30 Eylül 2018 Pazar

KURTULUŞTAN 12 EYLÜL E YAKIN TARİHİMİZE KISA BİR BAKIŞ BÖLÜM 8

KURTULUŞTAN 12 EYLÜL E YAKIN TARİHİMİZE KISA BİR BAKIŞ BÖLÜM 8


    Kışkırtmalar sa sürüyordu. Öğrenci çatışmaları nedeniyle Bursa Eğitim Enstitüsü ve Gazi Eğitim Enstitüsü tatil edilmişti.
İstanbul Vatan Mühendislik Okulu'nda "kendilerine komandoismini veren ülkücüler" bir öğrenciyi öldürdüler. 

   Türkiye,
" Komando " ve " ülkücü " sözcüklerini bundan böyle sık sık duyacaktı. 27 Şubat 1975'de TÖB-DER'in Anadolu'nun çeşitli yerlerinde düzenlediği "pahalılığı ve faşizmi protesto" mitingleri, karşıt görüşlülerinmüdahelesi sonucu çatışmaya dönüşüyordu.

   1 Mart 1975'de Cumhurbaşkanı Korutürk, yeni hükümeti kurma görevini Başbakanı Sadi Irmak'a verdi. Sadi Irmak'ın girişimleri sonuç vermeyince Hükümet bunalımının 6. ayı dolarken, Cumhurbaşkanı Korutürk, yeni hükümeti kurma görevini 19 Mart 1975'de AP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e verdi. 
    Bu arada, 1960 ihtilalinin ardından siyaset yasağı getirilen DP'lilerden 43'ü, yasağın kalkmasıyla birlikte törenle AP'ye katılıyorlardı.

31 Mart 1975'de AP Genel Başkanı Demirel'in başkanlığında kurulan MC (Milliyetçi Cephe) Hükümeti açıklandı, 12 Nisan'da da güvenoyu aldı. MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve CGP Genel Başkanı Turhan Feyzioğlu, Başbakan Yardımcısı olarak Kabinede yer aldılar. 
"1. MC" dönemi başlamıştı. 12 Ekim 1975'de 27 ilde 54 senatör ve 6 milletvekilliği için yapılan araseçimlerde; AP 27 senatör, 5 milletvekili; CHP 25 senatör, 1 milletvekili; MSP 2 senatör çıkardı. 6 eski Demokrat Partili yeniden parlamento ve senatoya girmeyi başardı. 1960 ihtilali boşa yapılmıştı sanki.

Öte yandan şiddet vahşileşmeye başlamıştı. Diyarbakır'da çatışan öğrenciler, bir öğretmenin kulağını kestiler. Yurdun çoğu yerindeki Üniversitelerde olaylar artmaya başladı. ODTÜ 10 gün kapatıldı. İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, 'Öğretim özgürlüğü ve can güvenliği bulunmadığı' gerekçesiyle, öğretimi süresiz olarak tatil ettiğini açıkladı. Ağrı'nın Eleşkirt ve Erzurum'un Horasan ilçelerinde halk güvenlik güçleriyle çatıştı. Şiddet ülke geneline yayılıyordu. MC Hükümetinin ilk 6 ayı sonunda ölü sayısı 21'i bulmuştu. Çatışmalar, yürüyüşler, boykotlar, günlük yaşamın bir parçası haline gelmişti. 25 Ocak 1977'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, İstanbul genelinde son bir yıl içinde 510 öğrenci olayının meydana geldiği, bu olaylarda 13 öğrencinin öldüğü, 254 öğrencinin yaralandığı bildiriliyordu. 1 Mayıs 1977, "Kanlı 1 Mayıs"a dönüşüyordu. 1 Mayıs İşçi Bayramı için İstanbul'da Taksim Meydanı'nda toplanmış onbinlerce kişinin üzerine ateş açılıyor, 34 kişi yaşamını yitiriyor, yüzlercesi yaralanıyordu. (Kanlı 1 Mayıs'ın katilleri yakalanamadı ama onun yerine çözüm bulunmuştu: 1 Mayıs 1979'da sokağa çıkma yasağı konuyor, o günün akşamında İçişleri Bakanı, 1 Mayıs'ın ülke genelinde sakin geçtiğini, sokağa çıkma yasağına uymayan 1706 kişinin gözaltına alındığını belirtiyordu.)




    Bu arada ABD ile ilişkiler geriliyordu. 16 Nisan 1974'de Amerikan Temsilciler Meclisi, 24 Nisan tarihini, " Ermenilere karşı işlenen insanlık dışı suçları anma günü" kabul etti.
Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kaldırmayı da reddetti. 

Bunun üzerine Türkiye, ABD'ye Türkiye'deki ortak savunma üsleri anlaşmalarının geçersiz olduğunu, İncirlik Üssü dışındakilere Türk Bayrağı çekileceğini bildirdi. Gerginleşen Türk-Amerikan ilişkilerini görüşmek üzere NATO Konseyi acele toplantıya çağrılırken, Kıbrıs Türk Federe Devleti Savunma Bakanı Osman Örek'de, Türk tarafındaki ABD üslerinin kapatılacağını açıkladı. 29 Temmuz 1975'de Genelkurmay Başkanlığı, İncirlik dışındaki ABD üslerinin devralındığını açıkladı. 30 Temmuz 1975'de de Kıbrıs Türk Federe Devleti ABD'ye ait 3 Haber alma tesisini kapattı. 
   31 Temmuz 1975'de SSCB, Türkiye'ye askeri helikopter satmayı teklif ediyordu!

Ekonomik durum içler acısıydı. 1 Mart 1977'de MC Hükümeti'nin görevde olduğu süre içerisinde Türk Lirası 9. kez devalüe ediliyordu. TL'nin dolara karşı toplam 
kaybı %27'ye ulaşmıştı. 15 Mayıs 1977'de Türkiye'nin, tarihinin en büyük döviz sıkıntısını yaşadığına ilişkin haberler hükümet kanadında büyük tepkilere yol açtı. 
"Türkiye'ye verilen kredilerin nerelere harcandığını yerinde belirlemek amacıyla" ülkemize gelen IMF yetkilileri ise işçi ücretlerinin dondurulmasını ve yeni bir 
devalüasyon yapılmasını istiyorlar, 16 Mayıs 1977'de Merkez Bankası'nın çekleri Japonya ve İsviçre'deki bazı bankalar tarafından karşılığı olmadığı gerekçesiyle 
ödenmiyordu. Tam bağımsızlığı şiar edinen Cumhuriyetin ilanının üzerinden henüz 54 yıl geçmişti ve Türkiye artık "70 sente muhtaç"tı.

1977 GENEL SEÇİMLERİ: “Ne ezen, ne ezilen, insanca hakça bir düzen!”

    5 Haziran 1977'de yapılan genel seçimlerden, CHP %41,4 oy oranıyla çıktı. Ecevit, azınlık hükümeti kurdu ancak güvenoyu alamadı. 
Bunun üzerine 1 Ağustos 1977'de MHP ve MSP'nin AP'ye güven oyu vermesiyle kurulan AP azınlık hükümeti ile II.MC devri başladı.
İslamın siyasallaşması devlet eliyle 1976 yılında I.MC hükümeti tarafından iyice hızlandırılmıştı. Hükümet temsilcisinin de katıldığı Pakistan konferansında islamın
siyasallaşması yönünde önemli kararlar alınmıştı. Bu kongrede eğitimle ilgili alınan kararların bazıları şunlardır:

_ İslam ülkelerindeki tüm üniversitelerde "Siret Kürsüleri" kurulmalıdır.
_ Arapça'nın okullarda zorunlu dil dersi olarak okutulması sağlanmalıdır.
_ İslami öğreti, ilkokuldan başlayarak üniversitelere kadar ders olarak okutulmalıdır.
_ İlkokulda Kuran'ın en az beş bölümü, ortaokul ve liselerde tümünün ezberletilmesizorunlu olmalıdır.
_ İslam ülkelerinin, tamamında islam enstitüleri açılarak, islam kültürü araştırılmalıdır.

Gündüz çalışanlar için islamiyeti öğretecek gece enstitüleri yada akşam kursları açılmalıdır.
Bu konferanstan hemen sonra 1977'de Ankara'da Dünya İslam Talebe Federasyonu Konferansı ile Siretu'n-Nebi Konferansı toplandı. I. ve II. MC hükumetlerinin  işbaşında olduğu 1975 - 1978 yılları arasında açılan yeni imam-hatip okulu sayısı 233 ile rekor düzeye ulaşmıştı. Bu gidişi 12 Eylül askeri yönetimi destek oldu. 

Askeri yönetimin iş başında bulunduğu 1980 yılında 35 yeni imam-hatip okulu açıldı. 1982 Anayasa'sının 24.maddesiyle din eğitimi devlet güvencesine alındı. 
Sözü edilen 24. maddeye göre, "din dersleri ilk ve ortaöğretim kurumlarında zorunludur." İHL'lerin Hükümetlere Göre Dağılımı [21]: 


II. MC iktidarı, henüz 4 aylıkken CHP'nin "içte ve dışta güvenliği sağlayamadığı, cephecilik anlayışıyla ulusal birliği zedelediği, halk çoğunluğunu yoksulluğa sürüklediği ve T.C. Devleti'ni Anayasa'nın belirlediği kurallardan ve çerçeveden uzaklaştırmaya çalıştığı" iddiasıyla verdiği gensoru ile 31 Aralık 1977'de devrildi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir hükümet, gensoru ile devrilmiş oldu. Bülent Ecevit, AP'den devşirdiği 11 bakanla birlikte 2 Ocak 1978'de kabine kurdu. Top usta bir çalımla yine CHP'deydi.

  Bu arada "kader ağlarını örüyor", Kenan Evren, "hiç hesapta yokken" Genel Kurmay Başkanı oluyordu. İlginçtir, 27 Mayıs'tan bu yana genelkurmay başkanlarının atanma yöntemlerine bakıldığında 12 Mart'ın mimarı Org. Memduh Tağmaç ile 12 Eylül'ün mimarı Org. Kenan Evren'in genelkurmay başkanlıkları hariç diğerlerinin alışılmış  düzen içinde gerçekleştirildiği görülür. Memduh Tağmaç'dan önceki Genelkurmay Başkanı Org. Cemal Tural, 1969'da süresi tamamlanan genelkurmay başkanlığı  görevinin uzatılmasını istiyordu. Başbakan Demirel 1969 Ağustos'u gelmeden, kendine karşı bir darbe hazırlığı içinde olduğundan kuşkulandığı Org. Tural'ı  "Bir Defaya Özgü" bir kararnameyle görevinden aldı, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyeliğine atadı. Bunun üzerine Org. Tural Ağustos 1969'da emekli oldu, yerine   Org. Memduh Tağmaç geldi. Onu Org. Faruk Gürler ve sonra da Org. Semih Sancar izledi. Org. Sancar'ın üç yıl olan süresi iki defa Demirel'in isteğiyle uzatıldı. 
   
   Başbakan, Sancar'ın yerine getirmek istemediği Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Namık Kemal Ersün'ün emekli olmasını bekledi. Yerine daha kıdemli olan
Org. Adnan Ersöz ve Org. Şükrü Olcay'ı atlayarak genel kurmay başkanı olmasını istediği Org. Ali Fethi Esener'i tayin ettirmek istedi, ama kararnameyi Cumhurbaşkanı 
Korutürk imzalamadı. Bunun üzerine her üç orgeneral de emekli oldu ve 4. kıdemli Org. Kenan Evren 1977'de Kara Kuvvetleri Komutanı, ardından da Semih Sancar'ın 
emekliliğiyle Mart 1978'de genelkurmay başkanı oldu.



ŞEKİL 2  SİYASİ LİDERLERİN HÜKÜMET KURDUGU DÖNEMLER

     MC iktidarları süresince gemi azıya alan "komandolar", hedeflerini öğrencilerden aydınlara çevirmişti. 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi önünde sol görüşlü öğrencilerin üzerine bomba atıldı. 5 kişi öldü, 47 kişi yaralandı. 8 Nisan 1978'de Doç. Server Tanilli evinin önünde uğradığı saldırı sonucu aldığı yaralar yüzünden felç oldu. 17 Nisan 1978'de Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu evine gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu öldürüldü. 11 Temmuz 1978'de Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Bedrettin Cömert öldürüldü. 9 Ekim 1978'de Ankara'da 7 TİP üyesi öğrenci kaldıkları evde katledildiler. 

   20 Ekim 1978'de İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanı Bedri Karafakioğlu öldürüldü. 23 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta kışkırtılan ve cihada çağrılan halk,
Alevilere yönelik kitle saldırılarına girişti. Kundaktaki bebekler dahil, 104 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı, evler, dükkanlar yakıldı. 1 Şubat 1979'da Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi öldürüldü. 10 Temmuz 1979'da Abdi İpekçi'nin katili M. Ali Ağca yakalandıysa da 4 ay sonra cezaevinden kaçırıldı. 28 Eylül 1979'da Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul öldürüldü.

   16 Ekim 1979'da Ecevit istifa etti. Hükümeti kurma görevi Süleyman Demirel'e verildi. 12 Kasım 1979'da Demirel, MHP ile iki gün önce,10 Kasım'da Atatürk'ün 
ölüm yıldönümü törenlerine katılmayan Necmettin Erbakan ve diğer MSP'lilerin dışarıdan desteklediği "azınlık hükümeti"ni açıkladı.

Cinayetler olanca hızıyla sürüyordu: 20 Kasım 1979'da Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Ümit Yaşar Doğanay, 7 Aralık 1979'da İstanbul Üniversitesi  İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Cavit Orhan Tütengil öldürüldü. 5 Ocak 1980'de Süleyman Demirel, Bülent Ecevit'in "teröre karşı işbirliği" önerisini reddediyordu.
… ve 12 Eylül'ü hazırlayan 24 Ocak kararları 1 Kasım 1977'de elektrik borcumuzu ödemediğimiz için, Bulgaristan Türkiye'ye verdiği elektriği keseceğini bildirdi. 

   21 Kasım 1977'de Türkiye'nin 210 milyon dolarlık borcunu ödememesi üzerine, Irak petrol boru hattıyla Türkiye'ye verdiği petrolü kesti. 25 Kasım 1977'de İngiltere'de  yayınlanan Financial Times gazetesi: "Türkiye iflas etmiş bir ülkedir." diyordu. Cumhuriyetin 54. yılında yeniden "hasta adam" olmuştuk. 20 Aralık 1977'de Elektrik  kesintisi tekrar tüm yurtta başladı. 21 Aralık 1977'de 60 milyon dolarlık borcumuzu ödemediğimiz için Japonya demir sevkiyatını durdurduğunu açıkladı.

   Genç Türkiye Cumhuriyeti, enflasyonla ilk kez 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nda tanışmıştı. Osmanlı Borçları ve dış ticaretin azalarak ihraç ürün fiyatlarının düşmesi, Türkiye'nin cılız ekonomisini de etkilemişti. 2. Dünya Savaşı yıllarındaki savaş ekonomisiyle enflasyonun tırmanışa geçti. 1939'da %2 olan TÜFE oranı, savaşın en ateşli yıllı 1942'de %68'e çıktı. 1950'li yılların ikinci yarısında, siyasi istikrarsızlıkla atbaşı giden enflasyon, 1959'da TÜFE'de %24,4, TEFE'de %21,5 oranlarıyla, savaş  ekonomisinden sonraki rekorunu kırdı. 


9 CU BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,

***

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder