Vurgun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vurgun etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ağustos 2019 Pazar

Yağma Sofrası

Yağma Sofrası


Rahmi Turan


Yolsuzluk… Rüşvet… Vurgun… Soygun… Bunlar, uzun yıllardır başımızın belasıdır!
Bu tür olaylar bana her zaman Tevfik Fikret’in (1867 -1915) ünlü Hân-ı Yağma (Yağma Sofrası) adlı şiirini hatırlatır. Bu şiiri, Sait Maden’in uyarladığı günümüz Türkçesi ile okuyalım…

* * * * *
Bu memleket, efendiler, satılmak üzere tam hazır,
Huzurunuzda titreyen şu milletin sapır sapır,
Şu ıstıraplı milletin-ki ölmede ağır ağır-
Bütün hayatıdır, satın çekinmeden şakır şakır.

* * * * *
Satın efendiler satın, yiyin efendiler yiyin,
Aksırıncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin.

* * * * *
Evet bütün sizin ne varsa ortalıkta, vay ki vay!
Hasep, nesep, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin efendiler, bu gök, deniz, bu yıldız, ay,
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay.

* * * * *
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz,
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz!

* * * * *
Büyüklüğün biraz ağır da olsa, hazmı yok zarar,
Tıkınmanın övüncü var, iç etmenin kıvancı var;
Bu memleket, bu sofra, hep sizinle etti iftihar,
Sizin bütün tekel-mekel, sizin bütün dolar-molar.

* * * * *
Satın efendiler satın, vatan ilel-ebet sizin,
Apar topar satın hemen, gerekmiyor izin-mizin.

* * * * *
Verir zavallı memleket, verir bütün hayalini,
Vücudunu, hayatını, ümidini, ayalini,
Zeminini, semasını, cenubunu, şimalini,
Hemen satın, düşünmeyin haramını helâlini.;

* * * * *
Bu milletin malı deniz, yemezseniz domuzsunuz,
Kalın bir ense, şiş göbek, ne muhteşem olursunuz.

* * * * *
Bu hortumun gelir sonu, kapıştırın giderayak,
Yarın bakarsınız söner, bugün çatırdayan ocak,
Bugün söğüşlemek kolay, hazır bütün köşe bucak,
Alıp satın, satıp yiyin, avuç avuç, bucak bucak!

* * * *
Yiyin efendiler yiyin, bu korkunç iştiha sizin.
Tıksırıncaya, çatlayıncaya, patlayıncaya kadar yiyin.
Yarası olan gocunsun!

Şimdi, milli birliğin ve bölünmez bütünlüğün sarsıldığından…
Devletin çivisinin çıktığından…
Adaletin işlemediğinden…
Halkın ikiye ayrıldığından…
Devlet içinde devlet kurulduğundan…
Yasaların çiğnendiğinden filan bahsediyorlar…
Hem de AKP’liler söylüyor bunları…
Peki birader, kim yaptı bunları?

Uzaydan gelen görünmez yaratıklar mı ülkemizin bu perişanlığına sebep oldu?
12 yıldır AKP iktidarda… Tüm sakıncalı temeller bu dönemde atıldı!
Meclis Başkanı Cemil Çiçek (haklı olarak) isyan etti:
“Hukuk, siyasete yenildi… Bir gün yargı bir karar verir… O, bir kısmımzın işine gelir, bir kısmımızın işine gelmez.
İşine geldiği zaman “Adalet tecelli etti, yargı gereğini yaptı!” Tersi olduğu vakit bu defa tam aksi!
Hukuk, adaletin enstrümanıdır, siyasetin değil. Uzun zamandan beri hukuk unutuldu. Allahı’nı seven söylesin! 
Uzun zamandan beri, soruşturma gizliliği kaldı mı?”
Cemil Çiçek bunları kime mi söylüyor?
“Ben lafı ortaya bıraktım… İsteyen istediğini alsın!” diyor. Yani, kimin yarası varsa, o gocunsun!


***