10 Ekim 2017 Salı

48 CELSE DURUŞMA TUTANAĞI BÖLÜM 3

48 CELSE  DURUŞMA TUTANAĞI BÖLÜM 3


İsimlerini bilmiyorum ama televizyonlarımızda bizde arşiv bantları var isterlerse kendilerine verebilirim neden Osman Öcalan adresi belli kendilerine verebilirim Beka’da, kendilerine Cemil Bayık’ın Kandil 6 numarada kampta olduğunu koordinatlarıyla beraber verebilirim sayın savcılarımız bana gönderdikleri 30 tane maskeli o Cengaver timi oraya da göndersinde yürekleri varsa alıp gelsin devleti yıkmak isteyen onlar terörist onlar onlarla uğraşması gerekirken biz burada onlarla uğraşan insanları terörist ilan ediyor buna da mantık ve şey bulamıyorum bunun mantığını anlayabilmiş değilim yine sayın başkanım,PKK ile ilgili ve meclisteki PKK’nın uzantısı olan kendini siyasi kamufle etmeye çalışanlarla ilgili yazmış olduğum bir yazı var ben bir Türk olarak bu meclisteki Kürtleri temsil edenlere soruyorum pardon Kürtler olarak bu ülkeye ne vermiştiniz Kürtlerin bugüne kadar Türkiye’ye ne katkıları olmuş sosyal, bilimsel ve sanatsal manada yaşamımıza neler katmışlar yani bu kendini Türk hisseden, kimliğinden gurur duyan ve bizimle beraber aynı anayasanın 10’uncu maddesine haiz Kürtleri buradan ayrı tutuyorum onlar kardeşlerimizdir. Benim yanımda çalışanlarda var bunlardan biride Abdulmüttalip Tonçer’dir Kürt tür ve benim en güvendiğim,  en sadık orada çalışan ve iş öğretmeye çalıştığım bir insandır yani diğer Kürtlerle kimse karıştırmasın ben PKK’lı Kürt ve mecliste onları temsil ediyorum PKK terörist değildir deyip orada devletin maaşını alanlara terörist olduğu halde orada tutanlara sayın Cumhuriyet savcılarına söylüyorum eğer iş yapacaksanız, görev yapacaksanız Atatürk’ün verdiği laik, Cumhuriyet ilkesini gidin oralarda arayın benim yazdığım ve bu yazılarda aramayın bu yazıyı burada okumak isterdim ama bu yazıyı sayın savcılarımızın okumasını çok istiyorum altına imza attım eğer bir suç varsa idam edin bu suçtan dolayı beni, sayın başkanım duygu doluyum çok yüklüyüm, çok anlatmak istiyorum şeyler ama konuşamıyorum zaman yok buradaki insanları zamanın bir dakika bile çalmak istemiyorum haksızlık olduğunu düşünüyorum enternet gurup sitemizin İngilizce neler yaptığını ve bütün yazılımlarıyla bütün ortaklık guruplarımız hepsini tek tek anlatmışım Hayrettin Ertekin buradaki hepsini ortaklarımızla beraber anlatmışım eğer altında da enternet gurup nokta kom girilirse yazılarım orda vardır bu şirketimin şeyidir ticari faaliyette bulunan bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum sayın başkanım  az kaldı sabrınızı zorlamayayım oğlumla ilgili kurusıkı dedikleri silahın faturası ve iade edilmiş zaten oğlum almış niye aldığını ben hala merak ediyorum kendisine kızmıştım bizim kurusıkı tabancayı ama bir pasajda 3 tane kuyumcu mağazası var herkeste silah var herkes silahlı ama bizde silah yok biz mağazalarımız iki kere soyulduk biz iki kere soyulduk ama ona rağmen silah taşımak istemiyorum sayın başkanım  yine bir ben daha 30 yaşına girmeden 27-28 yaşında Türk parlamenter birliğinin genel kurul toplantısında yaptığım çalışmalardan dolayı Avrupa parlamentosuna gönderdiğim yazılar ve Türkiye’yi davet edilmesinden dolayı genel başkanın uygun gördüğü bizim genel sekreterliğimizi yapar mısın diyen sayın Haluk Ümit Bayülkenlerin  milletvekili olmadığım halde tüzük değiştirdiler ve genel sekreterlik yaptım ve bütün toplantılara, bütün şeyler genel sekreter olarak katıldım ve bir tanesinde de burada resim çıkmış diğer yazılarda var daha sonra 91 seçimlerinden milletvekili adayıydım ben anayasa değişti o zaman tercih vardı tercihten birinci sıradaydım İstanbul’da anavatan partisinden ve parlamentoda ortak görüş milletvekili olmam konusunda anayasa mahkemesi seçime 15 kala tercihli oy sistemini iptal etti ben parlamentoya giremedim 30 yaşından gün aldığım gün o gün ve bu resimlerle gördüğünüz insanlar bütün toplantılarına katıldığım ve bu toplantılarından birinde de medyayı ziyaret ettiğimiz medya patronları ve genel yayın yönetmenlerini parlamenter olarak ilk defa benim koordine ettiğim ziyaret sırasında Samanyolu Tv’ye de gittik o gittiğimizde de bizi kapıda karşılayan kimdi biliyor musunuz sayın başkanım Tuncay Güney Tuncay Güney orada genel koordinatör mü veya bizi kapıda karşıladı bütün parlamenter heyete Cafer Tayyar Sadık’lar, Ümit Haluk Bayüyken, Yüksel Çakmur, Zeki Çeliker, bunlarla beraber 15 kişilik Ali Baransel bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum nasıl bir teröristim ki parlamento tüzük değiştirerek kendilerinin beni genel sekreterlik yapmayı rica ediyor ve ben işlerimin yoğun olduğunu çok fazla meşkül olamayacağımı ancak sekretaryanızı bana bağlarsanız oradaki insanlara yönlendirmek suretiyle bunu yapabilirim demiştim ona rağmen Sayın Bayüyken’in yazısı var onu da vereceğim ve oğlumun ve evimden oğlumun işyerinden ve kiracımızın iş yerinden topladıkları bütün suça konu olan suça gösterdikleri eşyaların tamamın iade etmişler bilgisayar dahil bir tek telefon kalmış benim telefonum onu da hatıra olarak kalsın istiyorum bu dosyanın içinde istemiyorum çünkü o telefonu da lekelendi çünkü bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum birde silah bırakmışlar benim üzerimde ama o silahı da artık yüce mahkemenizin takdirine bırakıyorum sayın başkanım Sayıştay başkanı sayın Vechi Gönül’ün yazdığım kitapla ilgili ekonomi ile ilgili yazdığım kitap Türkiye’nin içinde bulunduğu ve İMF’e muhtaç olmayacağımızı Türkiye’nin genel konularıyla ilgili devletteki tasarruf ve devlet yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini ilgili 600 sayfalık bir çalışmam vardı bu çalışmamı kitap olarak piyasaya dağıtmadan önce sayın başbakan o dönemin başbakanı bir inceleyelim dediler, Sayıştay başkanı da telefon açarak bu kitabı talep etti ve ben o kitabı gönderdikten sonra bana kıymetli kardeşim telif ettiğiniz kitabı büyük bir memnuniyetle aldım, kendi sahasında mühim bir boşluğu dolduracağına inanıyorum hususun ehlinin elinden yıllarca tecrübesinden dolayı hulasası olması kanımı daha da kuvvetlendirdi, hasretle kucaklarım gözlerinden öperim Vechi Gönül Sayıştay başkanı şimdiki milli savunma bakanımız daha sonra başka bir benden çalışma talep ettiler, o kitapla ilgili de o kısaydı bu daha az bir rapordu yine bu konuyla ilgili bir teşekkür geldi nasıl bir terörist ki bu devletin bütün kademeleri teşekkür ediyor ve sayın başkanım, ortak olduğum bir grubun 3 trilyonluk vergi tabelasıdır. 

  Nasıl bir teröristim ki, ben devlete her sene 4,5 - 5 trilyon vergi veriyorum ve ödüller alıyorum, grup ambalaj, ben tutuklandığım günden sonra 2007’den sonra vergimiz düşmüş, çünkü bu vergimizin düşmesinin sebebi yurtdışından bütün çalışacak insan kalmadığı için yurtdışından gelecek bütün mallarımız bekliyor, gümrüklerde, düşmüş bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum. sayın başkanım yine bir resim burada bunun gösterilmesini istiyorum bu resmin bu resmi karşımda oturan Azerbaycan meclis başkanı Oktay Asedov yanımdaki Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in yardımcısı Cumhurbaşkanı genel sekreteri şimdi Azerbaycan parlamentosuna açılışında ben bir konuşma yaptım 157 tane milletvekili ayakta alkışladılar Türkiye Cumhuriyetinin kardeşliğiyle ilgili bir konuşma yaptım ve bu insanlar davet ettiler beni ben oraya Ergenekon teröristi olarak gitmedim Türkiye Cumhuriyetinin bir işadamı olarak ve Azerbaycan’daki 1 nolu fabrikanın ortağı olarak gittim orada neler yaptığımı, hangi çalışmalara katıldığımı oradaki eğitim çalışmalarına nasıl katıldığım doktora yaptığım akademideki konuşmalarımın bütün şeyleri tek tek okundu slaytlarla gösterildi sayın başkanım  yine Bursa’daki Faruk ile ilgili dün talep etmiştim iddia makamı bu konuşmalarda Ali ile benim konuştuğumu Ali ben Bursa’dayım diyor ben gittikten sonra haberim oluyor Bursa’dayım beyefendinin yanındayım onlara bir tane senet aldım haftaya göndersin diye ben şimdi dönüyorum parayı bende diyorum ki sakın ha niye gittin parayı zorla falan alayım deme aldığı 8 milyon lira efendim yüce mahkemeniz takdir ediyorum belki tapelerin içinde kaybolur, görünmez diye yine sayın başkanım  orijinal bir metin bunu da sağ olsun yeni evlendiğim eşim bulmuş ben bilmiyordum bunu eşim bulmuş getirdi kendi buradan çok teşekkür ediyorum bana bu tutuklu olduğum sürece gösterdiği gayret, cesaret ne söylesem azdır. 


  Sayın Cumhurbaşkanının rahmetli eşimin vefatında yıldırım olarak kendiside katılmıştı sayın Süleyman Demirel muhterem eşinizin vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim kendisine Allahtan rahmet diliyorum size şahsınızda Ertekin ailesine içten taziyelerimi iletirim Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı kendiside katılmıştı cenaze törenine sayın başkanım rahmetli Özal yaşasaydı oda katılırdı. Genelkurmay başkanları da katıldı kara kuvvetleri komutanı Füsunoğlu da katıldı bütün hepsi katıldılar eşimin rahmetli olduğu gün binlerce insan katıldı acaba bugüne kadar hangi teröristin cenazesine sayın cumhurbaşkanları katılıyor, Genelkurmay başkanları katılıyor, işadamları katılıyor Şişli trafiği kapatılıyor bunu da yüce mahkemenize takdir ediyorum nasıl bir teröristsem ben, hayatımda bir kere yargılandım, İstanbul işte bahsedilen konu beraat ettim sayın başkanım, burada beraat kararı, beraat ettim tebliğ edildi beraat ettim, burada o Melahat Üzümcü ile ilgili burada ben tanıktım bir karı koca kavga etmişler Amerika’da ayrılmışlar Salih Güngör adlı polis müdürü arkadaşım şirket kurmuş eski mali şube müdürü güvenlik şirketi kurmuş, bunlar ayrılırken bir birleriyle ilgili ellerinde yüklü miktarda elmas, takı, kolye hatıra olarak kalmış, ayrışamamışlar benden telefon açtı, rica ettiler, bunu dedim ki, getirin gelsinler dediler ki gelemez iki çocuğu var bayanın şuan eşiyle de problemli boşanmak üzere, sivis otelde bir bunlar buluşacaklar bir odada sizde orada gelip bir eksperlik yapar mısınız, dedim ki çok yoğunum gelemem bir yakın anlayan birini göndereyim dedi ki Hayrettin bey ne olursun siz gelin ben dedi çok rica ettim avukatlarda gelecek her iki tarafın avukatı da bende o gün 11’de saat kalktım gittim svis otele ve orada karı koca, avukatları bir araya geldiklerinde kavga ettiler, bir birlerine saç baş girdiler, herhangi bir şey gerçekleşmedi, yani bir barış şey mal ayrışımı tabloları kim alsın, mücevherleri kim alsın bankada 3 milyon doları kim alsın diye ailenin büyükleriyle kavga ettiler, gelen beyefendi alkollü idi, gelen eşine hakaret edince, eşi de kafasına aldı vazoyu vurdu, biz çıktık, bu olayla ilgili beni şahit olarak çağırdılar, ben gittim, ama Adil Serdar Saçan bu olayda beni sanki öyle bir gösterdi ki, bu olayı sormadı bana, bana başka şeyler sordu sordukları şeyleri de kendisiyle ilgili şikayette bulundum. İstanbul 1. Ağır Ceza mahkemesinde yargılaması devam ediyor, bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum. sayın başkanım, televizyonla ilgili benim ortağımın babası Metin Sadi’yi sayın savcılarımız çağırmışlar demişler ki, bu televizyonla ilgili Hayrettin Ertekin nedir burada kimdir, niye bu televizyonu satın aldı 80 yaşındaki alzeymir hastası olan bir insanı adadan getirerek sormuşlar ve oda hiç bilmediği konular la ilgili cevap vermiş, ama bir şey unutmuş, RTÜK’e biz televizyonların yönetim kurulları olarak ve bilgi veririz, radyo televizyon üst kuruluna yönetim kurulu kimdir, televizyonun sahibi kimdir, hisseler kimindir diye, burda yönetim kurulu kimdir diye ve buradaki eski yönetimde olan Metin Sadi, eski yönetim yani bizim satın almadan önceki Metin Sadi’ye soruyorlar, ama Metin Sadi, Hayrettin Ertekin’in televizyon değil hala benim diyor, peki sizinse Hayrettin Ertekin’in buraya sattığınızı, Hayrettin Ertekin, Yalçın Özçer, Rıza Küçükoğlu diye onlara da yüzde 2,5 hisse bırakmışız ki, 5 kişilik şey bozulmasın diye bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum, keşke sayın savcılarımız bunu görselerdi RTÜK’ten bunu isteselerdi, bu Metin Sadi dinlenmesine söylediği saçmalıklara oğlunu ben işe almıştım 25 yaşında bir oğlunu işe almıştım oğlu babasından televizyon satın aldım diye para almış, sonra çıkarttık tabi, oğlunu da çıkarttık, babası televizyonu kendisinin biliyor, biz o parayı 1,5 milyon dolar ödemiştik, eğer banka kayıtlarına bakarsanız, görürsünüz, zaten bakmışınız sayın savcım, sayın başkanım, bu ATV ihalesine girdiğimiz günden itibaren hakkımda televizyonlar, gazeteler, medyarazi, aktif haber, patronlar dünyası, medya faresi, haber üç, google diye bir 21.11.2007’de TMSF’ye dilekçe verdiğimiz gün bir internette savaş başladı benimle ilgili karalama kampanyası neler söylüyorlar benim o kadar şey söylüyorlar ki ben bile kim bu diye bende aramaya baktım bir Hayrettin Ertekin daha var mı diye kendileri hakkında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum ve şu an yargılama devam ediyor, bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum. bu karalama kampanyası, sayın başkanım,  orjinali varmış biraz önceki verdiğim mesela bu nerden çıktı bilmiyorum herhalde meclisten göndermiş olabilirler, oradaki sekretarya tutuklandığımı ve mağdur olduğumu görünce, göndermişler, bir de yazıda göndermişler, onu da takdim edeceğim, sayın başkanım,  yine ak parti ile ilgili yıkmak, bölmek falan diye bir şey ve sağ olsun sayın Meclis başkanımız Bülent Arınç bey benim 20 yıllık arkadaşım, bayağı arkadaşız, günde iki kere üç kere görüştüğümüz ama tapelere hiç koymamışlar telefon numaralarına, rahmetli annesi nur içinde yatsın, öğretmen Sevdiye hanım ben kendi ellerimle toprağa, mezarına kendi ellerimle indirdim ve hala şeyleri de bende kalmış evde bulmuş getirmişler, Bursa’daki üniversite hastanesinden sabah alıp Manisa’daki götürünceye kadar ve kendisiyle orada en ön safta bütün ak partili arkadaşlarla beraber namaza durmuşum, resim çekilmiş ve kendisiyle çok eski ve yakın muhabbetimiz olan ve benim bu durumumdan dolayı nasıl olurda Hayrettin Ertekin’e bu iftirayı atarlar diye gerekirse, gelir şahitlik yaparım demiş, Genel başkan yardımcısı şu an ve bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum eğer ben ak partiye darbe yapacak veya ak partiyi indirmek, düşürmek isteseydim Genel başkan yardımcıları Abdulkadir Aksu, Sadık Yakut, Cemil Çiçek, sayın Vecdi Gönül yani sayın Başbakan bunlarla irtibatım olup, bunlarla konuşup, bunlarla görüşüp, bunlarla seyahatlere gidip, bunlarla aynı ortamlarda sohbetler eder miydim? sayın Cumhurbaşkanımız, yine sayın başkanım,  bunun fotokopisini de vermek istiyorum, bu halkı kin ve düşmanlığa böldü dediği Kürt halkını bölmüşüm sözüm ona, ben Diyarbakır bölgesine 99 yılından Şubat 99’da depremden önce orada bir kalkınma ve çalışma faaliyeti başlattı sayın Yaşar Büyükanıt kendisi telefon açtı dedi ki, biz burada büyük bir eğitim kampanyası başlattık Okul yapıyoruz ve okullara derslik yapıyoruz, bilgisayar, ayakkabı, yiyecek, içecek, üniforma, önlük biz işadamı olarak ben kimse tanımıyorum seni tanıyorum bu görev sana düşüyor sen yapacaksın bunları dedi emredersiniz şu gördüğünüz insan çocukları gidip yerinde gördüm bu geçen gazetede çıkmıştı 99’da daha vahimdi bu formalar yoktu bu formaların hiçbiri yoktu böyle çantaları yoktu, çorapları yoktu ve Diyarbakır’ın ilçeleri hani, lice bütün hepsini gezdik ordaki Yalçın Özser generalle gezdik Rıza Küçükoğlu kurmay başkanıyla tek tek kaydettik ve kendilerine rakamını açıklamıyorum bir yardımda bulunduk İstanbul’daki bu formaları yapan firmaya gittik ben gittim 5 bin tane formayı satın aldım ve hatta o ara yanımda bulunan balıkçı Zeki arkadaşım dedi ki, bu konuyla ilgili dedi Sedat Peker beyde çok duyarlıdır. Bende dedi bir arayayım oda yardım yapar dedi sayın Sedat Peker’inde o bölgeye 3 tır giyecek gönderdiğini duydum ve bunu bana komutan söyledi ve ismini de vermemiş ama onun gönderdiğini söylediler biz biliyoruz teşekkür edersiniz dediler ama ben o teşekkürü edememiştim buradan teşekkür ediyorum o çocuklara yardım malzemesi göndermiş giyecek karda kıştaki bana bir şiltle beraber bunu göndermişler ben bunu bilmiyorum nerden çıktı ama Türk silahlı kuvvetleri mensupları olarak güneydoğuda başlatmış olduğumuz yardım faaliyetlerinde bizleri yalnız bırakmayarak göstermiş olduğunuz yakın alaka yöre halkını mutlu etmiş olup, ben yöre halkını mutlu etmişim, ama yöre halkını da kin ve düşmanlığa sevk etmişim nasıl bir insanım ben, bizlere çalışmalarımıza güç kattığından dolayı, şahsım ve Zırhı tugayımız kolordumuz adına göstermiş olduğunuz maddi ve manevi katkılarınızdan duyarlı yaklaşımlarınızdan dolayı teşekkür ederim sayın Hayrettin Ertekin bir terörist adam gidiyor Diyarbakır’da Lice’de, Siirt’te, Şırnak’ta işini gücünü bırakıyor, yanındaki arkadaşlarıyla beraber uçağa biniyor, gidiyor ve rakamını açıklasam, diyeceksiniz ki, sen parayı sokaktan mı buluyorsun, ama vicdanım el vermedi, benim oğlum doğum günümde bana çocuk esirgeme kurumuna verdiği götürdüğü bilgisayarın makbuzunu getirdi, doğum günümde, Bahçelievler çocuk esirgeme kurumu gidip sorulabilir, yazı yazarsınız, makbuz getirir, bana her doğum günümde makbuz baba doğum günün diye, biz böyle bir aileyiz, yüce mahkemenizin takdirine bırakıyorum. bir terörist böyle yapar mı? sayın başkanım bilişim üzerine ve bilişim geliştirme üzerine verdiğim konferanstan dolayı yani doktora yaptığım konudan dolayı tek silahlı kuvvetleri eğitim yapan kalite ve yüksek okulları merkezi ve TUBİTAK ile çalışan sayın Hayrettin Ertekin’e bir teşekkür şeyi göndermişler bu telsizlerin, mevcut telsizlerin imzalı Metro kuyumculuk adına verilmiş, o Motorola telsizlerin sayın başkanım garanti belgesi, o Motorola telsizlere metro kuyumculuk adına verilmiş garanti belgesi, bunu da abim getirdi, bu şeyi, bu resimleri artık sayın başkanım vaktinizi almak, göstermek istemiyorum, av merakım vardı, ava gidiyordum, silahı falan bu yıllarda seviyordum, böyle kamp kurup işte kamp kurduğum insanlar biri sayın bakan, biri Ünal hoca, işte bize o bölgede yardımcı olan o bölgenin insanı kamp kuruyorduk bir av eti orda bizim en büyük mutluluğumuz buydu, ama şimdi onu da yapmıyorum, yapamıyorum rahatsızlığımdan dolayı yapamıyorum. Nasıl bir teröristim ki, ben Türk silahlı kuvvetlerinin komuta kademesiyle davet ettikleri 30 Ağustos töreninde akşam oturuyorum orada beni misafir ediyorlar ve kendi konuk masasında oturtuyorlar ve her 30 Ağustosta ordu evlerinde ve Cumhuriyeti balolarında beni davet ediyorlar eşimle birlikte oturup bu resepsiyonlara katılıyorum acaba hangi teröristi davet edip hangi teröristi oralarda ağırlıyorlar yüce mahkemenize sunuyorum efendim. Yine danışmanlığını yaptığım rahmetli Özal’la ilgili bir daha önce biz kendisini gidip o ülkede karşılamıştık ve kendisini beni gördüğü zaman yüzü her zaman gülen sayın Cumhurbaşkanımız her zaman gülen ve ayaklı kütüphanem diye bir Japonya’da Japonya seyahatinde İngilizce olarak Japonların anlayamadıkları ayaklı kütüphane kelimesini İngilizce anlatamadığı ve bana akşam yemekte masada mistir kütüphane diye hitap ettikleri bir seyahattir o seyahatte çekilmiştir.  Yine bir komutanımızın Mehmetçik vakfına yapmış olduğum Mehmetçik vakfına yapmış olduğum bağışlardan dolayı bu şilt töreninde çekilmiş olduğumuz bir konser veren sanatçıyla ilgili resimdir yine bunda yüce mahkemenizin sadece beni tanımanız açısından yine sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile ilgili bu resmi görmelerini istiyorum biz Kayseri’de bir üniversite kampusu yapıldı, benim arazimin bağışladığım arazimizin üzerine bunun yemeği bunun ortadaki kayseri Erciyes üniversitesi rektörü Ak parti Genel başkan yardımcısı Salih Kapusuz, Ak parti milletvekilleri sayın cumhurbaşkanımız kayseri milletvekilleri ve bu yaptırdığımız bir okulun açılış şeyinde ve kendisine burada da kendisi bilgisayarları da benim almamı rica ediyor, o konuşmanın şeyidir. Bunları niye gösteriyorum, sayın başkanım bunları terörist olmadığımı, teröristlerin bunları yapamayacağı için, bu tip insanlarla muhatap olamayacağı için yine Türk parlamenterler birliğinin sayın genel başkanının Aziz Hayrettin diye yazmış olduğu kendi el yazısıyla yazmış olduğu ve yaptığım görevlerden dolayı bana bir teşekkür 94 yılında bunu da yüce mahkemenize takdim ediyorum yine yedek subaylığımda milli savunma bakanı olan sayın bakanımızla ben uzakta başka bir masada değil her zaman kendi masasında olurdum yıl 1983 ve yanımdaki oturan şahısta o zamanın maliye bakanı bir teröristin kendisine hizmet ettiği o an görevi icabı bakanın masasından her gittiğimiz yerde her ülkede yanından ayırmadı nasıl bir teröristsem ben bir de orda bir iddia var 12 Eylül günleri ben 12 Eylül günlerini özledim demişim sanki terör çıkarmak için 12 eylül günlerini  anlattığım söyleniyor, ben 12 eylül günü evlendim, rahmetli eşimle, sayın başkanım  evlilik tarihim ve belgelerimiz tamamını sunuyorum 12 Eylül 09 evlenmişim yani bekar olsaydım diye kast ettiğim kelimeyi sanki 12 eylül öncesi terör yaratmak maksadıyla söylemiş oluyorum, öyle kabul ediliyor, yine Mehmetçik vakfına yapmış olduğumuz katkıdan dolayı aile olarak katkıdan dolayı aldığım şilt ve bunu da yüce mahkemenize arz ediyorum, babasını çağırıp ifadesini alıp televizyona oğlunu aldığım kişi işten kovulduğunu eşinden de ayrıldığını bu yüzden ve eşinden tazminat istiyor hani televizyon onlarındı sayın savcım, hani televizyon sahibi oydu eşinden ayrılıyor ve işsiz kaldığını beyan ediyor ben cezaevindeyken bunlar oldu gazete gördüm ve kestim getirdim sayın savcımın incelemesini istiyorum babasını kandırıp televizyonu olduğunu söyleyen arkadaş yine başka bir konuyla ilgili yine bir 2003 yılında Mehmetçik vakfına yapmış olduğumuz katkıyla ilgili bir belge bunlar artık belki buradakiler sıkılabilirler belki buradakiler sıkıldınız peki sayın başkanım  pasaport dökümlerim bütün dünya ülkelerinde vizelerim, İngiltere’de oturmam, Amerika’da oturmam bütün seyahatlerimin tamamı ve Türkiye’de 151 gün kalmışım son 4 yılda ben nasıl teröristsem Türkiye’de bunları da takdim ediyorum ben sabırla burda herkesi dinledim burada oturdum hasta olduğum halde dinledim herkesinde aynı sabırı göstermesini diliyorum ve madem sıkılmışlar savunmamı bitiriyorum öyle sesler geliyor öyle şeyler geliyor isterdim ki beni de sizleri dinlediğim gibi sizlerde beni dinlemenizi isterdim. sayın başkanım  bunları zaman zaman ileride yüce mahkemenize takdim edeceğim, ben böylece bunu da okumayacağım, bunu zaten buradaki arkadaşlar bunu ben kendi el yazımla yazmıştım sonra daktilo edilmişti savunmam 2500 sayfaydı bunlarda savunmam ama insanlar sıkılmasın sizleri yormayayım diye bunları okumuyorum, bunların hepsini bırakıyorum bunları okumayacağım şimdi sorulacak bütün sorulara cevap vermeye hazırım “



Mahkeme Başkanı " tamamladınız mı “

Sanık Hayrettin Ertekin "savunmayacağım, sayın başkanım sıkılmış arkadaşlar öyle sesler geldi “
Mahkeme Başkanı " onların sıkılması değil, sizin savunmanız “
Sanık Hayrettin Ertekin " savunmayacağım sayın başkanım “
Mahkeme Başkanı " onları sıkılması değil onların sıkılması değil efendim savunmanızı tamamladınız mı “
Sanık Hayrettin Ertekin " tamamladım, sayın başkanım “
Mahkeme Başkanı " başkasına kaba şey bulmayın, siz kendiniz savunma hakkına sahipsiniz, istediğiniz şekilde konuşabilirisiniz, Hasan’ın, Hüseyin’in sıkılması önemli değil, siz savunmanızı yapacaksınız, burada 
Sanık Hayrettin Ertekin " haklısınız sayın başkanım “
Mahkeme Başkanı "herkes gibi sizde yapacaksınız savunmanızı, tamamladınız mı savunmanızı “

Sanık Hayrettin Ertekin " sayın başkanım  ben cd olarak yüce mahkemenize savunmamı vermek istiyorum, cd ortamında vermek istiyorum, bunları cd’si vardı, onu da takdim etmek istiyorum, bir de dün savunmamda söylemiştim ak partinin müzik ben yazdırmıştım bunu, ben yaptırmıştım bunu da yüce mahkemenin uygun görürse dinlemesini istiyorum, müzik cd’si “

Mahkeme Başkanı " başka”
Sanık Hayrettin Ertekin " başka yok, sayın başkanım “
Mahkeme Başkanı " bitirdiniz mi savunmanızı “
Sanık Hayrettin Ertekin " savunmamı bitirdim bitirdiğim savunmamın konuşmalarımın tamamı burada var “
Mahkeme Başkanı "sanığa Klasör 127 Dizi 161’deki emniyet ifadesi okundu soruldu önce öz geçmişini bize anlatıyorsunuz fakat burada hukuk fakültesinde okudum diyorsunuz bitirdiniz mi hukuk fakültesini”
Sanık Hayrettin Ertekin " bitirdim efendim sonradan bitirdim bitirdim 82 yılında bitirdim efendim “

Mahkeme Başkanı " nerede bitirdiniz”


Sanık Hayrettin Ertekin " İstanbul üniversitesinde “

Mahkeme Başkanı " İstanbul üniversitesinde bitirdiniz”
Sanık Hayrettin Ertekin " daha önce yanlış yazmışlar, son sınıftan terk yazmışlar çok önceden mahsus yazmışlar onu “
Mahkeme Başkanı " bir ifadenizde de öyle var”
Sanık Hayrettin Ertekin " öyle yazmışlar hayır efendim mezunum ben ordan yanlış yazmışlar”
Mahkeme Başkanı " kredi kartlarıyla ilgili bir mali şubeye gittim dediniz deminde söylediniz herhalde “
Sanık Hayrettin Ertekin " söylediğim konu yanımda çalışan bir çocuğun bodrumdaki mağazamızda çalın bir çocukla ilgili arkadaşının kendi arkadaşının kredi kartıyla 70 liralık 70 TL’lik alışveriş yapmış ama fırma bizim firmamız olduğu için bizi çağırdılar  ifade verdik o konuda hiçbir yargılama gördüğünüz evrakta”

Mahkeme Başkanı " herhangi bir kamu kuruluşunda görevim yoktur demişisiniz”

Sanık Hayrettin Ertekin " hayır yoktur efendim”
Mahkeme Başkanı "genelkurmay başkanlığında askeri üst düzey personelden kimleri tanıdığı sorulmuş size ben hiç kimseyi tanımam, hiçbir ilişkim de yoktur dediniz.”
Sanık Hayrettin Ertekin " efendim o sordukları bana liste 300 kişilik bir liste gösterdiler bunlardan hangisi Ergenekon terör örgütünüzün üyesi diye, ben bunların hiçbirisini tanımıyorum dedim yani Ergenekon terör örgütü olarak tanımıyorum komutanları tanıyorum ama yani bana soruluş amacı oradaki sorgucu komiser bunlar terör örgütü suçlamasıyla suçlanıyorlar, bunlardan hangi birini tanıyorsun, ben dedim bunların terör örgütü ile ilgili hiçbirini tanımıyorum çünkü bunlar terörist değil, general”
Mahkeme Başkanı " Emniyet genel müdürlüğünde tanıdığınız var mı diye onlardan da kimseyi tanımadığınızı söylediniz “

4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder