ETNİK TERÖR VE TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİLERİ. IRA, ETA, TAMİL KAPLANLARI ve PKK, BÖLÜM 2
VAKA SEÇIMI
Bu kitapta PKK terörü ve Türkiye’nin bununla mücadelesi karşılaştırmalı
bir şekilde ele alınacak ve terör örgütü kendi faaliyet dönemiyle kısmen eş zamanlı etkinlik göstermiş ETA, IRA ve LTTE ile mukayese edilecektir.2
2 Bu örgütlerin LTTE dışında kalan üçü hakkında yapılan karşılaştırmalı çalışmalar için bkz. Cenker Korhan Demir, Sebeplerinden Mücadele Yöntemlerine Etnik Ayrılıkçı Terörizm, (Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara: 2017); Emin Gürses, Ayrılıkçı Terörün Anatomisi: IRA-ETA-PKK, (Bağlam Yayıncılık, İstanbul: 2001); Emin Gürses, “Ideological Basis and Tactics of Organized Ethnic Terrorism: The Cases of IRA, ETA, and PKK”, NATO Security Through Science Series, Sayı: 38, (2008); Erkin Özlen, “Comparative Experiences of Three Countries against Separatist Terrorism: Turkey, Spain, the UK”, Journal of Strategic Studies, Cilt: 1, Sayı: 4, (2009), s. 169-196.
Söz konusu diğer üç örgüt günümüz itibarıyla terör faaliyetlerine son vermeye karar vermiş yahut operasyonel imkanlarını yitirdikleri için terör faaliyetlerini bitirmek zorunda bırakılmışlardır. Bu örgütleri silah bırakmaya yönelten yahut mecbur eden şartlar umulur ki Türkiye için de bir yol haritası çizmede
faydalı olacaktır. Aynı şekilde bu örgütlerle mücadele yürütmüş İspanya,
İngiltere ve Sri Lanka’nın terörle mücadelede dönem dönem uyguladıkları yanlış yöntemler ve bunun akabinde karşılaştıkları yükselen terör dalgası da Türkiye’nin terörle mücadelesinde nihai başarıya ulaşması için bir uyarı olarak görülebilir.
Karşılaştırma dahilinde ele alınan diğer üç terör örgütü de birçok açıdan PKK ile benzerlik göstermektedir. Bu örgütler hedef aldıkları ülkelerde sayısal olarak azınlığı oluşturan bir etnik grubu temsil ettikleri iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Her dört örgüt de kültürel, ekonomik ve siyasi bakımlardan mağduriyetler yaşamış
etnik grupların biriktirdiği mağduriyet hissi ve öfke üzerine vücut bulmuş, bu hissiyat ile büyümüş ve örgütsel varlıklarını sürdürmek adına bu durumu etnik grubun hafızasında canlı tutmaya çalışmışlardır.
Her dört örgüt temsil iddiasında bulunduğu etnik grupların bir ülke içinde belirli bir coğrafi bölgeyi kendi siyasi sınırları olarak tahayyül etmişlerdir. IRA, Birleşik Krallık’ın bir parçası olan Kuzey İrlanda’yı ve buradaki (özellikle Katolik) İrlandalı nüfusu temsil ettiği iddiasında bulunmuştur. ETA, İspanya’nın kuzey doğusunda ki Bask bölgesini ve burada yerleşik olan Bask halkını temsilen hareket ettiğini savunmuştur. LTTE, Sri Lanka’nın kuzey ve kısmen de doğu kıyılarında yoğunlaşan Tamil nüfusu adına faaliyet yürüttüğünü savunmuştur. PKK ise Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yoğun olarak yaşayan Kürtleri ve PKK’nın “Kuzey Kürdistan” şeklinde adlandırdığı bölgeyi temsil
ettiğini öne sürmektedir.3
3 PKK “Batı Kürdistan” adını verdiği Suriye'nin kuzeyinde PYD, “Güney Kürdistan” adını verdiği Irak Kürdistan Bölgesi’nde PKK ve PÇDK, “Doğu Kürdistan” adını verdiği Batı İran’da ise PJAK ismi altında faaliyetgöstermektedir. Özellikle PYD konusunda detaylı bir çalışma için bkz. Can Acun ve Bünyamin Keskin, PKK’nın Kuzey Suriye Örgütlenmesi PYD-YPG, (SETA Rapor, İstanbul: 2016).
Bu örgütleri benzer kılan bir diğer husus da temsil iddiasında bulundukları etnik gruba mensup bireylerin birincil hedef olan ülkenin dışında da yaşamalarıdır. IRA Güney İrlanda’daki (İrlanda Cumhuriyeti) İrlandalı nüfus ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) İrlanda diasporasıyla, ETA da Fransa’nın içlerine doğru
uzanan Bask bölgesindeki Fransa Bask topluluğuyla temas kurmuş ve buralardan destek sağlamıştır. LTTE Hindistan’ın Tamil Nadu eyalet nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Tamiller ile böyle bir ilişki geliştirmiştir. PKK Irak, Suriye ve İran ile Avrupa diaspora Kürtleriyle köprü kurmak istemiştir. Her dört örgüt de bu akraba topluluklardan ciddi boyutlara varan yardım görmüştür. Yine her dört örgüt de uluslararası destek sağlamak için sadece akraba topluluklardan değil birçok uluslararası aktörle (kimi devletler ve birtakım terör örgütleri ile) ilişki içerisinde olmuştur. Bu sınır ötesi destek boyutunun teröre ve terörle mücadeleye etkisi ileriki bölümlerde ayrıca irdelenecektir.
Yukarıda bahsedilen ve sayısı daha da artırılabilecek benzerliklere rağmen söz konusu dört örgütün gerek uyguladıkları yöntemler gerekse onlara yönelik terörle mücadele yöntemleri zaman içerisinde farklılaşmış ve ortaya çıkan terör stratejileri, yöntemleri ve bilançoları değişiklik göstermiştir. Bu farklar hem örgütler arası mukayese hem de tek bir örgütün zaman içerisindeki değişiminde görülebilir.
Aralarındaki benzerliklerin yanı sıra söz konusu vakaların seçimindeki bir diğer unsur da bu vakaların gerek terör literatürü gerekse Türkiye siyaseti açısından büyük önem arz etmesidir. Bu çalışmada PKK ile karşılaştırmalı olarak incelenen IRA 2 bin 670 saldırıyla Global Terrorism Database’in (GTD) 1970-2010 arası
dönem için yaptığı etkinlik sıralamasında en etkin üçüncü terör örgütü olmuşken ETA 2 bin 24 müstakil saldırıyla listede dördüncü sırada yer bulmuştur. Her dört örgüt de hedef aldıkları ülkeler için büyük can kaybı ve ekonomik maliyete neden olmuş hatta Sri Lanka örneğindeki gibi bir süreliğine de facto toprak kaybına yol açmıştır. Bu sebeplerle söz konusu örgütler hedef aldıkları ülkeler
için birincil derecede güvenlik tehdidi haline gelmişlerdir.
Mevzubahis örgütlerden tarihi en eskiye götürülebilecek olanı IRA’dır. Bugünkü İrlanda Cumhuriyeti’nin 121 yıllık Britanya kontrolünün ardından verdiği bağımsızlık savaşı ve 1921’de elde ettiği bağımsızlık bir bakıma IRA’nın başarısı olarak görülebilir. Bu dönemde faaliyet gösteren IRA örgütü Eski IRA (Old IRA) adıyla anılmaktadır. Ancak Eski IRA yeni kurulan İrlanda Cumhuriyeti’nin
İngiltere’yle yaptığı anlaşmayı reddederek İrlanda Cumhuriyeti’ni iç savaşa sürüklemiştir. Ne var ki bu savaşı kazanamamış dolayısıyla Birleşik Krallık toprakları içinde kalan Kuzey İrlanda’yı İrlanda Cumhuriyeti’ne eklemleyerek bir Birleşik İrlanda Cumhuriyeti kurma hedefini gerçekleştirememiştir.
Aşağıda örgütsel yapı tartışmasında görüleceği gibi IRA birçok defa bölünmeler yaşamıştır. Bugün IRA denilince akla gelen örgüt 1969’daki ayrışma sonucu ortaya çıkmıştır. Bu ayrışmada örgüt Resmi IRA (The Official IRA, OIRA) ve Geçici IRA (The Provisional IRA, PIRA) olmak üzere iki ana kola bölünmüştür.
The Provos ve İrlanda dilinde Oglaigh na hEireann olarak da bilinen PIRA eylemlerinin sayısının çokluğu ve etkisinin büyüklüğü nedeniyle kısaca IRA olarak adlandırılmaya devam etmiştir. PIRA (ya da bu metinde ve literatürde anıldığı kısa adıyla IRA) 1960’ların sonunda başlayan Kuzey İrlanda’daki İngiltere karşıtı tepkilerin İngiltere tarafından şiddet yoluyla bastırılması neticesinde toplumsal destek bulmuş ve İngiliz askerlerini hedef alan ilk ölümcül
eylemini 1971’de gerçekleştirmiştir. 1972 ise sorunlu yıllar (the troubles) olarak anılan şiddet döneminin en kanlı yılı olmuş ve bir sene içerisinde 497 kişi çatışmalarda ve terör eylemlerinde hayatını kaybetmiştir.4
4 Richard English, “Belfast’s Bloodiest Year”, The Irish Times, 12 Mayıs 2007.
Örgüt uzun yıllar süren (1969-1997) terör eylemlerini üç sene süren (1994-1997) ve zaman zaman terör eylemleriyle kesilen müzakerelerin ardından 1997’de ilan ettiği nihai ateşkesle sonlandırmıştır. Britanya ve İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda partileri tarafından 1998’de imzalanan Belfast Anlaşması’nı (daha yaygın kullanılan adıyla Hayırlı Cuma Anlaşması) destekleyen örgüt 2005’te tamamen silahsızlanmıştır. Her ne kadar halen Gerçek IRA
(The Real IRA) ve Sürekli IRA (The Continuity IRA) gibi Kuzey İrlanda’nın
Birleşik Krallık’tan ayrılması için faaliyet yürüten örgütler olsa da bunlar günümüz itibarıyla oldukça etkisizlerdir. Bu sebeple Kuzey İrlanda’da IRA terörü ve şiddet yoluyla bağımsızlık arama mücadelesinin sona erdiği dile getirilebilir.
Bu kitapta PKK ile karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilen ikinci örgüt ETA’dır. 1959’da Franko yönetimindeki İspanya’da kurulan ETA, Bask bölgesinin bağımsızlığını gerçekleştirmek için şiddet yolunu benimsemiştir. Bu yöntemle İspanya ve Fransa toprakları arasında bölünmüş olan tarihi Bask bölgesinde bilinen ve Avrupa’nın yaşayan en eski halkı olarak kabul edilen Bask ulusu
ETA tarafından birleşik bağımsız bir Bask ülkesi içinde birleştirilmek istenmiştir. İspanya’nın 1979’da Bask Bölgesi’ne tanıdığı özerkliği yeterli görmeyen ETA terör eylemlerini bu tarihten sonra da sürdürmüştür. Örgüt, IRA silahsızlanmasını tamamladıktan altı sene sonra 20 Ekim 2011’de tek taraflı ateşkes ilan etmişse de İspanya terörle mücadele politikasından taviz vermeyerek ETA liderliği ve üyelerine yönelik operasyonlarına devam etmiştir. Sonuç itibarıyla ETA toplumsal desteğini yitirdiği gibi terör üretme araçları ve imkanından da mahrum kalmış, terör kampanyasını sonlandırmış ve İspanya gündeminden düşmüştür.
Bu kitapta ele aldığımız üçüncü örgüt Sri Lanka’da faaliyet göstermiş LTTE ya da sıklıkla kullanılan adıyla Tamil Kaplanları’dır. ETA ve IRA’ya kıyasla Türkiye’de daha az bilinen bir örgüt olduğu için LTTE hakkında kısa bir arka plan bilgisi vermek gerekmektedir. Sri Lanka’nın Tamil topluluğu ülke çoğunluğunu
oluşturan Sinhala nüfusundan hem dilsel hem de dini bakımdan farklıdır. Ülke nüfusunun çoğunluğunun konuştuğu Sinhala dilinden farklı olarak Tamil dili konuşan Tamil azınlığı dini açıdan da çoğunluğu Budist olan Sinhala nüfusundan Hindu inanışıyla ayrışmaktadır.5
5 Ülkede azınlık dinleri olarak Müslümanlık ve Hristiyanlık inanışı da yaygındır.
Tamillere bağımsız bir ülke kazandırmak amacıyla 1976’da kurulan Tamil Kaplanları 2009’da askeri olarak yenilgiye uğratılana kadar ülkenin kuzey ve doğusundaki Tamil nüfusu yoğunluklu bölgelerin bağımsızlığı için mücadele etmiştir. LTTE’nin 1983’te Jaffna eteklerinde bir askeri kontrol noktasına baskın yaparak 13 Sri Lanka askerini öldürmesi uzun yıllar olanca şiddetiyle sürecek Sri Lanka İç Savaşı’nın (1983-2009) başlangıcı kabul edilir. Sri Lanka
ordusu birbiri ardına çöken barış müzakerelerinden sonra 2006’da LTTE’ye karşı topyekun bir askeri harekat başlatmış ve LTTE, örgüt lideri Prabhakaran’ın 2009’da öldürülmesiyle silahlı mücadeleyi sona erdirdiğini duyurmuştur.6
6 Dean Nelson, “Tamil Tiger Leader Vellupia Probhakaran ‘Shot Dead’”, The Telegraph, 18 Mayıs 2009.
Sri Lanka’daki Sinhala-Tamil ayrımının siyaseten önem kazanması ve LTTE’nin silahlı mücadele programını uygulamaya koymasının uzak nedenleri İngiliz kolonyal yönetimi döneminde bulunabilir.
Bu süreçte bir milyon Tamil’i Hindistan’dan Sri Lanka’ya taşıyıp burada çalıştıran Britanya İmparatorluğu ülke bürokrasisinde de Tamillere yüksek mevkiler vermiştir. Sri Lanka’nın (Seylan adıyla) bağımsızlık kazandığı 1948’den sonra Tamiller kolonyal dönemde elde ettikleri imtiyazlarını bir bir kaybederken 1956’da iktidara gelen Solomon Bandaranaike’nin Tamilleri dışlayıcı politikaları
bu halkı üniversitelerde okumak ve kamuda çalışmak için Sinhala dilini öğrenme mecburiyetinde bırakmıştır (Tablo 1). Başbakan Bandaranaike bir mülakatta Sinhala’yı resmi dil olarak kabul ederken Tamil diline bu statünün verilmemesi nin Tamillerde yarattığı huzursuzluğa dair bir soruya cevap verirken Sinhala’nın
nüfusun yüzde 70’inin konuştuğu dil olduğu için tercih edildiğini belirtmiş ve Tamil diline de makul bir kullanım (reasonable use) imkanı sunduklarını ifade etmiştir.7
7 “Sri Lanka+Tamil Tigers: Evolution of the Ethnic War [Belgesel Film]”, BBC.
Bandaranaike ironik şekilde bir Budist rahibin gerçekleştirdiği suikast sonucu öldürüldükten kısa süre sonra eşi Sirimavo Bandaranaike dünyanın ilk kadın başbakanı olarak göreve başlarken Jaffna’da Tamil protestoları çoktan başlamıştır. Kısa bir süre sonra silahlı çatışmalar başladığında LTTE silahlı mücadele veren birçok örgütten biridir. Bandaranaike soy ismini taşıyan bir diğer siyasetçi (Solomon ve Sirimavo Bandaranaike’nin kızı) Chandrika Bandaranaike
Kumaratunga cumhurbaşkanlığı döneminde Tamillerin yaşadığı acılara kulak veren ve bunu gündeme taşıyan ilk üst düzey politikacı olmuştur. Ancak ardı arkası kesilmeyen terör saldırıları ve taktik amaçlarla geçici olarak ilan edilip LTTE güçlenince sona erdirilen ateşkesler bu ılımlı siyasetin yerini güvenlik öncelikli politikalara bırakmasına neden olmuştur.
İNDEKS
PYD 56, 95, 96, 97, 117, 187, 191, 192, 194, 195
YPG 56, 95, 129, 192
PJAK 56
PÇDK 56
TAK 56, 174
YDG-H 56, 116, 181
YPS 56, 116, 181
Sinn Fein 40, 42, 86, 143, 144, 147, 210
HDP 15, 53, 111, 112, 159, 174, 179, 198, 210, 211, 214
DBP 111, 112, 187
PNV 126, 149
Herri Batasuna / Batasuna 43, 88, 89, 104, 147, 148, 149, 210
Öcalan, Abdullah 47, 52, 53, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 94, 112, 130, 131, 159, 164, 169, 170, 171, 211
Karayılan, Murat 53, 58, 60, 61, 62, 128, 159, 162, 170, 173, 181, 183, 186
Bayık, Cemil 53, 58, 59, 60, 61, 62, 183, 184, 211
Hozat, Bese 53, 58, 60, 116, 186
Prabhakaran, Velupillai 45, 47
Adams, Gerry 43, 143
Sands, Bobby 101
EYP / Mayın 166, 168, 178, 190
Suikast 205, 2014
Kalekol 166, 168, 178, 186, 188, 190, 191, 215
Meskun Mahal / Hendek 28, 109, 115, 116, 141, 157, 161, 162, 169, 179, 181, 182, 183, 188, 194, 205, 213,
Korucu 74, 114, 213
Köy Boşaltma 169, 170, 173
Fırat Kalkanı 191, 192, 193
Zeytin Dalı 117, 191, 196, 197
Irak 19, 23, 51, 56, 61, 83, 128, 129, 131, 133, 161, 164, 165, 166, 181, 186, 188, 198, 199, 212, 213, 215
İran 19, 56, 61, 92, 128, 165, 166, 181, 188, 212
Suriye 19, 56, 94, 95, 117, 128, 129, 131, 133, 161, 165, 181, 187, 188, 189, 191, 192, 193, 195, 198, 199, 212, 213, 215
Gerilla 16, 27, 28, 33, 40, 61, 72, 98, 110, 115, 126, 139, 141, 144, 145, 150, 153, 154, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 166, 168, 169, 170, 171, 174, 180, 181, 191, 205, 206, 216
Hücre 32, 37, 38, 40, 41, 44, 45, 49, 50, 61, 81, 82, 93, 122, 123, 213,
KDP 186
Mao Zedong 157, 162
Başsız Bırakma (Decapitation) Stratejisi 43, 45, 61, 147, 205, 210, 211, 212,
Caydırma Stratejisi 187
Yalnızlaştırma Stratejisi 10, 205
Çevreleme Stratejisi 187
Hava Operasyonu / Harekatı 59
Süpürme Harekatı 191
Rakipleri Yok Ederek Grubun Tek Temsilcisi Haline Gelme 33, 73, 137, 139, 150
Provokasyon Stratejisi 118, 137, 139, 140, 144, 145, 151, 179, 184
Yıpratma Savaşı Stratejisi 139, 144, 150, 151, 153, 160, 162, 163, 170, 183
Ortak Acı / Acıyı Yayma 16, 17, 111, 156, 199
Kült Liderlik 38, 57, 61
Uyuşturucu / Kokain / Kenevir / Eroin 82, 88, 92, 93, 94, 97, 98, 132, 189,198,
Haraç 53, 82, 87, 88, 91, 92, 94, 97, 132, 198
Soygun 82, 88, 125, 140, 141, 142
Twitter / Sosyal Medya / Sosyal Paylaşım 99, 109, 110, 133
Karşı Propaganda 103, 105, 108, 117, 122
Kayyum 112, 176, 187, 188
İstihbarat 46, 60
Radikalleşme / Radikalizasyon / Tersine Radikalleşme 14, 33, 120, 138, 199, 203
Canlı Bomba 152, 174, 175, 205
Çocuk Asker /Militan 9, 14, 15, 16, 28, 32, 40, 41, 43, 44, 45, 60, 73, 75, 77, 81, 82, 83, 88, 94, 99, 111, 116, 119, 120, 121, 122, 123, 125, 126,
127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 138, 145, 149, 151, 153, 155, 157, 165, 166, 169, 174, 188, 190, 200, 203, 209, 213, 216
Sivil(Leri) Hedef 27, 28, 65, 178, 191
Kandil 51, 59, 61, 111, 131, 187
Stratejik Savunma 162, 163, 168
Stratejik Denge 163, 168
Stratejik Saldırı 163, 168
Entegrasyon 188, 204
Rehabilitasyon 108, 157, 212
Müzakere 10, 21, 22, 30, 87, 90, 144, 146, 147, 148, 155, 170, 171, 177, 178, 197, 199, 210, 211, 212
Ateşkes 15, 21, 23, 74, 119, 127, 145, 154, 155, 163, 184, 197
Terör Kampları 128
B u kitap PKK terörünü ve bu teröre karşı uygulanan mücadele yöntemlerini etnik-ayrılıkçı teröre maruz kalmış başka örneklerle karşılaştırmalı olarak inceliyor.
Etnik terör örgütleri
(a) Etnik rakiplerini yok ederek grubun tek temsilcisi haline gelme,
(b) Devleti orantısız güç kullanmaya itecek kışkırtma/provokasyon ve
(c) Yıpratma savaşı stratejilerini uygular.
Buna karşılık etnik terörle caydırıcı, önleyici ve cezalandırıcı güvenlik uygulamalarının etkin kullanıldığı aktif savunma stratejisiyle mücadele edilir. Terör örgütünün şiddet üretme kapasitesini doğrudan hedef alan bu güvenlik politikaları örgütü uluslararası ağlarından koparacak askeri ve diplomatik uygulamalarla desteklenir.
Bu noktada örgüte sponsor olan ülkelere uygulanacak ikna politikaları ve örgütün sınır ötesindeki varlığına yapılacak askeri operasyonlar önemli adımlardır.
Etnik terörün uzak yahut kök nedenlerini hedef alacak ve örgütü etnik tabanından koparacak sosyoekonomik ve sosyokültürel entegrasyon,
de-radikalizasyon ve rehabilitasyon politikalarıyla terörle mücadele tamamlanır. Bu süreç kısaca örgütü yalnızlaştırma stratejisi olarak adlandırılır. Sosyoekonomik ve sosyokültürel politikalarla etnik tabanından ve uluslararası siyaset enstrümanlarıyla da uluslararası ağlarından koparılan örgütler salt güvenlik uygulamalarıyla doğrudan hedef alınıp ortadan kaldırılabilir.
Etnik Terör ve Terörle Mücadele Stratejileri etnik-ayrılıkçı terörün evrelerini, stratejilerini, taktiklerini ve teröre hedef olan ülkelerin terörle mücadele stratejilerini PKK, IRA, ETA ve Tamil Kaplanları örnekleri üzerinden tartışıyor.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder