18 Kasım 2019 Pazartesi

Erol Olçak Farkı : Putinleşecekti, Gökçekleşiyor

Erol Olçak Farkı : Putinleşecekti, Gökçekleşiyor 


Fatma Sibel Yüksek 
Açık İstihbarat
2017-04-01



Erol Olçak hemşehrimdi, Şahsen de tanırdım kendisini ancak sevmezdim; 

Çünkü RTE'nin kitleleri kandırma-büyüleme stratejilerinin mimarıydı.

Bu stratejiler gerçeklere, dürüst yaklaşımlara dayanmazdı. Aksine başarılı yalanlara ve gerçeğin insafsızca çarpıtılmasına dayanırdı.Yine de kendisine ve genç yaşta hayata veda eden oğluna rahmet diliyorum,  Allah günahlarını affetsin. (Bu arada yıllardır herkes onun soyadını "Olçak" olarak bilirdi. Ölümünden sonra neden "Olçok"a dönüştüğü hakkında fikrim yok)

Rahmetli Erol Olçak, kelimelerin kitlelerin beynine giderken tıpkı bir kurşun gibi burgu döngüsünü nasıl ayarlayıp da hedefine nasıl saplandığını iyi bilirdi.Bir çeşit "kelime mühendisi" idi aslında.

Erdoğan'ın en başarılı seçim kampanyalarına imza atmış olan bu adamın başucu kitabı Gustave Le Bon'un Kitleler Psikolojisi idi.

Erol Olçak'ın ana malzemesi, ihmal edilmiş ve prestije susamış yoksul kitlleler ile onlara sahte bir prestij yükleyecek bir büyücü-liderdi.Bu iki figürün birbiriyle iletişimini ve birbirlerine bağlılığını sağlayacak kelimeleri bulmak Erol Olçak'ın işiydi.

Geriye dönüp baktığımızda, Erol Olçak'ın bu misyonunu gerçekleştirirken aslında "kalite" çıtasını yüksekte tutmaya çalıştığını görürüz.

Yani, cahil ve prestije susamış kitlelerin enerjisine evet, ama bu kötü enerjinin Lider'i okumuşların gözünde aşağı çekmesine hayır...

Müptezellik gerekiyorsa yapmak ancak bu müptezelliğin Lider'in üstüne yapışmasına müsade etmemek.

Özetle Erol Olçak'ın amacı, kitlelerin bayağılıklarını, ham tepkilerini oy'a çevirirken Tayyip Erdoğan'ı Melih Gökçek'leştirmemekti.

Erol Olçak'ın ölümünden sonra Tayyip Erdoğan, ilkel beklentilerinden beslendiği kitleler ile hızla bütünleşmeye, aynılaşmaya başladı. Böyle bir bütünleşmeye kendi kişiliği ve siyaset tarzının da teşne olması gerçeği bir yana, propagandist açısından ciddi bir eksen değişikliğiydi karşımıza çıkan.

Belli ki Erol Olçak'ın ölümünden sonra propaganda işini devralanlar, Tayyip Erdoğan'ı AKP'yi destekleyen kitlelerin magma tabakasına doğru itiyorlar. Silahla poz veren tipler, Osmanlı kıyafeti giyen soytarılar, küfürbaz troller, Türkiye'ye sığınmış çaresiz Suriyeliler,  Afrikalılar, kefen giymiş ayak takımı, irili ufaklı mafya. 1980'li yıllların Libya'sını hatırlatan ucube görüntüler...

Bu magmaya doğru çekilişin en bariz örneği, referandum sürecinin en büyük gövde gösterisi olan Yenikapı mitinginde  ana tema olarak SSK Müdürü Kılıçdaroğlu temasının seçilmesidir. "Dünya lideri" olduğu iddia edilen kişi hâlâ, çok geçmişlerde kalmış bir "küçük-başarısız bürokrat" örneğinden ekmek yemeye çalışmakta; bu imge üzerine devâsa yatırımlar yapılmaktadır!

Kuran sallamalar, "ahiretinizi yakmayınlar", "hayırcılar teröristtirler" hep bu magmalaşmanın tezahürleridir..

Erol Olçak'ın ölümü ile birlikte 15 yıllık propaganda stratejisinin son bulmasından   sonra, Erdoğan'ın uluslararası imajının büyük bir hızla El-Beşir örneğine koşması tesadüf değildir.

15 Temmuz, sadece kanlı bir darbe gecesi değil, Erdoğan'ın "Batılı İslamcı lider"kimliğinin de geri dönmeyecek biçimde son bulduğu gecedir.

Belli ki Erol Olçak'ın yöntemlerini beğenmeyen, Erdoğan'ın propaganda aygıtını ele alarak onu çekirdeğin içine doğru çekmek  isteyen başka birileri vardı.

15 Temmuz'da Erol Olçak'ın ölmesiyle bu gayelerine ulaştılar..

Veya, gayelerine ulaştıkları gün Erol Olçak öldü.


http://acikistihbarat.com/Haberler/10634-Haberler-Erol%20Ol%C3%A7ak%20Fark%C4%B1%20:%20Putinle%C5%9Fecekti,%20G%C3%B6k%C3%A7ekle%C5%9Fiyor%20-%20Fatma%20Sibel%20Y%C3%BCksek%20-%20A%C3%A7%C4%B1k%20%C4%B0stihbarat


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder