PKK TERÖR ÖRGÜTÜ HAKKINDA, BÖLÜM 15
V. IV. KONFERANS VE EYLEMLERİN TIRMANIŞI
PKK IV. Konferansı 01-15 Mayıs 1996 tarihleri arasında Şam yakınlarındaki bir örgüt kampında gerçekleştirilmiştir. Bu konferansta;
1) Kızıl ve kurtarılmış alanların oluşturulması, gerillanın yaygınlaştırılması,
2) İl, ilçe, kasaba gibi kalabalık yerleşim birimlerine baskınlar düzenlenmesi,
3) Çeşitli bahanelerle serhildanların (kitlesel başkaldırmaların) yeniden başlatılması,
4) K. Irak'ın kuzey şehirlerinden başlanılarak iktidar organlarının oluşturulması,
5) İntihar eylemlerinin geliştirilmesi,
6) Her eyalete intihar timleri gönderilebilecek şekilde hazırlık ve altyapı çalışmalarının yapılması, şeklinde kararlar alınmıştır.
Böylece bir yandan V. Kongrede alınan kararlar güncelleştirilirken, diğer yandan örgüt açısından önemi gittikçe artan K. Irak'a dikkat çekilmiştir.
1. İntihar Eylemleri
Abdullah Öcalan tarafından yazılan "Kürdistan'da Zorun Rolü" isimli kitapta şiddet olaylarının vazgeçilmezliği bütün ayrıntılarıyla dile getirilmiştir.
Örgütün metropol eylemlerine verdiği önemin nedeni, halk arasında, örgütün metropollere bile hakim olduğu düşüncesini yerleştirerek bir korku ve
yılgınlık ortamı yaratmak ve böylece siyasi alanda Devleti örgütle siyasi diyaloga zorlayan bir kamuoyu oluşturabilmektir.
Planlanan hedeflere ulaşılması için "Hamas türü intihar saldırıları" dahil her türlü eylem türünün denenmesi kararlaştırılmış ve 1996 Mart ayından
itibaren bu tür eylemlerin hazırlıklarının yapılması için örgüte kadrolaşma talimatı verilmiştir.
1996 yılında Tunceli, Adana ve Sivas illerinde intihar saldırısı eylemleri gerçekleştirilmiştir.
PKK; 1996 yılında sıklet merkezini K.Irak’a dayalı olarak Hakkari ve Şırnak bölgesinde tesis etmeyi planlayan ve bu amaçla K.Irak ile olan sınırı
ortadan kaldıracak bir üslenmeye giderek kurtarılmış bölgeler elde etmeyi, sınır birliklerine sürekli taciz türü eylemler gerçekleştirerek sınır hattındaki
karakolları boşalttırmayı ve böylece yurt içine giriş ve çıkışları kolaylaştırmayı, K.Irak ve İran’daki etkinlik sahasını yurt içine doğru genişletmeyi ve ordulaşmayı gerçekleştirmek olarak hedeflemiştir.
Ancak örgüt, 1996 yılı içerisinde icra edilen operasyonlar sonucunda büyük kayıplar vermiş ve operasyonlarda temastan kaçınma hareket tarzlarını
uygulayarak ağırlık vererek ağırlık çukurca ve Şemdinli bölgesinde olmak üzere sınır birliklerini taciz ve mayın döşeme eylemleri ile gücü korumaya çalışmış ve bu hedeflerin hiçbirini gerçekleştirememiştir. Planladığı hedeflerden hiçbirini gerçekleştiremeyen örgüt, halk desteğini büyük oranda kaybetmiş, var olan moral çöküntüsü pekiştirilmiş ve panik havasına sokulmuştur. Kış dönemi ile birlikte kuvvetlerin büyük çoğunluğunu yurt dışına çıkarmıştır248.
1996 yılında 4062 terör olayı meydana gelmiştir. Dönem içerisinde etkisiz hale getirilen terörist miktarı 4820'dir. Aynı dönemde güvenlik güçlerinin kaybı
610ídur. Geçmiş yıllara göre 1996 yılında ulaşılan başarı PKK’nın silahlı gücünü saf dışı kılma bazında rakamsal olarak en yüksek düzeydedir. Bu durum terör
örgütü ile yapılan silahlı mücadelede başarı trendinin istikrarlı bir şekilde güvenlik güçleri lehine artarak devam ettiğini göstermektedir249.
Ayrıca 1996 Yılında; meydana gelen olay miktarında %2, icra edilen büyük çaplı operasyonlarda %96, icra edilen orta çaplı operasyonlarda %98, icra edilen
sınır ötesi operasyonlarda %23, Güvenlik Güçlerinin inisiyatifinde cereyan eden olaylarda ise %15 oranında artış meydana gelmiştir. Aynı dönem içinde Güvenlik Güçleri zayiatında %21 (610 kişi), vatandaş zayiatında ise %50 (535 kişi) azalma meydana gelmiştir. 1996 yılı içinde; 303 büyük çaplı, 615 orta çaplı operasyon icra edilmiştir.
1996 yılında, 1995 yılına göre ele geçirilen silah miktarında yaklaşık olarak iki kat artış meydana gelmiş olup, rakamsal olarak 1995 ve 1996 yılında ele geçirilen silahın parasal değeri 4.7 milyon dolardır. Ele geçirilen mühimmat, teçhizat, malzeme, giyecek ve yiyecek miktarı da bu rakama dahil edildiğinde;
PKK terör örgütünden yaklaşık olarak ele geçirilen silah ve malzeme 150-200 milyon dolar değerindedir250.
2. Kırsal Kesimde Silahlı Faaliyetler:
IV. Konferansta alınan kararlardan sonra Temmuz Ağustos 1996 tarihinden itibaren örgütün yurtiçinde gerçekleştirdiği eylemlerde hissedilir bir
artış, olmuştur. Uzun süredir gerçekleştirilemeyen ilçe ve karakol baskını türündeki eylemler zayıf da olsa yeniden gündeme getirilmiştir.
Örgüt, Tunceli kırsalındaki kadrolara bağlı olarak çalışan Sivas kırsalını "Koçgiri Eyaleti" olarak isimlendirerek yeniden düzenlemeye çalışmıştır.
Yine örgüt 1995 yılında "Toros Akdeniz Eyaleti" adı altında Amanos dağlarına silahlı gruplar aktararak faaliyete başlamıştır. Bölgenin; Çukurova ve
Toroslara açılım yapması, pek çok bölgeye geçiş sağlaması, coğrafi bakımdan silahlı grupların barınmasına elverişli olması gibi nedenlerle stratejik bir
konumunun bulunduğu değerlendirilmiştir.
1996 Mart ayında YAJK (Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği) 1. Ulusal Kadın Konferansı K. Irak'ta yapılmış, 216 kadın örgüt militanı katılmıştır.
PKK V. Kongrede alınan kararlar çerçevesinde Diyarbakır-Batman hattında "Yurtiçi Cephe Merkezi" kurmayı amaçlamıştır.
VI. 1996 VE SONRASI
1996 yılında 7873 PKK'lı terörist ele geçirilmiştir (2972'si ölü, 88'i yaralı, 4536'sı yakalanan, 277'si teslim olan). Aynı yıl 760 şehit verilmiştir (157'si sivil,
446'sı asker, 25'i polis, 132'siGKK).
Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, örgüt mensuplarına yayınladığı "1997 Perspektifleri" başlıklı talimatında 1997'nin kendileri için
"Çözüm ve Final yolu" olduğunu ilan ederek, örgüt militanlarını motive etmeye çalışmıştır.
PKK bir yandan Kuzey Irak'a dayalı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini de içine alacak şekilde "Bağımsız Birleşik Kürdistan'ın kurulmakta
olduğunu" ifade ederken bir yandan "PKK güneylileşmiştir" sloganıyla Kuzey Irak ile PKK'nin bütünleştiğini dile getirmiş, diğer taraftan "PKK Türkiyeli leşiyor " tarzında bir dönem sloganını ortaya atmıştır.
ERNK'nın devam ettirdiği Avrupa'daki PKK faaliyetleri 1994 yılında Atina'da açılan bürodan sonra Viyana, Kopenhag, Oslo, Helsinki, Stockholm,
Madrid, Roma büroları vasıtasıyla sürdürülmüştür. PKK, 1997 yılı itibariyle Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerini 18 eyalet olarak organize etmiştir. Bu
eyaletlerin 10 tanesi Almanya'da bulunmaktadır251. 1997 yılı itibariyle Avrupa'da PKK'nin güdümündeki bölücülük hareketi başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere bazı uluslar arası platformlarda gündeme alınmış ve Türkiye'ye yönelik bazı tavsiyelere konu olmuştur. Bu durum PKK'ya cesaret vermiştir.
Sözde Sürgünde Kürdistan Parlamentosu'nun 7. Genel Kurulu 10 Nisan 1997 tarihinde Brüksel'de yapılmış ve bu kongrede ülkeye yani K. Irak'a dönüş
kararı alınmıştır. Bu karardan sonra sözde SKP üyeleri K. Irak'a geziler tertiplemişler, ayrıca sözde "Kürdistan Aydınlar Birliği" mensupları ile birlikte
Vatikan'da Papa ile görüşmüşlerdir252.
Bazı ülkeler ise, resmi veya yarı resmi karar organları vasıtasıyla PKK temsilcileri ile temasa geçmişler, PKK'nın güdümündeki bazı konferans ve
panellere ev sahipliği yapmışlar, hatta bu toplantıları finanse etmişlerdi.
İtalya-Türkiye arasında olması gereken barış treni projesi sonradan "Brüksel-Diyarbakır" hattı olarak değiştirilmiştir. Organizasyonun daha etkili
olabilmesi için Diyarbakır'a varış gününün l Eylül 1997 (Dünya Barış Günü) olması kararlaştırılmıştır.
Ancak barış treni organizasyonundan istediği neticeyi alamayan örgüt, Köln ve Selanik'te gösteriler düzenleyerek amacına ulaşmak istemişti.
1997 yılında yurtiçinde silahlı ve kitlesel faaliyetlerde başarılı olamayan
PKK, tekrar K. Irak'a önem vererek bu bölgeyi sıçrama tahtası olarak kullanma
çabaları içine girmiştir.
1997 yılına "Fetih yılı, Zafer yılı, Final yılı" sloganlarıyla girilmiş ve kış döneminde K. Irak'tan ve Suriye'den ve yurtiçinden kadro ve eğitim takviyesi
yapılmış olmasına rağmen terör örgütü PKK Doğu ve Güneydoğu Anadolu 251 01.05.1998 tarihli Milliyet Gazetesi bölgesinde sürdürdüğü silahlı faaliyetlerinde başarılı olamamış ve gerileme içinde olmuştur.
1997 yılında PKK, yurtiçi silahlı faaliyetlerini 4 saha ve 12 eyalet tanzim ederek sürdürmüştür (Bakınız Tablo V). yıl sonu itibariyle yurtdışında 2400-2600, yurtiçinde ise 2100-2300 örgüt mensubunun olduğu tespit edilmiştir. Bu çabalarına rağmen terör örgütü yıl içinde girdiği çatışmalarda önemli ölçüde kadro ve eleman kaybına uğramıştır. Nitekim 1997 yılında 6514 PKK'lı terörist ele geçirilmiştir (5706'sı ölü, 102'si yaralı, 453'ü yakalanan, 253'ü teslim olan).
TABLO V
Terör örgütü Karadeniz Bölgesi'nde cılız da olsa "Pontusçuluk, Lazcılık, Gürcücülük" faaliyetleri geliştirmeye çalışırken, bir yandan da Aleviliğin yaygınlık arz ettiği İç Anadolu Bölgesini mezhep çatışmalarının alanı haline getirmek istemiştir. Ayrıca, Akdeniz Bölgesi'nde metropollerde bulunan Kürt ve Arap nüfus üzerinde bölücü çalışmalar yapmıştır.
Karadeniz Bölgesi'nde 1997 yılı başı itibariyle bir takım eylemlerin başlatılması, özellikle Tokat-Amasya Bölgesinde PKK-DHKP/C örgütlerinin
müşterek üslenme faaliyetleri, örgütün Karadeniz'e açılım planlarının 1996 yılında "keşif” 1997 yılında ise "üslenme ve eylem aşamasına" geldiğini
göstermiştir. Öte yandan 1996 yılında Akdeniz Bölgesi'nde eylemlerini hızlandıran örgüt mensupları üslendikleri Nurhak Dağlarından ve Toroslar üzerinden daha batıya açılmanın planlarını yapmışlardır.
PKK terör örgütü 1998 yılı itibariyle çeşitli eylem ve örgütlenme hedeflerini belirlemiştir. Bu hedeflerin en önemlisi "Kürdistan Ulusal Kongresi'nin
toplanması" olmuştur. Ayrıca K. Irak'ta etkili bir güç haline gelinmesi, yurtiçinde etkili eylemler gerçekleştirilirken legal alandaki imkanların en üst seviyeye
çıkarılması hedeflenmiştir.
PKK terör örgütü, 1997 ve 1998 bahar aylarıyla birlikte üç ayrı koldan Karadeniz'e açılım yapmak istemiştir.
Örgütün Karadeniz'e açılım planında TKP-ML /TYKK ve TDP örgütleriyle kurmuş olduğu ittifak, Sivas-Ordu-Tokat bölgelerinde gerçekleştirilen
eylemlerle işler hale getirilmek istenmiştir.
Abdullah Öcalan'ın gündemde tutmaya çalıştığı "Türkiyelileşme" kavramına anılan alanlardaki faaliyetlere hayatiyet kazandırılmaya çalışılmıştır.
Türkiyelileşme kavramı örgüt tarafından;
a) Mevcut silahlı güçlerin Türkiye'nin her yerinde faaliyete geçirilmesi,
b) Diğer sol grupların PKK'ya, sol ideolojik temel üzerinde kanalize edilmesi,
c) Silahlı faaliyet için yeterli potansiyeli bulunmayan sol grupların PKK'nın kontrolünde bu faaliyetlere hazırlanmaları, şeklinde kullanılmaktadır.
Bölge halkına yönelik propaganda faaliyetlerinde ise, "Kürtçü bir örgüt olarak değil, bütün Türkiye halklarının kurtuluşuna yönelik gerilla faaliyeti olduğu"
söylemleri kullanılmıştır.
Örgütün teorik anlamda en üst karar organı olan ve periyodik olarak dört yılda bir toplanan kongrelerden PKK VI. Kongresi hazırlıkları K. Irak'ta yapılan
toplantılarda sürdürülmüştür
15-25 Mart 1998 tarihleri arasında ise Abdullah Öcalan sorumluluğunda PKK V. Konferansı Suriye'de gerçekleştirilmiştir253.
1998 yılının ilk aylarında PKK'ya yönelik TSK operasyonları sürerken Nisan ayında PKK ile mücadelede önemli bir aşama kaydedilmiştir. 14 Nisan'da
Genelkurmaya bağlı Özel Kuvvetler (Kırmızı Bereliler)’e bağlı timler "yarasa" operasyonu ile Kuzey Irak'a helikopter ile inerek PKK'nın iki numaralı ismi
Şemdin Sakık, kardeşi ve 2 Peşmergeyi yakalayarak Türkiye'ye getirmiştir254. Sakık'ın verdiği bilgilere göre; "örgütteki çöküşü önlemek ve yönetici kadroyu
kontrol altına almak isteyen Abdullah Öcalan'ın yeni yapılanmada Cemil Bayık255, Halil Ataç gibi eski liderler pasif hale getirilirken örgütte büyük bir panik yaşanmaması için Sait Çürükkaya, Duran Kalkan ve Murat Karayılan gibi isimlere de yer" vermiştir256.
PKK'nın 1998 yılı yeni yapılanması şöyle olmuştur257:
a) Kuzey Saha Savaş Komutanlığı: Serhat, Erzurum, Dersim, Koçgiri Eyaletleri.
b) Orta Saha Savaş Komutanlığı: Amed, Barzan Eyaletleri.
c) Güney Saha Savaş Komutanlığı: Zağros, Botan, Mardin, Ruha Eyaletleri.
ç) Yedek (Güney-Batı Eyaleti) Saha Savaş Komutanlığı: Güney Batı, Toros-Akdeniz Eyaletleri.
Semdin Sakık sorgulamalar da örgüt ve örgüte destek olan kişi ve devletler hakkında bilgi verdikçe, örgüt de onun, "aslında T.C.'nin ajanı" olduğu
PKK'nın öncülüğünde 01.06.1998 tarihinde Avrupa alanında PKK, TKP/ML, TKP/ML, TKP/KIVILCIM, TKP-ML/KONFERANS, MLKP, DEV-
SOL, DHP ve TDP örgütleri arasında "Devrimci Birleşik Güçler Platformu" adı altında bir protokol imzalanmıştır258.
1998-1999 kış dönemine girilirken, geçmiş döneme göre faaliyetlerinde belirgin bir gerileme görülmüştür. Örgütün eleman sayısı yurtiçinde 2250-2500,
yurtdışında ise 3000-3500 olarak tespit edilmiştir. Eylem gücü zaafa uğrayan örgütü muhafaza edebilmek için 1999 yılı "İktidarlaşma ve Devletleşme yılı olacak" gibi söylemlere yer verilmiştir.259
PKK terör örgütü VI. Kongresi'ni 1999 Ocak-Şubat döneminde Kuzey Irak-İran sınırında Kandil Dağları bölgesinde toplamıştır. Kongre sonrasında
aşağıdaki bildiri yayınlanmıştır. Bu bildiri 05.03.1999 tarihli Özgür Politika isimli dergide yayınlanmıştır.
Bu bildiriye göre aşağıdaki kararların alındığı tespit edilmiştir. Kongrede;
1) " Zafer Kongresi Uluslararası Komploya yanıttır " denilerek PKK liderinin Suriye'den çıkarılması (Ekim 1999'da) eleştirilmiştir.
2) Kongre'de Abdullah Öcalan, oybirliği ile yeniden Genel Başkanlığa seçilmiştir.
3) "Önderliğimize yönelik mevcut uygulamalar derhal durdurulmalı ve halkımızın temsilcisi olarak muhatap alınmalıdır" denilerek T.C. Devleti'nin tüm yöneticileri uyarılmıştır.
4) ARGK'nin devamlı büyütülmesi gerektiği kararı alınmıştır.
5) Kongre'de; "diplomatik faaliyet yürütmeyi, bu çalışmalarındaki hata ve yetersizlikleri de mutlaka aşmayı, başta Ortadoğu'nun ilerici güçleri olmak üzere
dünyadaki tüm sosyalist ve demokratik çevrelerle ilişki ve ittifak içinde olmayı gerekli görmüştür" denilmiştir.
6) "Tüm parti militanları ve ARGK. savaşçılarının Başkan Öcalan gibi devrimci bir çizgide yürümesi gerektiği" kararlaştırılmıştır.
7) Kongrede "Güney Kürdistan'da örgütlenmenin ve devrimin geliştirilmesi gerekli görülmüştür" anlayışı benimsenmiştir.
89 Ulusal Kadın Hareketi'nin (YAJK-Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği) örgüt ve eyleme dökülmesinin gereği üzerinde durulmuştur.
9) "Anadolu Halk Kurtuluş Ordusu (AHKO)" kurulmuştur. "Türkiye halkları başta Karadeniz ve Akdeniz olmak üzere gerillayı Türkiye'nin içlerine kadar yaymayı gerekli görmüştür" denilmiştir.
10) Kongrede "...Başkan Apo'nun devrimci sosyalist düşünce ve yaşam anlayışını evrenselleştirdiğini tespit etmiştir" denmiştir.
11) Kongrede, "her türlü parti dışılığı aşmak için tüm kadrolara önderlik çizgisine doğru bir tarzda yeniden katılmaya ve önderlik çizgisinde sarsılmaz bir birlik
oluşturmaya" çağrılmıştır.
12) "...Kuzey Kürdistan'daki Türkiye metropollerindeki tüm halkımızı T.C. sistemini çökertmek üzere bir halk ayaklanması düzeyinde her türlü yöntemle mücadele etmeye, Kürdistan'ın diğer parçalarındaki ve yurtdışındaki halkımızı kitlesel eylemliliği sürekli geliştirerek Başkan Apo'ya ve Kuzey Kürdistan'daki mücadelemize destek vermeye, yiğit Kürt gençliğini ise her alanda bu mücadelenin kahramanca militanlığını yapmaya ve gerilla ordumuz ARGK saflarına katılmaya çağırıyoruz" kararı alınmıştır.
13) "Parti önderliğimize yönelen uluslararası komplo karşısında Kürdistan halkımızın serhildan dalgasını kesintisiz sürdürerek gerillayla birleşip düşmanı
yenecek bir düzeye yükseltmeyi tarihi önemde görmüştür" denilmiştir260.
Yukarıdaki kararların alınmasından sonra özellikle 16 Şubat-16Mart 1999 döneminde sadece İstanbul ilinde 300 ayrı terörist eylemi (bombalama, molotof atma, yangın çıkarma vb.) PKK'lı teröristler gerçekleştirmiş ve onlarca sivili katletmiştir. İlerleyen aylarda ise gerek İstanbul gerekse diğer illerdeki terörist eylemler azalmıştır. 1999'un ilk aylarında HADEP il ve ilçe binalarında Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesini protesto amacıyla açlık grevleri ve
parti binalarını işgal eylemleri yapılmıştır. Abdullah Öcalan, İmralı'dan 6 ve 13 Mayıs 1999 tarihlerinde avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada; "PKK'yı l
Eylül 1998'den beri tek taraflı yürütmeye çalıştığı ateşkes sürecinden, l Eylül 1999'dan itibaren, silahlı mücadeleye son vermeye ve güçlerini, barış için sınırların dışına çıkmaya çağırıyorum" demiştir. Bu arada Öcalan'ın "teslim olun" çağrısına uyan ve Avrupa'da yaşayan PKK üyesi 8 kişi 29 Ekim'de havayoluyla geldikleri İstanbul'da tutuklanmıştır. Genel olarak 1999 yılında PKK'lı teröristlerin kırsal alanda eylemlerde bulunmadıkları görülmüştür.
15 Ağustos 1984 günü başlayan PKK terör örgütü eylemlerinde 22 şubat 1999 tarihi itibariyle; 6036 saldın gerçekleştirilmiş, 8257 defa güvenlik güçlerimizle çatışmaya girilmiş, Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde 3071 bomba infilak ettirilmiş, 388 gasp suçu, 1046 adam kaçırma ve hürriyeti tahdit suçu işlemiştir. Bu eylemler sonucunda 4472 sivil vatandaşımız şehit düşmüş, 5620'si de yaralanmış, 3878 asker şehit olmuş, 8178'i de yaralanmış, 247 polis şehit olmuş 909'u da yaralanmış, 1225 GKK şehit olmuş, 1665'i de yaralanmıştır. PKK teröristleri sivillere yönelik saldınlannda tam bir vahşet sergilemiş; kadın, erkek, yaşlı, genç, bebek ayırt etmeden rasgele öldürmüşlerdir. Em. Gen. Müd. Bilgilerine göre ise; 1984-30 Mayıs 1999 tarihi itibariyle de 18.348 PKK'lı terörist ölü, 666 terörist yaralı ele geçirilmiş, 54.238 militan yakalanmış, PKK'dan kaçan 2.086 militan güvenlik güçlerine teslim olmuştur. Bunların dışında bölücü teröre
100 milyar dolardan çok daha fazla bir para devlet tarafından harcanmış, bölgenin ekonomik, sosyal, eğitim, nüfus vb. durumlarında olumsuz değişiklikler
meydana gelmiştir.
PKK Kandil Dağı'nın İran kesiminde, 2-23 Ocak 2000 tarihinde gerçekleştirdiği olağanüstü VII. Kongresi'nde "silahlı mücadeleye son verme kararı" almıştır. Kongre'ye İmralı Adası'nda tutuklu bulunan Abdullah Öcalan 4 Aralık 1999 tarihli "Kürtler demokrasinin motorudur" başlıklı 20 sayfalık bir rapor göndermiştir. Örgütün strateji değiştirdiği kongrede alınan kararlar şöyledir:
1) Silahlı mücadelenin bırakılması resmen kabul edilmiştir.
2) Yeni parti stratejisinin temel mücadele biçimi, "demokratik siyasal mücadele" olarak kabul edilmiştir.
3) Silahlı mücadele gücü olan ARGK'nin Türkiye'nin demokratik dönüşümü ve Kürt sorunun çözümüne bağlı olan varlığı, "Halk Savunma Gücü" biçiminde düzenlenmiştir.
4) Cephe örgütlenmesi olan ERNK'nın yerine her alanda "Demokratik Halk Birlikleri" (DHB) örgütlendirilecektir.
5) yeni parti yönetimiyle birlikte, Abdullah Öcalan oy birliğiyle yeniden PKK'nın Genel Başkanı seçilmiştir.
6) PKK Merkez Komitesi, "Parti Meclisi" adını almıştır.
7) Parti Meclisi üye sayısı 41 'e yükseltilmiştir.
8) PKK Başkanlık Konseyi'nin 7 kişiden oluşan sayısı 9'a çıkarılmıştır.
9) PKK bayrağı kırmızı zemin üzerinde sol üst köşede bir güneş içinde yer alan kırmızı bir yıldız şeklinde belirlenmiştir.
Kongrede ayrıca Abdullah Öcalan'a yönelik kapsamlı bir değerlendirme raporu hazırlanmıştır. yine Öcalan'a yönelik olarak 12 maddelik bir çalışma programı karar altına alınmıştır.
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
248 Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK,s.144.
249 Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK,s.148,149
250 Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK, s. 151.
252 Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK s.169-172
253 Atilla Şehirli; A.g.t.,s.822
254 Bkz 22.03.1998 tarihli Cumhuriyet Gazetesi.
255 Kuzey Irak'da Şemdin Sakık'dan sonra Mesut Barzani'ye sığınan PKK üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık Öcalan'ı ağır bir dille suçlayarak " ...Apo ile PKK'nın tüysüz tavuktan farkı kalmadı, Öcalan hızla sona yaklaşmaktadır. 01.04.1998 tarihli Hürriyet Gazetesi.
256 Şemdin Sakık’la Yapılan Mülakat Ayrıca bkz. 28.03.1998 tarihli Sabah Gazetesi.
257 Bölücü Örgütün kilit adamlarından Şemdin Sakık Örgütteki yeni yapılanmaya ilişkin verdiği bilgide yukarıdaki bilgileri doğrulamaktadır. Bkz 18.04.1998 tarihli Hürriyet ve 23.04.1998 tarihli Ortadoğu Gazetesi propagandasını yapıyor, son bir yıldır fazla eylem yapmayan PKK 1998 yaz aylarından itibaren bol miktarda eylem yapmaya başlıyordu.
258 10.07.1998 tarihli Sabah Gazetesi
259 Ümit Özdağ;Türkiye Kuzey Irak ve PKK ,s.181-187
260 Atilla Şehirli; A.g.t.,s.824.
16 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder