24 Ocak 2020 Cuma

AMERİKA NIN KÜLLERİNDEN DOĞAN SORUNU - IRKÇI TERÖRİZM.

AMERİKA NIN KÜLLERİNDEN DOĞAN SORUNU -  IRKÇI TERÖRİZM.



Yazan  
Dr. Tuğçe Varol 
05 Ağustos 2019


    Tarihsel olarak ırkçılık meselesiyle mücadele eden Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ‘White Supremacy ya da White Nationalism’ gruplarını (Beyaz ırkının üstünlüğüne inananlar anlamında kullanılmaktadır) ilk kez bir iç tehdit konusu olarak görmeye başladı.

Ancak Amerikan iç politikasının demokrasi ve insan haklarına inanç bakımından durumu pek de parlak değil. Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki uçurum giderek açılmakta olduğundan kutuplaşma artmakta, buna bağlı olarak idari yürütme sistemleri tıkanmakta, gelir dağılımı eşitsizliği 1929 kriz dönemine yakın düzeyde seyretmekte ve sadece ırk ayrımcılığı değil ayrıca sınıf ayrımcılığının da arttığı verilerle ortaya konmaktadır.

Amerika’nın İngiliz kolonisi iken bağımsızlığını ilan etmesi ve 18’inci yüzyıl Amerikan devriminden çokça söz edilir. Fakat Amerikan siyasi tarihinin ve halkının bir devrim geleneği yoktur. Kölelik bile ancak iç savaş sonunda kaldırılabilmişken, hemen ardından ‘segregation – ırk ayrımcılığı’ (Afrika kökenli Amerikalıların oy vermek gibi sivil haklardan mahrum edilmesi) politikası başlamış ve 1955’lerdeki sivil haklar hareketine kadar da pek bir ilerleme sağlanamamıştır. 1950’ler ve 1960’lar boyunca sivil haklar hareketi neticesinde Afrika kökenli Amerikalılar kağıt üzerinde sivil haklarını kazanmış ise de bu bir devrim değil reform hareketidir. Dolayısıyla ırkçılık sorunu kökünden halledilememiştir. Gelir dağılımındaki eşitsizlik ve sosyal ırkçılık uzun süre devam ettiği gibi Barak Obama’nın ABD’nin ilk Afrika kökenli ABD başkanı olması da ırkçılık sorununun bitmesini sağlayamamıştır. Tam tersi, Obama’nın seçilmesine tepki olarak White Supremacy hareketleri daha organize olmaya başlamış ve ardından popülist söylemlerle gelen Trump’ın ABD başkanı seçilmesi, ırkçılığın boyut değiştirerek terör eylemleri aşamasına geçmesine neden olmuştur.

    White Supremacistler sadece Afrika kökenli Amerikalıları hedef görmemekte, El-Paso’da görüldüğü üzere Latin kökenlileri ya da San Diego Sinegog saldırısında görüldüğü üzere Yahudileri de hedef olarak görmektedirler. Onlara göre kısaca Beyazlar, Beyaz olmayanlara karşıdır. Beyaz olmayanlar sepetine ise hemen hemen göçmen kökenli tüm topluluklar ya da yüzyıllardır Amerika’da yaşayan hem Afrika kökenliler hem de Meksika kökenliler girmektedir. White Supremacistlerin en çok hayalini kurdukları mesele ABD’nin 1965 Sivil Haklar Yasası ile 1965 Göç ve Vatandaşlık yasasının öncesine dönülmesidir. Bir başa deyişle Afrika kökenlilerin seçme ve seçilme haklarının ellerinden alınması ya da Beyazlarla evlenmesinin yasaklanmasını istedikleri gibi yeni göçmenlere de oturma ve vatandaşlık hakkının verilmemesini talep ediyorlar. Diğer yandan en büyük korkuları ise yapılan nüfus projeksiyonlara göre 2045 yılında ABD nüfusundaki Beyaz oranının ilk kez %50’nin altına düşmesi senaryosudur.

Sadece çok sayıda insan öldüğü zaman ses getiren olayların haber olması nedeniyle pek bilinmeyen White Supremacistlerin ölümle sonuçlanmayan ya da sadece yaralanmayla sonuçlanan ibadet yerlerine saldırılarını sayısı The New York Times’a göre 2011-2018 arası 38’dir. Ancak yine The New York Times’a göre Trump’ın başkan seçilmesinin ardından 2017 yılı içerisinde White Supremacist saldırılarında artış görülmüş ve bunlardan dokuzunda insan kayıpları yaşanmıştır.[1] Meselenin ‘terör’ olarak algılanmasının en büyük sebebi ise bir çok saldırganın daha önceki saldırganlardan etkilenmesi ve iletişim halinde olması veya bir sonrakini etkilemesidir.

     Sonuç olarak, 

     ABD iç terör iç tehdit algılamasında ‘White Supremacistlerin’ olduğu resmileşti ve El-Paso’da son olarak gerçekleşen olaydaki zanlının da ölüm cezası ile yargılanacağı belirtildi. Ancak, ABD iç siyasetindeki kutuplaşmanın ve silah edinme hakkının sonuçlarından biri olarak gözüken ‘White Supremacy’ terör eylemlerinin önünün nasıl alınacağı ise henüz belli değildir. Özellikle önümüzdeki yıl ikinci kez seçilmek isteyen Trump’ın sağ ve muhafazakar oyları tekrar toplayabilmesi için popülizm söylemlerine devam edeceği beklentisi düşünülecek olursa, FBI ve Trump etkisindeki adalet bakanlığının White Supremacy konusunda farklı görüşler sarf etmesi beklenilebilir.


[1] Weiyi Cai ve Simone Landon. 2019. ‘Attacks by White Extremists Are Growing. So Are Their Connection.’ The New York Times. Nisan 3. https://www.nytimes.com/interactive/2019/04/03/world/white-extremist-terrorism-christchurch.html.

[2] Nefret Çalışmaları Merkezi.

[3] Hakarete Karşı Mücadele Birliği.

[4] Brian Levin. 2019. ‘Why White Supremacist Attacks Are on the Rise, Even in Suprising Places.’ Times. Mart 21. https://time.com/5555396/white-supremacist-attacks-rise-new-zealand/.

[5] Brando Simeo Starkey. 2017. ‘Why Do So Many White People Deny The Existence of White Privilege?’ the Undefeated. Mart 1. 
     https://time.com/5555396/white-supremacist-attacks-rise-new-zealand/.

[6] Matt Zapotosky. 2019. ‘Wray Says FBI has recorded about 100 domestic terrorism arrests in fiscal 2019 and many investigations 
     involve White Supremacy.’ Washington Post. Temmuz 23. 
     https://www.washingtonpost.com/national-security/wray-says-fbi-has-recorded-about-100-domestic-terrorism-arrests-in-fiscal-2019-and-most-investigations-involve-white-supremacy/2019/07/23/600d49a6-aca1-11e9-bc5c-e73b603e7f38_story.html?utm_term=.01ec1d44a7d1.


https://21yyte.org/tr/merkezler/bolgesel-arastirma-merkezleri/amerika-arastirmalari-merkezi/amerika-nin-kullerinden-dogan-sorunu-irkci-terorizm


***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder