28 ŞUBAT 1997 ASKERİ DARBESİ VE TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNE ETKİLERİ., BÖLÜM 33
Cumhuriyet Tarihi, Demokrasi, Darbe, Post Modern Darbe, Eğitim, 28 Şubat 1997 Askeri Darbesi,İsmail GÜLMEZ, Yrd. Doç. Dr. Yavuz ÖZDEMİR,
Aczimendi, Fadime Şahin, Fadıl Akgündüz , Hüsamettin Cindoruk, Mesut Yılmaz, Tevhid-i Tedrisat Kanunu,
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile dinin baskın karakter olduğu bir eğitim sistemi
yerine laikliğin temele alındığı ulusal bir eğitim sisteminin meydana gelmiştir. Ayrıca bu kanunun laiklik ve ulusalcılığı merkeze alan Harf Devrimi gibi devrimler in yapılmasına ortam hazırlanmasında öncü rol oynadığını bilinmektedir. Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye’de toplumun uluslaştırılması ve laikleştirilme si sürecinin yaşandığını; aynı süreç içerisinde işleyen bu politikaların eğitim ve öğretim konusunda da belirleyici olduğunu belirtmektedir (Tanilli, 2007, s.240).
Bununla beraber yukarıdaki satırlarda tam metin olarak verilen Tevhid-i Tedrisat
Kanunu’nun 1. Maddesi uyarınca “Türkiye dâhilinde bütün Müesses At-ı İlmiye ve
Tedrisiye Maarif Vekâletine merbuttur” sekliyle, Türkiye’deki tüm eğitim, öğretim
kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. 3 Mart 1924 tarihinden sonra,
yaklaşık bir asır süren, eğitim ikiliği sona ermiştir. Hatta daha önceleri, Osmanlı
Devleti’nin müdahale etmeye çekindiği vakıflar ve bunlara bağlı olan medreseler de Seriye ve Evkaf Vekâletiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmıştır. Medreseler kapatılıp modern üniversiteler açılırken laik eğitime geçilmiştir (Akgün, 1983, s.37-40).
Bu kanun ile yabancı devletlerin kurduğu okullar da Milli Eğitim Bakanlığına
bağlanmıştır. Ne azınlık ne de yabancı okullara, okul açma ve bu okulların yönetimi ile ilgili hiçbir ayrıcalık tanınmamıştır. Bu duruma, basta Fransa olmak üzere, Türkiye sınırları içinde okulları bulunan yabancı devletler karsı çıksa da kanunun uygulanmasında tereddüt edilmemiştir. Türk Hükümeti kendi okullarına uyguladığı laik eğitim sistemini bu okullara da uygulamıstır.1924 yılı eğitimde önemli karaların alınıp uygulandığı yıldı. Azınlık ve yabancı okullarla ilgili olarak bu yıl içinde çıkarılan genelge ile (1924 Yılı Genelgesi) bu okulların uyması gereken esaslar, kurallar da belirlenmiştir (Topçu, 2007, s.79).
bağlanmıştır. Ne azınlık ne de yabancı okullara, okul açma ve bu okulların yönetimi ile ilgili hiçbir ayrıcalık tanınmamıştır. Bu duruma, basta Fransa olmak üzere, Türkiye sınırları içinde okulları bulunan yabancı devletler karsı çıksa da kanunun uygulanmasında tereddüt edilmemiştir. Türk Hükümeti kendi okullarına uyguladığı laik eğitim sistemini bu okullara da uygulamıstır.1924 yılı eğitimde önemli karaların alınıp uygulandığı yıldı. Azınlık ve yabancı okullarla ilgili olarak bu yıl içinde çıkarılan genelge ile (1924 Yılı Genelgesi) bu okulların uyması gereken esaslar, kurallar da belirlenmiştir (Topçu, 2007, s.79).
Cumhuriyetin ilk yıllarında akılcı yaklaşımlarla beraber hem örgün eğitim de,
hem de yaygın eğitim alanında önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu süreç içinde eğitim sisteminde olumlu ve olumsuz gelişmeler birlikte yaşanmıştır. Bugün, okul öncesi dönemden Yükseköğretime kadar bütün kademelerde okullaşma oranının yüksek olmasına karşın bu okullarda verilen eğitim ve öğretim faaliyetleri ihtiyaçları karşılayamayacak niteliktedir. Toplum içerisinde ve sosyal yaşamda yeniçağa uyum sağlayacak nitelikli bir eğitim ve öğretim faaliyetlerinden yoksun olunması birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Buna karşın, içerisinde eğitim alanında ilköğretimden orta öğretime sınavla geçiş mecburiyeti getirilmesi, ilköğretimde anaokulu sınıflarının oluşturulması, okullarda bilgisayarlı eğitimin ve internet ağının yaygınlaştırılması, meslek liselerinin yükseköğrenime geçişte kolaylık sağlanması, üniversite giriş sınavının tek oturum ve iki aşamalı olması, öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakültelerinde ortaöğretim öğretmenliği programlarının beş yıla çıkartılması, vakıf üniversitelerinin kurulması gibi çok önemli değişiklikler ve yenilikler yapılmıştır. Doğru uygulamaların bir bölümü, satranç oyunundaki yarım kalmış hamleler gibi olmuştur. Cumhuriyetle başlayan eğitimde fırsat eşitliği, bilimsellik ve çağdaşlık ilkeleri 1950’li yıllardan sonra uygulanan politikalarla birlikte terk edilmeye başlandı. İktidarların muhafazakâr ve popülist politikalarının etkisiyle eğitime yaptıkları müdahaleler eğitimi yap-boz tahtasına çevirmiştir. Eğitimin daha çağda olmasını sağlayacak bilimsel, eşitlikçi politikalar ise hep sözde kalmış olmakla beraber, bir türlü uygulama alanı bulamamıştır (Yıldız, 2005, s.17).
hem de yaygın eğitim alanında önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu süreç içinde eğitim sisteminde olumlu ve olumsuz gelişmeler birlikte yaşanmıştır. Bugün, okul öncesi dönemden Yükseköğretime kadar bütün kademelerde okullaşma oranının yüksek olmasına karşın bu okullarda verilen eğitim ve öğretim faaliyetleri ihtiyaçları karşılayamayacak niteliktedir. Toplum içerisinde ve sosyal yaşamda yeniçağa uyum sağlayacak nitelikli bir eğitim ve öğretim faaliyetlerinden yoksun olunması birçok sıkıntıyı da beraberinde getirmektedir. Buna karşın, içerisinde eğitim alanında ilköğretimden orta öğretime sınavla geçiş mecburiyeti getirilmesi, ilköğretimde anaokulu sınıflarının oluşturulması, okullarda bilgisayarlı eğitimin ve internet ağının yaygınlaştırılması, meslek liselerinin yükseköğrenime geçişte kolaylık sağlanması, üniversite giriş sınavının tek oturum ve iki aşamalı olması, öğretmen yetiştirmek için kurulan eğitim fakültelerinde ortaöğretim öğretmenliği programlarının beş yıla çıkartılması, vakıf üniversitelerinin kurulması gibi çok önemli değişiklikler ve yenilikler yapılmıştır. Doğru uygulamaların bir bölümü, satranç oyunundaki yarım kalmış hamleler gibi olmuştur. Cumhuriyetle başlayan eğitimde fırsat eşitliği, bilimsellik ve çağdaşlık ilkeleri 1950’li yıllardan sonra uygulanan politikalarla birlikte terk edilmeye başlandı. İktidarların muhafazakâr ve popülist politikalarının etkisiyle eğitime yaptıkları müdahaleler eğitimi yap-boz tahtasına çevirmiştir. Eğitimin daha çağda olmasını sağlayacak bilimsel, eşitlikçi politikalar ise hep sözde kalmış olmakla beraber, bir türlü uygulama alanı bulamamıştır (Yıldız, 2005, s.17).
Türkiye’de eğitim öğretimde birlik sağlayan ve eğitim kurumlarının sadece
devlet iktidarına tabi kılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasının Cumhuriyet’in ilanından sonra hayata geçirilen en önemli reformlardan olması açısından oldukça önemlidir. Bu kanunla tek tip insan yetiştirilmesi değil, “vatandaş olmak için gerekli ortak bilinci oluşturmayı, eğitimde fırsat eşitliği ile yani her bireyin olabileceğinin en iyisi olması yoluyla gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır” (Oktay, 2009, s.108).
devlet iktidarına tabi kılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun çıkarılmasının Cumhuriyet’in ilanından sonra hayata geçirilen en önemli reformlardan olması açısından oldukça önemlidir. Bu kanunla tek tip insan yetiştirilmesi değil, “vatandaş olmak için gerekli ortak bilinci oluşturmayı, eğitimde fırsat eşitliği ile yani her bireyin olabileceğinin en iyisi olması yoluyla gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır” (Oktay, 2009, s.108).
3 Mart1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun yürürlükte olmasına
rağmen İmam-Hatip Okulları’nın kurulup yaygınlaştırılmasının Türk Milli Eğitimi’nde laik-anti laik ikiliğine sebep olduğunu ifade etmekle beraber İmam-Hatip Okulları odağında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ihlal edildiği tartışmaları günümüze kadar gelmiştir (Güvenç, 1998, s.15).
Türk Eğitim Sistemi; Türkiye'de eğitim; adalet, güvenlik ve sağlık gibi devletin
temel işlevlerinden birisi olup devletin denetimi ve gözetimi altında yapılmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatı, taşra ve yurtdışı teşkilatları eğitim hizmetlerinin sunumunda önemli görevler üstlenmektedirler. Eğitim hakkı, T.C Anayasası ile güvence altına alınmış; eğitimin tür ve kademelerini ve isleyişe dönük esasları düzenleyen mevzuatla Türk Eğitim Sistemi bugünkü yapısını kurmuştur. Türk Millî Eğitim Sisteminin genel çerçevesi, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile belirlenmiştir (Topçu, 2007, s.21).
Bu Kanunun kapsamına baktığımızda;
Madde I- Bu Kanun, Türk Millî Eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri,
eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve
sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar.
rağmen İmam-Hatip Okulları’nın kurulup yaygınlaştırılmasının Türk Milli Eğitimi’nde laik-anti laik ikiliğine sebep olduğunu ifade etmekle beraber İmam-Hatip Okulları odağında Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ihlal edildiği tartışmaları günümüze kadar gelmiştir (Güvenç, 1998, s.15).
Türk Eğitim Sistemi; Türkiye'de eğitim; adalet, güvenlik ve sağlık gibi devletin
temel işlevlerinden birisi olup devletin denetimi ve gözetimi altında yapılmaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatı, taşra ve yurtdışı teşkilatları eğitim hizmetlerinin sunumunda önemli görevler üstlenmektedirler. Eğitim hakkı, T.C Anayasası ile güvence altına alınmış; eğitimin tür ve kademelerini ve isleyişe dönük esasları düzenleyen mevzuatla Türk Eğitim Sistemi bugünkü yapısını kurmuştur. Türk Millî Eğitim Sisteminin genel çerçevesi, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile belirlenmiştir (Topçu, 2007, s.21).
Bu Kanunun kapsamına baktığımızda;
Madde I- Bu Kanun, Türk Millî Eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri,
eğitim araç ve gereçleri ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve
sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar.
5.1.2. Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçları
5.1.2.1. Genel amaçlar
Madde 2- Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,
1. (Değişik: 16.06.1983-2842 S.K./1. Md.) Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve
Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı: Türk Milletinin
millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan
ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye
çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere
dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye
Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış
haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
2. Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı
şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme
gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik
ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı,
yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar
ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak
ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda
bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece, bir yandan
Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu
artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadî, sosyal ve
kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk
Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.
5.1.2.2. Özel amaçlar
Madde 2- Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini,
1. (Değişik: 16.06.1983-2842 S.K./1. Md.) Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve
Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı: Türk Milletinin
millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan
ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye
çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere
dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye
Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış
haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;
2. Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı
şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme
gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik
ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı,
yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;
3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar
ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak
ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda
bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece, bir yandan
Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu
artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadî, sosyal ve
kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk
Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.
5.1.2.2. Özel amaçlar
Madde 3- Türk eğitim ve öğretim sistemi, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları,
genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak tespit edilir.
5.1.3. Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri
5.1.3.1. Genellik ve eşitlik
Madde 4- Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese
açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
5.1.3.2. Ferdin ve toplumun ihtiyaçları
Madde 5- Millî eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk
toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.
5.1.2.3. Yöneltme
Madde 6- Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve
doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.
(Değişik: 16.08.1997-4306 S.K/3. Md.) Millî eğitim sistemi, her bakımdan, bu
yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim
kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde
hazırlık sınıfları konulabilir.
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif
ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.
5.1.3.4. Eğitim hakkı
Madde 7- İlköğretim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır.
İlköğretim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat
ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.
5.1.3.5. Fırsat ve imkân eşitliği
Madde 8- Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır.
Maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine
kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.
Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler
alınır.
Maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine
kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılır.
Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler
alınır.
5.1.3.6. Süreklilik
Madde 9- Fertlerin genel ve meslekî eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır. Gençlerin eğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu bir şekilde
uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir.
5.1.3.7. Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği
Madde 10- (Değişik: 16.06.1983-2842 S.K/2. Md.)
Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp
uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve
Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Millî ahlâk ve millî kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.
Millî birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin eğitimin
her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile iş birliği yapılarak Millî Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.
uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve
Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Millî ahlâk ve millî kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verilir.
Millî birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin eğitimin
her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışır ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile iş birliği yapılarak Millî Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirler alınır.
5.1.3.8. Demokrasi eğitimi
Madde 11- (Değişik: 16.06.1983-2842 S.K/3. Md.) Güçlü ve istikrarlı, hür ve
demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip
olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve
davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasî ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasî olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez.
5.1.3.9. Lâiklik
Madde 12- (Değişik: 16.06.1983-2842 S.K/4. Md.) Türk millî eğitiminde lâiklik esastır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilköğretim okulları ile lise ve dengi okullarda
okutulan zorunlu dersler arasında yer alır.
5.1.3.10. Bilimsellik
Madde 13- Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke
ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır.
Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları
gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddî ve manevî bakımdan teşvik edilir ve desteklenir.
5.1.3.11. Plânlılık
Madde 14- Millî eğitimin gelişmesi iktisadî, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine
uygun olarak eğitim-insan gücü-istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle,
sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak meslekî ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde plânlanır ve gerçekleştirilir.
Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla
tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın meslekî eğitim kurumlarının
kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir.
Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve
kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlar a göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır.
5.1.3.12. Karma eğitim
Madde 15- Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Ancak eğitimin
türüne, imkân ve zorunluluklara göre bazı okullar yalnızca kız veya yalnızca erkek öğrencilere ayrılabilir.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder