1946-1950 YILLARI ARASINDA AYDIN’DA SİYASAL YAŞAM BÖLÜM 13
2.5. DEMOKRAT PARTİ KURULUŞUNUN AYDIN İLİNDEKİ YANKILARI
Tıpkı SCF’nin olusumunda oldugu gibi Aydın ilinde Demokrat Parti’nin
kurulusu halk nezdinde olumlu karsılanmıstır. Demokrat Parti, Söke, Nazilli,
Germencik, Ortaklar gibi demiryolu ve ticari yol güzergâhları üzerinde kalan yerlesim yerlerinde kısa sürede örgütlenmistir. Bunun yanında Karacasu, Buharkent gibi uzak noktalarda örgütlenmesi güç olmustur. DP’nin Aydın ilinde teskilatlanmasında daha çok çiftçi, tüccar, fabrikatör ve serbest meslek sahipleri aktif görev alırken devlet memurları ve bürokratların büyük bir çogunlugu bundan uzak durmustur. DP Aydın mütesebbis heyetlerinin hiçbirisinde kadınlar yer almamıstır.
Yeni partinin adeta sözcüsü olan Demokrat İzmir gazetesi, DP’ye katılımların
her geçen gün arttıgını bildirmis ve bu partiye katılanların isim listeleri köy köy,
mahalle mahalle yayımlamıstır.408 Tek parti yönetimine muhalif olan gazeteler daha DP’nin ilk yılı dolmadan Ortaklar’da seçmen sayısının %70 civarının DP’ye
kaydoldugunu iddia etmislerdir.409 DP’nin hızla Aydın’da teskilatlanmasının
Aydın’daki zeminini hazırlayan ilin sosyal, ekonomik sartları dısında DP lideri Celal Bayar’ın Kurtulus Savası’nda Galip Hoca olarak bölgede tanınıyor olması da etkili olmustur. Yine Celal Bayar Atatürk Dönemi’nin son basbakanıdır. DP’nin
kurucularından Adnan Menderes’in Aydın’da çok sevilen birisi olması ve on bes yıl boyunca CHP il baskanlıgı yapan Etem Menderes’in DP il teskilatlanmasının basına getirilmesi Demokrat Parti’nin Aydın’da tutunmasının diger nedenlerinden bazılarıdır.
Etem Menderes teskilatçıdır. Aynı zamanda on bes yıldır CHP Aydın örgütlenmelerinin olusumunda etkisi olmustur. Aslında bu Aydın il teskilatları, sadece CHP’nin degil aynı zamanda Etem Menderes’in kendi teskilatları gibi düsünülebilir. Etem Menderes’in direktifiyle köy, ilçe, bucak CHP idare kurullarında vazife almıs insanlar, görevlerinden istifa etmis ve DP’ye katılmıslardır. Bütün bunlardan dolayı CHP Genel Sekreterligi, Etem Menderes’in CHP’den istifasının Aydın’daki etkilerini arastırmak üzere bir müfettis görevlendirmistir.410 CHP idare kurullarındaki çözülmeler, üye kaçısını
hızlandırmıstır. Bunun yanında DP’nin Maresal Fevzi Çakmak’ı kendi safında
göstermeye çalısması, Aydın’da halkın DP’ye baglanmasının nedenlerinden birisi
olmustur. Asagıdaki örnek bir istifa dilekçesi konuyu daha iyi açıklayacaktır:
‘Gerek babamın ve gerek benim emirleri altında vatani vazifem olan askerligimi ifa ettigim maresalim Fevzi Çakmak’ın yine emirlerinde çalısmayı en büyük seref sayarak listesinde yer aldıgı DP’ye üye kaydedilecegimden CHP’den çekiliyorum. İstifamın kabulünü, kaydımın bu suretle isaretlenmesini Germencik CHP baskanından rica ederim.(Germencik’ten Sabahattin Dinçer)”411
Fevzi Çakmak, DP listelerinden 21 Temmuz 1946 tarihinde yapılan genel
seçimde milletvekili seçilmis, 1946 yılı Ekim ayının sonunda da İzmir’i ziyaret
etmistir. Bu arada Aydın’dan Etem Menderes, Dr. Mükerrem Sarol, Av. Sahap Gürsel, Eczacı Mithat Levent’in olusturdugu bir heyet İzmir’e kadar giderek Maresal’i Demokratlar olarak Aydın’a davet etmislerdir. Çünkü bu durumun DP’nin Aydın’daki teskilatlanma sürecine önemli katkı saglayacagı düsünülmüs tür. Maresal ise Aydın’a ziyaretinin mümkün olmadıgını söylemis ve baska bir zaman gelebilecegini belirterek Aydınlılara selam göndermistir.412
Demokrat Parti’nin Fevzi Çakmak’ı seçimlerde kendi listesinden gösterme
çabalarına karsın CHP de Terakkiperver Fırkası’nın kapatılmasından beri siyaset dısı duran Kazım Karabekir’i kendi listesinden gösterme çabasına girmistir. 21 Temmuz 1946 seçimleriyle olusan VIII. Dönem Meclisi’ne Kazım Karabekir milletvekili olarak girmis ve Meclis baskanı seçilmistir. Bu görevde iken 1948 yılı Subat ayında vefat etmistir. Bu vefat üzerine Aydın CHP il ve ilçe idare kurulları ve baskanları bir araya gelerek bir toplantı düzenlenmistir. Kazım Karabekir’in ölümü üzerine Aydın Belediye Meclisi tarafından da Aydın’ın en islek caddelerinden İstasyon Caddesi’nin adı General Kazım Karabekir Caddesi (Sevgi Yolu) seklinde degistirilmistir.413
DP kurulma asamasında devlet bürokrasisi, DP’ye karsı iktidar partisinden yana
tavır almıstır.414 Ancak zaman içerisinde bu, DP lehine bir durum yaratmıstır. DP sürekli baskı gördügünden sikâyetçi olmus ve halkı bu sekilde yanına çekmeyi basarmıstır. DP’nin mazlum rolü halkta bir çekim gücü olusturarak, halkın bu partiye yönelmesini saglamıstır. Sosyal, ekonomik sorunların derinligi kitlelerin siyasi tercihlerinin ne olacagını etkilemistir. Ancak bunun yanında CHP’de kendi siyasi beklentilerine cevap bulamayan bazı kisilerin bu partiden istifa ettikleri de bir gerçektir.
Örnegin yirmi bir senedir Kusadası ilçesinde, belediye baskanlıgı ve belediye meclis üyeligi yapmıs olan Fazıl Yaman, yeni belediye seçimleri için yapılan adaylık toplantısına çagrılmayınca beraberinde on bes kisi ile CHP’den istifa ederek DP’ye geçmistir.415 Bazen de Aydın’da DP’ye geçen kimi vatandaslar, beklentilerine cevap bulamayınca bu partiden istifa etmislerdir. Bu nedenle 1946 yılını, siyasi tercihlerin ortaya çıkması adına bir arayıs süreci olarak nitelendirebiliriz.
2.6. AYDIN İLİNDE DEMOKRAT PARTİ’NİN HIZLA GELİŞMESİ KARŞISINDA CUMHURİYET HALK PARTİSİ
Demokrat Parti, Aydın ilinde partiyi kuranların bile beklemedigi bir hızla
teskilatlanmıstır. Teskilatlanma sürecinde baslayan tartısmalar sırasında Demokratlar, CHP’yi sert bir dille elestirmislerdir. CHP’liler ise Demokratları kin ve garaz dolu, hırçın siyaset yapmakla suçlamıslardır. Aydın’daki siyasi olaylar özellikle İzmir basını tarafından yakından takip edilmis ve okuyucularına kısa sürede duyurulmustur. Yeni Asır, Demokrat İzmir gibi gazetelerin çogu muhalefeti desteklerken, Anadolu gazetesi ise tam anlamıyla iktidar partisi CHP’nin sözcülügünü yapmıstır. DP ve CHP hem basın yoluyla hem teskilatları aracılıgıyla çetin bir rekabete girismislerdir. Bu rekabet Aydın ilinde milli bayram kutlamalarında dahi ortaya çıkmıs, Halkevlerinden spor kulüplerine
hayatın her alanına yayılmıstır. Kooperatif ve Ticaret Odaları idare kurulları seçimleri buna somut örnektir. CHP ve DP zaman zaman birbirinin üyelerini hile ile çalmakla suçlamıslardır. Elestiriler bazen mevcut durumu irdelemekten öte geçmisi karıstırma biçimine dönüsmüstür. Kamuoyunu oyalamaya yönelik sansasyon haberler pespese gazete mansetlerine tasınmıstır. Örnegin Demokrat İzmir gazetesi 14 Aralık 1946’da Eski Basbakan Sükrü Saraçoglu’nun Milli Mücadele’ye katılmadıgını iddia etmistir. CHP Koçarlı Bucak Baskanı Mehmet Yunus’u ise bu iddianın dogruluguna sahit göstermistir. Mehmet Yunus ise gazeteye bir tekzip göndererek böyle bir beyanatının olmadıgını ifade etmis, haberi yalanlamıstır.416
Demokrat Parti’nin kurulusu Aydın’da CHP üyeleri tarafından sessiz bir seklide
takip edilmistir. Kimi Halk Partililer, baslangıçta DP’yi lüzumu geregi kurulan bir parti seklinde düsünmüsler, DP’de kendi iktidarlarını tehdit edecek bir potansiyel görmemislerdir. Onlara göre DP, CHP’nin ihsanıyla kurulmus kontrol edilebilir bir muhalefet partisidir. Oysaki DP’nin kuruldugu ilk gün sorulan soru üzerine Celal Bayar DP’nin muvazaa partisi olmadıgını ilan etmistir.417 Ancak bir kısım halk ve CHP’li buna inanmamıstır. Bu nedenle kamuoyunu inandırmak için uzun süre DP’li yöneticiler tarafından benzer açıklamalara devam edilmistir. Celal Bayar DP’nin muvazaa partisi oldugu iddialarını bitirmek için çok sert bir sekilde su açıklamayı yapmıstır: “DP, CHP’nin lütfü ile kurulmamıstır. DP, bir kukla partisi degildir.”418 CHP ve DP’nin zirvesinde bu tartısmalar devam ederken, bu partilerin tasra örgütlerinde de benzer tartısmalar devam etmistir. DP’nin kalesi olarak düsünülen Aydın ili de bu tartısmalardan nasibini almıstır. Demokrat İzmir gazetesi, Nazilli gazetesinin 17 Aralık 1946 tarih 35 sayılı nüshasına atıfta bulunarak CHP ilçe idare kurulu’nun nesrettigi bildirgeye sütunlarında yer vermistir. Aynı zamanda smail Hakkı Sevkay bu bildirgeyle
ilgili bir degerlendirme de bulunmustur:
“1-CHP bildirgesinde, kendi partilerinin Atatürk’ün hayata gözlerini yumarken Türk milletine bıraktıgı yegâne miras oldugunu belirtmistir. CHP ilçe kurulu lâfazanlık yaparak halkı mugalâta sevk etmektedir. Atatürk’ün Türk milletine bıraktıgı mirası, tertemiz Türk vatanı; Türk yaradılıs ve ruhuna uygun, milli hâkimiyete dayalı, zümre tasallutundan azade anayasal düzen ve Türkiye Cumhuriyeti’dir.
2-CHP, ‘kendi partilerinin Milli Mücadele döneminde Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-ı Hukuk Cemiyeti adıyla Anadolu’nun en ücra köselerine kadar teskilatlandıgını ve bu parti önderliginde Türk milleti bagımsız olmustur ve de Türk milleti CHP’nin ocagında yogrularak medeni telakkilere ermistir.’ demektedir. CHP’nin bu görüsü üzerinde fikir yormaga lüzum yoktur. Milli Mücadele, Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyeti’nin tesekkülü ile baslar. CHP ise Milli Mücadele bittikten millet ve vatan kurtarıldıktan epeyce zaman sonra tesekkül etmistir. Atatürk’ün bütün hakiki kurtarıs ve kurtulus islerinde baslı basına bir etken oldugu halde bu serefi hiçbir zaman kendisine
hasretmemis ve her vesileden istifade ederek muvaffakiyetlerini Türk milletinden aldıgım ilhamla yaptım diyerek bütün basarılarını Türk milletinin benligine mal etmistir. Buna ragmen CHP’nin bu serefi kendisine hasretmesi gülünçtür. Türkiye II. Dünya Savası’na katılmamıstır. Bunda CHP’nin basarısı var. Ancak hayat pahalılıgı, karaborsanın temadisi, sefalet psikolojisinin gün geçtikçe artması CHP idare mekanizmasının basiretsizligini gösterir.
3-CHP, partilerinin ileri demokrasi prensipleri çerçevesinde çalısma yaptıgını ve bu çerçevede diger partilerin kurulmasına izin verildigini söylemektedir. Diger partilerin kurulusu anayasa hükmü ile mümkün olmustur. Bu kanun da Atatürk önderliginde nesredilmistir. Muhtelif partilerin kurulusu CHP’nin ihsanı degildir. Millet bu müsaadeyi anayasadan almıstır. Bunun delili Atatürk’ün saglıgında hiziplerin, Terakkiperver ve Serbest Cumhuriyet partilerinin kurulabilmesidir.
4-Nazilli ilçe CHP örgütü bildirgesinde ‘bucakta, ocakta bütün partili vatandasların il ve ilçede görülecek mesru ve kanuni islerinin takibini partimiz üzerine almıstır.’ demektedir. Bir parti teskilatının böyle sözler söyleyebilmesi sayanı teessürdür. Vatandasın haklı oldugu konularda memur görevini yapmak zorundadır. Aracıya lüzum yoktur. Devlet memurları demek ki vatandasın kanuni islerini zamanında yapmamaktadır. O halde memurları CHP iyi seçmemistir ve CHP gerçek bir iktidar sahibi degildir..”419
CHP’ye Saglanan Ödenekler ve CHP’nin Kamu Hizmetlerinden Yararlanması
Konusu Aydın’da DP ile CHP arasında ilk büyük tartısma, CHP’ye kamu kaynaklarından ödenek aktarılması konusunda çıkmıstır. Çünkü DP’lilere göre; ‘Halkevleri ya da Halk odalarına’ veya ‘dernek ve hayır kurumlarına yardım’ adı altında CHP’ye ödenek ayrılması siyasi partilerin birisinin imtiyazlı hale getirilmesi anlamına gelecegi ifade edilmistir. CHP Aydın il bütçesinden 10 bin liralık bir ödenek istediginde kıyamet kopmus; eski CHP’li, yeni DP’li ve İl Süreli Komisyon Üyesi Etem Menderes ve Ekrem Torunlu buna karsı çıkmıstır. Onlara göre bu durum tek parti iktidarı teamülüdür. Fakat çok partili yasamda buna gerek kalmamıstır. Partilerin gelir kaynagı devlet bütçesi degil, parti üyelerinin ödeyecegi aidatlar olmalıydı.420 Etem Menderes, Demokrat İzmir gazetesinde yayımlanan açık mektubunda bu uygulamaya itiraz ederek, kaygılarını
söyle ifade etmistir: ‘Siyasi partilerin birinin imtiyazlı hale getirilmesi büyük bir
haksızlıktır.421’ çisleri Bakanı Hilmi Uran, Etem Menderes’e cevap vermekte
gecikmemistir: “Hayır Cemiyetlerine ve CHP’ye bütçeden para aktarılmasında kanuna karsı bir aykırılık yoktur. CHP il baskanlıgı yaptıgı dönemde Etem Menderes niçin bu durumdan sikâyetçi olamayıp da simdi sikâyetçi olmaktadır?”422 Hilmi Uran yayımladıgı açık mektup nedeniyle Etem Menderes’i, aleyhinde sorusturma açtırmakla tehdit etmistir. çisleri Bakanı’nın açıklamasının yer aldıgı sayfada Demokrat İzmir gazetesi, bütçeden hayır cemiyetlerine para aktarılmasının kanuni bir uygulama olabilecegini, ancak bu durumdan CHP ve Halkevlerinin yararlanamayacagını çünkü CHP ve Halkevlerinin bir hayır cemiyeti sayılamayacagı yorumunu yapmıstır.423 Ancak söz konusu ödenek Aydın Valisi Salim Gündogan nezaretinde çıkartılmıs, bunun üzerine ise Etem Menderes Vali Salim Gündogan’ı elestirmistir. Bu süreçte Germencik Belediye Baskanı ile Etem Menderes’in arası açılmıstır. Aydın Valisi Salim Gündogan, Aydın Belediye Baskanı Orhan Çiftçi, Germencik Belediye Baskanı Neset Zincirci tarafından Etem Menderes aleyhine hakaret davası açılmıstır.424 Davaya Aydın Asliye
Mahkemesi’nde bakılmıstır. 20 Ekim 1946 tarihindeki durusmada sahitler dinlendikten sonra durusma 11 Kasım 1946 tarihine ertelenmistir. Bu davanın görülmesi uzun sürmüstür.425 Söz konusu davada Etem Menderes’in avukatlıgını Sahap Gürsel yapmıstır.426 2 Aralık 1946 tarihinde tekrar görülen dava, 6 Aralık 1946 tarihine tatil edilmistir.427 Etem Menderes, 6 Aralık 1946 tarihindeki durusmada Vali Salim Gündogan’ın sistemli bir sekilde DP’lilere baskı yaptıgını iddia etmistir. Bununla ilgili olarak mahkemeye deliller sunmustur. Dava, 23 Aralık 1946’ya ertelenmistir.428
Mahkeme Etem Menderes’in Germencik Reisköy’de yaptıgı konusmada Aydın Valisi Salim Gündogan’a hakaret ettigine hükmetmis ve Etem Menderes’i hapis cezasına çarptırmıs, ardından hapis cezasını, para cezasına çevirmistir.429
DP’lilerin itirazlarına ragmen kamu kaynaklarından CHP’ye ödenek ayırma
uygulamasına 1950 senesine kadar devam edilmistir. Örnegin Karacasu Belediyesi 1947 bütçesinde yer alan 3000 lira ilgili hayır kurumlarına tahsis edilmistir. 1948 bütçesi yapılırken 3500 lira hayır kurumlarına tahsis için ayrılmıstır. Belediye mülkündeki binalar CHP ve Halkevlerinin hizmetine sunulmustur. Konuyla ilgili DP’li üyeler belediye meclisinde arastırma önergesi sunmuslar ancak bu önerge ret edilmistir.430
Demokratlar kamu binaları ile diger imkânların CHP’ye tahsisine de karsı çıkmıslardır. Bu karsı çıkma daha çok aynı imkânlardan DP’nin yararlandırılmamasından kaynaklanmıstır. Demokrat zmir gazetesinin yazdıgına göre, Söke Belediyesi’nin temizlik isi için aldıgı cip ögleye kadar çalıstıktan sonra CHP’nin köy kongreleri ve propaganda çalısmaları için kullanılmıstır. DP’ye göre halkın parasıyla alınan bu vasıta bir zümrenin ya da kisinin keyfiyeti için kullanılmamalıydı. Basmacılar Caddesi’ne parke tası dösenirken bunun parası oradaki esnaftan alınmıstır. Bu uygulamanın yanlıs oldugu dönemin muhalif basını tarafından dile getirilmistir. Hal böyleyken o cadde üzerinde arsası bulunan ve CHP mensubu olarak bilinen Hilmi Bey ve Kocagözoglu
Rahmi Bey’den böyle bir para alınmayarak ayrımcılık yapılmıstır.
DP’nin katılmadıgı 1946 seçimleriyle Belediye baskanı olan Adil Azbazdar’ın görevini ifa edemedigi gerekçesiyle muhalefet tarafından baskanlıktan istifa etmesi istenmistir.431
1949 yılından itibaren seçimler sonucunda belediye yönetimleri DP’ye geçmeye
baslamıs, Demokrat Partili baskanlar tarafından önceki dönemlerde CHP’ye tahsis edilen belediye tasınmazları çok tartısmalı sekilde bosaltılmıstır.432 DP iktidarıyla birlikte CHP’ye ayrılan tüm ödenekler de kesilmistir.
2.7. AYDIN’DA ÇOK PARTİLİ YAŞAMA GEÇİŞ KARŞISINDA DEVLET MEMURLARI ve BÜROKRATLARININ TUTUMU
Türkiye’de tek parti iktidarı döneminde, devlet ile parti olgusu iç içe geçmistir.
Dolayısıyla kamu personeli çogu zaman iktidar partisinin kadroları gibi düsünülmüstür.
Çok partili yasama geçis sürecinde özellikle idari mekanizmayı yöneten bürokrat
kesiminde bu eski alıskanlıklar bir süre daha devam etmistir. Belli bir süre bürokratlar, muhalefet partilerine karsı CHP’nin hizmetinde olduklarını açıkça ve sıkça tekrar etmislerdir. Ancak zamanla bu bürokratik elit önce kendi arasında iktidar ve muhalefet yanlısı seklinde parçalanmıstır. Sonra da bu iki parçalı yapı kendi arasında rekabete tutusmustur. Zamanla memurların iktidar partilerinin personeli oldugu anlayısından uzaklasılmıs, onun yerine kamu personeli kavramı yerlesmistir. İnceledigimiz 1946- 1950 yıllarında dönemin ktidar Partisi CHP, baslangıçta kendi kadrosu gibi gördügü kamu kesimini, muhalefetle mücadelesinde bir araç gibi kullanmıstır. Bu kadroları muhalefete karsı takındıkları olumsuz tutum adına tesvik etmistir. Muhalefet ise bu durumdan sürekli sikâyetçi olmustur. CHP, zamanla muhalefetin güçlenmesine baglı olarak bu kadrolarda parçalanma olunca kendisinden uzaklasan bürokratları
cezalandırma yoluna gitmistir.
Devlet-parti bütünlesmesinin bir sonucu olarak valiler belli bir dönem aynı
zamanda CHP’nin il baskanlıgı görevini yürütmüstür. Valilerin, CHP il baskanlıklarını üslenmeleri, halkın partiye ilgisini azalttıgı CHP kurultaylarında sıkça ifade edilmistir.433
II. Dünya Savası arifesinde bu uygulamadan vazgeçilmistir. Cumhuriyet
Halk Partisi örgütlenmesinde genel merkez hemen her dönemde büyük agırlık ve etkinlik kazanmıstır. Örnegin devlet büroları arasındaki pek çok yazısma CHP Genel Sekreterligi tarafından yürütülmüstür. Bunun nedenlerinden biri CHP’de liderligin özel konumudur. CHP, 1946’dan baslayarak tek parti yönetiminden miras aldıgı yapıyı demokratiklestirmek için bir dizi tüzük degisikligi yapmıs, fakat tarihsel geçmisin örgütlenmedeki izlerini kolaylıkla silememistir.434 Çok partili yasama geçis sürecinde uzun zaman CHP bürokratik elit kesimi elinde bulundurmustur. Demokratik yapılanmada herkese aynı mesafede bulunması gereken bu bürokratik unsurlar muhalefete karsı pek objektif davranamamıstır. Örnegin bir vali açıkça DP’yi Rusya’nın uydusu olmakla suçlamıstır. Vali’ye karsı DP dava açmıstır. Adnan Menderes’e göre; “Bütün bunlar, 23 yıl boyunca sürmüs tek parti iktidarında devlet ve kamu personeli kavramlarının iç içe geçmesinin dogal bir sonucudur.”435 21 Temmuz 1946 genel seçimlerinde Aydın Valisi Salim Gündogan beraberinde kentin diger bürokratlarıyla beraber ili karıs karıs dolasarak CHP’nin seçim zaferi için çalısmıstır. Yine aynı vali 1946 genel seçimlerinde CHP tarafından İzmit milletvekili adayıgösterilmistir.436 CHP
Söke Baskanı Eyüp Özbas ile birlikte İnönü İlkokulu Basögretmeni Rıdvan Alpagut ve bir maarif memurunun Söke belediye aracıyla köy köy dolasıp CHP propagandası yaptıkları 21 Temmuz 1946 Genel seçimleri öncesi muhalefet tarafından sikâyet konusu olmus ve gerekli kanuni tatbikatın yapılması istenmistir.437 Milletvekili seçimlerinde dörtte üçünün CHP’nin aleyhine oy verdigi tespit edilen devlet memurları Aydın Valisi tarafından uyarılmıs ve 1946 senesindeki l Genel Meclisi seçimlerinde CHP’ye oy vermeleri saglanmıstır.438 Belediye, 21 Temmuz seçimleri ve İl Genel Meclisi seçimlerinde devlet memurları olmalarına ragmen
—Aydın Valisi Salim Gündogan ile Aydın Emniyet Müdürü’nün,
—Nazilli, Söke, Bozdogan, Koçarlı, Karacasu kaymakamları ile Söke kaymakam vekilinin,
—İncirliova, Germencik, Akköy, Kösk, Karpuzlu bucak müdürlerinin,
—Nazilli Ortaokul Müdürü’nün,
—Aydın Tekel Basmüdürü’nün,
—Aydın’da görevli Veteriner Selim Yatagan ve ögretmen Talat Kırıkgönül’ün,
—İl Özel İdare Müdür muavininin, CHP’nin seçim çalısmalarına olumlu katkı sagladıgı için CHP parti müfettislerince hazırlanan raporda birer takdirname ile ödüllendirilmesi CHP Genel Sekreterligi’ne teklif edilmistir.439
DP’nin Aydın’da teskilatlanma sürecinde DP’li Dr. Mükerrem Sarol ile Çine
Kaymakamı arasında geçen ve tekzip edilmeyen su diyalog anlamlıdır:
—Dr. Mükerrem Sarol: Çine’nin bütün köylerini dolastım sizden yaka silkmeyen tek vatandasa rastlayamadım.
—Kaymakam: Ya öyle mi kime kötülük etmisim.
—Dr Hüsnü Gökpınar(DP Çine Mütesebbis Heyeti Bsk): Geçenlerde bir çocugun ishal tedavisi için çay tedavisi önerdim. Siz demokratsınız diyerek saglık karnesi vermediniz.
—Kaymakam: Saka yaptım.
—Dr. Mükerrem Sarol: Bir müddet önce kül halinde DP’ye geçen Hallaç köyüne karsı çok kötü davranıyorsunuz.
—Kaymakam: Biz valilere tabiiyiz.
—Dr. Mükerrem Sarol: Eger bunu amirlerinize yaranmak, terfi etmek için yapıyorsanız aldanıyorsunuz. Bu yaptıklarınızın günahı ve manevi vebali çok büyüktür. Siz 1324 dogumlusunuz. Cumhuriyet döneminde yetismis bir mülkiyelisiniz. Eger Osmanlı devri müstebit bir idareci olsaydınız sizi mazur görebilirdim…
—Kaymakam: …
—Dr. Mükerrem Sarol: Kaymakam olarak köylerde güttügünüz tedhis politikası dogru degildir.
—Kaymakam: Ben köylülerin siyasetle ugrasmalarına taraftar degilim. Onlar cahil ve geridir. Partilerin köylere girmelerine mani olacagım.
—Dr. Mükerrem Sarol: Bu hareketinizden vazgeçiniz.
—Kaymakam: Vazgeçmeyecigim.
—Dr. Mükerrem Sarol: Mademki parti mücadelelerine karısarak CHP’nin emrinde hizmet etmek istiyorsanız memuriyetten istifa edin karsımıza bir CHP’li olarak çıkın çarpısalım. Aksi takdirde kanunları vatandaslar arasında hiçbir tarafa iltizam tanımadan tatbik ediniz.
—Kaymakam(Sinirli ve duvardaki nönü fotografını göstererek): Akıllı adammıs, size teskilatlanmak için vakit bırakmadı.” diyerek hafif tertip ve tehditlerde bulundu.
—Dr. Mükerrem Sarol: Bizim Cumhuriyet kanunlarından baska bir seyden korkumuz yoktur. Haklarımızın teminatını da idari makamlardan degil adliye cihazında bulmaktayız.440
Muhalif basın tek parti yanlısı kamu görevlilerine karsı acımasız bir üslupla
saldırırken, tarafsız bir sekilde görev yapanlara da saygılı bir tavır takınmıstır. Bu açıdan Aydın vilayetindeki Celalettin Çoskun adlı mülkiyeli bir gencin tarafsız
tutumundan dolayı muhalif basın tarafından övülmesi ilginçtir.441
Çok partili yasama geçis süreci baslarında DP’liler ile Aydın Valisi arasında
çogu kez sert tartısmalar yasanmıstır. DP’liler valinin sadece siyasi tutumunu degil iyi ya da kötü tüm hizmetlerini elestirmislerdir. Ortam siyasi tansiyonun yükselmesiyle gittikçe gerilmistir. DP’liler Aydın Valisi’nin de hazır bulundugu bir toplantıda, valilikçe yaptırılan yüzme havuzunun halkın yararlanamayacagı bir yerde yapılmasını elestirince taraflar arasında tartısma baslamıs, Vali’nin istegi üzerine DP’liler salondan çıkartılmıstır.442 DP’liler ile Aydın Valisi iliskilerde gerilim kısa sürede tırmandı ve kavga aile boyutuna sıçradı. Nazilli Sümerbank Halkevi’ndeki bir baloda müstehcen küfürler savurarak Adnan Menderes, Sevki Hasırcı ve diger DP’lilere hakaret eden443
Vali Salim Gündogan’ın oglu aleyhinde Adnan Menderes ve Sevki Hasırcı tarafından dava açıldı. Gündogan’ın oglu aramalara ragmen bir türlü bulunamadı.444 Aleyhine açılan dava ise uzun bir süre görülemedi. Vali’nin oglu Sait Gündogan Anadolu gazetesine verdigi beyanatta Sevki Hasırcı’nın Nazilli’de tertip edilen baloda babası aleyhinde konusmaya baslayınca aile serefini korumak zorunda kaldıgını, kendisinin tahrik edildigini söylemistir. Kendisinin kaçtı iddialarının dogru olmadıgını, rahatsızlandıgı için istirahata çekildigini, doktor raporuyla bunun tespit edildigini ve rahatsızlıgı biter bitmez Nazilli’deki vazifesine dönecegini, kendisinin memur oldugunu ve karsı dava açacagını belirtmistir.445 Ogul Gündogan aleyhine açılan davanın ilk durusması sakin geçmis, Menderes ve Hasırcı’nın avukatlıgını Cevat Ülkü, Sait Gündogan’ın avukatlıgını ise CHP Nazilli lçe Baskanı Hulusi Çogullu yapmıstır.
Mahkeme karar alamadan ileri bir tarihe ertelenmistir.446
Çok partili hayata geçis sürecinde belki de en renkli görüntüler parti ocak
açılıslarında yasanmıstır. CHP’nin ocak açılıslarına ve diger etkinliklerine o kentin mülki amirleri hep katılmıs ya da bunları organize etmislerdir. 1948 yılı Nisan ayı baslarında Sultanhisar Bucagı’nın İnönü ve Kurtulus mahallelerinde CHP ocaklarının açılısları yapıldı. Ocakların açılıs törenlerine Aydın, Nazilli, Söke, Bozdogan, Çine, Karacasu ve Denizli’den 1000’den fazla kisi katıldı.. Törende Aydın milletvekilleriyle, Bursa Milletvekili Talat Seçer, Nazilli Kaymakamı Feyzi Akkor, Aydın ve Nazilli CHP idare heyetleri ve CHP Denizli dare Heyeti’nden Esat Kaymakçı hazır bulundular. Törende Hulusi Çogullu, Esat Kaymakçı, ve Mahmut Kırpar, Aydın Milletvekili General Refet Alpman, birer konusma yapmıstır. Yapılan konusmalarda İnönü’ye olan baglılık vurgulanmıstır.447 1948 yılında yapılacak ara seçimler için Salim Gündogan ve Nazilli Kaymakamı Fevzi Akkor milletvekili adayı olmak istemislerdir. 17 Ekim’de yapılacak olan milletvekili araseçimleri için Aydın Valisi Salim Gündogan, Osmanlı
Bankası Müdürü Abdurrahman Akkum, Tarım Kooperatifleri Birligi dare Kurulu
Baskanı Doktor Sabri Akın, Muzaffer Kılıç, Yusuf Saim, Nazim Kılıç, Baytar Selim
Yatagan CHP yoklamasında listeye girebilmek için kıyasıya rekabete girismislerdir. Eski Aydın Valisi yoklamaları kazanabilmek için Aydın’a gelmis ilçe ilçe dolasarak kulis yapmıstır. Ancak adayların belli grupları Aydın’da arkalarına aldıkları görülmüstür.448 Örnegin Abdurrahman Akkum’u Orhan Çiftçi’nin öncülügünü yaptıgı bir gurup desteklemistir. Aydın CHP içinde olusmus güçlü grupların herhangi birisinin destegini alamayan Fevzi Akkor ve Salim Gündogan ön yoklamayı kaybederken, ön yoklama Dr. Sabri Akın’ın zaferiyle sonuçlanmıs tır. Bu gelisme Emekli Aydın Valisi Salim Gündogan’ı kırmıs ve rencide etmistir. Belli ki kırlıgının da etkisiyle Salim Gündogan, Aydın valisi iken 1946 yılı genel seçimlerini CHP’nin Aydın’da kazanabilmesi için yaptıgı girisimleri ortaya koyan belgeleri açıklayacagını iddia etmistir.449
Çalısmamızda Vali Salim Gündogan açıklamıs oldugu herhangi bir belgeyi rastlayamadık. Bu nedenle Gündogan’ın çıkısı kırgınlık ve kızgınlıkla yapılmıs bir açıklama olarak kalmıstır.
Geçen süreçte bürokraside CHP aleyhine parçalanma da söz konusu olmustur.
Örnegin Salim Gündogan’dan sonra Aydın valiligine getirilen Ruknettin Nasuhioglu kentte DP’ye yakınlıgıyla tanınmıstır. Bu vali daha sonra 1950 genel seçimlerinde IX. Dönem TBMM’ye DP milletvekili olarak girmistir. Bu vali zamanında 1949 yılı Haziran ayında Germencik Kaymakamı Resat Aksemsettinoglu hakkında tarafsızlıgı kaybettigi gerekçesiyle hakkında islem yapılmıstır. Germencik’e baglı Ortaklar belde haline getirildikten sonra valilik makamından izin alınmadan burada mahalleler olusturulmus ve Bucak müdürü ile Germencik kaymakamının isbirligiyle burada kısa süre içinde muhtarlık seçimleri gerçeklestirilmistir.
CHP bu ani yapılan seçime son anda katılabilmistir. CHP İl idare kurulu ilgili makamlardan bu seçimin bozulması ve ilçe kaymakamı ve bucak müdürü hakkında çisleri Bakanlıgı tarafından islem yapılmasını istemis, durum 19 Mayıs 1949 tarihinde bir yazıyla CHP Genel Sekreterligi’ne bildirilmisti. 1949 yılı Mayıs ayında Kaymakam’ın Germencik’teki CHP’li köy muhtarlarını zorla görevinden istifa ettirip seçimleri yenilettigi iddiaları ortalıklarda dolasıyordu.450 Kaymakam Fevzi Akkor’un emekliye ayrılmasından sonra Nazilli’de kaymakamlık makamı resmi ilanları Demokrat Nazilli gazetesine vermeye baslayınca Yeni Menderes gazetesi kaymakamlık aleyhinde haberler yapmaya basladı. Bunda telefon ücretlerini ödemeyen CHP ve Yeni Menderes gazetelerinin telefonlarının
kesilmesi de etkili olmustur. Büyük Menderes gazetesi kimi vatandasların türbelere ilgi göstermesi üzerine, “Kaymakam türbeleri ihya mı ediyor” seklinde haberler yapmıstır.451 Gelismeler karsısında Kaymakam Hilmi Dagcıoglu, CHP İlçe Baskanı, Yeni Menderes gazetesi ve CHP aleyhine dava açmıstır. Aleyhinde dava açılan CHP Nazilli İlçe Baskanı Hulusi Çogullu, Yazar Gani Dikmen ve Gazete Sahibi Nedim Yıldırım hâkim karsısına çıkmıslardır. Hulusi Çogullu mahkemede ‘Kaymakamın uygulamalarıyla DP’ye iltimas edip CHP’ye suikast düzenledigini’ iddia etmistir. Kaymakam 26 yıllık devlet memuriyetinin bulundugunu, çocuklarına İstiklal Madalyası’nın dısında bırakacak hiçbir seyinin olmadıgını, serefiyle görev yaptıgını, eger CHP baskanının kendisi hakkında söyledikleri dogruysa baskanın bunu belgelendirmesi gerektigini söylemistir. CHP baskanı, belgelerinin ifsasının parti iznine baglı oldugunu söylemistir. Mahkeme reisinin partiye bununla ilgili yazı yazılması teklifine CHP baskanı tepki verme mis, sahitlerin dinlenmesi için mahkeme ileri bir tarihe ertelenmistir.452
1949 yılının Ocak ayında Aydın Ticaret Lisesi Müdürü Mehmet Özmete, Milli Egitim Bakanlıgı’nca, Bursa Ticaret Lisesi’ne ögretmen olarak atanmıstır. Halkevi’nde yapılacak çalısmalara bu müdürün, katkı saglamayıp, elestiriyi
asan sözler söyledigi iddiasıyla Halkevi baskanlıgınca bir yazıyla söz konusu kisi CHP Genel Sekreterligi’ne sikâyet edilmis ve kendisinin idarecilik görevinden alınması istenmistir. CHP Genel Sekreterligi, CHP Aydın Bölge Müfettisi Hulki Cura’dan durumu sorusmasını istemistir. Müfettis hazırlamıs oldugu raporda Müdür Bey’in Halkevi’ne karsı kin ve garaz içinde oldugunu, bu yüzden görevden alınmasının isabetli olacagını belirtmistir. Hatta raporda Müdür Bey’in ailesiyle geçinemedigi gibi özel durumlarına da yer verilmistir. Bunun üzerine CHP Genel Sekreterligi, Milli Egitim Bakanlıgı’ndan ilgili kisinin görevden alınmasını istemis, Milli Egitim Bakanlıgı da adı geçen kisiyi görevden almıs ve sonucu bir yazıyla tekrar CHP Genel Sekreterligi’ne bildirmistir.453
BU BÖLÜM DİPNOTLARI;
408 Demokrat İzmir, 10 Ocak 1948.
409 Demokrat İzmir, 13 Temmuz 1946.
410 BCA, 490.01/139.560.01.
411 Demokrat İzmir, 1 Temmuz 1946.
412 Demokrat İzmir, 1 Kasım 1946.
413 Anadolu,15 Şubat 1948. Kazım Karabekir, TBMM baskanı iken de Aydın ilinin fahri hemserisi kabul edilmistir.
414 Demokrat İzmir, 05 Mayıs1946.
415 Demokrat İzmir, 25 Mayıs 1946.
416 Demokrat İzmir, 20 Aralık 1946.
417 Vatan, 08 Ocak 1946.
418 Vatan, 18 Temmuz 1946.
419 Demokrat İzmir, 26 Aralık 1946.
420 Demokrat İzmir, 18 Nisan 1946.
421 Demokrat İzmir, 14 Nisan 1946.
422 Demokrat İzmir, 16 Nisan 1946.
423 Demokrat İzmir, 18 Nisan 1946.
424 Etem Menderes, bu süreçte kendisine açılan bu davaya karsı bir dava açmıstır.
425 Demokrat İzmir, 4 Ekim 1947.
426 Demokrat İzmir, 21 Ekim 1946.
427 Demokrat İzmir, 2 Aralık 1946.
428 Demokrat İzmir, 12 Aralık 1946.
429 Demokrat İzmir, 30 Ocak 1947. Mahkeme, Etem Menderes’in Orhan Çiftçi ve Neset Zincirci aleyhine hakarette bulundugu iddialarını suç olarak degerlendirmemistir. Demokrat Parti taraftarları davaya sahip çıkmıslar, hemen her durusmada mahkeme salonunu doldurmuslardır.
430 Demokrat İzmir, 26 Kasım 1947.
431 Demokrat İzmir, 16 Aralık 1947.
432 Anadolu, 21 Kasım 1949.
433 CHP Büyük Kurultayı Zabıtları (1939) s.35–36.
434 Kabasakal, M. (1991) Türkiye’de Siyasal Parti Örgütlenmesi (1908-1960), s.218.
435 “Adnan Menderes’in Konusmaları ve Demeçleri-Makaleleri(1991), c.III, s.94.
436 Demokrat İzmir, 20 Temmuz 1946.
437 Demokrat İzmir, 18 Temmuz 1946.
438 BCA, 490.01/245.974.1.
439 BCA, 490.01/139.560.1.
440 Demokrat İzmir, 13 Temmuz 1946.
441 Demokrat İzmir, 30 Nisan 1946.
442 Demokrat İzmir, 11 Aralık 1946.
443 Demokrat İzmir, 29 Nisan 1947.
444 Demokrat İzmir, 1 Mayıs 1947.
445 Anadolu, 7 Mayıs 1947.
446 Anadolu, 3 Haziran 1947. Mahkemenin nasıl sonuçlandıgına dair herhangi bir bilgiye ulasılamamıstır.
447 Anadolu, 2 Nisan 1948.
448 Demokrat İzmir, 26 Eylül 1948.
449 Demokrat İzmir, 30 Eylül 1948.
450 BCA, 490.01/245.974.1.
451 Demokrat İzmir, 9 Nisan 1949.
452 Demokrat zmir, 16 Nisan 1949. Mahkeme sonucuyla ilgili herhangi bir belgeye yaptıgımız çalısmada rastlayamadık.
453 BCA; 490.1/825.263.1.
14 CÜ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR.,
***