tayyip erdogan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tayyip erdogan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2017 Cuma

Yine YALAN, hep YALAN! Bakın Rehineler Nasıl Serbest kalmış.

Yine YALAN, hep YALAN! Bakın Rehineler Nasıl Serbest kalmış.  


Yine YALAN, hep YALAN! Bakın Rehineler Nasıl Serbest kalmış.  

Tipik bir AKP iki yüzlülüğü; Seferberlik ilan etmişler...
Irak'ın Musul kentindeki Türkiye Başkonsolosluğu'nda IŞİD militanları tarafından rehin alındıktan sonra 101 gün sonra serbest bırakılan 49 kişiden Gaziantepli 
özel harekat polisi Veysel Can, esarette yaşadıklarının anlattı.

Veysel Can'ın DHA'ya anlattıkları anlattıkları, Davutoğlu'nun ve yandaş medyanın bütün yalanlarını da ortaya koydu.

Meğer rehinelerin bırakıldığından MİT'in haberi yokmuş ve rehineler sınırda 4 saat görevlilerin gelmesini beklemiş.

3 Çocuk babası 50 yaşındaki özel harekat polisi Veysel Can, IŞİD baskını öncesinde yaşanan skandallar zincirini şöyle anlattı:

DAVUTOĞLU İLE GÖRÜŞTÜK TESLİM OLDUK

Olayın olduğu gün yaklaşık bin IŞİD militanının başkonsolosluk binasını sardığını anlatan Veysel Can şunları söyledi: "Daha önceden bulunduğumuz yerde 
bir IŞİD komutanı öldürülmüş. IŞİD de bildiriler dağıtarak, sesli anonslarla insanların şehri terk etmesini, bunun intikamının kanlı bir şekilde alınacağını 
söylemiş. Bizim binamızın karşısındaki operasyon birliği de kentten ayrıldı. Sonra baskın günü kapıya geldiler. IŞİD militanları içindeki bir Türkmen kapıyı 
açmamızı söyledi. Biz de bunun mümkün olmadığını söyledik. Sonra tahminime göre içinde 500 kilodan fazla patlayıcı bulanan 3 kamyoneti bizim kapılarımızın önüne koydular. Kapılarımızı havaya uçuracaklardı. Yaklaşık bin kişi çevremizi sarmıştı. Çoğu ağır silahlıydı. Evlerin çatılarında roketatarlı militanlar vardı. 
Sonra Başkonsolosumuz, o zaman Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Onun talimatıyla çatışmadık ve teslim olmak durumunda kaldık" dedi.

TÜRKİYE İLE BAZI KONULARDA ANLAŞMAMIZ GEREKİYOR

Teslim olduktan sonra Azerbaycan uyruklu bir IŞİD komutanının yanlarına gelerek, "Sizi Türkiye'ye hemen göndermeyeceğiz, önce Türkiye ile bazı konularda anlaşmamız gerekiyor" dediğini anlatan Veysel Can, geçen süre içinde 8 farklı noktaya transfer edildiklerini kaydetti.

MİT'İN HABERİ BİLE YOKMUŞ!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, rehinelerin serbest bırakılmasından sonra MİTî tebrik etmişti.

Ancak özel harekatçı Can'ın anlattıkları skandalı ortaya çıkardı. Kendilerinin sınıra bırakıldığından MİT'in haberi olmadığı için 4 saat sınırda beklediklerini 
belirten Can, "MİT'e haber vermedikleri için 4 saat sınırda bekledik. Geçen süreden sonra Türk görevliler geldi" dedi.

IŞİD komutanlarının, serbest bırakılmalarından 10 günce yanlarına gelerek, "Yarın sizi Türkiye'ye göndereceğiz" dediğini söyleyen Veysel Can, "Biz buna 
inanmadık çünkü daha önce de bırakacağız dediler, fakat bırakmadılar. Çok yalan söylüyorlardı. Zaten dedikleri gibi ertesi günde bırakmadılar. Sonra serbest bırakılacağımız gün gelerek bize hazırlanmamızı söylediler. 

Biz hazırlandık otobüse bindik. Yine başka bir yere transfer ediliyoruz diye düşünüyorduk. Sonra yanımıza onların Musul Valisi dediği kişi geldi. Anlaşmanın sağlandığını ve Türkiye'ye gönderileceğimiz söyledi. Biz yine inanamamıştık. Otobüslerle Suriye'nin içinden geçerek Rakka'ya, sonra Telabyad'a geldik. Biz burada kalacağız diye düşünüyorduk. Sonra Akçakale sınırına geldik. Burada Türkiye'ye gireceğimize inandık. MİT'e haber vermedikleri için 4 saat sınırda bekledik. Geçen süreden sonra Türk görevliler geldi, "Belgeleri imzalayıp sizi sayarak teslim alacağız" dedi. Sonra biz teslim aldılar sınırı geçerken bazı arkadaşlarımız Türk bayrağının yanından geçerken çığlıklarla ağlamaya başladı. 
Bizi MİT Bölge Müdürlüğü'ne götürdüler. Burada ailelerimizle ilk defa telefon görüşmesi yaptık."

İŞTE BUNLAR DA BÜTÜN BİR MİLLETİN, GÜVENİP SEÇTİĞİ YÖNETİCİLERİ TARAFINDAN NASIL ALDATILDIĞININ İSPATLARI:

  Sabetayist Mustafa Kemal Atatürk ile Uşakizade Vedat'ın eşcinsel ilişkisi ve  Sabetayist Latife Hanım'ın boşanma sebebi mustafa kemal atatürk 
eşcinsel gay vedat latife uşakizade Gerçek Behlül Sırlarıyla Öldü. Gerçek Behlül'ün hikayesi Atatürk'ün ai... 

   Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından kaçırması  Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından kaçırması Yahudi Bir Yazar Açıklıyor "Atatürk'... 

   Cemaat evi mi, genel ev mi? Gülen'in yurtlarında neler oluyor? Kızlar perdeleri açıp çıplak mı dolaşıyorlar?  

  Cemaat evlerinde, yurtlarında kalanların disiplin adına ne kadar baskı altında olduğunu biliyorduk, duyuyorduk ama okul hayatının çoğ... 

  Biri "Sanat Güneşi" mi dedi? Ve bunu mu kastetti? Zeki Müren gerçekte kimdir?  

  'Zeki Müren bir başbakanla birlikte oldu!' Zeki Müren'in 18 yıl boyunca en  yakınındaki dostu Göksenin Çakmak, Zeki Müren'... 

  Münevver Karabulut Yahudi ayin cinayetine kurban edildi | video  

 İki kız, iki cinayet ortak nokta: Ayin Münevver Karabulut'un vahşice öldürülmesi, 10 yıl önce "Satanist ayin kurbanı" olan ... 

   Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR  

  Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR Sabetayist Kamal 
 Adıtürk için yapılan Anıtkabir'de, her şey öylesine deri... 

   Yine YALAN, hep YALAN! Bakın rehineler nasıl serbest kalmış.  

  Irak'ın Musul kentindeki Türkiye Başkonsolosluğu'nda IŞİD militanları tarafından rehin alındıktan sonra 101 gün sonra serbest... 

   Mustafa Kemal Atatürk Eşcinsel GAY miydi?   Mustafa Kemal Atatürk Eşcinsel GAY miydi? Bakınız, Mustafa Kemal Atatürk'ü en  iyi tanıyanlardan biri olan 
Doktor Rıza Nur, “Hayat...

   Yahudilerin insan keserek yaptıkları ayinler: İğneli fıçı, Kanlı börek, Hamursuz bayramı  

 İĞNELİ FIÇI NEDİR? Biz susalım, tarih konuşsun: “Osmanlıların son zamanlarına  kadar, halk arasında Yahudilerle alâkalı olarak ku... 

   Cinayeti ailece işlediler. Garipoğlu ailesi Yahudi ayini yaparak Münevver'i  parçaladı. (Mayasız ayini - Kanlı Börek - İğneli Fıçı)  
 'Garipoğlu ailesi ayin yaptı' Süreyya Karabulut, kızının otopsi raporu üzerine, "Bu cinayeti Cem Garipoğlu’nun tek başı... 

  Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından  kaçırması  

  Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından kaçırması Yahudi Bir Yazar Açıklıyor "Atatürk'... 

  Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR  

  Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR Sabetayist Kamal  Adıtürk için yapılan Anıtkabir'de, her şey öylesine deri... 

  Biri "Sanat Güneşi" mi dedi? Ve bunu mu kastetti? Zeki Müren gerçekte kimdir?  

  'Zeki Müren bir başbakanla birlikte oldu!' Zeki Müren'in 18 yıl boyunca en  yakınındaki dostu Göksenin Çakmak, Zeki Müren'... 

  Tipik bir AKP iki yüzlülüğü; Seferberlik ilan etmişler...  

 Karay Yahudisi kökenlere sahip boşbakanımız Devitoğlu "Kadına yönelik şiddete karşı seferberlik başlatıyoruz" demiş.  ... 
Cemaat evi mi, genel ev mi? 
Gülen'in yurtlarında neler oluyor? 
Kızlar perdeleri açıp çıplak mı dolaşıyorlar?  
Cemaat evlerinde, yurtlarında kalanların disiplin adına ne kadar baskı altında olduğunu biliyorduk, duyuyorduk ama okul hayatının çoğ... 
Müslüman Türk milliyetçileri 
Ermeni ve MİT ajanı Devlet Bahçeli'yi başlarından atmalıdır  
Ermeni ve MİT ajanı Devlet Bahçeli 
DEVLET BAHÇELİ ERMENİ VE MİT AJANI MI? 
Bahçeli bu sorulara yıllardır susuyor! 
İşte rakibi Ahmet Rey... 

   Münevver Karabulut Yahudi ayin cinayetine kurban edildi | video  

  İki kız, iki cinayet ortak nokta: Ayin Münevver Karabulut'un vahşice  öldürülmesi, 10 yıl önce "Satanist ayin kurbanı" olan ... 

   Türkçülüğün başında bir Kripto Ermeni'nin ne işi var? Devlet Bahçeli'nin kütüğüne bakıldı, soyundaki Ermenilere ulaşıldı...  

  Devlet Bahçeli kripto ermeni, soyu, kütüğü Kendi milletvekilinin Cumhurbaşkanlığına aday olmasını kuvvet/şiddet kullanarak, mecliste eşk... 

   Tek eksiğimiz tesettür mü? Özgecan Aslan hadisesi hakkında gereksiz  tartışılıyor.  

  Boş boş tartışıyorlar.  Gayri islami bir yaşam nedeni ile felakete sürüklenmiş bir genç kızın vebalini bile Müslümanlara yıkma... 

  Sabetayist Mustafa Kemal Atatürk ile Uşakizade Vedat'ın eşcinsel ilişkisi ve Sabetayist Latife Hanım'ın boşanma sebebi mustafa kemal atatürk eşcinsel gay 
vedat latife uşakizade Gerçek Behlül Sırlarıyla Öldü. Gerçek Behlül'ün hikayesi Atatürk'ün ai...

  Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından kaçırması

  Atatürk'ün gizli duası ve Sabetayist bir Yahudi olduğunu sarhoşken ağzından kaçırması Yahudi Bir Yazar Açıklıyor "Atatürk'...

  Tipik bir AKP iki yüzlülüğü; Seferberlik ilan etmişler...

  Karay Yahudisi kökenlere sahip boşbakanımız Devitoğlu "Kadına yönelik şiddete karşı seferberlik başlatıyoruz" demiş.  ...

  Biri "Sanat Güneşi" mi dedi? Ve bunu mu kastetti? Zeki Müren gerçekte kimdir?

  'Zeki Müren bir başbakanla birlikte oldu!' Zeki Müren'in 18 yıl boyunca en yakınındaki dostu Göksenin Çakmak, Zeki Müren'...

  Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR
  Bir Sabetayiste yapılabilecek en anlamlı mezar; ANITKABİR Sabetayist Kamal 
  Adıtürk için yapılan Anıtkabir'de, her şey öylesine deri...

  Cemaat evi mi, genel ev mi? Gülen'in yurtlarında neler oluyor? Kızlar perdeleri açıp çıplak mı dolaşıyorlar? 

  Cemaat evlerinde, yurtlarında kalanların disiplin adına ne kadar baskı altında olduğunu biliyorduk, duyuyorduk ama okul hayatının çoğ...

  Elinde sigara, dilinde küfür ile rabıtayı anlatmaya çalışan sözde sofi: Serdar  Tuncer

  Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Rabıtadan, feyz-i ilahiden, manevi  lezzetlerden bahsedilen bir sohbette, ihtimal hatmi hacega...

  Çanakkale Savaşında akıl almaz bir hadise; Düşmanın Goliath zırhlısı ve Hz Davud'un sapan taşları

  Çanakkale Savaşında akıl almaz bir hadise; Düşmanın Goliath zırhlısı ve Hz Davud'un sapan taşları Çanakkale savaşında bir akıl almaz...

Münevver Karabulut Yahudi ayin cinayetine kurban edildi | video

İki kız, iki cinayet ortak nokta: Ayin Münevver Karabulut'un vahşice öldürülmesi, 10 yıl önce "Satanist ayin kurbanı" olan ...

 Yahudilerin insan keserek yaptıkları ayinler: İğneli fıçı, Kanlı börek,  Hamursuz bayramı

İĞNELİ FIÇI NEDİR? 

Biz susalım, tarih konuşsun: “Osmanlıların son zamanlarına  kadar, halk arasında Yahudilerle alâkalı olarak ku...

Konu başlıkları 

  İslami mevzularda makaleler  osmanlı devleti masonluk  
  Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) 
  akp'nin gerçek yüzü  
  büyük israil projesi kripto Yahudiler 
  astronomi - uzay bilimi  
  içimizdeki israil   
  dinler arası diyalog   
  Cumhuriyet Tarihi  Osmanlı tarihi 
  Recep Tayyip Erdoğan 
  Osmanlı padişahları   
  bilim - teknoloji  
  II. Abdülhamid Han elektromanyetik savaş Adnan Menderes osmanlı devlet nizamı izdivaç ve mahremiyetleri osmanlı devlet adamları  Selefilik - Vehhabilik  misyonerlik faaliyetleri  
  Dinde Reformcular Osmanlı Yaşamı adnan oktar kripto Ermeniler Kürt Sorunu Eğitim Öğretim Sorunumuz Peygamberler Tarihi Armagedon CHP Cumhuriyet Halk Partisi ashab-ı kiram atatürk sabetayist miydi? mustafa islamoğlu sanhedrin hahamları  sultan II. abdülhamid han  3. dünya savaşı  Hilafet Meselesi  misyoner moon tarikatı   Fatih Sultan Mehmed içimizdeki ermenistan  Kurtuluş Savaşı  melhame-i kübra ikiz kuleler hadisesi kürt yahudileri  

YASAL UYARI

Sitemiz 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na uygun olarak yayın yapmaktadır. Sitemizde yayınlanan yazılı ve görsel içeriğin (metin, resim, ses ve videoların) tamamen ya da kısmen alıntılanması iznimize tabidir. İlgili durumlarda sayfamıza link vermek koşulu ile KISA alıntılar yayınlanabilir. Aksi 
durumlarda art niyetli kişi ve/veya kuruluşlar ile ilgili her türlü yasal hakkımız saklıdır. Sitedeki yazılardan ve yorumlardan, yazarları sorumludur. 

***

ISID in Elindeki Rehineler, nasil serbest kaldi, Ahmet Davudoglu, Tayyip Erdogan, MIT, yalanlari video,


https://www.youtube.com/watch?v=_mmpnZtfGNI

49 Rehine IŞİD'den nasıl kurtarıldı? İşte ilk ayrıntılar,

20/09/2014 

Operasyonda çatışma çıktı mı? Yabancı istihbarat servisleri yardım etti mi? Fidye ödendi mi? Takas yapıldı mı?
Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü tarafından 11 Haziran’da Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nun basılmasıyla esir alınan 49 rehinenin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) bir operasyonuyla kurtarıldığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. 
Yüz bir gün aradan sonra gelen iyi haberin ayrıntıları da belli olmaya başladı. 

Bu önemliydi, çünkü kamuoyunun zihninde rehinelerin canlı olarak kurtarılmasının yanı sıra pek çok soru vardı. 
Örneğin, operasyonda bir çatışma çıkmış mıydı? PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasında Amerikan istihbaratı CIA ile yapılan işbirliği gibi herhangi bir ülkenin istihbarat servisiyle işbirliği söz konusu olmuş muydu? Rehineler için fidye ödenmiş miydi? Rehinelerin kurtarılması için Türkiye’de tutuklu, ya da mahkum bulunan IŞİD teröristleri takas edilmiş miydi? 

Sabah saatlerinden itibaren konuştuğum istihbarat ve diplomasi kaynaklarından edindiğim bilgiler şöyle: 

• Operasyon yetkisi başından itibaren MİT’e verildi. MİT Müsteşarlığına Hakan Fidan’ın getirilmesi ardından kurulan Dış Operasyonlar Başkanlığı sorumluluğu üstlendi. Yetkililere göre, kurtarma operasyonunda başka hiçbir ülkenin istihbarat servisinden yardım alınmadı. 

• Kurtarma operasyonunda çevre koruma tedbirleri dışında silahlı güç kullanılmadı. Dolayısıyla bir baskın, çatışma olmadı. Bu bir istihbarat operasyonuydu. Dolaylı müzakerelerden, yanıltma ve sahte bayrak gösterme (yani kendini başkası olarak tanıtma) dâhil her yöntemle IŞİD’e yaklaşım sağlanmaya çalışıldı. 

• IŞİD’in insan kaçırmada uzmanlaşmış bir örgüt olduğu göz önünde tutularak, daha önceki kaçırma olayları analiz edildi. En kritik sürenin 2’inci ve 9’uncu aylar arası olduğu saptamasıyla “sabırlı” bir hareket tarzı izlendi. 

• Kurtarma harekâtının planlanmasında Türkiye’nin daha önce Afganistan’dan Lübnan’a dek gerçekleştirdiği rehine kurtarma operasyonlarında edindiği deneyimin faydası görüldü. Bu operasyonlarda sadece Türk vatandaşları değil Amerikalıdan İspanyol’a, Fransız’dan İngiliz’e değin pek çok yabancı rehine de terörist örgütlerin elinden MİT-Dışişleri işbirliği ile kurtarıldığına dikkat çekiliyor. 

• Bu arada IŞİD militanlarının rehineleri nereye taşıdığı elektronik izleme, sinyal istihbaratı ve sahadaki ajanlar kanalıyla üç kanaldan teyit yöntemiyle sürekli gözlendi. IŞİD bu süre zarfında rehinelerin yerini en az 7 defa değiştirdi. 

• Rehinelerin kurtarılması ihtimali ilk olarak yine IŞİD bölgesinde kaçırılan 32 Türk kamyon şoförünün 3 Temmuz’da yine bir istihbarat operasyonu sonucu kurtarılmasıyla ortaya çıktı. Ancak hemen ardından bölgede başlayan çatışmalar nedeniyle IŞİD rehineleri başka yere nakletti. Bu süreç içinde en az 5 kez rehinelerin kurtarılması ihtimali doğru ama bölgede artan çatışmalar nedeniyle plan uygulanamadı. 

• Rehinelerin kurtarılmasıyla sonuçlanan son operasyon birkaç gün önce başladı. IŞİD rehineleri Türkiye’ye vermeyi kabul etti. Resmi kaynakların verdiği cevaba göre, Türkiye rehineler için herhangi bir fidye ödemedi, herhangi bir takasta bulunmadı. Bir yetkili “Türkiye ile çatışmak istemediler” diyor. 

• Anlaşmanın sağlanmasına karşın IŞİD rehineleri hem Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) peşmergeleri, hem de PKK/PYD güçleriyle savaştıkları Kürt bölgesinde teslim etmek istemediler. Bir yetkili bunu “Kendi güvenlik kaygıları nedeniyle istemediler” şeklinde izah etti. 

• Bunun üzerine IŞİD rehineleri Suriye’deki kendi kontrolleri altındaki Suriye topraklarına geçirdiler; bu operasyon 19 Eylül öğle saatlerinde tamamlandı. (Bir yetkili rehinelerin o zamana dek hep Musul ve civarında tutulduğunu saptadıklarını söyledi.) 

• Ancak IŞİD-PYD çatışmaları nedeniyle teslimatın yapılacağı Şanlıurfa’nın Akçakale (Suriye tarafındaki adı Tel Abyad) sınır kapılarına çoğu kadın ve çocuk binlerce Kürt mülteci yığılmıştı. Bunun üzerine kapılar açıldı ve mülteciler kısa sürede kamplara yerleştirildi. Buradaki amaç son anda bir aksilik çıkıp çatışma ya da saldırı yaşanması durumunda daha fazla sivil can kaybına yol açmamak olarak açıklanıyor. 

• Rehinelerin Türkiye’ye girişi 20 Eylül’ün ilk saatlerinde, gece 01’i geçerken söz konusu oldu. Haber Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve o sırada Azerbaycan seyahati dolayısıyla Bakü’de olan, ancak iki gündür operasyona dair gelişmeleri takip eden Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bizzat MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından bildirildi. 

• Rehinelerin serbest kaldığı haberini ilk önce Başbakan Davutoğlu Bakü’de kendisini izleyen gazetecilere duyurdu. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bunun MiT tarafından yürütülen bir kurtarma operasyonu olduğu açıklaması geldi. Davutoğlu gezisini yarıda keserek Şanlıurfa’ya, oradan da rehinelerle birlikte Ankara’ya geçti. 

Dediğimiz gibi, bunlar henüz ilk ayrıntılar. Rehinelerin sağ salim Türkiye’ye getirilebilmiş olması kuşkusuz büyük bir başarı. 
Bu başarı sayesinde artık zamanında nasıl IŞİD eline düştükleri de daha rahat tartışılabilir, Türkiye’nin bundan sonra IŞİD operasyonuna dair siyasetinde değişikliğe gidip gitmeyeceği de. İlk işaretler bir değişiklik olmayacağı yönünde, ama şimdi önemli olan 49 canın kurtarılabilmiş olması. 

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/murat-yetkin/49-rehine-isidden-nasil-kurtarildi-iste-ilk-ayrintilar-1213853/

http://www.akademidergisi.com/2014/09/akademi-e-dergi-ISID-in-elindeki-rehineler-nasil-serbest-kaldi-ahmet-davudoglu-tayyip-erdogan-MIT-yalanlari-video-izle.html',   

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/murat-yetkin/49-rehine-isidden-nasil-kurtarildi-iste-ilk-ayrintilar-1213853/

***
http://www.akademidergisi.com/2014/09/akademi-e-dergi-ISID-in-elindeki-rehineler-nasil-serbest-kaldi-ahmet-davudoglu-tayyip-erdogan-MIT-yalanlari-video-izle.html',   

'Yine YALAN, hep YALAN! Bakın rehineler nasıl serbest kalmış.', 
'AkademiDergisi.com: Yine YALAN, hep YALAN! Bakın rehineler nasıl serbest kalmış.',
'Yine YALAN, hep YALAN! Bakın rehineler nasıl serbest kalmış. Rehinleri kurtarmak için eperasyon yapıldı mı? IŞİD ile gizli 
anlaşma mı yapıldı? 
Başbakan Ahmet Davudoğlu gerçekleri mi söyledi? 
Neler gizlendi? Kim teslim etti? 
IŞİD, El Kaide, Suriye Sorunu, 
3. Dünya Savaşı, 


***

26 Şubat 2015 Perşembe

NATO' NUN LİBYADA NE İŞİ VAR DEMİŞLERDİ LİBYA DAN KADDAFİDEN MEKTUP VAR..




NATO' NUN LİBYADA NE İŞİ VAR DEMİŞLERDİ 


LİBYA DAN KADDAFİDEN MEKTUP VAR..



Diktatör diye tanımlanan Kaddafi’nin Libyası’nda bunların olduğunu biliyor muydunuz?
--Libya'da evlerde kullanılan elektrik bedavaydı.
--Su ve doğalgaz zorunlu ihtiyaç kapsamında olduğu için bedavaydı.
--Libya'da eğitim ve sağlık hizmetleri bedavaydı.
--Libya devleti, tüm hastalara ilacı hiçbir ücret talep etmeden veriyordu.
--Benzinin litresi 0.08 Euro, yani bir Libyalı'nın bir litre benzine ödediği para Türk Lirası'yla yaklaşık 20 kuruştu.
--Libya ulusal bankaları faiz almıyordu.
--Libya vatandaşları hiçbir şekilde vergi ödemiyordu.
--Libya hem Afrika'da hem de tüm dünyada en borçsuz ülkeydi.
--Libya'da arabalar fabrika çıkış fiyatına satılıyor, nakliye bedellerini ise devlet karşılıyordu.
--Yurtdışında burslu okuyan öğrencilere Libya devleti iadesiz olarak aylık 1650 Euro burs veriyordu.
--Libya'da tüm üniversite mezunları bir iş bulana kadar maaşa bağlanıyordu.
--Libya'da evlenmek isteyen tüm çiftlere devlet 150 metrekarelik daire veriyordu.
--Libya'da istisnasız olarak her aile aylık 300 Euro, yaklaşık 850 Türk Lirası yardım alıyordu.
--Petrol gelirlerinin yüzde 90'ı Libya halkına gidiyordu.”
Paralı ABD askerlerinin desteği ile linç edilerek öldürülen, Ülkemizle dostane ilişkileri olan Muammer Kaddafi’nin Türkiye’ye yazdığı mektubu paylaşmak istiyorum, sizinle.
Hiç bir hainlik bedelsiz kalmaz sevgili Türkiye,
Savaş gemilerini tüm ülkelerden önce tepemize yollayan sevgili Türkiye,
ABD uşakları ülkemizde kargaşa yaratıp binlerce insanımızı öldürdüğünde bu uşaklara silah, mühimmat ve para desteğinde bulunan Türkiye,
Siyasi karalamalar yapılırken gıkı çıkmayan üzerine hakkımızda karalama yapan aziz Türkiye,
Irak halkının başına gelenlerin Libya halkının da başına geleceğini bilen işbirlikçi Türkiye,
Müslüman’ım diyerek haçlı ordusuyla birlikte halkımızı katleden Türkiye,
ABD’ye ayak takımlığı yapan namuslu Türkiye,
Petrolümüze, vatanımıza, namusumuza göz diken teröristlerle birlikte hareket eden şerefli Türkiye,
6 aydan bu yana 20 binden fazla insanımızın öldürülmesine destek veren delikanlı Türkiye,
Sessizliğiniz suçluluğunuzu Aklamaz, Hiç bir hainlik bedelsiz kalmaz sevgili Türkiye,
Kıbrıs savaşında tek destekçiniz olan beni ve ülkemi sırtımızdan vurduğunuz için, Kardeş tutumunuz için teşekkür ediyor aynı hainlikleri, acıyı ve gözyaşını yaşamamanızı diliyorum canım Türkiye.
Sahi, şimdilerde Amerika tarafından oluşturulan (UGK) kukla yönetim tarafından yönetilen Kaddafi’siz Libyalılar çok daha mı özgür? Çok mu refah içindeler?
Şimdi bu sorulara ülkemizde net cevaplar verecek olan var mıdır acaba?



Başbakan Erdoğan Libya’ya gitmişti
29 Kasım, 2010 | 10:25












Libya lideri Muammer Kaddafi’nin davetiyle 3. AB-Afrika Zirvesi’ne onur konuğu olarak katılacak olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Libya’ya gitti.
Başbakan Erdoğan’ı, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nden, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Selamet, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ve diğer ilgililer tarafından uğurlandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Devlet bakanları Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış ile AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ da Libya’ya gitti.
Libya’nın Başkenti Trablus’a hareketinden önce temasları ve zirve hakkında bilgi veren Erdoğan, “Bölgesel bütünleşme konuları ele alınacaktır. Ayrıca özel sektörün geliştirilmesi alt yapı enerji tarım güvenlik ve göç konusunda iki kıta arasındaki güç birliğinin güçlendirilmesi amacına hizmet edecektir. Ülkemiz AB ile tam üyelik müzakerelerini sürecini devam ettirirken diğer taraftan çok boyutlu dış politika bağlamında Afrika açılımını da yoğun bir şekilde sürdürmektedir.”dedi.

AB Afrika Birliği zirvesi devlet ve hükümet başkanları seviyesinde yapıldığına dikkat çeken Erdoğan, 2007 yılında Lizbon’da düzenlenen bir önceki zirvede Avrupa ile Afrika arasındaki ilişkilerin eşitlik temelli ortaklığa dönüştürülmesi yönünde sergilenen iradenin bu zirvede teyid edileceğini söyledi. Başbakan Erdoğan zirveye onur konuğu olarak davet edilmesi ile ilgili olarak, “Bu durum ülkemizin sadece bölgesinde değil, uluslararasında da küresel ölçeğe ulaşan öneminin memnuniyet verici bir göstergesidir. Bu konumumuzun yüklediği sorumlulukla hareketle, Afrika ve AB arasında ortak çıkarlar ve yükümlülükler temelinde eşit şartlarda bir ortaklığın geliştirilmesi için elimizden gelen katkıyı da vereceğiz.” şeklinde konuştu.

Kaddafi Uluslararası İnsan Hakları Komitesi tarafından şahsına önerilen insan hakları ödülünü kabul edeceğini aktaran Erdoğan, “Bu ödül son dönemde barış adalet insan haklarını ön palana çıkaran yaklaşımımızın uluslaarası alanda da takdir edildiğini göstermesi bakımında da önem taşımaktadır.” dedi. Erdoğan Libyalı yetkililer ile de ikili görüşmeler yapacağını bildirdi.
Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet, özel Ana uçağı ile saat 08:30’da Libya’ya hareket etti.

..