DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİNDE (1950-1960) TARIM POLİTİKALARI VE ETKİLERİ BÖLÜM 3
1950-1960 döneminde pamuk, şeker pancarı, tütün ve patates ekim alanına ilişkin gelişmeler aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. bu dönemde, pamuk ekim alanında %38,6 artış yaşanarak 448 bin hektardan 621 bin hektara çıkmıştır. Aynı dönemde şeker pancarı ekim alanında ise 3 kat (%298) artış yaşanmış ve 51 bin hektardan 203 bin hektara ulaşmıştır. Tütün ve patates ekim alanlarındaki artış da sırasıyla %54,5 ve %113 olarak gerçekleşmiştir.
Tablo 5. Seçilmiş Diğer Tarım Ürünlerinin Ekim Alanı (1950-1960)
Ekim Alanı (Bin Hektar) Üretim Miktarı (Ton)
Bu ürünlerin üretim miktarlarına bakıldığında da; özellikle şeker pancarı üretiminde çok büyük bir artış olmakla birlikte tüm ürünlerde bir artış yaşandığı görülmektedir. 1950-1960 döneminde pamuk üretimi 118.377 tondan %48,3 artışla 175.500 tona ulaşmıştır. Şeker pancarı üretimi ise 855.066 tondan %305,7 artışla 3.468.900 tona yükselmiştir. Tütün üretimi de bazı dönemlerde üretim miktarı azalmış olmakla birlikte, genel olarak 10 yıllık dönemde tütün üretimi 93.328 tondan %49,3 artışla 139.343 ton olmuştur.
Son olarak; patates üretimi de %131,3 artışla 605.221 tondan 1.400.000 tona yükselmiştir.
Aşağıdaki tabloda, tarım sektöründeki bir diğer değişken olarak, söz konusu dönemde çiftçinin eline geçen fiyatlar ortaya koyulmaktadır. DP döneminde tüm seçilmiş tarım ürünlerinin fiyatlarında değişik oranlarda artışlar yaşanmıştır. DP döneminin başlangıcında 1 kg arpa 0,18 TL, 1 kg buğday 0,28 TL, 1 kg
mısır 0,20 TL, 1 kg kuru fasulye 0,40 TL, 1 kg mercimek 0,35 TL, 1 kg nohut 0,30 TL, 1 kg pamuk 2,12 TL, 1 kg şeker pancarı 0,09 TL, 1 kg tütün 2,06 TL ve 1 kg patatesi 0,20 TL’dir. 1960 yılına gelindiğinde arpanın fiyatı 0,49 TL, buğday 0,59 TL, mısır 0,53 TL, kuru fasulye 1,65 TL, mercimek 1,42 TL, nohut
1,02 TL, pamuk 2,22 TL, şeker pancarı 0,15 TL, tütün 4,39 TL ve patates 0,55 TL olmuştur.
Tablo 6. Seçilmiş Tarım Ürünlerinde Çiftçinin Eline Geçen Fiyatlar, TL/kg (1950-1960) Yıllar
Arpa Buğday Mısır Kuru Fasulye Mercimek Nohut Pamuk Şeker Pancarı Tütün Patates
Tarım ürünlerinin 1950-1960 dönemindeki fiyat değişimleri aşağıdaki grafikte daha açıkça görülebilmektedir. Söz konusu dönemde dikkati çeken ilk husus, 1950 yılında pamuk ve tütün fiyatları aynı seviyede (pamuk 2,12 TL, tütün 2,06 TL) iken, 1960 yılına gelindiğinde tütün fiyatlarındaki artış pamuk fiyatlarındaki artıştan çok fazla olmuştur. 1960 yılında pamuğun fiyatı 2,22 TL iken, tütün fiyatı 4,39 TL olmuştur. Buna ilaveten, grafikte dikkat çekici bir diğer husus da, pamuk ve tütün dışındaki diğer tarım ürünlerinin fiyatlarının 1956 yılına kadar görece sabit iken, 1956 yılından itibaren fiyatlarda hızlı bir artış yaşandığıdır.
Şekil 2. Bazı Tarım Ürünlerinde Çiftçinin Eline Geçen Fiyatlar (1950-1960)
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.
DP döneminde, çiftçinin eline geçen fiyatlar açısından fiyatı en çok artan ürün kuru fasulye (%312,5), fiyatı en az artan ürün ise pamuk (%4,72) olmuştur. Aynı dönemde arpa fiyatları %172, buğday fiyatları %111, mısır fiyatları %165, mercimek fiyatları %306, nohut fiyatları %240, şeker pancarı fiyatları %67,
tütün fiyatları %113 ve patates fiyatları da %175 artış göstermiştir.
Şekil 3.Bazı Tarım Ürünlerinde Çiftçinin Eline Geçen Fiyatlarda Değişim (1950-1960)
Kaynak: Yazar tarafından oluşturulmuştur.
Söz konusu dönemde tarım alanında kullanılan traktör ve biçerdöver sayılarına bakıldığında önemli bir artış yaşandığı görülmektedir. 1952 yılında Türkiye’de 31.415 adet traktör ve 3.222 adet biçerdöver bulunmaktadır. 1952 yılından itibaren traktör sayısında hızlı bir artış yaşanmış ve dönem sonuna gelindiğinde 1960 yılında traktör sayısı 42.136’ya ulaşmıştır. Benzer şekilde, biçerdöver sayısında da 1952-1960 arası dönemde %72 artış yaşanarak 1960 yılı sonunda biçerdöver sayısı 5.554’e ulaşmıştır.
Ancak dikkat edilecek olursa; traktör sayısında 1950’li yılların ikinci yarısından itibaren bir düşüş olduğu görülmektedir. 1956 yılından traktör sayısındaki artış sadece 417 iken, özellikle 1957-1958 yıllarında traktör sayısından bir azalış söz konusudur. DP döneminin ikinci yarısından itibaren başlayan ithalat zorluklarının traktör parçası alımına da yansıması bunun en önemli nedenidir. Buna ilaveten, traktör kullanımı, bakım ve onarımı, sürücü desteği gibi yan hizmetlerin az olması; nitelikli işgücü, gübreleme ve sulama gibi alanlardaki gelişmeler de traktör sayısıyla aynı oranda olmadığı için traktörden alınan verimde düşüş olmuştur. Tarımda önemli ölçüde kantitatif ve kalitatif gelişmeler olmasına rağmen, köylünün teknik bilgi seviyesi istenilen ölçüde geliştirilmediği için tarıma giren makineler bir süre sonra üretim dışında kalmıştır (Erdoğan, 2008: 90-91).
Şekil 4. Traktör ve Biçerdöver Sayısı (1950-1960)
(a) Traktör Sayısı (b) Biçerdöver Sayısı
Kaynak: TÜİK, 2012: 206’dan alınan verilerden yararlanılarak yazar tarafından oluşturulmuştur. DP hükümeti, hükümet programında da belirtildiği üzere hayvancılığa büyük önem vermiştir. Bu kapsamda, dönem içersinde canlı hayvan sayıları aşağıdaki tabloda sunulmaktadır.
Tablo 7. Canlı Hayvan Sayısıve Süt Üretimi (1950-1960) Canlı Hayvan Sayısı Süt Üretimi Yıllar Koyun Keçi Sığır Manda Miktar (Ton)
Tablodan da görüldüğü üzere, 1950-1960 döneminde canlı hayvan sayısın da ciddi artış yaşanmıştır. Söz konusu dönemde, koyun sayısı 23 milyondan 34,4 milyona, keçi sayısı 184 milyondan 24,6 milyona, sığır sayısı 10,1 milyondan 12,4 milyona ve manda sayısı da 947 binden 1,1 milyona yükselmiştir. Genel
olarak, 1950-1960 döneminde koyun sayısında %49,30, keçi sayısında %33,40, sığır sayısında %22,84 ve manda sayısında %20,28 artış meydan gelmiştir. Hayvancılıkta meydana gelen artışın bir sonucu olarak, süt üretiminde de önemli miktarlarda artış kaydedilmiştir. 1950 yılında 3.172.735 ton olan süt üretimi,
1960 yılında 800 bin tondan fazla artarak 4.192.320 tona yükselmiştir.
Yıllar itibariyle değişim oranlarında ise bir dalgalanma görülmektedir. 1951 ve 1952 yıllarında artış gösteren süt üretimi, 1953 yılında %3, 1954 yılında da %24 düşüş göstermiştir. 1955 yılında %35 gibi yüksek bir artış kaydeden süt üretimi, sonraki yıllarda tekrar düşüş göstermiştir. Genel olarak, 1950-1960 döneminde süt üretimi ortalama yıllık %4 artış göstermiştir.
Tarımsal üretimdeki artış ile orantılı olarak tarımsal istihdamda da önemli artışlar yaşanmıştır. 1950 yılında tarım, ormancılık, avcılık ve balıkçılık sektöründe 7,4 milyon kişi istihdam edilirken, 1960 yılında tarımda istihdam sayısı 8,3 milyona çıkmıştır.
Şekil 5. Tarım Sektöründe İstihdam Sayısı, Bin Kişi (1950-1960)
Kaynak: TÜİK, 2012: 137’den alınan verilerden yararlanılarak yazar tarafından oluşturulmuştur.
Söz konusu dönemde tarım sektöründe istihdam artışı yıllar itibariyle 0,60 – 1,84 arasında değişmekle birlikte, tarımda istihdamın sürekli olarak arttığı görülmektedir. Tarım sektöründe 10 yıllık dönemde ortalama istihdam artışı %1,20 olarak gerçekleşmiştir. 1950-1955 yılları arasında tarımsal istihdamda artış oranı %1,72 – 1,84 düzeyinde iken, 1956 yılından itibaren tarımsal istihdamdaki artış oranı giderek yavaşlamış ve %0,61’e düşmüştür.
1950 yılında, cari fiyatlar üzerinden tarımın GSMH’ya katkısı 4 milyar TL, sanayi sektörünün katkısı 1,4 milyar TL, hizmet sektörünün katkısı ise 4,2 milyar TL olmuştur. 1960 yılına gelindiğinde tarım sektörü cari fiyatlar üzerinden 17,6 milyar TL, sanayi sektörü 8 milyar TL, hizmet sektörü de 20,9 TL milyar TL
büyüklüğe ulaşmıştır. Sabit fiyatlar üzerinden hesaplanan sektörel büyüklüklere bakıldığında; 1950 yılında tarım sektörünün GSMH’ya katkısı 15,7 milyar TL’den 1960 yılında 26,5 milyar TL’ye yükselmiştir. Sanayi sektörünün büyüklüğü ise 5 milyar TL’den 11,1 milyar TL’ye çıkarken, hizmet sektörünün büyüklüğü de 17,6 milyar TL’den 33,1 milyar TL’ye ulaşmıştır.
Tablo 8. Sektörler İtibariyle Gayri Safi Milli Hasıla, Milyon TL (1950-1960)
Dönem içerisinde, sabit fiyatlar açısından hesaplanan büyüklüklere göre, tüm sektörün 1960 yılı büyüklükleri, 1950 yılı büyüklüklerinin neredeyse 2 katına ulaşmıştır. 1950-1960 yılları arasında tarım sektöründe %68 büyüme, sanayi sektöründe %119, hizmet sektöründe de %87 artış yaşanmıştır. Sanayi
ve hizmet sektörlerinin yıllar itibariyle düzenli olarak arttığı görülürken, tarım sektörünün istikrarsız bir büyüme sergilediği, 1954 yılında tarım sektörü büyüklüğünün 1953 yılına göre daha düşük olduğu görülmektedir.
Tarımsal üretimde yaşanan artışlar ekonomik büyüme üzerinde de etkili olmuştur. Ne var ki, tarımsal üretim, iklim şartlarına bağlı olduğu için, iklim şartlarındaki değişmeler tarımsal üretimde ve milli gelirde çok büyük dalgalanmalara neden olmuştur. İklim şartlarının kötüye gitmesi nedeniyle tarımsal üretimde meydana gelen dalgalanmalar GSMH ve sınai hasılayı büyük ölçüde etkilemiş, bu nedenden dolayı da ekonomide istikrarsızlığın temel nedeni olmuştur (Erdoğan, 2008: 92).
Şekil 6. Tarım Sektöründe Ekonomik Büyüme (1950-1960)
Kaynak: TÜİK, 2012: 693’ten alınan verilerden yararlanılarak yazar tarafından oluşturulmuştur.
Kalkınmada sanayileşmeye önem verilmekle birlikte DP iktidarının ilk yıllarında başarı daha çok -iklim şartlarının da elverişli gittiği göz önünde bulundurulacak olursa- tarım alanında görülmüştür (Bulut, 2009: 77). Tarım sektöründe 1950-1954 yılları arasında ortalama yıllık %12,25 büyüme gerçekleşmiştir. Bu
yüksek büyüme hızında, Marshall yardımı kapsamında gelen traktörler, olumlu hava koşulları, Ziraat Bankası’nın tarımsal kredilerinde artış ve tabi ki 2. Dünya Savaşı’nın ermesi gibi unsurlar etkili olmuştur. Özellikle 1951 yılında tarım sektöründe ekonomik büyüme %19,8 ile rekor kırmıştır. 1954 yılında Kore
konjonktürünün sona ermesi ve kötü hava koşulları nedeniyle tarım sektöründe - %13,9’luk bir küçülme gerçekleşmiştir. 1955 yılında itibaren tarım sektöründe sürekli ekonomik büyüme sağlanmıştır, ancak ekonomik büyümenin %10’u geçtiği yıl bulunmamaktadır. 1954-1960 yılları arasında tarım sektöründe
ekonomik büyüme yıllık ortalama %2,74 düzeyindedir. Genel olarak bakıldığında ise; 1950-1960 döneminde tarım sektörü yıllık ortalama %6,2 büyüme gerçekleştirmiştir.
Dönem içerisinde ekonominin sektörel yapısı da değişmiştir. Dönem içerisinde sanayi sektörünün genel olarak tarım sektöründen ve hizmet sektöründe daha fazla büyümesi sektörel yapının değişmesinde etkili olmuştur. Tarımın GSMH içerisindeki payı 1951 yılında cari fiyatlarla %44,8’e, sabit fiyatlarla %43,4’e
kadar yükselirken, bu tarihten itibaren tarımın GSMH içerisindeki payı giderek azalmıştır. 1951 yılında sanayi sektörünün payı ise cari fiyatlarla %14,6’dan %13,5’e, sabit fiyatlarla %13,1’den %11,9’a gerilemiş, ancak daha sonrasında giderek artmıştır.
1960 yılına gelindiğinde cari fiyatlar üzerinden tarım sektörünün payı %37,9, sanayi sektörünün payı %17,2, hizmet sektörünün payı %44,9 olmuştur. Sabit fiyatlar üzerinden tarımın GSMH içerisindeki payı on yıllık dönemde %40,9’dan %37,5’e gerilerken, sanayi sektörünün payı %13,5’ten %15,7’ye, hizmet sektörünün payı da %45,9’dan %46,8’e yükselmiştir.
Tablo 9. GSMH'nin Sektörel Dağılımı (1950-1960) Yıllar Cari Fiyatlarla Sabit Fiyatlarla
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder