Suruç Saldırısı veya Türkiye’nin Pakistanlaştırılması
Milli Güvenlik ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Ümit Özdağ
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü
Suruç’ta gerçekleşen saldırı, Türkiye’nin AKP Hükümeti tarafından nasıl bir bataklığın içine çekildiğini ortaya tekrar ve çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Daha önce Gaziantep, Reyhanlı ve Cilvegözü’nde Türkiye’yi vuran Suriye iç savaşı, Suruç Saldırısı ile Türkiye sınırından içeriye en büyük dalgayı atmıştır. AKP Hükümetleri, 2011’den bu yana Suriye’de Esad rejimini devirme adına, adım adım Türkiye’yi Suriye iç savaşında yer alan cihatçı selefi örgütlerin cephe gerisi haline getirmişlerdir. Suriye iç savaşında, cephede çarpışan cihatçı selefi gruplar, Türkiye’yi eleman devşirdikleri, dünya ile irtibat kurdukları, dünyadan topladıkları elemanların geçiş koridoru yaptıkları, yaralılarını tedavi ettikleri, finans kaynağı oluşturdukları, silah ve cephane temin ettikleri, cephe gerisi haline getirmişlerdir. Suriye’de 2011’den bu yana yaşanan süreç, Suriye’yi Afganistanlaştırmıştır. Suriye, Afganistanlaşırken Türkiye ise Pakistanlaşmıştır. Diğer bir ifade ile, Afganistan iç savaşı sırasında Afganistan ile Pakistan arasında kurulan ilişkiye benzer bir ilişki, Türkiye ile Suriye arasında kurulmuştur.
Esad’ı devirmeyi bir tutku haline getiren AKP Hükümetleri, cihatçı selefilerin Türkiye’yi lojistik merkez haline getirme çalışmalarını engellemek yerine teşvik
etmiştir. Türkiye-Suriye sınırı, AKP’nin uyguladığı politikalar ile Afganistan-Pakistan sınırının Pakistan tarafındaki devletsiz ve aşiretler tarafından kontrol edilen bölgesine benzetilmiştir. Diğer bir ifade ile, Türkiye-Suriye sınırının Türkiye tarafından Türk güvenlik güçleri AKP Hükümetleri tarafından çekilirken, sınırın Suriye tarafında ise terör örgütlerinin sınıra hakim olmasını sağlayacak politikalar izlenmiştir. Böylece, Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafında PKK, IŞİD ve El Nusra’nın hakimiyeti oluşmuştur.
AKP’nin cihatçı selefileri, El Nusra ve IŞİD’i dolaylı ve dolaysız desteklemesinin nedeni Esad’ı selefileri kullanarak devirmek ve daha sonra Müslüman Kardeşler benzeri örgütleri iktidara taşımaktır. Bu yaklaşımın ne kadar zayıf bir zemine oturduğu çok açıktır. Ancak AKP, yıllar içinde bir çok kez bu yaklaşımın başarılı olmayacağı gerçeği ortaya çıktığı halde Türk dış politikasını cihatçı seleficiliğin peşine takmıştır.
Suruç’taki saldırı eğer IŞİD tarafından yapıldıysa, bu saldırıyı IŞİD’in Türkiye içinde kurulmasına müsaade edilen uyuyan hücrelerinin diğer eylemleri
izleyebilir. PKK ise IŞİD’e Türkiye içinde saldırılar ile cevap verebileceği gibi, Suriye’de de IŞİD’e karşı sert saldırılar gerçekleştirilebilir. Türkiye’de ve bölgede terör tırmanabilir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken nokta, IŞİD’in Türkiye içinde gerçekleştirdiği bu tür terör eylemlerinin PKK’ya karşı sempati uyandıracak şekilde psikolojik operasyonlar için kullanılmasına asla izin verilmemelidir. Yurttaşlarımızın IŞİD’in terör saldırılarında hayatlarını
yitirmesinden, ülkemizin IŞİD terörüne sahne olmasından elbette üzüntü duymaktayız. Öte yandan PKK'nın bir terör örgütü olduğu gerçeğini ve terörist
eylemlerine devam ettiğini unutmamalıyız. Bu satırların yazıldığı sırada, 20 Temmuz 2015’de Adıyaman’da bir jandarma timine saldıran PKK’lılar bir jandarma uzman çavuşu şehit etmişlerdir. Terör örgütü PKK/PYD, Suriye’nin kuzeyinde etnik temizlik dahil her türlü insanlık dışı eyleme imza atmaktadır.
Öte yandan cihatçı selefilik, yani sadece IŞİD değil, bütün cihatçı selefi örgütler; Türkiye, Türk Milleti ve İslam alemi için çok büyük bir tehdittir.
Uzun vadede cihatçı selefiliğin Türk Milleti ve İslam dünyası için bugün olduğundan daha büyük bir tehdit olma potansiyeli vardır. Ancak PKK, kısa ve
orta vadede Türkiye ve Türk Milleti için daha büyük bir tehdittir. IŞİD, Suruç’ta 30 kişiyi katletmiştir ancak PKK’nın örneğin bir mağazada 7’si kadın, 1'i çocuk 11 kişiyi nasıl yaktığı unutulmamalıdır. Daha binlerce kişinin PKK tarafından nasıl şehit edildiği akıllardan çıkarılmamalıdır. Suruç’ta bu terörist saldırınınyapılmasın dan bir gün önce Cemil Bayık’ın halkı ayaklanma için nasıl silahlanma ya ve dehlizler kazmaya çağırdığı akıllardan çıkarılmamalıdır.Özetle ahlaki duruş terörün her türlüsüne karşı durmaktan geçmektedir. IŞİD terörüne karşı çıkıp, PKK/PYD’lileri romantik savaşçılar olarak gösteren yaklaşım, emperyalizmin beşinci kol faaliyeti adına Türk Milleti'ne karşı psikolojik savaş yapmaktan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak, Türkiye artık AKP’nin Suriye politikasını taşıyamamaktadır. Suriye iç savaşı adım adım Türkiye’nin içine nüfuz etmektedir.
Türkiye Pakistanlaştırılmaktadır. Pakistanlaşmanın ne anlama geldiğini anlamak için internette kısa bir gezinti yapmak yeterlidir. Pakistanlaşmak, parçalanmak,
yabancılaşmak, başbakandan sokaktaki simitçiye kadar herkesin yaşamının tehlikede olması demektir. Bu noktada artık AKP’nin 2011’den bu yana Suriye / Ortadoğu politikasında yaptığı büyük yanlışları konuşmanın ötesine geçerek, Türkiye’yi içine sürüklenmeye çalışıldığı bataklıktan kurtaracak adımları atmanın zamanı gelmiştir. Çünkü, Türkiye’de patlayacak bombalar, AKP’li, MHP’li ve CHP’li ayrımı yapmayacaktır. Değişik nedenler ile HDP’ye oy vermiş olanlar da Türkiye’nin içine çekilmeye çalışıldığı kan denizinde yüzeceklerdir. Özetle, Türkiye hızla kendisini Suriye iç savaşından uzaklaştıracak ve bütün yurttaşlarının yaşamlarını ve refahını koruyacak adımları atmak zorundadır.
Ümit Özdağ
uozdag61@gmail.com
Uzmanın Diğer Yazıları
Göçler ve Güvenlik
Orta Doğu’da Jeopolitik Dönüşüm ve Türkiye İçin Oluşturduğu Tehdit
Suriye'nin Kuzeyinde İşler Gittikçe Daha Kötüye Gidiyor
400 Milletvekili Olsaydı Ne Olacaktı?
Güneydoğu Anadolu’da Son Durumun Fotoğrafı
1 Kasım Seçimleri Yaklaşırken Neden MHP?
Seçime Giderken PKK Ayaklanması
Savaş Başlıyor ve Seçimler
MHP’nin Yükselen Oyları- Erdoğan ve Öcalan
Büyük İtiraf Geldi: AKP Toprak Verdi
Türkiye Musul’a Girecek mi ?
Öcalan'ın 10 Maddesinin Genel Seçimler İle İlgisi
HOCALI SADECE HOCALI DEĞİLDİR - Türk Katliamının Son Durağı Hocalı
Suriye’de Toprak Kaybetmedik, Peki Ege’de
Kesnizani Tarikatı veya Büyük Bir Örtülü Operasyon
Ortadoğu’da Bir Yeni Yenilgi: Süleyman Şah’tan Geri Çekilme
Ayn El Arap’ta Bilmediğimiz Neler Oluyor?
Ortadoğu’da Sınırlar Değişirken Casuslar
Prof. Dr. Ümit ÖZDAĞ, saat 20:00'de Habertürk TV'de Enine Boyuna
Programı'nda...
Gerilla ve Kontrgerilla Savaşı
Türk Deniz Kuvvetlerine Yapılan Saldırının Sonucu Ne Olmuştur?
Kudüs’te Son Türk Askeri
Türk Milleti Türkiye’nin Bölündüğünü Görmüyor mu?
Hayalin Böylesi: Güneydoğu Anadolu’yu PKK’ya Bırakan Ortadoğu’yu Şekillendirme
Peşinde
Seçimler Yaklaşırken Güneydoğu Anadolu ve Siyasi Partiler
PKK Müzakereleri, Ayn El Arap ve Bölgesel Değerlendirmeler
Amerika Fransa’ya Nükleer Saldırı Yapmayı mı Planladı?
Devrimci Selefilik Antiemperyalist mi?
Paris’te Olanlar
Erdoğan Yönetimi ve Avrupa Ne Diyor?
Son Terörist Eylemler Ne Anlama Geliyor?
2015’de Batı-Erdoğan İlişkilerinde İki Muhtemel Yol
Çocuk Katilleri İçin İdam Cezası Adil Bir Cezadır
AKP Hükümetinden Peşmergeye IŞİD'e Karşı Silah Yardımı
Cizre’de Gerçekten Ne Oldu?
İç Güvenlik Yasa Tasarısı
PKK ile Müzakere Süreci Konusunda Bir Eleştiri
Kürt Devletini Kim Kuruyor?
Hadi Beşar Esad’ı Devirdik…
**
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder