1 Kasım 2019 Cuma

Gizli Tanık Adaleti!

Gizli Tanık Adaleti!

Emre Kongar

Ne yazık ki, evrensel hukuk ilkeleri açısından, Yargıtay kararları da kamuoyunu tatminden uzak kaldı.
Başka yorumlara gerek yok, Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk’un ortaçağ hukukunu akla getiren sözlerine bakın yeter.

***
Tam bu arada değerli gazeteci-yazar İlhan Taşcı, Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan müthiş bir kitap yazdı:

“GİZLİ TANIDIK”, 

“Kim bu gizli tanıklar, ne anlatıyorlar?”

Silivri davalarının artık Yargıtay aşamasına geldiği bu günlerde dikkatle değerlendirilmesi gereken bir araştırma.

“Gizli tanıklara” tanınan haklarla başlayalım işe:

1) Kimlik ve adres bilgileri kayda alınarak gizli tutulacak ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres belirlenecek.
2) Duruşmada hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenebilecek ya da ses veya görüntüsü değiştirilerek özel ortamda dinlenebilecek.
3) Tutuklu veya hükümlü olanlar durumlarına uygun ceza infaz kurumu ve tutuk evlerine yerleştirilebilecek.
4) Fiziki koruma sağlanacak.
5) Adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, sosyal güvenlik ve benzeri bilgi ve kayıtları değiştirilip düzenlenebilecek.
6) Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport, evlilik cüzdanı, diploma ve her türlü ruhsat gibi resmi belgeler değiştirilip düzenlenebilecek.
7) Taşınır ve taşınmaz mal varlığıyla ilgili haklarını kullanmasına yönelik işlemler yapılacak.
8) Geçici olarak geçimini sağlama amacıyla maddi yardımda bulunulabilecek.
9) Yurtiçinde başka bir yerleşim biriminde yaşaması sağlanabilecek.
10) Uluslararası anlaşmalara ve karşılıklılık ilkesine uygun şekilde, geçici olarak başka bir ülkeye yerleştirilmesi sağlanabilecek.
11) Fizyolojik görünümü estetik cerrahi yoluyla veya estetik cerrahi gerektirmeksizin değiştirilebilecek. Buna uygun kimlik bilgileri düzenlenecek. (ss.28-29).

Ve bu haklardan yakınları da yararlanacak!

Hani insanın neredeyse, yaşamak için, meslek olarak gizli tanıklığı seçeceği geliyor!

***
Taşcı, yasanın çıkmasıyla Silivri davaları arasındaki sıkı ilişkiyi de tarihler ve olaylarla açıklıyor. 

Bir “adalet ağının” nasıl örüldüğünü açıkça görüyorsunuz. (ss.30-35).

***
Öz ablasını öldürmekten ve başka cinayetlerden, ablasının kızını fuhşa teşvikten, sahtecilikten hükümlü, hem sanık, hem tanık, hem gizli tanık Osman Yıldırım’ın dehşet veren öyküsünü mutlaka Taşcı’nın soğukkanlı bir belgesel niteliği taşıyan kitabından okuyun… (ss. 112-130).

Ergenekon denilen dava ile Danıştay cinayeti arasındaki ilişkinin bu kişi üzerinden kurulduğunu bilin…

Ve Türkiye’de Adaletin nasıl işlediğini öğrenin!


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder