IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN STRATEJİK ÖNGÖRÜLER. BÖLÜM 1
T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER ANA BİLİM DALI
IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİNE İLİŞKİN STRATEJİK ÖNGÖRÜLER
YÜKSEK LİSANS TEZİ
HAZIRLAYAN
Mehmet Ali İKBAL
Tez Danışmanı
Doç.Dr. Türel YILMAZ
Ankara-2006
ÖNSÖZ
Dış politik olayların değerlendirilmesi ve gelişmelerin öngörülmesi, uluslar arası politikanın tamamını, yani; güç merkezlerinin yer aldığı resmin bütününü görmekle mümkün olabilir. Buna rağmen, tarihin seyri konusunda tahminlerde bulunmak, sosyal olayları öngörmekte isabet kaydetmek oldukça zordur. Hızla gelişen dünyamızda gelecekle ilgili tahminlerde bulunmak, hesaplar yapmak oldukça risklidir. Uzun dönemli değerlendirmelere ilişkin birden çok tahminde bulunmak zorunda kalınmakta, her türlü gelişmeye karşı çok yönlü projeksiyonlar, alternatif senaryolar hazırlamak zorunluluğu kendini hissettirmektedir.
Gelecekte nasıl bir dünya olacak sorusuna, ancak belirli öğelerden hareketle, bilimsel ve derinlemesine çözümleme ile yanıt bulunabilir. Bu da, ciddi bir kurumsallaşmayı gerekmektedir. Analistler bu konularda yoğun bir çalışma içindedirler. ABD’nin Dört Yılık Savunma ve Gözden Geçirme Raporu (QDR 2005), siyasi, askeri, diplomatik deneylerden çıkarılan derslere dayanmaktadır. The Economist’e göre arkasında yaklaşık 500 kişilik uzmanlar, bürokratlar ordusu bulunduğu ifade edilmektedir.1
Ulusal güvenlikle ilgili tedbirlerin alınabilmesi, milli menfaatlere yönelik stratejilerin oluşturulabilmesi için sağlıklı öngörüler ortaya konulmalıdır.
Alman istihbaratının önde gelen isimlerinden General Gehlen, stratejik istihbaratı şöyle tanımlamıştır2; “Her türlü bilgi edinme gereğinden başka, tarihin akışını izlemek ve istikbali görebilmektir.” M. Kemal ATATÜRK; “ Yalnız ufku görmek yetmez, ufkun ötesini de görebilmek gerekir ” diyerek, öngörüde bulunabilmenin önemine işaret etmişlerdir. Uzun vadeli düşünebilenler, günlük yaşamda “uzak görüşlü” olarak ta tanımlanmaktadır.
Stratejik planlar oluşturulurken ve öngörülerde bulunurken, uluslarii arası ortam küresel ölçekte incelemeye tabii tutulmalı, resmin bütünü göz önüne alınarak projeksiyonlar oluşturulmalıdır. Her bir projeksiyon, küresel ölçekten, yerel ölçeğe doğru birbirini etkileyen çok çeşitli faktörlerin “zaman “ süzgecinden geçirilerek incelenmesi sonucu ortaya konulmalıdır. Stratejinin üç unsuru ; Mekan, Kuvvet, Zaman’dır.3 Stratejinin konusu olan “Hedef”e bu unsurlar arasında yer verenlere rastlanmaktadır.4
Yöneticiler, muhtemel gelişmelere hazırlıklı olmaları halinde, sürprizlerle karşılaşma olasılıkları düşük olacaktır. Stratejik seviyede analizler, dış politika alanında geleceğe yönelik gelişmeleri öngörebilmek amacı taşımaktadır. Öngörülemeyen durumlar, dış politika da ve buna bağlı ulusal güvenlik alanında çoğu zaman risk oluştururlar. Gelecekte devletlerin stratejilerini derinden etkileyecek ya da stratejik hedeflerinin belirlenmesinde önemli rol oynayacak eğilimler, analistler tarafından tespit edilmeye, gerçekleşme olasılığı olan tüm senaryolar tahmin edilmeye çalışılmaktadır.
Bu çalışmanın amacıda, ulusal çıkarlarımızı çok yakından ilgilendiren Irak’ın Kuzeyindeki gelişmeleri, tüm olasılıkları ile saptamaya çalışarak, karar
vericilere ve strateji belirleyeceklere farklı bakış açıları sunmaktır.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ.....................................................................................................
İÇİNDEKİLER............................................................................................ i
KISALTMALAR CETVELİ........................................................................ v
GİRİŞ..................................................................................................1
BİRİNCİ BÖLÜM IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİ
1.1. Bölgenin Coğrafi Konumu............................................................... 3
1.1.1. Coğrafi Bütünlüğü....................................................................... 9
1.1.2. Coğrafi Özelliği ..........................................................................12
1.2. Bölgenin Politik Durumu.......................................................:........ 13
1.3. Bölgenin Ekonomik Durumu................................……………………………… 29
1.4. Bölgenin Sosyo-Kültürel Durumu ……….......….................................... 32
1.4.1. Nüfus....................................................................................... 32
1.4.2. Sosyal Yaşam............................................................................ 36
1.4.3. Din........................................................................................... 40
1.4.4. Eğitim ve Öğretim...................................................................... 41
1.5. Bölgenin Askeri Durumu............................................................... . 43
İKİNCİ BÖLÜM IRAK KÜRT BÖLGESİNE İLİŞKİN STRATEJİK ÖNGÖRÜLERE AİT TEMEL DEĞİŞKENLER
2.1. ABD’nin Politikası.............................................................………… 45
2.1.1. ABD’nin Ortadoğu Politikası ...................................................... 45
2.1.2. ABD’nin Kuzey Irak Kürt Politikası.............................................. 57
2.2. İsrail’in Kuzey Irak Kürt Politikası................................................... 71
2.3. Türkiye’nin Kuzey Irak Kürt Politikası............................................. 78
2.4. Kürt Oluşumun Ekonomik Yeterliliği ve Güvenliği........................……. 83
2.5. İran’ın Kuzey Irak Kürt Politikası..................................................... 85
2.6. Suriye’nin Kuzey Irak Kürt Politikası............................................... 89
2.7. Diğer Aktörlerin Kuzey Irak Kürt Politikası....................................... 90
2.7.1. Avrupa Birliğinin Kuzey Irak Kürt Politikası.................................. 91
2.7.2. Rusya’nın Kuzey Irak Kürt Politikası............................................ 94
2.7.3. Çin’in Kuzey Irak Kürt Politikası................................................... 96
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SEÇENEKLER VE TEMEL DEĞİŞKENLER BAĞLAMINDA SEÇENEKLERİN YORUMLANMASI
3.1. Seçenekler............................................................................ 102
3.2. Temel Değişkenler Bağlamında Seçeneklerin Yorumlanması......... 102
SONUÇ....................................................................................... 135
KAYNAKÇA.................................................................................. 139
ÖZET ........................................................................................ 145
ABSTRACT ................................................................................. 147
KISALTMALAR CETVELİ;
AB : Avrupa Birliği
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
AGİT : Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE)
AGSP : Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası
APEC : Asia Pasific Economic Cooperation ( Asya-Pasifik Ekonomik İş Birliği Forumu)
a.g.e. : Adı Geçen Eser
B.A.E. : Birleşik Arap Emirlikleri
BDT : Bağımsız Devletler Topluluğu
BOP : Büyük Orta Doğu Projesi
CFR : Council On Foreign Relations (ABD Dışİlişkiler Konseyi)
CIA : Central Intelligence Agency (Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü)
ÇHC : Çin Halk Cumhuriyeti
DEA : Drug Enforcement Administration (ABD Uyuşturucu İle Mücadele Dairesi)
DOD : The Department of Defense (ABD Savunma Bakanlığı)
ECO : Economic Cooperation Organization (Ekonomik İşbirliği Örgütü)
FKÖ : Filistin Kurtuluş Örgütü
Gnkur. : Genelkurmay
IMF : International Monetary Fond (Uluslararası Para Fonu)
İKÖ : İslam Konferansı Örgütü
JA : Jewish Agency (Yahudi Ajansı)
MGK : Milli Güvenlik Kurulu
MİT : (T.C.) Milli İstihbarat Teşkilatı
MOSSAD : Ha-Mossad Le-Modilin Ule Tafkidim Meyuhadim (İsrail İstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü)
NAC : North Atlantic Council (Kuzey Atlantik Konseyi)
NAFTA : North Atlantic Free Trade Agreement (Kuzey Amerika Serbest Ticaret Antlaşması).
NASA : The National Aeronautics and Space Administration (ABD Havacılık ve Uzay İdaresi)
NATO : North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü)
NED : National Endowment for Democracy (ABD Ulusal Demokrasi Gelişim Vakfı)
NGO : Non-Govermental Organization (Hükümet Dışı Kuruluş)
PKK : Partia Karkera Kürdistan (Kürdistan İşci Partisi)
RF : Rusya Federasyonu
SEATO : South East Asia Trade Organization(Güney Asya Ticaret Örgütü)
STÖ : Sivil Toplum Örgütü
GİRİŞ
“ Analiz ”in kelime anlamını, Türk Dil Kurumu5 “ çözümlemek, tahlil etmek” olarak açıklamıştır. “Tahlil”in kelime anlamı, Osmanlıca-Türkçe sözlükte,6 “Bir şeyi incelemek üzere parçalara ayırma” olarak yer almıştır. Stratejik istihbarat analizi ise, bir bütünü parçalara ayırmak, her bir parçayı tek tek incelemek ve tekrar parçaları bir araya getirerek bütünün alabileceği yeni şekli yorumlamak tır.
“Öngörü”nün kelime anlamı, Türk Dil Kurumu sözlüğünde, “Bir işin ilerisini kestirme, ya da bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme “
olarak açıklanmıştır.
“Irak Kürt bölgesinin jeopolitiğine ilişkin stratejik öngörüler” tez konusu, yukarıda verilen açıklamalar doğrultusunda ele alındığında, tez konusunu şöyle açmak mümkündür; “ Irak Kürt bölgesi jeopolitiğinin ilerisini kestirmek, nasıl bir yol alacağını önceden görmek.”
Strateji, belirli anlamı yanında, kararların alındığı, planların yapıldığı seviyeleri göstermekte kullanıldığı gibi, stratejik öngörüdeki “Strateji” de öngörünün “zaman” ile olan ilişkisini belirtmektedir. Stratejik öngörüde bulunurken, en önemli hususlardan biri, öngörünün kapsadığı “zaman”ın belirlenmesidir. Planlama ve öngörülerde kısa vade 5 yıla kadar olan süreyi, orta vade 20 yıla kadar olan süreyi 7, uzun vade ise 20 yıldan sonraki süreye işaret eder.8
“Irak Kürt bölgesinin jeopolitiğine ilişkin stratejik öngörüler” tez konusu tekrar açılacak olursa, “ Irak Kürt bölgesi jeopolitiğinin 20 yıl ilerisini kestirmek, 20 yıl sonra nasıl bir yol alacağını önceden görmek ” sonucuna ulaşılacaktır.
Tez konusu bir bütün olarak ele alındığında, temel parçalar olarak, Irak Kürt bölgesinin jeopolitiği, başta ABD olmak üzere bu bölgeye tesir eden güç merkezleri ve Irak Kürt özerk bölgesine ilişkin seçenekler (öngörülere ilişkin çözümler) belirlenmiştir. Bu temel parçaların her biri “Bölüm” olarak
alınmış ve incelenmiştir.
Tez incelemesinde “Tümden gelim” ve “Tüme varım” metotlarının her ikisinden de yararlanılmıştır. Irak Kürt bölgesinin 20 yıl sonra nasıl bir şekil alacağı, bütün olasılıklar düşünülerek sonuçlara ulaşılmış, her bir sonuca da “Seçenek” adı verilmiştir.
Her bir seçeneğe tesir eden “Temel Değişkenler” saptanmıştır. Temel değişkenlerin her biri ayrıntılı olarak incelenmiş, hangi seçeneği desteklediği
veya desteklemediği bazı kabullerle açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Örneğin, birinci seçenek, bölgede bir Kürt devleti kurulabileceği ise, temel değişkenlerden birisi ABD’nin tavrıdır. “ABD’nin tavrı, böyle bir seçeneğin gerçekleşecek olması durumun da ne olur?” sorusu, temel değişkenlere yönelik mantık yürütülmesini sağlayacaktır.
Temel değişkenlere ilişkin yürütülen mantık ile yeni dünya düzeninde ABD stratejisinin Irak Kürt bölgesi jeopolitiğine etkileri bir arada tekrar
yorumlanarak sonuca ulaşılmıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM
IRAK KÜRT BÖLGESİNİN JEOPOLİTİĞİ
Coğrafi değerler politik düşünceyi, politik düşünceler ve içinde yaşanılan şartlar da coğrafyayı etkilemiştir. Karşılıklı bu etkileşimi inceleyen disiplin “jeopolitik” olarak adlandırılmıştır.
Jeopolitiğin değişmeyen (coğrafi) unsurları; coğrafi konum (kıtalararası ve bölge düzeyinde), sınırlar ve coğrafi bütünlük, saha genişliği ve sahip olunun stratejik kaynaklar, coğrafi özelliklerdir.
Jeopolitiğin değişken (beşeri) unsurları; Sosyal değerler, Ekonomik değerler, Politik değerler, Askeri değerler, Kültür değerleridir.
1.1. Bölgenin Coğrafi Konumu;
Ülkenin dünya coğrafyası üzerindeki konumu, iklim, arazi yapısını oluşturan yükseklik ve çukurluklar, akarsular ve bitki örtüsü, yer altı ve yer üstü doğal kaynakları bir ülkenin coğrafi özelliklerini oluşturur. Napolyon gibi bazı devlet adamları, bir ülkenin dış politikasının, coğrafyası tarafından belirlendiğini ileri sürmüşlerdir.
Basra Körfezi, yüzölçümü 240.000 Km2 olan deniz alanıdır. Kuzey batısındaki Şatt-ülarap’tan, Güneydoğudaki Hürmüz Boğazı’na kadar 615 mil
uzunluğundadır. Basra Körfezi Bölgesi, İran, Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Katar ve Umman’ı kapsayan, 100 milyon
nüfusun yaşadığı 5 milyon Km2’lik bir alandır. İran’ın dışındaki devletler etnik köken olarak Araptır. Dünya petrol kaynaklarının %60’a yakınını
barındıran Körfez Bölgesi jeostratejik önemini korumaktadır.9
Etnik, dini ve politik farklılıkları barındırmasından, üç kıta arasında geçiş güzergahı üzerinde bulunmasından dolayı tarihin her döneminde
önemini koruyan Ortadoğu coğrafyasındaki Irak toprakları da jeostratejik öneme sahiptir. Irak’ın Kuzeyi, Irak’ın kontrol edilmesine, Irak’ın kontrol
edilmesi, Körfez Bölgesinin kontrol edilmesine, Körfez Bölgesinin kontrol edilmesi ise Ortadoğu’nun kontrol edilmesine basamak teşkil eder.
Üç kıtanın kesişme noktasında bulunan Ortadoğu’nun konumu, ABD’nin küresel politikaları göz önüne alındığında jeostratejik önemi olduğu görülmektedir. ABD’nin Küresel-Avrasya politikalarında başarılı olmasının ön koşulunun Ortadoğu’da başarılı olmasıyla mümkün olacağı değerlendirilmektedir. ABD politikalarındaki bir başarısızlık, ABD’nin tamamen Ortadoğu’nun dışında kalmasıyla da sonuçlanabilecektir.10
ABD’nin Ortadoğu politikasında bir Kürt Devleti oluşturulmasını strateji olarak benimsemiş olduğu görünmektedir. Olası bir Kürt Devleti, gerçekleşirse,
Ortadoğu’nun üç büyük etnik yapısı olan Türkler, Farslar ve Arapların kesişme noktasında yer alacaktır. Ortadoğu’da, Türklere, Farslara ve Araplara rağmen politika geliştirmek ve sonuç almak gerçekçi görünmemektedir.
Irak Kürt Bölgesinin coğrafi konumu, Doğusunda İran’ı, Kuzey Doğusunda Azerbaycan’ı ve Kafkasları, Kuzeyinde Türkiye’yi, Batısında Suriye’yi ve Güney Batısında İsrail, Ürdün ve Lübnan’ı kontrol etmeye elverişlidir. Güney Doğusunda bulunan Körfez bölgesine yakınlığı Irak Kürt bölgesinin coğrafi konumunun önemini artırmaktadır. Son beş yüzyıl boyunca dünya olaylarının belirlendiği yer olan Avrasyanın, 21.yüzyılda da bu özelliğini korumayı sürdüreceği düşünülmektedir. Avrasya dünyanın en büyük kıtasıdır. Avrasya, jeopolitik açıdan bakıldığında bir güç merkezidir. Dünya nüfusunun %75’i Avrasya’da yaşamaktadır. Bilinen enerji kaynaklarının dörtte üçüne sahiptir.
1991’de Irak’a karşı yapılan harekattan sonra, Basra Körfezi’ndeki özel güvenlik düzenlemeleri, ekonomik olarak yaşamsal olan bu bölgeyi bir Amerikan askeri koruma bölgesi haline getirmiştir.11
Avrasya’yı büyük bir satranç tahtasına benzeten Brzezinski, bölgeyi dört parçaya ayırmış, Ortadoğu, Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya cumhuriyetlerini “Güney” olarak adlandırmıştır.12 ABD’nin Avrasya’daki seçeneklerinin ve önceliklerinin korunabilmesinin yollarından birinin “Güney”in tek bir oyuncu eline geçmemesinde olduğunu ileri sürmektedir. Irak, Basra’nın, Basra Ortadoğu’nun, Ortadoğu “Güney’in” kontrolunda bir basamak konumundadır. Brzezinski, Türkiye, İran ve Azerbaycan’ı önemli jeopolitik mihver olarak görürken, Türkiye ve İran’ın bir ölçüde sınırlı kapasiteleri dahilinde jeostratejik olarak etkili olduklarını da ifade eder.13 Irak’ın kuzey bölgesi, jeopolitik olarak Türkiye ve İran’a komşu, Azerbaycan’a ise çok yakındır. Dolayısıyla, Irak Kürt Bölgesini elinde tutan bir güç, jeopolitiği güçlü Türkiye, İran ve Azerbaycan üzerinde etkili olma imkanına kavuşacaktır.
Azerbaycan, Hazar Denizi’nin dibindeki ve Orta Asya’daki zenginlikleri içine alan bir şişenin mantarı gibidir ve jeopolitik olarak önemlidir.14 Irak’ın Kürt Bölgesinin coğrafi konumu, bu şişenin tıpasının-mantarının kontrol edilmesine bir basamak teşkil eder.
Brzezinski, ABD için Avrasya’da en tehlikeli senaryonun, Rusya-Çin ve İran tarafından oluşturulacak anti hegemonyacı bir koalisyon olacağını ileri
sürmektedir.15 Irak’ın kuzey coğrafyası, Avrasya’da oluşabilecek bir koalisyonda çatlak yaratabilecek, zayıflatabilecek bir konum sergilemektedir.
Bu koalisyona katılmayı düşünebilecek Türkiye’nin İran ile olan bağlantısını kesebilecek jeopolitik özellikleri taşımaktadır.
Irak Kürt bölgesinin coğrafi konumundan kaynaklanan özellikleri, bir harita üzerinden yapılacak inceleme ile daha iyi anlaşılmaktadır. Öncelikle, Ortadoğu bölgesinin, üç kıt’anın kesiştiği bir coğrafya, üç kıt’aya açılan bir kapı olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Kıt’alar arası kavşak noktasıdır.
Hertürlü geçiş, hareket, bu kavşaktan geçmek zorunda kalacaktır. Yaygın kabul gören Ortadoğu coğrafyası, şekil-1’de yer almaktadır.
Afrika kıt’asından Asya ve Avrupa istikametine, Asya istikametinden Afrika ve Avrupa istikametine, Avrupa istikametinden Asya ve Afrika istikametlerine geçiş güzergahlarının en dar bölümleri, bu güzergahların en hassas hatlarını oluşturmaktadır. Asya güzergahı, Karadenizin Kuzeyinden, Kafkaslardan ve Hazar’ın güneyinden olmak üzere üç ana istikamet bulundurmaktadır. Kafkaslar ve Hazar’ın güneyinden geçen istikametler, Ortadoğu’dan geçmektedir. Üç kıt’aya açılan güzergahların en dar bölümleri çift çizgi ile şekil-1’de gösterilmiştir.
Ortadoğu’nun coğrafi yapı bakımından en kritik bölgesi, üç kıt’aya açılan güzergahların en dar hatlarının ortasında kalan bölümdür. Üç kıt’aya
geçişe imkan veren bu bölgeyi “Dünya Kavşağı” olarak nitelemek mümkündür. Bu bölgeyeyi kontrol etmek, Basra Körfezi’ni, Ortadoğu’yu, Kafkasları, Karadeniz’i, Orta Asya’yı ve Doğu Akdeniz’i kontrol etmek anlamını taşıyacaktır.
Şekil-1
“Dünya Kavşağı“nı oluşturan en dar bölgelerdeki hatların ucunu birbiri ile birleştirmek, hatların fiziki uzunluğunu artıracaktır. Ancak, Hem “Dünya
Kavşağı” nı oluşturan bölgenin yüzölçümü, hem de Dünya kavşağı içersinde yer alan ülke sayısı azalacaktır. Ülke sayısının azalması, “Dünya Kavşağı”nın
kontrolunun kolaylaşması demek olacaktır. “Dünya Kavşağı”nı oluşturan en dar bölgelerdeki hatların birleştirilmişşekli, tek kalın çizgilerle gösterilmiştir.
“Dünya Kavşağı” içersinde bulunan ülkeler, Türkiye, İran, Irak, Suriye, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’dır. Hatların dörtten üçe indirilmesi,
bölge içinde kalan ülke sayısını ve kontrol edilecek alanı biraz daha azaltacaktır. Karadeniz’den (Batum’dan), Basra Körfezine çekilecek bir hat, “Dünya Kavşağı” olarak adlandırılan jeostratejik öneme sahip bölgeyi minumum alana indirecektir. “Dünya Kavşağı” (üçgen), Şekil-1’de gölgelendirilmiş olarak gösterilmiştir. Küresel ticaret ve hammadde akış güzergahı, kıtalararası etkileşim bölgesi, jeoekonomik aktarım hatları, güvenlik stratejilerinde dikkate alınması gereken bir alan olması ve güç mücadelelerinde hesaba katılması gereken konumu dolayısıyla “Dünya Kavşağı” jeostratejik öneme sahip bir bölgedir. Dünyayı kontrol edebilmek için Dünya Adasını, Dünya Adasını kontrol edebilmek için Dünya Kavşağının kontrol edilmesi gerekmektedir. Merkezi güçler, çıkarları gereği “Dünya Kavşağı”nı kontrol edebilmek için, bu ülkeleri kontrol etmek zorundadırlar.
İki kutuplu dengenin sona ermesi ile, tek kutuplu Amerikan hegemonyasının, Dünya adasının, Avrasya’nın ve Ortadoğu’nun en jeostratejik önemi bulunan bölgesini gözüne kestirmiş olduğu görülmektedir.
Merkezi güç, “Dünya Kavşağı”nı kontrol edebilmek için, Bölgesel güç olan Türkiye, İran gibi ülkelerin merkezi gücün çıkarlarına aykırı politikalarını
tolere etmek zorunda kalmaktadır. Bu ülkeleri kontrolu altında tutması gerekmektedir. Oysa “Dünya Kavşağı”nda bir ülke veya olabilen en az ülke
olması, merkezi gücün kontrol altında tutabilme maliyetini düşürecek, zaman kazandıracaktır. Kuzey Irak’ta kurulacak bir Kürt devleti, “Dünya Kavşağı”nın
içinde zamanla genişleme imkanı bulabilecektir. Kurulacak bir Kürt devleti, her açıdan, uzun yıllar merkezi güce bağımlı olmak zorunda kalacaktır.
Çünkü, olası bir Kürt devletinin, Türkler, Araplar ve Farslar gibi köklü tarihleri olan milletlerin tam ortasında ve bu milletlerin düşmanlığını kazanarak ayakta
kalabilmesi gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Bu nedenle, “Dünya Kavşağı”ında yer alabilecek bir Kürt devleti, merkezi gücün yörüngesinden çıkma cesaretini muhtemelen gösteremeyecektir. Merkezi güç ABD, “Dünya Kavşağı”ında çıkarlarına aykırı politikalar geliştirmeyecek yönetimlerin olmasını garanti etmeyi hedeflemektedir. En kestirme ve basit çözüm olarak bölgede bir Kürt devleti kurulması, ABD’nin çıkarlarına uygun düşmektedir.
Bu durum günlük konuşma diliyle ifade edilecek olursa, ABD, karpuza (Ortadoğu’ya) zaten hissadardı, Soğuk Savaşın sona ermesiyle ve tek süper
güç olarak, şimdi karpuzun göbeğini istemektedir. Bir başka ifade ile “Altın
Kavşağı” kontrol eden güç, üç kıt’a arasındaki köprüde, Deli Dumrul örneğini sergileme olanağına kavuşacaktır. Türkiye için bir başka hayati öneme haiz
konu, Türkiye Türklerinin Orta Asya Türkleri ile irtibatı tamamen koparılmış olacaktır. Bir diğer husus, Irak Kürt bölgesinin, Irak’tan AB ile Rusya arasına
çekilecek bir hattın üzerinde bulunuyor olmasıdır. Türkiye’nin değerli maden ve su kaynaklarına bitişik konumdadır.
1.1.1. Coğrafi Bütünlüğü;
Türkiye’de bulunan Toros Dağları ile İran’da bulunan Zagros Dağları’nın uzantısı olan bu bölge, büyüklük bakımından Irak’ın yüzölçümünün %17’sini oluşturur. Kuzeydeki dağlık kesim hafif bir eğimle güneye doğru alçalır.16 Kuzey batı-güney doğu (İran) hattına uzanan dağ silsilelerinden oluşan Irak Kürt Bölgesi’nin Türkiye ile olan sınır uzunluğu 305 km.dir.17 Bölgenin kuzey ve kuzey doğusuna doğru yükseklik artar. Bölgenin en yüksek kesimi, İran sınırı yakınlarındaki Hisar Dağı’dır.18
Türkiye-İran hudutları boyunca uzanan dağ silsileleri doğal bir engel oluşturur. Güneye doğru inildiğinde, ikinci bir dağ silsilesi, batıda Suriye Hududuna yakın bulunan Sincar Dağı (1460 m.) ile başlar ve doğuya doğru uzanan Telafer Dağı, Maklup Dağı, Büyük Zap Nehri’nde son bulur. Büyük Zap’ın doğusundan başlayan Handren Dağı etekleri, Handren Dağı ve Hacı ibrahim Dağına doğru bir bütünlük oluşturur.
Coğrafya; Irak Kürt Bölgesinden Türkiye ve İran’a geçmek isteyen terör mensuplarına büyük imkanlar sağlamaktadır.
Türkiye’de Şemdinli, Uludere, Çukurca, Şırnak, Pervari, Eruh ve Çatak’ı “cephe” olarak seçen bölücü terör örgütü için Kuzey Irak, “geri cephe” olarak kullanılmıştır.
Hudut boyunca uzanan dağ silsilelerini, Kuzey (Türkiye’den) güney istikametinde derin bir vadide akan Büyük Zap Suyu ve Hezil Çayı böler.
Kuzey Irak’ın dağlık bölgesini iki kısımda inceleyenler de bulunmaktadır.19 Birinci kısım, hudut boyunca uzanan yüksek dağ silsileleri, ikinci kısım ise bu
dağ silsilelerinin güney eteklerinin oluşturduğu alçak dağlar bölgesidir.
Kuzeyden güneye doğru alçalan arazi ile Dicle Nehri’nin buluştuğu arazi kesimleri geniş ovalar barındırır. Irak’ın Kürt Bölgesi, yani kuzey ve
kuzey doğu bölgesi haritada gösterilmiştir. (Şekil-2)
İki rakip partiden, Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) bu bölgenin batısını, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ise doğusunu elinde bulundurmaktadır. KDP ile KYB'nin arasındaki farklılıklar çok derin ve köklüdür. Mesela, 1990'lı yıllarda bu iki parti aralarında savaşmış, ABD’nin de çabası ile aralarındaki çatışmaları durdurmuşlardır. KDP ve KYB, Kuzey Irak'ı iki ayrı kantona bölüp sonra da bu kantonlar arasında nüfus mübadelesi yapmışlardır. KYB bölgesindeki KDP'liler yaşadıkları yerleri terk ederek KDP yöresine, KDP bölgesindeki KYB'liler ise KYB alanına taşınmışlardır. KDP ve KYB bölgeleri şekil-3’te görülmektedir.
36. Paralel KDP KYB
35. Paralel Behdinan Blg. Soran Blg.
36. Paralel KDP KYB
35. Paralel Behdinan Blg. Soran Blg.
Şekil-2
Şekil-3 20
Irak Kürt Bölgesinin İran ile olan sınırları da, Türkiye ile olan sınırları gibi dağlık ve engebeliktir. İran’dan bölgeye iki önemli koridor mevcuttur; Bu koridorlar, Kermanşah Bölgesinden, Hanakin’e ve Rızaiye’den Revanduz’a ulaşır.
Tarih boyunca kullanılan ve Irak’ı İran’ın iç kesimlerine,Tahran’a bağlayan bölge, İran’da “İran Güvenlik Koridoru” ve “Kerbela Koridoru “ olarak isimlendirilmişler dir. Kermanşah’ta “Hüsrevi” isimli bu bölge, İran’ın Irak’la elverişli tek kara bağlantı noktasıdır.21 Coğrafi şartlar, ulaşımı bu bölgede mümkün kılmaktadır.
Habur’dan başlayarak Kuzey-batıdan, güney-doğuya uzanan Irak Kürt Bölgesinin güney-batı sınırları, Dicle Nehrine paralel bir konum arzeder ve Dicle Nehrine yaklaştıkça yüksekliği azalır. Irak Kürt Bölgesinin güney-batı sınırlarından Güney-batı, kuzey-doğu istikametinde iç kesimlere Büyük ve Küçük Zap Suyu yatakları, geniş koridorlar oluşturmaktadırlar.
Irak Kürt Bölgesinin kuzeyi Türkiye ile, doğusu İran ile sınır oluşturur. Kuzey ve doğu sınırlarının temel coğrafi özelliği dağlık ve engebelik oluşudur.
Kürt bölgesinin batıda Suriye ile sınırı olmamakla beraber, Kerkük’te olduğu gibi, Telafer ve civarında da demografik yapıyı değiştirme gayretleri bulunmaktadır. Bölgenin batı ve güney batısı düz arazidir. Gerektiğinde savunulabilecek doğal engellere sahip bulunmamaktadır.
Sınırların özelliği, düzenli birliklerin harekatını tahdit ederken, Kuzey Irak’ın arazi yapısı ve kısmen bitki örtüsü gayri nizami savaş için uygun özellikler taşır.
1.1.2. Coğrafi Özelliği
Belli başlı dağlar; Mührinar Dağı (2133 m.), Beyaz Dağ, Sermeydan Dağı (3500 m.), Metina Dağı, Hacı İbrahim Dağı (3607 m.), Kandil Dağı (3500 m.),
Sefin Dağı, Gara Dağı, Maklup Dağı, Barat Dağı, Handren Dağı, Buz Dağı, Baranan Dağı ve Kara Dağıdır.
Bölgede en önemli akarsu Dicle Nehridir. Kürt Bölgesinin güney-batı sınırı boyunca, kuzeyden güneye doğru akar. Güneyde Fırat Nehri ile birleştikten sonra Şatt-ülarap adını alarak denize ulaşır.
Büyük Zap, Türk topraklarında beslenerek, Irak Topraklarına girer. Küçük Zap Suyu; başlangıçta İran’dan doğar, Irak topraklarında beslenir, Dokan Barajını doldurur ve güney batıya akarak Dicle Nehri ile buluşur.
Türkiye’den doğan Hezil Çayı; Zaho batısında Habur Çayı ile birleşir. Habur Çayı; Hakkari Dağlarından doğar, 25 km. Türkiye-Irak hududunu oluşturur. Türkiye-Irak-Suriye sınırının kesiştiği noktada da Dicle Nehri ile birleşir.22
Bölgede; Dohuk, Bekma, Dukan, Derbendikan, Bakuman barajları bulunmakta dır.23
Dağlık bölgelerde yer yer ormanlara rastlanır. Tarıma uygun arazi sınırlıdır.
Kuzey ve kuzey doğudaki yüksek arazi kesiminde rutubet az iken, güneye inildikçe sıcaklık ve nem oranı artar. Yüksek yerlerde yağış, kışın kar,
sonbahar ve baharda yağmur olarak görülür.
2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder