13 Kasım 2017 Pazartesi

Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıyız?

Gerçeklerle yüzleşmeye hazır mıyız?



BUGÜN
Erhan Başyurt

Türkiye'nin terörle mücadelesi ilginç gelişmelere sahne oluyor.
Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, PKK'ya silah bırakma çağrısı yapmaya hazırlandıklarını açıkladı. 

Türk Dışişleri, MİT ve Irak Bölgesel Yönetimi'nin PKK'yı Kandil'den indirmek ve silah bıraktırmak için üçlü bir plan üzerinde çalıştığını da böylece doğrulamış oldu.

 Taraf gazetesi dün PKK'nın tek taraflı ateşkes sürecini bahara kadar uzattığını yazdı. 
Terör örgütü, TSK'dan ağır darbe aldığı her dönem ve neredeyse her kış "ateşkes" ilan ediyor. Yine taktik mi yapıyorlar süreç içinde göreceğiz. 
Önemli olan, Türkiye'nin bu güne kadar, PKK'ya son darbeyi indirecek siyasi ve sosyal hamleleri bir türlü yapamaması. 

"Kazıma Operasyonu" sonrası 1993'te, Öcalan'ın ele geçirilmesi ile 1999'da yakalanan fırsatlar hep kaçırıldı. 
Irak'ta merkezi ve bölgesel hükümetin, PKK'nın varlığına karşı olduğu bu dönemde, yeni bir fırsat söz konusu. 
Bakalım, bu kez kalıcı çözüm bulunabilecek mi? 
Prof. Dr. Ümit Özdağ, "Türk Ordusu'nun PKK Operasyonları" isimli kitabında, 1993'te yaşananlara dair çok çarpıcı iddialara yer veriyor. 
Ekim 1992'de Talabani ve Barzani kuvvetleri ile başlatılan ve "Kazıma Operasyonu" adı verilen harekatta "Teslim olan 3 bin PKK'lının teslim alınmadığı" iddiasına günlerdir gazetemizde yer verdik. 

Kuzey Iraklı bir Gazetecinin gündeme getirdiği iddiayı, " Teslim olmaları " yönüyle dönemin komutanları da doğruluyor. 

Ancak en çarpıcı bilgileri kitabında Prof. Dr. Özdağ veriyor: 
"KDP ve KYB'ye Dohuk'ta teslim olan 500 ve Hakurk'ta teslim olan 1.000 PKK'lı terörist, iç taraflara çekilerek Kuzey Irak'ın daha güneyine taşınmış ve dış denetimi Iraklı peşmergelerce sağlanan kamplara yerleştirilmişti. 

100'ü kadın olmak üzere toplam 1300 PKK mensubu da Irak-İran sınırı boyundaki Zeli Kampı'na götürülmüştü." 
Dikkat edilirse, Kuzey Iraklı gazeteci Rabwar Kerim'in söylediği rakamlarla Prof. Özdağ'ın tespitleri uyuşuyor. 

Söz konusu dönemde "teslim olma" görüşmelerini yürüten Osman Öcalan da, sadece Zeli Kampı'nda 1.450 kişi olduklarını BUGÜN'e açıklamıştı. 

Demek ki, teslim olmuş PKK'lıları "teslim almadığımız" veya "alamadığımız" açık bir gerçek... 

Özdağ, 1993 Nisan'ında Abdullah Öcalan'ın sürekli ateşkes için isteklerini 6 maddede topluyor: 
-Genel af ilan edilsin. 
-Askeri faaliyetler durdurulsun. 
-OHAL kaldırılsın. 
-Korucu sistemi lağvedilsin. 
-Siyasi örgütlenme hakkı tanınsın. 
-Köye dönüş sağlansın. 

Milli Güvenlik Kurulu, 24 Mayıs 1993 tarihli toplantısında "Güneydoğu Anadolu'da iç barış ve istikrarın sürekliliği için, toplumsal hoşgörüye uygun olarak..." kapsamlı bir affı da içeren adımlar atılması "tavsiye" kararı alıyor.
 Ve 25 Mayıs'ta, Türkiye'yi derinden sarsan 33 askerimizin şehit edildiği katliam gerçekleşiyor. 

Her şey rafa kalkıyor. TSK, terör örgütünü top-yekûn yok etme planını devreye sokuyor.

 O döneme kadar toplam 6 bin olan terör kurbanı sayısı da, katlanarak artıyor. 
Türkiye, bugün yeni bir kalıcı çözüm arayışında. 
Şartlar, 1993 ya da 1999'a göre çok daha elverişli. 
TESEV'in yeni yayınladığı "Kürt Sorununun Çözümüne Dair Bir Yol Haritası: Bölgeden Hükümete Öneriler", ekonomik, sosyal ve siyasal adımlara dair kapsamlı çözümler sunuyor. 
Önemli olan gerçeklerle yüzleşmeye ne kadar hazır olduğumuz ve 2009'u da kaçan fırsatlara eklememek için ne kadar cesur adımlar atabileceğimizdir... 


***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder