ULUSAL / MİLLİ DURUŞ
Mehmet GÜL
16 Mart 2008
mehmetgul@yenicaggazetesi.com.tr
Yeni yüzyıl komplolar yüzyılı olacaktır. Paranoya veya komplolor ithamı, toplum direncini kırmaya yarar.
Velev ki, bu şüpheci, komplocu duruş, gerçeği yansıtmasın. Yani gösterilen tavır ve eylemler, fikrî çalışmalar, siyasî duruşlar ve direncin, hâl’de karşılığı bulunmasın. Bütün bunlar boşuna mı gidecektir. Hayır. Bu faaliyetler toplumu uyanık olmaya sevk edecek, bağışıklığını geliştirecek, direnç ve iradesini güçlendirecektir.
Henüz mikrobun etkili olmaması bedeni güçlendirmek için gösterilmesi gereken dikkat ve ihtimamı engellemez.
Bunlar bir askerî tatbikat gibidir. Tatbikat sanal savaştır. Savaş hâlinde neler yapılabilir? Bu uygulama ile öğrenilebilir. Muhtemel düşmana karşı hazırlık yapılır. Bu düşmanı karşılama merasimidir. Hiç kimse, bu tatbikatlar gereksiz bir sürü masraf ve zahmet getiriyor, kayıplar oluyor, bu bir paranoyadır, diyebilir mi? Millî direnişi geliştirip mevcut olan veya muhtemel düşmana karşı toplumu mutabakat içinde harekete geçirmek, kandaki savunma sistemi gibi veya askerî tatbikat gibi milleti bilinçli ve dirençli yapar.
Mevcut düşman abartılı olarak da değerlendirilse, hatta saldırıya geçmemiş de olsa, tayakkuzun hiçbir mahzuru yoktur. Uyanık olmak korkulu rüyadan evlâdır.
Hani Hz. Ali’nin bir ateiste cevabı vardır:
Velev ki, bu şüpheci, komplocu duruş, gerçeği yansıtmasın. Yani gösterilen tavır ve eylemler, fikrî çalışmalar, siyasî duruşlar ve direncin, hâl’de karşılığı bulunmasın. Bütün bunlar boşuna mı gidecektir. Hayır. Bu faaliyetler toplumu uyanık olmaya sevk edecek, bağışıklığını geliştirecek, direnç ve iradesini güçlendirecektir.
Henüz mikrobun etkili olmaması bedeni güçlendirmek için gösterilmesi gereken dikkat ve ihtimamı engellemez.
Bunlar bir askerî tatbikat gibidir. Tatbikat sanal savaştır. Savaş hâlinde neler yapılabilir? Bu uygulama ile öğrenilebilir. Muhtemel düşmana karşı hazırlık yapılır. Bu düşmanı karşılama merasimidir. Hiç kimse, bu tatbikatlar gereksiz bir sürü masraf ve zahmet getiriyor, kayıplar oluyor, bu bir paranoyadır, diyebilir mi? Millî direnişi geliştirip mevcut olan veya muhtemel düşmana karşı toplumu mutabakat içinde harekete geçirmek, kandaki savunma sistemi gibi veya askerî tatbikat gibi milleti bilinçli ve dirençli yapar.
Mevcut düşman abartılı olarak da değerlendirilse, hatta saldırıya geçmemiş de olsa, tayakkuzun hiçbir mahzuru yoktur. Uyanık olmak korkulu rüyadan evlâdır.
Hani Hz. Ali’nin bir ateiste cevabı vardır:
“Ben Allah’a inanıyorum, sen inanmıyorsun. Eğer Allah yoksa ben inanmaktan dolayı bir şey kaybetmem. Peki ya varsa? Sen ne kaybedeceğini iyi düşün.”
Yani en kötüsünde bile tedbirin, dikkatin ve bilinçli olmanın paranoya ve komploculuk saldırılarına karşı da duruş sergilemek olduğunu bilmeliyiz.
İşte Kızılelma, ulusalcılık/milliyetçilik bu göreve taliptir.
Ortada bizi bölen haritalar dolaşırken, Terör 30 bin can almışken, hâlâ ordumuz Kuzey Irak’taki Kandil’i bombalarken özerklik, federasyon hatta self determinasyonu tartışan ve güya terör dışında kalan bölücülük, AB ve ABD’nin güdümünde gelişirken, BOB diye sonuçta İslâm ülkelerinin ehlileştirilmesi projesi varken, ABD, Hindistan’ın nükleer projesini Bush’un şahsında destekleyip Pakistan’ı azarlarken...
Yabancı vakıflar cirit atarken, AB Patrikhane, Kıbrıs ve Ermenistan gibi konuları dayatırken, bunlara karşı tedbir alınmasını isteyenlere, bırakınız komplocu desinler.Kaynak:
ULUSAL / MİLLİ DURUŞ - Mehmet GÜL
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ulusal-milli-durus-2995yy.htm
Yabancı vakıflar cirit atarken, AB Patrikhane, Kıbrıs ve Ermenistan gibi konuları dayatırken, bunlara karşı tedbir alınmasını isteyenlere, bırakınız komplocu desinler.Kaynak:
ULUSAL / MİLLİ DURUŞ - Mehmet GÜL
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ulusal-milli-durus-2995yy.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder