DİPLOMATİK HOVARDALIK
Erol MARAŞLI,
Nisan 2009
Tarihimiz masa başında kaybettiklerimizin hikayeleri ile doludur…
Bu konuda sicilimiz pek düzgün değil!
O Yüzden tarih tekrar edip duruyor:” Ders alınsaydı tarih tekerrür edermiyidi? ” diye soruyor Mehmet Akif.
Balansa Ayarları kitabımda 12 Eylül Askeri darbesi sonrasında Yunanistan’ın Nato’nun askeri kanadına Rogers planı ile nasıl döndüğünü anlatmıştım.
Kısaca yine anlatayım: Kıbrıs Harekatı üzerine bu olayı bahane ederek Yunanistan Nato’nun askeri kanadından çekilmişti. Daha sonra yaptığı blöfün tutmadığını görünce; geri dönmek ister ama Türkiye’nin vetosu ile karşılaşır.Gerek Ecevit,Gerekse Demirel “Evet” demezler.12 Eylül askeri darbesinin yapılmasının perde arkası gerekçelerinden birisi de budur.
12 Eylülde darbe yapılır: Amerikalı General Rogers ‘ın planı dahilinde, darbe den kısa bir süre sonra Kenan Evren ve diğer paşaların vetoyu kaldırması üzerine Yunanistan Nato’nun askeri kanadına dönüş yapar.
Elimizdeki bir koz gitmiştir!
Ama Yunanistan; Avrupa Birliğine girişimizle ilgili vetosunu hala kullanmaktadır.
Şimdi yine aynı olay yaşandı.
Fransa 1965 yılında “Sovyetlerin tehdit olmaktan çıktığını ileri sürerek” Nato’nun askeri kanadından çekildi. Fransa’nın amacı Sovyetler ve Demirperde ülkeleri ile yakınlaşmaktı. Bunu ülkesinin menfaatı için gerekli görüyordu.
Ancak Fransa Nato ile olan bağlarını koparmadı:zaman zaman bazı toplantılara katıldılar,Irak ve Afganistan için asker gönderdiler. Gayri resmi toplantılara ağırlık koyma girişiminde bulundular.
Şimdi ise Nato’nun askeri kanadına 44 yıl sonra dönüyorlar.
Fransa; Türkiye’nin AB’ye girişine “hayır “ diyen bir ülke. Veto hakkını koz olarak elinde tutuyor.
Biz ise hala Fransa ile silah ve askeri gereç ticaretini kesemedik: besliyoruz.
Bu da yetmezmiş gibi vetomuzu kullanmayarak Nato’nun askeri kanadına dönüşünü sağlıyouz.
Biz ise AB’ne girmek için kapıda Yunanistan ve Fransa’nın vetosunu kaldırmasını bekliyoruz…
Daha çok kapıda bekleyeceğiz.
Elimizdeki kozları bir bir kaybettikten sonra yaptırım gücümüz kalır mı ?.
Ancak onların lütfu ile AB’ye, onların istediği şartlarla girebiliriz.
Ne Yunanistan ne de Fransa veto kozunu kolay kolay ellerinden bırakmayacaklardır.
Elimizdeki kaleleri birer birer terk ettikten sonra Yunanistan ve Fransa’ya kızmaya hakkımız var’ mı?
Rogers planını unuttuğumuz gibi bunu da unuturuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder