Yarı başkanlık sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yarı başkanlık sistemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2018 Çarşamba

Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları

Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları 




MAHİR GÜN*


ÖNSÖZ 
Siyasal Düşünceler dersi için hazırlanmış dönem sonu çalışmasıdır. Türkiye'de Başkanlık Sistemi'nin tartışmaları ve uygulanabilirliği üzerinde çalışılmıştır. 

Mahir Gün*1 

İÇİNDEKİLER 

ÖNSÖZ.............................................................................................I 
İÇİNDEKİLER....................................................................................II 
ÖZET...............................................................................................III 

1.GİRİŞ.................................................................................................4 

2.Başkanlık Sistemi...........................................................................4 

2.1.Başkanlık Sisteminin Doğuşu ve Tarihsel Gelişimi.............5 

2.2.Başkanlık Sisteminin Özellikleri..........................................5 

3.Yarı Başkanlık Sistemi....................................................................6 

3.1.Sistemin Özellikleri..............................................................6 

4.Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları...................................7 

4.1.Akp'nin Başkanlık Sistemi Önerisinin Değerlendirmesi......7 

5.Başkanlık Sisteminin Avantaj ve Dezavantajları.........................8 

5.1.Başkanlık Sisteminin Avantajları.......................................8 

5.2.Başkanlık Sisteminin Dezavantajları..................................8 

6.Kamuoyunda Başkanlık Sistemi Tartışmaları.............................9 

6.1.Anket  Çalışmaları............................................................11 

SONUÇ.................................................................................13 

KAYNAKÇA............................................................................15 

ÖZET 

Yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin 
iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir. Başkanlık sistemi, Başkanlık hükümeti sistemi olarak da adlandırılmaktadır. 

Bu tanım çerçevesinde dünyada hepsi birbirinden farklı, kendi tarihi, sosyolojik ve siyasal koşullarının ürünü olan başkanlık rejimleri mevcuttur. Bütün bu 
rejimlerin içinde herkes tarafından en başarılı bulunan örnek, ABD başkanlık sistemidir. 

Bu çalışmada Türkiye'de Başkanlık sistemi tartışmaları ve uygulanabilirliği üzerinde durulmakla birlikte Türkiye siyasi hayatı için önümüzdeki zamanlarda 
önemli bir alternatif olan Başkanlık Sistemi üzerinde durulmaktadır. 

1.GİRİŞ 

Hükümet sistemleri ülkelerin siyasetini biçimlendiren en önemli olgudur. Kurumların nasıl işleyeceği, birbirlerini etkilemeleri ülke yönetiminin istikrarlı ve 
etkin olup olmayacağını belirler.2 Uzun yıllardır tecrübe edilen parlamenter sistem ile beraber yeni kamu yönetimi anlayışı ve kronikleşen bazı sorunların 
çözümünün zorlaşmasıyla birlikte Türkiye’de sistemin yaşadığı kronik sorunlar ve yönetsel krizler parlamenter sisteme alternatif model arayışlarını da 
beraberinde getirmiştir.3 

Günümüzde evrensel olarak bakarsak, sürekli olarak tartışılan ve demokrasi ile insan haklarına en çok uygun olan sistemin araştırıldığı görülmektedir.4 

Buna göre Türkiye'de bu tartışmalardan etkilenmiş ve Başkanlık sistemi tartışması 1980.li yıllarda Özal ile başlamış Demirel.le devam etmiştir. 
2010 anayasa değişiklikleri sonrası Türkiye için başkanlık sistemi tartışmaları artmakla birlikte Adalet ve Kalkınma Partisinin Kasım 2012’de Anayasa ve 
Uzlaşma Komisyonuna sunduğu Başkanlık Sistemi önerisi, sunulduğu tarihten bu yana epey ses getirdi.5 

Başkanlık sisteminin Türkiye'ye uygulanabilirliği tartışması üzerinden başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinin özellikleri ve Türkiye'de fitili ateşleyen 
başkanlık sistemi söylemlerinden, Akp başkanlık sistemi önerisine ve ne anlattığına, kamuoyunun neler dediklerine bakıp değerlendireceğiz. 

2.Başkanlık Sistemi 

Başkanlık Sistemi günümüzde demokrasi ile yönetilen ülkelerde parlamenter sistem ve yarı Başkanlık Sistemi’nin yanı sıra uygulanan üç önemli hükümet 
sisteminden biridir.6 Sert kuvvetler ayrılığına dayalı başkanlık sisteminin tam olarak anlaşılabilmesi için öncelikle sistemin tarihsel gelişimi incelenmiş 
daha sonra ise genel özellikleri ele alınmıştır.7 

2.1.Başkanlık Sisteminin Doğusu Ve Tarihsel Gelişimi 

Başkanlık Sistemi, “Westminster modeli"" demokrasinin 18. Yy. sonundaki koşullarına bir tepki olarak, İngilizlere karşı verilen bağımsızlık savaşından da 
etkilenerek, Amerika Birleşik Devletleri''nde üretilmiştir (Kalaycıoğlu, 2005: 14). 

Farklı kültür, ekonomik yapı ve etnik kökenlere sahip insanların aralarındaki farklılıkları gidermek ya da en asgari düzeye indirmek için giriştikleri topyekün bir çabanın eseri olarak ortaya çıkan başkanlık sistemi, sistemin savaşlardan, acılardan, ağır vergilerden ve zorlu yaşam koşullarından kaçan insanların ortak 
eseri olması sebebiyle de kısa sürede yerleşmiştir. Günümüzde ise başkanlık sistemi örnekleri içinde en başarılı ve örnek alınan sistem ABD başkanlık sistemidir. 
Bu sistemin dünyada normal olarak işlediği ve demokratik sonuçlarının alındığı tek ülke ABD’dir demek yanlış olmayacaktır (Memiş, 2007: 174). 

2.2.Başkanlık Sisteminin Özellikleri 

Başkanlık sisteminin asli olarak üç temel özelliği vardır. Bunlar: başkan halk tarafından seçilir, yürütme organı tek kişiliktir, başkan yasama güvenine 
dayanmaz.8Baskanlık rejiminde basbakan ya da cumhurbaskanı makamı yerine baskanlık makamı bulunmaktadır. baskan gibi meclis de halk tarafından 
seçildigi için meclis de baskan da birbirine üstünlük taslayamamakla birlikte Kaldı ki, baskanlık rejiminde birbirine karısamayan ama denetleyen baskan ile 
meclis arasındaki hakemligi yüksek yargı, yani anayasa mahkemesi yapmaktadır.9 

Yine Kolektif bir uygulama yerine( ülkemizde uygulanan gibi), yürütmenin tek yetkisi devlet başkanıdır. Yürütme organı başkanın egemenliğindedir (Gözler, 
2010: 231). 

Başkanlık sisteminin bu özellikleri daha istikrarlı bir yürütme organı daha demokratik bir ortam oluşturmak gibi avantajları olduğu ileri sürülmüştür. Bu 
görüşlere bir sonraki konu başlığında yer verilecektir.10 

3. Yarı Başkanlık Sistemi 

Ülkemizde özellikle cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesinden sonra “yarı başkanlık sistemi” üzerinde tartışmalar başladı ve geniş bir yelpazede sistemin 
“yarıbaşkanlık” olduğu konusunda genel bir mutabakat sağlandı.11 

3.1.Sistemin Özellikleri 

. Yasama ve yürütmenin karşılıklı uzlaşmasına dayanır. 
. Hükümet parlamentoya karşı sorumludur. 
. Halk tarafından eçilen Cumhurbaşkanı hükümet yetkilerine ortak olmaktadır. 
. Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi bulunmaktadır. 

4.Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları 

Türkiye’deki sistem tartışmaları hem akademide hem de siyasette iki keskin hat üzerinde cereyan ettiği görülmektedir; Bir yanda Başkanlık sistemine kesinlikle 
karşı olanlar, diğer yanda ise sistem değişikliğinden yana olanlar.12 Öncelikle Akp'nin Başkanlık sistemi önerine bakmakta fayda var. 

4.1.Akp'nin Başkanlık Sistemi Önerisinin Değerlendirmesi 

Taslakta, yürütme yetkisi Başkan’da, yasama yetkisi TBMM’de, yargı yetkisi de yargı kurumlarında toplanmaktadır.Bununla birlikte AKP taslağının en önemli 
özelliğinin, yürütme yetkisini kullanan Başkan’a sistem içinde büyük bir ağırlık verilmesi olduğu görülmektedir. Mevcut parlamenter sistemde iki başlı yürütme 
çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a verilen görevler, taslakta Başkan’da birleştirilmektedir. Başkan’ın yetkilerine bakıldığında, Başkan’ın yasamaya, 
yürütmeye ve yargı organlarına ilişkin önemli görev ve yetkilerle donatıldığı görülmektedir. Başkan, olağanüstü hal kararnamesi ve sıkıyönetim kararnamesi 
çıkartma yetkisiyle de donatılmıştır.Bununla birlikte bu kararlar meclisin onayına sunulmayacaktır. 

Taslakta, yasama yürütme ilişkileri açısından kritik bir başka düzenleme, Başkan ile Meclis arasında bir kriz çıkarsa erken seçime gidilerek krizin aşılmasına 
olanak sağlamasıdır ki bu da yine Başkan'ın meclis karşısında üstünlüğünün altını çizdiği bir başka düzenlemedir. 

Taslağın yargı ayağını incelediğimizde, en dikkat çeken düzenleme Anayasa mahkemesinin, anayasa değişikliklerinin şekil ya da esas bakımından hiçbir surette denetlenemeyeceğinin kayıt altına alınmış olmasıdır. Böylece, Anayasa değişikliklerine ilişkin şekil yönünden yapılacak itirazların bile görüşülmesi 
engellenmiş olmaktadır. 

Taslağın yargıya ilişkin bir başka önemli yeniliği, adli yargı-idari yargı ayrımını ortadan kaldırarak, Yargıtay ve Danıştay’ı Temyiz Mahkemesi adıyla aynı 
potada eritmesi dir.13 

5.Başkanlık Sisteminin Avantaj ve Dezavantajları 

Her siyasi sistemin olduğu gibi Başkanlık sisteminin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Sistem kuvvetler ayrılığı teorisini parlamenter 
rejimden farklı olarak sert şekilde uygulamakla birllikte yasama-yürütme-yargı uzlaşınca işlemekte, aksi halde kilitlenmektedir.14 

5.1.Başkanlık Sisteminin Avantajları 

. Başkanlık sistemi istikrarlı bir yönetimin olmasını sağlar, 
. Başkanlık sistemi güçlü bir yönetim sağlar, 
. Hesap sorulabilirliği ve önceden denetimi mümkündür, 
. Sistemin katılığı yürütmenin istikrarına,bu da rejimin istikrarına olanak sağlar, 
. Başkanlık sistemi daha demokratik bir yönetime sahiptir.Nedeni ise, başkanın halk tarafından doğrudan seçilmesidir.15 

5.2.Başkanlık Sisteminin Dezavantajları 

. Başkanlık sistemi rejim krizine neden olabilir, kriz durumunda demokratik olmayan yollar denenebilir.16 
. Başkanlık sistemi katıdır, başkanlık sistemlerinde yürütmenin yeniden seçilmesinin anayasada yapılan kısıtlamalar ile engellenmesi de katılık 
sorunu doğurabilir.17 
. Başkanlık sistemi meşruluk sorununa yol açabilir. 
. Başkanlık sistemi siyasi kutuplaşmaya yol açabilir, "Kazanan herşeyi kazanır kaybeden herşeyi kaybeder" mantığı hakimdir18 
. İktidarın kişiselleşmesine yol açabilir, "kral imparator" kavramı ortaya çıkabilir(Gözler, 2010: 241). 

6.Kamuoyunda Başkanlık Sistemi Tartışmaları 

Öncelikle Başkanlık sistemine karşı çıkanlar acaba hangi gerekçelerle karşı çıkmaktadırlar? Bu sorunun cevabını Fendoğlu şu şekilde özetlemektedir(Fendoğlu, 2010):“Yasama ileyürütme birbirine eşit olmalı, yürütme daha güçlü ve daha etkin olmamalıdır. Aslında, Türkiye’de sorun parlamentoda değil, parti ve seçim sistemindedir. Başkanlık sistemi bazı siyasal partilerin işine gelir. Başkanlık sistemi, ülkeyi totalitarizme götürebilir, başkanlık seçilmiş padişahlıktır. 

Yalnızca ABD’de başarılı olan sistemin Türkiye’de uygulanabilirliği, tarih, sosyoloji ve siyaset bilimi açısından yanlış, yetersiz ve sakıncalı olabilir”. 

Yine karşı çıkanlardan biri olan Levent Gönenç tartışmayla ilgili olarak Başkanlık sistemine uzak davranarak mevcut sistemi radikal bir şekilde değiştirmeden “parlamentarizmin rasyonelleştirmesi” diye tanımladığı kavram ile sistemin küçük ama etkili bir şekilde yeniden değiştirilmesini önermektedir 
( 2005: 11-12). 
Karşı çıkan hukukçulardan biri olan Serap Yazıcıoğlu’nun gerekçesi ise Başkanlık sisteminin Türk siyasi kültürüne uygun olmaması ve Türkiye’deki 
demokratikleşme sürecine engel olacağı endişesidir (ntv.com.tr). Yekta Güngör Özden ise Başkanlık sisteminin Türkiye’nin mevcut şartlarına uymadığını ifade 
ederek gidilecek bir Başkanlık sistemiyle diktatörlüğe kadar varabileceğini belirterek Başkanlık sitemine karşı olduğunu beyan etmektedir 
(Cumhuriyet, 25.05.1998). 

Türkiye’de siyasetin daha çok lider odaklı bir anlayış üzerine bina edildiğini ve bunun çoğu zaman hükümetlere de yansıdığını belirten Özbudun ise, Başkanlık 
sisteminin bu tarz eğilimleri güçlendireceğinden hareketle liderleri güçlü kılmayan bilakis onları sınırlayan yapılanmanın tercih edilmesi gerektiğini 
vurgulamaktadır (2005: 111). 

Diğer yandan Başkanlık sisteminden yana olan daha doğrusu mevcut parlamenter sistemin bir şekilde değişmesini isteyen hukukçuların genel düşüncesi ise yönetimde istikrar yani güçlü yürütme ve yasama erkinin daha bağımsız bir çerçevede hareket edeceği tezi yani güçlü parlamentonun teşekkülüdür (Özbudun: 2005: 106). Başkanlık sisteminin Türkiye’deki en güçlü savunucularının başında gelen Burhan Kuzu, Başkanlık sistemine karşı olanların sol düşünceden beslendiğini ve bakış açılarının ciddi bir gözlemden uzak olduğunu ifade etmektedir. Kuzu, karşı çıkanların asıl korkusunun Türkiye’de sol oyların %35’i geçmeyeceğigerçeğinden hareketle girişilecek bir başkanlık yarışında totalde %65’i bulan sağ oylar karşısında kaybedecekleri endişesinden 
kaynaklandığını iddia etmektedir. Kuzu, son tahlilde Başkanlık sisteminde çok geç kalındığını, buna rağmen Türk toplumunun bünyesine, Türk toplumunun 
devlet düzenine, milli kültüre uygun olan ve tarihteki deneyimlerden de başarısı kanıtlanan, Türk demokrasisine daha elverişli olan ve milletin özlemi 
olan Başkanlık modeline geçilmesi gerektiğini savunmaktadır (1997: 280-286). 

Diğer bir hukuk adamı olan Mustafa Erdoğan da 

El Cezire’ye verdiği bir mülakatta Başkanlık sistemi için “Gerek yarı başkanlık, gerekse de başkanlık sitemini doğru anlamıyla problemli sistemler olarak 
görmüyorum. Bunlar, demokratik ülkelerde uygulanan örnekleri olan sistemler…” (aljazeera.com). Diyerek Başkanlık sistemine yeşil ışık yakanlardandır. 
Hasan Tahsin Fendoğlu da sistem değişikliğinden yana tavır alanlar arasında yer almaktadır. Fendoğlu, mevcut durumu yarı başkanlık sistemine yakın bir 
nokta olarak gördüğünü beyanla “…Ülkeye adaptasyonu sağlanabilmiş, belirtilen aksak yanları giderilmiş, Türkiye’ye uygun bir yarı-başkanlık veya başkanlık 
sistemi Türkiye’nin yararına olacaktır” (2013) şeklindeki düşüncesiyle sistem değişikliğinden yana olduğunu ifade etmektedir. 

6.1.Anket Çalışmaları 




Bu çalışmada Başkanlık sistemiyle alakalı kamuoyunda tartışılan konular dört 
soru halinde incelenmiş, Bu sonuçlar, toplumun büyük çoğunluğunun; başkanlık 
sisteminin yeteri kadar tartışılmadan zorla benimsetilmeye çalışıldığına, AK Parti’nin kendi gücünü devam ettirmek için konuyu gündemde tuttuğuna inandığını göstermektedir. 



Bu çalışmada ise "Başkanlık sistemin etkinliği" iki soru üzerinden ölçülmüş ve Başkanlık sistenine geçilmesi durumunda halk kaos olacağını düşünmektedir. 



Bu çalışmada ise "Türkiye'ye getirilmesi öngörülen başkanlık sistemiyle" beraber güçler ayrılığı ilkesine zarar verileceğini düşünmektedir. 



Son olarak bu çalışmada ise "Türkiye için hangi yönetim sistemi daha uygun? "sorusuna çalışmaya katılanların büyük bir çoğunluğu sistemin devam 
etmesinden yana oy kullanmıştır. 

7.SONUÇ 

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte Cumhurbaşkan'ını halkın seçmesiyle resmi olmasa da yarı-başkanlık sistemine geçildğini çoğu akademisyen ve 
hukuçu belirtmekle birlikte, 2015 Genel Seçimiyle yeni anayasa talebi ve artan söylemler neticesiyle Başkanlık sistemi söylemi artmaktadır. 

Son zamanlarda Türkiye siyasi hayatı için önemli olan bir geçişin yapılacağı aşikar.Bir taraftan Başkanlık sistemini benimsemeyen daha çok parlamenter 
sistemin revize edilmesini isteyen, diğer yandan hem içte hem dışarıda daha etkin karar alınması için Başkanlık sistemini savunanlar olarak iki gruba ayrılmış 
akademisyenler,siyasetçiler ve hukukçular bu konuda birçok söylemde bulunmaktadırlar. 

Demokrasi sadece parlamenter sistemle özdeşleşmemekle birliklte yarı-başkanlık ve başkanlık sistemleri de demokratik alternatiflerdir.Fakat asıl sorun 
kamuoyunun başkanlık sistemiyle Türkiye siyasasının neler kazanacağı ve neler kaybedeciğini bilmemesidir.Türkiye üniter devlet refleksinden ötürü her ne kadar çok kimlikli bir yapıya sahip olsakta Başkanlık sisteminin ülkeyi böleceği,otoriter rejime kayılacağı tartışılmaktadır.Son olarak ülkemiz daha demokratikleşme adımlarını emekleyerek attığından Başkanlık sistemine hemen geçişin sancılı olacağı görüşündeyim. 


 KAYNAKÇA 

 Uluşahin, Nur. Anayasal Bir Tercih Olarak Başkanlık Sistemi, Yetkin Yayınları, 1999. 
Efe, Haydar; Muhammed Kotan. "Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları Çerçevesinde Başkanlık Sistemi Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği", KAÜ İİBF 
Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 9, 2015. 
Alyüz, Furkan. "Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları". 
Yaman, Abdulsemet. "Başkanlık Sistemi,Uygulamaları ve Türkiye'de Uygulanabilirliği". Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 1, 2014  83-98. 
Beceren, Altan; Gökhan Kalağan. "Başkanlık Ve Yarı Başkanlık Sistemi;Türkiye'de Uygulanabilirliği Tartışmaları", İstanbul Ticaret Üniversitesi 
Sosyal Bilimler Dergisi Cilt: 6 Sayı: 11, 2007. 
Demir, Fevzi. "Yarı Başkanlık Hükümet Sistemi ve Türkiye". 
Teziç, Erdoğan. Anayasa Hukuku, Beta Yayınları, İstanbul 2007. 
Gözler, Kemal. Anayasa Hukukuna Giriş, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa 2008. 
Evcimen, Günsev. "Başkanlık Hükümeti Sistemi", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, C: 41 Sayı: 1, s.320. 
Gözler, Kemal. "Türkiye’de Hükümetlere Nasıl İstikrar Ve Etkinlik Kazandırılabilir?", Türkiye Günlüğü, Sayı: 62. 
Soysal,Mümtaz. 100 Soruda Anayasanın Anlamı, Gerçek Yayınları, Ankara 1993. 
Akyürek,Salih; Mehmet Yılmaz; Esra Atalay; Fatma Koydemir. " Başkanlık Sistemine Toplumsal Bakış ", Bilge Adamlar Stratejik Araştırma Merkezi, 
Rapor no:59, 2013. 

DİPNOTLAR;

1 Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Bölümü yüksek lisans öğrencisi, mahir_gun@hotmail.com.

2 Nur Uluşahin, Anayasal Bir Tercih Olarak Başkanlık Sistemi, Yetkin Yayınları, Ankara, 1999, s. 18

3 Haydar Efe, Muhammed Kotan, "Türkiye'de Hükümet Sistemi Tartışmaları Çerçevesinde Başkanlık Sistemi Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği", 
Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi KAÜ İİBF Dergisi, Cilt 6, Sayı 9, 2015

4 Furkan Alyüz, Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları", s.1.

5 a.g.e., s.2

6 Mehmet Genel, "Türkiye Basınında Başkanlık Sistemi Tartışmaları: Köşe Yazarları Özelinde Bir Araştırma", Online Academic Journal of Information Technolog, Cilt:6 Sayı:19 .

7 Abdulsemet Yaman, "Başkanlık Sistemi Uygulamaları Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği", Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 1, s. 84.

8 Fürkan Alyüz, "Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları", s.3.

9 Ertan Beceren, Gökhan Kalağan, "Başkanlık Ve Yarı Başkanlık Sistemi; Türkiye'de Uygulanabilirliği Tartışmaları", İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:6 Sayı:11, 2007, s.166.

10 Fürkan Alyüz, "Türkiye'de Başkanlık Sistemi Tartışmaları", s.7.

11 Fevzi Demir, "Yarı Başkanlık Hükümet Sistemi Ve Türkiye", s.831.

12 Abdulsemet Yaman, "Başkanlık Sistemi Uygulamaları Ve Türkiye'de Uygulanabilirliği", Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 1, s. 84 

13 AK Parti’nin Başkanlık Sistemi Teklifi (tam metin). 

< https://erdalguven.wordpress.com/2013/04/01/ak-partinin-baskanlik-sistemi-teklifi-tam-metin/> 

14 Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku, Beta Yayımcılık, İstanbul 2007, s.424. 

15 Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Ekin Kitapevi Yayınları, Bursa 2008, s.96. 

16 Günsev Evcimen, "Başkanlık Hükümeti Sistemi", Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, C: 41 Sayı: 1, s.320. 

17 Kemal Gözler, "Türkiye’de Hükümetlere Nasıl İstikrar Ve Etkinlik Kazandırılabilir?", Türkiye Günlüğü, Sayı: 62, s.25. 

18 Mümtaz Soysal, 100 Soruda Anayasanın Anlamı, Gerçek Yayınları, Ankara 1993, s.307. 

19 Salih Akyürek, Mehmet Yılmaz, Esra Atalay, Fatma Koydemir, "Başkanlık Sistemine Toplumsal Bakış", Bilge Adamlar Stratejik Araştırma Merkezi, 
Rapor no:59, 2013, s.14. 

20 Salih Akyürek, Mehmet Yılmaz, Esra Atalay, Fatma Koydemir, "Başkanlık Sistemine Toplumsal Bakış", Bilge Adamlar Stratejik Araştırma Merkezi... s.19. 

21 a.g.e, s.20. 

22 a.g.e., 24. 


***

3 Haziran 2017 Cumartesi

YENİ BİR SEÇİM SİSTEMİ ÖNERİSİ, BÖLÜM 2



YENİ BİR SEÇİM SİSTEMİ ÖNERİSİ, BÖLÜM 2



ÖRNEK 2: Birinci tur; İlk turda toplam seçilecek milletvekili sayısı; 275 Ülke seçim barajı: %1 

Seçim sistemi: Nispi Temsil (d'Hondt yöntemi) Seçim sistemi 


 1. Tur Sonucu 

   PARTİLER OY ORANLARI KAZANILAN MV. SAYISI 

A Partisi    %46     142 
B Partisi    %24       65 
C Partisi    %16       32 
D Partisi     %6       16 
E Partisi     %4         9 
F Partisi     %3         8 
G Partisi    %1         3 


İlk turda, A ve B partileri en yüksek oy oranına sahip oldukları için ikinci tura katılmaya hak kazanırlar. 

ÖRNEK 2- (Alternatif A- 2. Tur Sonucu) 

PARTİLER OY ORANLARI 

1. TUR (MV. S.) 
2. TUR (MV. S.) 
A Partisi           %68   142   232 
B Partisi           %32     65    43 


Kural olarak ikinci turun galibi olan A Partisi'nin ikinci turda seçilecek olan tüm milletvekilliklerini kazanması gerekirdi. 

Ancak A Partisi'nin ikinci turda oyların %68'ini almasından ötürü A Partisinin 1. ve 2. turda toplam çıkaracağı milletvekili sayısı, toplam seçilecek 
milletvekili sayısının %68 oranından fazla olamaz. Yani A Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam milletvekili sayısı, 374 (550.(68/100)) 
milletvekilinden fazla olamaz. 

 A Partisi 1. turda 142 milletvekili çıkarmıştı. Bu demek oluyor ki A Partisi'nin 2. turda çıkaracağı milletvekili sayısı 374-142=232'dir. 
Bu durumda 275-232=43 artan milletvekili söz konusudur. Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun mağlubu olan B Partisi kazanır. Sonuç olarak, 

A Partisi toplamda, 142+232=374 milletvekili kazanır. 
B Partisi toplamda,   65+ 43=108 milletvekili kazanır. 

ÖRNEK 2-(Alternatif B- 2. Tur Sonucu) 

 PARTİLER OY ORANLARI  1. TUR (MV. S.)   2. TUR  (MV. S.) 

A Partisi      %52                 142                  161 
B Partisi      %48                  65                  114 

İkinci turun galibi olan A Partisi'nin birinci ve ikinci turda kazanacağı toplam milletvekili sayısı her iki turda toplam seçilecek milletvekili sayısının 
%55 oranından az, ikinci turda alacağı oy yüzdesi oranından fazla olamaz. Bu nedenle A Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam 
milletvekili sayısı, 303 (550.(55/100)) milletvekilidir. A Partisi 1. turda 142 milletvekili çıkarmıştı. Bu demek oluyor ki A Partisi'nin 2. turda çıkaracağı 
milletvekili sayısı 303-142=161'dir. Bu durumda 275-161=114 artan milletvekili söz konusudur. Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun 
mağlubu olan B Partisi kazanır. 

Sonuç olarak, 
A Partisi toplamda, 142+161=303 milletvekili kazanır. 
B Partisi toplamda,  65+114=179 milletvekili kazanır. 


ÖRNEK 2-(Alternatif C- 2. Tur Sonucu) 

PARTİLER OY ORANLARI 1. TUR (MV.S.)  2. TUR (MV. S.) 

A Partisi         %47           142                37 
B Partisi         %53            65               238 


İkinci turun galibi olan B Partisi'nin birinci ve ikinci turda kazanacağı toplam milletvekili sayısı her iki turda toplam seçilecek milletvekili sayısının 
%55 oranından az, ikinci turda alacağı oy yüzdesi oranından fazla olamaz. Bu nedenle B Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam 
milletvekili sayısı 303 (550.(55/100)) milletvekilidir. 

B Partisi 1. turda 65 milletvekili çıkarmıştı. Bu demek oluyor ki B Partisi'nin 2. turda çıkaracağı milletvekili sayısı 303-65=238'dir. 
Bu durumda 275-238=37 artan milletvekili söz konusudur. 
Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun mağlubu olan A Partisi kazanır. Sonuç olarak, 

B Partisi toplamda, 65+238=303 milletvekili kazanır. 
A Partisi toplamda, 142+37=179 milletvekili kazanır. 

ÖRNEK 3: 

Birinci tur; İlk turda toplam seçilecek milletvekili sayısı; 275 
Ülke seçim barajı: %1 
Seçim sistemi: Nispi Temsil (d'Hondt yöntemi) Seçim sistemi 

1. Tur Sonucu 

PARTİLER OY ORANLARI  KAZANILAN MV. SAYISI 

A Partisi       %53                   172 
B Partisi       %21                    55 
C Partisi       %12                    22 
D Partisi        %6                    12 
E Partisi        %4                     7 
F Partisi        %3                     5 
G Partisi       %1                     2 

İlk turda, A ve B partileri en yüksek oy oranına sahip oldukları için ikinci tura katılmaya hak kazanırlar. 

ÖRNEK 3-(Alternatif A- 2. Tur Sonucu) 

PARTİLER OY ORANLARI 1. TUR (MV. S.)   2. TUR (MV. S.) 

A Partisi     %71                  172                  218 
B Partisi     %29                   55                    57 

Kural olarak ikinci turun galibi olan A Partisi'nin ikinci turda seçilecek olan tüm milletvekilliklerini kazanması gerekirdi. 

Ancak A Partisi'nin ikinci turda oyların %71'ini almasından ötürü A Partisinin 1. ve 2. turda toplam çıkaracağı milletvekili sayısı, toplam seçilecek 
milletvekili sayısının %71 oranından fazla olamaz. Yani A Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam milletvekili sayısı 390 (550.(71/100)) milletvekilinden 
fazla olamaz. A Partisi 1. turda 172 milletvekili çıkarmıştı. Bu demek oluyor ki A Partisi'nin 2. turda çıkaracağı milletvekili sayısı 390-172=218'dir. 
Bu durumda 275-218=57 artan milletvekili söz konusudur. 
Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun mağlubu olan B Partisi kazanır. 
Sonuç olarak, 

A Partisi toplamda, 172+218=390 milletvekili kazanır. 
B Partisi toplamda,   55+ 57=112 milletvekili kazanır. 

ÖRNEK 3-(Alternatif B- 2. Tur Sonucu) 


PARTİLER OY ORANLARI   1. TUR (MV.S.)   2. TUR (MV.S.) 

A Partisi     %54     172       149 
B Partisi     %46       55      126 

İkinci turun galibi olan A Partisi'nin birinci ve ikinci turda kazanacağı toplam milletvekili sayısı her iki turda toplam seçilecek milletvekili sayısının 
%55 oranından az, ikinci turda alacağı oy yüzdesi oranından fazla olamaz. Bu nedenle A Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam milletvekili sayısı 
303 (550.(55/100)) milletvekilidir. A Partisi 1. turda 172 milletvekili çıkarmıştı. 

Bu demek oluyor ki A Partisi'nin 2. turda çıkaracağı milletvekili sayısı 303-172=131'dir. Ancak hatırlanacağı üzere istisnanın istisnası gereği ikinci turun 
galibi olan partinin ikinci turda kazanacağı milletvekili sayısı hiçbir zaman ikinci turda aldığı oy oranından düşük olamaz. Yani A Partisi'nin 2. turda kazanacağı milletvekili sayısı 149 (275.(54/100)) milletvekillinden az olamaz. 

Bu durumda 275-149=126 artan milletvekili söz konusudur. Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun mağlubu olan B Partisi kazanır. Sonuç olarak, 

A Partisi toplamda, 172+149=321 milletvekili kazanır. 
B Partisi toplamda,   55+126=181 milletvekili kazanır. 

 ÖRNEK 3-(Alternatif C- 2. Tur Sonucu) 

PARTİLER OY ORANLARI 1. TUR (MV. S.)    2. TUR (MV. S.) 

A Partisi     %46              172                     27 
B Partisi     %54               55                    248 

İkinci turun galibi olan B Partisi'nin birinci ve ikinci turda kazanacağı toplam milletvekili sayısı her iki turda toplam seçilecek milletvekili sayısının %55 
oranından az, ikinci turda alacağı oy yüzdesi oranından fazla olamaz. 
Bu nedenle B Partisi'nin 1. ve 2. turda çıkaracağı toplam Milletvekili Sayısı 303 (550.(55/100)) milletvekilidir. B Partisi 1. turda 55 milletvekili çıkarmıştı. 
Bu demek oluyor ki B Partisi'nin 2. turda çıkaracağı milletvekili sayısı 303-55=248'dir. 

Bu durumda 275-248=27 artan milletvekili söz konusudur. Artan milletvekilliklerini ise ikinci turun mağlubu olan A Partisi kazanır. Sonuç olarak, 

B Partisi toplamda,   55+248=303 milletvekili kazanır. 
A Partisi toplamda, 172+  27=199 milletvekili kazanır. 

ARTAN MİLLETVEKİLLİKLERİNİN DAĞILIMI 

İkinci turda “artan milletvekillikleri” karşılaşılma ihtimali örneklerde de görüldüğü üzere çok güçlüdür. 
Böyle bir olasılığın gerçekleşmesi durumunda ikinci turun galibi ve mağlubu olan partinin kazanacağı milletvekilliklerini hangi seçim çevrelerinden 
olacağı sorusu akla gelecektir. 
Bunun için öncelikle ikinci turun mağlubu olan partinin seçim çevrelerindeki oy oranlarına bakılır. 
Başka bir ifade ile öncelikle ikinci turun mağlubu olan partinin kazandığı milletvekilliklerinin hangi seçim çevrelerinden olacağı tespit edilir, geri kalanlarını ise zaten ikinci turun galibi olan parti kazanacaktır. 

Elbette bu noktada seçim çevrelerinin büyüklüğü önem kazanmaktadır3. 

3  Dar bölge seçim çevresi; 

Ülke, toplam seçilecek milletvekili sayısı kadar seçim çevresine bölünür. Örneğin TBMM'ye toplamda 550 milletvekili seçilecekse, 
Türkiye'nin 550 seçim çevresine bölünmesi gerekir. Çünkü dar bölge uygulamasında her seçim çevresinden sadece bir milletvekili seçilir. 

Daraltılmış bölge seçim çevresi; 

Seçim çevrelerinin belli bir milletvekili sayısından fazla seçilemeyecek ölçüde düzenlenmesidir. Bununla birlikte daraltılmış bölge seçim çevresi ile 
kastedilen genellikle seçim çevrelerinin 4 veya 5 milletvekili sayısını geçmeyecek şekilde düzenlenmesidir. 

Geniş bölge seçim çevresi; 

Seçim çevrelerinin büyüklüklerine göre farklı olmak kaydıyla birden fazla milletvekili seçilecek şekilde düzenlenmesidir. 

a) “Dar Bölge” esasına göre şekillendirilmiş seçim çevrelerinde artan milletvekilliklerinin dağılımı 

Seçim çevreleri dar bölge esasına göre şekillendirilmiş ise ikinci turun mağlubu olan partinin seçim çevrelerinde aldığı oy oranları büyükten küçüğe doğru 
sıralanır ve artan milletvekillikleri kalmayıncaya kadar dağıtılır. 

Tüm seçim çevrelerine birer milletvekili dağıtılmasına rağmen hala artan milletvekili söz konusu ise başa dönülerek artan milletvekili kalmayıncaya 
kadar dağıtıma devam edilir. 

b) “Daraltılmış Bölge” veya “Geniş Bölge” esasına göre şekillendirilmiş seçim çevrelerinde artan milletvekilliklerinin dağılımı 

Seçim çevrelerinin daraltılmış bölge veya geniş bölge esasına göre şekillendirilmiş olması durumunda ikinci turun mağlubu olan parti için öncelikle 
“pozitif seçim çevreleri”, “negatif seçim çevreleri” ve “nötr seçim çevreleri” oluşturulur. 

Pozitif seçim çevreleri; İkinci turun mağlubu olan partinin, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı seçim çevreleridir. Başka bir ifade ile ikinci turun 
mağlubu olan partinin ikinci turda, ikinci turun galibi olan partiden daha fazla oy aldığı seçim çevreleridir. İkinci turun mağlubu olan partinin kazanacağı 
milletvekilliklerinin dağıtımı öncelikle bu seçim çevrelerinden başlanır. İkinci turun mağlubu olan partinin pozitif seçim çevrelerinde aldığı oy oranları 
büyükten küçüğe doğru sıralanır. Artan milletvekillikleri dağıtılmaya başlanır. 

Dağıtım tamamlandıktan sonra hala artan milletvekilliği varsa başa dönülür, bu işlem pozitif seçim çevrelerinin ikinci turda çift sayıda milletvekili çıkarması 
halinde yarısına kadar, tek sayıda milletvekili çıkarması halinde salt çoğunluğunu sağlayıncaya kadar devam eder. 

Yani bir pozitif seçim çevresi, ikinci turda 4 milletvekili çıkartacaksa artan milletvekili olduğu sürece ikinci turun mağlubu olan parti bu seçim çevresinden 
2 milletvekili kazanır. Şayet bir pozitif seçim çevresi, ikinci turda 5 milletvekili çıkartacaksa artan milletvekili olduğu sürece ikinci turun mağlubu olan parti 
bu seçim çevresinden 3 milletvekili kazanır. 

Nötr seçim çevreleri; İkinci turun mağlubu olan partinin geçerli oyların salt çoğunluğunun oyunu alamadığı, bununla birlikte 2 ve 3 milletvekili çıkartan 
seçim çevrelerinde geçerli oyların en az %25’inin oyunu aldığı, 4 ve daha fazla milletvekili çıkartan seçim çevrelerinde geçerli oyların en az %15’inin oyunu 
aldığı seçim çevreleridir. 

İkinci turun mağlubu olan partinin, pozitif seçim çevrelerinde çıkarabileceği tüm milletvekilliklerini çıkarmasına rağmen hala artan milletvekilliği söz 
konusu olursa nötr seçim seçim çevrelerinde aldığı oy oranları büyükten küçüğe doğru sıralanır ve artan milletvekillikleri kalmayıncaya kadar birer birer dağıtılır. 

Ancak ikinci turun mağlubu olan parti, 1 milletvekili çıkartan seçim çevrelerinde geçerli oyların salt çoğunluğunu alamamışsa bu milletvekilliğini kazanamaz. 
Yani 1 milletvekili çıkartacak seçim çevrelerinde ikinci turun galibi olan parti daha çok oy almışsa, o 1 milletvekilliğini ikinci turun galibi olan parti kazanır. 

Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa bu defa nötr seçim çevrelerinin olduğu listeye pozitif seçim çevreleri de eklenir. 
Ancak oluşacak yeni seçim çevreleri listesinden iki ve üç milletvekili çıkartan seçim çevreleri çıkarılır ve yine oy oranları büyükten küçüğe doğru sıralanır ve 
dağıtım işlemine başlanır. Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa listeden bu defa dört ve beş milletvekili çıkartan seçim çevreleri çıkartılır ve 
yeniden oy oranları büyükten küçüğe doğru sıralanır ve dağıtım işlemine yeniden başlanır. Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa listeden bu defa 
altı ve yedi milletvekili çıkartan seçim çevreleri listeden çıkartılır ve yeniden oy oranları büyükten küçüğe doğru sıralanır ve dağıtım işlemine yeniden başlanır. 

Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa listeden bu defa sekiz ve dokuz milletvekili çıkartan seçim çevreleri listeden çıkartılır ve yeniden oy oranları 
büyükten küçüğe doğru sıralanır ve dağıtım işlemine yeniden başlanır. Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa listeden bu defa on ve on bir milletvekili 
çıkartan seçim çevreleri listeden çıkartılır ve yeniden oy oranları büyükten küçüğe doğru sıralanır ve dağıtım işlemine yeniden başlanır. 

Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa listeden bu defa on iki ve on üç milletvekili çıkartan seçim çevreleri listeden çıkartılır ve yeniden oy oranları 
büyükten küçüğe doğru sıralanır ve dağıtım işlemine yeniden başlanır. Hala artan milletvekilliği söz konusu olursa bu defa işlem tersten başlayarak tekrarlanır. 

Negatif seçim çevreleri; 

İkinci turun mağlubu olan partinin, kural olarak milletvekili çıkaramayacağı seçim çevrelerini ifade eder. İkinci turun mağlubu olan parti, kural olarak 2 ve 3 milletvekili çıkartan seçim çevrelerinde geçerli oyların %25’inden az oy alması durumunda, 4 ve daha fazla milletvekili çıkartan seçim çevrelerinde geçerli oyların %15’inden az oy alması durumunda, bu seçim çevrelerinden milletvekilliği kazanamaz. 

 İkinci turun mağlubu olan partinin pozitif seçim seçim çevrelerinde ve nötr seçim seçim çevrelerinde çıkarabileceği tüm milletvekilliklerini çıkarmasına 
rağmen hala artan milletvekilliği söz konusu olursa ikinci turun mağlubu olan partinin tüm seçim çevrelerinde aldığı oy yüzdeleri büyükten küçüğe doğru 
sıralanır ve artan milletvekillikleri kalmayıncaya kadar dağıtılmaya başlanır. İşte bu durumda ikinci turun mağlubu olan partinin negatif seçim çevrelerinde 
milletvekili çıkarma ihtimali ortaya çıkar. Ancak negatif seçim çevreleri listenin alt sıralarında olacağı için bu oldukça düşük bir ihtimaldir. 

İKİ TURLU, İKİ LİSTELİ SEÇİM SİSTEMİNE GETİRİLEBİLECEK OLASI ELEŞTİRİLER VE SAVUNMALAR; 

1. Eleştiri; İki turlu, iki listeli seçim sisteminde, ikinci tura, birinci tura katılan iki partinin katılması, seçmenlere iki partiden birisinin dayatılması anlamına gelmez mi? Kendi partisinin ikinci tura katılmadığını gören seçmen, bu durumda ikinci tura ilgi göstermeyebilir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesi halinde 
meşruiyet sorunu ortaya çıkmaz mı? 

Savunma; “Parlamenter sistem ” veya “ yarı başkanlık sistemi ” ile yönetilen ülkelerde koalisyon ve azınlık hükûmetlerinin ülkeye verdiği zararlardan bıkan 
seçmenin zaman zaman gönlünden geçen partiye değil de kendi dünya görüşüne yakın büyük partilerden birisine oyunu verdiği bilinen ve sık karşılaşılan 
bir gerçektir. İki turlu, iki listeli seçim sistemi sayesinde, seçim sonrasında güçlü, tek partili iktidarın çıkacağından emin olan seçmen, birinci turda gönlünden geçen partiye gözü kapalı oyunu verebilecektir. İkinci turda ise kendisine yakın bulduğu partiye oyunu verecektir. Üstelik seçmen, koalisyon hükûmetleri ne fırsat veren bir seçim sisteminde partisinin hangi partiyle koalisyon kuracağını bilme ve tayin etme hakkından yoksundur. Buna karşın iki turlu, iki listeli seçim sisteminde ülkeyi kimin yöneteceğini belirleyen parti liderleri değil seçmenlerin kendileridir. Şayet seçimler kısa aralıklarla değil örneğin 5 yıl gibi makul uzunlukta aralıklarla yapılırsa seçmenin ikinci tura kayıtsız kalma ihtimali azalacaktır. Bununla birlikte iddialı partiler, ikinci turu dikkate alarak daha geniş bir seçmen kitlesine hitap etmek durumunda kalacak, daha kapsayıcı, bütünleştirici bir politika izleyeceklerdir. Bu durum ise seçmenin ikinci tura katılacak partilerden birisini kendisine yakın hissetme ihtimalini arttırmakta dır. Nitekim iki turlu, iki listeli seçim sistemi, “parlamenter sistem” veya “yarı başkanlık sistemi” ile yönetilen ülkelerde birinci turda, temsilde adaleti sağlama amacını güderken ikinci turda “arkasında pamuk ipliğine bağlı olmayan güçlü bir parlamento çoğunluğunun olduğu” tek partili hükûmetin ortaya çıkmasını hedefler. 

Örneğin parlamentoya toplamda 550 milletvekili girecekse ikinci turun galibi olan parti 550 milletvekilinden en az 303'üne (550.(55/100)) sahip olacaktır. 
550 milletvekilinden oluşan bir parlamentonun salt çoğunluğunun 276 milletvekili olduğu göz önüne alınırsa parlamenter sistemde ve yarı başkanlık 
sisteminde 303 milletvekiline sahip olan bir iktidar partisinin arkasında güçlü bir parlamento çoğunluğunun olacağı ortadadır. 

Keza iki turlu, iki listeli seçim sistemi, başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde ise başkanın partisinin parlamentoda salt çoğunluğu sağlayabilmesine fırsat tanımaktadır. Çünkü başkanlık sisteminde başkanın ülkeyi etkin bir şekilde yönetebilmesi için istediği kanunları (bilhassa bütçe kanunu) parlamentodan 
geçirtebilmesi gerekir. Başka bir ifade ile başkanlık sisteminden beklenen istikrarlı yönetim için başkanın partisinin parlamentoda salt çoğunluğa sahip 
olması elzemdir. 


Türkiye'deki parti yapılanmalarının ideolojik, etnik ve mezhepsel olması nedeniyle Türkiye'nin dört partili bir sisteme (AK Parti, MHP, CHP, HDP) doğru kaydığı gerçeği dikkate alınırsa (Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu gibi Türkiye'de iki partili bir parlamento aritmetiğinin ortaya çıkmayacağı) Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi halinde başkanın seçimi ile parlamento üyelerinin seçimi aynı anda yapılsa dahi başkanın partisinin parlamentoda salt çoğunluğu yakalamasının zor olacağı yadsınamaz bir gerçektir. Bu nedenle uzlaşma kültürünün arzu edilen olgunluğa erişmediği ve kamplaşmaların yaşandığı ülkemizde hükûmet sistemi olarak başkanlık sisteminin kabul edilmesi halinde başkanın partisinin parlamentoda salt çoğunluğa sahip olması hayati öneme sahiptir. 

Sonuç olarak iki turlu, iki listeli seçim sistemi demokratik hükûmet sistemlerinin hepsinde de başarılı sonuçlar verecek, hatta Türkiye'nin karakteristik özellikleri dikkate alındığında tercih edilecek hükûmet sisteminin başarılı olmasında kilit rol oynayacak nitelikte bir seçim sistemi önerisidir. 

Oysa çoğunluk seçim sistemleri de dâhil olmak üzere hiçbir seçim sistemi, seçimler sonrasında bir partinin parlamentoda salt çoğunluğa sahip olmasını 
güvence altına almaz. Üstelik ülkemizde hâlihazırda uygulanan %10 ülke barajlı, nispi temsil seçim sistemi, hem temsilde adaleti sağlamaktan hem de yönetimde istikrarı garanti altına almaktan çok uzak bir seçim sistemidir. Unutulmamalıdır ki fırsatlarıyla birlikte tehditlerini de önümüze sunan ülkemizin değerli jeopolitik konumu nedeniyle “sürdürülebilir istikrar” ve “yönetilebilir demokrasi” ülkemiz için fevkalade kıymetlidir. 

2. Eleştiri; İki turlu, iki listeli seçim sisteminde, birinci turda temsilde adalet sağlansa da ikinci turda temsilde adalet ilkesine gölge düşürecek sonuçlarla karşılaşılabilir. 

Savunma; Ne yazık ki insan zekâsı hem temsilde adaleti hem de yönetimde istikrarı mutlak surette garanti altına alacak bir seçim sistemi icat etmekte 
başarılı olamamıştır. Bununla birlikte kaliteli bir seçim sisteminden beklenen “parlamenter sistem” veya “yarı başkanlık sistemi” ile yönetilen ülkelerde ülkenin tek partili, güçlü bir hükûmet le yönetilmesini garanti altına alması, “başkanlık sistemi” ile yönetilen ülkelerde ise başkanın istediği kanunları çıkartma noktasında ikna olmaya açık bir parlamentonun ortaya çıkmasına zemin hazırlamasıdır. 

Buna ilaveten kaliteli bir seçim sisteminden beklenen her siyasi görüşün mümkün mertebe parlamentoda temsil edilmesine imkân tanıması, dolayısıyla 
siyasi partilerin parlamentoya girişlerini kolaylaştırmasıdır. Çünkü önemli olan muhalefet partilerinin çok sayıda milletvekiliyle parlamentoda temsil edilmesi değil grup kurabilecek sayıda milletvekiliyle temsil edilmesidir. 
Bununla birlikte 1982 Anayasası'na göre bir siyasi partinin parlamentoda grup kurabilmesi için en az 20 Milletvekili ne sahip olması gerekmektedir. 

Elbette 1982 Anayasası'nı hazırlayanlar tarafından parlamentoda grup kurma sayısının bu kadar yüksek tutulmasının nedeni siyasi istikrarın bozulacağı 
endişesidir. İki turlu, iki listeli seçim sistemi, “ Parlamenter Sistem ” veya “yarı başkanlık sistemi” ile yönetilen ülkelerde tek partili, güçlü iktidar konusunda 
kendisine güvenen bir seçim sistemi olduğu için iki turlu, iki listeli seçim sisteminin kabulü halinde parlamentoda grup kurabilmesi için gerekli olan milletvekili sayısı rahatlıkla 10 milletvekili ne düşürülebilir. 

3. Eleştiri; İki turlu, iki listeli seçim sistemi, “ Parlamenter Sistem ” veya “ Yarı başkanlık sistemi ” ile yönetilen ülkelerde seçimler sonrasında tek partili 
iktidarın oluşumunu garanti altına aldığını iddia etmektedir. Bununla birlikte partiler ikinci tura ortak listeyle katılmaları halinde koalisyon hükûmetlerine 
kapı aralanmayacak mıdır? 

Savunma; İki turlu, iki listeli seçim sistemi, partilerin ikinci tura ortak liste ile girmelerini önleme amacıyla birinci ve ikinci turda gösterecekleri adayları 
aynı anda Yüksek Seçim Kurulu'na sunmasını öngörür. Elbette ikinci tura katılamayacağını tahmin eden küçük partiler, ikinci tura katılması olası partilerle 
pazarlık yaparak kendi adaylarını ikinci turdaki listelerde gösterilmesi şartıyla bu partilere destek sözü verebilirler. Bu nedenle “parlamenter sistem” veya 
“yarı başkanlık sistemi” ile yönetilen ülkelerde iki turlu, iki listeli seçim sisteminin kabulü halinde hükûmet üyelerinin aynı partiye mensup olması ve 
hükûmetin göreve başlarken parlamentonun salt çoğunluğunun güvenoyunu alması, bu şekilde bir ay içinde hükûmet kurulamıyorsa derhal erken seçime gidilmesi kuralı getirilebilir. 

İki turlu, iki listeli seçim sisteminin öz güveninin bu kadar yüksek olmasının nedeni erken seçim sonrasında tek partili bir iktidarın ortaya çıkacağından 
emin olmasından kaynaklanmaktadır. 

4. Eleştiri; İki turlu, iki listeli seçim sisteminde her halükarda seçimlerin iki turlu yapılacak olması seçim maliyetlerini arttırmaz mı? 

Savunma; Ekonomik büyümenin ön şartı bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile siyasi istikrardır. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın ülkemize 
verdiği maddi zarar ile seçimlerin iki turlu yapılmasından kaynaklanan maddi zarar kıyaslandığında iki turlu, iki listeli seçim sisteminin seçim maliyetlerini arttıracağını ileri sürerek tenkit etmenin abesle iştigal olacağı ortadadır. 


***