1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 28
Söke Kongresi
Söke DP Kongre’si, 30 Kaısm 1947 tarihinde Av. Sahap Gürsel baskanlıgında
yapılmıstır. Söke DP dare Heyeti’nin yıllık faaliyeti raporu Dr. Baki Öktem tarafından okunmustur. Raporda Söke’nin yedi köyü hariç, bütün köylerinde DP’nin teskilatlandıgı bildirilmistir. Söz konusu 7 köyde de teskilatlanma çalısmalarının yakında sonuçlanacagı anlatılmıstır. Faaliyet raporu üzerindeki münazaralardan sonra kongre tarafından hesaplar tetkik edilmis ve onaylanmıstır. Sökelilerin siyasi hedefleri kongrede su cümlelerle özetlenmistir: “Bizde benlik yoktur.”, “Milletten üstün sahıs ve makam yoktur.”, “Söz hürriyeti davamızın esasıdır.”
Kongrede Av. Cevat Ülkü, Dr. Baki Öktem, Av. Refik Gürsel, Mekki Özkaya,
İlhan Öner, Sahap Gürsel ve Belediye Baskanı Adil Azbazdar yaptıkları konusmalarda özetle;
Dr. Baki Öktem: “İki seneden beri her türlü kötü isnada ragmen azimle hareket
eden bu teskilat bugünkü ısıklı durumuna ulasmıstır. Partimize imanla, baglılıkla ve azimle sarılmanız imkânsız denileni hakikate çevirmistir. Böyle de devam ederse memlekette mütegallibe ruhu sönecektir. Er yâda geç hâkimiyet milletin olacaktır.” Cevat Ülkü: “Anayasal hak ve hürriyetlerimizi kimse engelleyemez.”
Refik Gürel: “Tek parti iktidarı milletin zararınadır. Bu rejimde pek çok deger
ve sahsiyet atıl kalmaktadır. DP, tek parti iktidarına millet olarak karsı durustur. Bu nedenle DP, bir azınlık hareketi degildir.”
Mekki Özkaya: “DP’li arkadaslarımıza yapılan zulümlerin ortadan kaldırılmasını memleketin en sorumlusu adamlardan aglayarak rica ediyoruz.”
İlhan Öner: “Devletçilik yanında iktidar, ferdi tesebbüse mühim yer vermelidir.”
Sahap Gürsel: “Bu yola çıkarken dar geçitler, korkulu bogazlarla karsılastık. Bu
vaziyet karsısında mukadderata boyun egmek gerekir deyip bizi yolumuzdan alıkoymak isteyenler oldu. Türkler kendi mukadderatını kendisi tayin eden mert ve civanmert bir millettir. Millet karsı gelinmez denilen bu mukadderatı yendi. Dar geçitleri, korkunç bogazları asarak hürriyet tepesini fethetti. Bundan böyle bu memleket milletin sevgisiyle isbasına gelmis kimseler tarafından idare edilecektir. Vatandas, bu hükümet benimdir diyebilecek ve herkes bu vatan benimdir diye haykırabilecektir.” demislerdir.
Kongre sonunda yapılan seçimler sonucunda; İdare Kurulu üyeliklerine: Baki
Öktem, Ahmet Azbadar, Hasan Tuntas, İbrahim Asçıoglu, Nurettin Tuna, Kamil
Özkaya, İlhan Öner;
İl Kongresi delegeligine : Baki Öktem, Hasan Tuntas, Ahmet Azbadar, Nurettin Tuna, İbrahim Asçıoglu, İlhan Öner, Sabri Sanlı, Ahmet Özmen, Kamil Özkaya, Hasan Metin, Sabri Özkan, Abdullah Gören seçilmislerdir.802
Karacasu Kongresi
DP Karacasu Kongresi 30 Aralık 1947 tarihinde bir kahvehanede yapılmıs,
Nazilli ve Aydın’dan bu kongreye istirak için gelen misafirler Karacasu’da bandoyla karsılanmıstır. Kongre baskanlıgına Sevki Hasırcı ve Eyüp Sahin seçilmistir. Ali Öktem İlçe İdare Kurulu’nun faaliyetlerinden söz etmis ve faaliyet raporu kongre tarafından onaylanmıstır. Ali Öktem konusmasında DP Karacasu teskilatının üç-dört defa dagılıp tekrar kuruldugunu belirtmistir. Arif Nihat Amasya, Hüsnü Tekin, Rıfat Büyükyapı da kongrede birer konusma yapmıstır. Selahattin Alpaz kongrede DP’ye üye yapıldıktan sonra yaptıgı konusmada: “Karacasu’nun topragı yoktur. Geçim kaynagı dokumacılıktır. Niçin tezgâhlarımızı modernlestiremiyoruz? Neden hala 10 m. kuması 10 günde yapıyoruz. (Yaptırmayanlardan bahset sesleri. Selahattin Alpaz hüngür hüngür aglayarak) Yaptırmayanlar utansın!” diyerek kongrede duygulu anların yasanmasına neden olmustur.
Kongrenin dilek ve temenniler kısmında partililer su baslıklar altında isteklerde
bulunmuslardır:
- Karacasu’da dokumacılık modernlestirilmelidir.
- Karacasu’da Dokumacılar Kooperatifi kanalıyla ucuz iplik tedarik edilmelidir ve
tedarik edilen iplik miktarının artırılmalıdır.
- Afyon ve tütün ziraatı serbestlestirilmelidir.
- Ormanlık alanda otlatma yasagı kaldırılmalıdır.
- Antidemokratik yasalar kaldırılmalıdır.
- Salma ve imeceler adaletli olmalıdır.
Kongre sonucunda; İdare Kurulu üyeliklerine: Halil Ökdem, Mustafa Çakmak,
Mehmet Kazançlı, Hüseyin Gümüs, Hüseyin Bozdag, Ahmet Küçükkavurmacı,
Selahattin Alpaz; İdare Kurulu yedek üyeliklerine: Kerim Uysal, Necip Gümüstas, Ali Yavuz, Mustafa Keskin, Necip Okay, Rıfat Büyükyapıcı, Mehmet Alkan
İl Kongresi delegeligine: Halil Ökdem, Mustafa Çakmak, Hasan Öncü, Hüseyin Tekin, Hakkı Sengül, Mehmet Kazançlı, Hüseyin Kiyreli, Ömer Çelik, Selahattin Alpaz, Ahmet Küçükkavurmacı, Hüseyin Gümüs seçilmislerdir.803
Koçarlı Kongresi
DP Koçarlı Kongresi, 09 Ocak 1948 tarihinde yapılmıstır. Kongre’ye Nazilli DP
Baskanı Sevki Hasırcı, Aydın DP Merkez lçe Baskanı Rıza Gökdag, DP Aydın l
Baskanı Etem Menderes ve misafir olarak da Koçarlı Belediye Baskanı Mehmet
Çobanoglu, CHP Koçarlı Baskanı Zeki Yunus da katılmıstır. Kongre baskanlıgına Sevki Hasırcı, Rıza Gökdag seçilmislerdir. Koçarlı DP Baskanı, dare Kurulu’nun yıllık faaliyet raporunu okumustur. Hesaplar incelendikten sonra faaliyet raporu kongrece onaylanmıstır.804
Kongrede yapılan konusmalarda;
Sevki Hasırcı: “Yenipazar DP bucak binasından nahiye müdürünün emriyle
Türk bayragı indirilmistir. Bayragı kapıdan indirmekle kalplerimizden indiremezsiniz.
Bu bir tazyik ve baskıdır. Bunlar bizim daha fazla çalısmamızı saglayacaktır.”
Etem Menderes: “DP, iktidara geçecegim diye bir dava gütmemektedir. Biz
milletin kendi iradesine sahip olması için çalısıyoruz. Bu gerçeklestikten sonra millet iktidarı istedigine verir. Bizim sahıslarla davamız yoktur. Karsı partide yer alan arkadaslarımıza yurttas ve birer memleket evladı olarak hürmet ve muhabbet beslemekteyiz. CHP’nin sahsiyeti de muhteremdir. Biz, yurttasların hakkını vermek istemeyenlerle mücadele etmekteyiz. Bu zihniyet yalnız CHP’de degil nerede bas gösterirse orada mücadele edecegiz. Millet, irade ve hâkimiyetini gasp etmek isteyenlere karsı kanun çerçevesinde çarpısmaktadır.”
Sabri Çoban( Koçarlı İlçe İdare Kurulu Üyesi): “Sahlanan hürriyete siddet ve
cebirle gem vurulamayacagını anlayanlar, simdi de basit bir oyalama siyaseti takip etmektedir. İçimizde hürriyet askı vardır. Onun kuvvetiyle yürüyoruz.”
Hasan Alpargun: “Türkiye’de 19 milyon insan var. Bunun 14 milyonu toprakla
ugrasıyor. Köylü milletin efendisidir. Fakat efendinin hakkı turp otu olmamalıdır. Köylü toprakla kardestir. Fakat topraklarımız tapusuzdur. Madem köylü toprak demektir önce bu is halledilmelidir. Simdiye kadar kadastro isi bütçe isi denilerek en önemli dava bir yana bırakıldı. Bu sorun çözülmedigi için çıkan kavgalarda ölümler, yaralanmalar oluyor. Bankalar tapusuz köylüye 200 liradan daha fazla kredi vermiyor. Tapu memuru veraset ilamı istiyor. Bu ilamı alabilmek için köylü 2-3 sene mahkeme kapılarında sürünüyor. Hükümetin bu sorunu çözmesini isteriz.” demislerdir. Kongre dilek ve temenniler bölümünde yapılan konusmalarda partililer:
“Salmaların adil bir sekilde düzenlenmesi, Seçim Kanunu’nun degistirilmesi, ilçede bir eczane açılması ve adliye binasının ikmali, Köy Enstitüleri’nin iyi çalıstırılması gerektigi.” gibi taleplerde bulunmuslardır. Kongreden sonra DP ilçe delegelerinden ve İdare Kurulu üyelerinden mürekkep bir gurup, kaymakamı, belediye ve CHP Baskanlıgı’nı ziyaret etmistir.
Kongre sonucunda; İdare Kurulu’na: brahim Sarıoglu, Mehmet Aksoy, Hasan
Alpargun, Sabri Çobanoglu, Recep Poyraz, Ahmet Kayhan, Rüstü Sipahi;
İl Kongresi delegeligi’ne: İbrahim Sarıoglu, Hasan Alpargun, Sabri Çobanoglu, Recep Poyraz, Ahmet Kayhan, Rıfat Eroglu, Hasan Basaran seçilmislerdir.805
Nazilli Kongresi
Nazilli DP Kongresi 22 Aralık 1947 tarihinde gergin bir ortamda sabah saat
11’de baslamıstır. İzmir’den kongre için gelen DP üyeleri, misafir edildikleri Sevki Hasırcı’nın evinde erken saatlerde kimlik kontrolü ile karsılasmıslardır. Bu kisiler arasında Burhan Belge, Pertev Arat ve Macit Uslu da vardır. Demokratlar bu olayı kendi üzerlerinde yapılan bir baskı olarak görmüstür. DP Genel Merkezi ve İçisleri Bakanlıgı’na durum, bir telgrafla bildirilmistir. Kongre baskanlıgına Mustafa Haydar Nazlı, ikinci baskanlıga ise Pertev Arat seçilmistir. Atatürk’ün manevi huzurunda 5 dakikalık saygı durusu yapıldıktan sonra Nazilli DP Baskanı İsmail Hakkı Sevkay’ın açılıs konusmasıyla kongre baslamıstır. Fuat Köprülü, Adnan Menderes, Refik Koraltan Meclisteki bütçe müzakereleri sebebiyle kongreye katılamadıklarını birer telgrafla Kongre Divanı’na bildirmislerdir. lçe İdare Kurulu’nun faaliyet raporu okunmustur.806 Faaliyet raporu üzerine yapılan konusmalarda; Etem Menderes: “Daha geçen sene DP, toplantı yapacagı binadan mahrumdu. DP’nin üzerinde her türlü idari baskı vardı. Recep Peker’in İstiklal mahkemeleriyle ilgili tehdidi vardı. Bunlara ragmen yılmadan çalıstık. Bu memlekette hürriyet havası cigerlerimize doluncaya ve davamız
zaferle sonuçlanıncaya kadar mücadelemiz sürecektir.” diyerek demokratik yasam adına sartların önceki yıllara göre daha da iyilestigine vurgu yapmıstır. Cevat Ülkü yaptıgı konusmada: “Anayasa’nın 68. maddesi ‘Türk hür dogar ve hür yasar.’ demektedir. dare mekanizması anayasanın bu gerçegini kabul etmez ve halkçı idare adamları halkı sokak kalabalıgı seklinde görürlerse buna hayret etmek gerekir.” diyerek CHP iktidarını halkı küçümsemekle suçlamıstır. Rıza Gökdag ise yaptıgı konusmada CHP’nin küçümsedigi halkın bir parçası olan köylünün demokrasiyi ögrendigini, bu durumun ise CHP’yi telaslandırdıgını belirtmistir. Pertev Arat ise konusmasında CHP’nin telaslanmasının yersiz oldugunu, devleti iyi yönetemeyenlerin iktidarda kalamayacagını vurgulamıstır. Pertev Arat konusmasını: “DP için iktidara gelmek emri vakidir. Bu milletin arzusunun yerine gelmesi için DP’nin iktidarı bir zarurettir. DP’nin iktidarı millet idaresinin bir tecellisidir. Çünkü bunu Arslan köylü Ayse Bacı, Nazillili Efe , Mordoganlı Ahmet ezcümle bütün bir millet istiyor.” seklinde sürdürmüstür. Burhan Belge Kongre’de: “Biz Türk milletinin emniyetini kazandık bunu
muhafaza edecegiz. Uçan kuslar bile bilir ki bizim köy ocak kongrelerinde yakaladıgımız havayı onlar kurultaylarında bile bulamazlar. Biz demokratlar, muhalefet saflarında haksızlıklarla, idare baskıyla ugrasarak demokrasinin bedelini ödedik. Demokrasiyi ögrenebilmek için bir partinin mutlaka muhalefeti yasaması gerekir. Bunlar muhalefete geçtikleri gün demokrasiyi ögrenebilecektir. Sizler, dilsiz gibi duran, susan bu milleti oyuna getirmeye çalısmayınız. İktidar makamıyla milleti yer degistirmeyiniz. Milleti kaybedersiniz.” biçiminde konusarak, ilginç bir sekilde CHP’nin demokrasiyi ögrenebilmesi için mutlaka muhalefet partisi konumuna geçmesi gerektigini iddia etmistir. Nazilli Basma Fabrikası isçisi Celal Ülkü kongrenin en atesli konusmasını yapmıs; kendisi kongreye katılanlar tarafından güçlü bir biçimde alkıslanmıstır. Celal Ülkü konusmasında özetle sunları söylemistir: “Biz asırlardan beri totaliter idare altında yetisen babaların çocuklarıyız. Bu kötü zihniyeti yıkarak bunun
harabeleri üzerinde hürriyet abideleri dikme zamanı gelmistir. Bu millet kendi
kurtulusunu kendisi hazırlamıstır. ‘Köylüye efendi’ diyerek hala falakaya yatıran
siyaset isportacılardan vakit yok ki köylü efendi olabilsin. Çökelek hala köylünün tek gıdasıdır. Köylü ilaç ve ebeyi tanımadı. Köylü için doktor karaborsadır. İssizlik, hastalık, meskensizlik köylünün de isçinin de talihsizligidir. Anti demokratik kanunların arkasına sıgınarak milletin haklarına kursun sıkma zamanı geçmistir.”
Kongre dilek ve temenniler bölümünde partililer, köylü vatandasların mahkeme
kapıları önlerinde bekletilmesi ve fabrika çalısanlarının isçi sayılmaması gibi
konulardan sikayet etmislerdir. Yine kongrede partililer, kooperatiflesme islerinin hızlandırılması, orman islerinin köylüler adına kolaylastırılması, isçi haklarının genisletilmesi, belediye sularının saglıklı ve içilebilir hale getirilmesi, antidemokratik kanunların kaldırılması gibi isteklerde bulunmuslardır.
Kongre sonucunda İlçe İdare Kurulu üyeliklerine: Dr. İsmail Hakkı Sevkay,
Sevki Hasırcı, Nail Geveci, Fahri Sevim, Dr. Fuat Köseoglu, Ali Nihat Amasya, Sabri Becerik seçilmislerdir.807
Aydın Merkez İlçe Kongresi
Aydın DP Merkez İlçe Kongresi Halkevi Salonu ile Aydın Belediyesi’ne ait
sehir gazinosu DP’ye tahsis edilmeyince 28 Aralık 1947 tarihinde pazar günü bir
depoda toplanmıstır. Kongre baslangıcında DP tarafından salon tahsis yazısına Halkevi ve Belediyece verilen ret cevapları okunmustur. DP Merkez lçe Baskanı Rıza Gökdag kongre açıs konusmasında: “Bizi nönü’ye çektigimiz telgraflar yüzünden ihtilal hazırlamakla suçladılar. Demokraside ihtilal yoktur itidal vardır. Bu memlekette hak, vicdan, hakikat, itidal ve kanun vardır. Halk hâkimiyetine geçis vardır. Biz bu memlekette kanunun egemen olmasını istiyorsak ihtilal bunun neresindedir. Bu memleketin insanları olgun, izanlı ve ergindir. Atatürk bu millete “efendi” demistir. Er yâda geç bu millet efendi olacak ve demokrasi gerçeklesecektir.” demistir. Kongre baskanlıgına Mithat Levent, baskan vekilligine Refik Gürel seçilmistir. Kongrede faaliyet raporu okunmus ve faaliyet raporu üzerinde siddetli tenkitler ortaya çıkmıstır.
Faaliyet raporu üzerinde yapılan konuşmalarda;
Kamil Sözer: “Güçlükleri yenmek için dare Kurulu’nun daha fazla çalısması
gerekirdi. İcabında ata, icabında merkebe binip en ücra ve küçük köylere kadar
ulasması gerekirdi. Ne kadar çok çalısılırsa hedefe o kadar hızlı varılır. Bu depoda hava sert ama her birimizin kalbinde bir soba yanmaktadır. Bu ates daima yanacak ve bunun kudretiyle her güçlük yenilecek, her zorluk eriyecektir.” Galip Ünlütürk: “Tüzügün 38. maddesi göz önüne alındıgında lçe İdare Kurulu pek az faaliyette bulunmustur.”
Recep Ulus: “İlçe İdare Kurulu az çalısmıstır. Biz günden güne güçlenen bir
parti istiyoruz.” seklinde konusmuslardır.
Kongrede faaliyet raporu degerlendirildikten sonra hesapları incelenmek üzere
bir komisyon olusturulmustur. Hesaplarla ilgili uzunca bir rapor hazırlanmıs ve bu rapor kongrece onaylanmıstır. Kongrede yeni yıl bütçesi tartısılmıs ve birtakım düzeltmelerle onaylanmıstır.Refik Gürel bütçe onayladıktan sonra yaptıgı konusmada: “İnsan bizatihi kıymettir. Hürriyet onun dogumla elde ettigi en tabi hakkıdır. Ferdi hak ve hürriyetleri inkâra kalkan, mutlaka hata etmekte; insanlık tarihini bilmemekte ve milli cinayete irtikâp etmektedir. Sesimiz davamızın bir ifadesi, davamız anayasanın ta kendisidir.
Toplanma ve cemiyet kurma hak ve hürriyeti bizim hakkımızdır diye haykırmak bir suç, bir günah ve bir ihtilalse bu vaziyetin tesci ve tesvik faktörü Anayasa’dır. Ben bütün bir kurtulus davasının müjdecisi gördügüm anayasamızı bu yolla ithamdan kaçınırım.”
diyerek, DP’nin bir ihtilal aracı olmadıgını, tam aksine anayasal bir kurulus oldugunu vurgulamıstır.
Kongrede, hapiste bulunan ve bu nedenle magdur duruma düsen DP’li için
bagıs toplanmaya kalkısılınca polisler duruma kanuna aykırılıktan müdahale etmistir. Arbede çıkınca bagıs toplama iptal edilmistir. Kongre’nin dilek ve temenniler kısmında ise dile getirilen talepleri su baslıklar altında toplamak mümkündür:
-Seçim ve Polis Vazife Kanunu degistirilmelidir.
-Memurin Kanunu ıslah edilmelidir.
-Vergiler ıslah edilmelidir
-Hürriyet Misak-ı’nın gerçeklesmesi için daha çok çaba harcanmalıdır.
-Her partinin radyodan istifadesi saglanmalıdır.
-Halkevleri bagımsız hale getirilmelidir.
-Tapu isleri düzeltilmelidir.
-Karaborsacılık önlenmelidir.
-Mekteplerde ahlak ve fazilet dersleri okutulmalıdır.
-Olaganüstü sartlarda zenginlesenlerin mal varlıkları incelenmeli ve ilgili kanunun tatbiki yapılmalıdır.
-Köylünün sırtından imece usulü kaldırılmalıdır.
-Milletvekillerine yapılan zamlar durdurulmalıdır.
-Vekiller, millet için çalısmalıdır.
-Komünizm tehlikesi önlenmelidir.
DP Genel Merkezi ve Basbakanlıga kongreden komünizmle ilgili su telgraf
çekilmistir:
“Basbakanlık ve DP Baskanlıgına
Komünizmle ve müseccel komünistlerle ciddi mücadele olunmasını istiyoruz. DP
saflarında komünist yoktur. CHP’liler çıkartılan yangınlar ve yapılan sabotajlar için DP’yi suçlamıstır. DP’liler bu ideolojiye düsmandır. Saygı ile bildiririz.
( Aydın lçe Kongre Baskanı Mithat Levent)” Kongrede dare Kurulu üyeliklerine: Ragıp Ege, Refik Gürel, Rıza Gökdag, Hakkı Doyuran, Mehmet Önüt, Cemal Ekinci, Hüseyin Karabudak;
İl Kongresi delegeligine: Rıza Gökdag, Av. Refik Gürel, Ragıp Ege, Sabri Erlaçin,
Mehmet Ögüt, Hakkı Alyörük, Kamil Sözer, Mehmet Derici, Recep Süzen, İbrahim Yılmaz seçilmislerdir.808
Aydın İl Kongresi
Adnan Menderes’in Kongreye katılımı saglamak için kongre 1948 senesinin
ikinci haftasında yapılmıstır. 15 Ocak’ta baslayan kongre iki gün sürmüstür.809 Kongre baskanlıgına Fevzi Lütfü Karaosmanoglu, ikinci baskanlıga Namık Kılıçoglu seçilmistir. Bu seçimden sonra kongre üyeleri Adnan Menderes’i karsılamak için istasyona gitmistir. Adnan Menderes istasyondan kongre salonuna büyük bir kalabalık esliginde gelmistir. Bir önceki yılın İl İdare Kurulu raporu Etem Menderes tarafından okunmus ve raporda “Geçen yılki kongrelerimizi baskı ve tehdit boyutunu asan ve tehlikeyi esiklerimizde gezdiren sartlar altında yaptık. Peker’in stiklal Mahkemeleri ve idam sehpasıyla tehdidi bizi yıldırmadı. Bizler, bu davanın naçiz vazifelileri ve hizmetkârları kurban edilsek bile milletin ruhunda sahlanan hak ve hürriyet fikri gene ölmez. Bu millet bizlerden bosalan meydanları daha nice arkadaslarla doldurur ve davasını yürütür. Bütün bir millet kurban edilemez dedik ve daha kuvvetle bir imanla
mücadelemize sarıldık. Recep Peker’in İçisleri Bakanı Sükrü Sökmensüer seçimleri müteakip vilayetimize geldi. Çine, Aydın, Söke ve Germencik’te Halkevlerinde konusmalar yaptı. Bu seyahatin mahiyeti, hakikatleri ret ve inkâr etmek; her seyi bilen ve haksızlıgın acıları ile vicdanı sızlayan milletle adeta alay etmek oldu. Kendisine gösterdigimiz köylerden birini olsun gidip köylünün bir acı kahvesini içip de haksızlıkları ve çekilen ıstırapları köylünün agzından dinlemeye yanasmadı. Kanunsuz müdahaleler sebebiyle alakalı makamlara icap eden müracaatlar da bulunduk. Hiçbir neticenin çıkmadıgını söylemeye lüzum yok. Bunları hak ve hürriyet mücadelesinin vesikaları olarak tarihin hükmüne tevdi etmis bulunmaktayız.” denmistir Faaliyet Rapor hakkında yapılan elestirilerde su meseleler dile getirilmistir: Hüsamettin Coskun: “Yapılan onca baskılara ragmen il idare kurulu iyi çalısmıstır. Bu açıdan rapor tatmin edicidir.”
Dr. Baki Öktem: “İl idare kurulu daha çok merkez ilçeyle alakadar olmustur.
Diger ilçelere lazım gelen ehemmiyet verilmemistir.”
Sabri Erlaçin: “Faaliyet raporu önceden delegelere dagıtılmalı, delegelere
degerlendirme yapabilmeleri için fırsat verilmeliydi. Raporun edebi kıymeti vardır.
Fakat müspet yapıcı kıymeti çok azdır. İdare kurulumuz memleketin münevver gençleri ile temasa geçmemistir”. demislerdir. Yapılan elestirilere Etem Menderes su sekilde cevap vermistir: “İl İdare Kurulu irsatlarını devam etmektedir. Ancak 23 yasın altındaki gençlere gelin partiye girin demek kanunen mümkün degildir. Evet, biz daha tenkit edilmek isteriz. Bu; yeni seçilecek idare kurulunu daha fazla çalısmaya sevk eder.” Kongrede idare kurulu faaliyet raporu kabul edilmistir.810
Ali Yörük: “Simdi seçim yapılsa iktidarı alırız”
Rıza Gökdag: “Biz istiklal Savası’nı modern ordulara karsı I. Meclisimizi her
sınıftan insanla kurmakla kazandık. O yüzden DP üç kanaldan beslenmektedir. Nüfusun % 80’ini olusturan köylü ve çiftçiler; isçiler, devletçilik telakkimizin içerisinde yer verdigimiz ferdi tesebbüstür.”811
Adnan Menderes: “İktidarın artık baskı politikasından fiilen vazgeçmis olması
lazımdır. Bunun böyle olması bir yurtseverlik icabıdır ve hakiki durumun takdir
edilmesinin bir delilidir. yi hareketleri daima tesvik etmek DP için bir vazife olmalıdır.
Bugün bu gördügümüz iyi manzara, sizlerin maddi ve manevi feragat ve
fedakârlıklarının ve her türlü baskı imtihanından geçerek bu güzel hareketin bütün mana, sümul ve ehemmiyetini herkese anlatmıs oldugunuzun bir hâsılası olarak karsımızda durmaktadır. Emin olmamız için pek çok sebepler mevcuttur ki gelecek sene kongremizi akdettigimiz zaman artık bu gibi siddetli baskılardan, idarenin taraflılıgından ve partimize karsı yapılan her türlü kanunsuzluktan sikâyete lüzum kalmayacaktır. O kongrede memleketin asıl dertleri, memleket meseleleri ile müspet ve yapıcı sekilde mesgul olma imkânını elde edecegiz. Demokrat Parti, Türk milletinin vicdanında yasayan demokrasi duygu ve heyecanının teskilatlanarak fiil ve hareket haline gelmis olmasından ibarettir. Su veya bu mütesebbis heyette, su veya bu mühim hizmeti yapmanın veya partinin kurulusunda bulunmanın manevi olarak dahi hiçbir sahsa hiçbir imtiyaz bahsetmeyecegini söylemem gerekir. Aramızda yorulanlar, duranlar, sapanlar, ayrılanalar olursa, bunların kitle ve saf halinde yürüyüsümüzün manasını kavrayamamıs olmalarına hükmetmek gerekir.”
Burhan Belge: “Bunlar komünizmin ne oldugunu bilmiyorlar. Komünizmle
mücadele edebilmek için onun ne oldugunu ve nasıl çalıstıgını bilmek lazımdır. Bu bir yaygara ve iftira isi degildir. Bilgi, tecrübe ve gerçek vatanseverlik hissinin beraberce yürütülebilecegi bir meseledir bu. Evet, Bize komünistlik iftirası ettiler. Ancak biz bunun memleketimizin basına en büyük bela oldugunu; herkesin bunun önlenmesi için elbirligi yapması gerektigini söylüyoruz. Yarasaların günesten hoslanmadıgı gibi, komünizm de hürriyetten hoslanmaz. Biz bu ülkede bu yüzden hürriyetleri gelistirmeye çalısıyoruz.” Fevzi Lütfü Karaosmanoglu: “Yıllardan beri süphe ve tereddüt, ufunet, hürriyetsizlik ve zindan içerisine bürünmüs bir memlekette yasadık. Kasvetten kasvete düsen bir millet idik. Hürriyet Misak-ı bu milletin en büyük ümit kaynaklarından biridir.
İlk hedef Hürriyet Misak-ı’dır. Bunun tahakkuku için birçok mücadeleler gereklidir. Bu mücadeleler neticesinde 12 Temmuz Beyannamesi’ne kavustuk. Hürriyet Misak-ı Türk milletinin kurtulus misakıdır. 12 Temmuz Beyannamesi bu misaka uymak taahhüdüdür. Türk milleti hürriyete âsıktır. Kenan Öner partimizi, parti kurucularını hedef alarak suçlamaktadır. DP’yi millet kurmustur. DP Celal Bayar, Adnan Menderes partisi degildir. Böyle olsaydı bunu Türk milleti kabul etmezdi. Partimizi ne sekilde olursa olsun suçlayanlara yüz vermemek gerekir. Enver Pasa kaymakam ve miralayken memlekete hizmet etmisti. Ancak o zamanki neslin sımartması Enver Pasa’yı çıgırından çıkarmıstır. DP’nin lideri yoktur. Genel baskan ve genel kurulu vardır. Lider de sef de Türk milletidir. Sizler bu memlekete yeni bir zihniyet getirmek için çalısıyorsunuz. Biz
her türlü tenkidi sineye çekebiliriz. Mesguliyeti olmayanlar çok sey isteyebilirler.-Kan İstiyoruz, ihtilalsiz hürriyet gelmez.-diyebilirler. Fakat bu yanlıstır. Demokrasiyi sevenler karsılarında muhalefet görmek isterler. Kanunlar dahi çıkarken Anayasaya uygun olmalıdır. Büyük Millet Meclisi’nin önünde bir anayasa mevcuttur. Kanunları tatbik eden sahsiyetlerin de vatandaslara esit muamelede bulunması gerekir. Bütün islerin kaynagı seçim meselesidir. Bu davamızı halletmek yolundayız. Fikirlerin çarpıstıgı yerde hisler de müsademe eder. Fikri baska, hissi baska, ilmi baska olan kimseler daima lanetle anılır. Biz her seyde açıklık düsturunu müdafaa ediyoruz.
Fakat mesuliyet tasıyan kimseler makul hareket etmek zorundadır. Biz korkak kimseler degiliz. Lakin cesaretimiz kadar temkinimiz de var. Gönül ve fikir birligini ancak ve ancak büyük davaya baglamak zorundayız baska çare yoktur.”
Refik nce: “Bu millet artık demokrasinin nimetlerini görmeye baslamıstır.
Dünün kasvetli ve insanın ümidini kesen hallerin geçici oldugunu görmeye basladık. Bir yerde tek parti olunca orada demokrasi vardır iddiası ilme ve mantıga sıgmaz. Demokrasi davasına atılanlar, umumi haysiyet ve hukuku hiçe sayarlarsa nefretle anılırlar. Vazifelerimizi ifa etmekle millete faydalı olmak davasını gütmekteyiz. Hislerin ihtirasa taalluk eden kısmını milletin vicdanından çıkarmaya çalısacagız.
Ahlaksızlıkların envai vardır. Hırsızlık, katillik vardır. Bunların en belalısı yalancılıktır.
Biz vazifemizi en iyi sekilde yapmaya çalısırken Demokrat Parti’nin verdigi kararlarda noksanlık oldugunu söyleyenler bu yalancılıgı yapan kimselerdir. Hepimizde namuslu olarak yapılan islerin sevki vardır.”
Kemal Sayman (Delege): “Zeytinyagına 160 kurus fiyat biçen hükümet müstahsile büyük bir darbe indirmistir. Amerikalıların teklifleri degerlendirilememistir. Çiftçi böylece perisan edilmistir. Bugün memlekette okullarda okutulan kitaplar harap halindedir. Lisan parçalanmıstır. Tarih yok edilmistir. Komünizm yanlısı hainler, bu memlekette elini kolunu sallaya sallaya is yapmamalıdır.” Kadir Arıkan: “Her sey devlet içindir- parolası tek parti içinde hâkimdi. DP’yle birlikte bu parola, –Her sey millet içindir.- parolasıyla yer degistirmistir. CHP ekalliyette oldugu halde iktidardadır. Buna mani olacak yegâne unsur ancak seçimdir.
CHP bu imtihandan kaçmamalıdır. Çekinmeden, korkmadan sandık basına gelmelidir.”
Müfit Önder: “Memleketin en önemli sorunlarından bir tanesi isçi sorunudur.
Biz isçiler,İş Kanunu’nun degistirilmesini ve ücretlerin hayat standartlarına göre
ayarlanmasını istiyoruz. sçi sadece zeytin ekmek yiyerek beslenmektedir. Hastanelerde isçilerden yüksek ücretler alınmaktadır. Kaza ve diger sigortaların yeniden ayarlanmasını istiyoruz.”
Kemal Üren: “Veremden bu memlekette 2 saatte bir insan ölüyor. Bunun sebebi
issizlik ve sefalettir. sçi ücretleri artırılırsa hayatın pahalasacagını söylüyorlar.
Ne gaflet!... Verem ancak saadet ve refaha ulasmakla önlenir. Memlekette hayat pahalılıgı isçiler için tahammülün fevkine çıkmıstır.”
Sabri Özkan: “Köylü sesini muhtara ve nahiye müdürüne duyuramıyor. Köy
muhtarları salmayı istedikleri sekilde tahsil ediyorlar. mece islerini keyfi yapıyorlar. En önemli mahsul incir elimizde kalmıstır. Zeytin isleri haraptır. Barut, kapsül gibi inhisar maddeleri karaborsaya düsmüstür.”
Mehmet Derici: “ 1.700.000 lira Halkevlerine tahsisat ayrılmıstır. Fakat bu
paralar yerinde kullanılmamaktadır. Buraları 3-5 iktidar mensubunun keyfi
malikaneleri olmustur.”
Hasan Alpargun: “Sandık kösesine atılmıs bir paçavra gibi duran bir varlık var.
O varlık Türk Köylüsü’dür. 100-200 sene evveline bakacak olursak bu varlıgın hiçbir surette benimsenmedigini görürüz. O varlık imparatorluk kurmus, birçok yerde canını feda etmis ve yine de edecektir. Fakat onun açlıgına, susuzluguna hiç göz atılmamıstır.
Onlar milletvekilligini kapıncaya kadar bize efendi demektedirler.”
Namık Kılıçoglu: “Milyonları içine alan Demokratlar içerisinde bir Kenan Öner
bulunabilir. Biz öyle bir imana sahibiz ki 1 kisi partiden çekildi diye davamızdan
dönecek degiliz. Bunu genel baskan yapsa dahi emin olun teessür duymayız. Saf bir köylü Kenan Öner’den bin defa daha yüksek bir kisidir.”
Sevki Hasırcı: “Milletin % 95’inin bizden yanadır. Gönül, millet iradesiyle
iktidara gelecek olan DP iktidarın hasretini çekmektedir. Bize, fikir fukarası diyorlar. Evet, biz fukarayız fakat hak ve hürriyet fukarasıyız. Ulu Tanrı! Bugüne kadar bundan sonra da DP’ye müzahir ol ve milli iradeyi koru.”812
Kongre’de İl İdare Kurulu’na: Etem Menderes, Eyüp Sahin, Cevat Ülkü, Ekrem
Torunlu, Mithat Levent, Resat Esatkan, Refik Gürel;
İdare Heyeti Yedek üyeliklerine: Mustafa Yalçın, Sadık Ragıp Ege, Sabri Çobanoglu, Sevki Hasırcı, Baki Öktem, Osman Balkan, Kamil Sözer, Mustafa Aksoy;
İl Haysiyet Divanı’na: Dr. Ali Vehbi Ayaydın, Cihat Buyancı, İhsan Ünlü, Mustafa
Talat Yalçın, Hüsnü Gökpınar seçilmislerdir.813
Anadolu gazetesi DP Aydın İl Kongresi’ni Kenan Öner’in DP’den istifasıyla
partide meydana gelen çatlagı örtme çabası olarak degerlendirmistir.814
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
802 Demokrat İzmir, 2 Aralık 1947.
803 Demokrat İzmir, 2 Ocak 1948.
804 Demokrat İzmir, 10 Ocak 1948.
805 Demokrat İzmir, 13 Ocak 1948.
806 Demokrat İzmir, 24 Aralık 1947
807 Demokrat İzmir, 25 Aralık 1947.
808 Demokrat İzmir, 31 Aralık 1947.
809 Demokrat İzmir 15 Ocak 1948.
810 Demokrat İzmir, 17 Ocak 1948. Anadolu, 18 Ocak 1948.
811 Anadolu, 18 Ocak 1948.
812 Demokrat Parti, 18 Ocak 1948. Anadolu, 19 Ocak 1948.
813 Demokrat Parti, 19 Ocak 1948.
814 Anadolu, 19 Ocak 1948.
29 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder