4 Kasım 2019 Pazartesi

ATATÜRK DÖNEMİNDE YÜKSEK ÖĞRETİMİN YENİDEN DÜZENLENMESİ, BÖLÜM 4

ATATÜRK DÖNEMİNDE YÜKSEK ÖĞRETİMİN YENİDEN DÜZENLENMESİ, BÖLÜM 4



6- Fakülte Yönetimi 

Fakülte Dekanı 

İki yıllığına Fakülte Meclisi tarafından seçilir. Dekan, fakültenin mümessili ve idare amiridir.65. 

Fakülte Dekanı iki yıllığına seçilmekte ve vekâlet tarafından tasdiki hakkında bir kayıt bulunmamaktadır. Darülfünûn’da fakülte reisi seçilmekte ve tasdik edilmekte olduğu dikkate alınırsa, bu hususta YZE fakülte dekanını belirlemekte daha serbest olduğu görülmektedir. Tatbik edilmese de böyle bir düşüncenin 1869 Darülfünûn-ı Osmani’de uygulanmak istendiğini biliyoruz. Ayrıca Fakülte Meclisi üyesi doçentlerin dekan seçimine katılmaları Türkiye’de ilk defa Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde yürürlüğe konmuştu. 

Fakülte Meclisi 

Fakülte Meclisi, Ordinaryüs Profesör, Profesör ve Doçentlerden oluşmaktadır.66. 
Fakülte Meclisi’ne dekan başkanlık edecektir. 
Fakat hiçbir zaman Rektör Fakülte Meclisi’ne başkanlık yapamayacaktır.67. 

-Her fakülte, kendisine ait ders ve tatbikatın mükemmel ve birbirine uyumlu olmasını temin edecektir. Çözüm bulunamaması durumunda Divan vasıtası ile Zirâat Vekâleti’ne müracaat edilecektir. 

-Her fakülte kendisine bağlı kürsü ve enstitülerin tedrisata ait şikâyetlerini çözmeğe çalışacak ve icab ederse bunları Divan vasıtasıyla Zirâat Vekâleti’ne bildirecektir68. 

AYZEK’ne göre Fakülte Meclisi daha ziyade akademik konularda vazifeli kılınmıştır. Darülfünûn’daki fakülte yönetimi Yüksek Ziraat Enstitüsü’ndeki fakülte yönetiminden daha güçlü idi. Ancak Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün bütün birimlerine başkanlık etme hakkına sahib olan Rektör’ün fakülte meclislerine başkanlık etme hakkı yoktu. Darülfünûn’da olduğu gibi Rektör’ün Fakülte Meclisi’ne başkanlık ederek kritik zamanlarda Fakülte Meclisi’ne baskı yapması ve fakültede oluşacak kararlara müdâhale etmesi engellenmiştir. 

Yüksek Ziraat Enstitüsü’ndeki fakülte yönetiminin yapısı Darülfünûn’daki fakülte idareleri kadar izah edilmemiştir. Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde Divan’a ve Tedris Heyeti’ne daha fazla önem verilirken Fakülte yönetimine fazla açıklık getirilmemiş ve yönetim ağırlığı esas olarak Enstitü Divanı’na bırakılmıştır. 

Yüksek Ziraat Enstitüsü’ndeki Fakülte Meclisleri’ne bütün doçentlerin tabii üye olarak kabul edilmesi Türkiye’de ilk defa kanunlaştırılmış ve uygulanmıştır. Darülfünun’da doçentlerin muadili olan müderris muavinleri Fakülte Meclisleri’ne üye değildirler. 

7- Öğretim Üyelerinin Tayin ve Azli 

Öğretim Üyeleri, Doçent, Profesör ve Ordinaryüs Profesörden oluşuyordu. Doçentlerin tayini, fakülte meclisinin teklifi, Divan’ın uygun görmesi ve Zirat Vekâleti’nin tasdiki ile gerçekleşecektir. Belli bir süre içerisinde, Profesör olma liyakatını gösteremiyen Doçentler, Fakülte Meclisi’nin teklifi, Divan’ın kararı ile öğretim üyeliğinden çıkarılarak vekâlet emrine verilecektir.69. 

Doçentler, Fakülte Meclisi ve Divan’ın esbâb-ı mûcibeli teklifi ve vekâletin tasdiki ile Profesörlüğe tayin olunurdu. Ordinaryüs Profesörlük tayini, Fakülte Meclisi’nin en az iki, kaideten üç adayı esbâb-ı mûcibeli olarak Divan’a teklifi, Divan’ın tensibi ve Vekâletin içlerinden birini seçerek tasdikiyle gerçekleşirdi.70. 
Enstitü dışından öğretim üyeliğine alınacakların girecekleri dereceye ait şartlara malik olmaları şarttı.71. 

Doçent, Profesör ve Ordinaryüs Profesörlerin inzibatî suçları için bir Haysiyet Divanı kurulacak ve Haysiyet Divanı’nın kararları vekâletin tasdikinden sonra yürürlüğe girecektir.72. 

Öğretim üyelerinin seçimi Enstitüce kararlaştırılırken, tayinde muhakkak Ziraat Vekâleti’nin tasdiki gerekmektedir. Bu özelliği ile Enstitü Darülfünûn ile aynı özelliği taşımaktadır. 

Görevden alınma hususunda Doçentlerin dışındakiler için bir açıklama mevcut değildir. Ancak diğer öğretim üyeleri için de tayin prosedürü dikkate alınırsa azlin de, Enstitü tarafından karar alınması ve vekâletçe tasdik edilmesi ile gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. 

Öğretim üyelerinin seçimi ve azlinde rey sahibi Enstitü iken tasdik makamında vekâlet bulunmaktadır. Darülfünûn’da ilmî yetersizliği tesbit edilen bir öğretim üyesi, Fakülte Meclisi ve Divan’ın kararı ile görevden alınırdı. Bu hususta Darülfünûn kendi başına karar verme hakkına sahibti. Dolayısıyla da Darülfünûn, öğretim üyelerini ilmî yetersizlik dolayısıyla görevden almada Yüksek Ziraat 
Enstitüsü’nden daha geniş yetkiye sahipti. 

8- İlim Adamı Yetiştirme 

Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü, Ziraat, Baytar, Tabii İlimler, Ziraat Sanatları, daha sonra Orman dallarında doktora proğramı düzenlemiştir. Yüksek Ziraat Enstitüsü, Doktora Talimatnamesi 

9. 10. 1934 tarihinde yürürlüğe girmiştir73. Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde Doçent olmak isteyenler için de Habitilasyon yapmak mümkündü. Doktorası olan, belli nitelikte neşriyatı bulunan ve basılmamış bir eserini Fakülte Meclisi’ne sunanlara, yeterli görülürlerse, Doçentlik ünvanı verilirdi.74. 

Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde bir Asistanın, Başasistan ve Şube Şefliği’ne yükselerek Doçentliğe aday olabilmesi için mutlaka doktora sahibi olması gerekiyordu.75. 

9- Ders İhdası 

Bu konuda tam bir açıklık olmamasına rağmen, ders ihdasının fakültenin teklifi, Divan’ın tetkiki ve vekâletin tasdiki ile olduğu söylenebilir.76. 

1933 Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu’nda, öğretime ara verilmesi, harçlar, talebenin örgütlenmesi, güvenliğin nasıl sağlanacağı hususlarında bilgi mevcut değildir. 

10- Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde Özerkliğe Son Verilmesi 

Büyük ölçüde Darülfünun model alınarak idarî yapısı oluşturulan AYZE’nin özerk yapısına 26. 5. 1936’da kabul edilen 2984 sayılı kanun ile son verilmiştir.77. 

1933’te Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulurken amacı, esas olarak ilmî ve fennî araştırmalar yapmak olarak tesbit edilmişti.78. 
Ancak 1934’de üniversitenin amaçlarına millî kültürün yayılması, devlet ve millete hizmet edecek insan yetiştirilmesi.79 maddelerinin de eklenmesinden sonra, 1939’da yürürlüğe konan YZE Talebe Talimatnamesi’nde de, meslek ve ilim adamı yetiştirmek yanında talebenin “millî bir seciye, salim hatt-ı hareket ve vazife sevgisi” ile yetiştirilmesi.80 gibi konulara da vurgu yapılmıştır. 

Darülfünûn döneminde, öğrencilerin öğretim müessesesi dışında örgütlenmeleri serbest iken, üniversite içinde yönetimin gözetimi altında dernek kurabilme hakkına sahipti. Üniversitede uygulanmaya başlanan bu esasın, daha sonra Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde de uygulanmaya başladığını görüyoruz. Yüksek Ziraat Enstitüsü öğrencilerinin Enstitü içerisinde kurabilecekleri dernek için dekan vasıtasıyla Rektör’den izin almaları gerekiyor. Enstitü öğrencileri üniversite öğrencileri gibi, bütün fakülteleri içine alabilecek bir Enstitü Talebe Birliği kurabilecekler, ancak Enstitü dışında herhangi bir yüksek öğretim öğrenci derneğiyle birlik kuramayacaklardı.81. 
Darülfünûn döneminde, Darülfünûn yönetiminin kararlarına itiraz edebilen öğrenciler üniversite döneminde bu haklarını kaybetmişlerdir. 
Buna parelel olarak AYZE talabelerinin de, gerek fert gerekse dernekleri adına Enstitü Rektörlüğü’nün “kararlarına her ne şekil ve suretle olursa olsun” itirazda bulunamayacaklardı.82. 

Eğer bu hal gerçekleşirse, ilgili öğrenciler Enstitü’den ihraç edileceklerdi.83. 

Ankara Üniversitesi kurulmasına rağmen bu kurumun dışında kalan AYZE 1948 yılında dağıtılmıştı.1948 yılında çıkarılan 5234 sayılı yasa ile bu estitüye bağlı Veterner Fakültesi müstakil olarak, Tabibi ilimler Fakültesi ile Ziraat Sanatları Fakültesi tek bir fakülteye yani Ziraat Fakültesi haline dönüştürülerek Ankara Üniversitesi’ne bağlanmıştı. Orman Fakültesi ise İstanbul Üniversitesi’ne bağlanmıştı. 


D-ANKARA DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ 

10 Haziran 1935’de kuruldu. 1946 yılında Ankara Üniversitesi’ne katılmıştı. 

E-ANKARA TIP FAKÜLTESİ 

1937 tarihinde kuruluş çalışmalarına başlanmış ancak 1945 yılında kurulabilmişti. 1946 yılında Tıp Fakültesi Ankara Üniversitesi’ne katılmıştı. 

SONUÇ 

Atatürk döneminde yüksek öğretimdeki değişimde iki önemli özellik göze çarpmaktadır. Birisi, Osmanlı döneminden kalma eski yüksek öğretim kurumlarını yeniden düzenlemek; ikincisi, yeni başkentte yeni kurumlar oluşturmaktı. 

Atatürk dömeninde İstanbul’da yeni yüksek öğretim kurumu açılmamış ve sadece eski kurumlar yeni anlayışı göre yeniden düzenlenmiştir. 
Hatta, Orman, Ziraat ve Veteriner okullarında olduğu gibi faaliyet yeri Anadolu içlerinde olması gerektiğine karar verilen kurumlar Ankara’ya taşınmıştı. Harb Okulu da 1936’da Ankara’ya taşınmıştı. 

Ankara’nın ve Cumhuriyet döneminin ilk yüksek öğretim kurumu Hukuk Fakültesi olup, Cumhuriyet’in Osmanlı dönemine dayanmayan ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi’nin temelini oluşturmuştur. 

Cumhuriyet döneminin ilk üniversitesi olarak Gazi Üniversitesi’ni takdim etmek doğru değildir. Ankara Üniversitesi’ni oluşturan fakülteler kurulurkenden üniversitenin ana birimi olan fakültelere denk olarak kurulmuşlardır. 1946’da Ankara Üniversitesi’ni oluşturan ilk fakültelerin tamamı Cumhuriyet döneminde açılmış kurumlardı. 
1948 yılında Ankara Üniversite’sine katılan Ziraat ve Veterner Fakültelerinin temelleri Osmanlı dönemine dayansa bile bunlar Ankara Üniversitesi’ne sonradan katılmışlardır. Siyasal Bilgiler Okulu’nun da temelleri Osmanlı dönemine dayansa da bu okulun bir fakülte olarak Ankara Üniversitesi’ne katılması 1950 tarihidir. 

Bu açıdan Ankara’nın ve Cumhuriyet döneminin ilk üniversitesi Ankara Üniversitesi’dir. 

Ankara’da kurulan kurumlarını öğerek İstanbul’daki yüksek öğretim kurumlarını farklı bir katagoriye koymak yanlıştır. Çünkü, İstanbul’da bulunan yüksek öğretim kurumların tamamı Osmanlı döneminde Avrupa örnek alınarak kurulmuştur. İstanbul’daki kurumlar Cumhuriyet’le beraber yeniden elden geçirilmiş ve cumhuriyet ideallerine uygun hale getirilmişlerdi. Bu İstanbul kurumları Ankara’daki yüksek öğretim kurumlarını da etkilemiş hatta model oluşturmuştur. 

Yönetim anlayışı olarak, Atatürk dönemi bütünlük içermemektedir. Bizzat Cumhuriyet yönetiminin yaptığı düzenlemelerle 1924-33 arası Darülfünun, yüksek okul ve enstitülerde özerk yönetim anlayışı hâkim dir. İstanbul Darülfünunu’da özerk yönetim uygulandığı dönemde diğer yüksek öğretim kurumları da aynı anlayışla yönetilmiştir. 1933’te Darülfunun’dan Üniversite’ye geçerken uygulamaya konan merkezi yönetim anlayışı, hemen diğer yüksek öğretim kurumlarını da etkilemiş ve bu kurumlarda da özerk yönetim anlayışına 
son verilmiştir. 

DİPNOTLAR;

1 Ali Arslan, Kısırdöngü/Türkiye’de Siyaset ve Üniversite, Truva Yayınları, İstanbul 2004, s. 1-90. 
2 Abdurrahman Siler, Türk Yüksek Öğretiminde Darülfünun (1863-1933), (Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi), Ankara 1992, s. 195. 
3 Bu kanun için bakınız ; Dünya Üniversiteleri ve Türkiye’de Üniversitelerin Gelişimi, I, İstanbul 1950, s. 211-214. 
4 Ali Arslan, Darülfünun’dan Üniversiteye, s. 86 vd. 
5 Ali Arslan, Darülfünun’dan Üniversite’ye, s. 263-270. 
6 Ali Arslan, Darülfünun’dan Üniversite’ye, s.289-314. 
7 Cumhuriyet, 9. X. 1932. 
8 Ali Arslan, Darülfünun’dan Üniversiteye, İstanbul 1995, s. 327 vd. 
9 Ali Arslan, Darülfünun’dan Üniversiteye, İstanbul 1995, s. 483-510. 
10 1915 tarihli Mühendis Mektebi Teşkilat Nizamnamesi için bakınız; Düstur II. Tertib, VII. cilt, s. 624-626. 
11 12 Haziran 1929 tarihli Yüksek Mühendis Mektebi Nizamnamesi (YMMN) için bkz; Düstur, III. Tertib, C.10, s. 1873-1882.
12 1275 sayılı “Yüksek Mühendis Mektebi hakkında Kanun”u için bakınız; Düstur, III. Tertib, cilt 9, s. 879-880; R.G., 28 Mayıs 1928. 
13 Aynı kanun. 
14 YMMN, m. 5. 
15 YMMN, m.1-2. 
16 YMMN, m. 13-20. 
17 YMMN, m. 21-25. 
18 YMMN, m. 26-30. 
19 YMMN, m. 31-34. 
20 YMMN, m. 11. 
21 YMMN, m. 8. 
22 YMMN, m. 12 
23 Ali Arslan, a.g.e., s. 159-171. 
24 Ali Arslan, a.g.e., s. 185, 390, 492. 
25 Bu kanun için bakınız: Resmî Gazete, 18 Nisan 1935. 
26 2718 numaralı kanun için bakınız, RG, 25 Mayıs 1935. 
27 1935 tarihli Yüksek Mühendis Mektebi Nizâmnâmesi (YMMN35) için bakınız, Düstûr, cilt XVI, 1935, s. 530-536; Resmî Gazete, 7 Haziran 1935. 
28 YMMN 35, m.1. 
29 YMMN 35, m. 3. 
30 YMMN 35, m. 27-29. 
31 YMMN 35, m. 18. 
32 26 Mayıs 1936’da kabul edilen 2984 sayılı Konya Ovası Sulama İdaresiyle Yüksek Mühendis Mektebi ve Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün Muvâzene-i Umûmiye’ye alınması için Kanun’un meclis müzakeresi ve metni için bakınız; Hirsch, a.g.e., I, s. 522-526. 
33 YMMN 35, m. 11-17. 
34 YMMN 35, m. 22-26. 
35 YMMN 35, m. 6, 10. 
36 Bu hususta bakınız; 11 Ekim 1925 tarihli Ankara Hukuk Mektebi Talimatnamesi (AHMT), (Hirsch, a.g.e., I, s. 543-546), m. 3, 4, 6, 13. 
37 AHMT, m. 8-9. 
38 AHMT, m. 10-11. 
39 C, 5.IV.1940. 
40 Musa Çadırcı- Azmi Süslü, Ankara Üniversitesi Gelişim Tarihi, Ankara 1982, s. 117-119. 
41 Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu (AYZEK) metni için bakınız, Kerim Ömer Çağlar, Yüksek Ziraat Enstitüsü, Kanunlar, Kararnameler, Bütçe ve Talimatnameler, Ankara 1940, s. 15-26. 
42 AYZEK, m.1. 
43 AYZEK, m. 28. 
44 Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 2524 Sayılı Kanun için bakınız. Çağlar, a.g.e., s. 27-29. 
45 AYZEK, m. 2. 
46 Hükûmetin teklif ettiği kanun layihasında bu müessese “hükmî şahsiyeti haiz” olarak kurulacağı belirtilirken, Enstitünün mülhak, yani belli ölçülerde umumî bütçe kanununun dışında olan, bütçe ile idare olunması hususuna yer verilmemiş tir. Ancak B.M.M. Ziraat Encümeni Enstitünün mülhak bütçeye sahib olması şeklinde değişiklik yapmıştır, AYZE kuruluş hakkında Hükûmetin teklifi ve Encümenin tadili için bakınız, Hirsch, a.g.e., I, s. 486. 
47 AYZEK, m.1. 
48 Konya Ovası Sulama İdaresi’yle Yüksek Mühendis Mektebi ve Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün muvâzene-i umûmiyeye alınmasına değin 2984 nolu 
kanun için bakınız; Çağlar, a.g.e., s.31. 
49 AYZEK, m. 7. 
50 AYZEK, m.4. 
51 AYZEK, m. 5. 
52 AYZEK, m. 6. 
53 AYZEK, m. 11. 
54 AYZEK, m. 9. 
55 AYZEK, m. 12. 
56 AYZEK, m. 9. 
57 AYZEK, m. 8. 
58 AYZEK, m. 12 
59 AYZEK, m. 14. 
60 AYZEK, m. 10. 
61 AYZEK, m. 9. 
62 AYZEK, m. 16. 
63 AYZEK, m. 13. 
64 AYZEK, m. 14. 
65 AYZEK, m. 15. 
66 AYZEK, gös. yer. 
67 AYZEK, m. 6. 
68 AYZEK, m. 17. 
69 AYZEK, m. 20. 
70 AYZEK, m. 20-22. 
71 AYZEK, m. 24. 
72 AYZEK, m. 23. 
73 AYZE talimatnâmesi için bakınız, Çağlar, a.g.e., s. 44-51, 53. 
74 AYZE Habitilasyon Talimatnamesi için bakınız, Çağlar, a.g.e., s. 38-43. 
75 AYZEK, m. 19. 
76 Fakültelerin desleri birbirleri ile uygun olmasını tanzime (AYZEK m. 17) ve Divan’ın ders cedvellerini “tetkike” selahiyattar olduğu dikkate alınırsa bunihaî kararın Ziraat Vekâleti’ne ait olduğunu söyleyebiliriz. 
77 Bu kanunun meclis tartışmaları ve metni için bakınız; Hirsch, a.g.e., s. 522 -526. 
78 YMMN 35, m. 2. 
79 YMMN 35, m. 1. 
80 AYZE Talebe Talimatnamesi (Çağlar, a.g.e., s. 123-136), m. 1-2. 
81 AYZE Talebe Talimatnamesi, m. 14. 
82 AYZE Talebe Talimatnamesi, m. 55/8. 
83 Aynı Talimatname, m. 62/11. 

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder