5 Temmuz 2017 Çarşamba

ERDOĞAN OPERASYONU


ERDOĞAN OPERASYONU


Ağustos 10, 2009 




“Bugün iki düşman gibi görünen ABD ve Rusya perde arkasında yeni bir denge politikası kurmak için anlaştılar. Türkiye’nin bu yeni düzende hangi safta yer alacağını konuşmamız lazım. Çünkü bu yeni süreç, Türkiye’de büyük dönüşümlere sebep olacak.”

“Yeni süreçte Erdoğan ve ekibi tasfiye edilecek fakat yine bu partideki bir grup isim iktidara gelecektir. Yeni lider orduyla kavga etmeyen, eşinin başı açık ama başörtüsünü serbest bırakacak, Kürt değil ama Kürtlerle çatışmayan biri olacak…”

“Gül ve Erdoğan arasındaki ayrılık, Türkiye’nin stratejik müttefikinin hangi güç olacağı konusundaki görüş farklılığından kaynaklanıyor. Meselâ Gül, İngiltere ile ittifak kurmak isterken, Erdoğan ABD’yi tercih ediyor olabilir. İngiltere Kraliçesi’nin ziyaretini böyle değerlendirmek gerekir.”

“Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle, aslında başbakan olmasının önüne geçmek istediler. Şimdi süreç tersinden işliyor. Bu kez iktidara, Gül’ün uyguladığı politikaları takip edecek bir isim geçebilir…”


İçindekiler;

ÖNSÖZ • 

ÇATIŞAN GÜÇLER: KÜRESEL SERMAYE VE ULUS DEVLETLER •

“Ulusdevletler ve ulusal sermayeler böyle bir rakip karşisında harekete geçtiler. Küresel sermayeyi tam olarak tanımlarsak onların neye karşı çıktığını da anlarız…”

KÜRESEL SERMAYE. AVRUPA BİRLİĞİNİ ELE GEÇİRMEK İSTİYOR •

“Tony Blair herhangi bir seçim kaybetmemesine rağmen iştira etti ve yerine maliye bakanı geldi. Bu, İngiltere’nin artık Avrupa Birliği’ni kontrol etme politikasından vazgeçtiği, karşısında çok ciddi mukavemet oluştuğu anlamına geliyor…”

YENİ SOĞUK SAVAŞ: ABD  RUSYA KONTROLÜNDE YENİ DÜNYA •

“Küresel sermaye. Amerika’da ciddi bir darbe yedi, Rusya zaten tamamen tasfiye etti küresel sermayeyi, Avrupa’da da seçimleri ulusdevlerler kazandı…”

TÜRKİYE: KUTUPLAR ARASINDA YAŞAM SAVAŞI •

“AKP kapatılırsa ne olur? AKP kapatıldığı zaman bu parti iktidardan düşmez, yeni bir parti kurulur ve o parti iktidarı devam eder. Yalnız Tayyip Erdoğan bertaraf edilmiş olur, yasaklı olacağı için. Bu da küresel sermayenin zafeti demektir…”

SAVAŞI KİM KAZANACAK? KÜRESEL SERMAYE MI, ULUS DEVLETLER Mİ? •

“Burada asıl önemli olan Avrupa’nın durumudur. Avrupa bugüne kadar küresel sermaye ile ittifak ederek, onların güçlerini yanına alarak tekrar Rusya ve Amerika’nın karşısında güçlü alternatif oluşturmak istiyordu. Bu ihtimal ortadan kalkıyor…”

28 ŞUBAT: KIMİN ZAFERİ? •

“D8, Amerika’da oluşan küresel sermayenin karşıtıydı, bu nedenle Erbakan Hoca tasfiye edildi. Yani insanların laik veya dindar olması bir sebep teşkil etmiyordu…”

AKP KAPATMA DAVASI: NASİL BİR GELECEK TASARLANIYOR? •

“Tayyip Bey’in Avrupa Birliği’ne yönelik politikalarında bir gevşeme olduğu, ona karşı daha uzak davrandığı şeklinde bir intiba aynı zamanda, küresel sermayeye karşı bir tavır olarak da algılanabilir, öyle algılandı ve ihtilaf o günden itibaren başladı…”

YENİ LİDER PROFİLİ: KİM, NEDEN, NASIL? •

“ İslam’ı dışlamayan ama orduyla da çatışmayan, Kürt kimliğini kabul eden bir figür bulursanız ki bulunabilir Türkiye’de, bu lider Türkiye’nin yeni lideri olur. Yani şöyle bir benzetme yapalım: Eşi başörtülü olmayacak ama başörtüsünü serbest bırakacak, kendisi Kürt olmayacak ama Kürtlere karşı olumsuz bir tavır sergilemeyecek, böyle birisi olur…”

ANAYASA MAHKEMESİNİN TÜRBAN KARARİ •

“Bu kararla var oları bir çatışma gün yüzüne çıkmıştır. Böyle bir karar olmasaydı bile başka bir biçimde aynı sorunla karşılanırdık.”

KARUNLAR LİGI’NİN PARA OYUNLAR •

“Karıınlar Ligi’nde, esrarengiz inanışların geçerli olduğunu, kökleri çok eski çağlara kadar uzanabilen garip ayinlerin yapıldığını, kara büyüden ilkel kurban merasimlerine kadar her türden korkunç işlerin görülebildiğini ve bin çeşit parapsikolojik deneylerin gerçekleştirildiğini tahmin ediyorum…”

KAPİTALİZM MASKE DEĞİŞTİRİYOR •

“Bu ideoloji, köle olduklarını hissettirmeden milyarlarca insanı bir avuç Küresel Kanın için köleleştirmektir. Esasen buna ideoloji değil, şeytanın dini demek gerek». Klasik kapitalizmin bugünkü uzantıları veya uluslararası kapitalizmin devleri de, Küresel Karunlar dediğim bu ‘Para Tanrılan’ için peygamber görevi görürler…”

TÜRKİYE NASIL BİR İKTİDAR SAVAŞİ? •

“ Bu ayrılık, Türkiye’nin ‘stratejik müttefiki’nin hangi güç olacağı konusundaki görüş farklılığından kaynaklanabilir. Meselâ Abdullah Gül’ün düşüncesi söyle alabilir: Türkiye bölgede ağırlıklı olarak Amerika ile 15 tutmayı sürdürürse zararlı çıkar. Fakat buna karjılık ingiltere’nin imparatorluk tecrübesinden yararlanmayı tercih ederse kazançlı çıkar.”

KÜRESEL SERMAYE BÖLÜNMÜŞ DÜNYAYI SEVER •

Tabii ki ABD’nin AB’ye tehdidi bununla sınırlı değildir. ‘Küresel oyuncu olmayacaksınıı’ demektedir bir yandan. ‘Yoksa bakın Rusya’yı yine elinde kamçı ile üstünüze salacak şekilde ayarladım’ diye aba altından sopa göstermektedir…”

KÜRESEL SERMAYE, ERDOĞAN’I İSTEMİYOR •

“ Burada beni en çok ilgilendiren, Erdoğan’ın şahsında hazır Türkiye’deki Kürtlerin çok sevdiği halta Türkiye dışındaki Kürtlerin bile sevdiği, benimsediği bir siyasetçiyi görmektir! Birileri bunu değerlendirme mil i önlemek istiyor…”

YARGI, KAZAN KALDIRIYOR •

“ Bu ülkede Yassıada Mahkemeleri diye bir sabıka vardır. Bu sabıka benim sabıkam değil, bizim yargı adamlarımızın sabtkasıdır. Yassıada yargıç ve savcıları ile aynı anlayışta olanların hukuktan bahsetmeleri, dünyanın en büyük hukuk kepazeliğidir…”

CUMHURİYET MİTİNGLERİNİN ARKASINDA KİM VAR?

“ Cumhuriyet mitingleri için büyük kalabalıkları harekete geçiren paranın yerli bir kaynak olduğuna inanmıyorum. Belki içeriden de bir miktar katkı sağlanmıştır ama tasarı küresel bir oyuncunun senaryosu olsa gerektir…”

ANAYASA MAHKEMESİNİN TÜRBAN KARARİ •

“ Biz, Türkiye’de toplum mukavelesinin çöpe atıldığından söz ediyoruz. Bir anlamda tasfiye edilmiş bir meclis var ortada.”

Önsöz

Neden “ Erdoğan Operasyonu’' ?

Cengiz Han’ın bütün dünyaya hâkim olmak amacıyla haşladığı seferler, Asya’da ve Asya’nın Avrupa’ya açılan kapısı Anadolu’da büyük değişimlere sebep olur. Bu seferler sadece askeri bakımdan değil; siyasî, dinî, ekonomik ve kültürel etkileri ile de toplumların kimliklerine ve sosyal haritalarına ciddi sarsıntılar yaşatır. Gümrük, siyasi birlik, devlet olma bilinci vs. gibi kavramlar, Cengiz Han’ın kılıcının gölgesinde artık farklı anlamlar taşımaktadır. Yıllarca birbirlerine düşman olan beylikler, devletler, emirlikler; doğudan gelen yeni düzene göre saflarını belirlemek zorunda kalırlar; aralarındaki kin ve nefreti, başka bir yeni düzen kurulacağı güne kadar ertelemeyi kabul ederler.

Cengiz Han gibi hâkimiyetini Anadolu’ya taşımak isteyen başka bir doğulu, Timur; atının ayağının değdiği bütün topraklarda tek bir dü:en kurmak için sefere çıkar. Küçük Asya’nın büyük hakanları, bu kez Timur’un kılıcının gölgesinde saflarını belli etmek zorunda kalmışlardır. Kimi bu kılıcın yanında yeni düzenin ortağı olmuş, kimi aynı kılıcın darbesiyle yaralanmıştır. Timur’un hâkimiyetinin sembolü olan hırka, Edirne’deki Osmanlı Sarayı’na geldiğinde, Osmanlı Sultam, yeni düzenin safında olduğunu göstermiş ve bu hırkayı giymeyi kabul etmiştir. Tâ ki, Abbasi Halifesi’nin ikazıyla hırkayı çıkardığı güne kadar…
Sultan Mehmet’in Konstantinopolis’i fethi, 15. yüzyılda dünya hâkimiyetini kimin elinde tutacağını merakla bekleyen devletlete beklenen mesajı ulaştırmıştır. Farih ve Kanunî’nin batıya yaptıkları seferler, Yavuz’un doğu seferiyle tâçlandıtıldığında ve Hilafet merkezi İstanbul’a taşındığında, Batı’nm ve Doğu’nun hükümdarı, Roma’nın ve İslam’ın lideri belli olmuştur: Nizâmı Âlem’in (Dünya Düzeni) kurucusu ve komyucusu artık Osmanlı Sultanı’dır.

Birinci Dünya Savaşı, asırlar boyu cihan hâkimiyetini elinde tutan Tütkler için unutulmaz yaralat açmıştır. Kimi zaman Ruslarla, kimi zaman Macarlarla, kimi zaman Sırplarla, kimi zaman da topyekûn Haçlı Orduları ile tek başına savaşan Türkler, ilk kez bir başka gücün yanında saf tutmak zorunda kalmışlar; kendi cephelerinde galip gelmelerine rağmen, Almanların yenilgisi ile savaşın sonunda mağlup sayılmışlardır. Topraklarına göz dikilen, bağımsızlıkları tehlikede olan ordumillet Türkler, Millî Mücadele’nin ilk yıllarında dahi istiklâl ve istikbâl tartışması yaparken, İngiliz Mandası, Amerikan Mandası gibi fikirler etrafında gidip gelmişlerdir. Çünkü Yeni Dünya Düzeni, bugünden sonra, cihan imparatorluğu İngiltere’ye emanettir. Arabistan’dan Hindistan’a kadar bütün tslam topraklarında beyler, emirler, şeyhler; yeni düzene göre saf belirlemektedirler.

Nihayet, Mustafa Kemal etrafında toplanan Türk Milleti kendi bağımsız devletini kurmuş; Türkiye Cumhuriyeti, Türk askerlerinin başarılı diplomatik manevraları ile hayat bulmuştur. Unutmamak gerekir ki, yeni devletin kurulması aşamasında hatta Milli Mücadele yıllarında bile Türkler, bazen İngilizlerle, bazen de Sovyetlerle işbirliği yapmışlar, bağımsızlığa kavuşmak için farklı stratejiler uygulamışlar ve devletleri birbirlerine karşı kullanmışlardır.

İkinci Dünya Savaşı, Yeni Dünya Düzeni için yeni bir dönüm noktasıdır. Türkiye savaşa katılmamış, olsa da, savaş sonunda ortaya çıkan düzen Türkiye’yi kilit konuma getirmiştir. NATO, Yeni Dünya Düıeni’nin bir tarafını oluştururken, dengenin diğer tarafında SSCB vardır. Ankara, dünyayı hâkimiyet alanlarına ayıran iki süper güçten ABD tarafında yer almış, yer almak zorunda bırakılmıştır. 27 Mayıs’ta başlayan askerî darbeli Türkiye tarihi, güçlü devletlerin Ankara’daki iktidar savaşına dair önemli ipuçları vermektedir.
Türkiye, Soğuk Savaş’ın bitmesinden sonra yaşanan “küresel boyuttaki iktidar savaşı” hakkında, daha önce defalarca kaçırmış olduğu fırsatı bu kez iyi değerlendirmek zorundadır. Dünya üzerinde kurulan dengeyi iyi anlamak ve bu dengenin taraflarının hangi hamleleri yapacağını önceden tahmin edebilmek, oyundan kazançlı çıkmak isteyen herkes için şarttır.

“Erdoğan Operasyonu  Küresel Sermayenin iktidar Savaşı” Başlıklı bu röportaj kitapta Prof. Dr. Mahir Kaynak ve Ömer Lütfı Mete, küresel iktidar savaşı hakkında yaptıkları okumaları bizlerle paylaşıyor ve bilgilerini yorumluyorlar.
Mahir Kaynak ve Ömer Lütfi Mete’nin görüşlerini okurken Büyük Ortadoğu Projesi, Ilımlı islam, Küresel Sermaye, Millî Ekonomi gibi kavramların, yeni bir düzen inşa etmek isteyen süper güçlerin kullandığı araçlar olduğunu anlıyoruz. ABD ile Rusya’nın yeni bir soğuk savaş için giîtice anlaştıklarını öğrendiğimizde, Türkiye’nin bu taksimde hangi safta yer alacağını merak ediyor ve tartışıyoruz.
Erdoğan Operasyonu İsimli bu kitap, tarihten miras aldığımız çatışmanın bu günlerde daha da kızışacağına işaret ediyor. Dünya Hâkimiyeti ülküsüyle hareket eden güç odaklarının, Anadolu’da hâkimiyet kurmak için nasıl çalıştıklarını tarih okumalarımızdan biliyoruz. Bizden önce bu topraklarda yaşayan Türkler, böyle bir çatışmanın toplumun sadece siyasî hayatına değil, ekonomik, dinî, sosyal dokularına da tesir ettiğine hatta kimliklerini değiştirdiğine şahit oldular. Millî Mücadele, böylesi bir çatışma karşısında Türklerin nasıl bîr ve bağımsız kalabildiklerini bize anlatıyor. Dahası, sonuca ulaşmak için dünya dengelerini gözetmenin zorunluluğunu ve farklı zamanlarda farklı güçlerle işbirliği yapılabileceği’ ni gösteriyor.

Türk Devleti, son yıllarda bölgesel bir güç olma yolunda görünenin dışında ciddi adımlar attı. Irak Savaşı’nda izlenen politika, İran Krizi’ndeki tavrı, Ortadoğu’daki barış girişimleri ve Türkî Cumhuriyetlerle ilişkiler… Bütün bunlar, dünya hâkimiyeti için çatışan güçlerin iştahını kabartacak stratejik hamlelerdi. Bu süreçte, Türkiye’nin hızını yavaşlatacak, mevcut potansiyelini kullanmasına engel olacak birçok “karşı hamle” yapıldı. Bu karşı hamlelerin tek hedefi elbette Ankara değildi; perde arkasında Ankara’nın ittifak kurduğu başka devletler de bu operasyonlardan ciddi zararlar gördü.

“ Erdoğan Operasyonu ” amacı ve sonuçları ile sadece Türkiye’yi etkileyecek bir “iç operasyon” mudur yoksa küresel iktidar savaşının en önemli adımlarından biri midir? Dünya dengesini kuran iki tarafın da operasyona sessiz kalması gösteriyor ki; bu hamlenin, iki tarafın da kazançlı ve yalnızca Türkiye’nin zararlı çıkacağı bir operasyona dönüşme ihtimali çok büyüktür!
Ümit ediyoruz ki Türk Milleti, böylesi sarsıntılı bir dönemden yine bir ve beraber çıkmayı başarabilir; Türk Devleti, dünya siyasetindeki oyunda kendisine hamle yapılan değil, kendisi hamle yapan bir devlet olmaya devam eder…
Selman Kayabaşı

ÇATIŞAN GÜÇLER: KÜRESEL SERMAYE  ULUS DEVLETLER

“Ulusdevletler ve ulusal sermayeler böyle bir rakip karsısında harekete geçtiler. Küresel sermayeyi tam olarak tanımlarsak onların neye karşı çıktığını da anlarız…”
Konuşan: Prof. Dr. Mahir Kaynak


http://www.birazoku.com/erdogan-operasyonu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder