26 Şubat 2019 Salı

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 3

YÜKSEKOVA VE ŞEMDİNLİDE MEYDANA GELEN OLAYLARLA İLGİLİ OLARAK GÜVENLİKTEN SORUMLU BAZI KAMU GÖREVLİLERİNİN 
DEĞERLENDİRİLMESİ. BÖLÜM 3 




d) 30 AK 933 plakalı araçta bulunan iki adet el bombasının MKE yapımı olduğunun jandarma kayıtlarıyla ve astsubay Ali KAYA'nın ifadesiyle teyit edilmek istendiği, ancak Şemdinli C.Başsavcıhğı tarafından yapılan keşif sırasında araçta bulunan el bombalarının kriminal incelemesinde MKE yapımı olmadığı, umut kitabevine atılan el bombalan ile, araçta bulunan el bombalarının menşe olarak DM Alman yapımı el bombaları olduğunun tespit edildiği, " 
Dolayısıyla, bazı tanık beyanlarında ve Hakkari il Jandarma komutanlığı tarafından verilen bilgi ve belgelerde araçta MKE yapımı el bombalarının bulunduğu iddialarının kriminal incelemesinde teyit edilemediği, olaya bir bütün olarak bakıldığında aynı tipte (4) adet DM Alman yapımı el bombası olduğu, bu (4) el bombasından (2) tanesinin kitabevinde patladığı, (2) tanesinin de araçta olduğu gibi bir sonucun ortaya çıktığı, Astsubay Ali KAYA'nın ifadesinde dile getirdiği gibi, 30 AK 933 plakalı araçta bulunan iki adet MKE yapımı el bombasının sonradan aracın kontrolünü ele geçirenlerce değiştirilmiş olabileceği ihtimaline hak verdiğimizde, bu işlemin kitabevinde patlayan bombaların DM Alman yapımı el bombası olduğunu bilen birileri tarafından yapılmış olmasının gerektiği, dolayısıyla patlama sonrası kontrolsüz dönemde patlamanın olduğu yerde terör örgütü adına bomba konusunda uzman bir kişinin patlayan bombaların menşei konusunda tespit yapmış obuası gerektiği, 
Diğer bir ifadeyle bombalama olayının terör örgütü tarafından bir komplo düzenlenip astsubayların ve haber elemanı Veysel ATEŞ'in üzerine atılmaya çalışıldığını varsaydığımızda da, araçta MKE yapımı el bombalarının bulunmasının Devlet görevlileri ile irtibat kurma açısından akla daha yakın olduğu, bu nedenlerle araçtaki MKE yapımı el bombalarının örgüt yanlıları tarafından DM yapımı el bombalan ile değiştirilmiş olma ihtimalinin teyide muhtaç gözüktüğü, 
Diğer yandan terör örgütünün bombalama eylemini gerçekleştirip, sözkonusu Devlet görevlilerinin üzerine yıktığı ve bu suretle bir provokasyon gerçekleştirdiğini bir an için doğru varsaydığımızda, astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile haber elemanı Veysel ATEŞ'in o gün, o saatte Şemdinli'de olacaklarının, araçta bombalanan yerle ilgili krokiler ve evrakların olacağının terör örgütü tarafından önceden biliniyor olmasının gerektiği, bunun 
bilinmesi için de görevlendirmeyi yapan, görevlendirilen, görev konusunda bilgilendirilen kişi veya kişilerden birinin bunu söylemiş olması gerektiği, kanaatimizce askeri hiyerarşi içerisinde buna ihtimal verilmesinin mümkün olmadığı, bu durumun da astsubayların ve Veysel ATEŞ'in güvenilirliği sorusunu gündeme getireceği, ancak yaptığımız görüşmelerde bu kişilere güven konusunda bir tereddüdün olmadığının üstleri tarafından ifade edildiği, 
Yukarıdaki (a. b. c d) baslıkları altında açıklanan nedenlerle: Hakkari İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Erhan KUBAT, Hakkari II Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Sefer RESULOĞLU, Hakkari İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Astsubaylar Ali KAYA ve Özcan İLDENİZ ile askeri hiyerarşi çerçevesinde ilgisi olduğu değerlendirilen diğer görevliler hakkında, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu ve Yönetmeliği, 477 Sayılı Disiplin Mahkemelerinin Kuruluş, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ve diğer askeri mevzuat çerçevesinde gereğinin yapılması için düzenlenecek TEVDİ RAPORU'nun Jandarma Genel Komutanlığına gönderileceği, 

e) Şemdinli'de meydana gelen bombalama olaylarının araştırılması sırasında Şemdinli Üçe Jandarma Komutam Binbaşı Erdem YILMAZ ile ilgili olarak; bir vatandaşın; "İlçe Jandarma Komutanının adını hatırlamadığım bir köyde 3 Kasım dan sonra Şemdinli de çok sayıda bomba patlayacağını söylediğini," başka bir kişinin; "...kaçakçılık konusu ile ilgili düşüncelerimi sık sık Jandarma Komutanlarına anlattım. Bu kaçakçılık eylemleri halen devam etmektedir. Ortaklar köyünde kaçakçılıktan kaynaklanan problemlerin geçmişte olduğu gibi yakın gelecekte de bazı olaylara ve terör eylemlerine neden olabileceğinden endişe duyuyorum. Bu konunun Ankara tarafından bilinmesini ve takip 
edilmesini istiyorum." Ve bir ilçe başkanının da; "..M Valisinin bu patlama nedeni ile yaptığı ve ilçe eşrafının katıldığı toplantıda benim söz alarak vatandaşın şüphelerini dile getirmem ve bu şüphelerin izale edilmesi için Devletin gereğini yapması gerektiği yolundaki beyanlarım bilahare özelliklede ilçe Jandarma Komutanı tarafından bir alınganlık vesilesi haline dönüştürülmüş, hoş olmayan bir üslup ile tarafıma bu konudaki ifadelerimin hoş karşılanmadığı bildirilmiştir. Bu gelişme İlçe Jandarma Komutanının bana o akşam telefon etmesi üzerine yaşanmıştır. Binbaşı Erdem YILMAZ açık biçimde beni tehdit ederek "seni ortadan kaldırırım" demiştir. Bende bu görüşmeyi Kaymakam Bey'e ilettim." 
Şeklindeki beyanlarının jandarmayı töhmet altında bırakmaması için Jandarma Genel Komutanlığınca ayrıntılı olarak araştırılması ve suç unsuru bulunması halinde Şemdinli İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Erdem YILMAZ hakkında gereğinin yapılması için 8. maddede belirtilen görevlilerle ilgili olarak hazırlanacak Tevdi Raporuna bu hususunun da ekleneceği ve Jandarma Genel Komutanlığına bildirileceği" hususu belirtilmektedir. 

3. Komisyonumuzca Yapılan Değerlendirmeler Gerek Komisyonumuzun görev sûresi içerisinde yaptığı çalışmalar ve gerekse yukarıda bahsedilen Raporlardaki ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda: 

Hakkari İl Merkez için; 

Hakkari İl Emniyet Müdürlüğünün sorumluluk sahasında 15 Temmuz - 17 Kasım 
tarihleri arasında (4) tanesi İl Merkezinde, (6) tanesi Şemdinli de, (8) tanesi de Yüksekova da olmak üzere (18) adet patlama meydana geldiği, bölgede bu kadar patlama meydana gelir iken; 

Valilik Makamınca; 

İl genelinde son donemde meydana gelen terör olayları konusunda etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilemediği, İl genelinde Emniyet görevlilerinin dengesiz dağılımına müdahale edilemediği, Şemdinli olayı ile ilgili olarak ilçede kaldığı üç gün içerisinde inisiyatifi ele alamadığı, Şemdinli'de ve Yüksekova'da hayatım kaybeden kişilerin cenazelerinin Diyarbakır'dan getirilmesi konusunda müdahil olmaması nedeniyle terör örgütü ve yandaşlarına propaganda yapacakları önemli bir alanın bırakıldığı, Şemdinli'de polis noktasının faaliyete geçirilmesini 24 saat geciktirdiği, bölgede ki askeri birliklerden EMASYA Direktifi çerçevesinde yardım istemekten kaçındığı, bunun yerine çevre illerden ve hatta Ankara'dan takviye emniyet personeli getirmeye gayret ettiği, tüm bu hususlarda hatalı ve kusurlu davrandığı, 

İl Emniyet Müdürlüğünce; 

01.06.2005 tarihinden günümüze kadar meydana gelen terör, özellikle bombalama olaylarını önlenmesi kapsamında, etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayreti göstermediği, İl Emniyet Müdürlüğünce diğer istihbarat birimleriyle müşterek olarak herhangi bir istihbari çalışma yürütülmediği, bu konuda teşebbüste bulunulmadığı, Hakkari Ü Emniyet Müdürlüğünün C Tipinin C Standartlarına göre kurulmuş olup norm kadro çalışmalarına göre (1280) personel ile görev yapılması gerekirken, (996) 
personel ile görev yapıldığı, (284) personele ihtiyaç duyulduğu, eksik olan personel ihtiyacının giderilmesi için Genel Müdürlük nezdinde etkin bir çalışma yapılmadığı, Hakkari ilinde Emniyet Hizmetleri Sının Personelinin 01.06.2005 tarihi itibari ile il merkezinde (650), Yüksekova Üçe Emniyet Müdürlüğünde (236) ve Şemdinli İlçe Emniyet Müdürlüğünde (54) personel olmak üzere dağılım gösterdiği, Yüksekova ve Şemdinli ilçelerinin Terör geçiş güzergahı.sınır ilçe olmaları ve de örgüt üzerindeki hassas konumlarına rağmen personel dağılımının aşın dengesiz yapıldığı, Personel dağılımı konusunda Hakkari İl 
ve Üçe Emniyet Müdürlüklerini 2004 Yılı Yaz Teftiş Programı çerçevesinde teftiş eden Mülkiye Müfettişlerinin düzenledikleri Teftiş Raporlarında konuya değinmelerine rağmen bu konuda somut çaba gösterilmediği, İlçelerden Komisyonumuza yazılan cevabi yazılarda da ortak olarak personel eksikliği 
nedeni ile önleyici hizmetlerin yeterince yerine getirilemediği ifade edilmesine rağmen personel ihtiyacının giderilmesine yönelik olarak herhangi bir işlem yapılmadığı, önemli patlamaların olduğu Şemdinli ilçesine bomba uzmanı ve ekibi görevlendirilmediği, bu hizmetlerin bir saat uzaklıktaki Yüksekova ilçesinden karşılanmaya çalışıldığı, istihbarata önem verilmesi gerektiği halde Şemdinli'de istihbarat birimi oluşturulmadığı, 9 Kasım günü Hakkari'den kara yoluyla hareket eden takviye polis gücünün zamanında Şemdinli'ye giremediği ve gece saatlerine kadar bekletildikten sonra ortalık kısmen yatışınca ilçeye intikallerinin sağlanabildiği, kendisinin de ilçede olduğu dönemde Şemdinli'deki polis noktasında dört polis memurunun yüzlerce kişinin taşlı sopalı saldırılarına 
uğraması sırasında polis memurlarının sürekli yardım çağrılarında bulunmalarına rağmen yardıma gidilmesini organize edemediği, olaylar sırasında kendisi ilçede olmasına rağmen emniyet Müdürlüğüne gidip olaylara vaziyet etmek yerine Taktik Alaydan olayları takip etmeyi yeterli gördüğü, bu konularda hatalı ve kusurlu davrandığı, 

Şemdinli İlçesi Emniyet Müdürlüğünce; 

II Emniyet Komisyonu toplantılarında Bölgede olması muhtemel terör olaylarına 
yönelik alman istihbari bilgiler ve bu olayların önlenmesine yönelik belirtilen tedbirler, aynca ilçe Kaymakamlığının Üçe Emniyet Müdürlüğüne yazdığı 06.072005 tarih ve bila sayılı yazısı ile " Şemdinli ilçe merkezinde değişik tarih ve zamanlarda ilçe nüfusuna kayıtlı olmayan şahısların geliş gidiş yaptıkları. özellikle şehir içerisinde araç ile dolaştıkları bahse konu şahısların terör örgütü mensubu olacakları değerlendirildiği, bu nedenle ilçe merkezinde gerekli emniyet tedbirleri alınarak özellikle kimlik kontrolüne dayalı uygulamalara ağırlık 
verilmesi, sahte nüfus cüzdanı ile dolaşan terör örgütü mensuplarının olabileceğinin değerlendirildiği ve gerekli çalışmaların yapılması" emri olmasına rağmen, Şemdinli ilce merkezi ve Polis Noktasında Patlamalar öncesinde ve patlamalar şurasında Önleyici hizmetler kapsamında Adli mercilerden alınmış izinle yapılan herhangi bir arama faaliyeti olmadığına patlamalar ve diğer toplumsal olayların akabinde Şemdinli Sulh Ceza Mahkemesinin 22.11.2005 gün ve 2005/57,01.12.2005 gün ve 2005/61,16.12.2005 gün ve 2005/67, 30.12.2005 gün ve 2005/72 ve de 16.01.2006 gün ve 2006/1 sayılı Genel Arama Kararları ile, Polis Noktasında genel aramalar yapıldığı, Yapılan aramalar esnasında Araç, kişi v.b herhangi bir kayıt tutulmadığı, dolayısıyla geçmişe ait sorgulama yapılamadığı, Yine Üçe Emniyet Müdürü Tacettin ASLAN'ın 31.01.2006 günü Komisyonumuza verdiği ifadesinde bu konu ile ilgili olarak özetle; "İlçede tüm personelle birlikte halkla iç içe olduklarını, şehre giren çıkan herkesi aşağı yukarı tanıdıklarını, personelini de halkı bu konuda sıkmamalan gerektiği konusunda uyardığım, arama noktasındaki uygulamaların halka 
zulüm yapma gibi değerlendirildiğinden dolayı bu tür uygulama yapmayı tasvip etmediğini" ifade etmesinden de anlaşıldığı üzere, Olaylar öncesinde ve olaylar sırasında İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince ilçe içerisinde ve polis noktasında yapılan önleyici zabıta hizmetlerinde bir zafiyet olduğu, İlçe Emniyet Müdürlüğünde İstihbarat Biriminin kurulmasında yeterli çabanın gösterilmediği, 
terör ve özellikle bombalama olaylarının önlenmesi kapsamında, etkili, caydırıcı tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayretin gösterilmediği, İlçe genelinde önleyici tedbirlerin alınmasında ciddi eksiklikler olduğu, 

Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğünce; 

Yüksekova ilçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince her ne kadar 26.09.2005 ile 
25.12.2005 tarihleri arasında yetkili mahkeme karan ile (7) adet arama yapıldığı ifade edilse de; 

İlk arama kararının çıkanldıiâ 26.09.2005 tarihinden önce ilçede: 

29.07.2005 tarihinde Üçe Emniyet Müdürlüğü önünde, 
31.08.2005 tarihinde Akarsu iş merkezinde, 
02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs firmasına ait otobüste patlama, 
15.09.2005 tarihinde Zağros iş merkezi önünde patlamalar meydana geldiği, 

Terör ve özellikle bombalama olayiannın önlenmesi kapsamında, etkili, caydıncı 
tedbirler geliştirilmesi konusunda yeterli gayretin göstermediği.Yukanda sayılan (4) Patlama Olayından önce ve patlamalar sırasında, ilçede herhangi bir arama icra edilmediği, Üçe genelinde arama faaliyetlerinin 26.09.2005 tarihinden itibaren yürütülmeye başlandığı, ilçede yaşanan son dönemdeki patlamalar esnasında ve sonrasında daha da önem kazanan Önleyici hizmetlerin uygulanmasında yaşanan personel sıkıntısının giderilmesi yönünde etkin çaba 
sarfedilmediği, ilçede süregelen patlamalar olmasına rağmen ilçe giriş ve çıkışlarında Polis kontrol noktası oluşturulmadığı, Yüksekova'da meydana gelen bazı bombalama olaylarının henüz aydınlatılamadığı ve şüpheli durumdaki bu patlamaların halkın Devlete bakış açısını olumsuz yönde etkilediği, ilçedeki 21 nci Sınır Jandarma Tugay Komutam ile emniyet hizmetlerinin sunumu konusunda bazı sorunlar yaşadığı, bölgede görev süresi iki yıl olmasına 
rağmen üçüncü yıldır bölgede çalıştığı, Trabzon iline tayini çıktığı halde ayrılmak istemediği, 2006 atama döneminde ilçeden ayrılmasının uygun olacağı, değerlendirilmektedir. 

SONUÇ 

Hakkâri Merkez, Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda yaşanan ve 
gittikçe tırmanan olaylar ülkede büyük üzüntü yaratmış, yörede büyük korku ve endişeye yol açmıştır. 

Sadece İS Temmuz 2005 - 8 Kasım 2005 tarihleri arasında adı geçen il ve ilçe 
merkezlerinde 17 bombalama olayı yaşanmıştır. 9 Kasım 200S tarihinde bir kitapevinin bombalanması sonucunda başlayan ve 2 yurttaşımızın ölümü ve çok sayıda yurttaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar ise, medyanın da ilk günlerden itibaren yansıttığı gibi kamu vicdanını rahatsız etmiştir. 
Ülkemizde son yıllarda yaşanan olumlu gelişmeler ile demokratik kazanımlar, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasındaki kararlılık, AB sürecinde atılan başarılı adımlar, ülkemizi istikrar, huzur ve güven ülkesi haline getirmiştir. Türkiye'de yaşanan bu güzel gelişmeler ve 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren başlayan yeni süreç sekteye uğratılmak istenmektedir. 

Şemdinli ve Yüksekova başta olmak üzere, Hakkari'de meydana gelen olaylar ve bunlarla bağlantılı diğer terör hareketlerinin tekrarlanmaması, gerekli şeffaflığın sağlanması, olayların yapısı, sorumluları ile terörle mücadelede hukuk kurallarına uyulup uyulmadığı iddialarının vuzuha kavuşturulması yaşamsal önem taşımaktadır. Bir hukuk devletinde yapılması gereken ilk iş, büyük bir kararlılıkla olayların üzerine gitmek, olayı bütün yönleriyle ortaya çıkarmak, suçluları kim olursa olsun adalete teslim etmektir. Bu konuda biç kimsenin kafasında, zihninde en ufak bir şüphe ve tereddüt bırakılmamalıdır. Her türlü araştırma ve soruşturmanın büyük bir şeffaflık ve tarafsızlıkla sürdürülmesi, kısa sürede neticelendirilmesi gerekmektedir. Bir yönüyle adlî soruşturma  sürdürülürken öbür yandan da geçmişte yaşanan acı tecrübelerin toplum vicdanında bıraktığı olumsuz izlenim ve istifhamlar da dikkate alınarak konunun bir de TBMM'de ele alınıp incelenmesinde demokrasimizin ve hukuk devletinin gerekleri, milletimizin devlete ve onun kurumlarına olan güveninin pekiştirilmesi, ülkede birliğin, dirliğin, huzur ve barışın sağlanması açısından zarureti bulunduğu tüm toplumun ortak kanaati olmuştur. 

Belirtilen temel yaklaşımlar esas alınarak Komisyonumuz da, Hakkâri Merkez, 
Yüksekova ve Şemdinli İlçelerinde son zamanlarda meydana gelen olayların oluş ve artış nedenlerini araştırmak, terörle mücadelede görev alan kurum ve kuruluşlar arasında istihbarat, çalışma ve işbirliği ilişkilerinde, mevcut ve muhtemel koordinasyon sürecinde aksayan yönleri ortaya koymak, terörle mücadele hukuk devleti ilkelerine uygun davranmak, hukuk dışına taşabilecek olası uygulamaların önünü almak, terörün kökünün kazınması için güvenlik 
önlemler yanında diğer ekonomik ve sosyal tedbirleri gözler önüne sermek bilinciyle tüm kurum ve kuruluşlardan araştırmaya konu olan hususlarla ilgili bilgi ve belge talep edilmiş, incelenen olaylarda bilgi sahibi olan kişilerin bilgisine başvurulmuş, bahse konu olayların meydana geldiği mahallere gidilmiş, yoğun bir çalışma sürecinden sonra iş bu Rapor hazırlanarak, sonuçta aşağıdaki sonuçlara varılmıştır: 

1- A-) Hakkari İli merkezinde; 15.07.2005 tarihinde Hacı DEMİR'in kullandığı araçta patlama, 29.07.2005 tarihinde 2 Astsubayın şehit olduğu, Mehmet Baş isimli şahsa ait araçta patlama, 10.09.2005 tarihinde Hasan ÖZTUNÇ'un evine bomba atılması, 11.10.2005 tarihinde Hacı ve Maaş ÖZDEMİR'e ait araçta patlama olmak üzere toplam (4) adet bombalama eyleminin, Yüksekova Üçe merkezinde; 29.07.2005 tarihinde Üçe Emniyet Müdürlüğü önü çöp 
tenekesinde patlama, 31.08.2005 tarihinde Akarsu İş Merkezinde patlama, 02.09.2005 tarihinde Van Erciş Otobüs Firmasına ait araçta patlama, 15.09.2005 tarihinde Zağros İş 

Merkezinin 3. katında patlama, 02.10.2005 tarihinde Stadyum yanı ikiz binalar apartmanı yanında patlama, 20.10.2005 tarihinde Huzur Et Lokantası önünde patlama, 24.10.2005 tarihinde Askerlik Şubesi nöbet kulübesi altında patlama, 28.10.2005 tarihinde Zağros iş Merkezinin 5. katına roketli saldın olmak üzere toplam (8) adet bombalama eyleminin meydana geldiği, Şemdinli İlçe merkezinde ise; 05.08.2005 tarihinde üçe Jandarma Komutanlığı misafirhanesi önünde patlama, 01.09.2005 tarihinde Dünya Banş Günü kutlamalarında 
patlama, 07.10.2005 tarihinde Bayraklı Döviz A.Ş'ye ait araçta patlama, 29.10.2005 tarihinde üçe Emniyet Müdürlüğü binası makam odası hizasında patlama, 01.11.2005 tarihinde İlçe Jandarma Komutanlığı gazinosu önünde patlama, 09.11.2005 tarihinde Umut Kitabevinde patlama olmak üzere toplam (6) adet bombalama eyleminin, Yapıldığı incelenmiştir. 

Değinilen olayları bazı müşterek hususiyetleri dikkate alınarak sınıflandırmak suretiyle incelemek yararlı olacaktır: 


4. CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,,

***



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder