TURGUT ÖZALLI YILLAR .. 4
.
Turgut Özal’ın Genelkurmay operasyonu
Özal dönemindeki olayları “Özal’ın Mirası” kitabında toplayan Pakdemirli 8. Cumhurbaşkanı’nın, Necdet Öztorun’un Genelkurmay Başkanlığı’nı nasıl engellediğini anlattı,
AYDIN HASAN
ANAP döneminin etkili isimlerinden, eski bakan Ekrem Pakdemirli, Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Necdet Öztorun’un Genelkurmay
Başkanlığı’nı nasıl engellediğini anlattı. Pakdemirli, Özal’a yeni
alınan uçakta suikast girişiminde yapıldığı yönünde kuvvetli şüphesi
bulunduğunu yazdı.
Pakdemirli, ANAP’ın iktidar yılları ve Özal’ın başbakanlığı ile cumhurbaşkanlığına döneminde meydana gelen önemli gelişmelerin perde arkasının da yer aldığı anılarını, “Özal’ın Mirası” adıyla kitaplaştırdı. Turgay Yavuz’un kaleme aldığı kitap, önümüzdeki günlerde Ufuk Yayınları tarafından piyasaya çıkartılacak. Kitapta yer alan bazı bölümler şöyle:
Vaktinden önce emeklilik
- ÖZAL’IN GENELKURMAY OPERASYONU:
Necdet Üruğ Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı’ndan ayrılma süreci başlamıştı. Kendi vaktinden önce Haziran ayında emekliliğini istedi. Normal emeklilik döneminin bitecegi güne kadar görevde kalsa Necdet Öztorun da emekli oluyordu. Kendince Öztorun Paşa’nın önünü açıyordu. Necdet Öztorun ile Necdet Üruğ aynı zamanda teyze çocuklarıdır. Eğer hükümet Necdet Öztorun’u tayin etmezse emekli olacaktı. Bu sırada Necdet Üruğ ile Necdet Öztorun görev teslim davetiyelerini dağıtmışlardı. Turgut Bey bu süreçte Cumhurbaşkanı’na (Kenan Evren) çıktı. Bu süreci anlattı. Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Herkes toplantı salonunda kendi arasında konuşuyordu. Turgut Bey geldi. Özel kaleminin TRT’yi çağırmasını istedi. Bize de ‘vermem gereken bir beyanat var, onu verelim, haberlere yetişsin, sonra biz toplantıya devam ederiz’ dedi. Benim bu ortamda hiçbir şeyden haberim yoktu. Biraz sonra TRT geldi.
Özal, TRT’ye ‘hükümetimiz Genelkurmay Başkanlığı’na Necdet Öztorun’u düşünmemektedir’ diye demeç verdi. Ben böyle bir demeç beklemiyordum. Ben Özal’a ‘ağabey biz ne yaptık?’ dedim. Bana davetiyeyi uzattı. Altında Öztorun’un Genelkurmay Başkanı olarak ilan edildiğini gördüm. Özal bana dönerek ‘bize rağmen Genelkurmay Başkanı mı olacaktı?’ dedi. Bu olaydan sonra Necip Torumtay’ın Genelkurmay Başkanı olmasına dair kararname yazıldı. Bundan sonra Özal ayrı bir odada biraz çalışacağını söyleyerek toplantıdan çıktı. Bakanlar Kurulu Özal’sız devam etti. Birkaç gündemi daha görüştükten sonra Bakanlar Kurulu dağıldı. Böylece Necip Torumtay Genelkurmay Başkanı oldu. Turgut Bey bence bu uygulaması ile 12 Eylül’ün izlerini silmeye çalışmıştı.
Kabloları fare kemİrmİş!
- UÇAKTA SUİKAST TEŞEBBÜSÜ:
Özal’ın ölümünü suikast olarak düşünmemin sebebi daha önce de onu öldürmek istemiş olmalarıydı. Özal yeni bir uçak almıştı. Bu uçak 21 milyon dolara alınmıştı. Ben alınmasına karşı çıkmıştım. Bu, iki motorlu bir uçaktı. VIP yolcuları taşıyan uçakların en az üç motorlu olması lazımdı. Özal gibi bir yolcunun en az üç motorlu uçak ile yolculuk yapması gerekirdi. Özal bu uçakla bir seyahatte iken elektrik sistemi aniden sıfırlandı. Uçağı Pakistanlı bir başpilot kullanıyordu. Onun mahareti ile uçak kazasız belasız indirildi. Sonradan bu duruma sebep olarak bir farenin uçağın kablolarını kemirmesinden kaynaklandığı söylendi. O zaman bunun bir suikast tertibi olduğuna kanaat getirdim. Çünkü Başbakan’ın kullandığı böyle bir uçağın bu tür olaylara karşı gerekli tedbirlerinin alınmış olması lazımdı. İlk operasyonda denediler başarılı olamadılar, bundan sonra başka senaryoları devreye soktular diye düşünüyorum.
Çantaya koyup gönderdİk
- SÜLEYMANOĞLU İÇİN 7 MİLYON DOLARA KARŞI ÇIKTIM:
Hiç unutmuyorum Maliye Bakanı idim. Örtülü ödeneğin harcama evrakları bendeydi. Turgut ağabey dedi ki, ‘Naim Süleymanoğlu’nu Türk vatandaşı yapacağız ama yedi milyon dolar istiyorlar’. Ben ‘vermem’ dedim. Ben, bu 7 milyon dolar ile 70 köye su götürürüm. O da, ‘peki Ekrem, sen çok zekisin, sana bir soru soracağım’ dedi. Turgut ağabey zaafımı biliyordu. Bana dedi ki, ‘Naim Süleymanoğlu’nu aldık, olimpiyatlara gitti, Türk bayrağı ile yarıştı ve şampiyon oldu. Türk bayrağı göndere çekilerek İstiklal Marşı okundu. Bu İstiklal Marşı’nın yurtdışında okunması için kaç para verirsin?’ Bunu anlatınca gözlerim doldu. ‘Verelim be ağabey o zaman’ dedim. Parayı Bulgar istihbaratına verdik. Süleymanoğlu, olimpiyatlar sırasında kaçmıştı. Bize sığınmak istiyordu. Bulgar gizli servisi geldi. ‘Bize 7 milyon dolar verirseniz, sizin adınıza olimpiyatlara katılabilir’ dedi. Bulgar hükümetine 7 milyon doları çantaya koyup gönderdik.
Kenan Evren kahkahayı bastı
- KENAN EVREN’E ‘TAM ERKEKSİNİZ’ DEDİM:
Köşk’e ziyaretlerim sırasında bir gün Kenan Evren’i üzüntülü gördüm. ‘Ne oldu Paşam?’ dedim. ‘Yahu bizde prostat varmış’ dedi. ‘Ben sizin yerinizde olsam caka satarım’ dedim. ‘Nedenmiş o?’ dedi. ‘Prostat sadece erkek adamlarda olur, artık size erkek değilsiniz diyecek adam yoktur bu dünyada, prostat ameliyatı geçiren adam tam erkektir’ dedim. Bunu duyunca kahkahayı bastı. Uzun süre güldüğünü hatırlıyorum.
http://www.milliyet.com.tr/turgut-ozal-in-genelkurmay-operasyonu/gundem/gundemdetay/13.04.2013/1692952/default.htm
..
Pakdemirli, ANAP’ın iktidar yılları ve Özal’ın başbakanlığı ile cumhurbaşkanlığına döneminde meydana gelen önemli gelişmelerin perde arkasının da yer aldığı anılarını, “Özal’ın Mirası” adıyla kitaplaştırdı. Turgay Yavuz’un kaleme aldığı kitap, önümüzdeki günlerde Ufuk Yayınları tarafından piyasaya çıkartılacak. Kitapta yer alan bazı bölümler şöyle:
Vaktinden önce emeklilik
- ÖZAL’IN GENELKURMAY OPERASYONU:
Necdet Üruğ Paşa’nın Genelkurmay Başkanlığı’ndan ayrılma süreci başlamıştı. Kendi vaktinden önce Haziran ayında emekliliğini istedi. Normal emeklilik döneminin bitecegi güne kadar görevde kalsa Necdet Öztorun da emekli oluyordu. Kendince Öztorun Paşa’nın önünü açıyordu. Necdet Öztorun ile Necdet Üruğ aynı zamanda teyze çocuklarıdır. Eğer hükümet Necdet Öztorun’u tayin etmezse emekli olacaktı. Bu sırada Necdet Üruğ ile Necdet Öztorun görev teslim davetiyelerini dağıtmışlardı. Turgut Bey bu süreçte Cumhurbaşkanı’na (Kenan Evren) çıktı. Bu süreci anlattı. Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Herkes toplantı salonunda kendi arasında konuşuyordu. Turgut Bey geldi. Özel kaleminin TRT’yi çağırmasını istedi. Bize de ‘vermem gereken bir beyanat var, onu verelim, haberlere yetişsin, sonra biz toplantıya devam ederiz’ dedi. Benim bu ortamda hiçbir şeyden haberim yoktu. Biraz sonra TRT geldi.
Özal, TRT’ye ‘hükümetimiz Genelkurmay Başkanlığı’na Necdet Öztorun’u düşünmemektedir’ diye demeç verdi. Ben böyle bir demeç beklemiyordum. Ben Özal’a ‘ağabey biz ne yaptık?’ dedim. Bana davetiyeyi uzattı. Altında Öztorun’un Genelkurmay Başkanı olarak ilan edildiğini gördüm. Özal bana dönerek ‘bize rağmen Genelkurmay Başkanı mı olacaktı?’ dedi. Bu olaydan sonra Necip Torumtay’ın Genelkurmay Başkanı olmasına dair kararname yazıldı. Bundan sonra Özal ayrı bir odada biraz çalışacağını söyleyerek toplantıdan çıktı. Bakanlar Kurulu Özal’sız devam etti. Birkaç gündemi daha görüştükten sonra Bakanlar Kurulu dağıldı. Böylece Necip Torumtay Genelkurmay Başkanı oldu. Turgut Bey bence bu uygulaması ile 12 Eylül’ün izlerini silmeye çalışmıştı.
Kabloları fare kemİrmİş!
- UÇAKTA SUİKAST TEŞEBBÜSÜ:
Özal’ın ölümünü suikast olarak düşünmemin sebebi daha önce de onu öldürmek istemiş olmalarıydı. Özal yeni bir uçak almıştı. Bu uçak 21 milyon dolara alınmıştı. Ben alınmasına karşı çıkmıştım. Bu, iki motorlu bir uçaktı. VIP yolcuları taşıyan uçakların en az üç motorlu olması lazımdı. Özal gibi bir yolcunun en az üç motorlu uçak ile yolculuk yapması gerekirdi. Özal bu uçakla bir seyahatte iken elektrik sistemi aniden sıfırlandı. Uçağı Pakistanlı bir başpilot kullanıyordu. Onun mahareti ile uçak kazasız belasız indirildi. Sonradan bu duruma sebep olarak bir farenin uçağın kablolarını kemirmesinden kaynaklandığı söylendi. O zaman bunun bir suikast tertibi olduğuna kanaat getirdim. Çünkü Başbakan’ın kullandığı böyle bir uçağın bu tür olaylara karşı gerekli tedbirlerinin alınmış olması lazımdı. İlk operasyonda denediler başarılı olamadılar, bundan sonra başka senaryoları devreye soktular diye düşünüyorum.
Çantaya koyup gönderdİk
- SÜLEYMANOĞLU İÇİN 7 MİLYON DOLARA KARŞI ÇIKTIM:
Hiç unutmuyorum Maliye Bakanı idim. Örtülü ödeneğin harcama evrakları bendeydi. Turgut ağabey dedi ki, ‘Naim Süleymanoğlu’nu Türk vatandaşı yapacağız ama yedi milyon dolar istiyorlar’. Ben ‘vermem’ dedim. Ben, bu 7 milyon dolar ile 70 köye su götürürüm. O da, ‘peki Ekrem, sen çok zekisin, sana bir soru soracağım’ dedi. Turgut ağabey zaafımı biliyordu. Bana dedi ki, ‘Naim Süleymanoğlu’nu aldık, olimpiyatlara gitti, Türk bayrağı ile yarıştı ve şampiyon oldu. Türk bayrağı göndere çekilerek İstiklal Marşı okundu. Bu İstiklal Marşı’nın yurtdışında okunması için kaç para verirsin?’ Bunu anlatınca gözlerim doldu. ‘Verelim be ağabey o zaman’ dedim. Parayı Bulgar istihbaratına verdik. Süleymanoğlu, olimpiyatlar sırasında kaçmıştı. Bize sığınmak istiyordu. Bulgar gizli servisi geldi. ‘Bize 7 milyon dolar verirseniz, sizin adınıza olimpiyatlara katılabilir’ dedi. Bulgar hükümetine 7 milyon doları çantaya koyup gönderdik.
Kenan Evren kahkahayı bastı
- KENAN EVREN’E ‘TAM ERKEKSİNİZ’ DEDİM:
Köşk’e ziyaretlerim sırasında bir gün Kenan Evren’i üzüntülü gördüm. ‘Ne oldu Paşam?’ dedim. ‘Yahu bizde prostat varmış’ dedi. ‘Ben sizin yerinizde olsam caka satarım’ dedim. ‘Nedenmiş o?’ dedi. ‘Prostat sadece erkek adamlarda olur, artık size erkek değilsiniz diyecek adam yoktur bu dünyada, prostat ameliyatı geçiren adam tam erkektir’ dedim. Bunu duyunca kahkahayı bastı. Uzun süre güldüğünü hatırlıyorum.
http://www.milliyet.com.tr/turgut-ozal-in-genelkurmay-operasyonu/gundem/gundemdetay/13.04.2013/1692952/default.htm
..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder