyon yıldır çınar yaprakları hiç değişmemiş, evrim geçirmemiştir.

s.401
Evrimciler, fosiller üzerinde yaptıkları yorumları genelde ideolojik beklentileri doğrultusunda yaparlar. Bu nedenle vardıkları sonuçlar çoğunlukla güvenilir değildir. 

s.402
SAHTE

s.403
Evrim yanlısı gazete ve dergilerde çıkan haberlerde yukarıdakine benzer hayali "ilkel" insan resimleri sıklıkla kullanılır. Bu hayali resimlere dayanarak oluşturulan haberlerdeki tek kaynak, yazan kişinin hayal gücüdür. Ancak evrim bilim karşısında o kadar çok yenilgi almıştır ki artık bilimsel dergilerde evrimle ilgili haberlere daha az rastlanmaktadır.

s.407
Gözü ve kulağı, kamera ve ses kayıt cihazları ile kıyasladığımızda bu organlarımızın söz konusu teknoloji ürünlerinden çok daha kompleks, çok daha başarılı, çok daha kusursuz yapılara sahip olduklarını görürüz.

s.410
Bir cisimden gelen uyarılar elektrik sinyaline dönüşerek beyinde bir etki oluştururlar. Görüyorum derken, aslında zihnimizdeki elektrik sinyallerinin etkisini seyrederiz. Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık beynin bulunduğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi denilen yer kapkaranlık, ışığın asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaşmadığınız kadar karanlık bir yerdir. Ancak siz bu zifiri karanlıkta ışıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyredersiniz.

s.413
Geçmiş zamanlarda timsaha tapan insanların inanışları ne derece garip ve akıl almazsa günümüzde Darwinistlerin inanışları da aynı derecede akıl almazdır. Darwinistler tesadüfleri ve cansız şuursuz atomları cahilce adeta yaratıcı güç olarak kabul ederler hatta bu batıl inanca bir dine bağlanır gibi bağlanırlar.

ARKA KAPAK

Yaklaşık 40 yıldır, Türkiye'yi bölerek topraklarımız üzerinde komünist-anarşist bir devlet kurma azminde olan PKK, son dönemlerde bu hedefine, 
Ülkemiz içinde oluşturduğu illegal devlet yapılanmaları (KCK) yoluyla ulaşmaya çalışmaktadır. Gelinen bu aşamada, Devletimizin her zamankinden daha 
güçlü, etkin ve gerçekçi tedbirler alması ve Kürt kardeşlerimize ciddi şekilde sahip çıkması gerekmektedir.
Ortadoğu'nun karışıklıklarla boğuştuğu şu günlerde, ABD'nin aleni bir şekilde Suriye'deki PKK yapılanmasını silahlandırıyor olması ise büyük bir sorundur. 
Derin Amerika, bir kısım Evanjeliklerin hatalı ahir zaman beklentileri sebebiyle Ortadoğu'da bir Büyük Kürdistan hayali kurmakta dolayısıyla da PKK ve 
uzantılarını desteklemekte hiçbir sakınca görmemektedir. ABD, PKK belasını doğru analiz edememekte, bu komünist-anarşist yapılanmanın kendisi için 
de büyük bir tehlike olduğunu anlayamamaktadır.
Bu kitap, PKK'nın ülkemiz üzerinde sinsi planlarını nasıl uygulamaya koyduğunu, kaleyi içten fethetmek için hangi yöntemleri kullandığını ve buna karşı 
Devletimizin ne gibi tedbirler alması gerektiğini açıklamakta, çözüm yolları sunmakta; aynı zamanda PKK'ya destek veren ABD'nin düştüğü büyük hatayı 
tarif etmektedir. 

YAZAR HAKKINDA: 

   Harun Yahya müstear ismini kullanan Adnan Oktar, 1956 yılında Ankara'da doğdu. 1980'li yıllardan bu yana, imani, bilimsel ve siyasi konularda pek çok eser hazırladı. Bunların yanı sıra, yazarın evrimcilerin sahtekarlıklarını, iddialarının geçersizliğini ve Darwinizm'in kanlı ideolojilerle olan karanlık bağlantılarını ortaya koyan çok önemli eserleri bulunmaktadır.
Yazarın tüm çalışmalarındaki ortak hedef, Kuran'ın tebliğini dünyaya ulaştırmak, böylelikle insanları Allah'ın varlığı, birliği ve ahiret gibi temel imani 
konular üzerinde düşünmeye sevk etmek ve inkarcı sistemlerin çürük temellerini ve sapkın uygulamalarını gözler önüne sermektir. 

   Nitekim yazarın, bugüne kadar 73 ayrı dile çevrilen 300'den fazla eseri, dünya çapında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edilmektedir.
Harun Yahya Külliyatı, -Allah'ın izniyle- 21. yüzyılda dünya insanlarını Kuran'da tarif edilen huzur ve barışa, doğruluk ve adalete, güzellik ve mutluluğa 
taşımaya bir vesile olacaktır.


***

AMERİKA'NIN GÖREMEDİĞİ PKK - BÖLÜM 11

AMERİKA'NIN GÖREMEDİĞİ PKK - BÖLÜM 11



Evrim Teorisi Dünya tarihinin en etkili Büyüsüdür.,

Burada şunu da belirtmek gerekir ki, ön yargısız, hiçbir ideolojinin etkisi altında kalmadan, sadece aklını ve mantığını kullanan her insan, bilim ve medeniyetten uzak toplumların hurafelerini andıran evrim teorisinin inanılması imkansız bir iddia olduğunu kolaylıkla anlayacaktır. 
Yukarıda da belirtildiği gibi, evrim teorisine inananlar, büyük bir varilin içine birçok atomu, molekülü, cansız maddeyi dolduran ve bunların karışımından zaman içinde düşünen, akleden, buluşlar yapan profesörlerin, üniversite öğrencilerinin, Einstein, Hubble gibi bilim adamlarının, Frank Sinatra, Charlton Heston gibi sanatçıların, bunun yanı sıra ceylanların, limon ağaçlarının, karanfillerin çıkacağına inanmaktadırlar. Üstelik, bu saçma iddiaya inananlar bilim adamları, profesörler, kültürlü, eğitimli insanlardır. Bu nedenle evrim teorisi için "dünya tarihinin en büyük ve en etkili büyüsü" ifadesini kullanmak yerinde olacaktır. Çünkü, dünya tarihinde insanların bu derece aklını başından alan, akıl ve mantıkla düşünmelerine imkan tanımayan, gözlerinin önüne sanki bir perde çekip çok açık olan gerçekleri görmelerine engel olan bir başka inanç veya iddia daha yoktur. Bu, Afrikalı bazı kabilelerin totemlere, Sebe halkının Güneş'e tapmasından, Hz. İbrahim (as)'ın kavminin elleri ile yaptıkları putlara, Hz. Musa (as)'ın kavminin içinden bazı insanların altından yaptıkları buzağıya tapmalarından çok daha vahim ve akıl almaz bir körlüktür. Gerçekte bu durum, Allah'ın Kuran'da işaret ettiği bir akılsızlıktır. Allah, bazı insanların anlayışlarının kapanacağını ve gerçekleri görmekten aciz duruma düşeceklerini birçok ayetinde bildirmektedir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:
Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar. Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azap onlaradır. (Bakara Suresi, 6-7)
… Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar gafil olanlardır. (Araf Suresi, 179)
Allah, Hicr Suresi'nde ise, bu insanların mucizeler görseler bile inanmayacak kadar büyülendiklerini şöyle bildirmektedir:
Onların üzerlerine gökyüzünden bir kapı açsak, ordan yukarı yükselseler de, mutlaka: "Gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyülenmiş bir topluluğuz" diyeceklerdir. (Hicr Suresi, 14-15)
Bu kadar geniş bir kitlenin üzerinde bu büyünün etkili olması, insanların gerçeklerden bu kadar uzak tutulmaları ve 150 yıldır bu büyünün bozulmaması ise, kelimelerle anlatılamayacak kadar hayret verici bir durumdur. Çünkü, bir veya birkaç insanın imkansız senaryolara, saçmalık ve mantıksızlıklarla dolu iddialara inanmaları anlaşılabilir. Ancak dünyanın dört bir yanındaki insanların, şuursuz ve cansız atomların ani bir kararla biraraya gelip; olağanüstü bir organizasyon, disiplin, akıl ve şuur gösterip kusursuz bir sistemle işleyen evreni, canlılık için uygun olan her türlü özelliğe sahip olan Dünya gezegenini ve sayısız kompleks sistemle donatılmış canlıları meydana getirdiğine inanmasının, "büyü"den başka bir açıklaması yoktur. 
Nitekim, Allah Kuran'da, inkarcı felsefenin savunucusu olan bazı kimselerin, yaptıkları büyülerle insanları etkilediklerini Hz. Musa (as) ve Firavun arasında geçen bir olayla bizlere bildirmektedir. Hz. Musa (as), Firavun'a hak dini anlattığında, Firavun Hz. Musa (as)'a, kendi "bilgin büyücüleri" ile insanların toplandığı bir yerde karşılaşmasını söyler. Hz. Musa (as), büyücülerle karşılaştığında, büyücülere önce onların marifetlerini sergilemelerini emreder. Bu olayın anlatıldığı ayet şöyledir:
(Musa:) "Siz atın" dedi. (Asalarını) atıverince, insanların gözlerini büyüleyiverdiler, onları dehşete düşürdüler ve (ortaya) büyük bir sihir getirmiş oldular. (Araf Suresi, 116)
Görüldüğü gibi Firavun'un büyücüleri yaptıkları "aldatmacalar"la -Hz. Musa (as) ve ona inananlar dışında- insanların hepsini büyüleyebilmişlerdir. Ancak, onların attıklarına karşılık Hz. Musa (as)'ın ortaya koyduğu delil, onların bu büyüsünü, ayette bildirildiği gibi  "uydurduklarını yutmuş" yani etkisiz kılmıştır:  
Biz de Musa'ya: "Asanı fırlatıver" diye vahyettik. (O da fırlatıverince) bir de baktılar ki, o bütün uydurduklarını derleyip-toparlayıp yutuyor. Böylece hak yerini buldu, onların bütün yapmakta oldukları geçersiz kaldı. Orada yenilmiş oldular ve küçük düşmüşler olarak tersyüz çevrildiler. (Araf Suresi, 117-119)
Ayetlerde de bildirildiği gibi, daha önce insanları büyüleyerek etkileyen bu kişilerin yaptıklarının bir sahtekarlık olduğunun anlaşılması ile, söz konusu insanlar küçük düşmüşlerdir. Günümüzde de bir büyünün etkisiyle, bilimsellik kılıfı altında son derece saçma iddialara inanan ve bunları savunmaya hayatlarını adayanlar, eğer bu iddialardan vazgeçmezlerse gerçekler tam anlamıyla açığa çıktığında ve "büyü bozulduğunda" küçük duruma düşeceklerdir. Nitekim, yaklaşık 60 yaşına kadar evrimi savunan ve ateist bir felsefeci olan, ancak daha sonra gerçekleri gören Malcolm Muggeridge evrim teorisinin yakın gelecekte düşeceği durumu şöyle açıklamaktadır:
Ben kendim, evrim teorisinin, özellikle uygulandığı alanlarda, geleceğin tarih kitaplarındaki en büyük espri malzemelerinden biri olacağına ikna oldum. Gelecek kuşak, bu kadar çürük ve belirsiz bir hipotezin inanılmaz bir saflıkla kabul edilmesini hayretle karşılayacaktır. (Malcolm Muggeridge, The End of Christendom, Grand Rapids: Eerdmans, 1980, s. 43)
Bu gelecek, uzakta değildir aksine çok yakın bir gelecekte insanlar "tesadüfler"in ilah olamayacaklarını anlayacaklar ve evrim teorisi dünya tarihinin en büyük aldatmacası ve en şiddetli büyüsü olarak tanımlanacaktır. Bu şiddetli büyü, büyük bir hızla dünyanın dört bir yanında insanların üzerinden kalkmaya başlamıştır. Artık evrim aldatmacasının sırrını öğrenen birçok insan, bu aldatmacaya nasıl kandığını hayret ve şaşkınlıkla düşünmektedir. 

Dipnotlar

1. Yasin Yaylar, İsrail Amerika ve Evanjelizm, Altınpost yayıncılık, 2012, s. 16
2. http://www.pewforum.org/2015/05/12 /americas-changing-religious-landscape/
3. Yasin Yaylar, İsrail Amerika ve Evanjelizm, Altınpost yayıncılık, 2012, s. 60
4. A.g.e. s. 119
5. A.g.e. s. 73
6. A.g.e. s. 74
7. Kürşad Berkkan – Cenk Eğilmezbilek, Başkan Öcalan "PKK ile Mücadeleden Müzakereye", İstanbul, 2013, s. 37
8. Altemur Kılıç, Büyük Kürdistan Büyük İsrail, Buğra Yayınları, İstanbul, s. 181
9.  Cemal Temizöz, Siyasallaşan PKK Terörü, Togan Yayınları, Bakırköy, Şubat 2012, s.81
10. A.g.e. s. 82
11. Viladimir I. Lenin, Toplu Yazıları, cilt 9, Haziran-Kasım 1905
12. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi, s. 98
13. Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201
14. Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, s. 78
15. Elif Çalışkan Polat, PKK Terör Örgütüne Dış Destek, Çatı Kitapları, 2013, s. 34
16. Bartu Soral, Paralel Kürdistan Kumpası, s. 65 (Rafet Ballı – Kürt Dosyası) 
17. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi, s. 210
18. Cevdet Saral, Terörün Gizli Efendileri, Kripto Yayınları, Ankara, 2012, s. 265
19. A.g.e. s. 266
20. Gaffar Tetik, Bütün Yönleriyle Komünizme Karşı İslam, s. 254
21. Komünistler Nasıl Yalan Söyler, Dr. Fred C. Schwarz, s. 215-216
22. Necati Alkan, PKK'da Semboller, Aktörler ve Kadınlar, 2012, Karakutu Yayınları, s. 21-22
23. A.g.e. s. 77-78
24. Abdullah Öcalan, Nasıl Yaşamalı, s. 91 
25. Necati Alkan, PKK'da Semboller, Aktörler ve Kadınlar, 2012, Karakutu Yayınları, s. 71-72
26. A.g.e. s. 71-72
27. Global Masculinities and Manhood, What makes a man within his own culture, University of Illinois Press, 2013, s. 95
28. Necati Alkan, PKK'da Semboller, Aktörler ve Kadınlar, 2012, Karakutu Yayınları, s. 104
29. A.g.e. s. 256
30. A.g.e. s. 256
31. A.g.e. s. 258
32. A.g.e. s. 91
33. A.g.e. s. 100-101
34. A.g.e. s. 103
35. Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257
36. Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204
37. Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313
38. Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354
39. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi,  s. 105-106
40. http://www.haber365.com/Haber/Ocalan_ Islam_Kurtler_Icin_Truva_Ati/
41. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi,  s. 115
42. A.g.e. s. 111
43. A.g.e. s. 125-126
44. http://www.washingtonpost.com/blogs /worldviews/wp/2014/10/27/turkey-still-thinks-this-guy-holding-a-baby-bear-is-a-terrorist-is-he
45. Burhan Semiz, PKK ve KCK'nın Din Stratejisi, s. 101
46. A.g.e. s. 95-96 
47. A.g.e. s. 125-126
48. A.g.e. s. 132
49. A.g.e. s. 188-189
50. A.g.e. s. 189-190
51. A.g.e. s. 135
52. A.g.e. s. 112
53. A.g.e. s. 135
54. A.g.e. s. 135
55. MEB, Sosyoloji ders kitabı, s. 96
56. MEB, Felsefe ders kitabı, s. 171
57. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 15
58. Elif Çalışkan Polat, PKK Terör Örgütüne Dış Destek, Çatı Kitapları, 2013, s. 34
59. http://www.milliyet.com.tr/onder-pkk-cok-demokratik-biryapi/siyaset/detay/ 2022602/default.htm
60. Elif Çalışkan Polat, PKK Terör Örgütüne Dış Destek, Çatı Kitapları, 2013, s. 35
61. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 178
62. http://ajanshaber.com/-ypg-pkk-tarafindan-kuruldu-haberi/132098
63. http://ajanshaber.com/-ypg-pkk-tarafindan-kuruldu-haberi/132098
64. http://haber.sol.org.tr/dunyadan/barzani-ile-gerilimin-ardindan-pyd-74-kdp-mensubunu-serbest-birakti-haberi-73385
65. http://www.radikal.com.tr/dunya/barzaniden_tekci_ve_dayatmaci_pydye_kinama-1192855
66. http://www.timeturk.com/tr/2013/ 08/01/esed-in-zindanlarindan-ciktik-pyd-zindanlarina-girmeyiz.html#. VJZcxsBGo
67. http://www.haber10.com/haber/540076 
68. http://www.hrw.org/news/2014/06/ 18/syria-abuses-kurdish-run-enclaves
69. http://www.thedailybeast.com/articles/2015/06/02/town-the-u-s-helped-save-now-run-by-terrorists.html
70. A.g.e.
71. A.g.e.
72. A.g.e.
73. http://www.washingtonpost.com/blogs /worldviews/wp/2014/10/27/turkey-still-thinks-this-guy-holding-a-baby-bear-is-a-terrorist-is-he
74. http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/kisanak-petrolden-pay-istiyoruz
75. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 252
76. http://www.zaman.com.tr/politika_ pkk-ozerklik-ilan-ediyor_2200699.html
77. Cemal Temizöz, Siyasallaşan PKK Terörü, Togan Yayınları, Bakırköy, Şubat 2012, s. 531
78. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Özel rapor, PKK'nın Kontrolündeki Diyarbakır, Eylül 2013, s. 4
79. A.g.e. s. 4
80. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Analiz, KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı, Temmuz 2011, s. 12
81. Carl J. Friedrich ve Zbigniew K. Brzezinski'nin ‘Totaliter Diktatörlük ve Otokrasi' - Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Analiz, KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı, Temmuz 2011, s. 12
82. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Analiz, KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı, Temmuz 2011, s. 15
83. http://gundem.bugun.com.tr/m/NewsDetail.aspx?id=125783 
84. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Analiz, KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı, Temmuz 2011, s. 29
85. Tuğçe Tatari, Anneanne Ben Aslında Diyarbakır'da değildim, Doğan Kitap, 2015, s. 179
86. Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Analiz, KCK Örgütlenme Modeli ve Amacı, Temmuz 2011, s. 29
87. Gerek yok ki… Ahmet Altan, Taraf Gazetesi, 22 Ekim 2011, http://www.taraf.com. tr/yazilar/ahmet-altan/gerek-yok-ki/ 18259/
88. Burhan Semiz, KCK'nın Din Stratejisi, Karakutu Yayınları, 2013, s. 203
89. A.g.e. s. 201-204
90. http://www.sabah.com.tr/Gundem/ 2011/12/25/ocalan-peygamber-evi-kabe#
91. http://www.dogruhaber.com.tr/Haber/ Ocalani-Peygamber-ilan-ettiler-122778. html 
92. http://www.serxwebun.org/index. php?sys=naverok&id=63
93 http://haber.sol.org.tr/yazarlar/ilker-belek/karma-egitim-cinsel-gelisim-82967
94. http://www.ensonhaber.com/kck-osman-baydemiri-aglatti-2012-04-20.html
95. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/ murat_yetkin/kurt_sureci_secim_ikileminde-1221690 
96. Abdullah Öcalan, Demokratik Uygulamalar Manifestosu, V. Kitap, 2013 s.16
97. http://tr.wikisource.org/wiki/KCK_S %C3%B6zle%C5%9Fmesi
98. http://haber.star.com.tr/yazar/mardin-kantonundan-yaziyorum/yazi-1029450
99. http://www.dirilispostasi.com/orgut-uc-bin-cocugu-kacirdi/
100. http://haber.star.com.tr/yazar/secim-sahasindan-bildiriyorum/yazi-1025861
101. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Özel rapor, PKK'nın Kontrolündeki Diyarbakır, Eylül 2013, s. 5
102. http://www.wsj.com/articles/urban-warfare-escalates-in-turkeys-kurdish-majority-southeast-1440024103
103. http://www.haberturk.com/yazarlar/ fatih-altayli/902652-eski-turkiyeye-donus
104. http://www.milliyet.com.tr/sabri-ok-silahsizlanma-gundem-1973869/
105. Şemdin Sakık, Çözüm Süreci, Alter Yayınları, 2014, s. 100-103
106. A.g.e. s. 116-117
107. A.g.e. s. 117
108. http://www.milliyet.com.tr/kemal-burkay-in-bu-aciklmalari-pkk-yi-ciledencikaracak/ siyaset/siyasetdetay/27.02.2012/1508468/default.htm
109. Şemdin Sakık, Çözüm Süreci, Alter Yayınları, 2014, s. 73-74
110. A.g.e. s. 172
111. http://t24.com.tr/haber/pkk-dhkp-c-tikko-yoldaslarini-nasil-oldurduler, 267458
112. http://t24.com.tr/haber/pkk-dhkp-c-tikko-yoldaslarini-nasil-oldurduler, 267458
113. http://www.ensonhaber.com/pkkli-cemil-bayiktan-isid-itirafi-2014-09-26.html
114. http://www.rotahaber.com/m/guncel/ cemil-bayik-isidin-halifesi-erdogandir-h505532.html 
115. http://metinozkanvadisi.com/haber/ pjakhaberi.html
116. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 126
117. A.g.e. s. 127
118. A.g.e. s. 137
119. A.g.e. s. 138
120. http://a9.com.tr/izle/196084/ 
121. Şemdin Sakık, Çözüm Süreci, Andaç Yayınları, 2014, s. 52
122. Cemal Temizöz, Siyasallaşan PKK Terörü, Togan Yayınları, Bakırköy, Şubat 2012, s. 184
123. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Özel rapor, PKK'nın kontrolündeki Diyarbakır, Eylül 2013, s. 5
124. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 232
125. A.g.e. s. 248
126. http://www.hurriyet.com.tr/dunya/ 28757933.asp
127. Ümit Özdağ, PKK ile Pazarlık, Kripto Yayıncılık, 2013, s. 188
128. Marx ve Engels, Mektuplar, s. 42
129. Leon Trotsky, Marxism in Our Time, by Coyoacan, D.F., Mexico., April 18, 1939, http://www.marxist.com/science/marxismanddarwinism.html
130. Kent Hovind, The False Religion of Evolution, http://www.hsv.tis.net/….ke4 vol/evolve/ndxng.html
131. Bedran Akdağ, Dağın Ardındaki Gerçekler, Ozan Yayıncılık, 2012, s. 35
132. A.g.e. s. 36
133. A.g.e. s. 37
134. Dr. Salih Akyürek, Kürtler ve Zazalar Ne Düşünüyor? Ortak Değer ve Sembollere Bakış, BİLGESAM, rapor no. 26, İstanbul 2011, http://www.bilgesam.org/Images/Dokumanlar/0-91-2014040810rapor 26. pdf 
135. El Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 29 ve 48
136. El-Heytemî, El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 24
137. Sünen-i Ibn-i Mace, 10/334
138. Sünen-i Ibn-i Mace, 10/334
139. İmam Şa'rani, Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, 496
140. Nuaym bin Hammad, El fiten, hd. No: 971

Sen Yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın. 
(Bakara Suresi, 32)

RESİM ALTI YAZILARI

s.14


İç savaş nedeniyle harabeye dönmüş olan Suriye sokakları.
ÖNCESİ SONRASI

s.15
ÖNCESİ SONRASI

s.19
18. yüzyıla ait bir katedral ve o dönemin halkı.

s.20
1898 yılındaki 2. Basel Siyonist Kongresi'nde Theodor Herzl konuşma yapıyor.

s.22
İç savaş dönemi Amerika'sında Evanjelik kilisesine mensup olan kişilerin sayısı 4 milyon iken, bugün bu rakamın 70 milyona ulaştığı iddia edilmektedir. Amerika'da ve Hristiyanlığın yaygın olduğu diğer ülkelerde maneviyatın güçlenmesi bir sevinç vesilesidir.

s.23
Özellikle dinsizliğin yaygın olduğu şu dönemde Müslümanlar da, Hristiyanlar da, Museviler de daha dindar olmalıdırlar. 

s.33
Sadece Irak değil, Suriye, Lübnan, Yemen, Libya, hatta Mısır'ın bile bu hale gelmesini tetikleyen unsur, gerekçesiz başlatılan Irak Savaşı'dır. Ortadoğu hiç yoktan bir kan denizine dönüştürülmüş, şiddet sürekli tahrik edilmiştir. 
MISIR YEMEN LÜBNAN LİBYA SURİYE

s.35

Ortadoğu halkının dramı rastgele oluşmamıştır. Ortadoğu için yüz yıl önce derin güçler tarafından tasarlanmış olan harita ve ortam, bugün fiili olarak uygulamaya konmuştur.

KARADENİZ, GÜRCİSTAN, ERMENİSTAN, BAKÜ, ERİVAN, AZERBAYCAN,
TÜRKİYE, ERZURUM, HAYALİ BÜYÜK KÜRDİSTAN, DİYARBAKIR, ŞANLIURFA,
İRAN, AKDENİZ, SURİYE, LÜBNAN, BEYRUT, ŞAM, ÜRDÜN, SUUDİ ARABİSTAN,
IRAK, BAĞDAT,

s.37
Bir kısım Evanjelikler, Musevi lobisinden aldıkları desteğe önem verirler. Fakat gerçekte, gelecekte bekledikleri kanlı savaşta Musevilerin de büyük bir kısmının katledileceğine inanmaktadırlar. 

s.38
Elbette tüm Evanjelikler, Ortadoğu'yu yıkıma sürükleyecek bir savaş ihtirası taşımamaktadırlar. Bu ihtirası taşımakta olanların, Evanjelik inancı yorumlama hatası içinde oldukları açıktır. Bu hata, Ortadoğu'da korkunç senaryolara mal olabilir. Amacımız bu hataya dikkat çekmek ve doğruyu göstermektir.

s.41
Yeryüzünde dinlerin birlikteliğini, barışı ve kardeşliği imkansız kılan bir savaş beklentisi, Allah'ın adetullahına ve peygamberlerin gönderiliş amacına tamamen ters düşmektedir. Dolayısıyla bir kısım Evanjeliklerin korkunç savaş beklentisinde bir algılama sorunu olduğu anlaşılabilmektedir.

s.42
Bir kısım Evanjeliklerle Musevilerin, Kutsal Topraklar anlayışı farklılık gösterir. Museviler şimdiki İsrail topraklarını Tevrat'a uygun bulurken, bir kısım Evanjelikler Türk topraklarının bir kısmını da içine alan geniş bir harita belirlemişlerdir.

s.44
Özellikle Arap Baharı sonrasında Ortadoğu'da  en fazla zikredilen kelime "bölünme" olmuştur. Irak ve Suriye, planlara uygun şekilde parçalara bölünürken, halk halen büyük bir perişanlık içinde yaşamaktadır. Ortadoğu'nun geri kalanını bölme planları ise halen devam ediyor.

s.47
Elbette Ortadoğu'daki bölünmüşlüğün asıl sorumlusu kendi aralarında birlik olamayan Müslümanlardır. Söz konusu Müslümanlar; mezhepler, ırklar, etnik kimlikler bahanesiyle bölünüp parçalanmış, anlaşmazlığa düşmüş haldedirler. Bunun neticesi olarak Ortadoğu'da sürekli kardeş kanı dökülmektedir. 

s.52
Komünist, Stalinist bölücü terör örgütü PKK, Irak ve İran sınırındaki Kandil Dağlarında konuşlanmışlardır. Haince saklanmakta, alçakça pusu kurmaktadırlar. 

s.55
20 Ağustos 1987'de Mardin Dargeçit İlçesi'ne bağlı Bahçe Mezrası'na gelen PKK'lılar Şehmus Arık'ın evini bastı. Kalaşnikoflarla katliam yapan PKK'lılar 2'si kadın,   3 çocuğu öldürdü. 4 aylık Hamza kurşunların hedefi olduğunda beşikte uyuyordu. 

s.58
PKK hainliğinin temelinde kahpece pusular kurup gerilla yöntemleri uygulamak vardır. PKK'nın kuruluş manifestosundan bugüne kadar uyguladığı yöntem daima komünist gerilla yöntemi olmuştur. 

s.60
Öcalan, PKK'nın Marksist, Leninist bir yapılanma olduğunu kendi sözleriyle dile getirmektedir. PKK'nın bu ideolojisinde günümüzde de bir değişiklik yoktur. 

s.63
PKK'nın kullandığı ilk bayrak, üzerinde orak çekiç sembolleri taşıyan kızıl komünist bayraktır. Bugün takılan emperyalist maske nedeniyle bayrak ve söylemler değiştirilmiştir. Fakat gerçekte zihniyet aynıdır. 

s.64
Bölücü terör örgütünün komünist bir yapılanma olduğunu anlayabilmek için PKK'nın resmi sitesindeki PKK parti programında geçen Darwinist ve komünist ifadelere de dikkat vermek gerekir:
Toplumsallık insan türünün var olma biçimidir. İnsan türünün hayvansı atalarından kopup insanlaşması ile toplumsallaşma düzeyi at başı gider. Toplumsal yaşam dışında yalnız birey yaşamı yoktur.
Toplumsal değişim ve gelişmede de, evrensel sistemin dili olan diyalektik ikilemlerin sürekli zenginleşerek veya yoksunlaşarak akışı işler.
(Kaynak: http://www.pkkonline.com/tr/index.php?sys=article&artID=200)

s.65
PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan, 90’lı yıllara kadar Leninist, komünist görüşü açıkça savunmuştur. Nitekim 90’ların öncesinde gerçekleştirilen parti kongrelerinde kızıl komünist bayraklar, Lenin, Marks ve Engels'in posterleri dikkat çekmektedir. 90’lı yılların sonralarında emperyalizme dönüş şeklinde yapılan kimlik değişimi ise tümüyle göz boyayıcıdır. ABD'nin gözüne girmek için yapılan bu değişiklik, sadece bir devlet kurana kadar ABD'nin desteğini almak içindir. ABD'nin yardımıyla kurulacak devlet ise tüm dünyaya hakim olmayı amaçlayan bir komünist devlet olacaktır. ABD ise komünist bir devlet hedefine destek verdiğinin farkında dahi değildir. 

s.67
PKK'nın bugün kullandığı emperyalist maske, ne acıdır ki hem Batı'yı hem de ülkemizde pek çok kesimi aldatmış gözükmektedir. Oysa PKK, ideolojisinden ve hedefinden hiçbir şey yitirmemiştir. Hala Türkiye'den toprak alma, sömürgeci olarak gördüğü Türk devletini tümüyle yıkma ve bu topraklar üzerinde komünist bir devlet kurma azmindedir. Nitekim PKK, fırsatını bulduğu ilk anda haince saldırılara geri dönmüş, komünist ideolojinin gereği olarak kanlı terör eylemlerini başlatmış, "barış güvercini" imajını hemen değiştirerek gerçek yüzünü göstermiştir. Batı'nın çok geç olmadan bu oyunun boyutlarını görmesi,  PKK'nın sadece Türkiye ve Ortadoğu'da değil tüm dünyada nasıl bir kabusa yol açabileceğini hemen anlaması gerekmektedir. 

s.68
PKK, emperyalist bir görünüm altına girmiş olsa da, kamplarda, mağaralarda gençlere ilk verilen eğitim hala Darwinist, Marksist, Leninist eğitimdir. Kullanılan yöntem, her fırsatta Marksist propagandaya dayanmaktadır. Fakat ülkemizde, PKK'nın ideolojisine yönelik bir çalışma yapılmamakta, sahte Darwinist ve Marksist ideolojiye bilimsel cevap verebilecek bir genç nesil yetiştirilememektedir. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi Türk okullarında da Darwinist eğitim verilmekte, PKK'nın temel ideolojisi eğitim müfredatlarımızda adeta gerçekmiş gibi yer almaktadır. Durum böyleyken PKK'yı temelinden çökertecek en önemli unsur olan eğitim seferberliğinin gerçekleşmesi mümkün olamamaktadır. PKK ideoloji yoluyla güçlenirken, bunu durduracak bir çalışma yapılmamaktadır.  

s.69
PKK militanları, örgüte girdiklerinde ilk iş olarak felsefi ve ideolojik eğitim alırlar. PKK'nın temeli bu ideolojik eğitimdir. Bu eğitimi aldıktan sonra insanı bir hayvan türü olarak gören, varlığının bir amacı olmadığına ve yaşamak için öldürmek gerektiğine inanan ve çatışmayı şart gören nesiller yetişmeye başlar. Bunu yaparken PKK militanları, sadece ideolojileri uğruna var olduklarına inanarak bu uğurda her şeyi yapmaya hazır olurlar. Terörü durdurmak için yegane çözüm, Marksizm'in temeli olan Darwinizm'in bir sahtekarlık olduğunun gösterilmesidir. Sahte bir dine bağlı olduğunu görünce bir terörist, tüm inancını, tüm şevkini ve tüm sahte hedefini kaybetmiş olur. 

s.71
Yanda, Güney Afrika Komünist Partisi'nin, komünist bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'a vermiş olduğu ödül görülüyor. Komünist Parti lideri Blade Nzimande, söz konusu ödülü verirken Öcalan'ı emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı verdiği terörist mücadeleden dolayı övmüş ve onu "komünist ve sosyalist hareketin ışığı" olarak tanımlamıştır. 
Buradan da anlaşıldığı gibi komünist hareket, dünyanın her tarafındaki komünistler tarafından destek bulur. Ülkemizin güneydoğusundaki hareket de bir komünist hareket olduğu ve komünizmin gereği olarak terörü en azgın biçimiyle uyguladığı için sürekli olarak komünist ülkelerden ve çeşitli komünist birimlerden destek görmektedir ve görecektir. Ta ki, komünist dünya devleti hayaline ulaşana kadar. 

s.73
Marksizm ve Leninizm'in temel yöntemi şiddettir. Komünist devletler, komünist uygulamalar, bu amaçla hazırlanmış poster ve tanıtımlar hep şiddete işaret etmektedir. PKK da, Türkiye ve Ortadoğu'daki tüm hedeflerine şiddet yoluyla ulaşma azmindedir. 

s.74
Komünist zihniyet, emperyalist güçlerin tümüne karşı koyma isteği nedeniyle, Amerika ve Amerika destekçisi Batı'nın tüm uygulamalarına, hatta varlıklarına bile karşı çıkar. Komünist posterlerde ABD bayrağının hedefte olması bu idealin temsilidir. 

s.76
PKK'nın temel hedefi, Türkiye topraklarında bir komünist devlet kurarak politik ve askeri güç kazanmak, bölgedeki Kürt halkını şiddet yoluyla baskı altına alarak bir prolaterya diktatörlüğü inşa etmektir. Bu, bizim iddiamız değil, PKK'nın kuruluş manifestosunda geçen nihai hedeftir. 

s.81
1991 Körfez Savaşı'nın hemen sonrasında İncirlik Üssü'nde konuşlandırılmış Çekiç Güç. Resimde görevli yabancı askerler görülebiliyor. Küçük resim, üssün tepeden görünüşü.

s.82
PKK, Rus-Çin destekçisiyken bir anda ABD destekçisi olmuş; sahtekarca emperyalist görünüme bürünmüştür.

s.84
Çekiç Güç uygulamasının hemen ardından PKK güçlenmiş ve silahlanmış olarak Türkiye toprakları üzerinde terör eylemlerine geri dönmüştür. 36. paralelin kuzeyinde 20 PKK kampı bir anda belirmiş ve göstermelik taktik değişimleri nedeniyle ABD ve koalisyondan destek almışlardır. 

s.86
Kürtler onurumuzdur, gururumuzdur; onlar efendilik, dürüstlük, sevgi ve saygının sembolüdürler. Komünist hainlerin, Kürt kardeşlerimizi bizden ayırmaya güçleri yetmeyecektir. 

s.89
Türkiye'de bir dönem yaşanmış olan ve kimliklerine, dinlerine, inançlarına göre insanlarımızın ezildiği kirli ve puslu dönem artık bitmiştir. Geçmişte yaşanan sıkıntıların elbette farkındayız ancak artık tüm insanlarımızın bir arada özgürlük, demokrasi ve mutluluk içinde yaşama vaktidir. Buna engel olmaya kalkan hiçbir güç başarılı olamayacaktır. 

s.90
Lenin ve Stalin, dünyanın eli en kanlı komünist liderleridir. Küçük resimlerde bu diktatörler tarafından katledilen halk görülüyor.
Öcalan da, "bu yüzyılın Lenin'iyim" derken bu katliamların izinden gideceğini belirtmektedir. 

s.91
"Biz dine karşı propaganda yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz" diyen Stalin, Batı'da güçlenen faşizme karşı taktik olarak bir dönem kiliseleri desteklemiştir. Oysa komünist uygulamaların başında ibadet yerlerinin tümüyle yakılıp yıkılması vardır.
Sol yanda:?Bolşevik militanlar Gorky kentindeki Georgievsky Kilisesi'ni yıkarlarken.

s.92
Gorky kentindeki Giorgievsky Kilisesi'nin Bolşevikler tarafından yerle bir edilmiş hali.
Altta sağda, Rusya'da ambar olarak kullanılan bir kilise.

s.95
Komünist taktiklerin en başlıcası gerçekte komünizmin tümüyle karşı olduğu aile propagandasıdır. Komünist posterlerde gülen yüzler eşliğinde yapılan bu propaganda sadece komünist devleti güçlendirmek ve sonrasında aile kurumunu tümüyle  yıkmak içindir. 

s.99
Geçmişte Öcalan tarafından "yozlaşma unsuru" olarak değerlendirilen kadınlar, bir anda emperyalist maskenin gerektirdiği biçimde propaganda malzemesi olarak kullanılır olmuşlardır. Oysa örgüt, sürekli ezilen kadınlar için gerçek anlamda bir tuzaktır. 

s.100
Terör örgütüne kadınların alınmasındaki temel amaç, yok olma tehlikesi içine giren PKK'da, erkek teröristleri teşvik amacıyla kadınların birer militan olarak kullanılmasıdır. Sırf erkekleri teşvik amacıyla intihar saldırılarında kadınlar kullanılmıştır.

s.102
Öcalan, gerçekte "erkeği yozlaştıran bir unsur" olarak tarif ettiği kadınları, örgütte ihtiyaç başgösterince "özgürleşen kadın, özgürleşen Kürdistan'dır" sloganıyla kazanmaya çalışmıştır. Bu yönde güçlü bir propaganda yapılınca, feodal sistemden kurtulmaya çalışan pek çok kadın buna inanmış fakat çoğu örgütteki gerçeklerle yüzleştiklerinde pişman olmuşlardır.

s.105
Türkiye'nin özellikle güneydoğusunda kız çocuklarını okula göndermeme, çocuk yaşta evlendirme ve töre cinayeti gibi unsurların var olması, PKK tarafından daima bir koz olarak kullanılmış ve dağa çıkan kadınların "özgürleşeceği" propagandası yaygınlaştırılmıştır. Dağdaki pek çok genç kadın, şu anda ya nasıl bir batağa gireceklerini bilemeden sırf feodal sistemden kurtulmak amacıyla ya da kaçırılarak örgütün eline düşmüşlerdir. PKK, Güneydoğu'da çocuklarımızı kaçırmaya halen devam etmektedir. 

s.107
Kadın tam anlamıyla özgür olmalı, dilediği gibi giyinip dilediği şekilde bakımlı olmalıdır. Gerçek İslam'ı, yani hurafelerden arınmış şekilde Kuran ahlakını savunan, kadın özgürlüğünü de savunur. Türkiye bu konuda öncü olmalı, PKK gibi Batı'ya yaranmayı amaçlayan kalleş terör örgütüne meydanı boş bırakmamalıdır. 

s.110
Komünistlerin "kadınları esaretten kurtarma" propagandasına hizmet için hazırlanmış bir afiş.

s.111
PKK, kadınları esaretten kurtarma propagandası yapmaktadır. Oysa komünizm, kadınları değersiz bir orta malı olarak gören, ideolojisi gereği kadını aşağılayan bir fikir sistemidir. Dolayısıyla komünist bir sistemin kadını yüceltmesi imkansızdır. 

s.117
Marks'ın din ve aileyi yok sayan, şiddete dayanan komünizm fikrini Lenin vahşi uygulamalarla hayata geçirmiştir.

s.118
Güneydoğu insanımız manevi değerlerini en üst seviyede yaşayan sevgi insanlarıdır.  İslam'ın dışında bir yaşam şeklini benimsemeleri, Marksizm'in soğuk, sevgisiz ruhunu yaşamaları asla mümkün değildir.

s.119
BU BAHÇEDEN HER TÜRLÜ MEYVE YEMEK HELALDİR.,


12. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***