29 Aralık 2017 Cuma

SİLİNEN TÜRKİYE- Büyük Süfyan ve Sufi, BÖLÜM 14

SİLİNEN TÜRKİYE- Büyük Süfyan ve Sufi,  
BÖLÜM 14


MUHABİR KARTIMI YAKIP NAYLONUNU BACAKLARIMA DAMLATTILAR

Kümek, işkenceye maruz kaldığı ve vücudunda hâlâ işkence ve yanık izlerinin bulunduğunu, bacaklarının diz kapağına kadar şiştiği anlattı: “Muhabir kartımı alan polisler, kartı yakıp naylonunu bacaklarıma damlattı. İki gün boyunca bana işkence ettiler.” Maruz kaldığı işkence nedeniyle tedavisine hâlâ devam edildiği belirtilen Kümek’in, polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağı aktarıldı.

GARDİYANLAR DEMİR ELDİVENLERLE MAHKUM DÖVÜYOR

Bir başka işkence haberi de Manisa’dan geldi. Maruz kaldıkları işkence sonrası götürüldükleri hastane yolunda ‘Herkese söyleyin işkence yapıyorlar’ diye haykıran Manisa T Tipi Cezaevi’nde kalan siyasi tutsaklarla Av. Seda Tanrıkulu, görüştü. 30 gardiyanla demir eldivenlerle ağır bir şekilde işkence yapıldığını aktaran Av. Tanrıkulu, ‘işkence gören tutsaklar tanınmaz halde’ dedi. Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) İzmir Şube Başkanı Avukat Seda Tanrıkulu, cezaevine giderek tutsaklarla görüştüğünü açıkladı.

‘KAMERALARI KAPATIN, ZOR KULLANIN TALİMATI VERİLDİ’

Dicle Haber Ajansı’na konuşan Tanrıkulu, tutsakların ayakta sayım vermediği için gardiyanlar tarafından demir eldivenlerle dövüldüğünü iddia etti. Avukat Tanrıkulu, 3 Ekim günü yapılan saldırıda 9’u ağır olmak üzere 23 tutsağın yaralandığını, OHAL ile birlikte baskının arttığını, 2 Ekim günü Cezaevi 2. Müdürü tarafından tutsakların “Sabrımı taşırıyorsunuz. Ayakta sayım verin” şeklinde tehdit edildiğini söyledi. Cezaevinde 3 Ekim günü yaşananları ise “Gardiyanlar koğuş kapısında bulunan mazgaldan tutsaklara ‘Osman Kılavuz, Mehmet Çağlayan, Ferit Akbulut hazırlanın buradan gideceksiniz’ demiş. Tutsaklar ise, bunun sebebini sorduklarında cevap alamayınca koğuşlarını terk etmemişler. Bunun üzerine Cezaevi 2. Müdürü, beraberinde yaklaşık 30 gardiyan ile koğuşa gelmiş. Gardiyanlar kamera kaydı alarak tutsaklara ‘ayakta sayım vereceksiniz’ dayatmasında bulunmuş. Ancak tutsakların ayakta sayım vermeyi kabul etmemesi üzerine, cezaevi müdürünün verdiği ‘kameraları kapatın zor kullanın’ talimatı ile birlikte gardiyanlar tutsaklara doğrudan saldırmış” diye aktardı.

İŞKENCEDEN TUTSAKLAR TANINMAZ HALE GELMİŞ

İşkenceye maruz kalan tutsakların durumunun ağır olduğunu dile getiren Av. Tanrıkulu, karşılaştığı manzarayı ise “Tutsaklarla görüştüğümde Doğan Kara adlı tutsağın anlında halen postal izleri vardı” diyerek yapılan işkencenin boyutunu aktardı. Ters kelepçe takılan tutsakların kafalarının beton zemine vurulduğunu söyleyen Av. Tanrıkulu, “Heybet Aydemir adlı tutsağın yüzü halen yara içerisindeydi. Osman Kılavuz’un yüzü ise, cop izlerinden tanınmaz haldeydi. Tutsakların çoğu tanınmaz hale gelmişti.” sözleriyle anlattı.

DEMİR ELDİVENLERLE İŞKENCE: ‘SENİ SİLVAN’A GÖMECEĞİZ’

Demir eldivenlerle tutsaklara işkence yapıldığını söyleyen Av.Tanrıkulu, yine Lokman Gür adlı tutsağın elleri ve ayakları kelepçelendikten sonra gardiyanlar tarafından demir eldivenlerle ağır şekilde işkence yapıldığını söyledi. Görüştüğü tüm tutsaklarda işkence izlerinin ağır bir şekilde görüldüğünü aktaran Av. Tanrıkulu, astım hastası tutsağın uğradığı şiddeti “Gardiyanlar tekmelerle sürekli Yusuf’un göğsüne vurmuş. Darp esnasında gardiyanlar Yusuf’a ‘Silvanlı terörist seni Silvan’a gömeceğiz’ diyerek tehdit ettikten sonra Yusuf’un başını betona vurarak bayıltıyorlar.” diyerek anlattı.

SAĞLIK PERSONELLERİ ‘DARP İZİ BIRAKMADAN VURUN’ DEDİ İDDİASI

İşkence gören tutsakların anlatımlarına göre, revirde bulunan sağlık personellerinin de bu darp olayına tanıklık ettiklerini ifade eden Tanrıkulu, bu sağlık personellerinin darp esnasında gardiyanlara ‘darp izi bırakmadan vurun’ şeklinde uyarıda bulunduklarını da iddia etti.

İşkencenin yaklaşık 2 saat boyunca devam ettiğini belirten Av.Tanrıkulu, darp olayının ardından Orhan Karaca, Şinasi Zorbay, Doğan Karan ve Osman Kılavuz adlı tutsakların darp edilerek süngerli odaya götürüldüğünü ve süngerli odada işkencenin devam ettiğini söyledi.

Hastaneye kaldırılan tutsakların Manisa Devlet Hastanesi’nde maruz kaldıkları bu işkenceyi “Siyasi tutsaklara işkence yapılıyor. Herkese söyleyin işkence yapıyorlar” diyerek haykırdıkları için de ring aracında ayrıca şiddete maruz kaldıklarını paylaşan Tanrıkulu, “Cezaevi girişinde Osman Karaca adlı tutsağın göğsüne Robokop kıyafetli gardiyanlar tarafından kalkan vurularak ‘Sizi öldüreceğiz teröristler’ şeklinde tehdit etmişler.” diye konuştu.
Birgün Gazetesi’nden Ayça Söylemez, Kandıra Cezaevi’nden kendisine gönderilen işkence mektubunu yayınladı. Tutuklulardan Akil Nergüz’ün yazdıklarına göre gardiyanların saldırısı OHAL ilan edildiği sabah başlamış.
‘Cop, tekme, tokat, ters kelepçe, yere yatırarak kafamız ve belimiz üzerinde zıplama, yumruk, ısırma, boğaz sıkma…’ gibi işkencelerin uygulandığı Kandıra Cezaevi’nde tutukluların dikkat çektikleri bir diğer konu da sürgün. Şu an Türkiye’de tutuklular bilinçli biçimde farklı cezaevlerine sürgün ediliyorlar. Amaç ailelerinin kendilerini ziyaret edememeleri, ekonomik zorluk yaşamaları ve psikolojik olarak çökmeleri.

Ayça Söylemez’in yazısı şöyle:

“Bilindiği üzere ‘olağanüstü’ bir dönemden geçiyoruz. Ülkemiz zaten açık hapishaneye çevrilmişti, şimdi tüm ülke yüksek güvenlikli hapishane.”
Bu satırlar, tutuklu Akil Nergüz’e ait.

Aylardır onlarca mahpusun evlerinden, ailelerinden yüzlerce kilometre uzağa sürgün edildiğini anlatıyor mektubunda. Üstelik her sürgün, yani hapishane değişikliği en az iki kez çıplak aramaya maruz kalmak, nakil aracında işkence görmek demek.

OHAL ilan edildiğinden bu yana üç-dört hapishane değiştirenler var, bazılarının ailesi bile nerede olduklarının hesabını tutamıyor, görüşe falan da gidemiyor haliyle. (Zaten sürgün edilen herkesin ailesi de her hafta başka bir kente gidecek maddi imkânlara sahip değil.)

Akil Nergüz de şimdi bulunduğu Kandıra 1 Nolu Hapishane’ye üç hapishane değiştirerek geldi, “Bizimle birlikte ailelerimiz de cezalandırılıyor” diye yazmış.
Nergüz ve koğuş arkadaşları Amasya Hapishanesinde, OHAL’in ilan edildiği Resmi Gazete’de yayınlanır yayınlanmaz, 21 Temmuz sabah 10.00’da saldırıya uğradı.

Hapishanenin 1. ve 2. müdürleri ve 40 kadar gardiyan, sekiz mahpusa saldırdı, Nergüz’ün mektubunda yazdığı üzere: ‘Cop, tekme, tokat, ters kelepçe, yere yatırarak kafamız ve belimiz üzerinde zıplama, yumruk, ısırma, boğaz sıkma…’ Mahpuslardan Murat Çeçen’in kulağını ısırıp kanatmışlar.
Mektubunda gerisini şöyle anlatıyor: “Yarım saatlik saldırı küfür ve tehditlerle bitti, yara bere içindeydik. 1. Müdür, ‘Bunlara ikinci bir emre kadar revir yok’ deyip çıktı koğuştan. Öyle de oldu. 22 Temmuz’da, ertesi gün de sabah 10.00’da ve 15.00’te aynı saldırı ve işkenceleri tekrar yaşadık. Saldırılar sistemli bir işkenceye dönüştü, can güvenliğimiz kalmadı. Bu saldırılardan sonra 12 gün revire çıkarılmadık, revire götürüldüğümüzde darp izleri silinmişti. Bu saldırılarla ilgili Cumhuriyet Savcılığına 22 ve 25 Temmuz’da, 1 Ağustos’ta suç duyurusu yaptık. Suç duyurularının da işleme konmadığını öğrendik. Yaşadıklarımızı gazetelere, Meclis’e, savcılığa, avukatlarımıza, doktorlara yazdık. Mektup ve fakslarımızı göndermemiz de engellendi, dışarıya sesimizi çok geç duyurabildik. Hastaneye de saldırıdan ancak 22 gün sonra götürüldük.”
Son olarak, sürgün edilirlerken de slogan atınca, hapishane müdürü, gardiyanları göstererek ‘Taş gibi delikanlılarımız var’ diye tecavüz tehdidi savurmuş. (Tanıdık geldi mi?)

Bunca işkenceye neden maruz kaldılar peki? Talepleri karşılanmayınca hücrelerinde slogan attıkları için.
Akil Nergüz ‘Taleplerimiz bizim için ekmek, su gibi ihtiyaç’ diye yazmış.
Talepleri ne mi? Kitap. Sadece kitap okumak istedikleri, kitapları verilmeyince de slogan attıkları için iki günde üç kez dövüldüler, sürgün edildiler. Sekiz kişi üç ayrı hapishaneye götürülmüş.

Yani, OHAL ilanı henüz toplumca idrak edilmemişken, hapishane idarelerince ezber edildi, kitap yasağı kondu ve direnenler ilk günden dövüldü. Üzerinden aylar ve çok yasaklar geçti ama belli ki, OHAL’in ilk yasağı kitaplara olmuş.
Mahpus Murat Kaymaz mektubunda durumu çok güzel özetliyor: “Dışarıda internete sansür, içeride kitaba yasak. Nazi Almanyasının propaganda bakanı da ‘Kültür deyince elim silahıma gidiyor’ demişti.”
Bakırköy, Silivri, Şakran, Sincan, Bolu, Kandıra, Amasya, Tekirdağ… Mektupların hepsi aynı şeyi anlatıyor: Çıplak arama, günlerce tek kişilik hücrede bekletme, tecavüz ve ölüm tehditleri, hakaret, küfür, darp, sürgün…
Yasaklar kitapla da kalmıyor, muhalif gazete de yasak, görüşçü de yasak, telefonla konuşmak bile yasak. (BirGün gazetesi de birçok hapishanede yasaklandı, yazdıklarım size ulaşır mı, bilmiyorum.)
Mahpusların mektupları, 15 Temmuz Darbe Girişimi, AKP ve OHAL ile ilgili satırların üstü çizilerek gönderiliyor.

Ama mahpuslar da kitaplarını alana kadar direnmeye devam edeceklerini söylüyorlar.

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesindeki Hasan Şahingöz’ün ‘Ümüş Sustu Konuşmaz Diyorlar’ adlı kitabındaki ‘Gün Gelir’ başlıklı şiirinden: “Yeni bir umut yetişir / İnsan insana erişir / Devran değişir.”
Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın mail hesabının Redhack tarafından ele geçirilmesiyle ilgili günlerce gözaltında tutulan Taylan Kulaçoğlu, “Türkiye’de işkence yok” diyen Türkiye Barolar Birliği Başbakanı Metin Feyzioğlu’na ağır sözlerle yüklendi.

Gözaltı sürecinin büyük dayanışma sayesinde tutuklamaya dönmeden bittiğini “Dayanışma gerçekten yaşatıyor, faşizm gerçekten öldürüyormuş.” sözleriyle özetleyen Taylan Kulaçoğlu, serbest kalmasının ardından Facebook’tan bir mesaj yayınladı.

Herkese ayrı ayrı teşekkür ettiği mesajında Taylan Kulaçoğlu’nun sert biçimde yüklendiği kişi ise “Türkiye’de işkence yoktur” açıklamasıyla tepki toplayan Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu oldu.

Feyzioğlu Amerika seyahatinde düşünce kuruluşu Carnegie Endowment’da yaptığı açıklamada ‘’Türkiye’de İşkence olduğuna dair kesin kanıta sahip değiliz. İşkence kanıtı veya işkence hikayeleri bulunmuyor. Ama ilk günden görünen bazı fotoğraflar vardı’’ demişti.

Feyzioğlu’nun ABD’de yaptığı bu açıklamaya yüklenen Taylan Kulaçoğlu, bu sözleri onursuzluk ve alçaklık olarak niteledi ve kendilerinin rakı mesesine meze yapılmaya çalışıldığını belirtti.

Kulaçoğlu’nun açıklamasının ilgili bölümü şöyle:

“Elbette her sınav gibi bu süreç de sadece sizin gibi onurlu ve güzel insanları göstermedi, maalesef kelebek ömrü hayatını kendi yüreğinin kabuğuna hapsederek yaşayan onursuzları, çirkinleri, bir tweet atmaktan bile korkan, adımızı yazmaktan çekinen korkakları da gösterdi ve hatta Uğur Cihan Okutulmuş hücrede işkenceden konuşamazken, dışarıda “işkence yokmuş” diye açıklama yapan alçakları, yanı başımızdan sağ salim götürülüp, sürünerek gelen insanlar varken, “rakı masalarına” bizleri meze eden adalet ve onurun düşmanlarını da gösterdi. Bunlar tarihin kara kaplı defterine yazıldı. Silinmez!”

İŞKENCE GÖRMÜŞLERDİ

Redhack’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı ve Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın mail hesabını ele geçirmesinden sonra Taylan Kulaçoğlu ve arkadaşlarına yönelik operasyon olmuş ve gözaltına alınmışlardı. Ankara Emniyeti’ne ilk götürülen Uğur Cihan Okutulmuş ağır işkence görmüş ve konuşamaz hale gelmişti. Avukatların işkenceyi açıklamasının ardından Taylan Kulaçoğlu ve arkadaşlarına yönelik işkence hafiflemiş ancak kaba dayak günlerce sürmüştü. Kulaçoğlu özellikle başlarına tekme atıldığını açıklamıştı.
Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ve bu kapsamda yayımlanan KHK’lar, Avrupa hukuk normlarıyla uyumlulukları incelenmek üzere Venedik Komisyonu gündemine taşındı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Denetim Komisyonu, Venedik Komisyonu’na başvurarak Olağanüstü Hal ve bu kapsamdaki Kanun Hükmünde Kararnameler’in Avrupa hukuk normlarına uyumu hakkında uzman görüş raporu hazırlaması talebinde bulundu. AKPM kaynakları, “OHAL ve KHK’ların hukuksal açıdan yarattığı soru işaretleri nedeniyle” Venedik Komisyonu’na başvurulduğunu söylüyorlar.

Avrupa Konseyi’nin anayasal konulardaki uzman organı Venedik Komisyonu, Mart 2016’da aldığı son kararlarından birinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret nedeniyle sayıları 2 binleri bulan tutuklama ve gözaltılar konusunda, ‘Cumhurbaşkanına hakaret cezasının kaldırılmasına’ hükmetmişti. AKPM’nin, Erdoğan’ın en son muhtarlar toplantısından sonra OHAL’in 3 ay daha uzayacağını duyurması, belkide 12 ay yetmez diyerek, sınırsız yetki talep etmesi sonrası Venedik Komisyonu’ndan talepde bulunması dikkat çekti.

Deutsche Welle Türkçe’den Kayhan Kaynarca’nın haberine göre bir Avrupa Konseyi organı olan Venedik Komisyonu, Avrupa Konseyi’ne üye 47 ülke ile Avrupa dışından, aralarında ABD ve Brezilya’nın da bulunduğu 14 ülkenin “bağımsız” uzman hukukçularından oluşuyor. Strasbourg merkezli Komisyon, Avrupa’nın anayasal konulardaki referans kurumu olarak tanımlanıyor.
Venedik Komisyonu’nu Türkiye için harekete geçiren AKPM Denetim Komisyonu ise Avrupa Konseyi’ne üye devletlerin Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan siyasi ve hukuksal yükümlülüklerine bağlılıklarını takip ediyor. Türkiye, bu denetim mekanizması çerçevesinde şu anda Bulgaristan, Karadağ ve Makedonya ile birlikte “Denetim Sonrası Diyalog Süreci”nde tutuluyor.

TÜRKİYE RAPORU 2017’DE

Venedik Komisyonu tarafından hazırlanacak belgenin AKPM tarafından önümüzdeki aylarda kaleme alınacak Türkiye rapor ve karar metinlerinde referans belge olarak kullanılacak. AKPM’nin bir sonraki Türkiye Denetim Sonrası Diyalog raporunun 2017’nin ilk yarısında oylanması öngörülüyor.

ÇAVUŞUĞLU AKPM’YE HİTAP EDECEK

AKPM bu rapor öncesinde, Strasbourg’da 10-14 Ekim tarihlerinde yapılacak genel kurul oturumlarında Türkiye’deki gelişmeleri tartışacak. Bu kapsamda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 12 Ekim Çarşamba günü AKPM genel kuruluna seslenip Avrupalı parlamenterlerin sorularını yanıtlayacak. Çavuşoğlu’na soru sormak için daha şimdiden AKPM üyesi 48 parlamenterin kayıt olduğu belirtiliyor. Çavuşoğlu 2003-2013 yılları arasında AKPM üyeliği, 2010-2012 yılları arasında da AKPM Başkanlığı yapmıştı. Bu nedenle Avrupa Konseyi kulislerinde olumlu imaja sahip.

AKPM kaynakları, 12 Ekim’de yapılacak oturum sonrası Türkiye hakkında herhangi bir karar alınmayacağını, OHAL kapsamında alınan kararlar nedeniyle Türkiye’ye yönelik bir yaptırımın da şimdilik söz konusu olmadığını belirtiyorlar.
Aynı kaynaklar, 15 Temmuz sonrası OHAL kapsamındaki bazı uygulamaların yarattığı soru işaretleri nedeniyle AKPM Denetim Komisyonu’nun konuyu Venedik Komisyonu gündemine taşıma kararı aldığını, OHAL ve KHK’ların uygulanışının Avrupa hukuk normlarıyla uyumu hakkında Venedik Komisyonu’ndan çıkacak sonucun AKPM için referans oluşturacağını söylüyorlar.

AİHM VE AB İÇİN DE REFERANS

Venedik Komisyonu tarafından hazırlanan uzman görüş raporları AİHM veya AB gibi diğer Avrupa kurumları için de referans teşkil edecek. Komisyon tarafından hazırlanacak OHAL ve KHK raporunun bu yıl sonundan önce sonuçlanması beklenmiyor.

Venedik Komisyonu, OHAL ve KHK’lar dışında Türkiye’de yüksek yargının yapısındaki değişiklikler, parlamenter dokunulmazlığı ve sulh ceza hâkimlikleri hakkında da uzman görüş raporları hazırlıyor. Bu konulardaki uzman görüş talepleri de AKPM kaynaklı.

Venedik Komisyonu OHAL gibi durumlar hakkında 2006 yılında genel bir görüş yayımlamış, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması için temel hak ve özgürlüklerin “şartlı olarak” kısıtlanabileceğini belirtmiş, ancak tüm bunların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun biçimde yapılması gerektiğini not etmişti.

OHAL VE KHK’LARLA ADETA SİVİL DARBE YAPILIYOR

Türkiye’de OHAL ve KHK’lar kullanılarak seri hukuksuzluklar işleniyor. Özellikle Sulh Ceza Hakimlikleri, Emniyet, Jandarma ve MİT gibi kolluk güçleri eliyle yapılan soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ardından ciddi hak mahrumiyetleri, işkence ve kötü muameleler gündeme geldi. Yine OHAL KHK’ları nedeniyle kayyım atama, el koyma, kapatma kararları alınarak iş dünyası, Anadolu sermayesi ve bağımsız medya kuruluşları adeta ortadan kaldırıldı. Erdoğan ve AKP, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile TBMM’yi ve zaman zaman da hükümeti devredışı bırakarak, 70 bin kişinin gözaltına alınması, 32 bin kişinin tutuklanması, yüzlerce iş yerine haciz, onlarca holdinge kayyım ataması, onbinlerce memurun işten atılması, 3 binden fazla hakim savcının görevden uzaklaştırılması 2 binin üzerinde okul, yurt ve dershane gibi eğitim kurumunun kapatılması gibi hukuksuzluklara imza attı.

130 GAZETECİ TUTUKLU, ONLARCA YAYINEVİ, TV VE GAZETE KAPALI

Aralarında, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ali Ünal, Nuriye Akman, Mümtazer Türköne, Mustafa Ünal gibi isimlerin bulunduğu 130 gazeteci ile Aslı Erdoğan’ın aralarında yer aldığı akademisyenler tutuklandı.
Bağımsız Gazetecilik Platformu P24’ün rapor ettiğine göre Olağanüstü Hal’de kapatılan yayın organlarının listesi şöyleydi:
Kapatılan televizyon kanalları: Barış TV, Bugün TV, Can Erzincan TV, Dünya TV, Hira TV, Irmak TV, Kanal 124, Kanaltürk, MC TV, Mehtap TV, Merkür TV, Samanyolu Haber, Samanyolu TV, SRT TV, Tuna Shopping TV, Yumurcak TV, Hayatın Sesi, TV 10, Van TV, Jiyan TV, Azadi TV, Zarok TV, İMC TV ve adı resmî makamlarca yayınlanmayan altı diğer kanal.

Kapatılan haber ajansları: Cihan Haber Ajansı, Muhabir Haber Ajansı ve SEM Haber Ajansı

Kapatılan Gazeteler: Adana Haber, Adana Medya, Akdeniz Türk, Şuhut’un Sesi, Kurtuluş, Lider, İscehisar, Durum, Türkeli, Antalya, Yerel Bakış, Nazar, Batman, Batman Postası, Batman Doğuş, Bingöl Olay, İrade, İskenderun Olay, Ekonomi, Ege’de Son Söz, Demokrat Gebze, Kocaeli Manşet, Bizim Kocaeli, Haber Kütahya, Gediz, Zafer, Hisar, Turgutlu Havadis, Milas Feza, Türkiye’de Yeni Yıldız, Hakikat, Urfa Haber Ajansı, Ajans 11, Yeni Emek, Banaz Postası, Son Nokta, Merkür Haber, Millet, Bugün, Meydan, Özgür Düşünce, Taraf, Yarına Bakış, Yeni Hayat, Zaman, Today’s Zaman, Özgür Gündem.
Kapatılan dergiler: Akademik Araştırmalar, Aksiyon, Asya Pasifik, Bisiklet Çocuk, Diyalog, Avrasya, Ekolife, Ekoloji, Fountain, Gonca, Gül Yaprağı, Nokta, Sızıntı, Yağmur, Yeni Ümit, Zirve.

Kapatılan radyolar: Aksaray Mavi, Aktüel, Berfin, Burç, Cihan, Dünya, Esra, Haber Radyo Ege, Herkül, Jest, Kanaltürk, Radyo 59, Radyo Aile Rehberi, Radyo Bamteli, Radyo Cihan, Radyo Fıkıh, Radyo Küre, Radyo Mehtap, Radyo Nur, Radyo Şemşik, Samanyolu Haber, Umut, Yağmur.

Kapatılan yayınevleri: Altınburç, Burak Basın Yayın Dağıtım, Define, Dolunay Eğitim Yayın Dağıtım, Giresun Basın Yayın Dağıtım, Gonca, Gülyurdu, GYV, Işık Akademi, Işık Özel Eğitim, İklim Basın Yayın Pazarlama, Kaydırak, Kaynak, Kervan Basın Yayıncılık, Kuşak, Muştu, Nil, Rehber, Sürat Basım Yayın Reklamcılık Eğitim Araçları, Sütun, Şahdamar, Ufuk Basın Yayın Haber Ajans Pazarlama, Ufuk, Waşanxaneya Nil, Yay Basın Dağıtım, Yeni Akademi, Yitik Hazine, Zambak Basın Yayın Eğitim Turizm

KAYNAKLAR: Deutche Welle Türkçe, TR724

Hz. İbrahim'in Allah ölüleri nasıl diriltir diye merakı ve Kur'an'da bununla ilgili gerçek bir kıssa vardır. Bir kuşu dörde böler ve dört dağ tepesine koyması emredilir. Yapar. Allah, ol dedi mi kuş tekrar birleşir ve canlanır. Zalim Süfyan'a diyoruz ki, istersen bizi dörde bölsen, her parçamızı Hallacı Mansur'a yaptıkları gibi dört bir tarafa dağıtsan, Allah, OL dedi mi Hizmet'in böldüğünü sandığın parçaları birleşir, yeniden dirilir ve canlanır, kuş gibi özgürdür, uçar... Hodri meydan. Gelin beni de öldürün, lime lime edin, etimi kesin ilmek ilmek, kemiklerimi kırın parçalara ayırın, Saldıray Berk'in emrettiği gibi suikastçılara, gelin cesaretiniz varsa benim cesedimi bir betona gömünkü kalkmayayım, 10 bin mervi sıkın bedenime; bir Faruk Arslan ölür, milyonlarcası dirilir. Ölümümüz dirilişimizdir. Her Alperenimiz, her Alpaslanımız, her Alimiz, Her Ömerimiz, Her Alimiz, Her Osmanımız, her Ebu Bekirimiz, her Ebu Dücanemiz, her Musab bin Ümeyrimiz böyledir. Şehitler zaten ölmez, Hz. Hızır öldü mü? Ölmez erenler. Biz Hizmet'e ölmek için girdik, şehit olmak için başımızı koyduk, dünyevi arzular peşinde değiliz. Romalılar sahabe ordusunu durduramayınca İslam yayıldı ve pes ettiler. Romalı Erdoğan, daha kimle uğraştığını galiba anlayamadı. Havariler öldü mü, sahabeler öldü mü, veliler öldü mü ki Hizmet erenlerine işkence, tecavüz ve idam etmekle bu dava bitsin? Bu dava daha yeni başlıyor. Kıyamete kadar da devam edecek… Ahirzaman garipleriyiz, bu dava garip başladı ve garip bitecek. Yüce Nebi’nin ahirzaman kardeşlerime selam olsun dediği kitle ile savaşıyorsunuz.

"Yeminle söylüyorum, uğradığı zulme sabredenin Allah-u Teâlâ şerefini arttırır." Hadis-i Şerif Meali Kaynak: TABERANÎ.

"Hizmet hareketi isyan değil, bir ıslah hareketidir" Fuad el-Benna.
"Fethullah Gülen; Hikmet Sandalları Ve Hizmet Sahilleri Arasında" kitabının Yazarı: Fuad el-Benna'nın muhterem Fethullah Gülen Hocaefendiye mektubudur.
"Tüm diriliş hareketleri benzer imtihanlar yaşamıştır. İmam Rabbani, sofiler tarafından tekfir edilmiş, kafirlikle itham edilmiştir".

İmam-ı Rabbani Hazretlerinin bir sözü vardır: -İstemek nail olmaktır. Allah, kabul etmeyeceği duayı ettirmez. 

DUA DUA DUA...

Tek başınıza da kalsanız atınızı mahmuzlayıp ileri atılacaksınız Kaldı ki hiç bir zaman tek başınıza kalmayacaksınız.
Şerif Hocamız yazıyor, Hak dostu Aşiret yazıyor, kalpten ilhamlaı yazıyor. Kulak verelim:
Hizmeti ameliyat masasına yatıran Körler, onu anlamaya çalışıyor. Fili tarif eden körler misali. Beyhuda uğraş Anlamadılar, ANLAYAMAZLAR...
"Hocaefendi evlenmemiş ama Allah ona rüzgarlarla yarışacak kadar cömert ve zamanla müsabaka edecek kadar himmeti âli evlatlar nasip etmiş"
Hükümler devr-i Mekkeye göre olmalı ve öyle de zaten. Hizmetin bunca zulme rağmen dağılmamasının sırrı sınır tanımayan fedakarlık hissi.
Muhataplar müşrik olmasa da zulüm ve ihanetleri müşriklerinkine denk. Gasp, zulüm, acımasızlık, kin, hased... Devr-i Mekke bilinmeli...
"Hizmet hareketi Medinelilerin kurduğu bir hareket ama bu Medineliler bugün Mekke döneminde yaşayan insanlar. Hükümler Mekke dönemine ait"
Üstada göre aceleci olan, yorgun düşer: "ilel-i müteselsiledeki terettübü atlamakla müşevveş eden aculiyet çıkar, himmetin ayağını kaydırır"
Dava erinin mukaddes yeminidir itaat. Ve başı dumanlı yüreklerin ibadet neşvesidir. Dağlar okyanuslar aşılır da ağyar, ahından agah edilmez.
Mekke, sıkıntılıydı, ızdırab, dert tasa yurduydu ama Mekke İslamın çekirdeği olan ashabın yatağıydı...

Uhut bir itaat sembolüdür. Uhutta itaatteki sır anlaşılamayınca, Uhut hz Hamza'ya mal oldu. Sabır itaatin sırrıdır. Sabır, ecri büyüktür..
*Kuşeyri risalesinde Süleyman Darani Hazretleri: “ Kim ki kendi nefsinde bir kıymet görürse, hizmetin halavetini tadamaz” der Fuad El-Benna.
Adam olmanın suç, adam kalmanın zor olduğu bir ülkedir Anadolu... Gün ortası elinde mum "adam arıyorum adam" diyesi geliyor insanın..
Korku, menfaat, koltuk gibi zaafların Çürüttüğü et kemik yığınları değil, sayıları az olsa da zaaflara had çizen yüreklilerdir ADAM...

Menfaatın geçer akçe, Korkunun geçer sebep sayıldığı dünyada HİZMET insanlarını çekemediler. Halatı kesip kuyuya atmayı yeğlediler...
İzinden yürüyoruz çilesiyle reçetesi ile izinde... 

Bir ismin Bediüzzaman, bir ismin Garibüzzamandı. Hizmet garip kaldı, ismin gibi izinde...

Süreçle alakalı "Hiç ümidim kalmadı" diyenler başından beri sebeplere Allahtan daha fazla tesir hakkı veriyordu. Sebep tükenince Ümit gitti.
Başından beri yapılanları Allaha mı sebeplere mi bağlıyorduk? Bence dil "Allah" derken, kafa tüm gücüyle "SEBEP" diyordu. 

Yeisin sebebi bu..

Mümin zafer vaktinde şımarmaz, mağlubiyette de ümitsizliğe düşmez. Nerde kaldı imanın şartı olan "Hayrı ve şerri Allahtan bilme"?
Ümitsizlik, sebepleri -haşa- Allah yerine koyunca başlar. "Ne sen failsin ne de senin esbabın, binanaleyh malikiyet davasından vazgeç"...
Allah'ın Veli kulları Allah'a İmanlarından ötürü zaferlerinden emindirler. F.Gülen Hocaefendi'nin sözleri Ümit değil, imandır...

Bundan ötürüdür ki F.Gülen Hocaefendi "sabır" isimli bir vaazında "İmanınız varsa dayanacaksınız..." diyordu. İmanla sabır, zaferin şartıdır.
"Umudum kalmadı" diyenlere öncelikle "Hangi Allah'a inanıyorsunuz?" demek lazım. Hangi Allah? 29. Söz 2. Maksad okunmalı...
"Beddualar bize bi şey yapmadı kendilerine döndü" diyen zalimler, Hz Nebinin Bedduası 3 sene sonra kabul oldu ve zalimler belasını buldular.

"Dualarımız kabul olmuyor mu?" diyen can dostlar, Hz Nebinin Bedduası 3 sene sonra kabul oldu ve Allah, Ebu Cehillerin belasını Bedir’de verdi.
Hz Bilal işkencede, Umeyye B Halef zulümde Bütün müstekbirler şunu çok iyi bilmelidir: Ümeyyeler ne yaparsa yapsın kazanan hep Bilâllerdir.
Hz Ammar, Hz Nebiye "azabın her türlüsünü tattık ya Resulullah" der Hz Nebi cevabı, anlamlı dua ve sabır tavsiyesi. Ammarlarımız var Allahım.
Allahım kardeşlerime sabır ver ve sadıklardan eyle "...Allah sâdık olanları da muhakkak bilecek, yalancı olanları da elbette bilecek" Sebe 3.
İtalyan gayr-ı müslüm Muharrir Tarihçi Leone Kaitano sahabeler için: "Hayret, hayrettir ki, aralarında bir tane bile dönek yoktur!" Gerçek Hizmet erenleri içinde de dönek yoktur, dönek çıkanlar zaten hiç Hizmet kapısından girmemiş, etrafında dolaşanlardı.

Hizmeti terörle yaftalayanlara sorduğunuzda "sen hariç" diyorlar. "Peki gelin hariç dediklerinize dua edelim" derseniz dışarda kimse kalmaz.
"Sen hariç" diyenlere "peki tanıdıklarınızdan hangisi dahil?" diye sorsanız cevap veremez, tecrübeyle sabittir, deneyin. 

Hüküm Çöküyor...

Anadoluda Zülüm içinde kalanların duasını alan ve bedduasından da sakının. Kudsi beyanda "mazlumla Allahın arasında perde yoktur" buyrulur.
Dua, meteorun yörüngesini değiştirir. Belalar Meteorlar olup yağsa, yağanı durduracak BİR'i var. Sahabe gibi birbirimizi İmana ve sabra davet edelim.
Fethullah Gülen Hocaefendi farkı: Yerine konulabilecek şeylerin yıkılmasından korkmuyor... 

İşte lider bakışı...

Kelepçe vurduğunuz o eller ile imanlı maarif bir nesil büyüdü O ellerin kıymetini bilseydiniz sadece hürmetle öperdiniz. O şeref size fazla geldi.
Bu zor süreçte herkes kendine bir şeyi şahit tutsun. Nişanı olsun, sadakatinin. Zor günler bitince "iyi gün kuşları" pencerelere konacak...

Bu zor günlerde sizi hatırlatacak bir nişanınız olsun... 

Hz Sad B. Ebivakkas Bedir’deki cübbesini saklarmış, "ölürken kefenim yapın" demiş.

Vefalı insanlar güçlü olur Şartların aleyhte cerayan ettiği bugünlerde Hz Ali olmayınca Hendekte meydan okunmaz. 

Vefalılar cesur olur...

Bugünlerde sizi unutturmayacak şahitleriniz olsun. Uhud bitince, Sahabe, şehit Hz Enes B. Nadır için "Biz Enes’in yaptığını yapamadık" der.

Bugünler ganimet günleridir, elemi bitince lezzeti kalacak... Şahitleriniz olsun Yastığınız, geceleriniz, gözyaşlarınız, vefalı yüreğiniz.

Şahitleriniz olsun Hz Hamzanın Uhutta "Gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam" sözü gibi Uhud bitince Hz Hamza çekilir, Hamzacıklar büyür.
Şahitleriniz olsun... Gözünüze bakan dost, umut bulsun. Sesinizi duyan dost yeisi boğsun... Siz, arz-ı endam edince dostun gözleri dolsun.
Bugünlerde şahitleriniz olsun sağınız solunuzda Dar zamanlar Hz Hamzalar doğurur,Hz Nesibeler büyütür Uhut dağı mı büyük onlar mı bilmem.
Bu zor günlerde şahitler bulun... Zalimin sesinden daha gür çıkan sesiniz olsun Korkağın mırıltısından daha yüksek vefa sadanız olsun....
Şahitleriniz olsun bu zor günlerde.. Çadırda Ölüm döşeğinde can verme sırası bekleyen yaralı sahabe nasıl ses verdiyse öyle sesiniz olsun.
Şahitleriniz olsun.. 

Bazen gırtlağınızda yumruk gibi sıkışan hasret.. Bazen uyutmayan sancı.. Sancınız da hasretiniz de Ebubekirce olsun.
Sesiniz şahidiniz olsun... "Vallahı atını mahmuzlayıp okyanusa dalsan, geride tek muhacir kalmadan Seninleyiz Ey Nebi" diyen yiğit gibi...

Birkez daha diyeyim: Dost da düşman da merak edermiş bizi... "Düşmanımız olmaz bizim, ama varsa Dostun da düşmanında bıraktığı yerdeyiz"...
"Bir dikili ağacınız olmasın" diye emir buyurdu çağın sahibi. Ne bağ ne bahçe derdindeyiz Güllerimiz 7 kıtada yeşersin kokusu yeter bize...
Biz kim miyiz? Milleti evladını emanet, malına dokunmayı ihanet sayan suçluyuz(!) Bayrağı 180 ülkede dalgalandıran vatan hainiyiz(!)
Biz Kim miyiz? Yurtdışında uğradığımz zulmü 100 kelimeyle anlatacakken bile Anadoluya zarar gelmesin diye 100 defa düşünen suçlularız(!)
Hizmete gönül vermek partiye oy vermeye benzemez. Gönlünde fiyat etiketi yok, zira. Aşık, aşkında sadıksa fedakarlığını teraziye vurdurmaz...
Hizmet nasıl sevilmesin ki 78 yıldır dünya tozuna bulaşmayan bir lideri, 50 yıldır dünyayı üç talakla boşayan rehberleri Nasıl sevilmesin ki...
Nasıl sevilmesin ki? İffet şahikasında ablaları, Yusuf namzedi abileri Dünyaya yayıldılar ama dünyaya dalmadılar. Nasıl sevilmesin ki Hizmet.
Anlamıyorlar Hizmeti... Ehl-i siyasetteki gibi menfaat pazarında kurulan bir dostluk zannediyorlar, çile yokuşuna getiriyorlar ki bitsin...
Anlamıyorlar Hizmeti Arkasında fani şahıslar var sanıyorlar, şirke giriyorlar. Allahın "yürü" dediğine "dur" demekle de gaflete düşüyorlar.
Hizmeti anlamıyorlar, HAK veriyorum. Zira okyanusu bir bardağa sığdırmaya çalışıyor. 180 ülkede sevilene değil, Sevdirene (cc) bakın...
Bediüzzamanı da anlayamamışlardı... Üstad, Ömrünün ahirinde "Beni anlayamadılar" demişti Talih kuşunu kaçıran nasipsizler anlayamadılar Onu...
Bediüzzamanı da anlayamadılar... Onu diyar diyar sürdüler, mahkemeler koridorlarında, esaret zindanları yahut memleket hapishanelerinde O...
Hizmet erenleri bu devrin sahabeleridir, zulmedenler ise Mekkeli müşrikler! Elbet biter zulüm. Güneş balçıkla sıvanmaz…

ÖLMEDEN ÖLÜNÜZ Kİ YENİDEN DİRİLİN

Ölmeden ölme Sufilikte bir makamdır. Bu makama erenler Allah’tan başka kimseden korkmazlar. 1987’de GATA’daki işkencelerde İstihbaratçı Albay Ayfer Yılmaz boğazımı kravatımla esas duruşta GATA Yüksek Displin Kurulu önünde 4 dakika sıkıp aslında beni ölüme yakın bir noktaya getirdi. Elebaşı bu dedi,  şimdi huzurunuzda öldüreceğim. İçimden öldür bakalım, öldürebiliyor musun demiştim. Hodri meydan. 17 yaşımdayım. Güçsüzüm ama imanım var. Tüm güç zalimlerin elinde ve esirdim orada. Azrail ile yakınlaşma anıydı. Orada karar vereceksiniz, gitmek mi istiyorsunuz, kalmak mı istiyorsunuz. Kurulda generaller, subaylar ve sivil askeri hocalar var, en az 20 kişi bu sahneyi izliyor ama gıkları çıkmıyordu. Eğer Yunus’un (As) balık karnındaki ismi azam duasını bu zalimin yüzüne içimden son sadisede okumasan şehit olup gidecektim, okudum ve hayatta kaldım. Ayfer Albay, boğazımı sıkmayı bırakırken, ‘bu bir deli dava adamı’ dedi ve ekledi ‘ölecek ve katil olacağım ama asla konuşmayacak. 1980’de Mamak’ta nice babayiğitleri konuşturdum ama böylesini az gördüm.’ Gülümsedim ve kuruldakiler daha fazla gıcık oldular. Üstadın bir talabesine bunu 1988’de Alanya’da anlattığımda, ‘oğlum sen ölmeden ölmüşsün, ya şehit olmuşsun veya 2. bir hayatı yaşıyorsun, bunu çok iyi değerlendir’ dedi. Öldü saydım kendimi ve bu dünyada kalacak gibi hiç davranmadım, dünya bana kendini sevdiremedi.  

Hocaefendi’nin de 2003’de böyle bir anı oldu. Kalp krizi geçirmiş, ambülanstaki 3 müdahalede hayata döndürülememişti. Çevresinde ağlayan talabelerini duyuyor ama ayağa kalkamıyordu. Ruhun üstüne Naşitat melekleri çöküyor bu esnada. Azrail’in son kararını bekliyorlar. Hocaefendi, eğer 2003’de ölseydi, diyalog hizmetleri belki başlamayacak, Batı dünyası Hizmet’i ya hiç tanımayacak veya bugün Zındıka ve Süfyanizm’in tanıttığı gibi kötülük merkezi şeytanlar sanacaktı. Hocaefendi de hayatta kalmaya hizmet için karar veriyor. Hangi ismi azamı okuduğunu aslında bamtellerinde defalarca söyledi. Yunus AS duası. Bu duayı 32 yıldır hergün 7 defa okurum, zira beni Hizmet’e döndüren duaydı. Azerbaycan’a 1991 sonu giderken, Hocaefendi eline kalem aldı ve hergün okuyacağımız ism azam duaları yazdı. Baktım ki benim duam ilk sırada. Yunus duası. 1987’de Azrail gülümsemişti. 1991’de Hocaefendi gülümsedi ve zamanlar değişir, zalimler değişir, zulümler değişir, dualar değişmez demek istediler. 
Bu hadiseyi iki farklı kaynaktan dinledim, aynı olayı anlattılar. Bazı Erdoğancı Nakşiler ve bozulmuş Nurcular, Hz. İsa’nın ruhu bu esnada Hocaefendi’ye girdi ve yeniden dirildi merkezinde yazılar yazıp olayı çarpıttılar. Yazanın kim olduğuna makam adam mı diye, niyeleri kötüydü. Hocaefendi’ye mehdilik iddiası yapıştırıp bertaraf etme alçaklığı idi. Bu oyuna pek çok aklıbaşınd aaklıselim şakirdlerinde düşmesi kaşısında irkildim. Ahirzaman nifakları ne dehşetliymiş. Şeyh uçmaz, murid uçurur derler. Hocaefendi, böyle ünvanlara ihtiyacı olan biri değil. Boş yere uğraşıyorlar. Mehdilik iddiasında olan Erdoğan, Adnan Oktar ve bir yığın serseri.

Cennet ve cehennemi sanki Erdoğan dağıtır olmuş ülkede. Azrail’den de görev çalmışlar. Ölüm meleği gibi dolaşıp masumları katledip, işledikleri cinayetlere siyasi donlar, fetvalar, devlet teraneleri biçiyorlar. Bir kere Hizmet erenleri  ölümdem korkmaz, sahabe ordusu gibidir, karşılarında Roma ve Sasani olsa duramaz ve yıkılır. Sufiler için kuraldır, ölmeden ölenler Azrail’den korkmazlar ki. Bir kere Allah’a size ulaştıracak en sevimli melektir. Eger hayatinizi duzgun yasamak istiyorsaniz sekerat anlarini izleyin, mezarlari gezin, bir gun orada yatin! O zaman Sufyan'a Sufyan dersiniz. Bir kaç tanesini paylaşayım, görene herşey ibret, görmeyene ayı ikiye bölsen sihirdir, keramet göstersen de devam eder. Geylani boş yere beddua etmemiş ki.

1993’de Azerbaycan'in Ilk Komunist sakirdi Heybet Kadirov'un sehadetinde de yaninda Yasin okurken elimi tuttu, sen kefil misin dedi! Evet demistim! Mehmet Selim Tunc, Şubat 1992’de Baku'den annesine yolladigi mektubu okutmustu, sehit olacagim diyordu! H.B'a benim mektupta biraz daha Hizmet yaziyordu! Babama ilk ve son mektubumu postladım Bakü’den. Ahirzaman nifakcilari sehit olmaktan korktugumuzu saniyor! Keske ruhumuzu sehit olarak teslim etsek! 33 yildir sehitlik duam kabul gormedi! Elbet bir gün kabul olur umuduyla yaşıyorum. Azerbaycan ve hicretin ilk sehidi Mehmet Selim Tunç idi. Zakatala ile Balaken arası 1992 Ramazan’ı Kadir gecesi iftiara giderken oruçlu vefat etti. Kah müftüsü İbrahim’in iki ayağı birden kırıldı ve ağ kaldı. Bir hafta sonra onu Bakü morgundan alip airporta gotururken ve yolda Yasin okurken guldu; sehit olamadik diye agladim! Ambulansı kullanan Azeri şoför yolda durdu, ne oluyor dedi. Şu ölünün simasına bak dedim, hiç ölü gibi duruyor mu? Şehit taşıyorsun, yavaş git.

GATA'da trafik kazasinda adasim sakird Faruk Uzun'un sekeratinda yanindaydim! Nasitat meleklerine gulumsedi, cenneti gordu, elimi kalbe koydu. Adasim Faruk Uzun'un yerine o gun ruhum alinsin istemistim, ne kadar guzel bir Refiki Ala'ya Dosta kavusmakti oyle! Yeni sakirtti, gunahsiz! 4. Sınıftı, ben ise alt devresi 3. Sınıf. Hocam derdi, abi dedirtmezdi. 3 sene boş yere hazırlık okulunda yaşamışım derdi. Herkes Alevi Ahmet yüzbaşının namaz kılanı okuldan atarım tehditleri ile korkup sinerken o cesareti ile yanımda oldu. Cabir ve İlyas bile korkmuştu. O korkmamıştı. Nasıl sevmem Faruk’u. 4. Sınıfta adam kalmadığı için 3. Sınıfta iken mecburiyetten okulun abisi olmuştum. Ahnet yüzbaşı bana batamadı, sınıf yüzbaşımız Kemal Akkarpart dersini verdi. Kemal yüzbaşı, bana çok güvenirdi, gizli namaz kıldığımı bilirdi. Eski Hava Kuvvetleri komutanı Muhsin Batur’un damdı olduğu için kimse ona yan gözle bakamazdı. Çok sert bir subaydı, Beton Kemal takmıştı öğrenciler adını. Vukuatları her sabah benden alırdı.

GATA'da 4. Sınıf ogrenci ve kliniklerde staj yaparken iken Dahiliye’de zulumkar bir generalin son nefesini Azrail'e nasil verdigini gozlemledim! Her 30 dakikada bir nabız ve tansiyonunu ölçüyordum. Nabız yok, tansiyon 2 çıkınca arkadaşım Ufuk’tan doktorları hemen getirmesini söyledim. Odada yalnız kaldım. General’e Naziat Azap melekleri cehennemi gosteriyordu! GATA'da ki bu sekerat halindeki generalin bilinci yoktu, cehennemi gorunce gozleri kan rengine dondu, yerinde hopladi, doğruldu ve bağırdı, ‘ben gitmek istemiyorum’ demişti! Güldüm, gideceksin hemde tıpış tıpış... Doktorlar geldi, 3 defa masaj ve en son kalp kasına adrenalin zerki generali hayata döndüremedi. Azrail ile bir bulaşma anı daha. Gülümsedi ve gitti.

Herkes kendi sınavını veriyor. Bu surecte zulumlere Susan ve dilsiz kalan, hayati Kuran hizmeti ile gecmis bir alimin kabirde agzi kapatildi, cok gecti, konusamazdi artik! Babasi MIT elemani, namazsiz ama az zulum etmis bir dostum vardi, babasini penceresiz bir odada comelmis titreyerek bekledigini ruyada gordu. Bu dunyada nasil yasamis iseniz kabzedilmis ruhunuz mahseri o sekilde bekler! Eğer hadis alimi Hizmet ereni Ibrahim Canan iseniz, kutuphanede kitap yazarak beklersiniz mahşer gününü! Öldüğünüzü de bilmezsiniz. Neden kütüphaneden hiç çıkamadığınızı da bilmezsiniz. Hayatınızın en belirgin ameli sizi farklı boyutta yaşatır.

Yeriniz cehennemse Azrail ruhunuzu almaya Azap melekleri Naziat ile gelir! Allah'a yukselemez, ruh kabire iade edilir ki kabir azabi ceksin. Kabirde, alemi berzahta kabzedilen ebedi ruhunuz Buyuk Bulusma'da hesap gununu nerede ve nasil bekleyecek! Araf'takilere azap var mi? Var! Azrail gelipte ruhunuzu teslim almadiysa bunun ayri bir hikmeti vardir! Azrail size dusman degil dost olur, duacinizdır belkide! Ecel birdir, degismez! Süfyanlar, Firavunlar can alamaz Allah istemedikce. Azap melekleri Naziat, islediginiz kotu amelleri Sicciyinde ebedi kalemle kitabiniza kaydeder. Kiramen katibinin gorevi biter, kayit saglamdır! Süfyan’ı fişlemeleri yalan olur. Sahte devlet belgeleriyle kumpaslar, yalanlar ve iftiralar yüzlerine çarpılır. Yeriniz cennetse Azrail ruhunuzu almaya Nasitat melekleriyle gelir, Illiyyun'da butun hayirlariniz ebedi kaydedilir, ruhunuz Allah'a ulasir! Yalancıların varacağı yer ateştir.

Israrla şer olan ve kötülük yapanların cezaları ilahi adaletle verilecektir. Siz size düşen iyilik ve sevgi kapılarını açmaya niyet edin. Gayemiz sadece Allah'ın rızası , Efendimizin (sav) adını güneşin doğup battığı her yere götürmek. Bu ülke'de her zaman bir zulüm edebiyati yapanlar bir de gercek mazlumlar; bir hizmet edebiyati yapanlar bir de gerçekten hizmet edenler vardir. Bu ülkede camiden çıkan güruhlar insan yaktı. Azınlıkta olan inanç grupları, muhalifler ve ateistler Hizmet erenleri kadar mağdur olmadı... Savcilik gorulen manevi ruyalari, Peygamberimizi (sav) bile dava iddianamesine koymus Malatya'da! Kopyasi var bende. Islam ile savasiyorlar! Darbeyi cemaat yaptı diyen alçaklar arttı. Abdullah Gul efsanesi de boyle bitti! Yalanlarini inandirici kilmak icin tum araclari kullandilar ve deniz tukendi! Domuzluk degilde nedir Gül’ün yaptığı? U dönüşü yapan Bülent Arınç’a ne demeli, darbe cemaatın, haksızsam ahmakım dedi, zaten ahmak.
Sufyanvari firavun guya Islamci halifelerin said olan Hak dostlarini baği ilan edip otekilestirmesi tuhaf degil! Ehli hak yol ortaya cikar. Eger devlet bir Yezidin elinde, insanlar zulumlerle inliyorsa, Kuran okuyan ve namaz kilan bir Haccaci Zalim gibi 80 bin musluman katledilir. AKP’nin bir il başkanı, ellerinden bütün imkanları alınan insanlar için, "Ağaç kökü yesinler" diyor. 1400 sene öncesinin Ebu Cehil'i gibi.. Topyekün imha planının son aşaması suikast mi geliyor? Peygamberimize de denemişlerdi. Defalarca. Eger devlet Hz. Omervari bir halifenin elinde olsaydi itaat farz idi. Nifak ve fitne olmaz, is ehline verilir, kamuda soygunlar da olmazdi. Uretmeyip tuketen iktisatsizlar gozlerini rizik diye devlete dikince Rabbini sasirir! Devlet Sufyanin elinde esir ise cehenneme odun yetisir. Ahirzaman nifakçıları ikna edilemez, farkındayız ama uyarmak görevimiz. Eğer susarsak ahirette haberimiz olmadı, neden beni pislikten kurtarmadınız derler.

HZ. HIZIR KİM, NEREDE, NE İŞ YAPAR?

Hz. Hızır, hakikata bakar, zahire, gorunene gore hukum vermez. Gercek kazanir sonunda! Seriat uyguladim sananlar yanilir, sahte delil ve sahit cehenneme yolcu. Yalanla abad olunmaz. Hz. Hizir ile Hz. Musa arasindaki fark barizdir. Musa, kalpte seriattir. Zahiren hukum verir. Hizir ise hikmettir, Batini ve daha derini biliyor. Hz. Hizir, bazen Ustad Said Nursi'yi Sibirya'daki hapishaneden sirtinda Avrupa'ya tasir, kimi zaman Hallaci Mansur olur ve İslam Halifesi alçağının yuzune tukurur. Asarlar, keserler, taşlarlar ama gerçek öldürülemez.
Hz. Hizirlik ayrica hakkalyakin imanda bir makamdir, sartlari, kivami vardir! O noktaya gelmeden size Hz. Hizirim dese inanmayan gafil çok olur. Niyazi Misri, Hz. Hizir makaminda oldugunu ifsa eden ender Hak dostlarindandi! Surgunde Refiki Ala'ya kavustu, Hizirligi devredip gitmistir! Allah, cogunlukla bazi insanlari Hizirvari kullaniyor, bunlarin bir kismi Hizir oldugunu bilmez, kimi bilir de asikar etmez! Kalp ve ruh isidir, cismaniyetten çıkamayanlar ve dünyevi emellerle takıntıları olanlar, Allah’a açık veya gizli şirk koşanlar Hz. Hızır’la buluşamaz. Buluşsa bile Hz. Hızır olduğunu asla anlayamaz. Hz. Hizir'in işinin sadece adı muslumanlar arasinda dolasip, muhtaca yardim etmek olduğunu zannedenler yaniliyor. İnsanin yardimina kosar, ayrimci degildir. Yardım istemeyene de yardım etmez pek. Kibirlileri kendi haline bırakır. Hz. Hizir, bir nevi Hz. Azrail gibi cok yerde ayni anda bulunan bir nurani ve hikmet ilmi sahibi oldu. Farki insanlar gibi yer icer ama sıfatı, kişilik yapısında egemen esma Hayy idi. Hep diridir.

Hz. Hizir nasil Hizir olmustu biliyor musunuz? Islam ordusu bozguna ugramis, kaciyordu! O kacmadi, dusmanin ustune tek basina yurudu ve küfrü dagitti. Zindika, munafik ve kafir ordusu, Haksiz ve adil olmayan bir savasta muslumanlari susuz birakmis, telef ediyordu. Hizir onlara su getirmisti. Onu sadakatı, vefakarlığı, cesareti, mertliği, yüksek isar duygusu ile tanırsınız, kardeşini kendisine tercih eder. Hz. Hizir kim ve nerede diye soruyorlar. Islam darda iken kendini ortaya atan yigittir. Bugunlerde sanırım Silivri'de dolaşıyor, belki de hapishanelerdeki yigitlerden! Hak etmeyen Hızır olmaz, Hızır olan ise Hızırım demez.

Cehennemin dibindeki munafiklar çok iğrençleşti: Hizmeti bir Bahai hareketi, Gulen'i "cocuk tecavuzcusu" gosteren kitaplari da  Milli Görüşün en ahmak adamı Ahmet Akgul yazmış. İlkokul mezunu ve generallerin 40 yıldır kullandığı serseri mayınlardan. Ne yazdiysam cikiyor degil mi? Simdi de sufyan Erdogan'in fetvacisi Yusuf el Kardavi'nin gercek yuzuyle tanisma vakti geldi: Zindika adami! Katar projesi Kardavi, Müslüman Alimler Konseyi başkanı. Sadece İhvanı Müslim’in yaşlı kesimini etkilemiyor, tüm selefi terörristlerde  onun fetvaları ile insanlar arasında ayrımcılık yapıp katil oluyorlar. 1962’de Mısır’dan kaçtığından beri Katar ve Londra arasında mekk dokuyor. Lawrence’ın müslüman olmuş hali gibi. Erdoğan’ı desteklemesi tesadüf değildir. Hainliklerle Allah ile, İslam ile savaşanların yanında olanlar ahirete inanmıyor galiba!

Hz. Yusuf Selamı ve Gazeteci

Tum manevi dinamiklerimiz oteki boyutlardan akin akin geldi, Hizmet erenleri saflarinda! AKPliler ise her kelimeye nifak yazmakla mesguller! Onder Aytac beyin yazdigi yakaza dogru imis! Sahit biri onayladi! Genc ve catik kasli biri gelmis!Ustad ve Hocaefendi yanindan selam getirdi. Sakird gazeteciler yetisip Gladyo'nun oyunlarini bozunca kotu olduk, terorist sayilir hale getirildik! Erdogan'in hainliklerini unutmayacağım! Tamer Korkmaz, yillardir gazetecilik yapmiyor, masabasindan komplo teorisi yaziyor! Yalan dosyalari yazardi, yalancilar merkezine ram oldu! Fehmi Koru ve Tamer Korkmaz, biat kulturu nedeniyle sakirtten gazeteci olmaz derler, sakirdlerin onunu keserlerdi! Ezberlerini fena bozdum! Tamer Korkmaz, 1998'de Zaman'da iken sana hayret ediyorum, mertlik ve dogru secimde uzerine yok derdi! Fehmi Koru ile savasimda satanlardan! Havuz medyasi gazetecileri masabasinda MIT servisi nifaklari yazarak zengin oldu! Gercek gazeteci simit yer ve cay icer ama kalemini satmaz!

Ankara'da diplomasi muhabiri iken 3 yil evime gece 12'de gittim, saat 5'de isi terk etmedim, resepsiyon kusu da derlerdi! Haber atlamazdim! Gazetecilik tarzim Hizmet'in uslubu ve stiline uygun dusmedigi icin bana Hurriyetvari gazeteci derlerdi! Dogru habere mutlaka ulasirim yani! Huseyin Kivrikiglu genelkurmay baskani iken resepsiyonda Ina sigara ikram edip bulbul gibi konusturmus bir gazeteci var karsinizda cakallar! Ankara yillarimi daha yeni yazmaya baslarim, okudukca sok oldugunuzun farkindayim! Tanimadigim adama kurt duser! Kim mert kim namert bilirim. Huseyin Bagci, Hasan Unal gibi basortulu ogrencileri 28 Subat surecinde bile siniftan atan biri degildir! Laik bir sosyal demokrat insandir. Hasan Unal'i ODTU'den sevdigim hoca Huseyin Bagci savunmasa daha sert davranirdim! Bagci da Gulerce'nin eski arkadasi ama iyi akademisyendir. Zulmu sevemem, zalimi alkislayamam, kim olursa olsun dersini veririm! Hasan Unal gibiler cok! Hizmet bunlari sirtinda tasimamaliydi bence! Hasan Unal gibi serefsiz Gladyo itlerine Zaman uzun sure kose yazdirdi! Bugun Erdogan'i savunuyor, Hizmet'e sovuyor! Eskidende zaten soverdi Hasan Unal'a dedim ki okumussun adam olamamissin, yobaz sensin, Zaman'dan defol git, zaten yazilarini ogrencilerinden baska okuyan da yok ki... Hasan Unal ile Yunanli esiyle dugunu sonrasi basbakanlikta bagira cagira kavga ettik! 3 basortulu ogrenciye yobaz demis, sinifindan kovmustu. Hasan Unal ile uc mulakata beraber gitmistik ki beni Huseyin Gulerce genel mudurdu, sikayet etti. Basa cikamayinca roportaj yapmayi birakti!

Hasan Unal gibi derin devletin adaminin 1998'de Zaman'in roportajcisi olduguna kizdim ve takibe karar verdim. Mulakatlara beraber gidince... Huseyin Gulerce'yi aradim, MGK danismani ve Basortusu dusmani Hasan Unal'i neden Zaman'a yazar yaptigini sordum! Sen anlamazsin dedi! Anladik artık.  1998'de Hasan Unal, Yunanli esiyle dugunune beni esim basortulu diye cagirmadigini soyledi! Gulerce'nin Zaman yazariydi! Erdoganci oluverdi! Onde olan veya gorunen dava adamlarina soyluyor! Illaki hadim olmasi da sart degil! Zaten burs alan pek kalmadi galiba!Parasiz Hizmet edilir. Gülen bunu kime diyor!: "Hizmet'ten başka hiç bir şey düşünmeyen insanların bir evi,bir dikili taşı varsa, olanlara hakkımı helal etmiyorum"

Takiye munafikliktir dedik seytanlastirdilar! Kamu hakki yetim ve Allah hakki dedik kafir saydilar! Kul hakki yok deyip, mefta eti yediler! Hz. Omer adaleti soylemi ile halki kandirdilar, Sialar gibi hep takiye yapti yobazlar! Laik yobazlarla ittifak yapinca Islam serap, ulke col. Halkin iradesi dedikleri Sufyan'in iki dudagi arasinda! Adalet kovulmus coktan, capulcular yagma yapiyor; utanmadan muslumanizda diyorlar! 30 milyon yardimla geciniyor ulkemde, fakir! Sosyal yardimi devlet yapmiyor, Karun Sufyan caldigi haramlarla yapiyor,firavun oy satin aliyor. Bakara suresinin 18. Ayeti olmus ahali, tevbe suresinin son 2 ayetini okuyor mazlumlar! Fecr suresi kararini Feth son 3 ayetiyle bekliyoruz!
2008'de Erdogan'a vatani sattin diye bayrak acan Saldiray Berk, ABD ve Rusya'dan cikmiyor, milletimize, devlete darbe ustune darbe yapiyor! Erdogan geldi ve Turkiye'de tum KIT'ler ve bankalar yabancilara satildi, yipranmayan manevi deger ve zulum gormeyen munevver ise kalmadi! Erdogan, AKP'nin alternafini kurmasin diye A. Gul'un 5 korumasini PKK'ya infaz ettirdi, Boydaklar'i ve dunya markasi Istikbal'i de batirdi! Sosyal demokratiz diyenler demode din dusmani, liberaller lumpen oldu; bir de Osmanli partisi kurulmus, populizm ve istismar var, gercek yok. En buyuk komedya: Vatan hainleri Vatan Partisi kurmus! Kalbi kararlar Ak Partiyiz diyor; Milliyetci partidekilerin cogunlugu Turk degiller. Hak davaya haram yolla varilmaz, siyasi fetvalar Sufyan'i kurtaramaz! Seytanin dudugunu caliyorlar, Perincek kopekleri Akkoyunlari guduyor! Hersey niyetle ilgilidir! Erdogan ve AKPliler kotu niyetli olduklari icin amelleri yok ve surekli amel defterleri eriyor, sifirladi Sufyan! Domuz diyorum ama adamlar arsiz, hic orali degiller! Hangi hayvan kodu verseniz kabul ediyorlar hayvanlik yaptiklarini! Ahlak yok, para var! Kopekbaliklarini denizden basini cikartip cikartmaz taekwando darbesiyle sersemletip, elindeki beyzbol sopasini alip sopasiyla basini ezerim.

Bu surecte bazi nifakcilara hayvan kodlari vermem manevi isaret, birazda Edwin Friedman'in psikoterapi kitabindan! Insan olmak kolay degil! Mahmud Nedim Hazar, 1999 firtinasina Maskeli Balo adinda kitaplastirnisti! Bu doneme Maskesiz Balo demek lazim, hayvanlar insan degilmisler! Fabl alemine dondu AKP, kimin ne turden hayvan oldugu maskeler dusunce ortaya cikti! Biryerde maskelide hayvanlari gorenlerin kalbini dusun! Bulent Arinc'in Turkce olimpiyadlarinda bizi aglattigi konusmalari hatirliyor musunuz? Iyi niyetler kotu niyete donunce insan kalinmiyormus! Hizmet guclu gorunurken el pence divan duranlara demek ki kanmamak lazimmis! Yalaka herzaman yalaka, donek herzaman donek! Tanimis oldunuz! Kimin ne mal oldugunu ogrendik, enkazlar vardi, kovsan gitmezlerdi, Sufyan Erdogan'a tav oldular! kalbimiz merhametli, temizlik yapamiyorduk. Elbet bu fetret donemi gececek, aydinlik gunler gelecek; yalan ve iftira oldugunu bile bile nifaklara bel baglayanlar copluge supurulecekler. Peygamberimizi (sav) bana ne mi soyledi. Mubarek simasi gulumseyerek sevgi ile bakti. Siirini yazmistim, sitemde vardi, erisime sitem kapali. Peygamberimizi ruyada gorunce onun gul kokusu icinize siniyor, aylarca burnunuzda duyuyorsunuz. O gul kokusuna cihani verseler asla degismem. Bu surec oncesi Haziran 2012'de sadece bir Kez Peyfamberimizi (sav) gormek nasip oldu. Konferansta ice-breaker olarak anlattim, saklayamadim. Peygamberimizi (sav) ruyada veya yakazatan goren hakki gormustur! Seytan asla kiligina giremiyor! Kalben anliyorsun ki gordugun Rasulullah. Bu karanlik surec sonrasi Peygamberimizle ilgili gorulen sadik ruya ve yakazalari bir kitapta toplarsak, Ehli Sunnet Vel Cemaat kim gorulur. Mujde sizin! Peygamberimiz (sav) Hizmet'in ve haksiz yere zulmettikleri, hapsedilen, emegi, mali, mulku, cani, irzi calinanlarin yanindadir. Peygamber Efendimiz (sav), Gebze'den Malatya'ya Istanbul'dan Alanya'ya kadar mazlumlarin, Medreseyi Yusufiye'deki arkadaslarimiza sabir dedi. Allah, OL dedi mi olmazlar olur! Zindandaki Yusuflar cihana sultan olur, zalimlerin sonu elbette berbat olur! Allah, en guzel vekilimizdir. Kasten gicik ediyorum, bazi sakirdler niye uzerine aliniyor anlamis degilim! Takintilarinizdan kurtulun, dogal olun, kasmayin, umitli olunuz.


Yahudiler bile diz çöktü, anladı ki bunca ahlaksızlıkları çökecek.;

Önümüzdeki 7 yılın egemen esmaları Rahman, Rahim, Hayy, Gafur, Hakim, Azim ve Kuddüs'tur. Kahhar, Celal, Celil, Müntekim işini görecektir. Zalimler için yaşasın cehennem diyelim ama hidayete erecek ve ıslah olacaklar içinde yaşasın cennet diyelim. Hizmet, bir rahmet cemaatidir.

Bir beldemizde bir arkadaşın rüyası: Okullar kapanınca arkadaş işsiz kalmış ve o beldede iş bulamayınca oradan taşınmaya karar vermiş. Sabah namazından sonra rüyasında Peygamber Efendimizi (sav) görmüş. Efendimiz ile ayrılacak o arkadaşımız oturup muhabbet ediyorlarmış. Arkadaş, Efendimize "iş bulamıyorum onun için buradan gideceğim demiş" Efendimiz, o arkadaşa "sen de mi bırakıp gidiyorsun " demiş. Efendimizi ziyarete gelenlere arkadaş: "Peygamber Efendimizi şimdi görün. Çünkü Efendimiz (bu yılları yazamam) arasında Medine'de olacak. İmtihan sırrı bozulmasın diye rüyaya sansür yaptım. Zira Efendimiz "Kuran'da buna işaret eden ayetler var" demiş.. Öyle uyanmış. Okuyun.

Kemalettin Özdemir krizi 2001'de başlarken Hocaefendi ona Medine'ye yerleş dedi, dinlemedi. Bir Hak dostuna Ashabı Suffa'ya yerleş dedim! Niye? Kalben bu rüyayı hissetmiştim. Umarım babası tarafından ret edilen bu devrin Yunus Emresi olan şakird dostum, abim tavsiyemi dinler vede Ashabı Suffa yoluna çıkmıştır. Lütfen bana hangi yıllar Peygamberimiz Medine'de olacak diye sormayın. Kuran ve Risale okuyun. Hazır aş yok. Ayetleri daha önce net yazdım ama anlamadınız ki!

Amsterdam Yahudileri abartıldığı kadar güçlü değilmiş. Hukuk içinde hukuksuzluk yapamıyorlarmış. Beyaz Saray'ı kandıramamışlar Akmallar! Bakın Berat’a attıkları emailde ne kadarda aciz kalmışlar:
Hükümetin tuttuğu Amsterdam hukuk bürosu: ''Gülen hareketini terörist olarak görmek abartılı...'' demişler? Yani, ABD'de tuttukları Yahudi avukat bürosunu dahi inandıramamışlar!
#RedHack'in hacklediği damat Berat'ın maillerinde cemaati Amerika'da suçlu göstermek ve Hocaefendi'nin ülkeden çıkarılması için tuttukları Yahudi Amsterdam Hukuk Bürosu avukatı terörist iddiasının abartılı bulunacağını maillerde belirtmiş. #RedHack sızdırdı: Kürt petrolünü taşıyan şirkette ‘söz sahibi’ Berat Albayrak, her türlü şeytanlığa karışmış, lideri olmuş.

RedHack’in sızdırdığı maillere göre Kürdistan Bölgesel Yönetimi petrollerini taşıyan Powertrans adlı şirkette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ‘söz sahibi;’ öyle ki işe alınacak personelden işçilerin günlük yemek giderine kadar her şey kendisinin onayına sunuluyor.

Hürriyet gazetesinin Washington temsilcisi Tolga Tanış’ın, geçen yıl piyasaya çıkan ‘Potus ve Beyefendi’ adlı kitabında yer alan belgelere göre, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki petrolü taşıma işini 2011’den itibaren Powertrans adlı şirket üstlenmişti. Tanış’ın kitabında yer alan belgelerde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak, Powertrans adlı şirketin ortaklarından biri olarak görünüyordu.

Tanış’ın kitabında yer alan bilgiler ışığında Cumhuriyet gazetesinde de 12 Mart 2015 tarihinde, ‘Enerji bakanı yapılan Erdoğan’ın damadına petrol kıyağı’ başlıklı bir haber yayınlandı.

‘Erdoğan, petrolün taşınması için imtiyazlı karar çıkartıyor’

Haberde şöyle deniyordu: “İlk kez ortaya çıkan belgelere göre Türkiye’nin Kürt Bölgesel Yönetimi’yle yakınlaşması siyasetin yanında ‘seçilmiş şirketler’ için ekonomik anlam taşıyor. Erdoğan, üçüncü kez başbakanlığı kazandığı 2011 seçiminden sonraki ilk kabine toplantısında bölgedeki petrolün taşınması için imtiyazlı bir karar çıkartıyor. Bu karardan en büyük parayı ortakları gizlenen Powertrans şirketi kazanıyor. Şirketin, Çalık Grubu’nun olduğu belgelerle açıklanıyor. Powertrans’ın yurt dışındaki sahipleri Grand Fortune Ventures ve Lucky Ventures’un işlemleriyle ilgili talimatları Erdoğan’ın damadı Albayrak’ın CEO olduğu dönem Sovereign Trust Danışmanlık’a Çalık Holding yetkililerinin ilettiği ortaya konuyor.”

Cumhuriyet gazetesi bunu manşetten yayınladı: https://goo.gl/grUO81

Haberin yayınlanmasının ardından avukatları Albayrak’ın şirketle herhangi bir bağı olmadığını savunmuş, Cumhuriyet’in o dönemki genel yayın yönetmeni Can Dündar hakkında hakaret davası açmıştı.

‘Hükümetimizin imtiyaz sağlaması mümkün değildir’

Şirketin kurulduğu dönemde Berat Albayrak henüz bakanlık görevinde değildi. Ancak kendisi bakan olduktan sonra, Powertrans ile ilgili basında çıkan iddiaya ilişkin bakanlığın resmi internet sitesinde bir açıklama yayınlandı. Açıklamada şöyle deniyordu: “Esas itibarıyla bölge ile enerji ticareti (petrol, petrol ürünü, doğalgaz, elektrik) yapmak isteyen firmalarımızın Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nde kontrata bağlanmış başvurularına istinaden, ilgili kamu-kurum ve kuruluşlarımızca mer’i mevzuat çerçevesinde gerekli lisans ve izinler verilmiştir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından uluslararası ticarete ve Türk mevzuatına uygun şekilde PowerTrans şirketinin başvurusu değerlendirilerek ve mer’i dış ticaret ve gümrük mevzuatımız çerçevesinde; firmanın yerine getirmesi gereken tüm yükümlülükleri tamamıyla yerine getirilmesi kaydıyla faaliyetlerine izin verilmiştir. Bir hukuk devleti olarak hükümetimizin gayri yasal ve gayri ahlaki olarak hiçbir kişi, firma veya kuruma imtiyaz sağlaması söz konusu değildir.”

‘İşçilere verilecek yemekler dahi ondan soruluyor’

Ancak RedHack’in ele geçirip sızdırdığı e-postalara göre Albayrak Powertrans adlı şirketle doğrudan ilişkili.

Öyle ki yazışmalardan birinde B.Y. adlı çalışan, şirkette istihdam edilecek adayları ve hatta işçilere verilecek yemeklerin onayını dahi Albayrak’a soruyor.

20 Haziran 2013 tarihli bir e-postaya göre B.Y., Albayrak’a şu soruyu yöneltiyor: “Powertrans, yol yardımının yeni bilet ücretlerine göre düzenlenmesini; yemek yardımının çevredeki diğer şirketlerle paralel olarak 5 TL artırılmasını talep ediyor. Uygunluğunu onayınıza sunarım. Saygılarımla.”

 https://goo.gl/8kLnuq

RedHack’in sızdırdığı tarihi belli olmayan personel alımıyla alakalı e-postaya göre B.Y. Albayrak’a şöyle diyor: “Merhaba Berat Bey. Powertrans’a alınması için onay verdiğiniz; E.Y.’nin Ticaret Müdürlüğü’ne, Uzman Yrd. olarak 1.500 TL ücret ile (standart uzman yrd. ücreti) M.E.’nin Lojistik Müdürlüğü’ne, Uzman Yrd. olarak 1.500 TL ücret ile (standart uzman yrd. ücreti) A.K.’nın Saha Personeli olarak 1.500 TL ücret ile (standart yeni mezun saha personeli ücreti), M.N.B.’nin Habur Bölge Yöneticisi olarak 5.000 TL ücret ile başlatılması. Ankara’ya şoför pozisyonu ile alınan Y.U.’nun ücretinin 1.500 TL olarak belirlenmesi hususunu; Görüş ve değerlendirmenize… Irak bölgesinde Irak Enerji Bakanı tarafından yönlendirilen ve işe alımı yapılan kişi sayısının 9’a ulaşmış olduğunu;Bilgilerinize sunarım.”

‘Barzani giderse işler bozulur’

Sızıntılarda, Powertrans adlı şirketin ‘Irak Ülke Müdürü’ imzasıyla Albayrak’a e-posta gönderen D.A.İ.’nin de yazışmaları bulunuyor. Buna göre D.A.İ. şunları yazıyor: “Enerji Bakanlığı’nın özel firmalara benzin ve motorin izni vermesinden sonra bakanlığın bizim üzerimizdeki baskısı azalmıştır. Bizim getirdiğimiz benzinin büyük miktarı Zaho bölgesinde boşaltılmaktadır.”

Burada yazışma https://goo.gl/8kLnuq

Aynı şahıs, e-postanın devamında Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Barzani’nin başkanlık görevine devam etmemesi durumunda işlerin bozulacağınıysa şu sözlerle özetliyor: “Siyasi olarak yakında Cumhurbaşkanı Mesut Barzani’nin görev süresi dolacaktır. Daha önce parlemento kararı ile görev süresi uzatılmıştı. Yeni cumhurbaşkanının İran a yakın Goran (Değişim) partisinden veya olmasına yüksek gözle bakılmaktaydı fakat Goran parti yöneticilerinin ve İranlı yetkililerin Süleymaniye’de yapmış oldukları görüşme sonucunda Mesut Barzani nin devam etmesinin uygun olacağı yönünde bir açıklama yapıldı. Yerel kaynaklardan alınan bilgilere göre Mesut Barzani nin görevden ayrılması bölgeyi çok fazla etkileyeceği yönünde. Türkiye ile olan ticaretin azalacağı ve özellikle petrol ticaretinin İran tarafından daha fazla yapılacağı görüşü var.”

Trump seçilirse, Amsterdam Yahudileri sahte deliller oluşturur, Erdoğan gibi hukuku askıya alır, politik gücümüzü kullanırız sanıyorlar! Erdoğan ve AKP'lilere Trump'ın seçilmesi için dua etmeden başka yol kalmıyor. Cin, ifrit ve şeytanlarınızı da kullanın, belki başarırsınız! AkCahiller, ruhunu şeytana satmış, Süfyan’ın köpekleri ve şeytanın düdükleri olmuşlar! Hizmet’in yüksek entelektüel seviyesini kandıracağız sandılar. 

Dolayısıyla Amsterdam Yahudilerinin 2016 sonuna kadar Hizmet hakkında delil bulacağız açıklaması Trump'ın seçilmesini bekliyoruz demektir. Amsterdam Yahudileri Erdoğan ve AKP'den daha mantıklı çıktı. Emaillerde Berat'ı uyarmışlar: Terörist damgası tutmaz. Rezil rüsva oluruz! Diyorlar ve hakllar tabi ki! Ne demiştik? Bu kumpas kendilerine dönecek. #RedHack'in hacklediği damat Berat'ın maillerinde cemaati ABD'da suçlu göstermek geri dönmüş oldu. Yanlış hesap Bağdat’tam döner demişler..

Hocaefendi boşyere demedi Süfyan Erdoğan'a: Tüm marifetlerini göster bakalım, sihirbazların, şeytanların nelere kadir! Allah Azim, büyüktür. Kumpas çöktü. Darbeyi yazan Erol Olçak, Erdoğan'ın, ailesinin, Berat'ın sağ koluymuş. Demek ki fazla konuşmuş, infaz ettirmiş katil Erdoğan. Hocaefendi, Hürriyetçiler veya pek çokları gibi zalimlerden özür dilemedi. Bir kul nasıl olur hepimize gösterdi. Hizmet olmasa kimbilir bizler ne olurduk? Şaşı, kör ve sağır kalırdık belki de ve ahizarman nifakı karşısında Süfyan’a belki yenilirdik. Ama kader bu değildi.
Hocaefendi, tüm Hizmet kurumlarını ülkemizde gasp ettiler, insanlarını mağdur ettiler ama zalimler karşısında hiç boyun eğmedi, mert adam. Kendi patronunun ticari çıkarları için Ankara temsilcisini satan Hürriyet patronunu da gördük ya, artık ülkede vatansever kimler anlaşıldı. Zalimlerin Allah belasını versin, tuzaklarını başlarına çalsın. Yıkılır zalim. Sadece Allah'a kulluk eder ve yalnız ondan yardım dileriz.
Kur'an ve Sünnet yolundayız, Faşistle, Süfyanla, Deccal ile, Tiranla, Karunla, Firavunla, Şeddat ile Göktürk ile Gladyo ile işimiz hiç olmaz.
Ekonominin önemli kısmını domine eden kitle yok edildi. Olay sadece cemaat mBosnaklar da senelerce beraber yasadiklari Sirp komsularindan zulum ve hainlik gorunce sasirmislar, simdi anliyoruz... Ayrimcilik yapilamaz, kin, nefret ve irkcilik gibi insanliga karsi islenmis suc olurdu. Attigin 100 tohumdan 10 tanesi agac olsa yeterlidir.
Operasyonları ulusalcı-ülkücü ve AKP’nin SADAT terör örgütü yapıyor...

Yeni bir naylon darbe çıkarıp, cezaevlerindeki vatan evlatlarını öldürmeyi planlıyorlar! Ali Bulaç AKP için "Çanakkale savaşından sonra ülkenin başına gelen en büyük bela" demişti. Ne kadar doğru söylediği ayan beyan ortada... İzmir'de bir gardiyan "Ayrı bir yerde tutuyorlar ve onlarla konuşmamız kesinlikle yasak, içerden inilti ve Allah sesleri geliyor demişti. Internet gitti. VPN gitti. "Hapishaneden toplu firar hazırlığı var" yalan haberleri yapıldı! Akp'nin cezaevi planı "Katliam mı? " Öldüemek istedikleri dürüst ve temiz  müslümanlar. Faslı Akademisyen Prof Muhammed Hurubet anlatıyor: 

Hizmet.. İlimdir, Marifettir, Kültürdür, Medeniyettir, Sanattır, Ailedir, Kardeşliktir; 

Hizmet herşeydir! 

MASUMSANIZ HİÇ KORKMAYINIZ. MASUMIYETİNİZ ORTAYA ER VEYA GEÇ ÇIKAR VE YÜZYILLARCA HAYIRLA YAD EDİLİRSİNİZ...


15 Temmuz çakma darbesini yapanın Süfyan Erdoğan olduğu anlaşıldı ve bunda emeğim varsa kutlu insanların teşekkür etmesi gerekirdi, adımı proje hesaplar içinde gösterip karalama yapmayı hak edecek bir şey yaptığımı sanmıyorum. İzan ve insaf iyi şeydir, AKP’li gibi iftiracı ve yalancı olmak isteyen buyursun gıybetimi yapsın, hodri meydan! Benimle ilgili suizan edenlere Allah akil, fikir, epey zikir versin. Hocaefendi etrafinda dualarin toplanip semaya bir yurek yukselme vakti! Oysa hala kibirlilerin kibrini kiramadigimiz icin surec uzuyor. Oysa aydinlik gunler sadece insan, insanlardan sade bir insan olmamiza baglidir. Hem once insan deyip hem tek bir bireyin dogrularina biat edin demek Erdogan kultudur! Lutfen Sufyan'a Yezid'e putperestlere asla benzemeyiniz. Birey ozgurlugu olmayan yerde biat kulturu vardir, sivil toplum, demokrasi ve insan merkezli bir medeniyet davasi yoktur! Kibir yapmayiniz! Tek bir neferim ve irademin ilmimin gazeteciligin hakkini vererek elimden geleni yapmaya gayret ediyorum! Arkamda sadece Allah var! Yeterli. Allah razı ise başkalarının razı olup olmaması da benim için hiç önemli değil, zaten takan da değilim.
Hizmet ve erenleri dunyada terorist olacak en son insanlardir ve terorle zaten mucadeleri dillere destandir! Sesimizi solugumuzu cihan duysun. Mahir Arar'in esi nasil Kanada'yi ve dunyayi ayaga kaldirdi biliyor musunuz? Kadin tek basina bir ordu gibi calisti, sivil toplumu atesledi! Eli silahli PKKlilar ve TBMM'deki temsilcileri HDPliler dunyayi ayaga kaldirdi! Bariş, diyalog ve egitim timsali Hizmet lobisi ne is yapiyor? Neden daha etkili değil? Hizmet'in her ereni Mahir Arar'dan daha masum ve tertemizdir! Terorist diyen her alcagin suratina tukurmek yetmez, dunyada herkes tukurmelidir!

Hizmet erenlerinin her ferdi cok kiymetli insanlardir. Arar'in esi kadar mucadele etmiyoruz diye uzuluyorum. Basinizi dik tutunuz, ricam budur. Masum bir insana terorist damgasi basmak oyle kolay degildir. Erdogan domuzlarindan umudu kesin! Arar'in esi gibi dunyayi ayaga kaldiriniz. Kanada sivil toplumu, medya ve politikacilar Mahir Arar'in esinin yaninda taraf secti. ABD’li meslekdaşlarına yanlış veya şüphelidir bilgesi veren Kanada istihbarati subesi dagitildi, masuma terorist deme cezasi kesildi! Delilsiz belgesiz infaz Batılı ülkelerde yapılamaz. Hesabı görülür.

Esad rejiminde 1.5 yil kabir gibi yerde hergun iskence goren Mahir Arar'in intikamini esi mukemmel aldi! Kanadalilar bu mucadeleye imrendi. Mahir Arar'in basortulu Musluman esinin mucadelesi hepimize ornek olsun! Masumiyetin gucu tum super gucleri yener, sadece azim, gayret lazim. Keske Hizmet erenleri Kanadali Mahir Arar'in esi kadar cesur ve mert olsa! 10.5 milyon dolar tazminat aldi, esini teslim eden CSIScilerden! Kanadali Mahir Arar'i ABD tutuklayip Suriye'ye verdi. Esi Kanada'yi ayaga kaldirdi, hem Istihbarati hem Esad'i hem ABD'yi yendi, esini geri aldi. Destansı bir mücadele verdi. Darısı bizim başımıza...

Guzel sadik bir ruya geldi ve moralim duzeldi. Dun geceden beri uykuda da uyuyamadim! Salih Zat, elbet ozledigi Istanbul'a gelir, kucaklariz. Ozlemle ozleyenler, izdirarla dileyen, burun diregi kirilircasina gozyasi ile seccadesini islatanlar, size mujdeler olsun ki mustu verildi. Sadik baska bir ruya daha geldi. Onlara binaen diyoruz ki, Hocaefendi'nin gunde 5 saat yaptigi dualara milyonlar bir gonulle evet demelidir.

Seytanlik yapip meleklik yaptigini zannedenlere ders olsun diye ugrasiyorum. Dervisi Tecrit Eden tecrit edilir, hain diyen hain ilan edilir! Eden bulur. Kibir enaniyet olsun diye ilim calimi satmiyorum! Beni gazeteci parcasi diye kucumsuyenler ilmi unutmus, kacin kurrasi oldugumu hatirlatirim. Öyle kolay asılan kesilen sünepe adamlardan değilim. Social Work ve Religion and Culture'in tum Batili ve dogulu akademisyenlerine hakimim, psikoterapiyi daha saymadim! Ilim isimiz filim degil! Kant'i, Pierre Bourdie'yi Altusser'i hatmetmis bir Sosyologla polemik yapamaz Akcakallar, Domuz Perincekcilerin de ilim kapasitesi yetmez! Biliyorum sasiriyor takipcilerim, Karl Marksi ve Michel Foucoult eserlerini benim kadar hatmetmisim, böyle bir Komuniste de daha rastlayamadim canlar! Risaleyi Nurlari ise 8 defa her sayfasina vaaz yazarak okumus bu fakirle polemik yapmak isteyenlere aciyorum; Nurlar asla maglup edilemez ki! Hocaefendi gibi varidati devam eden bir gavsi azam var iken rehber arayanlara sasiyorum. Ahirzamanda baska parlak evliya kalmaz anladiniz mi? Kalbin Zumrut Tepeleri eserini Ingilizce ve Turkcesinden ikişer kez karsilastirilmali, her konsepte bir siir yazarak okudum, 400 şiirimin sirri budur. Sonsuz Nur ve Resit Haylamaz'in Efendimiz kitabindan ogrencilere yuz soru hazirladigim icin dikkatli, altini cizerek okudum, boyle okuyunuz. Hocaefendi ne yapacak diyenler Sonsuz Nur eserinde Peygamberimizin Hayatini okusa cevabini bulur! 5 defa okudum, oradan ne yapacak yaziyorum...

TSK’YI KİMLER SÜFYAN PİÇİ ETTİ?

HDP'li vekillerin gözaltına alınması 6 milyon yurttaşın yok sayılmasıdır. Oy namustur diyenlerin namusuna sahip çıkma zamanı gelmiştir. Faşizm ne yaparsa yapsın, hiç bir zaman doyum noktasına ulaşmayacak. AKP'ye muhalif olup HDP'ye sevinenlere de elbet sıra gelecek. HDP’liler ifadeye gitmeyince binlerce polisle evler basılıyor. Bilal Oğlan ifadeye çağrılınca binlerce polisin görev yerini değiştiriyorlar! Bugün halkın iradesine el uzatanlar bu durumun yarın iç savaşa yol açabileceğini görmüyorsa akılsızdır. Gördüğü halde bunu yapıyorsa haindir. Direnmek, kötülüğe teslim olmamak tamam da zor olan yıkımı engelleyememenin verdiği çaresizlik..

Başka kaynaklarla dönen dolapları gözler önüne sermem yanlış anlaşılıyor. Mustafa Yılmaz twitter kullanıcısı ilginç paylaşımlar yaptı, askeriyeden biri olduğu belli. Proje veya değil, verdiği bilgiler doğru gibime geldi, okuyalım:
Rusya'nin Turkiyi isgal konusunda cekindigi iki kuvvet tamamen Perincek kontrolune girdi.. 2. Karadeniz icin Deniz Kuvvetleri ve kara isgaline en buyuk darbe vuracak olan Hava Kuvvetleri bitirildi. Dunun sozde mazlumlari Balyoz ve Ergenekon tutuklulari TSK'yi tamamen tasfiye edip intikamini aldi. Aralik ayinda Rusya'ya gidip darbe olacak diyip kumpas kuranlar, hesabini vereceksiniz.TUMAMIRAL CIHAT YAYCI VE TUGAMIRAL YANKI BAGCIOGLU..YAYCI AKP'NIN, YANKI ISE PERINCEKIN ADAMI... Aralarinda soguk savas olsa da Tugamiral YANKI BAGCIOGLU kuvvetteki Perincek Orgutlenmesinin bas sorumlusu... Tugamiral YANKI Bagcioglu, Muyesser Yildiz ile ne gorusup konusuyorsun? Tugamiral YANKI BAGCIOGLU tarafindan Deniz Kuvvetlerinin harekat planlari ODA TV yazarlarina servis edilmektedir.  AKP Ulkucu ve Ulusalci cizgisine kaymasi Turkiye'yi fasist bir yonetime goturdu.. ULKUCU ILE ULUSALCI FARKI. BIRI CUMAYA GIDER, DIGERI GITMEZ BU KADAR.

AKP'nin 2002 yilindan itibaren ki butun kazanimlari elinden geri alindi.. Ulusalci-Ulkucu ekipin devleti ele gecirmesi artik an meselesi degil. Yeni emniyet mudurleri kararnamesi ile bu gerceklesti. Bugun ki operasyonlar bunun yansimasi. 90'lardaki Agar ve Ekibi Emniyet ile TSK'da is basinda ve son darbeyi indirme ani yaklasiyor. Perincek gudumunde olan bu ekip daha cok Diyarbakiri kasiyacak. Sirada aleviler var.. Ne yazik ki Erdoganin muhalifleri, cemaat ile mucadelede Erdogana destek olunca kendileri de zarar gormeye basladi. Su anki durum ic savas hazirligi ve Ulusalci-Ulkucu askeri darbeye zemindir. Kuvvet komutanlikkarinin hepsinin Personel, Harekat ve Istihbarat baskanliklari Perincek elinde.. Emniyet Ozel Harekatin yuzde doksani Ulkucu-Ulusalci Orgut sempatizani.. Dedigim gibi Erdogana karsi darbeyi Perincek ve ekibi yapacak..Hazirliklar basladi gozukuyor.. Domuzlarin mucadelesini cok kanli olacak. Yalniz Perincek daha hazir ve bu aralar cok sessiz...

KOSKOCA ÜLKE BİR DELİNİN ARKASINDAN BATAĞA SAPLANMAK ÜZERE. 

Bu tutuklamalar Bahçeli'ye verilmiş bir rüşvettir..! Ulkucu-Ulusalci Orgut operasyonlarini devam edecek. Bu operasyonlar onlarin onune konan projenin devami.. Bu orgutun Medya ayaklari Aydinlik ve ODA TV. Daha once de soylemistim 15 Temmuz Harekat merkezi ODA TV'dir. Solcu gibi gozukurler ama kesinlikle degiller. Nerde gercek solcu varsa onlari hedef alirlar.. Sunu soyle ifade edeyim. ODA TV'nin yazarlarinin bircogu aslinda orduda ki kadrolasmanin yonetim merkezi. Bahceli, Ilker Basbug, Erdogan, Muyesser Yildiz, Ahmet Zeki Ucok... Hepsi 1000 yillik intikamin pesindeler... Kesin bilgi. Bylock safsatasiyla Yapilan ihraclarin Yargi ayaginda Ahmet Zeki Ucok'un rolu buyuk. Kendisi sinif arkadaslari ile o kadar cok konusyor ki yaptiklari pislikleri duymamak mumkun degil.

Vatansever olan asker ve polisler senaryo darbe ile hapse atildi..Orgeneral Adem Huduti, Korgeneral Erdal Ozturk vs.. Burada şu soruyu sormak gerekiyor: Bu ülkede sadece bu iki cenah mı var ? Bu ülke gerçek vatansever bir grup hiç yetiştirmedi mi?

Senaryo darbe olmasina ragmen hemen hemen hic hareketlenmenin olmadigi Ikinci Orduda generallerin cogu tutuklandi.  7'nci Kolordu Komutani Ibrahim Yilmaz. Yasi geregi cemaatten olmasi mumkun olmayan bu vatansever asker su an PKK'lilar ile ayni hapisteler.

Bolge de bulunan valilerimiz 2 yildan fazla PKK operayonlarına izin vermedi. Bir tanesi de bu alcakti..Vali Munir Karaloglu... Ikinci Ordu ve Semih Terzinin emrindeki Ozel Kuvvetler bolgede varini yogunu ortaya koydu. 700 sehit verdi ama bir karis toprak vermedi. Evet milletin hain dedigi, kumpasa getirilip oldurulen Semih Terzi PKK'ya cok agir kayiplar verdirdi. Yaklasik 5000 terorist olduruldu. Orgeneral Adem Huduti, Korgeneral Ibrahim Yilmaz ve Tuggeneral Semih Terzi vatani boldurmemenin cezasini cektiler. Ikisi alakasiz bir sekilde hapse atildi. Digeri ise kahpece arkadan vurulup öldürüldü.. Tabi varini yogunu ortaya koyup sehit olanlara FETO'cu diyen ama kendileri Barzaniye danismanlik yapan Mete Yarar gibi serefsizler de var. BOP kapsaminda TSK'nin pasifize edilmesi gerekiyordu..Cunku onlarin planlarini bozuyorlardi.. Evet vatan evlatlari planlari bozdu. Su an ortami degerlendirdigimizde ulke 4 ay oncesinden daha mi huzurlu? Tabi ki hayir..ve daha da kötu olacak... BOP'a hizmet edenler ve esbaskaniyim diyenlerin tek gorevi bu projeyi hayata gecirmek.1000 yillik hinclarini alacaklar.

Ulke bolunurken bunlar hala ne ile ugrasiyorlar.. Gölge savunma bakani Perincek milletin evlatlarini aciga aldirip atiyor. Darbeyi yöneten Kemal Batmaz'dan çelişkili ifadeler yağıyor. Ulkede vatan evlati Tabi ki bitmez...Ama korkarim ki Allah bu millete bir Bedel odetecek.. Semih Terzi'nin oldurulme nedeni cok sey bilmesiydi. BERAT'in emaillerinde ortaya cikan rezilliklerin canli sahidiydi. Semih Terzi kumpasa mı kurban gitti? Ben de aynı şeyi düşünüyordum. Cunku bu milletin cogu linci seviyor..Ikiz bebegini kaybeden bayana, cocugunu buzdolabinda saklayan anneye acimiyorlar. Ankaraya Zekai Aksakalli tarafindan cagrildi..Ayni kisi tarafindan pusu ile öldürüldü...
Erdoganin idam aciklamalari da bunu dogruluyor..Idamdan kasti aslinda bir katliam. Bunu yapar mi demeyin yapar.  Artik NATO ve BM Mudahelesi hayal degil.Eger NATO gec kalirsa Perincek ve ekibi Rusya'ya ulkeyi teslim edecekler.Yaptiklari plan tikir tikir isledi. Siyasal islamcilari halki uyutmak icin kullandilar ve en agir darbe Siyasal islamcilara olacak. Cemaati yine sozde ismlamcilarin agziyla seytanlastirarak gerekli tum tasfiyeleri yapti.. Bu kapsamda polis ve kolluk kuvvetleri tamamen tasfiye edildi. Dusunun ulke de ic savasi durdurabilecek bir guc yok. Jandarma ilce komutanliklarinda ciddi subay sıkıntisi var. 

Bu surecin sonu Suriyedir. Yalniz domuzlar once kendi aralardinda hesaplasacak...  Su an ulke Emniyet gucleri ve Perincekci Jandarma Komutanlari tarafindan ic savasa surukleniyor. Cikis yok. Ozellikle Kurt kartini oynayacaklar..Bircok insani hapse atarak ya da öldürecekler.  Jandarma, Polis ve Yargi bitirilerek ulke ic tehditlere acik Hale getirildi. Hukumetin jandarmada bu kadar tasfiye yaspmasinin nedeni budur.

Dinmeyen sızımız Kerbela matemini söylüyor Hüseyni makamındaki Hizmet erenleri!

Bunların hesabı sorulacak ve kıyamete kadar ibret olacak herkese, bir daha aldanmayacağız. AFYON’DA ZULÜM BİTMİYOR! 4 aydır eşi tutuklu olan 7,5 aylık hamile kadın tutuklandı. Dışarıdaki 2 çocuk perişan! İşkence yapıldığı gün gibi ortadayken, intiharlar, ölümler oluyorken tek ses bile çıkar(a)mayanlar bir daha hiç konuşmasınlar. Neye inanıyorsanız onun aşkına ses çıkarın bu zalimliğe! Karnındaki ikiz bebekleri kaybeden kadın için ses çıkarın! Doğum yaptıktan bir gün sonra bebeğiyle birlikte tutuklanan anne için ses çıkarın. Para, mal, mülk bir şey değil can gidiyor can! Tecavüz var! Haysiyet katli var! Hangi dinde, hangi kitapta yazıyor bu? Bize her yer gurbet. Üstad Said Nursi’nin öz talabesi rahmetli Mustafa Sungur abinin damadı içerde. Yeğeni içerde. Ve kardeşi Muhittin Sungur'un oğlu Mustafa Sungur'da tutuklu. Kızı da hapse dün atıldı. Uyan Nurcu uyan! Neden Süfyan’dan korkuyorsunuz? Değer mi?
Ahmet Bozkuş yoldaşımız çok dertli, içli ve direk kalpten yazmış: Dinmeyen sızımız Kerbela matemini söylüyor Hüseyni makamındaki Hizmet erenleri! Belki de Hz. Yunus'un şehri Ninova gibi bir kurtuluş bekliyordur ülkemizi. Ümit etmekten vazgeçmeyeceğim. Milyonlarca masum var Anadolu'da. Biliyorum çok geride kaldı akıl limanı ama yine de bir yerlerde daha ölmemiş bir vicdan vardır diye yazıyorum. Vicdan varsa insan da vardır. Bilal-i Habeşi'yi o korkunç işkencelerden Hz. Ebubekir kurtarmıştı. Allah'ım.. Efendimiz'in ve iki dostunun hatrına masumları kurtar. Cemaatten nefret ediyor olabilirsin. Et! Ama lütfen sol tarafında çarpan şey aşkına işkenceye ses çıkar! Hiç olmazsa bunu yap. On binlerce insanın müslüman olmadığını dahi düşünüyor olabilirsin. İnandığın Peygamber aşkına konuş. İslamiyette düşmana işkence var mı? Müslüman kardeşim! Bedir Savaşı'ndan sonra Peygamber Efendimiz, bütün esirlerin ellerini çözdürmüştü. Hatırlıyor musun? Lütfen hatırla. On binlerce insanın suçlu olduğuna da inanıyor olabilirsiniz. Suçluya işkence yapılır diye nerede yazıyor? Hiçbir canlıya işkence yapılamaz! Çocuklarınızı emanet ettiğiniz öğretmenlere işkence ediliyor. Çocuklarınızı kendi çocuklarından önde tutan bu insanlar katil mi, darbeci mi! 15 Temmuz'da katledilen masumların katili bu insanlar değil! O gün şehit olan o insanlara ağlamıştır işkence yapılan masumlar. Gözaltındayken öldürülen ilkokul öğretmeni için ses çıkarın!
Süfyan'ın ve sapık yolundakilerin sonu ateştir. Delil aramak için uzağa gitmenize gerek yok. Hüseyni zulmü görenlere baksanız yeter! Hepsi sizin yakın akrabanız, dostunuz, çok yakınızda 50 yıldır yaşıyor Ashabı Kehf ehli! Mağarasına dönsün, kapısına da büyük bir taş koyalım, bir 309 yıl daha uyusun mu diyorsunuz? Sonuçları ne olur peki?

Gülen Hocaefendi Sufi dervişler gibi diyor: İnsanlardan bir insan ol ve kendini anlatmayı bırak; seni davranışların anlatsın!..

Hazreti Ali (kerremallahu vechehû) der ki: 


“İnsanlar arasında insanlardan bir insan ol, kendini sadece düz bir insan kabul et!” Hatta olduğundan birkaç kademe daha aşağı in! “Galiba ben onlardan da aşağıdayım!” de; “İhtimal, onların Allah ile farklı münasebetleri var. İhtimal dipdiri geceleri var.. saatlerini eşref-i saat haline getirme gayretleri var.. gözleri uyurken dahi uyumayan kalbleri var.. dünya ve mâsivâyı ellerinin tersiyle itme ferâgati, fedakârlığı, hasbîliği var.” Âleme bakarken, böyle bakmalı; kendimize bakarken ise “Birinin himmet eli uzansa da bize, şöyle-böyle biz de kurtulsak!..” demeli.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, bugün minberden cemaate seslenecek imamlara gönderdiği cuma hutbesinde skandal ifadelere yer verdi. Eroğlu erler belli oldu. Süfyan taylasanları da! Gülen hocaefendi etrafına ehli hak toplanıyor. Salih Zatın ortaya çıktığı 2016, ittihadı İslam için temeller atılmış oldu. Süfyan Erdoğan saldırdıkca dünya Hizmet'in önemini daha net anlıyor.

Hz Pir Mevlana (ks), bugünkü atmosferi görse yine aynı sözleri söylerdi: 
Biz gittik, kalanlar sağ olsun; Doğan eninde sonunda ölür. Gökkubede oturanlar iyi bilir, Damdan bir taş atıldı mı, düşer. Hırsı bırak, kendini boş yere harcama. Şu toprak altında çırak da bir, usta da. Hiç naz etme, a güzel, Bu mezarda ne Şirinler var, ne Şirinler, Ferhat gibi yok olup gittiler. Direği yelden yapı, a güzel, Dayansa dayansa, ne kadar dayanır. Kötü idiysek, geçtik gittik kötülüğümüzle, İyi idiysek, hayırla anın bizi. Zamanın tek eri olsan bile Bir gün gidersin sen de tek tek gidenler gibi. Yok olmayı istemiyor musun, İyi şeylerden evladın olsun. İyiliklerin bükülmüş ipliğidir kalan, Odur dünyaya direk olanların canı. Şu akıp giden kum seline bak, Ne durması var, ne dinlenmesi, Bak birdenbire bir dünya nasıl bozulur, Nasıl atar bir başka dünyanın temelini. Bu kupkuru yerde ben Nuh’un gemisi. Ömrümün sona ermesi de Tufan. Girdik susanlar arasına, yattık uyuduk. Çığlığımız sınırları aştıydı nasıl olsa.
"Âlimler fitneyi daha gelirken anlar. Cahiller ise ancak giderken farkeder." Hasan Basri Hz.
Peki Denaat ne söylüyor koyun gördüğü insanlara?
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve bugün cuma namazında bütün camilerde okunmak için görevli imamlara gönderilen metinde; Allah dostlarına verilen keramet gösterme hali ve ahir zamanda zuhur edeceği hadislerle sabit olan Mehdi (as) ile ilgili ifadeler hayret uyandırdı. Hutbe metinde "Yüce Dinimiz İslam’ı; sır, gizem, rüya, keşif, kerametler ve gelecek tasavvurları üzerine bina etmeye kalkışmak asla kabul edilemez" ifadeleri yer aldı.
Hutbenin bir diğer skandal metni de"Önümüzde Peygamberimiz (s.a.s) gibi büyük bir rehber varken, kurtarıcı beklentileri içerisinde, kıyamet alametleri üzerinden bir din ihdas etmek asla kabul edilemez" ifadeleri olarak değerlendirildi.
Doğru ifadelerin arasında, birkaç yanlış ifade sokuşturularak hazırlanan hutbe metnine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cuma namazından önce dur deyip demeyeceği merak konusu.



SAĞLAM KAYNAKLI HADİSLERDE MEHDİ (AS) YER ALIYOR

Ebu Hureyre (RA)den rivayete göre Resulullah (SAV): "İbni Meryem gökten sizin yanınıza indiği zaman devlet reisiniz kendinizden, namazda imamınız olduğu (İsa daimamınıza iktida ettiği) halde bakalım nasıl olursunuz?" buyurmuştur.
(Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1406, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 9, s. 182)
Ebu Hureyre (RA) den: Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden (birini) imam yaptığı zaman haliniz nasıl olacaktır?" buyurdu.
(Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 208)
Müslim'in Cabir'den rivayetine göre; Peygamber Efendimiz (sav) "Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona: Gel, bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersizin, der". 
(Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 209).

DARBECİLERİ TANIYALIM

Yalancının kralı AKP ve Yezid düzeni kuran Süfyaniz askerleri, bunlar... Yalanları daha çok ellerine yüzlerine bulaşacak ama halk kalpleri mühürlü olduğu için anlamayacak! Askerler, Turkiye'yi biz kurduk, bizim malimiz, kimseye yar etmeyiz seklinde calisir! Erdogan Sufyan'i bir yere kadar islerine yarar, sonra peki! Çöpe atıldığı zaman geride bıraktığı enkaz İslami Hizmetlerin uğradığı inkıta ve derin bir hayal kırıklığı olacak...
Melih Gokcek anlatmisti, Erbakan'in TSK'dan istihbarat aldigi tek kaynagi Gokcek'in Albay komsusuydu! Erdogan epey askeri satin aldi surecte ve Süfyanizm Komitesine entegre oldu. Egitimli Erbakan ile diplomasiz Erdogan arasindaki tek fark, Erdogan'i kullanan askerler onu cok kucumsediler! Domuzlar savasi kizisacaktir! Erdoğan'ın ardından HDP ideri Selahaddin Demirtaş da halkı sokağa davet etti! Planlanmış iç savaşa ramak kaldı! Az daha gayret edin çıkaracaksınız. Titanik, Tanrı tarafından bile batırılamaz denilip buzdağı tarafından batırılan tek gemidir. AKP de yaptığı zulüm yüzünden batan TİTANİK... Bir şahit diyor ki, " Adliye mescidinde beraber namaz kılanlar, hapishanelerde bu insanlara tecavüz ediyor. İşkence hat safhada...

" YAŞASIN ERDOĞAN VE AVANESİ İÇİN CEHENNEM!

Erdogan, 5 bin capulcu Akmilislerine, SADAT'a ve 5 binde yetistirdigi Selefi teroristi var, buna guveniyor! Devlet guvenlikcileri satabilir! Asla halka güvenmiyor. Menderes’i satmışlardı, Erdoğan’ı da güç görünce 24 saatte satacaklarından emin olabilirsiniz.  Bu devrede bir ay önce asıl darbecilerden operasyonun başındaki isim Engin Alan Karabag'a gitti Tasnak Ermenileri ile anlasti, boyle vatan hainleri tabi darbede yapar, tecavuzde eder, gasp zaten meslekleridir! Cetin Dogan, Ismail Hakki, Saldiray Berk ve Dogu Perincek, Putin'e diyor ki gelin ulkemizi isgal edin, biz Erdogan'dan kurtulsak yeterlidir! Buna Osmanlı’da Rus yanlısı vezirlerden Mahmut Nedim Paşa sendromu deniyor. Elbette kellesi gitti daha sonra. Onun yüzünden Ruslar Edirne’ye kadar geldi. Gülen Hocaefendi’nin asker paşa dedesinin başında olduğu gönüllü birlik Rusları Edirne’de durdurda İstanbul işgalden kurtuldu. Ayastefenos anlaşması ile Ermenşlerin korunması Rusların tekeline geçti. Bugün intikam alanların Ermeni olması şaşırtıcı değil! Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek, Veli Küçük ve daha Ergenekonda nice isimlerin kökeni Ermeni! Tesadüf değil.
Kendi oz halkina zulmeden, gasp yapan ve tecavuz eden zalim bir idare olunca Allah yabanci dusman isgali ile terbiye eder, Rusu cagirdilar resmen! Osmanliyi yikan dis dusman degildi, birbirinizi bize yediren icimizdeki hainlerdi! Yunanlar, kac kadina kiza tecavuz ettiler? Atatürk bu konuda yazar Halide Edip Adıvar’a görev verdi, sonuçtan hoşlanmadı ve yayınlamadan gizli devlet arşivine kaldırdı. Çok sayıda piç çocuk vardı. Sayısı hesaplanamiyor! Ermeni katliamından geride kalan yetimlerin sayısı 30 binden fazlaydı. Bunları yetim evlerine verdirdi, daha sonra ise evlatlık olarak elit Sebataycı ailelere dağıttı. Bu konu derin, girmeyelim.

Daragaclarini ustada gosterdiler, hic taviz vermedi mert Cebbar adam! Zalimler icin yasasin cehennem dedi beraat veren hakimlere haykirarak! Ya beraat ya idam dedi. Ustad seriatin bir hukmune bin basim olsa veririm dedi, Hocaefendi de aynisini diyor! Seriat yani anayasa ve hukuktan kacan Sufyanci kopekler! Erdogan ve AKP hirsiz, bunu cihanda bilmeyen yok! O halde seriat diyen Hocaefendi nasil suclu oluyor? Hirsizi kullanan Askerler de suca ortaktır. Ustadin Divani Harpte yaptigi savunma ile Gulen Hocaefendinin yaptigi savunma da birebir ayni! Seriat hirsizi soysuzu cezalandirmak adalet degil mi? 31 Mart vakasinda seriat istiyoruz diyenler capulculuk yapiyor, gasp ve tecavuzle Islam getirdigini saniyordu!Anayasa hukuk tanimaz domuzlar! 31 Mart vakasini ve 15 temmuzu karsilastirin birebir kopya sanki! Ayni serefsizlerin torunlari ulkeyi yikima goturuyor! Ustad derslerini o gün vermisti, sıra bizde!
Mehmet Akif'in Safahat'ini okuyun, Osmanli batarken ulke insani ne haldeyse Turkiye'yi Erdogan ve AKP, Balyozcularla daha kotu hale getirdi! Tecavuzculere nasil muamele yapildigini hapishane ve mafya raconundan gecenler iyi bilir! Mert kalmadi ulkede haramiler azdi, çok ama çok simardilar! Merhamet yok, tepelemek ve ezmek var diyen Balyozcu Cetin Dogan'a ve coluk cocuk kadin katledecegiz diyen Aziz Yilmaz'a yol veren Sufyan iti! Mezaristan sureci bu! Travmalarin ve enkazin kalkmasi sosyolojik ve psikolojik olarak 40 yili alir! Erdogan ve Sufyanizm’e lanet olsun, shame on them!

Askeri vesayet plani isliyor ve kimseyi dinlemiyor! Yazmamiz zulmu artirmiyor veya azaltmiyor! Erdogan icin degil bunca zulum plani herhalde! Amazon ve Afrika ilkel kabilelerinde bile hukuk, tore ve ahlak var; bu Askeri Vesayet ve Erdogan domuzlarinda omurga, ahlak ve ilkeleri yok! Medyayi ve hukuku yok etmekle tecavuz, gasp ve devlet terorunu gizleme calismaz! Uluslarasi hukuk (masterim var) oyle bir cokecek, gorursunuz sonucu! Er veya geç defolup gidecekler! Tecavuzculere milim miktar acima ve af yoktur! Hangi delige saklanirlarsa saklansinlar onlari bulurum! Hizir'dan da Azrail'den de kacamazlar! Peygamberimizin kızı Zeyneb’i boşanıp ona hakaret eden Utbe’yi bir aslan parçalamıştı. Arslanlar işini bilirler.

Zavalli AKPliler Erdogan'i ebedi baskan yaparak Selefi teroru gunahlari ve hirsizliklardan, iskencelerden yirtacaklarini saniyor. zugurt isi. Insan haklari 1980'lerde tum dunyaya oturmamisti, uluslararasi hukuk yetersizdi, 12 Eylul iskencecileri gibi bu sefer yirtamayacak domuzlar! Hapishanedekilere iskence yapan ve tecavuz Eden Ergenekoncu Ali Turksen, madem mafya usulu zulmediyor, Azrail cezasini misliyle verecektir! Erdogan, 15 temmuz darbesi konusunda yalandan Hizmet'i suclamaya devam ettikce kendi sonunu hizlandiriyor! Darbeciler yahnisi yapmayacak ki!
Askeri Vesayet iskencecileri 12 Eylul darbesinde oldugu gibi bu sefer ucuz kurtulamayacak! 40 yil beklemem kitap yazmak icin, desifre ederim. Saldiray Berk'in planinda tek hemfikir oldugum konu Erdogan'a bictigi son: Bakirkoy akil sinir hastaliklarinda uzun tedavi ongormus darbeci! Hapishanede iskence yapanlarin kimligi Askeri Vesayet kurmay nifakcilarinin oyunlarini bozuyor! 12 Eylulcu listesi gibi bunlarda elimde var! Askeri Vesayet nifakci kurmaylar bu basariya Gulen ve Hizmet'i ocu gostererek ulasti, Erdogan'in kini sonuna kadar devlet diye kullaniliyor! Askeri Vesayet, Erdogan ruzgariyla baskanligi yuzde 65 oyla, idam cezasi ve yazdiklari darbe anayasasi ile halka onaylatacaklarini dusunuyor.

Askeri vesayet kurmay nifakcilari iki seytan olusturdu: biri Sufyan Erdogan, gercek olani. Digeri Hizmet ve Gulen, yalan olani! Neden peki? Askeri Vesayetci Gladyo Erdogan ve AKP ile Hizmet'i yeterince karalayip dusman yaptigini dusunuyor olmali ki, idamli baskanlik oyunu basladi. Askeri Vesayet kurmaylari asiri zeka kullanip milleti aptal yerine koyuyor! Hizmet'i Erdogan ve AKP ile seytan yaptilar ki TSK masum kalsin! Askeri Vesayetci Gladyo, TSK'yi magdur yapti ki nefretler bu zulumlerde sadece Erdogan ve AKP uzerinde yogunlassin, mukemmel masalik yapiyor. Askeri Vesayet magduru oynuyor; bu kurmaylar yanlis meslek secmis, tiyatrocu olmalari lazimmis; darbeci maymunlar cok ilkesiz ve kemiksizler. 12 Eylul Bayrak darbe plani sadece update edilmis! Erdogan monsteri gercekleri gormenizi engellemek icin devlestirildi, arkasinda itler var!

12 Eylul Iskencecilerinin tam listesi ayni adli kitabimda sitemde ve http://academia.edu  de Turkiye'de olanlari icin! Bayrak plani var! Erdogan sivil gorunumlu askeri vesayetin darbesi icin bakalim daha ne kadar soytarilik yapacak! Gercekler http://farukarslan.com  da kitapta
Ne sakal kalacak ne de saç! Yolacağız bir bir.


Cinnet


Dinmeyen sızımız Kerbela matemini söylüyor Hüseyni makamındaki Hizmet erenleri!
Bunların hesabı sorulacak ve kıyamete kadar ibret olacak herkese, bir daha aldanmayacağız. AFYON’DA ZULÜM BİTMİYOR! 4 aydır eşi tutuklu olan 7,5 aylık hamile kadın tutuklandı. Dışarıdaki 2 çocuk perişan!İşkence yapıldığı gün gibi ortadayken, intiharlar, ölümler oluyorken tek ses bile çıkar(a)mayanlar bir daha hiç konuşmasınlar. Neye inanıyorsanız onun aşkına ses çıkarın bu zalimliğe! Karnındaki ikiz bebekleri kaybeden kadın için ses çıkarın! Doğum yaptıktan bir gün sonra bebeğiyle birlikte tutuklanan anne için ses çıkarın. Para, mal, mülk bir şey değil can gidiyor can! Tecavüz var! Haysiyet katli var! Hangi dinde, hangi kitapta yazıyor bu? Bize her yer gurbet. Üstad Said Nursi’nin öz talabesi rahmetli Mustafa Sungur abinin damadı içerde. Yeğeni içerde. Ve kardeşi Muhittin Sungur'un oğlu Mustafa Sungur'da tutuklu. Kızı da hapse dün atıldı. Uyan Nurcu uyan! Neden Süfyan’dan korkuyorsunuz? 
Değer mi?

Ahmet Bozkuş yoldaşımız çok dertli, içli ve direk kalpten yazmış: Dinmeyen sızımız Kerbela matemini söylüyor Hüseyni makamındaki Hizmet erenleri! Belki de Hz. Yunus'un şehri Ninova gibi bir kurtuluş bekliyordur ülkemizi. Ümit etmekten vazgeçmeyeceğim. Milyonlarca masum var Anadolu'da. Biliyorum çok geride kaldı akıl limanı ama yine de bir yerlerde daha ölmemiş bir vicdan vardır diye yazıyorum. Vicdan varsa insan da vardır. Bilal-i Habeşi'yi o korkunç işkencelerden Hz. Ebubekir kurtarmıştı. Allah'ım.. Efendimiz'in ve iki dostunun hatrına masumları kurtar. Cemaatten nefret ediyor olabilirsin. Et! Ama lütfen sol tarafında çarpan şey aşkına işkenceye ses çıkar! Hiç olmazsa bunu yap. On binlerce insanın müslüman olmadığını dahi düşünüyor olabilirsin. İnandığın Peygamber aşkına konuş. İslamiyette düşmana işkence var mı? Müslüman kardeşim! Bedir Savaşı'ndan sonra Peygamber Efendimiz, bütün esirlerin ellerini çözdürmüştü. Hatırlıyor musun? Lütfen hatırla. On binlerce insanın suçlu olduğuna da inanıyor olabilirsiniz. Suçluya işkence yapılır diye nerede yazıyor? Hiçbir canlıya işkence yapılamaz! Çocuklarınızı emanet ettiğiniz öğretmenlere işkence ediliyor. Çocuklarınızı kendi çocuklarından önde tutan bu insanlar katil mi, darbeci mi! 15 Temmuz'da katledilen masumların katili bu insanlar değil! O gün şehit olan o insanlara ağlamıştır işkence yapılan masumlar. Gözaltındayken öldürülen ilkokul öğretmeni için ses çıkarın!
Süfyan'ın ve sapık yolundakilerin sonu ateştir. Delil aramak için uzağa gitmenize gerek yok. Hüseyni zulmü görenlere baksanız yeter! Hepsi sizin yakın akrabanız, dostunuz, çok yakınızda 50 yıldır yaşıyor Ashabı Kehf ehli! Mağarasına dönsün, kapısına da büyük bir taş koyalım, bir 309 yıl daha uyusun mu diyorsunuz? Sonuçları ne olur peki?
Gülen Hocaefendi Sufi dervişler gibi diyor: İnsanlardan bir insan ol ve kendini anlatmayı bırak; seni davranışların anlatsın!..
Hazreti Ali (kerremallahu vechehû) der ki: 


“İnsanlar arasında insanlardan bir insan ol, kendini sadece düz bir insan kabul et!” Hatta olduğundan birkaç kademe daha aşağı in! “Galiba ben onlardan da aşağıdayım!” de; “İhtimal, onların Allah ile farklı münasebetleri var. İhtimal dipdiri geceleri var.. saatlerini eşref-i saat haline getirme gayretleri var.. gözleri uyurken dahi uyumayan kalbleri var.. dünya ve mâsivâyı ellerinin tersiyle itme ferâgati, fedakârlığı, hasbîliği var.” Âleme bakarken, böyle bakmalı; kendimize bakarken ise “Birinin himmet eli uzansa da bize, şöyle-böyle biz de kurtulsak!..” demeli.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, bugün minberden cemaate seslenecek imamlara gönderdiği cuma hutbesinde skandal ifadelere yer verdi. Eroğlu erler belli oldu. Süfyan taylasanları da! Gülen hocaefendi etrafına ehli hak toplanıyor. Salih Zatın ortaya çıktığı 2016, ittihadı İslam için temeller atılmış oldu. Süfyan Erdoğan saldırdıkca dünya Hizmet'in önemini daha net anlıyor.
Hz Pir Mevlana (ks), bugünkü atmosferi görse yine aynı sözleri söylerdi: 

Biz gittik, kalanlar sağ olsun; Doğan eninde sonunda ölür. Gökkubede oturanlar iyi bilir, Damdan bir taş atıldı mı, düşer. Hırsı bırak, kendini boş yere harcama. Şu toprak altında çırak da bir, usta da. Hiç naz etme, a güzel, Bu mezarda ne Şirinler var, ne Şirinler, Ferhat gibi yok olup gittiler. Direği yelden yapı, a güzel, Dayansa dayansa, ne kadar dayanır. Kötü idiysek, geçtik gittik kötülüğümüzle, İyi idiysek, hayırla anın bizi. Zamanın tek eri olsan bile Bir gün gidersin sen de tek tek gidenler gibi. Yok olmayı istemiyor musun, İyi şeylerden evladın olsun. İyiliklerin bükülmüş ipliğidir kalan, Odur dünyaya direk olanların canı. Şu akıp giden kum seline bak, Ne durması var, ne dinlenmesi, Bak birdenbire bir dünya nasıl bozulur, Nasıl atar bir başka dünyanın temelini. Bu kupkuru yerde ben Nuh’un gemisi. Ömrümün sona ermesi de Tufan. Girdik susanlar arasına, yattık uyuduk. Çığlığımız sınırları aştıydı nasıl olsa.
"Âlimler fitneyi daha gelirken anlar. Cahiller ise ancak giderken farkeder." Hasan Basri Hz.
Peki Denaat ne söylüyor koyun gördüğü insanlara?

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve bugün cuma namazında bütün camilerde okunmak için görevli imamlara gönderilen metinde; Allah dostlarına verilen keramet gösterme hali ve ahir zamanda zuhur edeceği hadislerle sabit olan Mehdi (as) ile ilgili ifadeler hayret uyandırdı. Hutbe metinde "Yüce Dinimiz İslam’ı; sır, gizem, rüya, keşif, kerametler ve gelecek tasavvurları üzerine bina etmeye kalkışmak asla kabul edilemez" ifadeleri yer aldı.
Hutbenin bir diğer skandal metni de"Önümüzde Peygamberimiz (s.a.s) gibi büyük bir rehber varken, kurtarıcı beklentileri içerisinde, kıyamet alametleri üzerinden bir din ihdas etmek asla kabul edilemez" ifadeleri olarak değerlendirildi.
Doğru ifadelerin arasında, birkaç yanlış ifade sokuşturularak hazırlanan hutbe metnine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın cuma namazından önce dur deyip demeyeceği merak konusu.

SAĞLAM KAYNAKLI HADİSLERDE MEHDİ (AS) YER ALIYOR

Ebu Hureyre (RA)den rivayete göre Resulullah (SAV): "İbni Meryem gökten sizin yanınıza indiği zaman devlet reisiniz kendinizden, namazda imamınız olduğu (İsa da imamınıza iktida ettiği) halde bakalım nasıl olursunuz?" buyurmuştur.
(Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1406, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 9, s. 182)
Ebu Hureyre (RA) den: Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden (birini) imam yaptığı zaman haliniz nasıl olacaktır?" buyurdu.
(Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 208)
Müslim'in Cabir'den rivayetine göre; Peygamber Efendimiz (sav) "Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona: Gel, bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersizin, der". 
(Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 209).

DARBECİLERİ TANIYALIM

Yalancının kralı AKP ve Yezid düzeni kuran Süfyaniz askerleri, bunlar... Yalanları daha çok ellerine yüzlerine bulaşacak ama halk kalpleri mühürlü olduğu için anlamayacak! Askerler, Turkiye'yi biz kurduk, bizim malimiz, kimseye yar etmeyiz seklinde calisir! Erdogan Sufyan'i bir yere kadar islerine yarar, sonra peki! Çöpe atıldığı zaman geride bıraktığı enkaz İslami Hizmetlerin uğradığı inkıta ve derin bir hayal kırıklığı olacak...
Melih Gokcek anlatmisti, Erbakan'in TSK'dan istihbarat aldigi tek kaynagi Gokcek'in Albay komsusuydu! Erdogan epey askeri satin aldi surecte ve Süfyanizm Komitesine entegre oldu. Egitimli Erbakan ile diplomasiz Erdogan arasindaki tek fark, Erdogan'i kullanan askerler onu cok kucumsediler! Domuzlar savasi kizisacaktir! Erdoğan'ın ardından HDP ideri Selahaddin Demirtaş da halkı sokağa davet etti! Planlanmış iç savaşa ramak kaldı! Az daha gayret edin çıkaracaksınız. Titanik, Tanrı tarafından bile batırılamaz denilip buzdağı tarafından batırılan tek gemidir. AKP de yaptığı zulüm yüzünden batan TİTANİK... Bir şahit diyor ki, " Adliye mescidinde beraber namaz kılanlar, hapishanelerde bu insanlara tecavüz ediyor. İşkence hat safhada...

" YAŞASIN ERDOĞAN VE AVANESİ İÇİN CEHENNEM!

Erdogan, 5 bin capulcu Akmilislerine, SADAT'a ve 5 binde yetistirdigi Selefi teroristi var, buna guveniyor! Devlet guvenlikcileri satabilir! Asla halka güvenmiyor. Menderes’i satmışlardı, Erdoğan’ı da güç görünce 24 saatte satacaklarından emin olabilirsiniz.  Bu devrede bir ay önce asıl darbecilerden operasyonun başındaki isim Engin Alan Karabag'a gitti Tasnak Ermenileri ile anlasti, boyle vatan hainleri tabi darbede yapar, tecavuzde eder, gasp zaten meslekleridir! Cetin Dogan, Ismail Hakki, Saldiray Berk ve Dogu Perincek, Putin'e diyor ki gelin ulkemizi isgal edin, biz Erdogan'dan kurtulsak yeterlidir! Buna Osmanlı’da Rus yanlısı vezirlerden Mahmut Nedim Paşa sendromu deniyor. Elbette kellesi gitti daha sonra. Onun yüzünden Ruslar Edirne’ye kadar geldi. Gülen Hocaefendi’nin asker paşa dedesinin başında olduğu gönüllü birlik Rusları Edirne’de durdurda İstanbul işgalden kurtuldu. Ayastefenos anlaşması ile Ermenşlerin korunması Rusların tekeline geçti. Bugün intikam alanların Ermeni olması şaşırtıcı değil! Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek, Veli Küçük ve daha Ergenekonda nice isimlerin kökeni Ermeni! Tesadüf değil.

Kendi oz halkina zulmeden, gasp yapan ve tecavuz eden zalim bir idare olunca Allah yabanci dusman isgali ile terbiye eder, Rusu cagirdilar resmen! Osmanliyi yikan dis dusman degildi, birbirinizi bize yediren icimizdeki hainlerdi! Yunanlar, kac kadina kiza tecavuz ettiler? Atatürk bu konuda yazar Halide Edip Adıvar’a görev verdi, sonuçtan hoşlanmadı ve yayınlamadan gizli devlet arşivine kaldırdı. Çok sayıda piç çocuk vardı. Sayısı hesaplanamiyor! Ermeni katliamından geride kalan yetimlerin sayısı 30 binden fazlaydı. Bunları yetim evlerine verdirdi, daha sonra ise evlatlık olarak elit Sebataycı ailelere dağıttı. Bu konu derin, girmeyelim.

Daragaclarini ustada gosterdiler, hic taviz vermedi mert Cebbar adam! Zalimler icin yasasin cehennem dedi beraat veren hakimlere haykirarak! Ya beraat ya idam dedi. Ustad seriatin bir hukmune bin basim olsa veririm dedi, Hocaefendi de aynisini diyor! Seriat yani anayasa ve hukuktan kacan Sufyanci kopekler! Erdogan ve AKP hirsiz, bunu cihanda bilmeyen yok! O halde seriat diyen Hocaefendi nasil suclu oluyor? Hirsizi kullanan Askerler de suca ortaktır. Ustadin Divani Harpte yaptigi savunma ile Gulen Hoca efendinin yaptigi savunma da birebir ayni! Seriat hirsizi soysuzu cezalandirmak adalet degil mi? 31 Mart vakasinda seriat istiyoruz diyenler capulculuk yapiyor, gasp ve tecavuzle Islam getirdigini saniyordu!Anayasa hukuk tanimaz domuzlar! 31 Mart vakasini ve 15 temmuzu karsilastirin birebir kopya sanki! Ayni serefsizlerin torunlari ulkeyi yikima goturuyor! Ustad derslerini o gün vermisti, sıra bizde!

Mehmet Akif'in Safahat'ini okuyun, Osmanli batarken ulke insani ne haldeyse Turkiye'yi Erdogan ve AKP, Balyozcularla daha kotu hale getirdi! Tecavuzculere nasil muamele yapildigini hapishane ve mafya raconundan gecenler iyi bilir! Mert kalmadi ulkede haramiler azdi, çok ama çok simardilar! Merhamet yok, tepelemek ve ezmek var diyen Balyozcu Cetin Dogan'a ve coluk cocuk kadin katledecegiz diyen Aziz Yilmaz'a yol veren Sufyan iti! Mezaristan sureci bu! Travmalarin ve enkazin kalkmasi sosyolojik ve psikolojik olarak 40 yili alir! Erdogan ve Sufyanizm’e lanet olsun, shame on them!

Askeri vesayet plani isliyor ve kimseyi dinlemiyor! Yazmamiz zulmu artirmiyor veya azaltmiyor! Erdogan icin degil bunca zulum plani herhalde! Amazon ve Afrika ilkel kabilelerinde bile hukuk, tore ve ahlak var; bu Askeri Vesayet ve Erdogan domuzlarinda omurga, ahlak ve ilkeleri yok! Medyayi ve hukuku yok etmekle tecavuz, gasp ve devlet terorunu gizleme calismaz! Uluslarasi hukuk (masterim var) oyle bir cokecek, gorursunuz sonucu! Er veya geç defolup gidecekler! Tecavuzculere milim miktar acima ve af yoktur! Hangi delige saklanirlarsa saklansinlar onlari bulurum! Hizir'dan da Azrail'den de kacamazlar! Peygamberimizin kızı Zeyneb’i boşanıp ona hakaret eden Utbe’yi bir aslan parçalamıştı. Arslanlar işini bilirler.

Zavalli AKPliler Erdogan'i ebedi baskan yaparak Selefi teroru gunahlari ve hirsizliklardan, iskencelerden yirtacaklarini saniyor. zugurt isi. Insan haklari 1980'lerde tum dunyaya oturmamisti, uluslararasi hukuk yetersizdi, 12 Eylul iskencecileri gibi bu sefer yirtamayacak domuzlar! Hapishanedekilere iskence yapan ve tecavuz Eden Ergenekoncu Ali Turksen, madem mafya usulu zulmediyor, Azrail cezasini misliyle verecektir! Erdogan, 15 temmuz darbesi konusunda yalandan Hizmet'i suclamaya devam ettikce kendi sonunu hizlandiriyor! Darbeciler yahnisi yapmayacak ki!

Askeri Vesayet iskencecileri 12 Eylul darbesinde oldugu gibi bu sefer ucuz kurtulamayacak! 40 yil beklemem kitap yazmak icin, desifre ederim. Saldiray Berk'in planinda tek hemfikir oldugum konu Erdogan'a bictigi son: Bakirkoy akil sinir hastaliklarinda uzun tedavi ongormus darbeci! Hapishanede iskence yapanlarin kimligi Askeri Vesayet kurmay nifakcilarinin oyunlarini bozuyor! 12 Eylulcu listesi gibi bunlarda elimde var! Askeri Vesayet nifakci kurmaylar bu basariya Gulen ve Hizmet'i ocu gostererek ulasti, Erdogan'in kini sonuna kadar devlet diye kullaniliyor! Askeri Vesayet, Erdogan ruzgariyla baskanligi yuzde 65 oyla, idam cezasi ve yazdiklari darbe anayasasi ile halka onaylatacaklarini dusunuyor.

Askeri vesayet kurmay nifakcilari iki seytan olusturdu: biri Sufyan Erdogan, gercek olani. Digeri Hizmet ve Gulen, yalan olani! Neden peki? Askeri Vesayetci Gladyo Erdogan ve AKP ile Hizmet'i yeterince karalayip dusman yaptigini dusunuyor olmali ki, idamli baskanlik oyunu basladi. Askeri Vesayet kurmaylari asiri zeka kullanip milleti aptal yerine koyuyor! Hizmet'i Erdogan ve AKP ile seytan yaptilar ki TSK masum kalsin! Askeri Vesayetci Gladyo, TSK'yi magdur yapti ki nefretler bu zulumlerde sadece Erdogan ve AKP uzerinde yogunlassin, mukemmel masalik yapiyor. Askeri Vesayet magduru oynuyor; bu kurmaylar yanlis meslek secmis, tiyatrocu olmalari lazimmis; darbeci maymunlar cok ilkesiz ve kemiksizler. 12 Eylul Bayrak darbe plani sadece update edilmis! Erdogan monsteri gercekleri gormenizi engellemek icin devlestirildi, arkasinda itler var!

12 Eylul Iskencecilerinin tam listesi ayni adli kitabimda sitemde ve http://academia.edu  de Turkiye'de olanlari icin! 

Bayrak plani var! Erdogan sivil gorunumlu askeri vesayetin darbesi icin bakalim daha ne kadar soytarilik yapacak! Gercekler http://farukarslan.com  da kitapta
Ne sakal kalacak ne de saç! Yolacağız bir bir.

Harici Erdoğan ve sapıkları İslam davası güdüyormuş...

Neo-Takfirizm ile Hz. Ali'nin 60 bin Tanesinin kellesini aldigi Haricilik arasinda hic fark yok, Fazlasi var! Harici Erdogan Sufyan sapigi, Gladyo operasyonuna izin verdi. 
Gladyo operasyonu Hollanda'dan cok kirli Israil Yanlisi Pentagon ekibi tarafindan yurutuluyor! Bilmedigimi saniyorlarsa cok yaniliyor bu itler... 
Tekfirci terorist selefizm'in Sufyan Erdogan ve Ardindaki Sufyanizm oldugunu anlamayanlar Deccalizm tuzagina dustu. Seytanla ortak olunmaz! 
Cezaevinde intihar ettiği söylenen Kurmay Albay İrfan Kızılarslan da 15 Temmuz çakma darbesinde Erdoğan’dan para alanların listesinde var. Susturmuşlar… 
Ölü bulundu denilen Albayın ifadesine bakılırsa Erdoğan'ın ve Hulusi Akarın ülkeye kurduğu kumpası deşifre ettiği için infaz edildiği aşikar…

HİTLER ÖNCE KENDİNE BAĞLI SS SUBAYLARINA ALMAN POLİSİ ÜNİFORMALARINDAN GİYDİRDİ VE KENDİ MECLİSİNİN BOMBALATTI… 

Hep mi birbirine benzerler? Trump:"Ortadoğu'da tek demokrasi savunucusu İSRAİL" dedi ve tarafını belli etti ve kendisini seçtirenlere teşekkür etmiş oldu. 

2 gündür Trump'ın seçilmesine sırıtıp sevinen Siyasal İslamcılar, ARTIK uyanır mı birazdan! Hayır, uyanmazlar! Domuzlar...

Mahmut Akpınar’ın twitleri olayı aydınlatıyor:  Bir iddia atıp onu gürültülü şekilde gündeme getirip gözdağı veriyorlar insanlara bu iddiaya destek veya susma dışında tercih bırakılmıyor.. Turkiyedeki siyasal islamcilar (AKP) once kirlendiler sonra kirlerini ortmek icin milleti bolme pahasina zulme, yalana, iftiraya yoneldiler! Bir hırsız, sapık, yalancı, sıbyancı sizin adınızı kullansa rahatsız olmaz mısınız? Birileri "Müslümanım" deyip herhaltı işliyor, tepki yok! Parlamenterler için dokunulmazlık yargının subjektif ve siyasi tavırlarından milli iradeyi korumak içindir Oysa yargı şu anda Birinin sopası... Trump'ın seçilmesi/seçtirilmesi 11 Eylül sonrası gibi kanlı yeni bir senaryonun hayata geçirilmesi için mi? Armageddon? Mesihin dönüşü... Kuvvetler ayrılığının, adaletin, hukukun, medya özgürlüğünün kalmadığı ülkede İktidar dilediği senaryoyu yazıp oynayabilir Millet de inanır! Maalesef Türkiyede hak aranacak hiçbir birim, Erdoğan dışında hiçbir güç, Yürütme dışında hiçbir erk kalmadı Demokrasi birikimi sıfırlandı... Bir taraftan IŞİD gibi örgütlerle İslamın itibarı karalanırken öte yandan İslam ülkelerindeki diktatörlerle insan kaynakları biçiliyor..


15 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR


***