TÜRKİYE NİN TERÖRLE MÜCADELE KONSEPTİ BAĞLAMINDA PKK TERÖRÜNÜN İNCELENMESİ, BÖLÜM 1
Fatih AKTAŞ*
Kütahya-2006
T.C DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ
*Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
(Yüksek Lisans Tezi)
Danışman Yrd. Doç. Dr. Hasan DURAN *
Hazırlayan; Fatih Aktaş
0391030103
Kütahya – 2006
KABUL VE ONAY
Fatih AKTAS’ın Hazırladıgı “ Türkiye’nin Terörle Mücadele Konsepti Baglamında PKK Terörünün İncelenmesi "Başlıklı Yüksek Lisans tez çalısması, Jüri tarafından lisansüstü yönetmeligin İlgili maddelerine göre degerlendirilip kabul edilmistir. 27/06/2006
Tez Jürisi
Yrd. Doç. Dr. Hasan DURAN (Danışman)
Yrd. Doç. Dr. Fatih DEMİRCİ
Yrd. Doç. Dr. Hüsamettin İNAÇ
Ahmet KARAASLAN
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
YEMİN METNİ ;
Yüksek Lisans/Doktora tezi olarak sundugum “ Türkiye’nin Terörle Mücadele Konsepti Baglamında PKK Terörü’nün " İncelenmesi adlı çalısmamın, tarafımdan
bilimsel ahlak ve geleneklere aykırı düsecek bir yardıma basvurmaksızın yazıldıgını ve yararlandıgım kaynakların kaynakçada gösterilenlerden olustugunu, bunlara atıf yapılar yararlanılmıs oldugunu belirtir ve bunu onurumla dogrularım.
…./…../2006
Fatih AKTAŞ
ÖZGEÇMİŞ
8 Mayıs 1980 yılında Tokat’ın Turhal ilçesinde dünyaya geldi. Sırasıyla Atatürk İlk Okulu, Yeni Mahalle İlkögretim Okulu, Anadolu Otelcilik Ve Turizm Meslek Lisesini bitirdi. 1998 Yılında basladıgı Üniversite Lisans egitimini; Dumlupınar Üniversitesi, İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde 2002 yılında tamamladı.
2002 – 2003 Yılı Güz Döneminde Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Egitimine basladı.
2004 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlıgı’nın açmış oldugu Subaylık Nosyonu Ve Temel Askerlik Anlayısı Kazandırma Kursunu bitirerek Subay olarak nasp edildi.
Ardından Piyade Okul Komutanlığı Subay Temel Kursunu bitirerek 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanlıgı 2. Mekanize Piyade Taburu 5. Mekanize Piyade Bölügüne Takım Komutanı olarak atandı. Halen 5. Mekanize Piyade Bölügünde Takım Komutanlıgı görevini sürdürmektedir.
ÖZET
Terörizm, belli siyasal amaçlar gerçeklestirmek maksadıyla siddet kullanılmasını mesru gören bir anlayısın aracıdır. Kullanılan bu siddet, korkutma, yıldırma ve
tedhiş hareketleri ile terörizm, bir amacı, bir düsünce sistemini, bir siyaset anlayısını veya bir yasam tarzını insanlara zorla, hayatları pahasına kabul ettirmeye çalısmaktadır. Terörizmdeki siddet bilinçli, sistematik ve belirli amaçlara yönelik olarak kullanılan siddettir. Bu siddet ve tedhiş hareketleri ile kamuoyuna bir takım mesajlar verilmeye çalısılmaktadır. Önemli olan gerçeklestirilen eylem degil, eylemin ne kadar ses getirecegi kamuoyunda ne kadar ses getirecegidir.
Türkiye Cumhuriyeti, jeopolitik ve jeostratejik önemi, kıtalar arası geçiş noktasında olması, kriz bölgelerine olan yakınlıgı, yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ile dünyanın en önemli cografyalarından birisine sahiptir. Geçmiste bu cografyada, birçok uygarlık yasamıstır. Ama hiçbir uygarlık ve onu yaratan ulus, bu cografyada ebedi olarak baki kalamamıs, bekasını koruyamamıstır. Büyük uygarlıklar yaratmış birçok ulus, yeterli dinamikler yakalayamadıgı için Anadolu cografyasındaki tarih mezarlıgında yerini almıstır. Bu cografyanın tamamına oldukça uzun bir süredir sahip olabilen tek bir millet vardır. O da yüz yıllardır bu cografyada yasayan Türk Milletidir.
Gerek dış tehdit unsurlarının ve gerekse iç tehdit unsurlarının önüne çıkardıgı tüm engelleri yıkmış ve bu güne kadar ayakta durmayı basarmıstır.
Bunu da öncelikle iç istikrarını koruyarak ve dısarıya karsı da gerekli beka tedbirlerini alarak saglamıstır.
Yaklasık yirmi yıllık bir süredir Türkiye’nin basına bir terör belası çıkmış ya da çıkartılmıs, Ülke kaos ortamına sürüklenmeye çalısılmıstır. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, üzerinde yasadıgı bu önemli cografyanın bedeli olan bu terör belasını da büyük ölçüde yenmistir. Ancak mücadele halen sürmektedir ve uzun yıllar da
siyasi, sosyal, kültürel ve askeri anlamda da sürecege benzemektedir. Çünkü daha öne de belirtildigi gibi bu önemli cografyada yasamanın bir bedeli vardır ve bu bedel her zaman, çesitli şekillerde ödettirilmeye çalısılacaktır.
TEZ HAKKINDA
Terör ve terörizmle ilgili literatürdeki tanımlamalar nelerdir? Türkiye’de terörün tarihsel gelisimi nasıldır? Bu baglamda Türkiye’deki terör hareketleri nasıl bir
gelisim süreci göstermistir? Bu sorular ısıgında Türkiye terörle mücadelede nasıl bir konsept uygulamalıdır?
ARASTIRMANIN AMACI
Bu arastırmanın amacı; Türkiye’deki mevcut etnik problemin kaynagının ve sebeplerinin ortaya konulması, sorunun bizi etkilemeyecek hale getirilmesi ve çözümüiçin neler yapılabilir ve ne gibi tedbirler gelistirilebilir sorularına cevap bulmaya çalısmaktır. Ayrıca Türkiye’nin terörle mücadelede sonuca ulasması için uygulamasıgereken esasları ortaya koymaktır.
ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ
Türkiye gibi, kendi iç dinamikleriyle, tarihi geçmisi ve çevre cografyalarda zengin kültür ve toplum bakiyesine sahip, potansiyel gelisme gücü fazla olan bir ülkenin
önünü kesmek maksadıyla, iç ve dıs mihraklar tarafından, çesitli senaryolar üretilmektedir. Bu senaryolarla ülke zayıflatılmaya çalısılmakta ve gelisimi
engellenmektedir.
Bu nedenle etnik grupların tahrikler sonucunda olusan yersiz talepleri bilim ısıgında analiz edilmeli, gerçekler ortaya koyulmalı ve Türkiye üzerine yazılan bölücüsenaryolar bosa çıkarılmalıdır. Bunun için gelismis ülkelerdeki çözümlemeler incelenmeli ve bu çözümlemeler Türkiye’ye uyarlanmalıdır.
Ülkemizin bölünmesi üzerine yazılan bütün senaryoların gerçek dısılıgını bilimsel olarak ortaya koymak esastır. Böylelikle terörle mücadelede belirli bir noktaya
gelinecek, Türkiye üzerine yazılan senaryolar bosa çıkartılacak ve etnik ayrımcılık son bulacaktır.
ARAŞTIRMADA HİPOTEZ
Terörizm; belli siyasal amaçlara ulasmak için sistematik ve planlı olarak uygulanan tedhis, yıldırma ve siddet olaylarıdır.
Türkiye bu baglamda son çeyrek yüzyılda PKK terörüne maruz kalmıstır. Terör; sosyo-ekonomik ve siyasi nedenlerin yanı sıra etnik, kültürel ve demografik
problemlerden kaynaklanmaktadır. Bu problemin çözümü; kapsamlı ve etkin güvenlik tedbirlerine eslik eden demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlügü prensipleri çerçevesinde kucaklayıcı ve müsfik sosyal politikaların hayata geçirilmesiyle ancak mümkündür.
ARAŞTIRMADA VARSAYIM
1. Günümüzde terörizm, asimetrik bir mücadele alanı haline getirilerek güncel siyasetin bir aracı olarak kullanılmaktadır.
2. Terör bir ülkenin iç dinamiklerinden kaynaklanabildigi gibi, dış siyasi konjonktür ve aktörlerin de etkilerinden de meydana gelmektedir.
3. Günümüzde degisen “güvenlik” nasyonu dikkate alınarak terörün çözümünün askeri ve polisiye tedbirlere indirgenmemesi ve sosyo-politik ve psikolojik
faktörlerin de analiz çerçevesine dahil edilmesi gerekmektedir.
4. Makro anlamda terörün engellenebilmesi için, öncelikle uluslararası platformlarda terörün tanımı konusunda ortak bir uzlası noktası
bulunmaktadır.
ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI
Arastırmada terör ve terörizmin kavramsal bir açıklaması yapılıp, konuyla ilgili tanımlamalar yapıldıktan sonra Türkiye’deki tüm terörist faaliyetler degil de
daha çok PKK terör örgütünün faaliyetleri incelenmistir. Yani tüm bölücü terörist faaliyet gösteren örgütlerin tamamına deginilmemis, bunlardan kısaca
bahsedilmis, PKK ve PKK terörü üzerinde yogunlasılmıstır.
Arastırmadaki bir diger sınırlılıkta 1984 sonrası faaliyetlere önem verilmesidir. Türkiye cografyasındaki etnik ayrımcılıgı körükleme çabaları 1800’lü yıllara
dayanmasına ragmen arastırmanın konusu bakımından tarihsel süreç 1984 ve sonrası ile sınırlandırılmıs, bu tarihten önceki dönem yüzeysel olarak ele alınmıstır.
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Arastırmada önce konuyla ilgili kavramlar okuyucuya aktarılmaya çalısılmıs özellikle birinci bölümde tanımlama yöntemi kullanılmıstır. Konu kavramsal olarakincelendikten sonra konunun tarihsel süreci incelenmis, bu bölümde açıklayıcı yöntem kullanılmıstır. Terörle mücadele konsepti ve çözüm önerileri bölümünde ise terörlemücadele metotları aktarılmaya çalısılmıs ve bu bölümde de açıklayıcı yöntem kullanılmıstır.
Arastırmada genel olarak konu özelden genele dogru incelenmistir. Terörün tanımından yola çıkılmıs ve Türkiye’de terör konusu incelenmistir. Bu nedenle
arastırmanın geneli için tüme varım yöntemi kullanılmıstır diyebiliriz.
TEZ METNİ.
GİRİŞ
Türkiye cografyasında varlıgın sürekli kılınması istikrar saglamakla dogru orantılıdır. Süphesiz ki iç ve dıs mihraklar, bu cografyada istikrar istemeyecek ve onubozmak için her türlü çaba içinde olacaklardır. Anadolu topraklarında kalıcı olmanın basarılması için öncelikle içeride istikrarı saglanmalı, birlik bozulmamalı ve sonra dabirligin bozdurulmaması bilincinde olunmalı dır.Türkiye ile çıkar çatısmaları bulunan birçok ülke Türkiye karsıtıpolitikalara bir sekilde destek vermektedir.
Bu ülkelerin bir çogu ile de uluslar arasıalanda ortaklıklar da mevcuttur. Buna ragmen bu ülkeler Türkiye’deki her türlü yıkıcıbölücümihrakı desteklemekten rahatsızlık duymamaktadırlar. Bu ülkelerin bundan böyle de aynı politikaları uygulayacakları ortadadır.
Türkiye’de gelinen noktada görülmektedir ki; 1984 yılında özellikle güney doguda baslatılan etnik kıskırtıcılık terör hareketlerine zemin hazırlamıstır.
Milyonlarca insan bu terör hareketlerinden etkilenmis, kimi canından, kimi malından, kimileri de topraklarından olmustur.
Türk halkının gelinen bu noktada artık tahammülükalmamıstır. Ne var ki; Terörün tarihi gelisimi süzgecinde terör örgütleri artık, destekaldıkları devletler
olmadan da faaliyet gösterebilecek duruma gelmislerdir.
PKK terör örgütü de bu örgütlerden bir tanesidir ve alınan tüm önlemlere ragmen kanlı faaliyetlerine devam etmektedir. Gerek PKK terör örgütünden ve gereksediger terör örgütlerinden Türkiye ve Türk halkı çok çekmistir.Anlasılan o dur ki gelinen bu noktada örgütün dag kadrosu büyük ölçüde yok edilmistir. Ancak mücadele artık sehirlere inmistir. Bu baglamda örgütün siyasallasma çabaları halen devam etmektedir.
Türkiye bir taraftan demokrasinin gereklerini yerine getirirken bir taraftanda terörizmle mücadelesini sürdürmektedir. Terörle mücadelede sonuca ulasmak
maksadıyla çok yönlü bir konsept gelistirilmesi gerekmektedir. Bu konsept bir taraftan demokrasiden taviz vermezken bir taraftan da terörle mücadele açısından her türlü önlemi alabilecek yetenege sahip olmalıdır.
BİRİNCİ BÖLÜM TERÖR KAVRAMI
1.1. TERÖR VE TERÖRİZM
1.1.1. Terörün Tanımı
Ülkeler teknolojik açıdan gelistikçe ve birbirlerine karsı tehdit unsurları arttıkça “psikolojik savas strateji”leri de gelismis çok karmasık bir hale gelmistir. Bu
baglamda artık günümüzde sıcak savaslar yerini artık soguk savaslara bırakmıstır. Soguk savasın en önemli unsurlarından bir tanesi de terördür. Literatürdebirçok terör tanımlaması olmasına ragmen üzerinde uzlasılmıs bir terör tanımı yoktur. Bununla birlikte uluslararası alanda da henüz üzerinde anlasılmıs bir terör tanımıyoktur. Bu nedenle uluslararası alanda da bu kavram için consensus saglanamamıstır.Terör kavramının Türkçe’deki karsılıgı “dehset”tir. Tabi terör kavramı beraberinde; “korkutma yıldırma” ve “tedhis”i de beraberinde getirmektedir. Terör sözcügü kelimenin etimolojik kökeninden de anlasılacagı gibi korkutma esaslı bir fiildir.Lâtince kökenli “terrere” sözcügü, korkudan titretmek, dehsete düsürmek anlamına gelmektedir.1
Terör tanım olarak; insanları yıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düsünce ve davranısları benimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir.2
12.04.1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ise terörü siddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni degistirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlügünü bozmak, Türk Devleti’nin ve Cumhuriyeti’nin varlıgını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa ugratmak veya yıkmak veya ele geçirmek temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç veya dıs güvenligini, kamu düzeni veya genel saglıgı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kisiveya kisiler tarafından girisilecek her türlü eylemler olarak tanımlanmış tır.
Ülkemizi gerek maddi gerekse manevi yönden etkileyen, yasa dısı örgütlerin gerçeklestirdigi terör faaliyetlerini, kanun tanımından da anlasıldıgı gibi oldukça genis sekilde ele almıstır.
Ancak burada yapılan tanımlama terör olusumunu vurgulasa da, vurgulamak istenen aslında terörizmdir. Çünkü asagıda da açıklamaya çalısacagımız terörizm
kavramı, dehset ve siddet olgularının birlesiminden olusan, otoriteyi yıkmaya yönelik olan içerisinde siyasal unsurlar bulunduran eylemlerin bütünüdür.
Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisinde terör; Bir gücü bir iktidarızorla kabul ettirmek amacıyla sistemli bir biçimde siddet kullanma, yıldırma, tehdit
olarak tanımlanmaktadır.3
Görüldügü gibi terör olgusu çok degisik sekillerde tanımlanmasına karsın,hiçbir tanım terör olgusunu tam olarak açıklayamamaktadır. Bunun temelinde de terör
örgütlerinin amaçları açısından benzerlikler olmasına ragmen yapıları açısından farklılıklar olması yatmaktadır. Yani sonuç olarak ortak bir terör tanımı yapmak zordur. Terör, kelime olarak birçok anlam içerse de belirli unsurlar üzerinde anlamı yogunlasmıstır. Schmid ve Jorgman adlı yazarlar da 190 adet terör tanımı yayınlamıslardır.
Bu tanımlarda geçen önemli vurgular sunlardır4:
Olay ve Güç % 83.5,
Siyasi "çerik % 65,
Endise ve Sindirme % 51,
Psikolojik Etki % 41.5.
Terörün tanımının zorlugu daha ziyade terör ve terörizm kelimelerinin siyasî amaçlarla kullanılmasından ileri gelmektedir. Terör konusunda ülkeden ülkeye degisen tanımlamalar oldugu gibi aynı ülkenin içinde, hatta devletin degisik kurumları içinde de anlayıs farkları bulunmaktadır. Onun için terörü tanımlamak gerçekten zordur.
Terörle mücadelede terörizmin tanımlanmasının hayatî önem teskil etmektedir. Disiplindeki genel kanı da budur. Terörün tanımı yapılmadan terörle
mücadelede herhangi bir adım atılamayacagı ortadadır. Disiplinde ve uluslararası örgütler düzeyinde devletler arasında da bu konuda herhangi bir uzlasma yoktur. Dolayısıyla teorideki bu farklılık aynı zamanda pratige de yansımaktadır.
1.1.2. Terörizm
Terörizm kelimesi ilk defa Fransız "htilali sırasında Jakobenler tarafından siyasal ve sosyal eylemlerini tanımlamak üzere olumlu anlamda kullanılmıstır. Daha
sonra bugün algıladıgımız olumsuz eylemleri kapsayan anlamı yüklenmistir.5 Bu terim Fransız devriminin baslangıç yıllarında Fransız devrimci devlet adamı Maximilen Robespierre’nin 1785 -1794 Terör Devrinde ortaya çıkmıstır.6 “Terörizm“ kaçırmadan cinayete kadar uzanan ve amacı sindirme olan
siddet eylemlerine verilen addır.7 Ancak terörizm kavramı da sosyal bilimler literatüründe ve uluslararası alanda ortak tanıma ulasılamamıs bir kavramdır.8
Terörizm kavramı, daha çok terör durumunun ortaya çıkarılmasını amaçlayan stratejiyi ifade eder. Terörizm; Siyasal nitelikli amaçlara ulasmak için
kullanılan ve psikolojik yani agır basan bir savas biçimi; siyasal süreci etkilemeyi amaçlayan siddet eylemleri, olarak tanımlanabilir.9
“Terörizm Siyasal sonuçlara ulasmak için hükümetlere karsı korku yaratarak, hükümetlerin davranıs ve tutumlarını degistirmek düsüncesiyle siddetin
sistematik olarak kullanılmasıdır.”10seklinde tanımlanan terörizm, bir toplumun degerlerine, normlarına, menfaatlerine, beklentilerine, varlıgına, bütünlügüne ve
bütünlügün devamına ters düsen, masum insanların öldürülmesine varıncaya kadar, topluma zarar veren çesitli faaliyetleri içine alan; ilgili toplumda devletin güç ve otoritesini zaafa ugratarak o toplumu içten içe çökertme hedefine yönelik sosyal sapma davranıslarıdır.11
Literatürdeki terörizm tanımlarının bazıları asagıdaki gibidir; 12Bir organize grup ya da partinin amaçlarını, siddetin sistematik kullanımı yoluyla elde ettigi yöntem ya da teoriye iliskin bir terimdir.
Siyasi amaçlara yönelik olarak, siddetin kullanım tehdidi ya da kullanımıdır.
Siddet tehdidi ya da kullanımını kapsayan, normal olmayan araçlarla siyasi davranısı etkilemeye yönelik sembolik bir eylemdir.
Siyasal amaçlar için korkunun sistematik kullanımıdır. Baskalarının varlıgına yönelik siddettir.
Siyasal amaçlar için güdülenmis Şiddettir.
Hollandalı siyaset bilimci Alex P. Schmid, terörizmin 140 ayrı tanımını saptamıstır. Bu tanımlamalar içerisinde, 22 ortak nitelikli ve 20 ortak amaç veya islevinbulundugunu belirtmektedir. Tanımlamalarda en çok karsılasılan bes unsuru su sekilde belirtebiliriz;13 Siddet veya zor kullanımı, bir siyasal amaç güdülmesi, dehset veyakorku salma, tehdit ve son olarak toplumda uyandırılan psikolojik etki veya üçüncü kisilerden beklenen yaygın tepki (teröristler ve kurbanlar dısında). En çok sözü edilen amaç ve iliskiler ise söyledir;14
a) Halkı veya hedef bir toplulugu korkutmak, dehsete düsürmek ve yerlesik otoriteyi tahrip etmek.
b) Devlet otoritesinin terörist ile masum kitle arasında ayrım yapmadan baskı yöntemlerine basvurmasını saglamak.
c) Otoriteye veya düzene karsı olan güçleri harekete geçirmek. Yerlesik otoritenin güçlerini ve kurumlarını etkisizlestirmek, islevsiz kılmak.
d) Kamuoyunu olumlu (kendi lehine) veya olumsuz (düzene karsı) yönde etkilemek, yönlendirmek.
e) Siyasal güç odaklarını ele geçirmek ve/veya var olan yönetimi devirmek.
Yonah ALEXANDER ise çagdas terörizmin bes temel karakteristigi olarak sunları saymaktadır15 :
a) Yeni teknoloji, tehdit ve tepki anlamında yeni bir siddet birimidir.
b) Uluslararası arenada kargasa ve düzensizlik yaratmak için çesitli vasıtalarla eylem gerçeklestirme, politik, ideolojik, sosyal, ekonomik, stratejik spektrumda
mücadele etmek gereklidir.
c) Terörizm toplum için bir dizi tehdit olusturur. En ciddi tehlike belki de bireylerin güvenligi ve esenligi ile ilgilidir.
d) Çagdas teröristler terörizme destek veren ülkelerle ilgilidirler. Küçük gruplar, devletlerin dogrudan ve dolaylı destegi ile siyasal siddet ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde yönlendirilebilirler. Sonuçta uluslararası güç dengesini etkileyebilir ve degistirebilirler.
e) Özgür dünyanın hükümetleri ve insanları modern terörizmin dogasını, sahasını ve yogunlugunu degerlendirememe hatasına düsmüslerdir.
İşte yapılan bu ortak tanımlamalar, unsurlar ve islevlerden de anlasılacagı gibi terörizm; baskıya, tedhise, yıldırmaya, korkuya veya korkutmaya yada bu
eylemlerin tamamına maruz kalan bir halk kitlesine yada topyekün bir devlete karsı yapılan, bir grubun veya yine bir devletin “yasadısı stratejik” amaçlarını
gerçeklestirmek üzere yaptıgı eylemlere verilen addır. Daha genel bir sekilde ifade edecek olursak “Terörizm, siyasi amaçlara varmak için sivillere karsı planlı olarak kullanılan siddettir.”16
Terörizm siyasal siddetin bir türüdür. Bunu belirleyen bazı karakteristik unsurlar da mevcuttur. Bunları ortaya koymaya çalısacak olursak; Terörizm sözcügünü
de terörden ayırmak gerekmektedir, onun için daha önce de belirtildigi gibi terörden baslamak gereklidir. Terör, çok degisik sekillere sahip bir siddet biçimidir. Sadece siyasal nitelikte olan terör ile ilgilenilecek olursa, bu çerçevede terörist, yani teröre basvuran kimse siyasal bir saik ile harekete geçen ve siddeti araç olarak kullanan, siddete basvuran (meselâ birisini öldüren) kimsedir. Ama yapmak istedigi sey aslında gerçekten öldürdügü ya da üzerinde siddet uygula dıgı kisiyi öldürmek degildir. Onun ötesinde masum olan kurbanını öldürerek etki yaratmak, propaganda yapmaktır. Bu baglamda terörizm kavramı, terör yöntemlerinin siyasi bir amaçla örgütlü, sistemli ve sürekli bir sekilde kullanılmasını benimseyen bir strateji olarak terör kavramından da ayrılmaktadır.17
Siyasal terörde, terör fiiline basvuran kisi, siyasal bir saik ile siyasal bir dürtü ile harekete geçer, araç olarak siddeti kullanır ve suçun ilk plânda ortaya çıkan
neticelerinin ötesinde etki yaratmak ister. Bu çerçeve terörizmin bir sembolik fiil olarak tanımlanmasına imkan vermektedir. Terörizm dogrudan dogruya fiilin dogurdugu sonuçlar itibarıyla degil ama fiilin yarattıgı etki itibarıyla karakteristik bir nitelik kazanmaktadır. Bu özellik terörizmi diger siyasal siddet biçimlerinden de ayırmaktadır.
Örnegin, savas ve terörizm konusu birlikte degerlendirildiginde, savasın düsmanı imha etmeye ya da en azından kontrol etmeye yönelik bir siddet biçimi oldugu söylenebilir.
Buna karsılık terörizmde dogrudan dogruya düsmanı imha etmek, hedefi ortadan kaldırmak amaç degildir. "lk plânda elde edilecek neticenin ötesinde bir etki yaratmak ön plâna çıkmaktadır. Yani terörizm de savas ve diplomasi ile kazanılamayan sonuçları elde etmek, korkutmak, yıldırmak ve itaat ettirmek maksadıyla bir teoriye, felsefeye ve ideolojiye dayanılarak terör ve siddetin sistemli ve hesaplı olarak kullanılması mevcuttur18
Bu çerçevede terörizmi ahlâk dısı yapan, hukukun dısına iten çok önemli bir nokta bulunmaktadır. Ona da isaret etmek gerekmektedir. Kurban tamamıyla
masumdur. Degisik terör stratejileri içinde kurbanın niteliginin de önem tasıdıgı durumlar vardır ancak prensip olarak esas itibarıyla kurban tamamıyla masumdur.19
Televizyonlarda kadınların, yaslıların, çocukların öldürüldügünü görüyoruz ve aklımıza hemen su soru geliyor: Bunlardan, bu masum kisilerden ne istediler? Gerçekte onlardan istenen herhangi bir sey yoktur. Terörist, çogu zaman kurbanını da tanımamaktadır.
Yapmak istedigi, etki yaratmaktır. Bu sebeple de suçunu olabildigince herkesin görebilecegi sekilde islemeye çalısmaktadır. Eger mümkünse basın yayın organlarının önünde, medyanın önünde bunu yaparak suçu olabildigince fazla kisinin önünde ortaya koymaya çalısmaktır. Çünkü asıl yapılmak istenen sey onları korkutarak bir etki yaratmaktır.
Kurban ile fail arasında iliskinin olmaması, kurbanın her zaman masum olması terörizm ile mücadelede önemli bir sorun ortaya çıkarmaktadır. "kisi arasında
iliski olmadıgı için herkes her yerde kurban olabilmektedir. Kimin nerede, ne zaman öldürülecegi konusu bilinemeyecegi için devletin bu konudaki mücadelesi de oldukça zor bir hâl almaktadır. Öte yandan terörizm kitlelere yönelik hedef gözetmeyen siddet eylemleriyle, toplumun güven duygusunu da ortadan kaldırmaya çalısmaktadır.20
Daha önce de belirtildigi gibi; Bir siyasî fikri iktidara getirmek, onu hâkim kılmak veyahut da iktidardaki varlıgını sürdürmek için terörün bir strateji olarak
kullanılmasına da terörizm denilmektedir. Bu strateji hemen hemen her zaman ulusal sınırları asmakta, ulusal sınırların dısına çıkmaktadır. Failin kimligi, kurbanın kimligi ve bunu plânlayanların kimlikleri nedeniyle ya da fiilin islendigi yer sebebiyle, her zaman bir boyutuyla terörizm ulusal sınırların dısına tasmakta ve uluslararası bir boyut kazanmaktadır. Uluslararası ortamda terörizmin yer alması terörizmle mücadeleyi daha da zor hâle getirmektedir. Çünkü o meshur ikilem burada da karsımıza çıkmaktadır.
Bir taraf için terörist olan, diger taraf için özgürlük savasçısıdır. Bu her zaman böyle olmustur. Bütün dünya devletleri tarafından terörizmin ortak bir tanımının
yapılamaması, bu sorunu yasatmaktadır. Bu ise çözüm bulabilmek bir ortak tanıma ulasabilmek kolay görünmemektedir. Bu kaçınılmaz çeliskiyi hafifletebilmek objektif, tutarlı bir tanımlama ve anlamlandırma yapılmadan mümkün gözükmemektedir.21
Terörizme karsı verilen mücadele, soguk savasın bir devamıdır seklinde ifade edebilir. Söyle ki; baska bir ülkeyle sorunu olan X ülkesi, sorununu daha ucuz bir
sekilde terörizmle çözmeye veya diger ülkeyi baskı altında tutmaya çalısabilir. Bunu masayla tutmaya da benzetmek mümkündür. Yani X ülkesi, diger ülkeyle savası göze alamadıgı için, diger ülkedeki terör örgütlerini destekleyerek büyük zararlar vermesine katkıda bulunabilmektedir. Bu baglamda terör örgütleri bir yandan devlet otoritelerini yönlendirme ve bazı davranıslara sevk etme amacıyla gelistirilen bir silah olarak kullanılırken, diger yandan da aslında bagımsız aktörler olarak uluslar arası siyaset sahnesine girmektedirler.22
Terör örgütleri, kitleleri korku içerisinde baskı altına alarak, amaçları dogrultusunda siyasi sonuçlar elde etmek üzere, terörizmi mücadelelerinin bir aracı olarak kullanmaktadırlar.
Yukarıdaki tanımlamalara bire bir uyusan eylemleri Türkiye’de gerçeklestiren PKK terör örgütü, gerilla olarak yaptıkları eylemleri bir bagımsızlık
mücadelesi olarak tanımlamaktadır. Örgütün Türkiye’de gerçeklestirdigi eylemler zaten bir kurtulus mücadelesi olamayacagından hemen burada terörist
gerilla ayrımını da yapmanın, terörizm kavramının açıklanmasında katkısı olacaktır.
2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder