UTANMANIZ VAR MI?
RİFAT SERDAROĞLU
21 Haziran 2013
rifatserdaroglu@gmail.com
facebook.com/rifatserdaroglu
Bir insan kendini “Aydın” sınıfına koyuyor, ülkesinin en çok satan gazetelerinde “Köşe” sahibi oluyor ve her gün yüz binlerce “genç beyin” tarafından okunuyorsa, onun ülke insanının kaderine etki edecek derecede yanlış yapma hakkı yoktur.
İnsanız, hepimiz hata yapabiliriz. Kendimizi ve dostluk ilişkilerimizi ilgilendirecek çapta yapılacak yanlışlar, sadece kendi çevremizi ilgilendirir. Samimi olarak dilenecek bir özür, affedilmemizi ve üzdüğümüz-zarar verdiğimiz insanların kalplerini tekrardan kazanma imkânını bize geri verebilecektir.
Fakat siz hemen her gün köşenizde yazıyor, toplumu yanlışa yönlendiriyor ve
onarılması imkânsız zararlara, can ve mal kayıplarına sebep oluyorsanız,
10 yıl boyunca “Demokrat-Özgürlükçü” dediğiniz kişi için, 10 yılın sonunda
“Diktatör-Faşist-Türkiye’yi Yangın Yerine Çeviren Adam” diye yazabiliyorsanız, siz bu eyleminizi “Hata” kapsamına sokamazsınız.
Sizler Türkiye’ye bilerek ve isteyerek “İhanet” etmişsiniz demektir.
Çalıştığınız gazetelerinizin tüm imkânlarından yararlandınız, yanınızda çalışanlara kitap yazdırıp, adınızı koydunuz. Yüz binlerce genç beyni yanlışa yönlendirdiniz, ülkenin geleceğini kararttınız.
Yurt dışındaki toplantılarda Türkiye’yi yerden-yere vurdunuz. Bazılarınız, patronlarınız için ihale takipçiliği yaptı.
Şimdi, “Pardon, biz adamı yanlış tanımışız. Yanılmışız, adam demokrat değil- diktatörmüş, bu adam ülkeyi büyütmeye değil-küçültmeye gelmiş” demeyi ve utanmadan hala Türk Milletinin huzuruna, hiçbir şey olmamış gibi çıkma hakkını kendinizde nasıl bulabiliyorsunuz?
Konuyu biraz daha açalım;
-Sizler, bugün Başbakan Erdoğan’ı yerden yere vuranlar, daha önceden onu bilmiyor muydunuz?
-Onun yetişme tarzını-eğitimini-dünya görüşünü- yetiştiği Milli Görüş camiasını hiç duymadınız mı?
-R.T Erdoğan, Türk Siyasetine paraşütle mi geldi ki, sizler onun gönüllü şakşakçısı oldunuz?
-Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı olmadan önceki servetini- cemaat tarikat ilişkilerini- hırsını- hedefini hiç merak etmediniz mi?
-Erdoğan’ın, hakkında adalete intikal etmiş, dokunulmazlık sebebiyle beklemede olan yolsuzluk dosyalarını sizlere anlatan olmadı mı?
-Kendinize “Şoför” alırken gösterdiğiniz özeni, adamı Başbakan yaparken gösterdiniz mi?
-Erdoğan’ın oğlu Burak, yaya geçidinde Büyük Sanatçı Sevim Tanürek’e çarpıp ölümüne sebep olduğunda, ona yapılan “Özel Uygulama” Erdoğan’ın
“Adalet ve Kul Hakkı” konusundaki tavrını sizlere anlatmadı mı?
Sevim Tanürek adı geçtiğinde içiniz hiç sızlamaz mı?
-Hadi bunları görmediniz diyelim. Erdoğan’ın Demokrasi-İnsan Hakları- Kadın Erkek Eşitliği- Sanata Bakışı ve İslam Devleti ile ilgili konuşmalarını da okumadınız mı? El-Kaide patronunun dizinin dibindeki resmi görmediniz mi?
Hepsini bal gibi biliyordunuz. Ama günlük menfaatiniz yine üstün geldi, ülkeyi sattınız.
Anlamadığım konu şudur; Patronlarınız sizin gibi insanlara niçin iş verir?
Bilgi deseniz yok, sadakat deseniz yok, kendini Türk Milletine borçlu hissetmek yok, özür dilemek yok, dünyayı takip etmek yok. Yok, yok, yok…
Patronlarınız, sizden daha cahil oldukları için olabilir mi?
Sizler Başbakan Erdoğan’ı, 10 yıl sonra terk edip, onu Akif Beki-Abdurrahman Dilipak-Mustafa Karaailoğlu gibi gazetecilerin eline bırakan
“Erdoğan’ın Abileri-Ablaları”, ülkenin “Saygın!” gazetecileri;
Eğer bir parça utanma duygunuz, bir parça yüreğiniz kaldı ise, Taksim Gezi Parkındaki “Duran Genç” gibi, lütfen gidin ve Başbakanlık önünde durun.
Durun ama susmayın. Erdoğan’a haykırın;
“Eyy Erdoğan, seni biz parlattık. Kendine gel. Sen Şah-Padişah-Sultan-Halife değilsin. Sen de bizler gibi garip bir âdemsin” deyin.
Diyebilir misiniz? Dersiniz değil mi? Sıkar mı?
Sağlık ve başarı dileklerimle
https://rifatserdaroglu.com/2013/06/21/utanmaniz-var-mi/
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder