SORULAR & CEVAPLAR ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU BÖLÜM 5
17. Herkes bireysel başvuru yapabilir mi?
Anayasa ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’a göre, kamu gücünün bir işlemi nedeniyle “Anayasada güvence altına
alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin” ihlal edildiğini iddia eden “herkes” bireysel başvuru hakkına sahiptir. Ancak “herkes” ifadesinin bireysel başvurunun niteliklerinden kaynaklanan bazı sınırları vardır ve 6216 sayılı Kanun bu konuya açıklık getiren bir düzenleme yapmıştır.
18. Yabancı ülke vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
Yabancılar için başvuru hakkı sadece ulusal hukukumuzda yabancılara tanınan haklarla sınırlı olarak kabul edilmiştir: “Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan
haklarla ilgili olarak yabancılar bireysel başvuru yapamaz”.
Bu nedenle salt Türk vatandaşlarının sahip olduğu seçme ve seçilme hakkı gibi konularda yabancıların yaptığı başvurular reddedilir. Bununla birlikte yabancılar,
örneğin yaşama hakkı ya da işkence ve eziyet yasağının kamu gücünün işlemleri nedeniyle ihlal edildiğini iddia ederek Anayasa Mahkemesine başvurabilirler.
Örneğin Anayasa Mahkemesi Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olan başvurucunun hakkındaki sınır dışı edilmesi ve ülkeye giriş yasağı konulmasına karşı yaptığı başvurusunu incelemiştir. Bu kararında Mahkeme, kişi yönünden yetki açısından bir sorun görmemiş, ancak başvurunun tedbire ilişkin kısmını kabul edilebilirlikten ayırarak ayrıca değerlendirmiş ve tedbir talebinin reddine karar vermiştir (B. No: 2013/1243, 16/4/2013).
Buna karşılık yabancılara sınırlı biçimde tanınmış haklar bakımından ise (toplantı ve gösteri yürüyüşü, yerleşme ve seyahat özgürlüğü vb.) ancak hukukun
kendilerine tanıdığı sınırlar çerçevesinde bireysel başvuruda bulunulabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
19. Özel hukuk tüzel kişileri bireysel başvuru yapabilir mi?
Özel hukuk tüzel kişileri (dernekler, vakıflar, ticari ortaklıklar, vb.) örgütlenme hürriyeti veya hak arama hürriyeti gibi sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal
edildiği gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilirler. Örneğin Anayasa Mahkemesi bir kararında ihlal iddiasının özel hukuk tüzel kişisi olan bir vakfın tüzel kişiliğine ait haklarıyla ilgili olduğunu değerlendirerek başvuruyu esas açısından incelemiştir. İncelenen kararda başvurucu vakıf, daha önce maliki olduğu ve kullandığı taşınmazın bir bölümünün kadastro çalışması sonucunda Hazine adına tescil edilmesinin ardından 2009 yılında açtığı tapu tescil ve iptal davasının reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyeti, hak arama hürriyeti ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür (B. No: 2013/757, 13/6/2013).
Bununla beraber özel hukuk tüzel kişilerine, üyelerinin durumlarını etkilemekle birlikte tüzel kişiliklerine yönelik bir etki doğurmayan ve doğrudan mağduru
olmadıkları işlemler aleyhine, yani üyelerinin haklarını savunmak amacıyla, başvuru hakkı tanınmamıştır. Bu nitelikteki başvurular “kişi bakımından yetkisizlik” gerekçesiyle kabul edilemez bulunmaktadır (B. No: 2012/95, 25/12/2012).
20. Kamu hukuku tüzel kişileri bireysel başvuru yapabilir mi?
Bireysel başvuru, kamu gücünün kullanılmasından kaynaklanan hak ihlallerine karşı tanınan bir hak arama yolu olduğundan kamu gücünün sağladığı ayrıcalık ve yükümlülükleri kullanan kamu tüzel kişilerine bireysel başvuru hakkı tanınmamıştır. Bu nedenle kamu tüzel kişilerince yapılan başvurular “kişi yönünden yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez bulunmaktadır. Mahkeme, “kamu tüzel kişisi” kavramının içine, merkezi idare birimlerinin yanında, mahalli idarelerin de girdiğini vurgulamıştır.
Bu açıdan mahalli idareler üzerindeki vesayet denetiminin gevşek ya da sıkı olmasının ya da ilgili idarenin içinde bulunduğu hukuki ilişkinin niteliğinin önemi
yoktur. Bu bağlamda Mahkeme bir kararında köy tüzel kişiliğinin yaptığı başvurunun, anılan gerekçelerle kabul edilemezliğine karar vermiştir.
(B. No: 2012/22, 25/12/2012).
Öte yandan Mahkemeye göre kamu tüzel kişisi kavramı içine, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları da girmektedir. Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan ticaret ve sanayi odaları da kamu tüzel kişiliğini haizdir ve bireysel başvuru ehliyeti bulunmamaktadır
(B. No: 2012/743, 5/3/2013).
21. Mahkemenin kişi bakımından yetkisi çerçevesinde özel durumlar nelerdir?
Bireysel başvuru, bireylerin maruz kaldığı hak ihlallerini ortadan kaldırmaya yönelik bir başvuru yolu olduğundan kural olarak başvurucunun ölümü üzerine
davanın incelenmesine devam edilmeyip başvuru hakkında düşme kararı verilmektedir. Ne var ki, bireysel başvuruya konu edilen hakkın niteliği itibarıyla
mirasçılara intikali mümkünse ve incelemeye devam edilmesinde mirasçıların menfaatleri varsa bu takdirde başvuru hakkında düşme kararı verilmeyip
incelemeye devam edilir. Burada söz konusu olan mağdur statüsü, başvuru konusu edilen şikâyetlerin devredilebilir ya da devredilemeyen haklara ilişkin
olmasıyla yakından ilişkilidir. Bunun için mirasçıların bu yöndeki taleplerini içeren dilekçe ve mirasçılık belgesiyle Anayasa Mahkemesine müracaat etmeleri
gerekir. Aynı şekilde ihlale konu olan temel hak ölen kişiler adına, ölümün ardından da korumayı gerektirecek nitelikte ise başvuru imkânının varlığı tartışılabilir. Ancak burada başvurunun ölen kişiyi temsilen yapılmasıyla; onun mirasçıları ya da temsilcilerinin ölüm olayının kendi haklarını ihlali ettiği iddiasıyla yapılması durumlarının birbirlerinden ayrılması gerekir. Bilindiği üzere, istisnai durumlarda ve özellikle yaşam hakkının ihlali sonucunu doğuran koşullar altında ölen bir kişinin yakınları, Anayasa’nın 17. maddesi bağlamında kendi haklarının ihlal edildiği iddiasıyla da bireysel başvuru yapabileceklerdir.
Nitekim Mahkeme bir kararında yaşam hakkının ihlali nedeniyle, hakkı ihlal edilenin yakınlarının ölen kişi için başvuru yapabileceğini kabul etmiştir.
Mahkemeye göre yaşam hakkının doğal niteliği gereği, yaşamını kaybeden kişiler açısından bu hakka yönelik bir başvuru ancak yaşanan ölüm olayı nedeniyle
mağdur olan ölen kişinin yakınları tarafından yapılabilecektir. Somut olayda ölen kişinin eşi, çocukları ve kardeşlerinin başvurusunda başvuru ehliyeti
açısından bir eksiklik bulunmamıştır. Ancak Mahkeme başvurunun kabulü için ölen kişinin yakınlarının derece mahkemeleri önünde ölüm olayı ile ilgili gerekli
girişimlerde bulunmasını istemektedir (B. No: 2012/752, 17/9/2013).
22. Mahkemenin yer bakımından yetkisi nedir?
Bireysel başvuruya konu işlemin, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik yetkisini kullandığı coğrafi alanlardaki kamu gücü işlemleri olması gerekir.
Türkiye’nin tanıdığı bir başka devletin egemenlik alanı içinde o devletin kamu gücü işlemleri nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürenler Anayasa
Mahkemesine başvuru yapamazlar.
Nitekim Anayasa Mahkemesi yabancı devletlerin ya da uluslararası veya uluslarüstü örgütlerin işlemleri aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceleme yetkisi bulunmadığını kararında vurgulamıştır. Bu yöndeki bir başvuruda ihlal iddiası, Fransa Devleti tarafından gerçekleştirilen maaşında kesinti yapılması işlemine dayanılmıştır.
Mahkeme, bu işleme dayanan temel hak ihlali iddiasının Türkiye Cumhuriyeti Devletine atfedilemeyeceğini belirterek başvurunun “Anayasa Mahkemesinin
yetkisizliği” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vermiştir (B. No: 2012/171, 12/2/2013).
III. ANAYASA MAHKEMESİNDE BİREYSEL BAŞVURULARI İNCELEYEN BİRİMLER
23. Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru ile ilgilenen yargısal ve idari birimlerinin oluşumu nasıldır?
Anayasa Mahkemesi; Genel Kurul, iki Bölüm ve altı Komisyondan oluşmaktadır. Bölümlerin kararları arasında oluşmuş ya da oluşabilecek farklılıkları gidermekle
görevli Genel Kurul 17 üyeden oluşmaktadır. Başkan ve en az oniki üye ile toplanır ve kural olarak katılanların salt çoğunluğu ile karar alır.
Bölümler bireysel başvuruların esas incelemesi, komisyonlar ise kabul edilebilirlik incelemesini yapmaktadırlar.
Öte yandan bireysel başvuru ile birlikte Mahkemede, yargısal ve idari çalışmalara yardımcı olmak üzere ilâve yeni birimler meydana getirilmiştir. Yeterli sayıda raportör ve personelin yer aldığı bu birimler; Bireysel Başvuru Bürosu, Komisyonlar Raportörlüğü, Bölümler Raportörlüğü ve Araştırma ve İçtihat Birimidir (Ar-İç).
24. Bölümlerin oluşumu nasıldır?
Bölümler, başkanvekilleri hariç yedişer üyeden oluşur, başkanvekili başkanlığın da en az dört üye ile toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alır.
Toplantıya katılacak başkanvekili dışındaki üyeler, kıdem durumuna göre yapılan sıralama esas alınmak suretiyle ve her ay dönüşümlü olarak belirlenir.
Bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih itibarıyla, bölümler, Başkanvekili başkanlığında o tarihteki kıdem sırasına göre ilk dört sıradaki üye
ile oluşturulmuştur.
Sonraki aylarda heyetteki en kıdemli üye ile o ayki heyette yer almayan en kıdemli üyenin değişimi ve her üyenin dönüşümlü olarak toplantılara katılması
esasına göre aylık Bölüm toplantılarına katılacak üyeler belirlenmektedir. Bu listeler prensip olarak yıllık olarak hazırlanmakta ve üyelere duyurulmakta olup,
heyete katılacak üyelerden mazeretli olanının yeri o ayki heyetlerde yer almayanlardan kıdemli olanı tarafından doldurulmaktadır.
Bölümde görevli üyelerin tümünün katılımıyla dahi toplantı yeter sayısı sağlanamamışsa bu takdirde diğer Bölümden üye görevlendirilmesi yoluna gidilir. Bu durumda Bölüm Başkanının önerisi üzerine Mahkeme başkanı diğer bölümden o ayki toplantılara katılmayan üyeleri kıdem sırasına göre eksik olan üyelerin yerine toplantılara katılmakla görevlendirir. Bölüme yeni üyenin katıl ması durumunda, Bölüm Başkanı tarafından bu listede gerekli düzenlemeler yapılır.
25. Komisyonların oluşumu nasıldır?
Komisyonlar iki üyeden oluşur, iki üye ile toplanır ve oybirliği ile karar alırlar. Bunlar, bağlı bulundukları Bölümle birlikte ve numaralandırılmak suretiyle
isimlendirilirler. Bölüm başkanı komisyonlarda görev almaz.
Komisyonları oluşturacak üyeler, kıdem durumuna göre yapılan sıralama esas alınmak suretiyle ve her ay dönüşümlü olarak belirlenir. Bireysel başvuruların
incelenmeye başlandığı tarih itibarıyla, bölümdeki en kıdemsiz üye dışındakiler ikişerli olarak komisyonları oluşturmuştur.
Daha sonraki aylarda, kıdem sırasına göre toplantılara katılmayan üye ile en kıdemli üyeden başlamak ve her üyenin dönüşümlü olarak toplantılara katılması
esasına göre aylık komisyon toplantılarına katılacak üyeler belirlenmektedir. Bu listeler prensip olarak yıllık olarak hazırlanmakta ve üyelere duyurulmakta olup,
heyete katılacak üyelerden mazeretli olanının yeri, o ayki heyetlerde yer almayan üye tarafından doldurulmaktadır.
26. Bireysel başvurular Anayasa Mahkemesinde hangi organlar tarafından incelenmektedir?
Kural olarak Anayasa Mahkemesinde bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi ikişer üyeden oluşan Komisyonlar; esas incelemesi ise bir başkanvekili başkanlığında dört üye ile toplanan Bölümlerce yapılmaktadır.
Ayrıca Bölümler, Komisyonlarca kabul edilebilirliği karara bağlanamamış başvuruların gerekli görüldüğü takdirde kabul edilebilirlik ve esas incelemesini birlikte yapabilirler.
Bölümlerin kabul edilebilirliğe ilişkin bir engelin varlığını tespit etmeleri ya da bu durumun sonradan ortaya çıkması hâlinde, incelemenin her aşamasında
başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verebilme yetkileri de vardır.
Komisyonlar ise kabul edilebilirlik ya da kabul edilemezlik kararlarını oybirliği ile alırlar. Oybirliği sağlanamadığında konu, oybirliği sağlanamadığı belirtilmek
suretiyle Bölüme havale edilir. Ayrıca komisyonlar, önlerindeki bir başvurunun Anayasa’nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsam ve
sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşıyıp taşımadığının, başvurucunun önemli bir zarara uğrayıp uğramadığının tespiti ve başvurunun çözümünün bir ilke kararını gerektirmesi veya alınacak kararın Mahkeme tarafından verilmiş başka bir karar ile çelişebilecek nitelikte olması hâllerinde kabul edilebilirlik
hususunu karara bağlamadan başvuruyu Bölüme gönderirler.
27. Genel Kurulun bireysel başvurulara ilişkin bir görevi var mıdır?
Genel Kurulun bireysel başvuruların kabul edilebilirlik ve esasının karara bağlanmasında herhangi bir görevi bulunmamaktadır. Genel Kurulun bireysel başvuruya ilişkin tek yargısal yetkisi, Bölümlerin bireysel başvurulara ilişkin verdiği kararlar arasındaki farklılıkları karara bağlamaktır.
Bu amaçla bölümlerden biri, bakmakta olduğu başvuruya ilişkin vereceği kararın, Mahkemenin önceden vermiş olduğu bir kararla çelişeceğini düşünüyorsa, başvuruyu karara bağlamadan önce bu hususu Genel Kurul önüne götürebilir.
Öte yandan Genel Kurul, bölümlerden birinin yıl içinde gelen işlerinin normal çalışmayla karşılanamayacak şekilde artması ya da bölümler arasında iş
bakımından dengesizlik meydana gelmesi ya da fiilî veya hukuki imkânsızlıktan dolayı bir Bölümün görevine giren işe bakamaması hâlinde diğer Bölümü
görevlendirme yetkisine de sahiptir. Ayrıca Bölümlerin önlerindeki bir konuyu gerekli gördükleri takdirde incelenmek üzere Genel Kurula sevk etme imkânı
bulunmaktadır. Bu gibi konuların incelenip karara bağlanması da Genel Kurulun görevleri arasında yer almaktadır.
28. Raportörlerin bireysel başvurudaki işlevi nedir?
Komisyonlarda ve Bölümlerde görevlendirilen raportörler, 6216 sayılı Kanun’da ve İçtüzük’te gösterilen bireyselbaşvuruya ilişkin görevleri yaparlar.
Bireysel başvurununkabul edilebilirliği veya esasına ilişkin karar taslaklarını hazırlarlar ve bu taslakların görüşüldüğü toplantılara katılırlar.
Bireysel başvuru raportörleri, başvurularla ilgili dosyalara dâhil edilmesi gerekli görülen bilgi ve belgelerin ilgili kurum ve kuruluşlardan istenmesine ilişkin
yazışmaları yürütürler. Gerekli tebligatları yaptırır ve takip ederler.
Başkanın onayı ile Bölüm Başkanları tarafından bireysel başvuru raportörlerine gerektiğinde yapılması istenen görevin kapsamı ve niteliği de gösterilmek
suretiyle tanık veya uzman dinleme ve benzeri görevler verilebilir.
Bireysel başvuru raportörleri, başvuruların daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılması amacıyla yeni oluşturulan farklı birimlerde görevlendirilmiştir.
Bunlardan Komisyonlar Raportörlüğü bünyesindekiler, kural olarak, başvuruların kabul edilebilirliğe ilişkin karar taslaklarını, Bölümler Raportörlüğü Birimindekiler
ise esasa ilişkin karar taslaklarını hazırlarlar. Araştırma ve İçtihat Biriminde çalışan raportörler ise diğer görevleri yanında anılan birimlere bireysel başvuru
faaliyetlerinde yardımcı olmaktadırlar. Öte yandan bireysel başvuruların kaydı ile idari yönden tamamlattırılması ve eksikliklerin tespit edilip giderilmesi
için yazışmalar yapmak üzere oluşturulan Bireysel Başvuru Bürosunda da raportör(ler) görevlendirilmiştir.
29. Bireysel Başvuru Bürosunun oluşumu ve çalışma usulleri nasıldır?
Bireysel Başvuru Bürosu, Komisyonlar Başraportörünün gözetiminde yeterli sayıda raportör, raportör yardımcısı ve idari personelden oluşmakta olup başvuruların kaydı, eksikliklerin tespiti ve giderilmesi ile gerekli yazışmaların yapılmasından sorumludur. Büro, diğer mahkemeler ya da yurt dışı temsilcilikler vasıtasıyla Mahkemeye ulaştırılan başvurular ile doğrudan yapılan başvuruları almakta, dosya içindeki belgeleri tasnif edip, elektronik ortamda taramakta ve sisteme kaydını yapmaktadır. Dosyalar üzerinde idari açıdan yapılan incelemede eksiklik(ler) varsa bunlar giderilmekte, eksiklik bulunmayan ya da var olan eksiklikleri tamamlanmış dosyalar ise Komisyonlar Raportörlüğüne havale edilmektedir.
30. Komisyonlar Raportörlüğünün oluşumu ve çalışma usulleri nasıldır?
Komisyonlar Raportörlüğü, Bireysel Başvuru Bürosunca Komisyonlar önüne sevk edilen başvuruların kabul edilebilirlik incelemesini yapar.
Komisyonlar Raportörlüğünce karar taslaklarının hazırlanmasında daha önce Bölümlerce alınan ilke kararları gözetilmektedir. Birim önüne gelen dosyalar,
raportörler arasında daha önceden belirlenen uzmanlık alanlarına incelenmekte “kabul edilebilirlik”, “kabul edilemezlik”, “birleştirme”, “ilke kararı için bölüme
sevk” ya da “düşme” karar taslakları hazırlanmaktadır.
Öte yandan karar taslaklarının kalitesinin artırılması amacıyla Birimde her bir kabul edilemezlik nedenine bağlı olarak karar taslakları kontrol mekanizması
oluşturulmuştur. Görevli raportörce hazırlanan taslaklar, bu aşamada içerik, içtihat uyumluluğu, hukuk dili ve yazım kurallarına uygunluk açılarından kontrol
edilmekte ve işlemlerinin tamamlanmasının ardından Komisyon üyelerinin değerlendirmesine sunulmaktadır.
31. Bölümler Raportörlüğünün oluşumu ve çalışmausulleri nasıldır?
Bölümler Raportörlüğü, kural olarak bireysel başvuruların esas inceleme karar taslaklarını hazırlamakla görevlidir. Ayrıca komisyon üyelerinin kabul edilebilirlik
konusunda ilke kararı alınmasını gerekli gördüğü, kabul edilebilirlik incelemesinin esasla bağlantılı olduğu ya da kabul edilemezlik karar taslağı üzerinde oy
birliği sağlanamadığı için Bölüme sevk edilen başvuruların hem kabul edilebilirlik hem de esas inceleme karar taslakları Bölümler Raportörlüğünce
hazırlanmaktadır.
Bölümler önüne sunulacak karar taslakları, Bölümler Raportörlüğünde bireysel başvuru konusu haklara göre uzmanlık alanlarına ayrılmış raportörler tarafından
hazırlanmaktadır.
32. Araştırma ve İçtihat Biriminin (Ar-İç) oluşumu ve çalışma usulleri nasıldır?
Araştırma ve İçtihat Birimi bireysel başvuruda Komisyonlarla ve Bölümlerle yakın işbirliği içinde çalışmakta, içtihat uyumu ve kararların kalitesinin sağlanması hususlarında görev üstlenmektedir.
Komisyonlar ve Bölümler Raportörlükleri birimlerinde Bölümlere sunulmak üzere hazırlanan karar taslakları, Arİç Birimine içtihat uyumluluğu ile şekli şartlar
yönünden değerlendirilmek üzere gönderilmektedir. Taslaklar, Birim içinde kabul edilebilirlik kriterleri ve bireysel başvuru konusu haklara göre oluşturulan gruplar tarafından incelenmektedir.
Bunun neticesinde rapor hâline getirilen görüşler, ilgili raportöre ve Bölüm üyelerine sunulmaktadır.
Öte yandan Ar-İç, araştırma görevi bağlamında Başkan ve Başkanvekilleri tarafından kendilerinden talep edilen ve Mahkemenin önünde tartışılması muhtemel konularda karşılaştırmalı hukuk incelemesine dayalı raporlar hazırlamakta ve bunlar Mahkeme üye ve raportörlerinin bilgisine sunulmaktadır.
6 CI BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder