3 Mart 2015 Salı

Terörle Mücadelede ABD Politikaları ve Sayın Genelkurmay Başkanına Bir Çağrı




  Terörle Mücadelede ABD Politikaları ve Sayın Genelkurmay Başkanına Bir Çağrı 


21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü                           
Amerika Araştırmaları Merkezi
16 Mayıs 2007 Çarşamba
Alaettin Parmaksız tarafından yazıldı.




Geçen yazımda Kara Kuvvetleri Komutanı’nın terörle mücadele de ki kararlılığını gündeme getirerek ABD Silahlı Kuvvetler dergisinde ki haritalar karşısında
bizimde Türk Silahlı Kuvvetler Dergisinde ABD ile ilgili aleyhte yazılar yazmamızı teklif etmiştim.
 Bu günkü yazımda ABD'nin PKK politikalarını ve PKK'yı nasıl koruduğunu anlatacaktım. Ancak ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un terörle mücadele konusunda ki açıklamaları planladığım konunun gelecek yazıya bırakılması gereğini ortaya çıkardı.
Sayın Wilson Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi ve George Marshall Vakfının ortak olarak düzenlediği konferansta diyor ki; 
"Türkiye'nin Müttefiklerinin hiçbirinin PKK ile mücadele konusunda üzerine düşeni yapmadığını,
PKK'nın Kuzey Irakta ki varlığının sona erdirilmesi için Türkiye ile ortak çalıştıklarını,
Türk Güvenlik Kuvvetleri geçtiğimiz haftalarda PKK ya karşı başlattıkları savaşı desteklediklerini" açıklıyor
Sayın Wilson Türkiye'nin müttefiklerin hiçbirinin PKK konusunda üzerine düşeni yapmadığını söylüyor bu kesinlikle doğrudur. Ama burada Amerika açısından bir 
başka doğru daha var oda şu. Kendileri de müttefik olarak üzerlerine düşenleri yapmamanın yanında PKK terör örgütünü korumaya almış durumda.

Üzerinde önemle durulması gereken bir diğer konu ise Sayın Büyükelçinin ikinci cümlesi. Yani PKK'nın Kuzey Irakta'ki varlığının sona erdirilmesi için ortak 
çalıştıkları, bu en hafif tabiriyle Türk insanı ile dalga geçmek bizim hafızamızla veya zekâmızla alay etmektir. Sayın Büyükelçi artık siz şunu anlayın 
Türk halkının karnı sizin oyalamaya yönelik beyanlarınıza tok.

Siz AKP hükümetini stratejik müttefik sözleri ile oyalayabilirsiniz ama millet nezdinde inandırıcılığınızı kaybettiniz.

Sizin Irakta'ki PKK varlığına nasıl baktığınızı, bunu nasıl sonlandırmak istediğinizi sahibinin sesi olarak Barzani Avrupa Parlamentosunda dillendirdi. 
Sizin tek farkınız biraz daha politik davranmanız.Artık, AKP hükümeti bu oyalamalara inansa da millet inanmıyor ve gerekli cevabı 22 Temmuzda onlarla 
birlikte sizler de alacaksınız.

Milletin gündemi takip etmekten başı döndü ve bu arada unutuldu. Biz terör konusunda ve Barzani'nin konuşmaları karşısında Irak Hükümetine bir nota 
vermiştik. Ne olduğunu hatırlayan var mı? Hatta Sayın Gül çok ciddi tedbirler alındığını ve bunun sonuçlarını herkesin göreceğini açıklamıştı. Şimdiye kadar 
görünen sonuç Barzani'nin PKK sorununu Avrupa Parlamentosunda siyasi bir sorun ilan etmesidir. Sayın Gül siz de bu oyalama taktiklerinin sonuna geldiniz. 

Sayın Büyükelçi üçüncü cümleniz daha da vahim eğer orjınal metninizi görmedim tercüme hatası yoksa Türk güvenlik güçlerinin PKK'ya karşı başlattığı savaşı desteklediğinizi söylüyorsunuz. Savaş kimlerle olur sayın büyükelçi, PKK'lıların istediği terminolojiyi kullandığınızın farkında mısınız? Kendi topraklarımızda ne yaptığımızı size mi soracağız? Sizi diplomatik nezakete uymaya çağırıyorum. Gerçi bu konudaki siciliniz pek temiz değil ama ben yine de çağrımı yapıyorum. 

Şimdi konunun can alıcı noktasına geliyorum ve bu çağrımı Sayın Genelkurmay Başkanı'na yapıyorum. Eğer biz bu sorunu çözeceksek-ki Kara Kuvvetleri Komutanı Silahlı Kuvvetlerin bu konudaki kararlılığını açıkladı-Tehdit sıralamamıza uygun olarak müttefiklik sıralaması yapalım. Hem Sayın Cumhurbaşkanı hem de siz  bölücülük sorununun cumhuriyet tarihinde karşılaştığımız en önemli tehditlerden biri olduğunu açıkladınız. Öyleyse bu tehdidin arkasında duran onu bize karşı  koruyup kollayan yaşaması için bizim bölgeye girmemizi-daha doğrusu hükümetin siyasi karar almasını-önleyen ABD dost mu? Düşman mı? Müttefik mi? Onu  belirleyelim ve kamuoyumuza da açıklayalım.

Uzun meslek hayatınızda stratejinin temel kurallarından en önemlisinin dost kim? Düşman kim? Belirlenmesi olduğunu elbette benden iyi bilirsiniz. O zaman daha  önceki açıklamalarınızı göz önünde tutarak Kuzey Irak'taki oluşumla bağlantılı olarak PKK sorunun aldığı boyutu birinci öncelikli tehdit sayıyorsak, bu 
tehdidin arkasındaki ABD dost mu? Müttefik mi bunu belirleyerek işe başlayalım. Bu belirlenmeden ve ona uygun politikalar üretilmeden hep beraber şehitlerimizin  arkasından daha çok ağıtlar yakarız. Unutmayın tarihi günler yaşıyoruz, tarihi sorumluluklar yerine getiriyorsunuz Türk Milleti sizin yanınızda.

Dost kim? 
Müttefik kim? 
..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder