17 Mart 2019 Pazar

Türkiye’de Beyin Göçü Yazını ve Bir Alan Araştırması., BÖLÜM 2

Türkiye’de Beyin Göçü Yazını ve Bir Alan Araştırması., BÖLÜM 2




İkinci Grup: Türkiye’ye Dönenler 

Altaş vd. (2006) yurtdışında eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen, 27 üniversiteden toplam 200 akademisyenle bir çalışma gerçekleştirmiştir. Yurtdışındaki üniversitesiden burs alarak (orada araştırma görevlisi olarak) görev yapmış akademisyenler için “yurt ve aile özlemi” geri dönüş kararındaki en temel etkenken, MEB bursu gibi bursunu Türkiye’den alanlar için ise “zorunlu hizmet” birincil neden olmuştur. Ancak her iki grup için de ikinci temel neden yurtdışında edilen bilgi ve tercübeyi Türkiye’ye aktarma isteği olmuştur. 

Vatansever Deviren ve Daşkıran (2014) Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde çalışan, belirli bir süre yurt dışında eğitim görmüş 106 akademisyenin beyin göçüne ilişkin görüşlerini incelemektedir. Her ne kadar sadece tek bir üniversiteyi kapsasa da bu çalışma bazı oldukça net bulgular ortaya koymaktadır. Örneğin, zorunlu hizmet yurda dönüş nedenleri arasında ilk sırada 
yeralmaktadır. Yurtdışında edinilen bilgi ve deneyimin Türkiye’de uygulanması, Türkiye’de daha iyi bir sosyal ve kültürel ortamın olması ve mesleki ilerlemenin Türkiye’de “daha kolay” olması katılımcıların vurguladığı diğer önemli etkenlerdir. 

Üçüncü grup: Yurtdışında yerleşikler ve dönenler 

TÜBİTAK tarafından desteklenen Uysal (1972) çalışması 1416 Sayılı Kanun 
çerçevesinde 1929-1972 döneminde yurt dışına gönderilen ve öğrenimlerine devam eden öğrencilerle, yurda dönmüş olanları ele almıştır (aktaran Başaran, 1972a ve Başaran, 1972b). Çalışmaya göre, yurda döndükten sonra zorunlu hizmetini sürdürdüğü kurumdan ayrılanların belirttiği üç temel neden önem sırasına göre uzmanlaşmaya yeterli değerin verilmemesi, ilgisiz alanlarda çalışmak ve düşük ücrettir. Halen eğitimini sürdürenlerin yüzde 68’i ise verilecek ücretin kendilerine uygun bir yaşam standardı sağlamayacağını düşünmektedirler. 

Köser-Akçapar (2006) beyin göçünü bir çok unsurları ile ele alan kapsamlı bir 
çalışmadır. Çalışma 140 kişi ile yapılan derinlemesine görüşmelerden oluşmaktadır. Bu çalışmada katılımcılara özgün bir soru olarak AB ile uyumlulaşma politikalarının ABD’deki eğitimlerini/çalışmalarını tamamladıktan sonra yurda dönmelerinde etkili olup olmayacağı sorulmuştur. Katılımcıların yüzde 62’si dönüş kararlarında etkili olacağını belirtirken, yüzde 26’sı muhtemelen etkili olacağını, kalan yüzde 12’s ise zaten dönmeye veya dönmemeye karar verdikleri için bunun bir etkisi olmayacağını belirtmişlerdir (Köser-Akçapar, 2006: 11). Çalışma bir çok Türk öğrencinin eğitimlerini tamamladıktan sonra hemen Türkiye’ye dönmediğini, bir süre daha yurtdışında kalma eğiliminde olduğunu göstermiştir. Öğrencilerin yüzde 47’si ABD’de 
yaşadıklarını ve dönmeyi düşünmediklerini belirtirken, yüzde 35’i dönme konusunda emin olmadıklarını belirtmişlerdir. Sadece, yüzde 18’i birkaç yıl içinde kesinlikle döneceklerini belirtmişlerdir. Köser-Akçapar (2006)’daki bir başka önemli bulgu ise Türkiye’ye dönen 25 kişiden 10’unun Türkiye’de yaşadıkları bazı zorluklar/sorunlar dolayısıyla yeniden ABD’ye göç etmeleridir. 

Her ne kadar bir alan çalışmasına dayanmasa da İmeci (2009) da bu grup altında değerlendirilebilir. İmeci (2009) ABD’deki Syracuse Üniversite’sinden mühendislik veya bilgisayar bilimleri alanında doktora derecesi alan 50 kişiyi ele aldığı çalışmasında bu kişilerin çok azının zorunlu hizmete tabi olmasına rağmen yüzde 74’ünün Türkiye’ye döndüğünü belirlemiş ve bunu beyin göçü adına olumlu bir durum olarak değerlendirmiştir. 

Akçapar (2009) çalışması ABD’de yaşayan 500’ü aşkın kişiden elde edilen bilgiler ve bunu takiben 50’si doktora öğrencisi, 45’i ABD’de eğitimini tamamladıktan sonra işgücü piyasasına katılan kişiler, 25’i eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye dönen kişiler ve 10’u Türkiye’de lisans öğrencisi olan toplam 150 kişi ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır. Çalışmanın en genel argümanlarından biri, istatistiklere bakıldığında Türkiye için beyin göçünün 
temel bir tehdit oluşturmadığıdır. Çalışma ayrıca ele aldığı grubun Türkiye ile bağını önemli ölçüde koruduğunu göstermekte ve dolayısıyla diaspora etkisi bağlamında bu durumun büyük potansiyel taşıdığına dikkat çekmektedir. Çalışma, yurtdışında çalışanların göç kararları çerçevesinde Gökbayrak (2009) ile örtüşen bulgular ortaya koymaktadır. 

Çelik (2012) devlet bursu ile ABD’de eğitim gören öğrencilerin ABD’de kalmayı tercih etmelerinin iki nedeni olduğunu belirtmektedir. İlki, Türkiye’de genel olarak akademiye, özel olarak bilime az değer verildiğini düşünmeleridir. İkinci olarak, Türkiye’de akademik ortamda verimliliğin düşük olmasıdır. Çelik (2012)’de, katılımcıların bazıları bilime ve akademiye hakettiği değer verilse Türkiye’deki düşük ücretleri önemsemeyeceklerini ifade etmişlerdir 
(aktaran Esen, 2014). 

Esen (2014) Türkiye’de 2003’den bu yana sosyal ve ekonomik koşullarda iyileşmeler yaşandığını belirtip bu durumun beyin göçünü nasıl etkilediğini incelemektedir. Esen (2014) çalışmasında ABD’de eğitim görmüş ve halen ABD’deki veya Türkiye’deki üniversitelerde ders veren 20 kişi ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirmiştir. Esen 2008 ekonomik krizinin dönüş kararı üzerinde önemli bir etkisinin olmadığını belirlemiştir. EsenABD’deki araştırmacıların TÜBİTAK’ın başlattığı tersine beyin göçü girişimine ilişkin algılarını “iyi fikir ancak uygulamada sorunlu” (Esen, 2014:54) olarak özetlemektedir. Araştırmacıların çoğu en öncelikli dönüş nedenlerini “aile bağları, kültürel değerler ve sosyal güçlük ” olarak ifade ederken, sadece bir araştırmacı Türkiye’nin ekonomik büyümesine değinmiştir (Esen, 2014:57). 

Bir araştırmacı dışında tüm katılımcılar Türkiye’deki akademik ortamdan duydukları rahatsızlığın altını çizmiştir. Katılımcıların çoğu araştırma fırsatlarının ücret düzeyinden daha önemli olduğunu belirtmiştir. Keza, bir katılımcı “Türkiye’de özel üniversitelerin verdiği ücretler ve sunduğu diğer imkanlar birlikte düşünüldüğünde buradan daha iyi olduğunu” belirtmiştir (Esen, 2014:68). Katılımcılar hem genel olarak hem de TÜBİTAK’ın başlattığı programlara ilişkin olarak Türkiye’de iyi bir akademik ortamın olmadığının, bürokratik engellerin, kayırmacılığın ve siyasetin akademiye müdahale etmesinin altını çizip “siyasetin yaşamın bütün alanlarına sirayet ettiğini” belirtmişlerdir (Esen, 2014:71). Özetle, katılımcıların neredeyse tamamı “akademik özgürlüğün, siyasi istikrarın ve akademik fırsatların geri dönüş kararında  Türkiye’deki ekonomik büyümeden daha önemli olduğunu” belirtmişlerdir (Esen, 2014:72). 

Ayrıca Esen (2014), Çelik (2012)’ye paralel olarak, Türkiye’ye dönenlerin çalışma koşulları ve çalışma ortamından memnun olmadıklarını, amirlerinden/üstlerinden yeterli destek görmemelerinin edindikleri bilgi ve tercübeyi aktarmalarını engellediğini net bir şekilde belirtmişlerdir. 

Dördüncü Grup : Yurtdışındaki yerleşikler 

Türkiye’den beyin göçünü ele alan ilk alan çalışmalarından biri 1968 yılında yurt dışında yaşayan tıp doktorlarının yurtdışına göç etme nedenlerini incelemiştir (Taylor vd., 1968, aktaran Başaran, 1972a ve Başaran, 1972b). Ankara Hıfzısıhha ve John Hopkins School of Public Health ortak çalışmasında Taylor ve meslektaşları örneklem olarak seçilen 1257 doktorun yaklaşık yüzde 18’ini oluşturan 230 doktorun yurtdışında yaşadıklarını belirlemişlerdir. Bu 230 
katılımcının yüzde 68’i için en temel göç nedeni yetersiz gelirdir. “Meslekte ilerleme zorluğu”, “tam bir hekim kişiliği ile çalışma güçlüğü ve meslektaşlar arasındaki iyi ilişkilerin olmayışı”, “konfor içinde yaşama arzusu”, ve “sağlık yönetiminde yetersizlikler,” gibi nedenlerin ise ikincil etkenler olduğu görülmektedir. 

İlk alan çalışmalarından bir diğeri ise mimarlar ve mühendisler üzerine yine 1968 yılında gerçekleştirilmiştir (Kösemen, 1968, aktaran Başaran, 1972a ve Başaran, 1972b). Bu çalışmaya göre söz konusu yılda resmi kayıtlara göre yurtdışında yaşayan 975 mimar/mühendis bulunmaktadır ki bu Türkiye’deki tüm mimar ve mühendislerin yaklaşık yüzde 5.6’sına denk gelmektedir. Kösemen’in çalışması sürpriz olmayan iki temel noktayı ortaya koymaktadır. 

Türkiye’de yabancı dille eğitim yapan bir üniversiteden mezun olanlar ve yurtdışında eğitim alanların diğer meslektaşlarına göre göç etme olasılıkları çok daha yüksektir. Düşük ücret düzeyi, mesleki ilerleme adına yabancı dil öğrenme, yurtdışını görme isteği, yaş ve hiyerarşik otoriteye dayanan yönetim ve siyasi baskı ve ücret tayinini beğenmeme bu çalışmadaki katılımcıların dile getirdiği göç etme nedenleridir. 

Turhan Oğuzkan 1968-1969 yılında tıp doktorları dışındaki doktoralı bilim insanları ile doktoralı meslek sahiplerinin yurtdışına çıkma kararlarını inceleyen bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu çalışmanın Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılmasının istendiğini ve TÜBİTAK tarafından finanse edildiğini not etmek yerinde olacaktır (Oğuzkan, 1971; Oğuzkan, 1975; Oğuzkan, 1976). Çalışmada 150 kişi ile anket yapılmıştır. Çalışma bilim insanlarının yurtdışına çıkmasında ağır basan etkenlerin çoğunlukla mesleki nedenler olduğunu ortaya koymuştur. Örneğin, “uzmanlık alanında iş bulma imkânı”, “çalışma için gerekli maddi 
olanakların ve araçların bolluğu”, “meslekte hızlı ilerleme fırsatı”, ve “büyük bilim merkezlerine yakın olmak” gibi nedenler öne çıkan çekici etkenlerdir (Başaran, 1972a; Başaran, 1972b). 

 Yavuzer (2000), ABD’nin Washington D.C., Maryland, ve Virginia eyaletlerinde 
yaşayan 363 kişi ile yapılan anket ve görüşmelere dayanmaktadır. Çalışma, Türkiye’de eğitim dili İngilizce olan üniversite mezunları için uyum sürecinin daha kolay olduğunu, ve katılımcıların yüzde 41’nin Türkiye’ye dönmeyi istemediklerini not etmektedir. 

Öztürk (2001) ABD’deki Türkiyeli öğrencilerin yurda dönme(me) kararlarının 
belirleyicileri üzerine yapılmış en kapsamlı çalışmalardan biridir. Çalışma 1997 ve 1998 yıllarında 330 kişi ile gerçekleştirilen anket ve derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır. Veriler temel regresyon yöntemleri ile analiz edilmiştir. Yurtdışına çıkma nedenleri açısından bir çok öğrenci “daha iyi iş fırsatlarının” önemli olmadığını belirtmişlerdir. Daha iyi eğitim koşulları 
ve burs imkanlarının yurtdışına çıkmada en temel nedenler olduğu görülmektedir. Öztürk (2001)’nin çalışması, diğer çalışmalardan farklı olarak, öğrencilerin özellikle neden ABD’yi seçtiğine ilişkin bir takım bilgiler de sunmaktadır. Buna göre, ABD’nin burs ve okul/uzmanlık alanı açısından sunduğu geniş imkanlara ek olarak “Avrupa’daki ırkçılık”, “ABD’nin genel prestiji”, “iş olanaklarının fazla olması”, “dil”, “kültürel anlamdaki çeşitlilik ve yakınlık/aidiyet 
hissi” öğrencilerin Avrupa yerine ABD üniversitelerini tercih etmelerinde rol oynayan temel etkenler olarak belirlenmiştir. 

Katılımcıların yüzde 44’ü eğitimlerini tamamlar tamamlamaz Türkiye’ye döneceklerini belirtirken, yüzde 30’u ABD’de kalmayı düşündüğü ve kalan yüzde 26’sı ise kararsız olduklarını belirtmişlerdir. Çalışma ABD’de eğitim gördükleri kurumlardan burs alan öğrencilerin devlet burslularına göre yurtdışında kalmaya daha eğilimli olduklarının; ve alınan devlet bursu arttıkça Türkiye’ye dönme eğiliminin arttığının istatistiksel olarak anlamlı olduğunu göstermiştir. Diğer 
yandan, “kadın öğrencilerin erkeklere nazaran mezun olunca Türkiye’ye dönme eğiliminin daha yüksek olduğunun”, ve “bir Türk ile evli öğrencilerin bekar öğrencilere nazaran Türkiye’ye dönmeye daha eğilimli olduklarının” ise istatistiksel olarak anlamlı olmadığını belirlemiştir. 

Öztürk (2001)’ün bulgularına göre “Türkiye’deki yaşam koşulları ve yaşam standartı”, ve “siyasi istikrarsızlık ve ifade özgürlüğünün eksikliği” Türkiye’ye dönüş kararlarını olumsuz etkileyen en önemli iki kişisel/kültürel etkendir. Diğer yandan, “mesleki ilerleme için uygun olmayan çevre”, “düşük ücret” ve “yurtdışında kazanılan deneyimi tam olarak aktaracak fırsatların olmaması” ise Türkiye’ye dönüşün önündeki en temel mesleki nedenler olarak tespit 
edilmiştir. 

Gökbayrak (2009), 2004 yılı sonu ile 2005 yılı başında gerçekleştirilen anket çalışmasına, ikincil verilere ve derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır. Diğer çalışmalardan farklı olarak yalnızca oturma izni alan bireylere ulaşılmıştır. 130 mühendis ile gerçekleştirilen bu çalışmadaki-kare testleri ve korelasyon analizi kullanılmıştır. 

Diğer çalışmalara paralel olarak Gökbayrak (2009) da eğitim dili ingilizce olan 
üniversitelerle yurtdışında yaşama arasında anlamlı bir korelasyon bulmuştur. Çalışma koşulları/mesleki çevreden rahatsızlık ve yetersiz ücret ve insan ilişkilerinden rahatsızlık en temel itici nedenler olarak tespit edilmiştir. Çalışma ayrıca yurtdışında geçirilen zamanla dönmeme eğilimi arasında da güçlü bir bağ bulmuştur. Örneğin, yurtdışında ilk yerleştiklerinde katılımcıların yüzde 77.8’i yurda dönmeyi düşündüklerini bildirirken, anketin yapıldığı dönemde 
yaklaşık üçte biri dönmeyi düşünmediklerini dile getirmişlerdir. Katılımcıların şu anki yurda dönme eğilimleri açısından Gökbayrak (2009)’un Kurtuluş (1999), Öztürk (2001), ve Tansel ve Güngör (2008a)’daki oranlardan daha yüksek bir oran bulduğunu not etmek gerekir. 

İktisadi ve siyasi istikrarsızlık Tansel ve Güngör (2004)’de geri dönmeme kararındaki en en temel etken iken Gökbayrak’ın çalışmasında uzmanlaşma olanaklarına ilişkin mesleki kaygılardan sonra ikinci sırada yeralmaktadır. Bu durum, yazarın da belirttiği gibi, Tansel ve Güngör çalışmasının Türkiye’deki 2001 krizinden hemen sonrasına rastlamasına bağlıdır. Yaşın ve gelişteki dönme(me) karınının şimdiki dönme kararı üzerine etkisi Gökbayrak (2009)’da 
Tansel ve Güngör (2004)’e benzer bulunmuştur. 

Pazarcık (2010) en iyi 54 Amerikan üniversitesinden 50 Türkiyeli akademisyene ulaşarak bir çalışma gerçekleştirmiştir. Katılımcıların eşlerinin yüzde 40’ının yabancı olması ve bunların da yüzde 80’inin Amerikalı olması katılımcıların Türkiye’ye dönme(me) eğilimlerine ilişkin dolaylı ancak önemli bir ipucu sunmaktadır. Pazarcık (2010)’ın bulgularına göre en önemli itici nedenler önem sırasına göre akademik liyakatın olmaması, iş yerinden memnun  olmamak / uzmanlaşma için uygun ortamın olmaması, akademik/bilimsel altyapının yetersizliği ve düşük ücretlerdir. En önemsiz nedenler ise sosyal hayattan memnun olmamak, işsizlik ve siyasi nedenler olarak belirtilmiştir. En önemli çekici nedenler sırasıyla uzmanlık alanında en iyi programların bulunması, yüksek ücretler, akademik eğitimin uygulanabilirliği ve huzurlu çalışma 
ortamıdır. Katılımcıların yüzde 80’i Türkiye’deki politikaların beyin göçüne yolaçtığını düşünmektedirler. Aynı şekilde katılımcıların yüzde 76’sı ABD’de beyin göçünü teşvik eden politikaların olduğunu düşünmektedir. Katılımcılar için Türkiye’ye dönme kararı açısından en önemli üç etken şunlardır: Ücretlerin artması, araştırma fonlarının artması ve akademik özerklik. 
Diğer çalışmalara benzer olarak, katılımcıların yüzde 86’sı ilk geldiklerinde dönmeyi düşündüklerini belirtirken şu an yüzde 64’ü dönmeyi düşünmediklerini belirtmektedirler. 

Güngör (2003) Türkiye’de beyin göçü üzerine yapılmış en kapsamlı çalışmadır. 
Güngör’ün doktora tezine dayanan bir çok çalışma bulunmaktadır (Tansel ve Güngör 2002, 2003, 2004, 2009), ancak burada en temel üç uygulamalı çalışmanın sonuçları özetlenecektir (Güngör ve Tansel 2008a, 2008b, 2014). Güngör (2003) 2002 yılının ilk yarısında gerçekleştirilen geniş bir ankete dayanmaktadır. Çalışma kapsamında yurtdışında yaşayan 1103 
öğrenci, 1224’ü çalışan toplam 2327 kişiye ulaşılmıştır. 

 Güngör ve Tansel (2008a) öğrencilerin yurda dönüş kararlarını sıralı probit modeli ile incelemektedir. Çalışma, kadın öğrencilerin Türkiye’ye dönmeme eğiliminin daha yüksek olduğunu test etmiştir. Buna göre, az değişken olan bazı modellerde kadın öğrencilerin dönmeme eğiliminin daha yüksek olduğu istatistiksel olarak anlamlı bulunsa da asıl modelde sonuçlar anlamlı değildir. 

Güngör ve Tansel (2008a) yaş arttıkça dönmeme eğilimin azalan bir hızla arttığını bulmuştur. Ayrıca, yurtdışında geçirilen süre ile dönmeme eğilimi arasında da anlamlı bir bağ bulunmuştur. Yurtdışına çıktıklarında dönmeme eğilimlerini dile getirenlerin bu eğilimi zaman içinde daha da güçlenmektedir. Çalışma ayrıca, başlangıçtaki dönme fikri ile şu anki dönme kararı arasında da oldukça güçlü bir bağ olduğunu belirlemiştir. Çalışma aile desteğinin ve 
yabancı biri ile evli olmanın da dönmeme eğilimini arttırdığını bulmuştur. 


3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder