13 Ekim 2016 Perşembe

Son Haçlı Seferi PKK AÇILIMI BÖLÜM 4



Son Haçlı Seferi PKK AÇILIMI  BÖLÜM 4 



Müfredat ve ders kitapları bile ayrıştırıcı projenin hedefi Kökeni ne olursa olsun herkesin Türk milletinin eşit haklara sahip evladı olduğu gerçeğini inkar eden, ülkeyi 36 Etnik Parça ya ayıran bir tarih öğretimi için harekete geçiliyor 
Kandil’den inen teröristler beraberlerinde hükumete sunulmak üzere " Kürt halkı olarak tarihimizi, kültürümüzü, sanat ve edebiyatımızı özgürce yaşamak, geliştirmek ve korumak istiyoruz." talebiyle geldi. 

12 TERÖR SUÇLUSU ÇOCUKLAR: 

Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yapılarak, sokak gösterilerine katılan çocukların terör suçlusu olarak yargılanmaması sağlanacak. 
Konuyla ilgili yasa tasarısı TBMM’de. Bu tasarı; içine teröristbaşına yeniden yargılanma hakkı tanıyan bir maddenin eklendiğinin görülmesi üzerine, 
beklemeye alınmıştır. 

Daha önce çocuk yaşı, "Çocuk Hakları Sözleşmesi" (ÇHS) gereğince 18’e çıkarılmıştı. Şimdi; PKK’nın sokak gücü olarak 2005’den beri terör estiren, kan 
döken, şehirlerin altını üstüne getiren bu militanların, adi suçlu gibi yargılanmasını temin için yasa değiştirilecek. Böylece cezalar otomatik olarak 
düşeceğinden, hükümlülerin ve yargılananların büyük kısmı serbest kalacaktır. Yani, 11. sırada sözü geçen, örtülü af çıkarılmış olacaktır. Teröristlerin 
affedilmesiyle, eylemcilerin sayısı artacağından, kamu düzenine, vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize vaki, molotoflu, taşlı, baltalı saldırılar daha da yoğunlaşacak demektir. Bu değişikliğin zamanlaması da dikkat çekicidir. ÇHS çocuk yaşı 18 diyor. Ama gelişimleri iklim ve ülkelere göre değişeceğinden, 
yaş belirlemesini devletlere bırakıyor. Sözleşme, çocuk istismarının önlenmesi, iyi insanlar olarak topluma kazandırılmaları amacıyla düzenlenmiştir. Bu 
insani ve milli amaç gereğince, çocuklarımızın terör bataklığından kurtarılması için tedbir alınması gerekirken, tam tersi yapılarak çocukları adeta, kanlı 
terörün içine atacak bir ortam hazırlanıyor. 

13 TARİH DERSİNDE MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ: 

Hem ilk ve ortaöğretimde, hem de üniversitelerde tarih derslerinin müfredatı değiştirilecek. Kürtleri yok sayan ifadelerin değiştirilmesi sağlanacak. Türk Dil 
Kurumu da sözlük ve gramer kitaplarında ayrımcılığa yol açan ifadelerin tamamını çıkaracak. 

Öncelikle, bu düzenleme, "1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, Türk Milli Eğitiminin Amaçları maddesine" aykırıdır. Ayrıca tarih derslerinde "Kürtleri yok 
sayan ifadeleri" olduğu doğru değildir, iftiradır. 

Sonra bir milletin tarihi bütün olarak araştırılıp öğretilir. Yine tarihin derinliklerinden gelen farklı kesimleri de içine alacak şekilde ve kaynaşmanın, bir millet olmanın hukuki, siyasi, kültürel ve sosyolojik temelleri objektif bir şekilde ele alınarak eğitim ve öğretim yapılır.. 

Doğru olan budur. Ancak kökeni ne olursa olsun herkesin Türk milletinin eşit haklara sahip evladı olduğu gerçeğini inkar eden, ülkeyi 36 etnik parçaya 
ayıran bir tarih öğretimi olamaz. Bir olan milleti, dil, din, ırk temelinde parçalara ayıracak eğitimi ve öğretimi hiçbir devlet yapamaz. Hiçbir devlet, ayrıştırıcı, 
farklılaştırıcı, yabancılaştırıcı ve çatışmacı bir tarih bilinci vererek, vatandaşlarını birbirine düşman yapamaz. Böylesine planları, ancak devletin ve millettin 
düşmanlar yapabilir. Bu kimin talebi denirse, belli değil mi? Tabii ki PKK’nın, yani iş-aş bekleyen vatandaşımızın değil. Bunun son örneği: Kandil’den inen teröristlerin hükumete sunulmak üzere getirdiği, 9 maddelik "barış" mektubunun ilgili maddesi; "Kürt halkı olarak tarihimizi, kültürümüzü, sanat ve edebiyatımızı özgürce yaşamak, geliştirmek ve korumak istiyoruz." (20.10.2009) 
Esasen, 26 maddelik açılımın tamamına yakını, PKK şartlarıyla ayniyet içinde ve bütün olan milleti ayrıştırmaya, etnik kimlik inşaasına yarayan bir projedir. 

14 ANADİLDE PROPAGANDA: 

Siyasi partilerin anadilde propaganda yapmasına imkân verilecek. Siyasi Partiler Kanunu’nun, ‘Azınlık Yaratılmasının Önlenmesi’ başlıklı maddesi değiştirilecek. Bu maddedeki, ‘propaganda ve mitinglerde, pankart ve levhalarda, broşür ve beyannamelerde plaklar ve ses görüntü bantlarında Türkçe den başka dil kullanılamayacağı’ hükmü değiştirilecek. Çifte dil kullanmanın yolu açılacak. 
Bu düzenleme Anayasa’nın "Başlangıç ilkelerine", değiştirilemez dediği 3’üncü madde "devletin dili Türkçe," 10’uncu madde "Kanun önünde eşitlik," 68’inci 
madde "Siyasi Partilerle İlgili Hükümler," 69’uncu madde "Siyasi Partilerin Uyacakları Esaslar" hakkındaki hükümlere aykırıdır. 
Siyasi partiler, rejimin temel kurumlarıdır. Özellikle, bir millete ait demek olan "milli devlet"i ve bunun ilk şartı olan "milli kimlik" ve "devlet dilini" benimsemek 
ve savunmak zorundadırlar. Ana dilde faaliyet gösteremezler. Farklı etnik ve benzeri kesimleri ayrıştırmaya, azınlık yaratmaya çalışamazlar. Aynı şekilde 
"üniter" devlet yapısına sadık kalmak zorundadırlar. Partilerin etnik dillerde propaganda yapması, devletin iki dilli olmasının en kestirme yoludur. Bu ise 
paralel dil yaratılarak ayrışmanın önünü açacaktır. 

Bu talep kimden geliyor? PKK’dan. Kimin ihtiyacı var. PKK’nın. İşte iki örnek: Terörist başı’ nın " 4’üncü AB, Türkiye ve Kürtler " Konulu konferansa 
gönderdiği 9 maddelik teklifin 5’inci maddesi (6.12.2007 özgürgündem) ve DTP’nin düzenlediği " Demokratik Toplum Kongresi " sonuç bildirgesinin 9. 
maddesi "etnik kimlikle (parti) siyaset " talebi. 

15 ÖZEL EĞİTİM MERKEZLERİ: 

Silah bırakan terör örgütü militanlarının topluma kazandırılmasına yönelik projeler hazırlanıp, özel eğitim merkezleri kurulacak. 
Teröristlerin topluma kazandırılması iyi de, bunu kim yapacak? Yoksa bu işi teröre "çözüm" bulacağım diyerek, PKK taleplerini bir bir yerine getirenler mi 
başaracak? Ortada böyle bir niyet ve yetenek varsa, bunu niçin sokakları yangın yerine çeviren ve adına "taş atan çocuklar" dediğiniz militanlara 
uygulamıyor sunuz? Bölücülük yolunda canını verecek kadar şartlandırılmış teröristi, bu yoldan nasıl çevireceksiniz söyler misiniz? 
Bu maddenin uygulanması, diğerleriyle birlikte düşünüldüğünde, şu sonuç çıkıyor. Eli silaha ve kana bulaşmış, ülkeye ihanet etmiş teröristlere iş, aş verilip; etnik temelde siyaset ve bölücülük yapmalarına ortam hazırlanacak demektir. Niçin ısrarla köye dönüş isteniyor? 

16 KÖYE DÖNÜŞ HIZLANACAK: 

Köye dönmek isteyenler teşvik edilecek. Terörden doğan zararların karşılanmasına yönelik sorunlar kısa sürede giderilecek. 
Köye dönüşün, PKK ve AB’nin talebi olduğunu hemen belirtelim. Hatırlayacak olursak köyleri yakan yıkan PKK, ahaliyi sindirip teslim almak için beşikteki 
bebeğe kadar katlediyordu. Coğrafi yapısı sarp, yerleşim sayıları çok ve dağınık olan köylerin korunmasının zor olduğunu, teröristlerin barınma ve 
gizlenmesine yaradığını gören güvenlik güçleri, buraları boşaltmıştı. Özellikle, İran, Irak ve Suriye sınırındaki, Eruh ve Şemdinli’ye bağlı köylerin durumu 
hassasiyet gösteriyordu. Bu bölgede güvenlik güçlerinden önce hareket eden PKK, buradaki insanların Türkiye’nin iç kesimlerine gitmesini önlemek ve elinin 
altında potansiyel güç bulundurmak amacıyla, hepsini Irak’a taşımış, Mahmur kampı böylece oluşmuştur. 

Bu hatırlatmadan sonra " Köye Dönüşün " masumiyetinin yanında terör stratejisi açısından önemini belirtmeliyiz.Teröristlerin beslenme, gizlenme ve 
barınmaları açısından sınır bölgeleri başta, hassas konumdaki köyler dikkate alınmadan dönüş sağlanırsa, çok yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurabilir. 
Özellikle terörün azdığı bu dönemde.

Ayrıca bu köylerin coğrafi konumları ve arazi yapısı sebebiyle, buralara yeterli şekilde kamu hizmetlerinin götürülmeyeceğinden, örgütün istismarına açık 
olacaktır. Bu düzenleme de, aynen cezaevlerinin boşaltılması, yurt dışındaki terörist ve bölücülerin getirilmesi, 11 bin kişilik Mahmur’un taşınması gibi 
ülkemizde bölücü militan yığınağının yapılması anlamına geliyor. Bu gerçekleşirse, PKK tahminlerin üzerinde güçlendirilmiş ve tasarlanan iç çatışma ve 
kalkışma için, affedilmez bir hata yapılmış olacaktır. Şimdi, PKK ve AB’nin ısrarla "Köye dönüşü hızlandırın" baskısının, ne için yapıldığı daha iyi anlaşılıyor. 

Yarın: Diyanet’ten Açılım 
13/01/2010 - 21:10:49 

5 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR


*********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder