PKK TERÖR ÖRGÜTÜ HAKKINDA, BÖLÜM 14
IV. PKK’NIN III. KONFERANS VE V. KONGRE KARARLARI, UYGULAMALARI
1. III. Konferans ve Alınan Kararların Hayata Geçirilmesi
PKK terör örgütünün 5-15 Mart 1994 tarihleri arasında Abdullah Öcalan'ın denetiminde Suriye topraklında yapılan III. Konferansında alınan
kararlar şunlardır;
1) Silahlı mücadele Serhat Eyaletinin Kafkaslara ve Karadeniz kırsal alanına (Artvin-Hopa-Trabzon) kadar.kaydırılması (Kuzeye Açılım Planı),
2) Sözde Dersim Eyaletinin Sivas, Kayseri, Amasya kırsal alanına kaydırılması,
3) Güneybatı Eyaletinin Kayseri ve Toroslara Açılması. Bu yeni açılımlarla;
Örgütün kendine göre çizdiği Kürdistan sınırını kesmesi,
-Bunun dışında yeni açılacak bölgelerde güvenlik güçleri terör eylemlerine hazırlıksız olacaklarından, yapılacak baskınlar ve Toroslarda yol kesme eylemleri
ile büyük zaiyatlar verdirilerek dikkatlerin bu alanlara çekilmesi,
-Esas faaliyet alanlarındaki operasyonların yumuşatılması taktiği güdülmesi,
-Kafkaslara açılımda ise, zaten destek alınan ve örgütle ilişkileri iyi olan Ermenistan sınırının açılmasının sağlanması ve ileri tarihlerde bu ülkede
oluşturulacak yeni kamplarda eğitilecek teröristlerle Türkiye'ye zarar verilmesinin amaçlanması, hedeflenmiştir239.
4) Başta Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün ülkelerde örgütün temsilciliklerinin açılması,
5) Türkiye'ye hasım olan ve siyasi baskı yapabilecek ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi ve örgüt yayınlarının özellikle bu ülkelerde çıkartılarak dağıtılması,
6) Diplomatik ilişkilerin Avrupa sorumluları tarafından yürütülmesi,
7) Devlet denetiminde bulunan fabrika ve benzeri kuruluşların tahrip edilmesi ve özellikle bölgeye yönelik hizmetlerin aksatılmaya çalışılması,
8) Devlet güvenlik güçleri ile birlikte hareket eden GKK sisteminin tahrip edilmesi ile mal varlıklarına örgüt tarafından el konulması,
9) Eyaletlerde eyalet meclisleri kurularak bu meclislerin ulusal meclise bağlanması,
10) Türkiye'de bulunan ve örgüte hizmet eden legal ve illegal kuruluşlara gerekli yardımın yapılması, illegal DEV-SOL ve legal faaliyet yürüten YHD gibi
kuruluşlara gerekli Marksist düşünceye paralel yayın yapan gazete ve mecmualarla ilişkilerin devam ettirilmesi,
11) Avrupa'dan bir uydu kiralanarak televizyon ve radyo yayınlarının yaygınlaştırılması ve bu şekilde propaganda çalışmalarının daha geniş alana
ulaştırılması kararlaştırılmıştır.
12) 3. Konferans'ta eyaletlerin üzerinde bir teşkilat olan "saha komutanlıkları" organize edilmiştir. Buna göre Askeri Teşkilat; Kuzey Saha Cephe Komutanlığı
(Dersim, Orta Erzurum, Serhat), Orta Saha Cephe Komutanlığı (Amed ve Garzan) ve Güney Saha Cephe Komutanlığı (GAP, Mardin, Botan) şeklinde oluşturulmuştur.
13) Türkiye'nin metropol illeri ve turizm bölgelerinde sabotaj, kundaklama ve bombalama gibi sansasyonel nitelikli eylemlerin gerçekleştirilmesi kararı alınmıştır.
Konferansta eylem hedefleri olarak; "T.C.'nin eğitim kültür kurumlarının çeşitli birimlerde tasfiye edilmesi, T.C.'nin yargı sistemini işlemez hale getirerek
tasfiye edilmesi, Ordu bir bütün olarak hedeftir. Ordu, özel tim, korucular, polis, MİT, sivil savunma hedeftir. Turizm işletmeleri, maden işletmeleri, petrol boru
hatları, petrol işletmeleri, enerji kaynakları, fabrikalar, termik santraller, silah sanayii, ulaşım ve haberleşme sistemleri... Bunların tahrip edilmesi, işlemez hale getirilmesi ve kamulaştırılması esastır." şeklinde belirleme yapılarak terörü Türkiye sathına taşımak amacıyla ARGK-ERNK bünyesinde eylem birlikleri
oluşturup, yukarıda belirtilen sahalarda eylem yapmak üzere görevlendirilmiştir.
PKK terör örgütü, III. Konferans'ta alınan kararlar gereği, cephe faaliyetlerine ilişkin olarak "Kürdistan Ulusal Meclisi" veya "Saha ve Eyalet
Meclisleri" gibi alternatif yönetim organlarının oluşturulması gayesiyle çabalarını yoğun bir şekilde sürdürmüştür. Bu meclisleri temsilen "sözde savaş hükümeti"
veya "sürgün hükümeti" kurulmasına çalıştığı, diğer bölücü örgütlerin de katılımıyla sözde "Kuzey Kürdistan Ulusal Cephesi"nin oluşturulmasının
hedeflendiği görülmüştür.
Abdullah Öcalan'ın talimatıyla HADEP, ERNK'nin fonksiyonlarını üstlenmiştir. şehir faaliyetleri HADEP tarafından oluşturulan "Halkla ilgilenme
Komiteleri, Tutuklu Aileleriyle ilgilenme Komiteleri, Gençlik Komisyonları, Kadın Komisyonları" kanalıyla yürütülmüştür.
Öte yandan 1994 yılı boyunca Avrupa, Yunanistan, Suriye ve kırsal bölgeler üzerinden metropollere ve turistik bölgelere gönderilen silahlı militanlar,
İstanbul, İzmir ve Antalya gibi yerlerde çok sayıda sabotaj, bombalama ve orman yakma eylemleri gerçekleştirmişlerdir. yine de gerçekleştirilen bu eylemler örgütün hedeflerinin çok altında kalmıştır.
12-13 Mart 1994 tarihinde Brüksel'de sözde "Uluslararası Kuzey Kürdistan Konferansı" toplanmıştır. Konferansa gönderdiği mesajda Öcalan;
"Batılı devletlerin getirebileceği her türlü çözüm önerilerine açık olduğunu, ancak batılı devletlerin, sorunun çözümünde PKK'yı taraf kabul etmeleri gerektiğini"
ileri sürmüştür240.
2. V. Kongre ve Örgütün Avrupa’daki Faaliyetleri
Abdullah Öcalan 8-28 Ocak 1995 tarihleri arasında Kuzey Irak'ta gerçekleştirilen V. Kongrenin "sözde ordulaşma ve ordulaşma temelinde
iktidarlaşma, iç ve dış ittifakları iktidarlaşma yönünde kanalize etme misyonunu yükleneceğini" belirtmiştir.
V. Kongrede parti program ve tüzüğünde değişiklikler yapılmıştır. Kongrede alınan kararlar şunlardır:
1) Abdullah Öcalan'm Genel Sekreterlik statüsü Başkan olarak değiştirildi ve bir Başkanlık Konseyi oluşturuldu. (Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat
Karayılan, Halil Ataç, Haydar Kaytan ve Mustafa Karasu başkanlık konseyi üyesi oldular).
2) PKK, bayrağındaki sosyalist bir sembol olan orak-çekici kaldırarak, sarı-yeşil-kırrnızı renkli bir motifi kabul etti.
3) Hata ile öldürülen PKK üyelerinin itibarlarının iadesi kabul edildi (Parti içi muhalefet terörle susturuluyor, suçlamaları doğrulanmış oluyordu).
4) Suriye'de bir Kürt parlamentosu kurulması kararı alındı (PKK'yı uluslararası platformda daha iyi duyurabilmek, silahlı eylemleri siyasi
faaliyetlerle desteklemek ve bu yolla uluslararası toplumun Türkiye üzerindeki siyasi baskısını artırmasını sağlamak amacıyla).
Kongrede eylem stratejisi olarak; "Hareketli savaş tarzının tek taktik olarak uygulanmaması, buna paralel olarak suikast, sabotaj, pusu, baskın, çatışma, kuşatma gibi eylem biçimlerinin iç içe gerçekleştirilmesi, kurtarılmış alanlar oluşturulması, geçici köy korucularının aileleriyle birlikte imha edilmesi."
şeklinde belirlenmiştir. Bu kararlar Türkiye'ye gönderilen terör örgütü mensuplarınca uygulamaya konulmuştur.
PKK V. Kongrede yukarıdaki kararları alırken sürgünde parlamento kurma kararı, Ocak 1995'de Hollanda'nın Lahey kentinde "Sürgünde Kürt
Parlamentosu" ilk toplantısını yaparak yerine getirilmiştir. yurt dışına kaçan 67 DEP'li eski milletvekili Remzi Kartal yurt dışından verdiği bir demeçte; "
....kendilerinin seçilmiş milletvekilleri olarak PKK'nın yanında olduklarını...." açıklamıştır. Bu açıklama Anayasa Mahkemesi'nin DEP'i kapatma gerekçesini
haklı çıkarmakta idi. 31 Temmuz 1995'te sözde parlamentonun ikinci toplantısı Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılmıştır241.
PKK'nın Avrupa'yı diplomatik faaliyetlerin merkezi haline getirme faaliyetleri 1995 yılı boyunca yoğun bir şekilde devam etmiştir242.
1995 lerde PKK'nın Kuzey Irak'daki bütün düzeni yeni baştan ve daha güçlü silahlar ile donatmış olduğu görülmüştür. Bunun üzerine 20 Mart'ta
Türkiye'nin Kuzey Irak'a o zamana kadar giriştiği en büyük operasyon başlatılmıştır. Bu arada PKK ise Erbil'de 21 Mart 1995’te "Kürdistan
Demokratik Ulusal Birliği" adında yeni bir örgüt kurmuş ve PKK dan sonra ikinci bir oluşumu gerçekleştirmiştir. Türkiye daha sonra 5-11 Temmuz 1995 te
ikinci operasyon ile Kuzey Irak'a 15 km girmiştir. Sonunda KDP ile PKK'nın da çatışmaya girmesi ile durum PKK'nın daha da aleyhine dönmüştür. Çatışmalar 10 Aralık 1995’te tarafların ateşkesi ile durmuştur.243
Bu tür faaliyetlerde, "örgütü terörist kimliğinden kurtarmak ve bütün Kürtlerin temsilciliğini yaptığı imajını yaratmak amacı" güdülmüştür. Bu
çalışmalarda eski DEP üyeleri ve Kürtçülük244 adına isim yapmış kişiler kullanılmıştır. Bu kişiler heyetler oluşturarak Avrupa alanında ulusal ve
uluslararası resmi kuruluşlar, siyasi partiler, hükümet dışı kuruluşlar, baskı grupları gibi çevrelerle temasa geçerek PKK'nın taktik ve dönem hedefleri lehine
yapacakları görüşmelerde sözde "Kürt sorunu ile PKK'nın özdeşleştirilmesi" amaçlanmıştır. Bu nedenle PKK'nın Kürt orijinli vatandaşlar tarafından
desteklendiği imajını yaratmak amacıyla Avrupa'da geniş katılımlı yürüyüşler, açlık grevleri, bildiri dağıtma, işgal, protesto eylemleri düzenlenmiştir. Bunların
dışında Yunanistan'daki örgüt kamplarında şehir faaliyetleri ve patlayıcılar konusunda eğitilen militanlar metropoller ve turistik bölgelerde eylem yapmak
üzere illegal yollardan Türkiye'ye sokulmuşlardır245.
Rusların hayatiyet verdiği bir olgu olarak ortaya çıkmıştır.(A.Cem Ersever, Kürtler PKK ve Öcalan,s.32,33,38 )
3. Kuzey Irak'ta YNDK'nın(Ulusal Demokratik Güç Birliği) Kuruluşu
Terör örgütü PKK, batılı çevrelerin, K. Irak'taki sözde çözüm senaryolarında, yerel güçlere önemli roller vereceği düşüncesinden ve K. Irak'taki
önemli bir boşluğun bulunduğu düşüncesinden hareketle 1995 yılı başında bu boşluğu fiilen doldurmayı amaçlamıştır. Bu amaçla Talabani'nin desteğini alan
PKK, Barzani kuvvetlerini sindirmeyi, küçük örgütleri ve bazı aşiretleri yörüngesinde tutmayı taktik olarak benimsemiştir. 1995 yılında tamamen kendi
kontrolünde olmak kaydıyla 1991 yılında kurulan YNDK (Ulusal Demokratik Güç Birliği) 1995 yılından itibaren Kuzey Iraklı örgüt, grup ve çevrelerden meydana
gelen bir cephe haline getirilmiştir246.
4. 1995 Genel Seçim Taktiği ve Yeni Ateşkes Önerisi
HADEP, yine PKK tarafından kendine yükletilen "PKK'yı aklama" misyonuna uygun bir tarzda 24 Aralık 1995 Genel Seçimlerine yönelmiştir. Evvela medya ve sözde demokratik çevrelerin desteğini sağlamak amacıyla kendisi için bir "Türkiye Partisi" imajı sağlamaya çalışmıştır. Bunun için de geniş bir ittifak arayışına girmiş ve sürdürdüğü çabalar sonucu Marksist-Leninist eğilimli SYP (Sosyalist İktidar Partisi), BSP (Birleşik Sol Parti) ve bölücü DDP (Demokratik Değişim Partisi) gibi legal partilerle "Emek-Barış-Özgürlük Bloku" gibi partilerle bir seçim ittifakı gerçekleştirmişse de, yapılan seçimlerde ülke barajının çok altında oy almıştır.
Nihayet Abdullah Öcalan, HADEP'i zor durumda bırakmamak amacıyla 20 Aralık 1995 tarihinde sözde ateşkes ilan etmiştir247.
PKK terör örgütü 1995 yılında icra edilen etkin operasyonlar sonucu kaybettiği prestijini yeniden kazanabilmek ve 1996 Baharına toparlanarak çıkabilmek maksadıyla, 15 Aralık 1995 tarihinde tek taraflı ateşkes ilan ettiğini açıklamıştır. Sözde tek taraflı ateşkes süreci ile ilgili olarak; her türlü sözde askeri hazırlıkların yokun bir şekilde sürdürülmesi, lojistik araç gereç her türlü ihtiyaçların süratle giderilerek üslenme alanlarına intikal ettirilmesi, sözde
eyaletlere ilişkin kadro düzenlemelerinin ve toplantılarının gerçekleştirilmesi, özellikle kırsal alanda bulunan grupların eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi,
KDP ile ateşkesten istifade edilerek K.Irak alanındaki bir kısım kadroların yurt içersine aktarılması kararları alınmıştır.
PKK Terör örgütü bu girişimi ile bir taraftan politik ortamın da barışçıl olduğu imajını yaratarak ve bu imajı kullanarak Türkiye üzerinde baskı kurmayı
amaçlarken, diker taraftan da özellikle kendine müzahir kuruluşları devreye sokarak sözde siyasi çözüm, taraf ve muhatap kabul edilme, dostluk, barış,
kardeşlik, akan kanın ve kirli savaşın durdurulması gibi masum temalar işleyerek eylem ve düşüncelerine taraftar bulmaya çalışmıştır. Diğer taraftan ateşkesin bir ara verme ve barış anlamında mütalaa edilmemesi gerektiği şeklindeki örgüt başının talimatlarına uygun olarak, kırsal alanda büyük gruplar halinde eğitim ve teşkilatlanma çalışmalarını sürdürmüşlerdir.
Örgütün ateşkesteki niyet ve maksadı doğru tahlil edilerek, bu dönemde örgütün toparlanmasına izin verilmemiş ve1996 kışı süresince ve özellikle Nisan
1996 başından itibaren Sakgöze bölgesinde gerçekleştirilen Atmaca Operasyonları ile örgüte büyük darbe vurulmuş ve 200 civarında terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Örgüt üst yönetimince, bölgede moral çöküntüsüne giren operasyon bölgesindeki gruplara; gündüz çatışmalara girilmemesi, operasyon süresinin uzatılması, taciz ile güvenlik güçlerinin yıpratılması, gizli hareket ile manevranın esas alınması talimatı verilmiştir. Kırsal alanda faaliyet gösteren terörist gruplara ise; şehirlere eylem, gizlenme ve dağılma, korunma ve gücü muhafaza, katılımı zorla da olsa artırma, firarları önleme, yaralıları koruma ve kurtarma, metropollerde sansasyonel eylem icrası talimatı verilmiştir.
Metropollerde ses getirici eylem stratejini uygulama fırsatını 1 Mayıs 1996'da yakalayan örgüt, bozulan moralini yükseltmek ve güçlü olduğu imajı
vermek maksadıyla, İstanbul-Kadıköy’de alınmış tedbirlerin yetersizliğinden de faydalanarak bilinen eylemlerini gerçekleştirmiştir. örgüt bununla; şehirlerde de
varız ve güçlüyüz mesajı vermiş, bundan sonraki hareketleri için elamanlarına moral ve cesaret telkin ederken, halkın moralinin bozulmasına sebep olmuştur.
PKK terör örgütü ileri gelenleri, Abdullah Öcalan'ın talimatıyla 1996 yılı Mart-Nisan aylarında, "II. yüksek Askeri Konsey Toplantısı" ve "Merkez Komite
III. Toplantısı" ismiyle bir dizi toplantı gerçekleştirmiştir. Bu toplantıda 1996 yılına ait örgütlenme ve faaliyetlere ilişkin alınması gereken kararlar alınmış ve
hedefler tespit edilmiştir.
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
241 Atilla Şehirli, A.g.t. s.816
242 Başta Almanya olmak üzere çeşitli Avrupa Devletlerinin (İtalya, Fransa, Hollanda vb. ) PKK terör örgütüne verdikleri desteklerle ilgili olarak bkz. 19.01.1998 tarihli Yeniyüzyıl Gazetesi ve 18.01.1998 tarihli Cumhuriyet Gazetesi ayrıca Bkz. 16.01.1998 tarihli Hürriyet Gazetesi, 07.01.1998 tarihli Türkiye Gazetesi.
243 Koray Düzgören: Türkiye Türkleri ve Kuzey Irak; ADD, (Kuzey Irak Özel Sayısı), C.3 S.1, s299
244 Birinci Dünya savaşı sonrası Anadolu için işgal planları yapılırken Türkleri zor durumda bırakmak ve Anadolu birliğini parçalamak için İngilizler masa başında
Doğu Anadolu'da " Manda Yönetimli Kürt Devleti " fikrini ortaya attılar. Aslında o dönemde bir Kürtlük, Kürdistan ve bir kürtçülük faaliyeti söz konusu değildi.
Ancak İngiltere, Fransa ve daha sonra Rusya çabalarıyla yapay olarak oluşturulan bir Kürdistan ve Kürtçülük söz konusu olmuştur. Neticede Kürtçülük fikri esas itibarı ile 19.Yüzyılın başlarında İngiliz, Fransız ve Rusların hayatiyet verdiği bir olgu olarak ortaya çıkmıştır.(A.Cem Ersever, Kürtler PKK ve Öcalan,s.32,33,38 )
245 Türkiye Yunanistan'ın PKK'ya verdiği desteği tüm dünyaca bilindiğini terör örgütünün Atina, Selanik ve bir çok kentte kampları ve hücre evleri olduğunu açıkladı. Bkz. 28.03.1998 tarihli Cumhuriyet Gazetesi.
246 Süha Örtülü, Oktay Pirim;PKK’nın 20 yıllık Öyküsü, İst.1999.s. 259: (Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK,s.129-135
247 Süha Örtülü, Oktay Pirim;PKK’nın 20 yıllık Öyküsü, İst.1999.s. 201:(Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK,s.143,148
15 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR;
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder