AB UYUM PAKETİ, YASA DEĞİŞİKLİKLERİ, BÖLÜM 2
TÜRKİYE’NİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM ENVANTERİ (2002-2012)
OLAĞANÜSTÜ HALİN KALDIRILMASI
18 Kasım 2002 tarihinde yeni hükümetin kurulmasından on iki gün sonra 30 Kasım 2002 tarihinde yeni bir uzatma kararı alınmamak suretiyle Olağanüstü Hal uygulamasına son verilmiştir. Böylelikle 19 Temmuz 1987 tarihinden, kaldırıldığı tarihe kadar tam 46 kez uzatılan Olağanüstü Hal rejimi son bulmuştur.
DÖRDÜNCÜ AB UYUM PAKETİ 9*
DİPNOT;
9- 2/1/2003 tarihli ve 4778 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 11/1/2003, 24990).
• Derneklerin Faaliyet Alanlarının Genişletilmesi: Dernekler Kanunu’nda yapılan değişikliklerle; derneklerin resmi olmayan yazışmalarında herhangi bir dili
kullanabilmelerine, gerçek kişilerin yanı sıra tüzel kişilerin dernek üyesi olabilmelerine ve derneklerin yurt dışında şube açabilmelerine imkan tanınmıştır. Bildiri ve yayın yapma üzerindeki kısıtlamalar hafifletilmiştir. Bu belgelerin birer örneğinin, dağıtımdan önce Cumhuriyet Savcılığı dahil ilgili makamlara verilmesi zorunluluğu da kaldırılmıştır (4778 sayılı Kanun, m.20).
• Basın Kanunu’nda Değişiklik: Basın Kanunu’nun 15’inci maddesindeki değişiklikle; mevkute sahibi, mesul müdür ve yazı sahibinin haber kaynaklarını
açıklamaya zorlanmamasına ve bu suretle korunmalarına ilişkin hükümler getirilmiştir (4778 sayılı Kanun, m.4).
• İşkence ve Kötü Muamele Suçlarına İlişkin Değişiklik: İşkence ve kötü muamele suçlarına ilişkin mahkumiyet kararlarının tecil edilmesini ve para cezasına çevrilmesini önlemek amacıyla, TCK’nın 243 (işkence) ve 245’inci (kötü muamele) maddeleri değiştirilmiştir. Bu çerçevede; işkence ve kötü muamele suçlarının kapsamı genişletilmiş, cezaları artırılmış ve bu cezaların tecili ve paraya çevrilmesi önlenmiştir (4778 sayılı Kanun, m.1).
• Siyasi Partilerin Kapatılmasının Zorlaştırılması: Siyasi partilere üyelik ve partilerin işleyişi konularında daha demokratik kurallar getirilmiştir. Bu çerçevede siyasi partilerin kapatılması zorlaştırılmıştır (2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nda 4778 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler).
• İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Kanunu Değişikliği: İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Kanunu’un 7/2’nci maddesi değiştirilerek, Komisyon’un, kendisine
yapılan başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlem hakkında başvuru sahibine en geç altmış gün içinde bilgi vermesi hükmü getirilmiştir
(4778 sayılı Kanun’un 29’uncu maddesi ile yapılan değişiklikler).
• Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun Değişikliği: Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2’nci maddesine eklenen fıkra ile; 765 sayılı TCK’nın 243 ve 245’inci maddeleri ile CMUK’nın 154’üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında açılacak soruşturma ve kovuşturmalarda izin sistemine ilişkin 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Değişiklikle, işkence ve kötü muamele iddiaları hakkındaki soruşturmalar ve Cumhuriyet Savcılığının adli konulardaki talimatlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkındaki soruşturmaların re’sen açılabilmesi mümkün hale getirilmiştir (4778 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesiyle yapılan değişiklikler).
• 430 sayılı KHK Değişikliği: Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Olağanüstü Hâlin Devamı Süresince Alınacak İlave Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname’nin 3/c maddesinde değişiklik yapılmıştır.10*
DİPNOT;
10- Madde 32. - 15/12/1990 tarihli ve 430 sayılı «Olağanüstü Hal Bölge Valiliği ve Olağanüstü Halin Devamı Süresince Alınacak İlâve Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname»nin 3’üncü maddesinin (c) bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: “Hükümlü veya tutuklular, olağanüstü hal ilânına neden olan suçların soruşturulmasında ifade alma, yer gösterme, yüzleştirme, teşhis ve tıbbi muayene için Olağanüstü Hal Bölge Valisinin teklifi üzerine, yetkili Cumhuriyet Başsavcısının talebi ve hâkimin kararı ile, her defasında «dört günü» geçmemek üzere ceza infaz kurumu veya tutukevinden alınabilir. Bu süre hükümlülük veya tutuklulukta geçmiş sayılır. Hâkim, her defasında karar vermeden önce hükümlü veya tutukluyu dinler. Hükümlü veya tutuklu ceza infaz kurumu veya tutukevinden alındıktan sonra da yasal konumunun gerektirdiği haklardan yararlanır.
Ceza infaz kurumu veya tutukevinden ayrılış ve dönüşlerinde hükümlü veya tutuklunun sağlık durumu doktor raporu ile tespit edilir.”
Bu değişiklikle, 430 sayılı KHK’nın 3’üncü maddesinin (c) bendindeki “on gün”lük sürenin Anayasa değişiklikleri ve 4744 sayılı Kanuna uygun olarak
“dört gün”e indirilmesi öngörülmüştür. Yine aynı değişiklikle; hakimin her defasında karar vermeden önce hükümlü veya tutukluyu dinlemesi ve ceza infaz kurumu veya tutukevinden alınma yoluna ancak ifade alma, yer gösterme, yüzleştirme, teşhis ve tıbbi muayene için başvurulması, hükümlü veya tutuklunun bu süre içinde yasal konumunun gerektirdiği haklardan yararlanması ve ceza infaz kurumu veya tutukevinden ayrılış ve dönüşlerinde sağlık durumunun doktor raporu ile tespit edilmesi zorunlu hale getirilmiştir. Böylece hükümlü ve tutuklunun haklarına ilişkin güvenceler güçlendirilmiştir (4778 sayılı Kanun’un 32’nci maddesiyle yapılan değişiklikler).
BEŞİNCİ AB UYUM PAKETİ11*
DİPNOT;
11- 23/1/2003 tarihli ve 4793 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 4/2/2003, 25014).
• AİHM Kararlarına Dayalı Olarak Ceza ve Hukuk Yargılamasının Yenilenmesi Yolunun Açılması: Türkiye’de AİHM kararları nedeniyle yeniden yargılanma yolu,
3/8/2002 tarihli ve 4771 sayılı Kanunla açılmıştır. Ancak Kanun’un yeniden yargılanmaya ilişkin hükümleri, 4793 sayılı Kanun ile değiştirilmiş olup bu Kanun’un 1, 2, 3 ve 5’inci maddeleriyle AİHM kararları nedeniyle yeniden yargılama yolu düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemeyle, AİHM’nin verdiği ihlâl kararları hukuk ve ceza muhakemesinde “muhakemenin iadesi” sebebi sayılmıştır. Aynı şekilde 4928 sayılı Kanun ile İdari Yargılama Usul Kanunu ’na eklenen geçici 5’inci madde ile birlikte İdari Yargılama Usul Kanunu’nda da AİHM’nin kesinleşmiş ihlal kararları yeniden yargılanma sebebi olarak kabul edilmiştir.
1/6/2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni CMK ve yeni HMK ile esasen daha önce yapılan düzenlemeler benimsenmiştir. Böylelikle yargı kararlarından kaynak lanan ihlallerin ortadan kaldırılması ve bu konudaki AİHM kararlarının yerine getirilebilmesinin hukuki dayanağı ihdas edilmiştir (5271 sayılı CMK, m. 311/1-f; 6100 sayılı HMK, m. 375/1-i).
• Dernekler Kanunu’nda Değişiklik: Dernekler Kanunu’nda yer alan mülk edinme, gerekli izin prosedürü ve denetime ilişkin hükümlere uymama durumunda uygulanan hapis cezası, para cezasına çevrilmiştir. Böylelikle Kanun’un söz konusu hükümlerine aykırılıklardan dolayı kişilerin hürriyeti bağlayıcı ceza ile karşılaşmaları önlenmiş olmaktadır (4793 sayılı Kanun, m.4 ile yapılan 2908 sayılı Kanun, m.82 değişikliği).
ALTINCI AB UYUM PAKETİ 12*
DİPNOT;
12- 15/7/2003 tarihli ve 4928 Sayılı Kanun (Resmi Gazete: 19/7/2003, 25173).
• Farklı Dil ve Lehçelerde Yayın Yapılmasına İzin Verilmesi: Özel televizyonlarla birlikte TRT’nin de Türkçe dışında farklı dil ve lehçelerde yayın yapmasının
önündeki yasal engeller kaldırılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesi ile 3984 sayılı Kanun, m.4/1-4 değişikliği).
• Terörle Mücadele Kanunu’nda Değişiklik: İfade özgürlüğünün önünde engel oluşturan ve Türkiye’nin AİHM önünde mahkumiyetine yol açan Terörle Mücadele Kanunu’nun “Devletin bölünmezliği aleyhine propaganda” başlıklı 8’inci maddesi kaldırılmıştır (4928 sayılı Kanun m.19/b). Ayrıca TMK’nın 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak terör suçunun işlenmesinde şiddet ve cebir şartı getirilmiştir (4928 sayılı Kanun, m.20).
• Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu’nda Değişiklik: Bu alandaki eserlerin yasaklanmasının kapsamı, yalnızca Cumhuriyetin temel niteliklerine ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırılık suçlarıyla sınırlandırılarak daraltılmıştır. İdari mercilerce bu alanda verilen yasaklama kararlarının yirmi dört saat içinde hakim onayına sunulması koşulu getirilmiştir.
Ayrıca Sinema, Video ve Müzik Eserleri Denetleme Kurulu’ndan MGK temsilcisi çıkartılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 10, 11 ve 12’nci maddeleri).
• Töre ve Namus Cinayetlerinde İndirim Öngören Yasal Düzenlemelerin Kaldırılması: Yapılan değişiklikle, 765 sayılı TCK’da töre ve namus cinayetlerinde
indirim öngören 462’nci madde yürürlükten kaldırılmıştır. Maddenin gerekçesinde bu düzeltmenin, söz konusu maddenin namus cinayeti vakaların da kullanılmasını engellemek amacıyla yapıldığı belirtilmiştir. Ayrıca 765 sayılı TCK’nın 453’üncü maddesinde yapılan değişiklikle töre saikiyle işlenen cinayetlere verilen cezalar da artırılmıştır (4928 sayılı Kanun’un 1 ve 19/a maddeleri).
• Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Tescili İçin Başvuru Süresinin Uzatılması: Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklikle; cemaat vakıflarının tasarrufu altında
olduğu belirlenen taşınmaz malların vakıf adına tescili için yapılacak başvurular bakımından öngörülen 6 aylık süre 18 aya çıkarılmıştır (4928 sayılı Kanunun
2’nci maddesiyle 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’na eklenen geçici madde).
• Vatandaşlarımızın Çocuklarına Arzu Ettikleri İsmi Verebilmelerinin Önündeki Engellerin Kaldırılması: 4928 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
İlişkin Kanun ile Nüfus Kanunu’nun 16’ncı maddesi değiştirilerek vatandaş larımızın çocuklarına istedikleri adı koyabilmelerinin önü açılmıştır
(4928 sayılı Kanun, m.5 ile 1587 sayılı Kanun’un 16/4-2 m. değişikliği).
• Farklı Din ve İnançlara Sahip Vatandaşlarımızın İbadet Yerlerine İlişkin Özgürlüklerinin Genişletilmesi: Farklı din ve inançlara sahip vatandaşlarımızın
ibadet yerlerine ilişkin özgürlüklerinin genişletilmesi amacıyla İmar Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. Söz konusu düzenleme ile İmar Kanunu’nda yer alan
“cami” ifadesi, “ibadet yeri” olarak değiştirilmiştir. Böylelikle diğer ibadet yerleri de bu kanun kapsamına alınmıştır. Bu değişiklikle ayrıca “imar planlarının tanziminde, planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile olası ihtiyaçları göz önünde tutularak lüzumlu ibadet yerlerinin ayrılacağı” öngörülmüştür.
Bu kapsamda “İl, ilçe ve kasabalarda mülki idare amirinin izni alınmak ve imar mevzuatına uygun olmak şartıyla ibadethane yapılabilir” düzenlemesi getirilerek
diğer dinlere ilişkin ibadethane inşasına ilişkin şikayetlerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır (4928 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesiyle 3194 sayılı
İmar Kanunu’nun Ek 2’nci maddesinde yapılan değişiklik).
YEDİNCİ AB UYUM PAKETİ 13*
DİPNOT;
13- 30/7/2003 tarihli ve 4963 sayılı Kanun, (Resmi Gazete: 7/8/2003, 25192).
• MGK’nın Sivilleştirilmesi: Demokratikleşme bağlamında, MGK Genel Sekreterliği’nin görevleri ve işleyişinin Anayasa’nın 118’inci maddesine uygun hale getirilmesi amacıyla MGK Genel Sekreteri’nin, Başbakanın teklifi ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanması usulü getirilmiştir. MGK Genel Sekreteri’nin görev ve yetkileri yeniden düzenlenerek, Genel Sekreter’in sivil olmasının yolu açılmıştır. Ayrıca MGK’nın iki ayda bir toplanması kararlaştırılmıştır (4963 sayılı Kanun’un 25 ve 27’nci maddeleri ile 2945 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler).
• Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nda Değişiklik: Değişiklikle, Askeri Ceza Kanunu’nun sivil şahıslara uygulanma alanı daraltılmıştır (4963 sayılı Kanun, m.6 ile yapılan 353 sayılı Kanun m.11 değişikliği).
• İşkence Davalarına İlişkin Yasal Değişiklik: Değişiklikle; davaların “acele” ve “öncelikli” olarak görülmesi, davaların 30 günden daha uzun bir süre
ertelenmemesi ve davalara adli tatilde de devam edilmesi öngörülmüştür. Yapılan bu düzenlemelerle birlikte, işkence iddialarına ilişkin davalarda yaşanabilecek gecikmelerin önlenmesi amaçlanmıştır (4963 sayılı Kanun, m. 5 ile getirilen 1412 sayılı CMUK, Ek 7’inci madde).
• Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilebilmesi İçin Özel Kurslar Açılabilmesine İmkan Sağlanması: Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil
ve Lehçelerinin Öğrenilmesi Hakkında Kanun’da değişiklik yapılarak, günlük hayatta geleneksel olarak kullanılan farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi
için özel kurslar açılabilmesine imkan sağlanmıştır (4963 sayılı Kanun’un 23’üncü maddesi ile 2923 sayılı Kanunun 2’nci maddesinde yapılan değişiklik).
• Türk Ceza Kanunu’ndaki Değişiklikler: TCK’nın 159’uncu maddesinde öngörülen “devleti ve devlet kurumlarını tahkir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünü tehdit” suçunda cezanın asgari haddi bir yıldan altı aya indirilmiştir. Ayrıca “terör örgütlerinin her ne suretle olursa olsun hareketlerini teshil etmek” fiilini cezalandıran hüküm de kaldırılmak suretiyle, “terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmak” suçunu düzenleyen TCK’nın 169’uncu maddesinin kapsamı daraltılmıştır (4963 sayılı Kanun, m.1 ve 2 ile 765 sayılı TCK’da yapılan değişiklik).
• Dernek Kurabilme ve Üye Olma Şartlarında Değişiklik: Belirli suçlardan hüküm giymiş olanların dernek kurucusu olabilmelerine yönelik kısıtlamalar ile
mahkeme kararıyla kapatılan dernek veya partilere üye olmuş olanlar hakkındaki sınırlamalar azaltılmıştır. Yükseköğretim öğrencilerinin yalnızca eğitim,
öğretim, moral ve dinlenme konularında değil, aynı zamanda sanat, kültür ve bilim konularında da dernek kurabilmelerine imkan tanınmıştır
(4963 sayılı Kanun’un 11-17 maddeleri ile yapılan değişiklik).
• Toplantı ve Gösteri Hakkının Kullanılması İmkanlarının Genişletilmesi: Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinin ertelenme süreleri kısaltılmış, yasak fiillerle ilgili cezalar yeniden düzenlenmiş, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanımı daha
demokratik temele dayandırılmıştır (4963 sayılı Kanun’un 18-22 m. ile yapılan değişiklikler).
• Çocuk Haklarının Güçlendirilmesi: BM Çocuk Hakları Sözleşmesi doğrultusunda “18 yaşını bitirmemiş herkesin çocuk sayılması” düzenlemesi getirilmiş ve
Çocuk Mahkemeleri’nin görev alanı ile ilgili istisna kaldırılarak çocukların bu mahkemeler dışında yargılanmasının önüne geçilmiştir (4963 sayılı Kanun ile
2253 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinde yapılan düzenleme).
• Aile Mahkemelerinin Kurulması: Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile, bünyesinde birer psikolog, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı bulunan Aile Mahkemeleri kurulmuş ve bu mahkemelere yargılama yetkisinin yanı sıra ailenin korunmasına yönelik koruyucu, eğitici ve
sosyal tedbirler alma yetkisi tanınmıştır (9/1/2003 tarihli ve 4787 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/1/2003, 24997).
• Cemaat Vakıflarının Mülk Edinmesinin Kolaylaştırılması: Yapılan yönetmelik değişikliği ile cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmeleri ve bunlar üzerinde
tasarrufta bulunmaları kolaylaştırılmış; taşınmaz malların vakıf adına tescili için Bakanlar Kurulu’ndan izin alınması şartı kaldırılmış ve bu iznin Vakıflar
Genel Müdürlüğü tarafından verilmesi sağlanmıştır (Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Edinmeleri Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete: 24/1/2003, 25003).
• Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Etkili Mücadele İçin Uluslararası İşbirliğinin Artırılması: Uyuşturucu, göçmen ve silah kaçakçılığı ile insan ticareti gibi sınır
aşan uluslararası suçlarla mücadeleyi amaçlayan “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ve söz konusu Sözleşme’ye “Ek Protokoller”
(“Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesine Ek İnsan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve
Cezalandırılmasına İlişkin Protokol” ve “Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına
Karşı Protokol”) onaylanmıştır (30/1/2003 tarihli ve 4800, 4803 ve 4804 sayılı Kanunlar, Resmi Gazete: 4/2/2003, 25014).
• TBMM Bünyesinde Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Kurulması: Türkiye’nin AB’ye katılım sürecine ilişkin gelişmeleri izlemek ve müzakere etmek, AB’deki
gelişmeleri takip etmek ve gelişmeler konusunda TBMM’yi bilgilendirmek ve istenildiğinde TBMM’ye sunulan kanun tasarı ve teklifleri ile kanun
hükmünde kararnamelerin AB mevzuatına uygunluğunu inceleyerek ihtisas komisyonlarına görüş sunmak üzere, “AB Uyum Komisyonu” kurulmuştur
(15/4/2003 tarihli ve 4847 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 18/04/2003, 25084).
• Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi’nin Onaylanması: Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve yolsuzluğun bireyler, devlet kurumları, uluslararası
kuruluşlar ve şirketler açısından neden olduğu sorunların ortadan kaldırılmasını hedefleyen “Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi” onaylanmıştır. Sözleşme,
özel hukuk ilişkilerinde ortaya çıkabilecek yolsuzluk fiillerinin, cezai yaptırımlardan çok özel hukuk çerçevesinde kabul edilen kurallar ve yaptırımlarla önlenmesini amaçlamaktadır (17/4/2003 tarihli ve 4852 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/4/2003, 25088).
•İnsan Haklarına İlişkin Evrensel Sözleşmelerin Onaylanması: “İkiz Sözleşmeler” olarak da bilinen ve insan hakları alanında evrensel nitelikteki en önemli
belgelerden olan 1966 tarihli “BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme” ile “BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası
Sözleşme” 2003 yılında onaylanmıştır. Bu Sözleşmelerin onaylanmasıyla birlikte Türkiye’nin AB üyeliği yolundaki siyasi kriterlerinden biri daha yerine getirilmiştir
(4/6/2003 tarihli ve 4868 sayılı Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun; 4/6/2003 tarihli
ve 4867 sayılı Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Resmi Gazete:
18/6/2003, 25142).
•Reform İzleme Grubu’nun Oluşturulması: 10 Eylül 2003 tarihinde AB uyum yasalarının uygulanmasının izlenmesi amacıyla “Reform İzleme Grubu”
oluşturulmuştur. Ayrıca Türkiye’nin Avrupa’da tanıtımı için “AB İletişim Grubu” kurulmuştur.
•BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmaları Konusundaki Ek İhtiyari Protokol’ün Onaylanması: Silahlı çatışmalarda,
insani hukuk kurallarının çocuklara uygulanmasını ve onbeş yaşından küçüklerin çatışmalara katılmasını yasaklayan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki
hükümlerin uygulamaya geçirilmesine yönelik “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne Ek Çocukların Silahlı Çatışmalara Dahil Olmaları Konusundaki Ek İhtiyari Protokol” onaylanmıştır (16/10/2003 tarihli ve 4991 sayılı Kanun, Resmi Gazete:21/10/2003, 25266).
• Bilgi Edinme Hakkının Getirilmesi: Demokratik hukuk devletlerinde uzun zamandır açık, şeffaf ve hesap veren yönetim anlayışının gereği olarak mevcut olan bilgi edinme hakkı, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile mevzuatımıza yansıtılmıştır (9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Kanun, Resmi Gazete: 24/10/2003, 25269).
•Ölüm Cezasının Kaldırılması: Türkiye, 12/11/2003 tarihinde ölüm cezasının kaldırılmasına ilişkin Protokol’ü onaylamıştır (AİHS’ye Ek 6 No.lu Protokol).
• Kolluk Birimlerinin İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları Dışında Bırakılması: İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları’na sivil katılımı artırmak ve insan haklarını
güçlendirmek amacıyla ilgili yönetmelikte değişikliğe gidilerek, kolluk birimleri kurul üyeleri arasından çıkarılmıştır (Resmi Gazete: 23/11/2003, 25298).
•Farklı Dil ve Lehçelerin Öğretilmesi Amacıyla Kurslar Açılması: Farklı dil ve lehçelerde o dillerin öğretilmesi amacıyla kurs açılması serbest bırakılmıştır.
Bununla ilgili yasal düzenlemeler yapılmış; yönetmelik ve müfredat hazırlanmıştır (Resmi Gazete: 5/12/2003, 25307).
3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder