BÖLGESEL KALKINMA AJANSLARI VE TÜRKİYE UYGULAMASI BÖLÜM 3
*3.1. Bölgesel Kalkınma Ajanslarının Amaçları:*
Kalkınma Ajanslarının (KA) kuruluş amacı; “kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak, yerel potansiyeli harekete geçirmek ve bu sayede ulusal kalkınma planı ve programlarda öngörülen ilke ve politikalarla uyumlu bir şekilde bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgelerarası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak” olarak belirlenmiştir(DPT 9.Plan ÖİK Raporu, 2006:24). Bölgesel kalkınmaya yönelik uygulamaların geliştirilmesi tek bir kurum ve tek bir yönetime bağlı olarak gerçekleştirilememekte ve çok boyutlu ve çok katılımlı bir süreci kapsamaktadır. KA’lar gerek amaçları, gerekse de yapıları nedeniyle çok katılımlı bir yapıyı zorunlu kılmaktadır. KA’ların karşılaştıkları sorunlar; yönetsel ve finansal sorunlar, koordinasyon sorunları, bölgesel kalkınmaya yönelik kurumlar arası çatışmalar ve politikaların uygulanmasında yaşanan sorunlar gibi ortak başlıklar altında toplanabilir. Bu sorunlar arasına pek çok alanda olduğu gibi eğitim ve yetişmiş işgücü sorunları da eklenebilir. Bölgesel gelişmede kalkınma ajanslarının yaygınlaşmış bir kurumsal yapı ve araç olması ve çeşitli bölgelerde elde ettiği başarılar bu organizasyonların Türkiye’de bölgesel politikaları olumlu etkileyebileceğini göstermektedir. AB süreci ile birlikte yerel ortaklıklarla ve girişimlerle gerçekleştirilecek bölgesel ve mikro projelerin önümüzdeki dönemde artacağı düşünüldüğünde kalkınma ajanslarının Türkiye’deki rolü daha da netleşmektedir.
*3.2. Yatırım Destek Ofisi*
Yatırım Destek Ofisi (YDO), KOBİ’lerin kendi firmalarını kurmak için gerekli tüm idari işlemleri tek elden yürütebilecekleri ve bu konuda doldurulması gereken formlardan finansal yardım seçeneklerine kadar geniş bir kapsamda danışıp tavsiye alabilecekleri birimlerdir (DPT 2006:30). YDO’lar genellikle firma kuracak girişimcileri destekleme amacıyla kamu sektörü tarafından kurulmaktadır. AB’ye üye ülkelerde bu türden ofisler genelde İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) IV düzeyinde faaliyet göstermektedirler. YDO’lar, AB tarafından idari işlemler için sadece üye ülkelere tavsiye niteliğinde desteklenmektedirler. YDO’lar, idari işlemleri sadeleştirerek girişimcilerin firma kurup başlangıç yapmalarını teşvik edici uygun ortam oluştururlar. YDO uygulamasının bir örneği İtalya’da ekonomik kalkınmanın hızlandırılması ve istihdamın artırılmasını amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımına göre YDO’nun amacı, sadece bilgi ve tavsiye sağlamakla sınırlı olmayıp ayrıca yeni bir sanayi tesisinin yer seçimi ve çalışmaya başlaması veya mevcut sanayi tesisinin genişlemesi, yeniden yapılanması, yenilenmesi için de gerekli tüm idari izinleri sağlamaktır. Böylece firmalar, gerekli izinleri almak için harcadıkları zamanı en aza indirgeme fırsatını bulmuşlardır. Ülkemizde kurulan YDO’lar ise yönetim kurulu adına hareket etmekte ve kalkınma ajanslarının genel sekreterliğine bağlı durumdadırlar. Kalkınma ajanslarının 15-17. maddelerinde düzenlenen YDO, yatırımcıların kamu kurum ve kuruluşlarına dayanan işlerini tek elden takip ve koordine ederek kısa sürede ve etkin bir şekilde sonuçlandırmayı hedeflemektedir. YDO tarafından talep edilecek iş ve işlemlerin bölgelerin özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre farklılık göstermesi gerekmektedir. Bu noktada değinilmesi gereken bir konu da yabancı sermaye ve yatırım promosyon ajansına ilişkindir. Bu çalışmalara yönelik olarak, Tek Durak Ofisleri kurulması ile yatırımlar için engel teşkil eden bürokrasinin de önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu ofisler, bölge illerindeki yatırımcıların kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemlerini takip ve koordine etmekle yükümlü olacağı gibi verilen hizmetler de ücretsiz olacaktır. Tasarıya göre; Tek Durak Ofislerin belli başlı görevleri; yatırımcıları bilgilendirmek, yatırımcıların izin ve ruhsat gibi işlemlerini tek elden takip etmek ve en kısa sürede sonuçlandırmak, yatırımcıları yönlendirmek, yapılan başvuruların ön incelemesini gerçekleştirmek ve bürokratik işlemleri hızlandırmak olarak sıralanabilir(Koçberber, 2007:37-55).
*3.3. Devlet Planlama Teşkilatı’nın Koordinasyon Rolü *
5449 Sayılı Kanun’a göre; ajansların ulusal düzeyde koordinasyonundan DPT sorumlu olurken, DPT’nin Ajanslara ilişkin görevleri de aşağıdaki gibi belirlenmiştir(DPT Bölgesel Gelişme, dpt.gov.tr/bgyu/kalkinmaajans/ajans.htm): a)Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltıcı tedbirler almak; plânlama, programlama ve projelendirme konularında ajanslara rehberlik ve danışmanlık yapmak, plân ve programların uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek, b)Ajansların kurumsal performansları ile yürütülen programların performanslarının ölçülmesine dair usul ve esasları belirleyerek, bunların değerlendirmesini yapmak veya yaptırmak, c)Bölgesel gelişmeye yönelik iç ve dış kaynaklı fonların ajanslara tahsisi ile bunların kullanımına ilişkin usul ve esasları belirlemek, d)Ajanslar arası işbirliğini sağlamak ve ortak proje üretimini desteklemek, e)Ajansların işlevlerini etkili ve verimli olarak yerine getirebilmesi için merkezî düzeyde ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, f)Ajansların yıllık çalışma programlarını onaylamak, g)Yönetim Kurulu tarafından seçilen ve teklif edilen ajans genel sekreterini onaylamak, h)Plân ve programlara, yapılacak yardım ve transferlere, personelin nitelik ve istihdamına, bütçe ve muhasebe standartlarının kullanımına, faaliyet raporlarına, izleme, değerlendirme ve denetime ilişkin esas ve usuller ile yatırım destek ofislerinin çalışma esas ve usullerini ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşünü alarak belirlemek.
*3.4. Ajansın Görev ve Yetkileri*
Ajansın görev ve yetkileri ise aşağıdaki gibi belirlenmiştir
(DPT Bölgesel Gelişme, www.dpt.gov.tr/bgyu/kalkinmaajans/ajans.htm):
a) Yerel yönetimlerin plânlama çalışmalarına teknik destek sağlamak,
b) Bölge plân ve programlarının uygulanmasını sağlayıcı faaliyet ve projelere destek olmak; bu kapsamda desteklenen faaliyet ve projelerin uygulama sürecini izlemek, değerlendirmek ve sonuçlarını DPT’ye bildirmek,
c) Bölge plân ve programlarına uygun olarak bölgenin kırsal ve yerel kalkınma ile ilgili kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve bu kapsamdaki projelere destek sağlamak,
d) Bölgede kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları tarafından yürütülen ve bölge plân ve programları açısından önemli görülen diğer projeleri izlemek,
e) Bölgesel gelişme hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak; kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek,
f) Ajansa tahsis edilen kaynakları, bölge plân ve programlarına uygun olarak kullanmak veya kullandırmak,
g) Bölgenin kaynak ve olanaklarını tespit etmeye, ekonomik ve sosyal gelişmeyi hızlandırmaya ve rekabet gücünü artırmaya yönelik araştırmalar yapmak, yaptırmak, yapılan araştırmaları desteklemek,
h) Bölgenin iş ve yatırım imkânlarının, ilgili kuruluşlarla işbirliği halinde ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımını yapmak veya yaptırmak,
i) Bölge illerinde yatırımcıların, kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat işlemleri ile diğer idarî iş ve işlemlerini, ilgili mevzuatta belirtilen süre içinde sonuçlandırmak üzere tek elden takip ve koordine etmek,
j) Yönetim, üretim, tanıtım, pazarlama, teknoloji, finansman, örgütlenme ve işgücü eğitimi gibi konularda, ilgili kuruluşlarla işbirliği sağlayarak küçük ve orta ölçekli işletmeleri ve yeni girişimcileri desteklemek,
k) Türkiye'nin katıldığı ikili veya çok taraflı uluslararası programlara ilişkin faaliyetlerin bölgede tanıtımını yapmak ve bu programlar kapsamında proje geliştirilmesine katkı sağlamak,
l) Ajansın faaliyetleri, malî yapısı ve ajansla ilgili diğer hususların güncel olarak yayınlanacağı bir internet sitesi oluşturmak.
Türkiye’de 1960’lardan itibaren kalkınma teşebbüsleri bir plan kapsamında daha iyi düzenlenmiş olsa da- AB tarafından önerilen modele benzer bölgesel ajans yapılanması resmi olarak bulunmadığından kalkınma politikalarına ilişkin önceki uygulamalar merkeziyetçi olarak adlandırılabilir. 1990’larda Ege Bölgesi Kalkınma Ajansı, son yıllarda kurulan EURADA’ya üye Mersin Kalkınma Ajansı ve yeni kurulmakta olan ajanslar kendiliğinden ve hiçbir yetkisi olmadan oluşmuşlardır. Fakat Birlik öncesi kurulan bazı kamusal idareler bu ajanslara benzer nitelikte bölgesel kalkınmayı sağlamakla görevliydiler. Dünyada bu tür idareler daha ziyade az gelişmiş bölgeleri geliştirmek için devletlerin keyfiyetinde, yani sürekliliği, yetkisi, bütçesi, idare yapısı ulus-devletin belirlediği kuruluşlardı. Türkiye’de de buna en güzel örnek, GAP projesi için kurulan, Güney Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi’dir (Çalt, 2005: 12). 1989 yılında 388 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile projenin yürütülmesi için ayrı bir örgüt olarak, GAP Bölge Kalkınma İdaresi teşkilatı kurulmuştur. GAP İdaresi, bölgede, geniş yetkilerle donatılmıştır. Başbakanlığa bağlı, kamu tüzel kişisi olan idarenin görev süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir. İdarenin giderleri, başbakanlık bütçesindeki ödeneklerden, yardımlardan, kredi, faiz, hibe, hizmet ve kira gelirlerinden karşılanacaktır (Mengi ve Algan, 2003:267-268). İdare’nin merkezi Ankara’dadır ve Proje, bölgedeki su ve toprak kaynaklarını kullanarak, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasını hedeflemektedir. Proje, 13 ayrı projeden oluşan bir projeler demetidir. İdarenin karar verme mekanizmasında sivil toplum kuruluşları (STK) ve özel sektör yoktur. Yeni sisteme geçilince bu idare yeni ajanslara aktarılacaktır. GAP idaresinin denetimi, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’na aittir (Bulut, 2002:274). Taslaklarla oluşacak BKA’ların küresel BKA modellerinden farkı, mutlaka ajansın başında koordinatör vali bulunması zorunluluğudur. DPT’nin bağlı olduğu bakanlıkla ilişkili düzenleyici ve denetleyici kuruluşlarla bölge planları ve ulusal kalkınma planı arasındaki bağ daha güçlü olmakta ve personel rejimi açısından da personel sözleşmeli de olsa 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna uyumlu ve çalışanlar isterlerse Emekli Sandığı ile ilişkili bulunmaktadırlar. Ayrıca mali, yargısal ve yönetsel açıdan idari vesayet altında değillerdir (Çalt, 2005:12).
4 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,
* * * *
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder