16 Mart 2019 Cumartesi

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 5

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 5



TABLO 9. CHP NİN GÜÇLÜ OLDUĞU BAZI SEÇİM ÇEVRELERİNDE HDP NİN OY SAYILARI VE ORANLARININ DEĞİŞİMİ 7 HAZİRAN 2015 1 KASIM 2015 24 HAZİRAN 2018 OY ORANI 




TABLO 10. KÜRT NÜFUSUN YOĞUNLUKTA OLDUĞU 16 İLDE MİLLETVEKİLİ DAĞILIMI İLLER HAZİRAN 2011 HAZİRAN 2015 KASIM 2015 HAZİRAN 2018 
AK PARTİ BAĞIMSIZ DİĞER AK PARTİ HDP DİĞER AK PARTİ HDP DİĞER AK PARTİ HDP DİĞER 

HDP’nin batıdaki bazı büyükşehir ve illerde yaşadığı oy artışı da CHP’den bu partiye oy geçişlerinin bir yansımasıdır. Bu minvalde özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya gibi illerde HDP 1 Kasım’a kıyasla ciddi bir oy artışı yaşamıştır. 

HDP’nin barajı aşmasıyla AK Parti’nin Mecliste çoğunluğu sağlamasının önüne geçilmesi adına sergilenen bu taktiksel oy verme davranışı partinin doğal oy oranının üzerine çıkmasına sebep olmuştur. Ayrıca partinin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın oy oranında 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine göre düşüş olmasına rağmen HDP’nin oylarının artması da bu durumu doğrulamakta dır. 
Demirtaş bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oy oranının 1 puan gerisinde kalırken partisiyle arasında da 3 puanlık bir fark ortaya çıkmıştır. Bu farkın seçim öncesinde kamuoyundaki değerlendirmelerde de sıkça dile getirildiği üzere CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye aktarıldığı muhtemel görünmektedir. 

Sonuç itibarıyla HDP’ye olan destek Kürt seçmenlerin yaşadıkları illerde azalsa da parti bu düşüşü batıda CHP seçmenlerinden gelen oylarla takviye etmiştir. CHP’nin Cumhur İttifakı’nın Parlamentoda azınlığa düşmesini sağlamak için yürüttüğü bu strateji HDP’nin CHP’nin emanet oylarıyla barajı geçmesiyle sonuçlanmıştır. Dolayısıyla HDP’nin barajı aşması muhalefetin stratejik 
oy verme davranışı üzerinden AK Parti’nin Mecliste gücünü sınırlandırmaya dönük stratejisinin bir sonucudur.22 Kürtlerin HDP’nin PKK ile aynı doğrultuda politikalar uygulamasından duyduğu rahatsızlığın boyutlarını ise seçim sonuçları net bir şekilde göstermektedir. Kayyum belediyeciliğinin başarısı da HDP’ye olan teveccühü azaltan nedenlerden biri olarak görülebilir. 

TABLO 11. HDP NİN OY ORANINI ARTIRDIĞI BAZI İLLER İLLER KASIM 2015 HAZİRAN 2018 OY ORANI (YÜZDE) OY SAYISI OY ORANI (YÜZDE) OY SAYISI 


TABLO 12. İYİ PARTİ NİN MİLLETVEKİLİ ÇIKARDIĞI İLLER VE OY ORANI İLLER OY ORANI (YÜZDE) MİLLETVEKİLİ SAYISI 



İYİ Parti 

Ekim 2017’de kurulan İYİ Parti seçimlere Millet İttifakı çatısı altında girdi. Seçim kampanyası boyunca İYİ Parti’nin MHP seçmeninin büyük ölçüde desteğini alacağı ve AK Parti seçmeninden de bu partiye oy geçişleri olacağı dolaşıma sokuldu. Fakat partinin kampanya sürecinde kimliksiz ve kaygan bir siyaset izlemesi halihazırda bu partiye yönelmiş seçmenin dahi desteğini çekmesine 
yol açtı. Dolayısıyla 24 Haziran’da seçmenlerinin beklentilerini karşılayamayan partilerden birisi de İYİ Parti oldu. 

İYİ Parti genel seçimlerde 4 milyon 993 bin oy ile yüzde 9,96 oranında oya ulaşırken partinin cumhurbaşkanı adayı Akşener 3 milyon 649 bin oy ile yalnızca yüzde 7,2 oranında oy alabildi. Akşener ve İYİ Parti’nin oy sayıları arasındaki yaklaşık 1 milyon 340 binlik farkın CHP adayı Muharrem İnce’ye gittiği ifade edildi. Türkiye genelinde İstanbul’dan sekiz, Ankara’dan beş, Antalya’dan üç, İzmir, Adana, Bursa ve Mersin’den ikişer vekil çıkaran parti toplamda 43 milletvekili elde etti. 

İYİ Parti ağırlıklı olarak Ege ve Akdeniz’den yüksek oranda oy almıştır. En düşük oy oranını ise Doğu ve Güneydoğu’dan edinmiştir. Oy oranının en yüksek olduğu illere bakıldığında Burdur, Isparta, Antalya, Çanakkale ve Muğla’nın başı çektiği görülmektedir. İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’in en yüksek oy oranına ulaştığı iller de partiyle benzerlik göstermektedir. İYİ Parti lideri Meral Akşener oran olarak en yüksek oya Burdur (15,8), Isparta (14,8), Antalya (13,5), Denizli (13,8) ve Bilecik’te (13,2) ulaşmıştır. 

İYİ Parti’nin bazı kesimlerin abartılı tahminlerinin aksine beklenen bir sonuç aldığı söylenebilir. Yüzde 10’a oldukça yaklaşan İYİ Parti’nin oylarının çok büyük bir kısmını MHP ve CHP seçmeninden alması ayrıca önemlidir. Bu durum 

AK Parti alternatifi “merkez sağ” bir parti olma iddiasındaki partinin ideolojik konumlanma olarak durduğu yeri tam belirleyememesinin de bir sonucudur. Ayrıca Meral Akşener’in İYİ Parti’ye kıyasla yüzde 25 daha az oy alması partinin lider eksenli ve iktidar adayı bir parti olmaktan ziyade kendi partilerine tepkili seçmenlerin buluştuğu bir parti hüviyetine büründüğünü göstermektedir. 

TABLO 13. IYI PARTI NIN EN YÜKSEK OY ORANINA SAHIP OLDUĞU ON IL İLLER OY ORANI 
(YÜZDE) OY SAYISI MİLLETVEKİLİ SAYISI 


Kamuoyunda İYİ Parti’nin gerek AK Parti’den çok oy alacağı gerekse de MHP’yi tamamen eriteceğine dair yürütülen bilinçli propaganda sonucunda oluşan hayal kırıklığı partinin yüzde 10’a yakın oy almasına rağmen başarısız olarak görülmesine yol açmıştır. Özellikle partinin genel başkanı Meral Akşener’in Parlamento dışında kalması partinin önümüzdeki dönemde güçlü bir siyaset izleyip izleyemeyeceğine yönelik soru işaretleri oluşturmaktadır. Her ne kadar 
parti Ege ve Akdeniz bölgelerinde görüldüğü gibi MHP’den belirli bir oranda oy alsa da bu oyların konsolide olup olmayacağı belirsizdir. 

İYİ Parti’nin seçim sonrasında ciddi bir arayış içerisine girdiği görülmektedir. 

Bu sebeple partide bundan sonraki stratejisiyle ilgili farklı arayışlar mevcuttur. Son olarak İYİ Parti’nin Millet İttifakı’nda daha fazla yer almayacağı ve bu ittifakın sona erdiğinin duyurulması bu arayışın bir tezahürüdür. 

Saadet Partisi 

Saadet Partisi 24 Haziran seçimlerine Millet İttifakı çatısı altında girdi. Saadet Partisi ile İYİ Parti arasında Aralık 2017’den itibaren başlayan görüşmeler erken seçim kararının ardından hızlandı ve CHP’nin de bu iş birliğine katılmasıyla sonuçlandı. Bu üçlü ittifakta Saadet Partisi’nin AK Parti seçmenlerinin bir bölümünün desteğini alacağı iddia ediliyordu. Fakat Saadet Partisi’nin CHP ile aynı ittifak çatısı altında bulunması kendi tabanının bir bölümü tarafından tepkiyle karşılandı. 

Saadet Partisi 24 Haziran genel seçimlerinde aldığı 672 bin 139 oy ile yüzde 1,34 oy oranına ulaşmıştır. 1 Kasım seçimlerinde 326 bin oy ile yüzde 0,7’de kalan Saadet Partisi 24 Haziran seçimlerinde oyunu artırmıştır. Ancak Saadet Partisi BBP ile ortak girdiği 7 Haziran seçimlerinde aldığı 1 milyon oyun 
dahi gerisinde kalmıştır. 24 Haziran genel seçimlerinde Bayburt (3,2), Batman (3,1), Trabzon (2,5), Konya (2,3) ve Kocaeli (2,2) Saadet Partisi’nin en yüksek oy oranına ulaştığı iller olmuştur. 


Saadet Partisi hiçbir seçim bölgesinde milletvekili çıkaracak yeterli sayıya ulaşamadığı için elde ettiği oylar ittifakın diğer üyelerine eklemlenmiştir. CHP bu sayede Adıyaman, Elazığ, Karabük, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Şanlıurfa ve Yozgat’ta Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin ittifak oylarıyla birer milletvekili çıkarmıştır. Buna karşın Saadet Partisi CHP’nin kendisine ayırdığı kontenjandan altı milletvekili adayı göstermiş ve bunların 
ikisi 24 Haziran’da seçilmiştir. Saadet Partisi’ne ayrılan üçüncü bölge dokuzuncu sıra ve Konya ikinci sıradan gösterilen adaylar CHP listesinden milletvekili olmuştur. 

Saadet Partisi seçimler sonrasında CHP’ye verdiği katkı nedeniyle eleştirilerin odağında yer almıştır. Bir yandan CHP tabanı Saadet Partisi’ni ittifaka yeterince katkıda bulunmadığı sebebiyle eleştirmiştir. Öte yandan muhafazakar kesimden gelen eleştiriler Saadet Partisi sayesinde CHP’nin önemli sayıda milletvekili elde etmesiyle ilgilidir. 

   Bu eleştirilere karşı Saadet Partisi’nden net bir açıklama yapılmasa da Millet İttifakı’nın dağılmasıyla beraber Saadet Partisi önümüzdeki dönemde siyasette tekrar geri planda kalacaktır. Zira Saadet Partisi aktör haline gelme çabasına karşın seçim sürecinde etkili bir siyaset ortaya koyamamıştır. 

SONUÇ 

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri Türkiye için tarihi bir dönüm noktasına işaret etmekteydi. 16 Nisan referandumuyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı sistemine fiilen geçildi. Partilerin yasal bir zeminde ittifak yapabilmelerini sağlayan seçim ittifakı düzenlemesi de ilk kez tecrübe edildi. Partilerin seçmen tabanları arasında taktiksel denebilecek oy geçişkenlikleri 
ortaya çıktı. 

Bu seçimlerde muhalefetin kampanyasının özü Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı üzerine inşa edilmişti. İttifak yapmalarının dinamiğini de bu motivasyon oluşturdu. Buna ek olarak muhalefet partileri 1990’ların vaat siyasetine yönelerek siyasal popülizmin tüm unsurlarını devreye soktu. 

Önce Erdoğan karşıtlığında bir “çatı aday” üzerinde ittifak sağlanmaya çalışıldı. Özellikle AK Parti’de siyaset yapmış eski siyasetçiler ve sağ siyasetin içinde bulunmuş aktörler üzerinde epeyce tartışma yürütüldü. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için “çatı aday” üzerinde ittifak sağlanamayınca Parlamento seçimleri için CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve DP Millet İttifakı adıyla seçimlere gitti. HDP ise AK Parti’ye karşı taktiksel olarak Parlamento seçimlerinde desteklenerek 
barajı geçmesi sağlandı. 

İktidarın seçimlere dönük büyük hikayesi on altı yıllık icraat ve hizmet siyasetini yeni siyasal sistemle birlikte taçlandırma üzerineydi. Bu anlamda “Yaparsa Yine AK Parti Yapar” sloganıyla kendisine bugüne kadar en az bir kez oy vermiş seçmenin diğer partilere yönelmesi engellenmeye çalışıldı. AK Parti seçimlere yönelik yeni dönemde büyük projelere devam etmekle birlikte mikro projelere de ağırlık verileceği temasını öne çıkardı. 

Seçimler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mutlak zaferiyle ilk turda sonuçlandı. MHP ile birlikte Cumhur İttifakı çatısında seçimlere giren AK Parti oyların yüzde 42,6’sını alarak en yakın rakibinden neredeyse iki kat fazla oy elde etti. Böylece AK Parti on altı yıllık iktidarını sürdürecek bir sonuca ulaşarak 2002’den bu yana girdiği on dördüncü seçimi de kazandı. AK Parti 1950 demokratik seçimlerinden bu yana kesintisiz en uzun iktidarda kalan parti olma özelliğini korumaktadır. Yeni bir erken seçim yaşanmadığı takdirde beş sene daha iktidarda kalacaktır. Bu açıdan bakıldığında AK Parti siyaset bilimi literatüründe 20 yıl arka arkaya seçimleri kazanarak iktidarda yer alan partileri tanımlamak için kullanılan “hakim parti” sınıfına girmiş bulunmaktadır. 

Seçimlere Millet İttifakı çatısı altında giren CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ise beklediği sonucu elde edemedi. Her ne kadar seçimleri kazanamasa da CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisinin yaklaşık 8 puan üzerinde bir oy aldı. CHP’nin yüzde 22’de kalması ise parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce arasında liderlik krizinin derinleşmesine sebep oldu. Ayrıca bu ittifakın bir diğer ortağı İYİ Parti’de ise yeni dönemde partinin yasama süreçlerindeki pozisyonuyla ilgili bir uyuşmazlık baş gösterdi. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bir ideolojik uyum çerçevesinde değil Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığında birleşmeleri ise seçimlerin akabinde Millet İttifakı’nın dağılmasıyla sonuçlandı. 

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri Türkiye için tarihi bir dönüm noktasıdır. 

Bu seçimde 16 Nisan referandumuyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı sistemine fiilen geçilmiş, seçimlerde partilerin yasal bir zeminde ittifak yapabilmelerini sağlayan seçim ittifakı düzenlemesi de ilk kez tecrübe edilmiştir. Seçimler ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mutlak zaferiyle sonuçlanırken MHP ile birlikte Cumhur İttifakı çatısında seçimlere giren AK Parti oyların yüzde 42,6’sını alarak Türkiye partisi kimliğini taşıyan tek siyasal aktör olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. 24 Haziran seçimlerinin en önemli sonucu ise 26 milyondan fazla seçmenin oyunu alarak tekrar cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ın liderliğinin tartışmasız bir şekilde konsolidasyonu olmuştur. 

Seçimlere Millet İttifakı çatısı altında giren CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ise kampanya sürecindeki tüm iddialarına rağmen herhangi bir başarı elde edemedi. Her ne kadar seçimleri kazanamasa da CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İn ce’nin partisinin yaklaşık 8 puan üzerinde oy alması CHP’de liderlik krizini bir kere daha başlattı. Ayrıca bu ittifakın bir diğer ortağı olan İYİ Parti’de yeni dönemde partinin yasama süreçlerindeki pozisyonuyla ilgili bir uyuşmazlık baş gösterdi. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin bir ideolojik uyum çerçevesinde değil Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığında birleşmeleri ise seçimlerin akabinde Millet İttifakı’nın dağılmasıyla sonuçlandı. 

Tüm bu bilgiler ışığında analiz 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını partiler açı 
sından ele almakta ve sonuçların ampirik bir değerlendirmesini yapmaktadır. Bu 
amaç doğrultusunda ilk olarak 24 Haziran seçimlerinin Türkiye siyaseti açısından önemine değinilmekte ve seçimlere yön veren temel dinamikler ele alınmaktadır. 

Daha sonrasında AK Parti, CHP, MHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi açısından se çim sonuçları analiz edilmekte, geçmiş seçimlerin sayısal verilerine kıyasla partilerin performansları değerlendirilmektedir. Analizin sonuç bölümünde ise seçim sonrasında ön plana çıkan temel dinamiklere değinilmektedir. 


DİPNOTLAR;

1. Serdar Gülener ve Nebi Miş, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi”, SETA Analiz, Sayı: 190, (Şubat 2017), s. 7. 
2. Ali Aslan, “24 Haziran ve Milli İradenin Zaferi”, Sabah, 30 Haziran 2018. 
3. Seçim ittifaklarının seçmen davranışı üzerine etkisi için bkz. Nebi Miş ve Hazal Duran, “Seçim İttifakları”, 
    SETA Analiz, Sayı: 232, (Şubat 2018), s. 11-14. 
4. Erik R. Tillman, “Pre-Electoral Coalitions and Voter Turnout”, Party Politics, Cilt: 21, Sayı: 5, (2015), s. 1. 
5. M. Zahid Sobacı, “Her Zaman Kaybettiren Strateji: Erdoğan Karşıtlığı”, Star Açık Görüş, 5 Mayıs 2018. 
6. Nebi Miş, “Hakim Partili İki Siyasi Blok”, Türkiye, 6 Şubat 2018. 
7. Burhanettin Duran, “Seçmenden Stratejik Dersler”, Sabah, 26 Haziran 2018. 
8. Fadime Özkan, “SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş: Muhalefet Hazırlandı ama Sonuç Alamadı”, Star, 24 Nisan 2018. 
9. Fahrettin Altun, “24 Haziran Seçimlerinden Neler Öğrendik?”, Sabah, 25 Haziran 2018. 
10. Burhanettin Duran, “Erdoğan’ın Manifestosunun Kodları”, 
Sabah, 8 Mayıs 2018. 
11. Nebi Miş ve Baki Laleoğlu, “24 Haziran Seçimlerinde AK Parti”, 
SETA Analiz, Sayı: 242, (Haziran 2018). 
12. Hazal Duran, “The Victory of Turkish Democracy”, The New 
Turkey, 25 Haziran 2018. 
13. Burhanettin Duran, “Yeni Dönemde Siyasetin Gidişatı”, Sabah, 
29 Haziran 2018. 
14. Nebi Miş, “AK Parti’nin Seçim Performansı”, Türkiye, 28 Haziran 2018. 
15. Hüseyin Alptekin, “Who will Turkey’s Kurds Vote for?”, The New Turkey, 28 Nisan 2018. 
16. M. Erkut Ayvaz, “24 Haziran Seçimlerinde CHP”, SETA Analiz, Sayı: 243, (Haziran 2018),
17. Burhanettin Duran, “Muhalefetin Bütün Seçenekleri Masada”,  s. 7. Sabah, 24 Nisan 2018. 
18. Fahrettin Altun, “Başlasın Koltuk Kavgaları”, Sabah, 28 Haziran 2018. 
19. Nebi Miş, “Kurtarıcı Arayışı ve CHP’nin Seçim Performansı”, Türkiye, 30 Haziran 2018. 
20. MHP’nin bölünmesi sonucunda kurulan İYİ Parti’nin Türk siyasetine muhtemel etkileri üzerine bkz. Hazal Duran, “Meral Akşener’in Siyasal Anlamı ve İYİ Parti”, SETA Analiz, Sayı: 223, (Kasım 2017). 
21. 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri sürecinde HDP’nin barajı geçmek için araçsallaştırdığı Türkiye partisi olma stratejisini ve bu stratejinin 24 Haziran seçimlerindeki değişimini daha detaylı anlamak için bkz. Serdar Gülener ve Ahmet Baykal, “24 Haziran Seçimlerine Doğru HDP”, SETA Analiz, Sayı: 245, (Haziran 2018). 


ANKARA • ISTANBUL • WASHINGTON D.C. • KAHIRE 
www.setav.org 


***

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 4

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 4



TABLO 6. ITTIFAK SISTEMI DOLAYISIYLA CHP NIN MILLETVEKILI SAYISININ DEĞIŞTIĞI ILLERDEKI OY ORANLARI (YÜZDE) VE MILLETVEKILI SAYILARI* 

AK PARTİ MHP CHP İYİ PARTİ SAADET PARTİSİ HDP MİLLETVEKİLİ SAYISI. 

* İlgili tabloda oy oranlarının yanında parantez içinde verilen sayılar elde edilen milletvekili sayısını belirtmektedir. 

Seçim ittifakları düzenlemesinin bir gereği olarak milletvekillerinin önce ittifaklara dağıtılması, sonrasında ise ittifak içerisindeki partilere oy oranlarına uygun bir şekilde paylaştırılması kuralı Saadet Partisi’ne verilen oyların bu partinin tek başına vekil çıkaramadığı durumlarda CHP’ye avantaj sağlamasına neden oldu. Seçim sonuçlarında da Saadet Partisi’nin oyları pek çok yerde CHP’ye yaradı. CHP Saadet Partisi ve İYİ Parti’den gelen artık oylar sayesinde uzun zamandır milletvekili çıkaramadığı Adıyaman, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Şanlıurfa, Elazığ ve Yozgat’tan milletvekili kazandı. 
Her ne kadar milletvekili sayısında bir düşüş olmasa da CHP’nin özellikle –partinin kalesi olarak bilinen– bazı büyükşehirlerdeki oy düşüşleri CHP’den HDP’ye belirgin bir oy geçişi yaşanmasının bir sonucu olarak görülmektedir. 



GRAFİK 5. CHP NİN OY KAYBI YAŞADIĞI BAŞLICA İLLER (YÜZDE) 


TABLO 7. KASIM 2015 SEÇİMLERİNE KIYASLA BAZI İLLERDE CHP NİN OY ORANINDAKİ DEĞİŞİM (YÜZDE) 

Örneğin İzmir’de CHP’nin oyları Kasım 2015’e kıyasla yaklaşık 4,5 puanlık bir düşüş gösterirken HDP’nin oyları ise yaklaşık 3 puan artmıştır. 

Yine İzmir’de İYİ Parti’nin yüzde 10,8 oranında oy alması dikkatleri çekmiştir. Bu durum CHP’den HDP ve İYİ Parti’ye oy geçişlerinin olduğunu göstermektedir.18 

CHP’deki bu düşüş Millet İttifakı’nda partiler arasındaki oy geçişkenliğinin çok daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır. Üstelik CHP yalnızca ittifaka dahil partilerle değil resmi olarak ittifakta bulunmayan HDP’ye de oy kaybetmiştir. 

Dolayısıyla partinin oy oranlarındaki dramatik düşüş bu durumla ilişkilidir. Bu sebeple partinin en fazla oy kaybı yaşadığı iller de geleneksel olarak en güçlü olduğu yerlerdir. Bu durum seçimlerde stratejik oy verme davranışından en çok etkilenen partinin CHP olduğunu göstermektedir. 

Seçimlerin CHP açısından bir diğer önemli sonucu partinin 25 ilde milletvekili çıkaramaması olmuştur. Bu illerin neredeyse tamamının Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yer alması dikkat çekmektedir. CHP bu bölgelerde AK Parti, HDP ve MHP’den sonra dördüncü partidir. Dolayısıyla CHP’nin seçim kampanyası sürecinde Kürt seçmenin desteğini almak için yürüttüğü popülist ve pragmatist söylemin bu kesim üzerinde herhangi bir etki yaratmadığı da anlaşılmıştır. 
CHP’nin bölgede hala varlık gösterememesi bir Türkiye partisi olmasının önündeki en büyük engellerden birisidir. 

CHP’nin Parlamentodaki oyları düşmüş, cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin iddia ettiği gibi seçimler ikinci tura kalmamış ve ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışmasız bir zafer elde etmiştir. Fakat İnce’nin CHP’nin kalesi olarak görülen yerlerde dahi yüksek bir oy artışı yaşaması İYİ Parti ve HDP’li seçmenlerin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce’ye oy 
verdiğini ortaya koymaktadır. 



GRAFIK 6. MHP NIN YENI VEKIL KAZANDIĞI ILLERDEKI OY ORANLARINDAKI DEĞIŞIM (YÜZDE) 


TABLO 8. CHP NIN EN YÜKSEK VE EN DÜŞÜK OY ALDIĞI BEŞ İL EN YÜKSEK OY ALDIĞI İLLER OY ORANI (YÜZDE) 

Bu durum da CHP İYİ Parti-Saadet ve HDP seçmenleri arasında Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oy geçişkenliğinin bir diğer yansımasıdır. 

CHP’nin hem Cumhurbaşkanlığı hem de Parlamento seçimlerinde yaşadığı başarısızlık partiyi seçim sonrasında derin bir liderlik krizinin içerisine sokmuştur. Üstelik her seçimde yaşandığı gibi CHP kendi seçim performansını değerlendirmek yerine asıl başarısız olanın AK Parti olduğunu iddia ederek başarısızlığını örtmeye çalışmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun her iki kişiden birinin oyunu alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tebrik etmemesi de bu başarısızlığı 
örtme çabasının yansımasıdır.19 Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrasında Muharrem İnce ile parti liderliği için yeniden mücadeleye girmekten kaçınmak adına kullandığı en temel yöntem CHP’nin seçimlerde başarısız olduğunu reddetmek ve görmezden gelmektir. 

MHP 

24 Haziran seçimlerinde en büyük sürprizi yapan parti olan MHP seçimlere AK Parti ile birlikte Cumhur İttifakı çatısı altında girmiştir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Yenikapı ruhu ve devletin bekası temelinde AK Parti ile birlikte hareket eden MHP seçim kampanyasını da bu zemin üzerine kurmuştur. MHP seçim sürecinde Türkiye’nin kritik bir eşikten geçtiğini ve devletin bekası için yerli ve milli politikaların uygulanmasının elzem olduğunu vurgulamış 
ayrıca AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ı desteklemiştir. 

Parti tüm kamuoyu araştırmaları sonuçlarının aksine yüzde 11,1 oranında oy elde ederek Kasım 2015 seçimlerinde kazandığı milletvekili sayısını 40’tan 49’a yükseltmiştir. MHP hiçbir ilde birinci parti olamasa da 45 ilde oy oranını 
artırmış, 12 ilde de yeni milletvekili kazanmıştır. 

Partinin milletvekilliği elde ettiği yeni seçim çevrelerindeki artan oy oranları dikkat çekicidir. 

MHP’nin seçim öncesinde oy oranlarında belirsizliğe sebep olan en temel husus partiden ayrılanların kurduğu İYİ Parti’nin seçimlere girmesi ve bu durumun MHP’nin oy oranlarında herhangi bir düşüşe yol açıp açmayacağıydı.20 

Her ne kadar kamuoyunda Meral Akşener öncülüğünde kurulan İYİ Parti’nin MHP’nin oy oranlarında ciddi bir düşüşe neden olacağı tahminleri yapılsa da sonuç farklı şekillendi. 

GRAFIK 7. EGE VE AKDENIZ BÖLGELERINDE MHP VE IYI PARTI OYLARI (YÜZDE) 


Buna rağmen Ege ve Akdeniz’de MHP’nin oylarında ciddi bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Milliyetçi seçmen kitlesinin de olduğu Aydın, Denizli, Manisa, Afyon, Burdur, Isparta, Uşak, Antalya, Mersin, Karaman, Adana ve Osmaniye ’de MHP’nin oy oranları düşmüştür. Bu düşüşün nedeni söz konusu bölgelerde MHP tabanının İYİ Parti’ye yönelmesidir. Grafik 7’deki veriler de bu durumu ortaya koymaktadır. 

MHP Ege ve Akdeniz’de yaşadığı bu oy kaybını Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki oy artışıyla telafi etmiştir. Bu seçimlerde MHP’nin Kürt seçmenin yoğun olarak yaşadığı Batman, 

Bitlis, Hakkari, Iğdır, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli, Van, Ağrı ve Şanlıurfa olmak üzere on iki ilde oylarını artırması dikkatleri çekmiştir. 

Bu illerin sekizinde ise MHP hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimlerindeki oy oranlarının üzerine çıkmıştır. Oy oranlarındaki artış göz önüne alındığında bu bölgelerde oy oranını en çok artıran parti MHP olmuştur. 


GRAFIK 8. MHP NİN DOĞU VE GÜNEYDOĞU BÖLGESİNDEKİ OY ORANLARINDAKİ DEĞIŞİM (YÜZDE) 


 GRAFİK 9. MHP NIN OY ORANINI ARTIRDIĞI BAZI İLLER (YÜZDE) 


Partinin oy oranındaki beklenmedik artışın iki temel sebebi MHP ile AK Parti arasında gidip gelen geçişken milliyetçi oyların önemli bir bölümünün MHP’ye yönelmesi ve bir kısım AK Parti seçmeninin bu seçimlerde MHP’ye oy vermesidir. 

Seçmen tercihindeki bu değişimin birkaç sebebi bulunmaktadır: Öncelikle her iki partinin Cumhur İttifakı çatısı altında seçimlere girmesi milliyetçi seçmenin AK Parti’den MHP’ye geçişini kolaylaştırmıştır. Zira ittifak düzenlemesi sayesinde ittifaka dahil bir partinin kazancı aynı ittifak içerisindeki diğer bir partinin de yararına olmaktadır. İkinci olarak MHP’nin devlet bekasını önceleyerek AK Parti ile birlikte hareket etmesinin seçmenin bu yönelimini belirginleştirdiği 
söylenebilir. Bu sonucu oluşturan üçüncü bir sebep ise İYİ Parti’nin yaşadığı ideolojik savrulmalar sonucu ilk etapta bu partiye yönelen milliyetçi seçmenin MHP’ye geri dönmesidir. 

Dolayısıyla İYİ Parti MHP’den gelen milliyetçi oyları konsolide etmeyi başaramamıştır. Bunların haricinde bu sonucu belirleyen bir diğer değişken MHP’den ayrılarak İYİ Parti’ye geçen seçmenlere tepki göstermek isteyen milliyetçi seçmenlerin MHP’de konsolide olmasıdır. 

Bu argümanı destekleyen bir diğer veri AK Parti’nin oyunun düştüğü Erzincan, Erzurum, Konya, Iğdır ve Yozgat gibi illerde MHP’nin oyunun ciddi oranlarda artmasıdır. Bu illerde ağırlıklı olarak MHP’nin oyu 1 Kasım’daki oy oranlarının üzerine çıkmıştır. Ayrıca İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde MHP’nin artan oyuna karşın AK Parti’nin oy oranının çok az miktarlarda artması veya azalması seçmenin MHP’ye yöneldiğini göstermektedir. 

Özetle MHP’den İYİ Parti’ye oy geçişi yaşanırken aynı zamanda AK Parti’den de MHP’ye oy geçişi olmuş ve bu sayede MHP son seçimlerdeki oyunu korumuştur. 

HDP 

HDP’nin 24 Haziran seçim kampanyasının ana ekseni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmesini engellemek ve AK Parti’nin Parlamentoda azınlığa düşmesini sağlamaktı. Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin ana amacının bu olması her ne kadar yasal olarak Millet İttifakı’nda yer almasa da HDP’yi bu ittifakın fiili bir parçası haline getirdi. Öyle ki bu ittifakın seçim sonrasına yönelik hazırladığı her senaryoda HDP de bu karşıt cephenin bir parçası olarak bulunuyordu. Hatta 
Millet İttifakı Cumhur İttifakı’nın başarısız olmasının ana şartının HDP’nin barajı geçmesi olduğunu sıkça ifade etti. Bu sebeple başta CHP olmak üzere Millet İttifakı’nı oluşturan partilerden HDP’ye oy geçişi yaşandı. 

Seçim öncesi dönemde baraj tartışmalarıyla gündemde olan HDP 24 Haziran genel seçimlerinde barajı geçerek Parlamentoda yer alan partilerden birisi olmuştur. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde milliyetçi Kürt siyasi geleneği içerisinde seçim barajını aşarak Mecliste temsil fırsatı elde eden ilk parti olan HDP21 24 Haziran seçimlerinde de yüzde 11,7 oranında oy alarak 67 sandalye kazanmıştır. Buna karşın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin 
adayı Selahattin Demirtaş için aynı başarıdan söz etmek mümkün değildir. Öyle ki Demirtaş 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı yüzde 9,76’lık oy oranının altına düşmüş ve yalnızca yüzde 8,4 oranında oy toplayabilmiştir. 


GRAFİK 10. 24 HAZİRAN GENEL SEÇİMLERİNDE HDP NİN OY ORANININ DÜŞTÜĞÜ 16 ŞEHİR (YÜZDE) 


HDP 2015 Kasım genel seçimlerinde birinci parti olarak çıktığı on iki şehirden yalnızca Bitlis’te ikinci sıraya gerilemiş ve diğer on bir şe-hirde yine birinci parti olmayı başarmıştır. Ancak birinci olduğu on bir şehirde de ciddi oranda oy kaybetmiştir. Bu on bir şehirde oy oranlarındaki düşüş hesaplandığında HDP’nin ortalama yüzde 8 oranında oy kaybettiği görülmektedir. 

Tam da bu noktada 2015 genel seçimleri dönemindeki taktiksel/emanet oy tartışmalarına değinmekte yarar vardır. Güçlü olduğu şehirlerde ciddi kayıplar yaşayan HDP’nin –İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirler de dahil olmak üzere– CHP’nin güçlü olduğu yerlerde (Çankaya, Kadıköy, Şişli, Beşiktaş vb.) oylarını önemli oranda artırdığı görülmektedir. Söz konusu şehir ve ilçelerdeki seçmen sayıları da dikkate alındığında HDP’nin Doğu ve Güneydoğu şehirlerindeki oy kaybını buralardan tolere ettiğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla CHP’den HDP’ye ciddi bir oy geçişinin olması HDP’nin barajı geçmesinde en etkili faktörlerden birisidir. 

Her ne kadar oy oranlarında bir değişiklik yaşansa da Doğu ve Güneydoğu’da Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde milletvekili sayısında çok az bir düşüş görülmüştür. Oy oranlarındaki düşüşe rağmen milletvekili sayısında ciddi bir değişikliğin olmamasının birkaç nedeni bulunmaktadır: 

Öncelikle milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkması bölgedeki milletvekili sayısında da artışa yol açmıştır. Ayrıca bölgedeki en etkili siyasi aktörlerin AK Parti ve HDP olmaya devam etmesi ve diğer partilerin bölgede bir varlık gösterememesi milletvekili dağılımlarında büyük bir değişiklik görülmemesine sebebiyet vermiştir. 

5. Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 3

24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ BÖLÜM 3



24 HAZİRAN SEÇİM SONUÇLARININ ANALİZİ

AK Parti 

24 Haziran seçimlerine MHP ile Cumhur İttifakı çatısı altında giren AK Parti seçim sürecinde dinamik ve yenilikçi bir kampanya yürütmüştür. 

Tıpkı geçmiş seçim dönemlerinde olduğu gibi icraat ve kalkınmaya dayalı bir söylem geliştiren AK Parti seçim manifestosunda daha fazla refah, adalet, özgürlük ve kalkınma vaatlerini Türkiye’nin küresel güç olma hedefiyle birleştirmiştir.

10 Seçim beyannamesi ve kampanya sürecinde ise küresel gelişmeler ışığında dijitalleşme, yerli yatırımlarla teknolojik gelişmişliği yakalama ve özellikle gençlere yatırım ve kadınların iş hayatına kazandırılması hususlarına dayalı bir 
yol haritası çizmiştir.11 Dolayısıyla yerlilik ve millilik ekseninde şekillenen kalkınmacı, yenilikçi ve icraatçı seçim kampanyası AK Parti’ye başarı getirmiştir. 

Böylece 2018 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin en net kazananı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti olmuştur. Ayrıca Cumhurbaşkanı 
Erdoğan 63, AK Parti ise 64 ilde sandıktan birinci çıkmış, bu da AK Parti’nin siyasetteki tek “Türkiye partisi” kimliğini taşıyan aktör unvanının 24 Haziran için de geçerli olduğunu göstermiştir.12 

24 Haziran seçimlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğini tekrar konsolide ettiğini ortaya koyan en önemli gösterge 26 milyondan fazla seçmenin oyunu alarak tekrar cumhurbaşkanı seçilmesidir. 
Bu sonuç Erdoğan’ın 2014 cumhurbaşkanı seçimiyle kıyaslandığında yaklaşık 6 milyon daha fazla oy aldığını göstermektedir. 

Söz konusu 6 milyonluk farkı anlamlı kılan istatistik seçmen sayısındaki değişiklik ve 


GRAFIK 2. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN IN 2014 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMLERINE KIYASLA BAZI BÜYÜKŞEHIRLERDE ALDIĞI OY ORANINDAKI DEĞIŞIM (YÜZDE) 

Cumhurbaşkanlığı 2018   Cumhurbaşkanlığı seçmen katılımıdır. 

24 Haziran’da seçmen sayısı 2014’e kıyasla yaklaşık 4 milyon artmış ve katılım yüzde 74’ten yüzde 86,24 seviyesine çıkmıştır. Ayrıca yine 24 Haziran’da 2014’e kıyasla geçerli oy sayısı 8,5 milyon artmıştır. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda 2014’te oy kullanmayan yeni seçmenlerin önemli bir kısmının da 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verdiği görülmektedir. 

Seçim sonuçları AK Parti ve Erdoğan açısından istatistikler üzerinden incelendiğinde en yüksek oy oranlarına ulaşılan iller yine “AK 

Parti’nin kalesi” denilen yerlerdir. Bu bağlamda AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en güçlü olduğu şehirler Bayburt, Gümüşhane, Rize, Çankırı ve Aksaray’dır. Daha önceki seçimlerde en düşük oy alınan yerler olan Tunceli, 
Şırnak ve Hakkari ise 24 Haziran’da da bu özelliğini korumuştur. 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortaya çıkan bu sonuçların birkaç açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın toplam oyundan yaklaşık yüzde 1 eksik, AK Parti’nin oy oranından ise yaklaşık yüzde 10 fazla oy alması dikkat çekici bir veridir. 


TABLO 3. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE AK PARTİNİN EN YÜKSEK VE DÜŞÜK OY ORANI ELDE ETTİĞİ İLLER 


GRAFIK 3. AK PARTİNİN KASIM 2015 SEÇİMLERİNE KIYASLA OY ORANINI DÜŞÜRDÜĞÜ 12 BÜYÜKŞEHİR (YÜZDE) 


Bu durum AK Parti ve MHP’nin beraberliğinde kurulan Cumhur İttifakı’nın 
her iki partinin tabanından da destek gördüğünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda ön plana çıkan bir diğer nokta Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin güçlü bir şekilde başta bu iki partinin seçmenleri olmak üzere geniş bir kitle tarafında onaylanmasıdır. Dolayısıyla başta Millet İttifakı’na dahil partilerin yürüttüğü şaibeli referandum iddialarının altının boş olduğu bir kere daha ortaya konulmuştur. Bir diğer dikkat çekici nokta ise seçim ittifakları sisteminin her iki partinin tabanında büyük oy kayıplarına yol açacağına yönelik argümanların 
gerçeği yansıtmadığıdır. 

Öte yandan AK Parti’nin bu seçimlerde 1 Kasım 2015 seçimlerine göre yaklaşık 7 puanlık bir oy kaybı yaşadığı görülmüştür. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kaybın sebeplerinin anlaşılması için gerekli araştırmaların yapılacağını ifade etmiştir. 
Bu hususta kamuoyunda ön plana çıkan nedenlerden birisi Cumhur İttifakı’nın bir diğer ortağı olan MHP’ye AK Parti’den oy geçişinin gerçekleşmesidir. Ancak beş partinin yüzde 10 bandını aşarak Mecliste sandalye kazandığı düşünülürse AK Parti’nin Parlamentoda yakaladığı 295 sayısının yüzde 42,6’lık oy oranı için tatmin edici olduğu söylenebilir. Büyük şehirlerde ise AK Parti’nin 1 Kasım’a nazaran bir oy kaybı yaşadığı görülmüştür. 
AK Parti birinci geldiği  büyükşehirlerde ortalama yüzde 6-14 arasında 
bir oy kaybı yaşamıştır. Kuşkusuz AK Parti’deki bu kaybın sebeplerinin anlaşılması ve bu düşüşe sebep olan sorunların çözülmesi ihtiyacı AK 
Parti’de yenilenmenin devam edeceğini de göstermektedir. 

Bu yenilenmenin 2019’daki yerel seçimlere yönelik yapılacak hazırlığın bir parçası olacağı düşünülebilir.13 

Özellikle bazı büyükşehirlerde AK Parti’nin oy kaybı yaşaması elde ettiği oy sayısı üzerinde de etki yaratmıştır. Bu bağlamda Bursa, Konya, 
TABLO 4. KASIM 2015 SEÇİMLERİNE KIYASLA AK PARTİNİN OY ORANININ EN ÇOK DÜŞTÜĞÜ VE YÜKSELDİĞİ İLLER (YÜZDE) KASIM 2015 SEÇİMLERİNE GÖRE AK PARTİ NİN OY ORANININ EN ÇOK DÜŞTÜĞÜ İLLER (YÜZDE) 




TABLO 5. AK PARTİNİN KASIM 2015 SEÇİMLERİNE GÖRE DOĞU VE GÜNEYDOĞU DA BAZI İLLERDEKİ OY ORANLARINDA DEĞİŞİM (YÜZDE) 


Kayseri, Rize ve Trabzon gibi AK Parti’nin geleneksel olarak güçlü olduğu büyükşehirlerdeki oy oranlarındaki düşüş dikkatleri çekmiştir. Bu illerdeki düşüşün sebeplerini anlamak AK Parti açısından önem arz edecektir. Zira yerel problemlerin de doğrudan seçmen tarafından bir cezalandırma motivasyonuna dönüşebileceğine işaret eden bu durumun sebeplerinin anlaşılması partinin 2019’daki performansına olumlu katkıda bulunacaktır.14 

AK Parti’nin Kürt seçmenlerin yoğun yaşadığı illerde gösterdiği performansa bakıldığında ise toplamda 1 Kasım’a kıyasla çok büyük bir düşüş ya da yükseliş görülmemiştir. Bir diğer ifadeyle AK Parti çok küçük farklarla Kürt seçmenlerin 
yoğunlukta olduğu illerde 1 Kasım’a benzer oy oranları elde etmiştir. Bu noktada yalnızca Şanlıurfa’da AK Parti açısından ciddi bir düşüş dikkatleri çekmektedir.15 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kürt seçmenlerin yoğun yaşadığı illerde 2014 cumhurbaşkanı seçiminde kendisinin ve Kasım 2015’te AK Parti’nin aldığı oy oranlarına yakın bir oranda oy almıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan 
Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illerde AK Parti’nin 1 Kasım oylarını aşmıştır. Buna ek olarak Hakkari ve Şırnak’ta belirgin bir oy artışının gerçekleşmesi dikkat çekmektedir. Bu sonuçlara bakıldığında Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt seçmenin     AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermeyeceği argümanlarının boşa çıktığı görülmektedir. Dolayısıyla bölgedeki en etkili siyasi aktörlerin başında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmektedir. 

AK Parti’nin Kürt seçmenlerin yaşadıkları illerde oylarını artırmasının arkasında seçim güvenliğiyle ilgili alınan tedbirlerin ve kayyumlar sayesinde bölgeye daha iyi hizmet götürülmesinin etkisi olduğu söylenebilir. Seçim güvenliğiyle 
ilgili alınan tedbirler PKK’nın bölgedeki Kürt seçmenler üzerindeki baskısını azaltmıştır. Yine de seçimlerin hemen akabinde PKK’nın bölgedeki bazı AK Parti’li seçmenlere düzenlediği saldırıların bölge halkının AK Parti’ye teveccühünü 
cezalandırmak ve halka gözdağı vermek olduğu akılda bulundurulmalıdır. Dolayısıyla AK Parti’nin bölgedeki yükselişini PKK kendi varlığına yönelik bir tehdit olarak görmektedir. 



GRAFIK 4. DOĞU VE GÜNEYDOĞU BÖLGESINDE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN IN 2014 VE 2018 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇIMLERINDEKI OY DAĞILIMI (YÜZDE) 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük bir uzlaşıyla seçilmesi seçim sonrası dönemde AK Parti’nin etkin ve icracı bir hükümet anlayışıyla hareket etmesini sağladı. Gerek yeni kabinenin belirlenmesi gerekse yeni sistemin ana kurumlarının 
oluşturulması bu anlayışla gerçekleştirildi. 

Öte yandan AK Parti’nin her seçimin akabinde gelecek seçimin hazırlıklarına başlama geleneği 24 Haziran sonrasında da yaşandı. Muhalefet partileri derin bir yönetim ve liderlik kriziyle karşı karşıya kalırken AK Parti’de sonuçların muhasebesi ve Mart 2019’da gerçekleştirilmesi planlanan seçimlerin hazırlığı şimdiden başladı. 

CHP 

CHP 24 Haziran seçimlerinin açık ara en başarısız partisi oldu. CHP’nin bu seçimlerde geçmişe kıyasla büyük bir oy kaybı yaşaması tabanda parti 
yönetimine karşı ciddi sorgulamalara yol açarken partinin geleceğine dair bir belirsizlik yarattı. Partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin izlediği popülist stratejiyle seçimlerde CHP’ye kıyasla çok daha fazla oy alması –seçim süreci boyunca da sürekli gündeme geldiği gibi– parti içi muhalefetin harekete geçmesine ve CHP’de yeni bir liderlik mücadelesi başlamasına yol açtı.16 

CHP 24 Haziran seçimlerinde temel taktiğini Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtı bir cephe oluşturmak ve bu cephe aracılığıyla hem Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın seçilmesini önlemek hem de Parlamentoda Cumhur İttifakı’nı 
azınlığa düşürmek üzerine kurdu.17 

Bu taktiğin bir gereği olarak Yüksek Seçim Kurulunun kararı dahi beklenmeden CHP’den 15 milletvekili İYİ Parti’ye grup kurdurmak için geçti ve Abdullah 
Gül’ün çatı adaylığı için CHP-Saadet PartisiİYİ Parti hattında görüşmeler gerçekleştirildi. Çatı aday projesinin başarısız olmasının ardından ise 
Parlamento seçimlerinde Cumhur İttifakı’nı başarısızlığa uğratma amacı ağırlık kazandı. Bu strateji doğrultusunda CHP ülkenin yapısal sorunlarına değinen ve çözüm önerileri sunan politikalar yerine bütün seçim kampanyasını Erdoğan karşıtlığı üzerine kurdu ve nihayetinde başarısız oldu. 

1 Kasım’daki oy oranına kıyasla 2,6 puan kaybeden CHP 24 Haziran parlamento seçiminde yüzde 22,6 oranında bir oy elde etti. Fakat seçim sisteminin, seçim ittifakları düzenlemesi ve milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkmasının bir sonucu olarak HDP 1 Kasım’da 134 olan vekil sayısını 146’ya çıkardı. Oy oranındaki azalmaya rağmen milletvekili sayısındaki artışın asıl kaynağı ise Saadet Partisi ve İYİ Parti ile yapılan ittifak oldu. 


4. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***