Galatasaray Milli Takımı (1 )
24 Nisan 2000 Pazartesi
"GÖREVLERİNİZİN TÜM SORUMLULUĞUNU TEK BAŞINIZA TAŞIMAK GÜCÜNE SAHİP OLMADIĞINIZI ÖNCELİKLE KABUL EDİN." (Attila)
Türkiye'nin son onbeş gününün gündemini Galatasaray futbol takımının UEFA Kupası final şansını yakalamak için verdiği olağanüstü mücadele teşkil etti. Medya ordumuz bu mücadelenin her saniyesini evimize taşıdı. Bütün millet yediden yetmişe Galatasaraylı olduk ve adeta o'nun başarısına kilitlendik. Olayın bütün ayrıntılarını nefeslerimizi keserek takip ettik. Çok şükür birinci mücadele başarı ile tamamlandı. İngiltere'de Leeds cehenneminden Kopenhag'daki finaller için vize aldık.
Şimdi gündemimizde Kupa Finali için Kopenhag'da önümüzdeki ay bir diğer İngiliz takımı olan Arsenal ile yapılacak final maçı var. Şimdi de bu maça kilitlendik. Sağolsun medyamız bu büyük ve zorlu görevide üstlendi. Arsenal takımının malzemecisinin küçük oğlunun hangi yemeklerden hoşlandığına kadar, bütün ince ayrıntıları öğrenmemiz için çok büyük çaba ve özveri göstereceklerinden şüphemiz yoktur.
Ne PKK Terörü, ne HİZBULLAH canilerinin faaliyetleri, ne mafya ekiplerinin birbirleri ile olan mücadelesi, ne Cumhurbaşkanlığı seçimi, ne düşen milli gelirimiz ve giderek daha fakirleşmemiz, ne parti kapatılması, ne kapanan fabrikalarımız ve artan işsizliğimiz ,ne 23 yıllık kronik enflasyonumuz, ne batırılan bankalarımız , ne örgüt yuvası haline gelen cezaevlerimiz, ve nede depremden zarar gören ve bir kısmı hala çadırlarda bulunan vatandaşlarımız.
Bunların hepsine bir sünger çektik. Unuttuk. Veya unutulduğunu sandık. İyiki Galatasaray'ımız var. Bir galibiyet. Hagi'nin penaltıdan ve Hakan Şükür'ün üç İngilizi geçerek attığı muhteşem gol; BÜTÜN DERTLERİMİZE DEVA.
BİR FUTBOL TAKIMI VE BİR GALİBİYET HERŞEYE YETİYOR VE HERŞEYİ UNUTTURABİLİYORSA, BİZ DE BUNDAN SONRA BÜTÜN GÜCÜMÜZLE GALATASARAY'A SAHİP ÇIKALIM ve YENİ GALATASARAY'LAR YETİŞTİRMEK İÇİN MİLLİ GÜCÜMÜZÜ SEFERBER EDELİM.
Gündemi binbir çeşit olayla dolu olan Türkiye Televizyonlarının başarılı haber kanalları tam kadrosu ile seferberliğe geçerek, tam iki saat kesintisiz Galatasaray canlı yayınını haber olarak veriyorlar. Yazılı basının baş sayfası'nın tamamı ve geri kalanın dörtte biri yine Galatasaray'la doluyor. Ve her Türk bundan sonsuz bir mutluluk ve coşku duyuyorsa diyecek bir fazla şey yok .Ayni şekilde devam edelim.
Futboldan pek anlamam. Sporu severim. Şahsen aksatmadan yaparım ve bunun sadece benim sağlığım için gerekli olduğunun bilinci ile spora önem veririm. Fakat ülke gündeminin bu kadar çok işgal edilmesini ve milletin adeta galibiyete şartlandırılmasını anlamam mümkün değil. Ya Galatasaray gününde olmasaydı?, ya eskiden olduğu gibi İngiltere'den 6 gol yiyip gelselerdi ve birde dayak yeselerdi. Ne olurdu bu memleketin hali. Düşünmek dahi istemiyorum.
Kendi gündemi olmayanların, gündemi elinden kaçıranların, vizyonu olmayanların, mevcut gündem maddelerinden hoşnut olmayanların klasik numaralarından birine daha şahit olduk. Hiç bir katkıları olmadığı halde Galatasaray'ın başarısının ardına sığınıp gündemden yararlanmaya çalışan zavallıları bir kere daha bütün açıklığıyla gördük.
Galatasaray bir spor Klubü olarak kendisinden beklenenden çok fazlasını bu millete vermiştir. Değerli yöneticilerini ve sporcularını disiplinli ve başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum. Ülkeyi, milleti, bayrağı, gurur ve haysiyetimizi daima yüksekte tutmuşlardır. Milletimize yıllardır özlemini duyduğu güzellikleri tattırmışlardır. Disiplinli, özverili vede inançla çalışmanın daima başarı getireceği gerçeğini bir kere daha vurgulamışlardır.
MİLLETİMİZİN VE YÖNETİCİLERİMİZİN GALATASARAY'DAN ALACAKLARI ÇOK DERSLER VARDIR. Galatasaray camiasında profesyonelliğin en güzel ve çarpıcı örnekleri sergilenmiştir. Sistemli çalışmanın ve kuralcı olmanın bu başarıda büyük katkısı olduğuda bilinmektedir. Bundan da ders almamız gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Ne yazıkki " Türkiye'de son yıllarda başarılı bir şey söyleyin "dendiği zaman akla Galatasaray gelmektedir. Oysa milletimiz her alanda başarının özlemini çekmektedir. Bir futbol takımının başarısının dahi milli bayram sevinci ile karşılandığı bu güzel yurtta vatandaşımız gerçek başarıya muhtaçtır.
25 yıldır % 50'nin üzerinde seyreden kronikleşmiş bir enflasyonla yaşamak bu milletin kaderi değildir. Dünyada bu kadar büyük ve uzun süren cezaya çarptırılmış başka bir millet yoktur. 10 yıl önce aylarca tepesine bomba yağan, yakılıp yıkılan ve toprakları üçe ayrılan ve on yıldır halkı uluslararası ambargo altında bulunan komşumuz Irakta dahi ,ekonomi bizim kadar acz içinde değildir. Fevkalade güçlü potansiyeline, genç ve enerjik nüfusa ve yeterli bilgi birikimine rağmen ; dünyada Para birimi PARA, KURUŞ, LİRA olupta tedavüldeki en küçük parası 5000 lira olan ve bunun 20 tanesi ile sandviç büyüklüğünde bir ekmek alınabilen başka bir ülke yoktur.
İşte bu tabloyu düzeltin. Bundan büyük başarı olamaz. Başarın, sevinelim Milletçe gerçek bir bayram yapalım. Bir Cumhuriyet lirası; 35.000.000 TL.olmuş. Bir Dolar; 600.000 lira'ya çıkmış. Evet gündemimiz bu olmalı. Devletin birinci görevi güvenlik ve beka sağlamaktır. İkinci ve en önemli asli görevi vatandaşının refahını sağlamaktır.
Ne yazık ki Galatasaray'ın büyük başarısı bu temel gündemi kurtarmaya yetmiyor. Galatasaray'ın başarısının arkasına sığınarak ucuz kahramanlık yapmak kolay. Zor olan; vatandaşı içine düştüğü ekonomik çıkmazdan kurtararak kahraman olmak.
Neden bu halde bulunduğumuzun çok güzel bir örneğini geçenlerde Ulaştırma Bakanlığının açtığı telefon ihalesinde gördük. İş Bankası ve İtalya ortaklığı; yeni kurulacak cep telefonunun isim hakkını 2,5 milyar dolara satın aldılar ve bir kalemde devletin kasasına 3 milyar tutarında bir para soktular. HERKEZİN VE MEDYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE ŞAİBESİZ BİR İHALE GERÇEKLEŞTİĞİNE HEP BİRLİKTE ŞAHİT OLDUK. Demek ki böylede oluyormuş. Demek ki hakkı bu imiş. Peki bu ihaleden önce yapılan TELSİM ve TURKCELL ihalelerini neden 500 milyon dolara verdik. Evet PTT'nin kurulu, alt yapısı hazır sistemlerini asli değerinin beşte birine vermişiz. Devlet ve dolayısıyla milletimiz demek ki bu işten 4 milyar dolar kaybetmiş. Peki kim kazanmış?. İşte bu meçhul. Ama birileri mutlaka kazanmış. İşte başarı bunları düzeltmekte. Bunları düzeltin. Milleti soyulmaktan kurtarın. Bilerek ve isteyerek milletimize giydirildiği anlaşılan enflasyon belasından bu ülkeyi kurtarın. İşte o zaman milletimin gerçek bayramı olacaktır. Galatasaray'ımızın şahsi başarısı bunun yanın da çok sönük kalacaktır.
Herşeye rağmen milletimizin az da olma sevinmesine vesile teşkil ettiği için Galatasaray Klübü'nü candan kutluyorum. Başarılarının daim olmasını diliyorum. Başaracaklarına da inanıyorum.
Dr. Tahir Tamer Kumkale
24 Nisan 2000 Pazartesi
http://www.kumkale.net/yazi.asp?id=31
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder