10 Nisan 2017 Pazartesi

Tevrat, İncil ve Kur’ân-ı Kerîm’de İlahi Mesajın İletiminde Bir Araç Olarak Tarih, BÖLÜM 1



Tevrat, İncil ve Kur’ân-ı Kerîm’de İlahi Mesajın İletiminde Bir Araç Olarak Tarih, BÖLÜM 1



Tevrat, İncil ve Kur’ân-ı Kerîm’de İlahi Mesajın İletiminde Bir Araç Olarak Tarih 
Yunus İNCE 
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 
yunusince@yandex.com 

Özet 

Tarih, insanlığın hafızasıdır. Dolayısıyla tarih, insanlığın maziden hâle, hâlden istikbâle devam eden serüveninde bir kılavuz işlevi görür. Bu noktada tarih ile dinlerin aynı noktada buluştuğu görülmektedir. Zira hem tarih, hem de dinler insanlığın hâli hazırdaki yaşantısını biçimlendirmektedir. Bu tebliğ Tevrat, İncil ve Kur’ân-ı Kerîm özelinde ilahî mesajın insanlara aktarımında tarihin nasıl bir araç işlevi gördüğü sorusunun cevabını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Üç kutsal kitap, bazı noktalarda aynı konulara değinmektedirler. Üç kutsal kitap, tarihî hadiseler üzerinden insanlığa hitap etmektedir. Sık sık geçmiş dönemlere/toplumlara ait tarihî hadiseler bir ibret vesilesi olarak insanlara sunulur. Üç kutsal kitabın tarihî hadiseler üzerinden hâli ve istikbâli 
biçimlendirme gayretinde ne gibi bir dil kullandığı meselesi tebliğde cevabı aranacak bir diğer sorudur. Tebliğde üç kutsal kitabın içerisinde aktarılan tarihî hadiseler kıyaslamalı olarak incelenecek, tarihî hadiselerin aktarımındaki benzerlikler ve farklılıklar ortaya konulacaktır. Söz konusu tarihî hadiseler üzerinden insanlığa nasıl bir mesaj verildiği hususunun ortaya çıkarılabilmesi için kullanılan dilin analizi yapılacaktır. 

Anahtar kelimeler: Tevrat, İncil, Kur’ân-ı Kerîm, tarih, ilahî mesaj 

Giriş 

Tarihin pek çok tanımı yapılabilir. Tarih için yapılabilecek söz konusu tanımlar içerisinde Cicero’nun ki ayrı bir yere sahiptir. “Tarih zamanın şahidi, hakikatin lambası, hafızanın tecessüm etmiş ruhu, yaşamın hocası ve eski çağların elçisidir.”1 Gerçekten de tarih için en kısa ve en özlü anlatım “insanlığın hafızası” olarak nitelenmesi olacaktır. Zira insanoğlunun maziden hale, halden istikbale doğru giden serüveninde geçmiş hali ve istikbali şekillendirmektedir. İbn Haldun’un büyük bir vukufla belirttiği üzere: “Suyun suya benzemesinden daha çok geçmiş geleceğe ve hale benzer”2 Tam da bu noktada kitabî dinler ile tarih arasında bir benzerlik olduğu görülmektedir. Zira Musevîlik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet’te ahret inancı mevcuttur. 

Söz konusu dinler vazettikleri kurallar vasıtasıyla öte dünyayı kendisine hedef edinmiş gibi görünse de dünya ahretin tarlası olduğundan3 esasen bu üç din temel olarak bu dünyayı ve insanoğlunun hâlihazırdaki ve gelecekteki yaşantısını biçimlendirme gayreti içindedir. 

1- Tora (Tevrat) kendi içinde Yaradılış, Mısırdan Çıkış, Levililer, Çölde Sayım, Yasanın Tekrarı olmak üzere beş kısma ayrılır. 
2- Neviim (Peygamberler) bölümü de kendi içinde İlk Peygamberler ve Son Peygamberler olmak üzere ikiye ayrılır. 

İlk Peygamberler kısmı; Yeşu, Hâkimler, I. Samuel, II. Samuel, I. Krallar, II. Krallar olmak üzere altı bölümden oluşur. 

Son Peygamberler kısmı ise; Yeşeya, Yeremya, Hezekiel, Hoşea, Yoel, Amos, Ovadya, Yunus, Mika, Nahum, Habakkuk, Sefanya, Hagay, Zekeriya, Malaki olmak üzere on beş bölümden oluşur. Neviim (Peygamberler) bölümü İlk Peygamberler altı ve Son Peygamberler de on beş olmak üzere toplam yirmi bir bölümden oluşur. Tanah’ın 3. ve son bölümü Ketuvim (Yazılar) bölümüdür. Bu bölüm de Mezmurlar (Zebur), Süleyman’ın Özdeyişleri, Eyüp, Ezgiler Ezgisi, Rut, Ağıtlar (Yeramya’nın Mersiyesi), Vaiz, Ester, Daniel, Ezra, Nehemya, 

I. Tarihler ve II. Tarihler olmak üzere on üç kısımdan oluşur. 

Louis İsaac Rabinovitz, “Torah”, Encyclopedia Judaica (Second Edition), XX, ed. Fred Skolnik, Exe. Ed. Michael Berenbaum, Thomson Gale Publishing, Detroit-New York-San Francisco-New Haven-Conn-Waterville-Maine-London, 2007, s. 
39, Bu anlamda üzerinde durulması gereken bir diğer hususta Tanah ve Yeni Ahit ayrımıdır. Bilindiği üzere Hz. İsa esasen bir Yahudi olarak dünyaya gelmiştir. Bu anlamda Hz. İsa, bozulan dininin yerine Tanrı tarafından 
kendisine verilen yeni dini tebliğ ile görevlendirilmiş nübüvvet silsilesinin bir sonraki halkasını temsil etmektedir. Dolayısıyla Hz. İsa ve ona inananlar için kendilerinden önce indirilmiş olan kitaplar kutsal olarak kabul edilmekle birlikte Yahudiler için Hz. İsa’nın peygamber, İncil’in ise yeni indirilen kutsal bir kitap olarak kabul edilmesi söz konusu değildir. Zira böylesi bir kabul, dinlerini inkâr manasına gelmektedir. Hıristiyanlar Yahudi ilahi kökenli dini kitap külliyatını Eski Ahit olarak kabul ederlerken, Yahudiler, Hıristiyanlığa ait ilahi kökenli dini kitap külliyatını Yeni Ahit olarak kabul etmezler. Bu nedenle de Yahudiler için kendi kitap külliyatlarının adı Tanah’tır. Gerek Tanah’ın gerekse Yeni Ahit’in Türkçeye çevirisi Hıristiyanlar tarafından yapılmış, Eski Ahit (Tanah) ve Yeni Ahit olarak iki kısma bölünmüştür. Ancak biz her iki dinin kendi kitaplarını adlandırırken kullandıkları terminolojiyi esas aldık. Bu anlamda Tanah’daki ya da Yeni Ahit’teki bir kıssadan bahsederken Tanrı, Kuran’daki bir kıssadan bahsederken Allah lafzını kullanmayı tercih ettik. 

Zira Allah’ın farklı şekillerde adlandırılması hiçbir şekilde onun yüceliğine bir halel getirmez. “De ki ‘'İster Allah deyin ister Rahman deyin. Hangisini derseniz olur. Çünkü en güzel isimler ona hastır.” ” Kur’ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli, '' (Kısaltma: Kur’ân-ı Kerîm ), hzl. Hayrettin Karaman vd., İsrâ 110, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 2015, s. 292. 

Üç kutsal kitapta da geçmiş insanlığa bir ibret vesilesi olarak sunulur. Zira hâli ve istikbali biçimlendirebilme etkisi nedeniyle sık sık geçmişten bahsedilmesi bir ibret vesilesi olarak insanlara hatırlatılması gerekir. Zira hafıza-i beşer nisyan ile malüldür. Bu kusurun ortadan kaldırılması ancak belleğin/hafızanın geçmiş olmaktan çıkarılıp tarih haline getirilmesi ile mümkündür ki; bu da 
geçmişin yazılı bir anlatı haline getirilmesi ile mümkün olabilir.4 

Söz konusu kutsal kitaplar elbette ki bir tarih kitabı olarak düşünülemez. Modern anlamda bir tarihçilik formasyonuyla yazılmamışlardır. Ancak bu kutsal kitaplardaki kıssalar tarihin temel unsurlarını barındırırlar ve bu nokta da 
tebliğimize konu teşkil etmektedirler. İşte bu noktada orta doğu menşeli müteselsil olarak gönderilmiş, üç tek tanrılı dinin kutsal kitaplarında geçmişe dair kıssaların aynı amaç için bir araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu kitaplardaki kıssalar kitapların muhatapları olan insanları doğru yola sevk etmek amacıyla yani dünya üzerindeki yaşamlarında onlara yol gösterici 
olmaları için/ilahî amacın bir aracı olarak kullanılmışlardır. 

Tanah’ın ve İncil’in5 hemen tamamına yakını kıssalardan oluşurken Kur’ân-ı Kerîm’in de önemli bir kısmı kıssalardan oluşur. Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’e inanmayan insanlar tarafından eski nesillerin hikâyeleri/masalları olarak nitelendirilmiştir.6 

Ancak Kuran’da yine bu durum için söz konusu kıssaların akıl sahibi insanlar için birer ibret vesilesi olarak gönderildiği ve hiçbir şekilde insan aklının ürünü olmadığı ifade edilmiştir.7 Burada Tanah’da, İncil’de ve Kur’ân-ı Kerîm’de aktarılan tarihi kıssaları tarihin temel unsurları olan insan, zaman, mekân, illiyet prensibi (neden-sonuç ilişkileri) bağlamında tahlil edeceğiz. 

Matta’daki şecere şu şekildedir:

1-İbrahim, 
2-İshak, 
3-Yakup, 
4-Yahuda, 
5-Perets, 
6-Hetsron, 
7-Ram, 
8-Aminabad, 
9-Nahnşon, 
10-Salmon, 
11-Boaz, 
12-Obed, 
13-Yesse, 
14-Davud, 
15-Süleyman, 
16-Rehoboam, 
17-Abiya, 
18-Asa, 
19-Yehoşafat, 
20-Yoram, 
21-Uzziya, 
22-Yotam, 
23-Ahaz, 
24-Hizkiya, 
25-Manesse, 
26-Amon, 
27-Yoşiya, 
28-Yekonya, 
29-Şealtiel, 
30-Zerubbabel, 
31-Abiud, 
32-Elyakim, 
33-Azor, 
34-Sadok, 
35-Ahim, 
36-Eliud, 
37-Eleazar, 
38-Mattan, 
39-Yakub, 
40-Yusuf. 

Yeni Ahit/Matta 1/1-16, s. 1010. Yeni Ahitte Hz. İsa hakkında daha ayrıntılı bir şecere daha bulunmaktadır. 

Bu şecerede Hz. İsa doğrudan Allah’ın oğlu olarak gösterilir. 

1- Yusuf, 
2- Heli, 
3- Mattat, 
4-Levi, 
5-Melki, 
6-Yannay, 
7-Yusuf, 
8-Mattatya, 
9-Amos, 
10-Nahum, 
11-Esli, 
12-Naggay, 
13-Maat, 
14-Mattatya, 
15-Semein, 
16-Yoseh, 
17-Yoda, 
18-Yoanan, 
19-Risa, 
20-Zerubbabel, 
21-Şealtiel, 
22-Neri, 
23-Melki, 
24-Addi, 
25-Kosam, 
26-Elmadam, 
27-Er, 
28-Yeşu, 
29-Eliezer, 
30-Yorim, 
31-Mattat, 
32-Levi, 
33-Simeon, 
34-Yahuda, 
35-Yusuf, 
36-Yonam, 
37-Elyakim, 
38-Melea, 
39-Menna, 
40- Mattata, 
41-Natan, 
42-Davud, 
43-Yesse, 
44-Obed, 
45-Boaz, 
46-Salmon, 
47-Nahşon, 
48-Amminadab, 
49-Aram, 
50-Hetsron, 
51-Perets, 
52-Yahuda, 
53-Yakub, 
54-İshak, 
55-İbrahim, 
56-Terah, 
57-Nahor, 
58-Seruc, 
59-Reu, 
60-Peleg, 
61-Eber, 
62-Şela, 
63- Kainan, 
64-Arfakşad, 
65-Sam, 
66-Nuh, 
67-Lâmek, 
68-Metuşelah, 
69-Hanok, 
70-Yared, 
71-Mahalaleel, 
72-Kainan, 
73-Enoş, 
74-Şit, 
75-Âdem, 
76-Tanrı. 

bk.Yeni Ahit/ Luka 3/23-38, s. 1085-1086. 


2 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,



****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder