SİLİNEN TÜRKİYE- Büyük Süfyan ve Sufi,
BÖLÜM 2
Faruk Arslan, SİLİNEN TÜRKİYE, Büyük Süfyan, Sufi, HUKUK,ADALET,
Neymiş? Hukuk herkese lazımmış!
Kendinizi ne zaman güçlü hissedersiniz?
William Walles metaforu dönüyor ortalıkta.
Gittiği heryerde Türk olduğu için itibar görüyormuş. O itibar sana ait değildir, dedenden sana miras kaldı. Peki sen kimsin, ne bırakıyorsun?
Herkes çevresinden ihbar listeleri hazırlıyor. Bu gün kimi ihbar etsek acaba? Belki bir şeyler atarlar bize de! Umuyor insan! Sizin ihbar listeniz hazır mı?
Ne zaman bu hale geldi bu millet!
Bir Millet çöküyor.
Bana mı öyle geliyor bilmiyorum? Her cuma cami cemaati azalıyor.
Sordum...
Hutbeler çok rahatsız edici, dediler.
Romantik melankolikler kahraman çıkarma derdindeler. Romantik melankolikler iş başında.
Çocuğum hafız olup bana şefaat edecek gibi bir duygusallıkla çocuklarınızın istikbalini karartmayın.
Bunu hafız kimliğim ile söylüyorum. Hafızlık eğitimi çok zordur, geleneksel hafız yetiştirme usulu problemlidir. Çocuklarınızı heba etmeyin.
Tv'lerde hafız yetiştiren, ne eğitimi aldığı belli olmayan tipler boy gösteriyor. Sakın çocuklarınızı bu tiplere teslim etmeyin.
Sokaklarda insanların yüzüne baktım. Aydınlık bir sima görmedim. Yüzüne baktığım insanların içi kapkaranlıktı.
Durum çok vahim. Haberden ziyade analize önem veren bir medya var. Herkesin içi boşalmış. Herkes herşeyi biliyor, emim ki ülkede bir yangın var.
Tecavüzler, sarkıntılıklar, mide bulandırıyor. Aydınlar, dinadamları kulakları üstüne yatıyor. Yazarlar, gazeteciler zindanlarda... Ses yok!
Hocam ikna olup da vazgeçenler olursa, onları diri tutmak gerekir. Dernek kuralım.
Hep acı, hep acı... Zihinlere acılardan başka bir şeyle meşgul olup, düşünme imkânı verilmiyor.
Çevremde gördüğüm bu manzara dehşete düşürmeye yetiyor.
Darbe bahanesiyle yürütülen tasfiyeden korkan birçok memurun devlet dairelerindeki mescitlere gitmeyip namazı terk ettiğini biliyor musunuz?
Özgür Gündem gazetesinin kapatılmasını kınıyorum. Yazmakla suçlu olunmamalıdır. Kötüye değil, kötülüğe düşman olun. Kapatılan Özgür Gündem gazetesini elime bile almadım. Kimlerdir, fikirleri nelerdir bilmem. Yazar çizer takımından bu korku da nedir?
Tv'de program yapan kişi ilimden bahsederken, misafiri sordu:Siz nerde okudunuz? Halit hocanın medresesinden! İlim bunlara kaldı ise...
Din şurasının sonuç bildirisini utanarak okudum. Her mahallede merdiven altlarında açılan kurslarla mı dini öğreneceğiz.
Toplumda müthiş bir cinnet hali var.
El vicdan! Benim vicdanım tanıdıklarımın yanında. Sanmayın ki ölene, yaralanana kayıtsızım. Ne uyuyorum ne uyutmaya çalışıyorum. İstanbulda yaşamak herşeyi görmek manasına gelmez. Vicdanlı olmaya çalışıyorum. Müsbet ihtilafı, menfi ihtilafa dönüştürmeyin! Ben uzun yıllar boyunca bu cemaatin ağzından hep iyi söyler duydum.
Tüm risale-i nur talebelerini, ihlas risalesini yeniden okumaya davet ediyorum. Üstadınızın sesine kulak verin. Ülke toptan bir cinnete mi sürükleniyor. Ben mi
öyle görüyorum? Din adamlarına bir davet! Dini kriterleri yeniden ele alın. Vicdanı devreden çıkarmayın. Muhayyeli değil, muşahhası konuşun. Toplum, dindarlığın sorgulandığı, dindara güvenin olmadığı bir hale geldi. Lütfen yapmayın! Toplumu bu hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Kaç tane robotik akıl tanıdınız? Sorgulamayan kaç zihin gördünüz? bunları örnekleri ile izah etmenizi bekliyoruz. Dini referans alanların zan altında kalması, orada kalmaz. Bütün müslümanlara bulaşacaktır bu. Dindarlar bütün kazanımlarını kaybederler. Ne yaptılarsa dini değerler bakış açısından değerlendirilmelidir. Yaptıkları ortadadır. Bir de "yaptılar" denen şeyler var. Yapmadık diyorlar. Bu ülkede bir grup insan ötekileştiriliyor. Her türlü cürüm Hizmet’e isnad ediliyor.
Yalan, yalan, yalan. Güya iftiracılar da din referansı ile yola çıkmış insanlar.
Arkadaşlar! Hakka hak yoldan gidilir. Vatanım, milletim tüm müsümanlar! Başkasını eleştirirken; lütfen hakaret etmeyin! Su-i zanda bulunmayın, gıybet etmeyin!
İftira atmayın!
Breavheart filminin meşhur sahnesidir. Willhelm Wallas'ı ortaya çıkara bilmek için karısının boğazını keserler. Şair Ada'm öldürenlerle beraber olmaz. Darbelerden çok çekmiş insanlar sanmam ki darbeci olsunlar. Hz. İnsan, darbeci katillerle aynı kazanda kaynamaz, beraber olmaz…”
TAKDİM
Ya Sahabe gibi olun veya Ölün!
Eskiden Hayat’üs Sahabe kitabını toplam 4 cilttir, 4 defa okumayanı şakird saymazdık. Her sahabe ayri bir yildizdir! Hangisini takip etseniz, hangisi gibi olmaya calissaniz yolunuzu sasirmaz, Sufyanlara biat etmez kul olursun! Sahabeler gibi nasil olunur? Telefon fihristeme 15 yasimdan beri her ogrendigim sahabe ismini yazarim ve dua ederim onlara! Telefon ediyorum zaman zaman. Ya sahabeler gibi Allah yolunda Hizmet delisi olacagiz veya Allah'im sahabeler gibi olamiyorsam canimizi ruhumuzu al diyecegiz dualarimizda! Bunu Hocaefendi söyledi: Ya sahabe gibi olun veya ölün.
Evet yol budur.
Fethullah Gülen Hocaefendi raftan aldığı Kandehlevinin Hayatus Sahabe kitabını talebelerine göstererek, YA BUNLAR GİBİ OLUN VEYAHUT ÖLÜN.!! diyor. Gülen Hocaefendi toplumda duyarlılık sensörünü tamir etti.. "Millet, ümmet" deyip Hicret eden bir Anadolu rahatsız etti, birilerini.
Zarab skandalı ayaklarına dolanmaya devam ediyor. Bu skandal NixonU tahtından eden watergate skandalından çok daha büyük bir skandaldır. Süfyan Erdoğan ve ekibi sadece arsız ve utanmaz edepsiz hırsızlar, istifa edecek onurları ve şerefleri yok. ABD Adalet Bakanlığından Bekir Bozdağ'a Zarrab cevabı net:
ABD Adalet Bakanlığı siyasi nedenle dava açmaz.! Tüm dünya aynı noktayı gördü. Süfyan’ın deve kini siyasi ve dini ve insani dayanağı yoktur.
Faslı Mütefekkir Buşebke Diyanet İşlerinin iftiralarına cevap verdi: Diyanetin hizmet hareketi hakkında hazırladığı dosya tamamen siyasidir.
Fethullah Gülen Hocaefendi Alimdir. Gülenin işin başından günümüze kadar, fikirleri ve yolu hiç değişmemiştir. Gülen'e atılan bu iftiralar onun salihlerin yolunda olduğuna delildir.!
Faslı Araştırmacı İdris El Kanburi: Diyanet İşlerinin Hizmet Hareketi hakkında hazırladığı taslak tamamen siyasidir. Prof.El-Avni, “hiç bir terörist, okul yapmaz..
'Hizmet emsalsiz ve hedefi açık bir hareket’…
Dünya’da Ehli Sünnet’in önemli merkezleri arasında gösterilen El-Ezher kurumu ve önde gelen Alimleri, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ve
Hizmet Hareketi’nin son dönemde firak-ı dalle ve terör iftirasına maruz kalmasına sert tepki gösterdi.
Ezher Üniversitesi’nin tanınan ve Ortadoğu’nun saygın kanaat önderleri arasında gösterilen Prof. Dr. Eşref Saad, Diyanet İşleri Başkanlığının
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Olağanüstü Din Şurası’nda aldığı kararlara, “ Bana göre Hizmet Hareketini terörle suçlayanların kendileri,
teröre bulaşmış kişilerdir” diyerek Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ne destek verdi.
Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ne destek açıklamları yapan El-Ezher Alimleri, Ezher kurumu’nun bilgisi dahilinde açıklamalar yaptıklarını belirttiler.
Ayrıca Hocaefendi’nin Arapça’ya çevrilen tüm kitapları Ezher’in onayını aldıktan sonra basım ve dağıtımı yapıldığı aktarıldı.
Şimdiye kadar Hocaefendi’nin Aarpça’ya tercüme edilen kitaplarından Ehli Sünnet çizgisi dışında bir kelimenin dahi bulunmadığı bizzat Ezher tarafından
tescillendiği de eklendi.
Ortadoğu’nun önde gelen Ezherli İslam Alimi Prof. Dr Eşref Saad’in zamanrabic ve turkeytoday’a özel verdiği açıklamalarının tam metni.
BU HAREKET HERKESE GÜVEN VE EMNİYET TELKİN EDEN BARIŞ VE HOŞGÖRÜ HAREKETİDİR
Bazı yolunu şaşırmışlar, değişik hedefleri olup heva ve hevesine uyanlar, Hizmet Hareketi için ‘’terör ve şiddeti yayan terörist bir hareket’’ diyorlar.
Tabii bu çok büyük bir yalan ve iftiradır. Konuya nazari olarak bakıldığında, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin kitaplarında toplumun tüm katmanlarına,
Müslümanlara, Müslüman olmayanlara, herkese güven verildiğini, baştan sona kitapların barış ve hoşgörü ile dolu olduğu görülür. Bu hareket, herkese güven ve emniyet telkin eden barış ve hoşgörü hareketidir.
Pratiğe bakarak değerlendirelim: Bizim, Mısır’da terörle mücadele ettiğimiz bilinen bir gerçek. Eğer Hizmet Hareketi’nin faaliyetlerinde Mısır’ın en küçük bir
şüphesi olsaydı kesinlikle izin verilmezdi. Son zamanlarda Mısır çok zorlu süreçlerden geçti. Ama Hizmet Hareketi Mısır’a ve halkına hizmet etmeye devam etmektedir. Biz Hizmet Hareketi’nden hayırdan başka bir şey görmedik, duymadık.
Hizmet Hareketi, (iddia edilenin) tam tersine, en doğru bir şekilde terörle mücadele ediyor. Teröre sebebiyet veren etkenleri ortadan kaldırıyor.
Terör nereden doğuyor? Cahillikten doğuyor ve onlar cahillikle mücadele ediyorlar. Terör fakirlikten doğuyor. Fakirlikle mücadele ediyorlar. Terör ihtilaftan (ayrılık-gayrılıktan) çıkıyor. İhtilafları ortadan kaldırıyorlar. Hizmet Hareketi, teröre ve terör örgütlerinin oluşmasına sebebiyet veren bu hastalıklarla mücadele ediyor.
HİZMET HAREKETİ DOĞRU BİR METODLA TERÖRLE MÜCADELE EDEN EN BÜYÜK HAREKETTİR
Hizmet Hareketi, dünyada nazari ve ameli olarak, doğru bir metodla terörle mücadele eden en büyük hareketlerden birisi. Hizmet, Terörün kökünü kazıyarak doğru düşünceyi her yere yayıyor.
Bana göre Hizmet Hareketini terörle suçlayanların kendileri, teröre bulaşmış kişiler olup bu durumları da tescillenmiş durumdadır. Gündüz güneşin görülmesi
açıklığında terörü destekledikleri ortada.
Hizmet Hareketi’ni terörle itham etmek, dini bir itham değil tamamen siyasidir. Terörle mücadeleyle de alakası yok bu ithamın. Hizmet Hareketi ve Sayın Fethullah Gülen’in düşüncelerinin, yakından-uzaktan terörle hiçbir alakası yok. Tam tersine hoşgörü, diyalog, başkasını kabul var.
Herkes kendi dininde kalabilir ama insanlığa hizmet için bir araya gelinebilir. Şairin dediği gibi ‘’ İnsanlar köylüsüyle şehirlisiyle bir arada yaşıyorlar. Farkına
varmadan herkes birbirine hizmet ediyor’’.
Hizmet Hareketi sadece Müslümanlara değil, dünyadaki tüm toplumlara daha iyi bir gelecek için çalışıyor.
Hizmet Hareketini bu tür (Terör) suçlarla suçlayanların durumu yine şairin dediği duruma benziyor: ‘’Hastalığını kucağıma bırakıp kendisi kaçtı’’.
BEDDUA EDELİM SÜFYAN VE YEZİDİ GÜRUHA FETHULLAH GÜLEN HOCAEFENDİ: MÜSLÜMAN TERÖRİST, TERÖRİST MÜSLÜMAN OLAMAZ !
AKP: GÜLEN TERÖRİST! Bozdağ, yabancı gazetecilerle basin toplantisinda ABD'de "Türkiye'de hapiste gazeteci yok. Hapistekiler bombacılar ve katiller" demiş.
Seçimle gelip terrorist oldu Erdoğan ve AKP ve bu deli gömleğini tüm ülkeye giydirmeye çalışıyor. Türkiye'de barolar suçu sabitleşmemiş sanıklara avukat vermiyor.
Adalet bakanlığı, Amerika'da yargılanan birisine bakanı avukat yapıyor!
EL KUDDÛS: Kuddus ,Hatadan, Gafletten, Aczden ve her türlü eksiklikten pek uzak,Maddi manavi temizlenmek için Günde zikir sayısı: 170 defa! Allah, tecavuzcu zalimlere oyle bir ceza versinki kiyamete kadar tum cihana ibret olsun, herkes ders alsin ve her ocakta herkes duysun bunu! Gözaltındaki eşi: "İşkenceden dolayı bağırsaklarımdan ameliyat oldum, cok felaket dövdüler..." OHAL de İŞKENCE var. İnsanlar yakınlarının yaşadıklarını bu şekilde uluslararası medya kuruluşu ve insan hakları derneklerine anlatsın. Çok önemli ve faydalı olur Bekir Bozdağ, hapishanelerde işkence yok diye kapı kapı dolaşıp yalan söylüyor. Serbest gazeteci bırakmamış, mülkiyet hakkını gaspetmiş, seçilmişe kayyum atayan sözde Adalet Bakanı, ABD'de iade görüşmesinde.
Şaka gibi.
Bozdağ, Amerikan Adalet Bakanı Lynch'e 15 Temmuz darbesiyle ilgili kanıt sunmamış. Ondan önceki gönderilen dosyalar hakkında konuşmuş.
Gülen, 9 yıl yargılandı ve beraat etti, biri Bozdağ’a bunu lütfen söylesin, bu kadar rezil etmek zorunda mısınız ülkemizi?
133 Gazeteci hapiste ama Hrant Dink cinayeti şüphelisi, Eskişehir il emniyet müdürü Engin Dinç oldu. Dosyalarını yüzlerine çarptılar:
ABD Adalet Bakanı Loretta Lynch belgelerin ABD'nin " Kanıt standartları"nda olması gerektiğini belirtti. Adın gibi bildiğin, terörist olmadığından emin
olduğun dostlarına sahip bile çıkamıyorsun. Yok öyle değil diyemiyorsun. Diktatörlük bu işte. " En büyük 10 TV şirketinden 7'sinin sahibi, AKP'yle siyasi bağ içinde...." ve Tiran değiliz mi diyor AKP ve Erdoğan?
Kim yer bunu?
Kanadalilarin basit bir mantigi var! Erdogan idam cezasi getirecegiz diyor! Kanadalilar, bunlar insan degil, hayvan diyor! Hangisi musluman?
Geri zekali Adaletsizlik bakani Bekir Bozdag hapisteki gazetecilere onlar terorist ama demis ABD'de! Bunlara kiclariyla guluyorlar adamlar!
Kimin gazeteci olduğuna gazeteciler karar verir, Adalet Bakanı değil. AP Türkiye raportörü Kati Piri, tutuklu gazetecilerin "İşledikleri suçlar için değil, görüşleri için hapiste olduklarını” dile getirdi ve serbest bırakılmalarını talep etti. Yakında AP’den de kovulur Türkiye. NATO’dan zaten kovacaklar…
Dün Bediüzzaman "Ben bakıyorum; kim bana zulmediyor, dikkat ediyordum, onlar katiyen Türk değillerdir" Bugün H.E "... Anadolu insanı değiller"...
Zaytung değil. Erdoğan: Toprağa gömülü uçak var diyor ve Konya’da 73 kusur askeri pilotu gözaltınd aldırıp, bir kısmını gözdağı için tutuklatıyor...
Hava Kuvvetleri Komutanı: Asparagas diyor. Birinden biri haklı. Cemaatin o kadar pilotu olacak, darbe yapacak ve darbe başarısız olacak?
Darbe yapsalardı Sarayını Tarlaya çevirirlerdi! Komedi desen değil, dram desen tarifi az gelir. Hizmet’I günah keçisi yapmak pahalıya mal oldu TSK’ya!
Yoruma ne hacet; Ülkenin Cumhurbaşkanı " 50 savaş uçağı gömülü " diyor, hava kuv.komutanı "asparagas" diye yalanlıyor. Süfyan son kozlarını yine popülizm
yalancılığı ile oynuyor. Alkışlayan koyunları var. ''Adil Öksüz 'ü ihbar edene 4 milyon ödül'' çıktı meydane... By lock delili çökünce diğer algı operasyonuna sarıldılar.
Çakallar için Gündem değiştirme taktiğidir!
Demek ki cemaat düşmanlığı yaparak toplumu germek bir Süfyan’I desteklemek şeytanla ortaklıkmış. TSK anladı ama çok geç anladı bunu.
Ataturk'te imamımızdı zaten, az kaldı, bunu da diyecekler! Aptallik revacta ve aptala yatip konforlu beyinsiz yasam modasi var!
Zeka gereksiz! Dün Nurcular tevkif edilirken İnönü seçim hesapları yapıyordu Bugün tutuklamalar sürerken BAŞKANLIK seçimi var Ne değişti?
Mehmet Y. Yılmaz: İsmet İnönü’nün de FETÖ’nün CHP imamı olduğunu dinleyeceğiz diyor, ironi yapıyor.
http://www.diken.com.tr/mehmet-y-yilmaz-ismet-inonunun-de-fetonun-chp-imami-oldugunu-dinleyecegiz/
YARSAV Başkanı Murat Aslan'da tutuklandı, Yargının tutuklama konusundaki hali; "şüphelinin tutuklanmasına, delillerin bilahare toplamasına".
Nedim Şener gibilerin peşine takılırsanız Diktatöre böyle yem olursunuz... 2000'de Alman Icisleri bakan yardimcisina sormustum: Neden iltica edenleri iade etmiyorsunuz? Cevap: Ankaraya sokak kedisi bile iade edilmez. İtibarımız eskidende yoktu, şimdi hiç yok. Hep diyoru< "Türkiye'nin itibarını beş paralık etme konusunda" kimse AKP'nin eline su bile dökemez. Bakınız Bozdag'ın Washington DC'de yaptıkları geri zekalığın zirvesidir. Yılanın kendi kuyruğunu yemesi misal cadı avında olanların her biride kendilerini yiyecekler.
Ahmet Bozkuş yazıyor... İyi ki yalan söylüyor, iftira atıyor, hakaret ediyorlar. Zerre kadar şüphe bırakmıyorlar yürüdüğümüz yolun doğruluğunda.
Çok ülke, çok halk, çok insan gördüm. Anladım ki; bir insanın ömrü boyunca sahip olabileceği en aptal ideoloji, ırkçılık. Nasıl bilecektik, Kim kara gün dostu,
Kim kurt, sırtında koyun postu; bu olanlar olmasa… Kerbela Sendromu, bu yaşadıklarımız. Güçlüden yana olmanın dayanılmaz konforunu terk edemiyor
Kufeliler yine. Ehl-i Beyt hep Ehl-i Dert! Zalimi alkışlayıp, zulmü büyük bir keyifle seyrettikten sonra mazlum için en acıklı ezgileri yine kendileri söyleyecekler.
Defolu Kufeliler! Bir gün adalet tecelli edip hakikat ortaya çıktığında adam gibi bir özür bile dilemeden baş köşeye kurulacaklarından hiç şüpheniz olmasın.
Kerbela'da Hürr bin Yezid " Bu dünyada cehennemi, ahirette cenneti seçiyorum." diyerek Hz. Hüseyin'in yanına geçer ve şehit olur. Şimdi bakın etrafınıza var mı
böyle bir delikanlı? Zavallılıkta birbiriyle yarışan yazar, sanatçı, siyasetçi, eş, dost, akraba... Sayımızın değil, safımız önemli. Hz. Hüseyin'le aynı saftaysak tadını çıkaralım her kıymetli dakikanın. Kalabalık bir son bekler Yezid'i. Toprağa düşenler şerefleriyle düşerler, şehit olurlar. Kalanlara ise "bu zulmü tüm cihana duyurmak" düşer, Hz. Zeyneb'in yaptığı gibi.
Gazeteci Kamil Maman durumu özetlemiş: Erdoğan ve etrafındaki ahmakların açıklamaları ve iddiaları sürekli yalandan ibaret. Bunların her yalanını medya sürekli gerçek gibi sunuyor. Aslında Ergenekon da Balyoz da vardı. Ben kumpas demedim kumpir dedim, medya çarpıtmış aşamasına doğru gidiyor... 17 Aralık 2013’e kadar Ergenekon / Balyoz ekibi, AKP'yle Cemaat ülkeye zarar verdi diyordu.17 Aralıktan sonra, 3 yılda kendileri ülkeyi batırdı... Bu ulusalcı takımın desteği sayesinde 17 Aralıktan sonra ülkeye 3 yılda Diktatörlük geldi, hala ortalıkta pişkin pişkin masal anlatıyorlar.. Türkiyede olan 17 Aralıkta Erdoğanın pislikleri ortaya saçıldı.
Ergenekon Balyoz tayfası,sen bizi akla,biz de sana diktatörlüğü verelim oldu. Türkiyede Erdoğanın Avukatlık bürosu gibi çalışan yargı sistemi var. Aldıkları bütün kararlar çöplük. Hiçbir kararı tanımıyoruz, takmıyoruz. Tetikçi Savcı İrfan Fidan başkasının kardeşini çoluğunu çocuğunu topluyordu. Kendi hakkında da gözaltı kararını yazsın bakalım. Bu Bekir Bozdağ, Rıza Sarraf davasında diktatörünün bu pisliğin başı olduğunu bildiği için gidip yalvarmış. Bakalım ilerde napacaklar....
Ahmet Altan, 23 Mayıs'ta yazdığı yazıda ülkedeki gidişin yönünü o zaman anlatmıştı.
Öngörülü bir yazı. Korkunç ittifak
http://www.platform24.org/yazarlar/1513/korkunc-ittifak …
Hoca efendi'den altın söz : "Bir devlet, devlet sırlarını düşmanlarına kaptırmışsa..."
Rıza Sarraf dosyası, Erdoğan'ın Devrim Muhafızları Terör örgütüyle, Türk bankalarını kullanarak uluslararası kaçakçılık şebekesi kurduğu dosya!
Devrim Muhafızları Terör örgütünün petrol kaçakçılığında komisyon karşılığında Türk bankalarını Erdoğan kendi talimatıyla organize ediyor. Rıza Sarraf ve
Devrim Muhafızları terör örgütü üyelerinin kurduğu karanlık kaçakçılık çarkını bizzat Erdoğan'ın emriyle oluşturuluyor. Bu işte yer alan Devrim Muhafızları
terör örgütü üyelerinin, Hakan Fidanla birlikte Erdoğan'ın istanbul ofisinde yaptığı görüşmeler var.. Rıza Sarraf dosyasında Rıza ufak lokma. Medyatik olduğu için sanki işin merkezi o gibi anlaşılıyor. Daha büyük ve kapsamlı. Dev gibi dosya. İran Ajanlarıyla ilgili engellenen Selam dosyası delil ve sanıklarının bazıları, 17 Aralık Sarraf dosyasının delil ve sanıklarıyla aynıydı.. Bu iki dosyada ortak şüpheliler vardı. ABD'deki dosyanın muhtevasını anlamak için bu 2 dosyayı aynı anda okumazsanız olayı Sarraf sanırsınız. Hakan Fidan bir gün ya herşeyi anlatacak ya da bir daha bulunmamak üzere ortadan kaybolacak. Rızada da İranlılarda da her şeyin içindeydi...
Hazreti Cem ile Savaşılmaz!
Hizmet yolu sahabe meslegidir; Tekfirci Selefiler ve ahlaksiz Siyasi Islamcilar yolu degildir! Cakismamiz kacinilmazdi, esmalar bizimledir! Allah mutlak adildir.
Müceddidler silsilesi Abdülkadir Geylani, Ibni Arabi, Mevlana Rumi, Mevlana Halid, Said Nursi ve Hocaefendi'nin ulastigi makamlarin cemi Hizmet'te Hazreti Cem oldu!
Sasirdilar tabi! Nasıl nifak üreteceklerini bilemeyen şeytanlar, şaşkın ördekler gibi bocalıyorlar.
Niyazi Misri, hakkalyakin makamlara ulasmisti, Huseyni makami gibi! Hizmet, bu makami tum erenleriyle hak etti; Sufyan ise seytana biat etti, ruhunu sattı.
Karunlaşması Firavunlaşması bir yana imanı ve hayatı savunmayan şerşatı aska getiremez, savunmaz. Nitekim anayasa ve hukuku ortadan kaldırarak şeriatta
bezimiz yok diyorlar.
Hakkalyakin imanda Hz. Isa, Hz. Zulkarneyn, Hz. Isa ve Hatemul Enbiya makamlari var ki Ayagini koyan Mevlana gibi pergel olur, kalbidir! Son noktası
Peygamberimizin Hz. Cenrail’i Miraç’ta geçerek ayağını koyduğu Sıdretül Münteha’dır. Her mümine açıktır bu kapı. Cismaniyetten çıkmadan olmaz tabiki.
Kalbin ve ruhun derecelerinde yolculuk gerekir. Dünyevi emeller gayeniz olmuşsa, takıntılarla şnsanlarda travmalar oluşturuyorsanız, kapılar bir bir kapanır.
Kul hakları ile hangi akabe aşılabilir ki!
Hz. Musa, seriati temsil eder, Hz. Hizir hikmeti! Ihsan her ikisinde bulunan gavsi azam, Salih zattir. Hz. Zulkarneyn hukmunu verecektir Kur’an’da göre.
Ayetler açıktır. Kavmi ile arasında söz söyleyecektir ve o laf anlamayan millete beyan gücü ile imanı, hayatı ve şeriatı anlatacak ve ihtilafları er veya geç giderecektir.
Zalimler, kafirler, münafıklar, fasıklar istemese de Allah nurunu tamamlayacak, yeryüzü mirasçıları kalp ehli olacaktır.
Ustad'in meşhur 31 Mart vakasında devlete isyan eden ve idam edilenler gosterilince yaptigi seriat konusmasi enfestir! Seriatin bir hukmune basımız feda demişti ama Erdoğan ve AKP seriat istemiyorlar! Masumlara iftira ve yalan atıp, hapsedip, zulmedip kanunların çalışmasını engelliyorlar. Şeriat herkese uygulanır, yoksa bunun adına mafya düzeni denir. Erdoğan yasları ortadan kaldırmadan Hizmet ile savaşımızı kazanamayız diyor ve Yezid olduğunu kabul ediyor. Süfyan olduğunu ispatlıyor.
Yasasız, hukuksuz devlet var mı? Adaletin mülkü hani adalet idi. Adil düzen dedikleri kendlerne dünya serveti, makamı imiş ki, bunun böyle olduğunu biliyorduk.
Maskeleri düştü, müslüman dahil olmadıklarını anlıyoruz. Zalimin imanı çıkartılır diyor Kur’an. Yoksa kimseye kafir demiyorum, haşa ve kella! Kafir, yalanı yayan, küfür doğruyu, hakikatı örtendir. Erdoğan ve AKP’liler milyonlarca yalan söyledi ve ıslah edicileriz diyorlar. Kur’an onlar için ateş var diyor, cehennemde yeriniz hazır diyor.
Seriat, Kahhar, Cebbar, Muntakim, Celal, Celil, Hakim, Adl, Mutlak Hakim esmalarini cagiriyor! Sufyan, tasiyici meleklerle de savasacak mi? Allah’ın kanunlarını nasıl ortadan kaldıracaksın? Polis kardeslerimiz nihayet kimi tutukladiklarini anladi: Islam'i! Menzilci polis ve Mesveretci ogretmen de aciga alindi! Uyaniyorlar yavaş yavaş! Kimse kendisine zulüm değmeden yandım Allah demiyor!
Prensip olarak kibirli olanlara kim olursa olsunlar yardim etmem; kibirlerini azaltmak icin terbiye ederim. Zira kibir ile cennete girmek haramdır! İşin komik tarafı, zerre güce sahip olmayan, dünyevi arzu ve emeller peşinde koşmayan bu fakire kibir ve enaniyet isnad ediyorlar. İlim peşinde olanda ilim olur, filim peşinde olanlda çok film olur, nifak olur.
Şakird olmayanlara da cok yardim ettigim icin bana çok kizanlar vardı! Her kesimle diyaloğum eskiden beri bulunuyor. Hiç ayrım yapmadım. Zira Hz. Hizir kuralidir, yardim isteyen insana yardim et, kibire değil! Kibir gördüm mi elim üzülür, yüreğim ağlar! Hiç bir şey demem bazen yüzlerine, fazla biriktiğimi kılıcımı çekerim.
O zaman kimse beni tutamaz. Güvendiğim dağlara karlar yağsa bile eritmeye çalışırım. Evereste çıkarım, soğuktan ölürüm orada ama kibirli yolun insan merkezli
medeniyet kuramayacağını bilirim. Aşırı hassas belki de duyularım, kalbim ne diyorsa onu izlerim. Pek az yanıltır kalp. Allah’in evidir. Kalp Sarayı’nda aşka sorarım, doğruluk ve hakikattan ödün verme der. İftira atanlara beddua etmezdim, artık diyorum ki ettikleri ile cezalansın yalancılar. Allah, onları nifaklarında boğsun, birbirlerine düşürsüni, tuzak kuranlarını zecr tokadı ile silkelesin, şefkat tokadı hak ediyorlarsa Şefkat tokadı vursun. Allah’a havaale ederim.
Kimsesiz ve güçsüz biri başka ne yapabilir?
Iman, hayat ve seriat, Risaleyi Nur'da kiyamete kadar surecek fihriste ve devalari sunmus, bugunlerde muzakereli okumaya ihtiyacimiz var. Hocaefendi’nin eser ve sohbetleri de müzakereli ele alınmayınca yöneticilik yapmaya çalışamların elinde kırpıla kırpıla kuşa döndü. Nasreddin Hoca misali kırpıp kırpıp yıldızları heder etmeye kimsenin hakkı yoktur.
Bugun Islam seriati uygulansa murted olan Sufyan Erdogan'in katline fetva verir! Yalanci ve iftiracilari keser, dograr; begenmezler ki! Kezzab olana, hırsız olana şeriatın emri neyse onu uygulayalım deseniz höykürüyorlar. Ne istiyorsunuz peki?
Elbette iman ve hayattan sonra seriat gelir. Siyasi Islamcilar once seriat, sonra iman olsa da olur der; hayati herkese zehir ediyorlar! Hayatsız iman, imansız
hayat olmaz. Şeriatsız İslam ruhsuzdur. Suudilerde ve İran’da var, Libya’da güya şeriatı uyguladı, sonuç yıkım. Bu toplumlardaki ateist oranı hiç bir ülkede yok.
Homoluk ve lezbiyenlik had safhada. Münafıklık zirvede. Türkiye meğerse onlardan daha berbat haldeymiş. Kendimizi kandırmışız. Kalp ölmüş, vicdan ölmüş, İslam harap, iman serap olmuş.
Ustad, Imani, Hocaefendi hayati temsil ediyor, Rahman esmasi hakim! Hizmet insan olan canli ve cansiz olan kimseyi dislayamaz, kucaklar!
Ona buna kuş koyarak, dışlayarak kaybettik kalpleri. Küçük günahları büyük yapmaları için yolumuzdan attık. Ne hakkımız vardı oysa ki!
Peygamberimiz münafıkları bile kovmadı kapısıdan. Mekkelli müşriklere kalpleri ısınsın diye Hüneyn sonrası en fazla ganimeti verirken ensara sadec
Allah ve Rasulu’nu bıraktı. Hizmet, bugün bunu yaşıyor. Yarın tüm dünya nimetlerine önlerine serilse eminim ki Hocaefendi bize bunları hediye etmeyecek,
Erdoğan gibi ganımet dağıtmayacak. Hicret ve Hizmete devam diyecektir.
Nurettin Veren satildi ama esi ve cocuklari Hizmet diyor! Kemalettin Özdemir’in çocukları da şakird. Severdim kendisini. Ona demedi mi, Medine’ye yerleş
senin için daha hayırlı. Ne lazımdı ona? Cemaatın liderliğini kimin için istedin? Ya Ahmet Keleş’in evladı, oda öyleydi. Bursunu fakir memur bir arkadaş verdi
de okudu Nankörlük ve vefasızlık mı idi yanıtın. Hançet sokmaymıydı mertliğin? Latif Erdoğan ayrı bir yerde! Hocaefendi ona demedi mi nerede ve nasıl ölecek
ve cenazesini kim ve neden kaldıracak? Kaybedeceği bir yolda olmak ne kötü. Kaçacak Türkiye’den ABD’ye, eli kulağında! Keramet ise keramet.
Daha ne lazımdı ona? Makam mı, itibar mı?
Bizim işimiz insan kalbi kazanmaktı. Besir Atalay'in Kırıkkale Üniversitesinden 28 Şlubat mağduru bir dostunu Hizmet'e sovuyor diye Kanada’da dislamislardi!
Baktim kalbi temiz, 2001’den beri dört elle sahip çiktim. Neler olduğunu anlatamam. Hayatı savundum hep. Bugun Hizmet'in gizli savunucusu olmus
Suudi Arabstan’da! Kimin nerede hidayete ereceği belli olmuyor. Besir Atalay'in ekibinden Hizmet'e soven bu akademisyen dostum Suudi univesitesinde
10 yildır ders verince Faruk hakliymissin demişti. 2014'de! Geri dönmez sözünden bilirim ama devir kötü. Makamını korumak zorunda, nice makamlar teklif ettiler kabul etmedi. Onuru, davası ve kalbi hayır dedi Süfyan’a. Doğru karar verdi. Niceleri yanlış kararlar verirken çok önemli benim için. Mert ile namertlerin ayrıldığı kırılma noktası yılları yaşıyoruz. Atalay'in o dostu gibi nice guzel insanlar var! Dislarsaniz Sufyan'in kucagina duser ve düştüler. Suçluyuz elbette!
Atalay'in o eski prof arkadasina zamaninda sahip cikmasaydim, bugun 5 cocugu Hizmet'in erleri olmazdi! Insana yatirim asla bosa gitmez! Atalay'in o eski dostu, gizli gizli twitlerini yayiyorum dedi, güldüm. Dikkat et başına bela açmasınlar dedim. Suudi Vehhabiler Hitlerden fasist, Erdogan Suudilerden fasist dedi. Olay işte budur. Herkes aslında neyin ne olduğunu biliyor. Kimi namert oluyor kimisi mert. Böyle bir ağır imtihan süreci olmasaydı elmas ruhlar ile kömür ruhlar ayrılmazdı.
Ayrılırdı da bilmezdik belki.
Suudi Islam'i dikta devlet Islam'i! Zenginlere zekat ve sadakalariniz devlete verin, biz Vehhabi dini yayariz diyor! Hayrı hasenadı bireyler kendi iradelei ile işleyemz.
Tamamen İslam’a aykırı bir düzen. Erdogan’da işte bu yolda! Vakıfları tek kalacak, sonra devletleşecek ve kimseye hayır hasenad izni verilmeyecek. İsrail ve İslam düşmanları işte böyle bir İslam ve terörist Selefi müslüman tipi istiyorlar. Hizmet ve yetiştirdiği aydın müslüman profili hiç işlerine gelmiyor. Süfyan ile bağrımıza hançer saplıyorlar.
Offf off sadece mesele Turk okullarini kapattirip yerine terorist yetistiren Selefi okullar acmak degil! Birde sozde diyalog olayi var!
Din ve politika uzmani hocam Paul Freston, Suudi vehhabiler Avusturya'da diyalog icin vakif kurmus, sunu bir incele dedi.
Baktım sitelerine ve şok gecirdim! Erdoğan ile irtibattalar ve Hizmet’i taklit etmeye çalışıyorlar. Hocam Freston dalga gecmeyi ihmal etmedi: Islami fasizmin krali Suudilerde var, kadinin hakki yok; diyalog yapip bize insanlik ogretemez.
Kesinlikle haklı. Erdoğan ve AKP’ye bakıpta müslüman olacak bir tane Batılı bulamazsınız. Veya herhangi bir millet model alamaz Hitler olanı Nazi olanı.
Freston, dunyada Hizmet'den baska diyalog yapilacak Islami hareket yok, Suudiler ancak tekfirci teroristler yetistirir de demisti! Yerden göğe kadar haklıydı.
Freston'a dedim ki Suudiler ve Erdogan yobaz ve ayrimci Ibni Teymiye tefsiri mahkumu! Hizmet, ibni Arabi'nin devamcisi, insanlik diyor! Anladınız mı
Hizmet neden hedeflerine kondu?
Erdogan resmen Arab'in dini kendilerinin olsun, bize para lazim diyen Ergenekoncu asker domuzlari gibi davraniyor. Hizmet isi bozuyor! Freston şunu da dedi:
Arabın dili Arapça, sizin ki Türkçe, tabi ki size İslam’ın temsilciliğini, tebliğini kaptırmak istemezler. Hem zenginler! Maalesef nerdeyse tum Arapca kurslari Tekfirci Selefi hocalarin elinde! Elinde silah ISID'ten daha tehlikeliler, terore cihad adıyla gencler avliyorlar! Bunu engellemek hiç kolay değil. Müslümanların çoğu cahil veya fakir. Avlanmaları zor değil. Hizmet dışında bunlara karşı direnecek bir güç ve yapı da yok. Müslüman Öğrenciler dernekleri her yerde kontrollerinde. Bunlarla York Üniversitesi’nde Türk Öğrenci derneğinin kurucusu ve başkanı olduğu için çakıştım. Bizden başka kimse bunlarla başa çıkamaz.
Tekfirci Selefi terorizm batakligi, Hizmet'in 170 ulkedeki okullari ve Gulen'in onderliginde kurutulabilir! Islam dusmanlari isi biliyor. Tekfirci Selefi teroristleri
medrese schooling sistemin yobaz ve sözde cihad tarznda örgütlü! IRCICA, Islam Kalkinma Bankasi ve RABITA 3 koldan finanse ediyor. Kanada’da her yıl
2 gtanesini ele geçirme taktikleri var. İstihbarat içerden, hafız bir Guceratlıdan geldi. Doktoralı biri. Çok rahatsızdı ama elimizden bir şey gelmihyor demişti.
Direnince imamlığı kaybetti. Teblig cemaatındandı, sizin tarz bu Suudi tekfirci ordusu ile başa çıkamaz dedim. Çok demodeler ve asrın idrakına uymuyorlar maalesef.
Vehhabi zengin petrol seyhleri, oysa tum dunyada sistemli bicimde camileri ve Islami okullari satin alip, radikal Selefi Hocalarla yonetiyor! Çocuklarını master
ve doktora için Batılı ülkelere yolluyorlar, hepsi su gibi akıcı İngilizce biliyor. Buralara gelenlere bir şeyler anlatmaya çalışıyorum, aslında iyi kalpli, namazı düzgün kılan insanlar. Vehhabizmin Kemalizm dinsizliği ile aynı olduğunu izah edince felekleri şaşıyor. Kendi rejimlerini sorgulatıyorum. Ne kadar İslamidir, rejime karşı çıkanın kafasına kurşun sıkıp çöle atmak. Yargısız infaz şeriatte var mı? İslam’da karliyet ailesi, soyluluk veya kamu soygunu yapıp İslama hizmet etmek var mı?
Faşizm var mı? Yok diyorlar Suudi öğrenciler! O zaman Vehhabi rejimi de İslami değil, İslam’da yeri yoktur diyorum.
Öte yandan Tekfirci Selefi terorizmi tum dunyayi Hitler gibi ikiye boldu. Erdogan sizi Turk okulu acacagiz diye kandiriyor, selefi hoca yollarlar! Aklı başında Suudi
alimler ve kalbi temiz insanlar yanlışın farkındalar, üstadın dediği gibi itidale gelecekler ama biz getireceğiz. Gökten melekler inmeyecek ikna için. Suudi Vehhabi rejimi Kemalizm gibi fasist demişti 1992’de Hocaefendi! Halkin yuzde 10'u sever, yuzde 90 sevmez tesbitinde bulunmuştu. Erdogan ile bunu kurdular ulkemizde!
Politik Şialık ve Siyasi Vehhabililk İslam’ın iki büyük belasıdır beyanını ertesi gün Zaman’da yayın koordinatörü Halit Esendir’de verdiği yemekte anlattım. İki kişiydik yemekte: Suudi abisi ozamanlar Şükrü bey itiraz etti ve beni bir dövmediği kaldı. Halit abi beni şöyle savundu; Hocaefendi yalan söylemez.
Afganistan, Irak ve Suriye'de ISID ve benzeri Selefi tekfirci teroristlere 80 ulkeden militan geliyor! Erdogan ile Turk okulu açmazlar! Niyetleri kötü, Taliban gibi yobaz İslam. Ahmak müslümanlar yetiştirecekler. Cihad diye sömürgecilerin elinde kukla olup, boşa ölüp, zalimlerin önlerini açacaklar. Halit Esendir, Pakistan abiliğini yaptı ve sorunu yerinde gözlemledi. Selefilerin girdiği ülkedede kaos vardır. 1992’deki konuşmamızı hatırlamıştır. Hocaefendi haklıdır ve biz hiç yanıltmadı. Uçuruma da sürüklemedi.
İbni Teymiye yolunun 250’den fazla sapık görişü vardır, her biri dinden çıkmaya yeterli. Kuran ve hadise aykırıdır. Osmanlı alimleri nice kitaplar yazıp çürüttüler ama Erdoğan ile hortladılar.
Hocaefendi, 1990'da bizim Re'sen Emekli delileri kabul etmisti. RABITA'nin 1979'da yaptigi teklifi anlatti! Okul acin, para verelim... Olmaz demiş mert adam.
Hocaefendi, hacca gitmedi yalanina herkes guluyor. Gozaltina almislar orada! Nedeni etrafinda fazla insan olmasi ve Islam alimi denmesi! Suudiler İslam alimine karşıdır. Hocaefendi, gozaltinda olmasina ragmen RABITA'nin Turk Islam'ini satin alma önerisini net dile ret etti: Anadolu alin teriyle helal Hizmet eder Anadolu insanı dedi. Darbeci Kenan Evren, Almanya’daki Türk imamlarının maaşlarını RABITA’nın ödemesini danışmanı Ali Baransel’in tavsiyesi ile kabul etmişti. Hocaefendi, etmedi, tüm yabancı güçlerin etkisine ve haram paraya karşı bayrak açtı. Hizmet, saf Anadolu malı.
Erdogan'in arkasindaki Suudi ve Katar petrol seyhleri kendi rejimlerini korumak icin Erdogan'a tekfirci Selefi okullari actiracaklardir! Kumpasın bu kada, gelecek 50 yılın çöpe atılması demektir. Suudilerin Afganistan ve Irak, tabi Fransa basta olmak uzere Tekfirci Selefi terorist yetistirme okullari Roy Oliverca detayli incelendi!
Oliver'in 2004 ve 2008 tarihli 2 kitabi akademide klasiktir. Nerdeyse tum Islam'i tarikatlara sizmis Selefi terorizmli Suudileri inceledi. İnanılmaz güzellikte bir eser.
Sosyolojik bir araştırma. Nice teoriler ortaya atmış ki, hepsi nerdeyse doğrulandı.
Erdogan'in ülkemizde onca Selefi teroristler yetistirdigi yetmedi. Şimdi de Suudiler, Hizmet'in modern okullari yerine selefi okullari actirmak icin kaynak sundular ve havada karada kabul etti. Ayırdıkları 25 milyar dolarla ülkemizdeki Suriyelileri Selefi terörist ideolojisi ile yetiştirip ülkemizi hep kaos ortamında tutmak istiyorlar.
Bu kumpasa hemen dur denilmezse Türkiye kalmayacak... Sosyolojik açıdan 5 milyon Suriyelinin yaşadığı ve Suudi Vehhabizmi ile kirlenmiş, zehirlenmiş bir nüfus Pakistanlaşma sürecidir. Ergenekon ve Erdoüan ittifakının ülkeyi getirdiği nokta toplumsal cinnet, intihar ve uçurumdur. 3 milyonluk Halep yıkılmış, 200 bin kalmış, Musul yıkılmış, Suriye yıkılmış, suçlusu Erdoğan ve arklasındaki Zındıka ile Süfyanizm. Hala göz boyuyorlar.
Yeter, yeter, yeter...
Allah’ın öyle bir musibet, bela ver ki, kıyamete kadar tüm cihan ebret alsın ve bir daha ülkemize kimse batamasın.
Amin.
Hanimiş NOT: Istihbaratı nerden aliyorum diye domuzlar merak ediyorlarmış: Kalbimden! Ve kalbini kazandıklarımdan! Sayısını sadece Allah bilir! Hocaefendi’nin kaynakları benden milyon kat fazla ve daha nettir, belgelidir. Bazen rüyamda dikta edileni yazarım: İlham, sünuhat, hads, tahattur ve hatırlama.
3 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder