TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİNDE KIBRIS SORUNU.., BÖLÜM 2
1980-1990 DÖNEMİ TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ
15 Kasım 1983’te Rauf Denktaş’ın bağımsızlık bildirisini okuması ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilân edilmiştir. Rumlar, Yunanistan ve BM ilâna tepki göstermiştir. BM Güvenlik Konseyi tepki olarak 541 sayılı karar ile Türk tarafının kararından vazgeçmesini istemiştir. Türkiye ve KKTC ise BM’nin bu çağrısına uymamıştır.[86]
Türkiye’deki hükümet ise KKTC’yi tanımıştır. KKTC Kurucu Meclisinin hazırladığı anayasa 12 Mart 1985’te kabul edilmiştir. Ardından yapılan seçimler sonucu ise Rauf Denktaş KKTC’nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Ve sonuç olarak kuzeyde Türk, güneyde Rum devletli, iki toplumlu bir ada oluşmuştur. Kurulan KKTC’yi ABD’nin baskılarından dolayı hiçbir ülke tanımamıştır. Yunanistan ise konuyu hemen uluslararası platforma taşımıştır.
Kıbrıs Rum tarafı, tüm dünyada “Kıbrıs Hükümeti” olarak tanınmanın rahatlığından dolayı hiçbir anlaşmaya yanaşmamıştır. KKTC’nin ilânından sonra 2 Ocak 1984’te Denktaş, Rum yönetimine Maraş ve Lefkoşe havaalanının açılması, Kayıp Kişiler Komitesi kurulmasını içeren iyi niyet önerilerinde bulunmuştur. Fakat Rumlar bu iyi niyet önerisini reddetmiştir. Ayrıca Rumlar BM Genel Sekreteri tarafından sunulan iki toplumlu iki federasyonlu Ocak 85 belgesini de Türk tarafının kabul etmesine rağmen reddetmişlerdir.[87]
29 Mart 1986 tarihinde BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar taraflara “Kıbrıs Üzerine Anlaşma Taslağı” adlı federal çözümü öngören bir belge sunmuştur. KKTC’nin kabul ettiği bu belgeyi Rum tarafı reddetmiş, bunun üzerine Genel Sekreter Rum tarafını uzlaşmaz taraf olarak nitelendirmiştir.[88]
Rum tarafında yapılan 1988 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu Kipriyanu’nun yerini Yorgo Vassiliu almıştır. Denktaş’ın 3 Mart 1988’de sunduğu iyi niyet önerileri diğerler öneriler gibi reddedilmiştir.[89] Vassiliu’da Kiprianu’dan farklı bir davranış sergilememiştir.
25 Temmuz 1989’da BM Genel Sekreteri Cuellar taraflara yeni bir tasarı sunmuştur. Ancak Türk tarafının görüşünün alınmadığı gerekçesiyle Denktaş tarafından reddedilmiştir. Ardından yapılan görüşmelerde ise Vasiliou’nun adada Türk tarafının self determinasyon hakkını kabul etmemesi üzerine kesilmiştir.[90]
1990-2002 DÖNEMİ İLİŞKİLER
1989’da taraflar arasında kabul görmeyen tasarılar nedeniyle kesilen görüşmeler 1990’lı yılarda tekrar başlamıştır. 27 Mart 1991 tarihinde BM Genel Sekreteri Cuellar tarafların üzerinde anlaşılan noktalar Güvenlik Konseyine sunmuştur. Turgut Özal ise “Dörtlü Konferans” (Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs Türk Tarafı, Kıbrıs Rum Tarafı) önerisinde bulunmuştur. Buna karşılık Yunan tarafı “Dokuzlu Konferans” (Güvenlik Konseyinin beşlisi de dahil) önermiştir. Fakat tarafların isteksizliği nedeniyle bu toplantı yapılamamıştır.[91]
1992’te Rauf Denktaş Güzelyalı’nın dahil olduğu, Türk tarafının %29+ payı olan bir harita ortaya çıkarmıştır. Buna karşılık BM Genel Sekreteri Boutros Gali ise Güzelyalı’yı Rumlara veren, %28,2’lik Türk toprağı olan bir haritayı ortaya çıkarmıştır. Gali’nin “Fikirler Dizisi” adlı çözüm planını sunmuştur. Bu harita 26 Haziran 1992’de BM’nin 774 sayılı kararı bu harita resmileştirilmiştir. Ardından yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamamış, BM Güvenlik Konseyi bir önceki karara benzeyen 789 sayılı kararına almıştır.[92]
1993 yılına gelindiğinde ise Rum tarafında yapılan Başkanlık seçimlerini Fikirler Dizisine karşı olan Klerides kazanmıştır. Klerides bu diziyi müzakere etmeyeceğini bildirmiş, Avrupa Birliği üyeliği çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Yunanistan’da Rumlar’ı üyelik konusunda desteklemiştir.[93]
Mayıs 1993’te BM Genel Sekreteri’nin önerisi ile “Güven Arttırıcı Önlemler” paketi üzerinde durulmuştur. Fakat Temmuz 1994’te Avrupa Birliği Adalet Divanı, Rumlar’ın isteği ile KKTC’nin AB’ye ihracatını yasaklayan bir karar alması ile güven arttırıcı paketin Kıbrıs Türk Tarafına getireceği faydalar ortadan kaldırılmıştır. 30 Mayıs 1994’te Gali Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Türk tarafını sonuca ulaşamamadan sorumlu tutmuştur.[94] Bu sırada AB Korfu Zirvesi yapılmış, zirvede GKRY’ni temsil eden Kıbrıs AB genişleme programına dahil edilmiştir. KKTC’de buna peki olarak Demirel-Denktaş Deklarasyonu imzalamıştır. Böyle KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkiler derinleştirilmek istenmiştir.
20 Ocak 1995’te Rauf Denktaş’ın ortaya koyduğu Rum tarafını görüşmelere davet eden 14 maddelik barış planı yine Klerides tarafından çözümden önce AB üyelik sürecinin tamamlanması stratejisi doğrultusunda görüşmeyi reddetmiştir. Türk tarafı ise buna tepki göstermiştir.[95]
1996-1997 arası dönem ise oldukça gergin geçmiştir. Bu gergin süreçte sınır gösterileri, çatışmalar, Kıbrıs’a konuşlandırılması düşünülen Rus S-300 füzeleri meseleleri, Rum kesinin bitmek bilmeyen AB üyelik çabaları, bir Rum askerinin BM bölgesinde bir Türk askeri tarafından vurulması, Türk bayrağını direkten indiren Rum göstericinin öldürülmesi, Rum motosikletlilerinin sınır delme girişimleri v.s. gibi olaylar dizisi yaşanmıştır.[96]
24 Şubat 1997 tarihinde AB’nin Kıbrıs Sorununa bakışında bir değişim yaşanmıştır. AB, Kıbrıs’ın tam üyeliği için öncelikle adada siyasi bir çözümün olması gerektiğini şart koşmuştur. Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos ise bu açıklamanın ardından AB’nin Doğu’ya doğru genişlemesini veto edeceklerini bildirmiştir. Aralık 1997’ye gelindiğinde ise AB Lüksemburg Zirvesi’nde AB çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafı tüm Kıbrıs’ın temsilcisi sıfatıyla tam üyelik görüşmelerine başlanılması kararı alınmıştır. Türkiye’nin bu karara tepkisi KKTC-Türkiye Ortaklık Konseyi kurmak olmuştur.
1997’de BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafların arasında kapsamlı bir çözüme yönelik müzakereler için yoğun çabalarda bulunmuştur. Bu çerçevede Newyork’ta görüşmeleri başlatmıştır. Annan’ın aracılığı ile gerçekleşen görüşmelerde Rum tarafının AB’ye tam üyelik başvurusu nedeniyle Denktaş ile Klerides’in görüşebilmesi söz konusu dahi olamamıştır.[97]
31 Ağustos 1998 yılında soruna kalıcı bir çözüm amacıyla Denktaş adada iki devlet arasında bir konfederasyon tezini açıklayarak Kıbrıs konusundaki tutumunu net bir şekilde ortaya koymuş ve yeni bir dönem başlamıştır.
Konfederasyon tezninin açıklanmasının ardından bir süre durgunluk dönemi yaşanmış, daha sonra Kofi Annan’ın çabalarıyla yeniden görüşmelere başlanmıştır. 3-14 Aralık 1999 tarihleri arasında Klerides ve Denktaş arasında Newyork görüşmeleri başlamış, sonrasında Cenevre’de görüşmelere devam edilmiştir. Görüşmelerden pek bir verim alınamamasının ardından 12 Eylül 2000’de Annan’ın konuşmasında yeni bir ortaklık kurulmasının hedeflendiği, iki tarafın eşit temsili ve statüsünün doğru bir çözüm olacağını belirten açıklamalar yapması Rum yönetimin tarafından sert şekilde eleştirilip, boykot edilmiştir. Bundan sonraki aşamalarda ise BM Rum tarafının durumunu güçlendirip, Türk tarafını göz ardı eden davranışlar sergilemiştir. 1-10 Kasım’da Cenevre’deki görüşmelerden de bir sonuç alınamamıştır. Bunlara ek olarak 8 Kasım 2000’de AB’nin yayınlamış olduğu Katılım Ortaklığı Belgesinde Kıbrıs Türkiye’nin üyeliği önünde bir önkoşul olarak açıklanmıştır.[98]
2001 yılında AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’nin Kıbrıs Sorunu çözülmeden Güney Kıbrıs’ın üyelik başvurusunun değerlendirilebileceği açıklaması Türk tarafı için sarsıcı bir gelişme olmuştur. Denktaş ise Klerides ile BM gözetiminde Yeşil Hat’ta görüşmelerde bulunmuşlardır. Bu görüşmeler sonunda liderler 2002 Ocak’ta yeniden bir araya gelip, tüm konuların masaya yatırılacağı bir görüşme yapmaya başlayacaklarını bildirmişlerdir.[99]
Görüldüğü üzere 1990’dan başlayarak ilişkilerde Rum tarafının AB üyelik süreci, dönem dönem -yaşanan çatışmalar ve sonuçsuz kalan sayısız müzakere ve görüşmeler gerçekleşmiştir. Bu süreçte Yunanistan, Rum tarafının destekçisi olmayı hiçbir zaman ihmal etmemiştir.
2002’DEN GÜNÜMÜZE YAŞANAN GELİŞMELER
Türkiye, çalışmada anlatıldığı üzere 1950’lerden itibaren adadaki Türklerin can ve mal güvenliğini korumaya çalışmış, Rumların Kıbrıs’a tamamen egemen olmasına engel olmuş, Kıbrıs’taki Yunan varlığına karşı koymuş ve KKTC’yi bağımsız bir devlet olarak uluslararası alanda tanıtmaya çalışmıştır.
Ocak 2002’de çözüme yönelik Denktaş-Klerides yüz yüze görüşmeleri gerçekleşmiş fakat yine sonuç alınamamıştır. 3 Kasım 2002’de Türkiye’de yönetim değişikliği yaşanmış, iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi, AB’ye üyelik sürecinin önünde en büyük engel olan Kıbrıs meselesinde diğer hükümetlerden farklı politikalar içinde bulunduğunu iktidara geldiği ilk dönemlerden itibaren dile getirmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı ile proaktif bir dış politika izlenerek Kıbrıs politikasında bazı değişimler yaşanmıştır.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara gelmeden önce seçim bildirgesinde Kıbrıs Sorununa karşı tutumunun nasıl olacağının işaretlerini vermiştir. Bildirgede mutlaka bir çözümün bulunması gerektiği ve Belçika’da olduğu gibi iki toplumdan oluşan bir devlet yönetiminin kurulması gerektiği belirtilmiştir. Erdoğan’dan önce yönetimde olan Ecevit hükümetinin politikası ise “çözümsüzlüğün en iyi çözüm olacağı” yani mevcut statükonun devam ettirilmesi yönünde olmuştur.[100]
AKP’nin iktidara gelmesinin ardından BM Genel Sekreteri Kofi Annan kendi adıyla anılan “Annan Planı”nı 11 Kasım 2002’de taraflara sunmuştur. Plan adanın İngiliz üsleri dışında kalan bölgeleri bağımsız ve federal bir devlet olacak şekilde birleştirilmesini öngörmüştür. Annan Planı karşısında AKP hükümeti ile Denktaş’ın politikaları ters düşmüştür Hükümet planın kabulü yönünde Denktaş’a baskı yapmış, fakat yapılan müzakerelerden olumlu bir sonuç alınamamıştır. Plana karşı çıkan Denktaş ve ekibi Türkiye’nin adaya garantörlük hakkını sulandırdığı, referandumdan evet çıksa dahi GKRY’nin AB’ye üye olacağı ve Genel Sekreter’in plandaki boşlukları doldurmasını olumsuz gördüğü gerekçesiyle Annan Planının görüşülecek bir yanının olmadığını dile getirmiştir.[101]
Türkiye ve KKTC için Annan Planı’nın kabul edilemez nitelikte bir yönü vardır. Bu da planda taraflar arasındaki müzakerelerde bir uzlaşma sağlanmamış olsa bile planın boşluklarını BM Genel Sekreterinin dolduracak olmasıdır. Üstelik ABD ve AB Türkiye’de bu planın kabul edilmesi için birçok vaatte bulunmuştur. Bu vaatlerden biri de Türkiye plana “Evet” der, Rum tarafı “Hayır” derse KKTC’nin bağımsızlığının tanınması ve izolasyonların kaldırılması yönünde karar alacağıdır. Fakat Nisan 2004’te Türk ve Rum tarafında yapılan referandumda oylamaya sunulan plan Türk tarafından %64.91 kabul oyu alırken, Rum tarafından %75.38 red oyu almıştır.[102]
Annan Planı’nın Rum kesimince reddinin beraberinde ne KKTC’nin bağımsızlığı tanınmış, ne de ambargo ve izolasyon kaldırılmıştır. Yani KKTC’ye verilen vaatler tutulmamıştır. Planın kabulünün Türk tarafı için olumsuz sonuçları olmuştur. Daha sonraki görüşmelerde Türk tarafının planda kabul ettiği noktalar başlangıç noktası olmuştur.
Planın reddinin ardından kısa bir süre sonra 1 Mayıs 2004’te GKRY “Kıbrıs Cumhuriyeti” adı ile Avrupa Birliğine tam üye olmuştur. Bu şekilde Rum kesimi ödüllendirilmiştir. Bun karşılık Türkiye Rumların, Kıbrıs Türklerini temsil etmeye yetkisi olmadığı ve üyeliğin Türkiye’nin adada1960 Anlaşmalarına dayanan Kıbrıs üzerindeki hak ve yükümlülüklerini hiçbir şekilde halel getirmeyeceğini ifade etmiştir.[103]
28 Mayıs 2004’te Kofi Annan BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporunda Türk kesiminin çoğunun planı kabul ettiğini, ancak Rum tarafının çözümden yana olmadığını ve anlaşmayı reddettiğini belirtmiştir. Referandum sonuçlarının Kıbrıs Türk tarafına baskı ve izolasyon uygulamak için tüm nedenleri ortadan kaldırdığını da raporunda belirtmiştir. Fakat Annan’ın ekonomik izolasyona son verebilecek bu planı Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmamıştır. AB ise Türk tarafının BM planına tavrından ötürü destek amacıyla izolasyonların kaldırılmasına yönelik bir karar almıştır. Fakat izolasyonları kaldıran bu “ Mali Yardım ve Doğrudan Ticaret Tüzüğü” GKRY’nin engellemeleri sonucu birbirinden ayrılmış, Mali Yardım Tüzüğü ancak Şubat 2006’da yürürlüğe girebilmiştir. Diğer tüzük ise hâlen onay beklemektedir.[104]
Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyon kararlarına yönelik bir gelişmede 27 Temmuz 2005’te Azerbaycan’ın adaya direk uçuşlar yaparak izolasyonu kaldırmaya yönelik bir adımı olmuştur. Fakat Yunanistan ve Kıbrıs’ın baskıları ile bu gerçekleşememiştir.[105]
2006 yılına gelindiğinde ise Abdullah Gül’ün önderliğinde sorunları çözmek amaçlı 10 maddeden oluşan bir eylem planı önererek yeni bir insiyatif yaratmıştır. Bu plan ile Türkiye’deki liman ve havaalanlarını Kıbrıs Rum bandıralı gemi ve uçaklara açmayı önermiştir. Fakat bu planda Rumlarca reddedilmiştir.[106]
Yaşanan tüm bu olumsuz gelişmelerin ardından “8 Temmuz Anlaşması” olarak anılan 2006 tarihli 5 maddelik İlkeler Dizisi çerçevesinde soruna ilişkin çözüm yolunda bazı hususlarda mutabakatlara varılmıştır. Fakat her zaman çözümün karşısında olan Rum yönetimi 8 Temmuz’u da kendi çıkarlarına göre şekillendirmek istemiştir.[107]
2007 yılına gelindiğine Talat-Papadopulos görüşmeleri gerçekleşmiş, pek bir sonuç alınamamıştır. Şubat 2008’de ise Cumhurbaşkanlığı görevine gelen Hristofyas ile beraber adadaki çözüm arayışları hız kazanmıştır. Bu çerçevede Talat-Hristofyas görüşmeleri gerçekleşmiş, Lokmacı Barikâtı’nın kaldırılması kararlaştırılmıştır. Görüşmeler sonucunda iki liderin temsilcilerinden oluşan çalışma grupları ve teknik komitelerin kurulmasına karar verilmiştir. 25 Temmuz’da ise çözüme yönelik tam teşekküllü müzakereleri başlatma kararı alınmıştır. Nisan 2009’daki seçimlerde Başbakanlık görevini üstlenen Derviş Eroğlu ise kapsamlı müzakerelerde Mehmet Ali Talat’ı desteklediklerini belirtmiştir. Hristofyas ile yapılan görüşmeler sonunda da çabalar sonuçsuz kalmış, yeni liderin diğer liderlerinden farklı bir tutumu olmadığı görülmüştür.[108]
18 Nisan 2010’da KKTC’de Cumhurbaşkanlığı görevini Derviş Eroğlu kazanmıştır. Eroğlu BM Genel Sekreteri Ban ki Moon’a bir mektup göndererek Mehmet Ali Talat ve Hristofyas’ın 23 Mayıs 2008’de tarihli açıklamalarına, tam teşekküllü müzakereye yönelik ortak çalışmalarına bağlı olduğunu, müzakerelere kaldığı yerden devam etmeye hazır olduğunu belirtmiştir. Peşpeşe süregelen sonuçsuz müzakereler yapılmıştır.[109]
Şubat 2011’de adada sendikaların düzenlediği bir mitingde Türkiye karşıtı çirkin bir pankart açılmıştır. Başbakan Erdoğan’ın pankart sürecinden sonraki rahatsızlığını sert bir dille ifade etmesi “besleme krizi”nin patlak vermesine neden olmuştur.[110]
13 Ekim 2012’te Türkiye’den KKTC’ye içme suyu taşıyacak ve sulama ihtiyacını karşılayacak dev bir proje için düğmeye basılmıştır. Bu can suyu projesi ile hem anavatan ile yavru vatanın bağını perçinleyecek, hem de Rum Kesimi’ne de Türkiye’nin varlığını hatırlatmaktadır.[111]
AKP’nin iktidarda olduğu 11 yıl boyunca Yunanistan’da iktidar birkaç kere el değiştirmiştir. Şöyle ki sırasıyla 2002’den bu yana Kostas Smitis, Kostas Karamanlis, Yorgo Papandreu, Lukas Papadimos, Panagiotis Pikrammenos ve şu anda görev başında bulunan Antonis Samaras Başbakanlık görevini yerine getirmiştir. 2002 yılında Türkiye’deki iktidar değişikliğiyle Türkiye’nin Kıbrıs politikasında değişimde beraberinde getirmiştir. Bu yıldan itibaren Kıbrıs Sorunu bir nevi AB’ye devredilmiştir. Bu nedenle bu dönemden sonra Yunanistan ada ile ilgili çok sert açıklamalarda bulunmamıştır.
SONUÇ
Çalışmada aktarıldığı gibi Yunanistan tarihinin eski dönemlerinden beri Megali İdea hedefleri doğrultusunda yayılmacı bir politika izlemiştir. Bu “Büyük Ülkü”lerini gerçekleştirmek için ise Enosis’i milli bir politika hâline getirmişlerdir.
Yunanistan, Megali İdea hedefleri içinde yer alan Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için bütün fırsatları değerlendirmeye çalışmıştır. Kıbrıs’ı adeta bir “Helen toprağı” olarak görmüşlerdir. Bu doğrultuda Yunanistan, Kıbrıs’taki Rumları tahrik etmekten geri durmamıştır. Bu da Kıbrıs’ta Türk-Rum sorunundan ziyade bir Yunan yayılmacılığı ve milliyetçiliği sorunu olduğunu göstermektedir. Sorunun çözülmesi ise şüphesiz Yunanistan’ın adadan elini çekmesi ile mümkün olabilecektir. Adaya barış ancak Türk ve Rum tarafının ortak iradesi ile iki halkında eşit olduğunun kabulü ile gerçekleşecektir.
Türkiye, 1950’li yıllara kadar Kıbrıs’a gereken önemi ve özeni gösterememiştir. Oysaki Yunanistan adayı hiçbir zaman gündeminden düşürmemiştir. Fakat 1950’li yıllarla beraber Kıbrıs Türkiye’nin gündemine ana sorun olarak oturmuştur. 1974’ten 2004’e kadar 30 yıllık bir süreçte Denktaş’ın çizgisinde geçmiştir. Adadaki uzun yıllardır devam eden bu çözümsüzlük ada halkına maddi ve manevi yönden büyük rahatsızlıklar vermiştir. KKTC’de uzun yıllardır süregelen izolasyonlar, siyasi, ekonomik, kültürel ve sportif alanlarda kendini hissettirmiştir. Hukuki gerekçesi bulunmayan bu uygulamalar uluslararası hukuka oldukça aykırı bulunmaktadır. Ve KKTC’ye bu ambargo ve izolasyonların ekonomik faturası oldukça fazladır. Bu nedenle çözümsüzlük Kıbrıs Türk tarafı için oldukça yıpratıcıdır.
Sorunun çözümü için iki ayrı halkın yaşadığı adaya federal bir çözümden ziyade iki ayrı devlet esasına uygun olan konfederal bir çözüm getirilmelidir. Bu da ancak Batılı güçlerin (özellikle ABD, AB) ve Yunanistan’ın adadan elini çekmesiyle mümkün olabilecektir.
Yıldız ÇELİKTAŞ
KAYNAKÇA
Kitaplar:
– Erol Mütercimler Erol, Satılık Ada Kıbrıs: Barış Harekâtı’nın Bilinmeyen Öyküsü, İstanbul: Toplumsal Dönüşüm Yay.
– Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, Türk-Yunan İlişkileri ve Megali İdea, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Haziran 1985.
– İsmail Sabahattin, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu (1821-2000), Kıbrıs: Akdeniz Haber Ajansı Yayınları, 2000.
– İsmail Sabahattin, 150 Soruda Kıbrıs Sorunu, İstanbul: Kastaş Yay., 1998.
– İşyar Ömer Göksel, Karşılaştırmalı Dış Politikalar: Yöntemler-Modeller-Örnekler ve Karşılaştırmalı Türk Dış Politikası, Bursa: Dora Yayıncılık, Ekim 2009.
– Kıbrıs Sorunu (Haz. Av. Mehmet Cengiz, Av. Uğur Uzel), Ankara: Ankara Barosu Yay., 2001.
– Manisalı Erol, Avrupa Kıskacında Kıbrıs, İstanbul: Derin Yayınevi, Nisan 2004, (ikinci basım, ilk basım Nisan 2003).
– Oran Baskın, Türk Dış Politikası (2001-2012) Kurtuluş Savaşı’ndan Bugüne, Olgular Belgeler, Yorumlar, İstanbul: İletişim Yay., 2013.
– Özmen Süleyman, Avrasya’nın Kırılma Noktası: Kıbrıs, İstanbul: IQ Yay., Mayıs 2005.
– Sönmezoğlu Faruk, Türkiye-Yunanistan İlişkileri ve Büyük Güçler: Kıbrıs, Ege ve Diğer Sorunlar, İstanbul: Der Yayınevi , 2000.
– Tuncer Hünel, Kıbrıs Sarmalı, Ankara: Ümit Yayıncılık, Şubat 2005.
Makaleler:
– Akgün, Sibel, “Atatürk Dönemi Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumu İlişkileri (1923-1938)”, XVI. Türk Tarih Kongresi Bildirisi, Şubat 2012.
– Çakmak Zafer, “Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barış Ödülüne Aday Göstermesi”,
http://perweb.firat.edu.tr/personel/yayinlar/fua_715/715_47877.pdf, 2008.
– Göktürk, Turgay Bülent, Rumlar’ın Kıbrıs’taki Enosis İsteklerinin Şiddete Dönüşmesi: 1931 İsyanı; Öncesi ve Sonrası, Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, Cilt VI, Sayı 16-17, Bahar-Güz 2008.
– Sarıkoyuncu, Esra, Demokrat Parti Döneminde Türkiye’nin Kıbrıs Politikası (1950-1960), Gazi Akademik Bakış Dergisi, Cilt 6, Sayı 11, Kış 2012.
– Güler Yavuz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna Kadar Kıbrıs Meselesi”, G.Ü. Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2004; 101-112.
– Günay Necla, “Filik-i Eterya Cemiyeti”, Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, 2005.
– Hülagü Metin, “Türkiye, Yunanistan ve Avrupa İlişkilerinde Kıbrıs”,
http://www.metinhulagu.com/images/dosyalar/20120229230708_0.pdf (e.t.19.05.2013)
– Kalelioğlu Oğuz, “Türk-Yunan İlişkileri ve Megali İdea”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sayı 41, Mayıs 2008.
– Meral Ömer Ertuğrul, “Türk-Yunan İlişkileri ve Kıbrıs”,
http://www.scribd.com/%C3%96mer_meral (e.t. 10.05.2013)
– Toprak Serap, “1821 Mora İsyanı”, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı 6, Yıl 2011.
– Yavuz Celalettin, “Kıbrıslı Türkler Besleme Oldular”, 07.02.2011, http://www.turksam.org/tr/yazdir2322.html , (e.t.06.06.2013)
Elektronik Kaynaklar:
– “Anadolu’dan Kıbrıs Can suyu”,
http://ekonomiekibi.com/haber/detay/1798/anadoludan_kibris_cansuyu , 13.10.2012 , (e.t.06.06.2013)
– “Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu”,
http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/KibrisTarihiveKibrisSorunu_I.pdf (e.t.18.05.2013)
– “Denktaş: Annan Planı’nın Görüşülecek Bir Yanı Yok”, 22.12.2003,
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=99767 , (e.t.05.06.2013)
– “Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu”,
http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/KibrisTarihiveKibrisSorunu_III.pdf (e.t.24.05.2013)
– “Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu”,
http://crc.atilim.edu.tr/sorun/57-kbrs-tarihi- , (e.t.06.06.2013)
– İki Liderin Üzerinde Mutabakata Varmış Olduğu Karar ve İlkeler Dizisi için BKZ: http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/%C4%B0lkelerDizisi.pdf, (e.t.06.06.2013)
– Kıbrıs Konusundaki Son Gelişmeler,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-konusundaki-son-gelismeler.tr.mfa ,
– Kıbrıs Kronolojisi,
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/118205.asp?cp1=1 , (e.t.25.05.2013)
– Kıbrıs Tarihçe,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-tarihce.tr.mfa,
– Mehmet Bacaksız, “AK Parti’nin Dış Politika Karnesi”,
http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi28927-AKPnin_Dis_Politika_Karnesi_1.html , 19.04.2011 , (e.t.05.06.2013)
[1] Hüner Tuncel, Kıbrıs Sarmalı, Ankara: Ümit Yay. , Şubat 2005, s. 45.
[2] Kıbrıs, Suriye’ye 112 km, İsrail’e 267 km, Lübnan’a 162 km, Mısır’a ise 418 km mesafededir.
[3] Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, Türk-Yunan İlişkileri ve Megalo İdea, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay. , Haziran 1985, s. 9.
[4] Ankara Barosu, Kıbrıs Sorunu (Haz. Av. Mehmet Cengiz, Av. Uğur Uzel ), Ankara: Ankara Barosu Yay. , 2001, s. 9.
[5] Süleyman Özmen, Avrasya’nın Kırılma Noktası: Kıbrıs, İstanbul: IQ Yay. , Mayıs 2005, s. 55.
[6] age.
[7] Erol Mütercimler, Satılık Ada Kıbrıs: Barış Harekâtı’nın Bilinmeyen Öyküsü, İstanbul: Toplumsal Dönüşüm Yay. Kasım 2003, s. 55.
[8] Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, op. cit. , s. 18.
[9] “Megali İdea”, “Büyük Ülkü” anlamına gelmektedir. Kendini Bizans İmparatorluğu’nun devamı olarak gören Yunanistan’ın İstanbul merkezli, Doğu Roma İmparatorluğu topraklarının dahil edildiği bir Bizans-Yunan İmparatorluğu’nun canlandırılması düşüncesidir.
[10] Mütercimler, op. cit. , s. 56, 57.
[11] Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, loc. cit.
[12] Kıbrıs Tarihçe,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-tarihce.tr.mfa, (e.t. 10.05.2013)
[13] Özmen, op.cit, s. 66.
[14] Sabahattin İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu (1821-200), Kıbrıs: Akdeniz Haber Ajansı Yayınları , 2000, s. 8.
[15] age.
[16] Turgay Bülent Göktürk, Rumlar’ın Kıbrıs’taki ENOSİS İsteklerinin Şiddete Dönüşmesi: 1931 İsyanı; Öncesi ve Sonrası,
http://web.deu.edu.tr/ataturkilkeleri/ai/uploaded_files/file/dergi%2016-17/19_turgay_bulent_gokturk.pdf (e.t. 11.05.2013), s. 335.
[17] Necla Günay, Filik-i Eterya Cemiyeti, Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı, 2005, 263-287,
http://kefad.ahievran.edu.tr/archieve/pdfler/Cilt6Sayi1/JKEF_6_1_2005_263_287.pdf (e.t.11.05.2013), s. 273.
[18] Filiki Eterya’nın programı; Yunan Bağımsızlığı’nın sağlanması, Batı Trakya ve Selanik, Ege Adaları, Oniki Adalar, Girit, Batı Anadolu, Pontus Rum Devleti, İmroz, Bozcaada ve Kıbrıs’ın ilhâkı ve İstanbul’un fethedilerek Doğu Roma İmparatorluğu’nun canlandırılmasıdır. (Oğuz Kalelioğlu, Türk-Yunan İlişkileri ve Megali İdea, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi Mayıs 2008 s.105-123, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/45/815/10340.pdf (e.t.11.05.2013), s. 109.
[19] age.
[20] Sabahattin İsmail, 150 Soruda Kıbrıs Sorunu, İstanbul: Kastaş Yay. , 1998, s. 4.
[21] Kalelioğlu, op. cit. , s. 110.
[22] age.
[23]Mütercimler, op. cit, s. 68.
[24] Kalelioğlu, op. cit. , s. 108.
[25] Serap Toprak, 1821 Mora İsyanı, Tarihin Peşinde Uluslararası Tarih ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl:2011, Sayı 6, ss. 317-328,
http://www.tarihinpesinde.com/sayi06/15.pdf (e.t. 11.05.2013)
[26] İsmail, 150 Soruda Kıbrıs Sorunu, op. cit. , s. 6.
[27] Özmen, op. cit. , s. 173.
[28] age, s. 67.
[29] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit. s. 29.
[30] Özmen, loc. cit.
[31] Sibel Akgün, Atatürk Dönemi Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumu İlişkileri (1923-1938), 20-24 Eylül 2010 XVI. Türk Tarih Kongresi Bildirisi,
http://www.jasstudies.com/Makaleler/1211846168_akg%C3%BCn_sibel_TT.pdf , (e.t. 19.05.2012), s. 2.
[32] Seha Meray, Lozan Barış Antlaşması Konferansı, Tutanaklar, Belgeler, TII-CII, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay. , 1969, s.7. -den aktaran Yrd. Doç. Dr. Sibel Akgün, Atatürk Dönemi Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumu İlişkileri (1923-1938), 20-24 Eylül 2010 XVI. Türk Tarih Kongresi Bildirisi, http://www.jasstudies.com/Makaleler/1211846168_akg%C3%BCn_sibel_TT.pdf , (e.t. 19.05.2012)
[33] Erol Manisalı, Avrupa Kıskacında Kıbrıs, İstanbul: Derin Yay. , Nisan 2004, (ikinci basım) (ilk basım Nisan 2003) s. 20.
[34] age.
[35] Akgün, op. cit. s. 3.
[36] age.
[37] 1928’de başlayıp 1950’lere kadar bu dostluk dönemi devam etmiştir. Hatta bu süreç içinde Atatürk, Venizelos tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiştir.
[38] Zafer Çakmak, Venizelos’un Atatürk’ü Nobel Barış Ödülüne Aday Göstermesi,
http://perweb.firat.edu.tr/personel/yayinlar/fua_715/715_47877.pdf (e.t.19.05.2013)
[39] Mütercimler, op. cit. , s. 72.
[40] Ömer Göksel İşyar, Karşılaştırmalı dış politikalar: yöntemler-modeller-örnekler ve karşılaştırmalı Türk dış politikası, Bursa: Dora Yay. , Ekim 2009, s. 754.
[41] Metin Hülagü, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa İlişkilerinde Kıbrıs,
http://www.metinhulagu.com/images/dosyalar/20120229230708_0.pdf (e.t.19.05.2013),
[42] Faruk Sönmezoğlu, Türkiye-Yunanistan İlişkileri ve Büyük Güçler: Kıbrıs, Ege ve Diğer Sorunlar, İstanbul: Der Yay. , 2000, s. 18.
[43] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu,
http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/KibrisTarihiveKibrisSorunu_I.pdf (e.t.18.05.2013), s. 6.
[44] İşyar, loc. cit.
[45] Faruk Armaoğlu, Kıbrıs Meselesi, 1954-1959, Türk Hükümeti’nin ve Kamu Oyunun Davranışları (Karşılaştırmalı Bir İnceleme), Ankara: A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay. , 1963 , -den aktaran Faruk Sönmezoğlu, Türkiye-Yunanistan İlişkileri ve Büyük Güçler: Kıbrıs, Ege ve Diğer Sorunlar, İstanbul: Der Yay. , 2000, s. 18.
[46] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit. , ss. 53-54
[47] age , s. 56.
[48] Özmen, op. cit. , s. 212.
[49] Esra Sarıkoyuncu Değerli, Demokrat Parti Döneminde Türkiye’nin Kıbrıs Politikası (1950-1960),
http://ataum.gazi.edu.tr/posts/view/title/demokrat-parti-doneminde-turkiye%E2%80%99nin-kibris-politikasi-(1950%E2%80%931960)-46441 , (e.t. 21.05.2013), s. 85.
[50] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit. , s. 66.
[51] age.
[52] İşyar, op. cit. , s. 756.
[53]İsmail, 150 Soruda Kıbrıs Sorunu, op. cit. s. 31.
[54] age.
[55] Manisalı, op. cit. , s. 27.
[56] Türk Dış Politikası; Komisyon, editör: Baskın Oran, İstanbul: İletişim Yay. , 2001, Cilt 1, s. 602. -den aktaran Yavuz Güler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kuruluşuna Kadar Kıbrıs Meselesi, G.Ü. Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 5, Sayı 1, 2004; 101-112, http://kefad.ahievran.edu.tr/archieve/pdfler/Cilt5Sayi1/JKEF_5_1_2004_101_112.pdf , (e.t.20.05.2013), s. 105.
[57] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit., s. 79.
[58] Turkey and Cyprus, London: Press Attache’s Office, Turkish Embassy, 1956, s.58. -den aktaran Faruk Sönmezoğlu, Türkiye-Yunanistan İlişkileri ve Büyük Güçler: Kıbrıs, Ege ve Diğer Sorunlar, İstanbul: Der Yay. , 2000, s. 18.
[59] Değerli, op. cit., s. 91.
[60] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit. , ss. 80-81.
[61] İşyar, op. cit. s. 764.
[62] age, s. 765.
[63] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit., s. 82.
[64] İşyar, op. cit., s. 767.
[65] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit., s.81.
[66] Güler, op. cit., s. 106.
[67] Zürih, Londra Antlaşmaları için bkz.
http://www.mfa.gov.tr/kibris.tr.mfa (e.t.22.05.2013).
[68] İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit., s. 85.
[69] Özmen, op. cit, s. 253.
[70] Sabahattin İsmail, Kıbrıs’ta Yunan Sorunu, op. cit. , s. 86.
[71] Manisalı, op. cit. s. 34.
[72] Manisalı, op. cit. , ss. 34-36.
[73] Ömer Ertuğrul Meral, Türk-Yunan İlişkileri ve Kıbrıs,
http://www.scribd.com/%C3%96mer_meral (e.t. 10.05.2013) , s. 15.
[74] age.
[75] Özmen, op. cit, s. 270.
[76] Mütercimler, op. cit. , ss. 158-160.
[77] Sönmezoğlu, op. cit. , s. 116.
[78] Güler, op. cit. , s. 108.
[79] Kıbrıs Tarihçe,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-tarihce.tr.mfa , (e.t.22.05.2013)
[80] Meral, op. cit. , s. 17.
[81] İşyar, op. cit. , s. 802.
[82] age.
[83] Kıbrıs Tarihçe,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-tarihce.tr.mfa , (e.t.23.05.2013)
[84] İşyar, op .cit. , s. 805.
[85] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu, op. cit. , s. 10.
[86] Özmen, op. cit. , s. 295.
[87] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu,
http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/KibrisTarihiveKibrisSorunu_III.pdf (e.t.24.05.2013), s. 3.
[88] Meral, op. cit. ,s. 21.
[89] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu, op. cit. , s. 4.
[90] Meral, op. cit. , s. 21.
[91] Sönmezoğlu, op. cit. , s. 297.
[92] İşyar, op. cit, s. 811.
[93] Kıbrıs Tarihçe,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-tarihce.tr.mfa , (e.t.25.05.2013)
[94] age.
[95] İşyar, op. cit. , s. 812.
[96] age, ss. 813-814.
[97] Sönmezoğlu, op. cit. , ss. 302-303.
[98] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu, op. cit. , s. 11.
[99] Kıbrıs Kronolojisi,
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/118205.asp?cp1=1 , (e.t.25.05.2013)
[100] Baskın Oran, Türk Dış Politikası (2001-2012) Kurtuluş Savaşı’ndan Bugüne, Olgular Belgeler, Yorumlar, İstanbul: İletişim Yay. , 2013, s. 636.
[101] “Denktaş: Annan Planı’nın Görüşülecek Bir Yanı Yok”, 22.12.2003,
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=99767 , (e.t.05.06.2013)
[102] Mehmet Bacaksız, “AK Parti’nin Dış Politika Karnesi”,
http://www.haberiniz.com.tr/yazilar/koseyazisi28927-AKPnin_Dis_Politika_Karnesi_1.html , 19.04.2011 , (e.t.05.06.2013)(KÖŞEYAZISI)
[103] Kıbrıs Konusundaki Son Gelişmeler,
http://www.mfa.gov.tr/kibris-konusundaki-son-gelismeler.tr.mfa , (e.t.05.06.2013)
[104] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu IV,
http://crc.atilim.edu.tr/sorun/57-kbrs-tarihi- , (e.t.06.06.2013), s. 6.
[105] age.
[106] Kıbrıs Konusunda Türkiye’nin Yeni Açılımı, http://www.mfa.gov.tr/kibris-konusunda-turkiye_nin-yeni-acilimi-.tr.mfa , (e.t.06.06.2013)
[107] İki Liderin Üzerinde Mutabakata Varmış Olduğu Karar ve İlkeler Dizisi için BKZ:
http://akaum.atilim.edu.tr/pdfs/%C4%B0lkelerDizisi.pdf , (e.t.06.06.2013)
[108] Dünden Bugüne Kıbrıs Tarihi ve Kıbrıs Sorunu IV, op. cit. , s. 10.
[109] age.
[110] Celalettin Yavuz, “Kıbrıslı Türkler Besleme Oldular”, 07.02.2011 ,
http://www.turksam.org/tr/yazdir2322.html , (e.t.06.06.2013)
[111] “Anadolu’dan Kıbrıs Can suyu”,
http://ekonomiekibi.com/haber/detay/1798/anadoludan_kibris_cansuyu , 13.10.2012 , (e.t.06.06.2013)
http://politikaakademisi.org/2013/06/24/turkiye-yunanistan-iliskilerinde-kibris-sorunu/
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder