YASSIADA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YASSIADA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Eylül 2020 Cuma

27 MAYIS M.B.K. NİN "AZAMETİ VE İNHİTATI" ULULUGU ve ÖLÜLÜMÜ.

27 MAYIS  M.B.K. NİN "AZAMETİ VE İNHİTATI"  ULULUGU ve ÖLÜLÜMÜ.



Dr. Hikmet Kıvılcımlı, 

27 05 2007 

27 Mayıs yaşıyor. 

Millî Birlik Komitesi öldü. 

MBK’nin başlıca AZAMETİ: ULULUĞU; 

27 Mayıs’ın yaşamasındadır. 

   Ancak, MBK’nin bir de “İNHİTAT”: ÖLÜLÜĞU“ vardır: MBK yaşamamaktadır. 

Bu yaşamayış, ”Her şey gelir, geçer“ felsefesinin normal uygulanışı sayılamaz. Üzerinde gereği gibi durulacak şeydir. Onun için biz, MBK’nin ululuğundan (azametinden) çok, ölülüğü (inhitatı) üzerinde durmalıyız.

Bununla birlikte MBK’ni iki yanıyla, ululuğu ve ölülüğü ile ele almadıkça, anlayışa varamayız. Son günlerde, özellikle sol cepheyi bulandıran, her türlü ayıklığı önliyen bütün o sosyal ve politik düşünce ve davranış yönsüzlükleri, sözde tartışma bocalayışları hep o en yakın pratiğimiz 27 Mayıs ve MBK olaylarını kavramakta gösterdiğimiz küçük burjuva kendini beğenmiş vurdum duymazlıklarımızdan ileri geliyor.

Bu sütunlarda, MBK’nin ululuğıı ve ölülüğü üzerine, hem birbirinden ayrı, hem birbirini bütünleyici sıra sıra yazılardan ilkine başlıyoruz.

BİRİNCİ BÖLÜM 

MİLLİ BİRLİK KOMİTESİNİN ULULUĞU

Millî Birlik Komitesi’nin ululuğu herkesin gözü önündedir. Aşın söze hacet yok, gibi gelir. Gene de, bu ululuğun üç karakteristliğine değmeden geçemeyiz.

I – MBK’nin BİRLİK deyimi DAĞINIKLIK anlamına gelir: 27 Mayıs’ı yapanlar hemen hiçbir sosyal prensipte anlaşmış değillerdir. Bu yüzden içlerine giren müthiş dağınıklıklar, hareketi 27 Mayıs olmaktan çıkaramamıştır. 27 Mayıs’ın ululuğunu ispatlıyan birinci belge budur.

II – MENDERES neden ASILDI? Bu konuda şimdiye dek yapılmadık açıklama bırakılmadı. Kimi yanlışlıklar, kimi kişi kinleri, kimi haklı, kimi haksız yığınla nedenleri öne sürüldü. Hep bir şey unutuldu: Menderes son deminde (ister pazarlık için, ister içten inanışla) antiemperyalist tutuma kaymıştı. Ona rağmen Menderes’in ölümünde emperyalizmin büyük kumarı tutmadı. 27 Mayıs’ın Ululuğunu ispatlıyan ikinci diyalektik belge budur.

III – 27 MAYIS HALKIN ESERİDİR: Türk Silâhlı Kuvvetleri finans-kapitalin DP iktidarını devirdikleri gece, halk evinden dışarı uğratılmadı. Ama, bütün Yassıada’ya gönderilenleri, hep o ”sokağa çıkma yasağına“ uğratılmış halkı birer birer tevkif ettirdi. 27 Mayıs’ın ululuğunu ispatlıyan üçüncü diyalektik belge budur.

Bu üç diyalektik ululuk belgesine gelecek sayıdan itibaren kısaca dokunacağız.

1- MBK’nin BİRLİK deyimi DAĞINIKLIK demekti:

Türkiye’de ”BİRLİK BERABERLİK“ sözü, oldu olası her ağızın pelesengidir. 27 Mayıs bile ”MİLLÎ BİRLİK“ adıyla, yarı Türkiye nüfusunu peşine takmış DEMOKRAT PARTİ iktidarını devirdi. Devirmeseydi; ihtilâlciler ”millî birliğimize karşı en büyük suikasti yapmış“ kişiler olarak çarmıha gerileceklerdi. Devirdiler: ”millî birliğimizin en büyük sembolü“ oldular. Demokrat Parti’ye oy vermiş olan yarı nüfusumuzdan çıt çıkmadı. Sahiden bir MİLLET BİRLİĞİ havası bile doğdu.

a) 14’lerin temizlenmesi (Sosyalizme vuruş)

Millî Birlik Komitesi, kendi içinde birlik miydi? Daha 27 Mayıs başarı kazanır kazanmaz, en başta 38 kişilik MBK içinden 38 parça gibi göründü. Altı ay geçmedi. Milli Birlikçiler ikiye bölündüler. M.B.K.‘de yarıya yakın (kimine göre sekizde yedi) ”muhalif“ üyelerden 14 birlikçi baskınla ayrılıp sınır dışına atıldı.

Atılan 14’ler birlik miydiler? Hayır. Sonradan anlaşıldığına göre, 4’ü Türkeş çevresinde faşizan (kafatasçılığa eğgin), 10’u Kabibay’la Erkanlı arasında ikircikli, halkçı göründüler. Ama, rahmetlik Cemal Gürsel Paşa, o zaman M.B.K. Başkanı, Devlet Başkanı, Silahlı Kuvvetler Başkanı sıfatiyle verdiği demeçte, bunların atılma sebebi açısından şöyle dedi: ”İnsanı gayrısamimi beyanda bulunmak zorunda bırakıyorlardı!“. Rahmetli Gürsel Paşa, basına şöyle bir bildiri vermişti: ”Türkiye’de Komünistlerin başarı kazanabileceklerini sanmıyorum. Ama, Türkiye için bir sosyalist partinin lüzumlu olduğuna inanıyorum.“

MBK başkanının bu ”beyanları“ mı ”gayrı-samimi“ idi? Anlaşılmadı. Yalnız, çok geçmeden, Türkiye’de sosyalistim diyeni haysiyet divanına verdiği halde, bir gün sosyalistliği kimseye bırakrmıyacak olan bir İşçi Partisi kuruldu. Ve rahmetlik Gürsel Paşa, Amerika’da komaya götürülmeden bir hafta önce, bir kuğu çığlığı gibi, ansızın: ”Türkiye’de bir komünist partisinin kurulmasına lüzum vardır“ haykırışını yaptı. Ve uçakla Amerika’ya apar topar götürüldüğü günün akşamı, kendi cumhurbaşkanları Kennedy’yi kim vurduya getiren Amerika uzmanlarının hazakati sayesinde; bir daha kalkamıyacağı komaya daldı. Öldü gitti.

Ötede 14’ler, 2 yıl, 5’er bin lira maaşlı elçi danışmanlığı ile yurt dışında tecrübeye tâbi tutuldular. Sansasyonel yasak buluşmalar yaptılar. İçeriden, dışarıdan birleşme denemelerine kalkıştırıldılar. Öngörüp birleşemediler. Yurda dönüşlerinde hepsinin ayakları suya erdi. Sosyal ve siyasi yönsüz hiç bir iş yapılamıyacağını anladılar. Faşizmsi düşünenler CKMP’ye halkçımsı düşünenler CHP’ye, sosyalistimsi düşünenler TİP’e girdiler.

b) Madanoğlu’nun temizlenmesi (Finans-kapital’e vuruş)

14’lerden geri kalan MBK üyeleri ”BİRLİK“ miydiler? Doğrusu, yalnız 14’ler değil, hepsi: MBK üyelerine kimsenin dokunamıyacağı andıyla, kendilerini ”millete adamış“ idiler. 14’lerin atılmasiyle, herkes sözünden dönmüş, yahut birlik olmaktan çıkmıştı. Bu çözülüşten en çok yararlanmak isteyenler, fırsatı kaçırmayacaklar dı. 14’lerin sınır dışı edildikleri gün, Madanoğlu grubu, öteki MBK üyelerini ortadan kaldırma yoluna girdiler. Kimdi bu Madanoğlu’cular? 14’lerin başında yurtdışı edilen Kabibay’ın sonradan harekete sokulan kişiler olmaları, yeterli tanımlama değildir. Millet Meclisi seçimlerinde İstanbul caddelerine, hele Beyoğlu caddesine çıkanlar, banknot yağar gibi Madanoğlu propaganda kağıtları yağmış olduğunu görüp şaştılar, kafıle kafıle otomobillerle Madanoğlu’nun ültimatom çaşnılı ünlendirilişi ile karşılaştılar. 

Madanoğlu’nun ardında finans-kapitalin gölgesi güçlükle saklanabiliyordu.

Madanoğlu’nun temizleyecekleri: Gürsel çerçevesine pek sığmayan albay cuntalanydı. Albay cuntaları devletçiliğimizin büyük çoğunluğu alt-kâdeme silahlı kuvvetlerdi. 

Henüz diriydiler. Kimin adına diktatörlüğe adaylığını koyduğu açıklanmayan Madanoğlu grubunu daha tez davranıp temizlediler.

MENDERES NEDEN ASILDI?

27 Mayıs patladığı gün sarsıntısından herkes yere kapaklandı. Silahlı kuvvetler gibi yüzde yüz iktidarın emrinde, tek meziyeti İTAAT disiplini olan bir örgüt geri tepsin? Buna kimse inanmadı. Silahlı kuvvetlerin şahdamarı içinde ”NATO“ kılığı ile yerleşip başkomutan olmuş bulunan Amerikan sermayesi Menderes’i tüketmişti. Yeni kartlarla oynamak istiyordu. Bunu Menderes de sezmişti. Amerika’ya nispet, Kruşçofu Ankara’ya çağırmıştı ve kendisi de Moskova’ya gidecekti. DP’nin kazandığı 1957 seçimlerinde, Menderes açıkça şöyle bağırmıştı:

”İçte ve dıştaki siyaset bezirganları… İktisadi ve dolayısıyla siyasi istiklâlinden Türk milletini saptırmak istemektedir.“(9 Ağustos 1957, İnebolu).

Menderes’e bir şeyler olmuştu. İktidara geldiği günden beri bir daha ağzına almadığı sözleri, yeniden ve ansızın öne sürüyordu ”Demokrat Parti köylünün ve halkın menfaatlerini koruyan partidir“ diyordu. ”Ağır Sanayi İşçileri Sendikası Başkanı“ oluyordu. İnebolululara: ”Onlar size yaptıklarımızı çok görüyorlar, çünkü onlar, sizin nafakanıza göz dikmişlerdir“ diyordu. ”onlar“ dedikleri kimlerdi?

”Dışta“ dedikleri, içimize kendi elceğizleriyle soktuğu Amerikan kılıklı FİNANS KAPİTAL’di. ”İçte“ dedikleri, yabancı kapitalin, Türkiye’deki bânkalar ve şirketler kanalıyle kullandığı tefeci hacıağalar ile, acente bezirganlardı. DP bunların Türkiye’de örgütledikleri parti, Menderes gene onların bir anda kahraman ettikleri lider idi. Şimdi: ”İçteki ve dıştaki bezirgânlar“ diye damgaladığı velinimetlerine karşı gelen Menderes Demokrat Partiyi nereye götürüyordu? Demokrat Parti programını, içlerinde Ahmet Emin Yalman’ın da bulunduğu, Amerikalı uzmanın akıl hocalığı ettiği Menderes Bayar grubu yapmamış mıydı? Şimdi bu ”küfrân’ı niymet“ kimeydi?

Menderes sanayi kurmak, Türkiye fabrikalarından çıkacak mallarla silâhlı kuvvetlerimizi donatmak istiyordu. Bu işin parasını da, utanmadan Amerika’ya ödetmiye kalkışıyordu: 300 milyon dolar diye tutturmuştu. Amerika, kendi lâstik tekerlekleri için gerekli asfalt yolların yapımına para, malzeme ve hele bolbol ”uzman“ yollamıştı. Amerika, kendisinin kullanmadığı silâh ve makineleri Türkiye’ye satıp hibe etmişti. Bunları bozulunca onaracak tamirhaneleri Türkiye’de yaptırmak üzere seımaye ortaklıklarına elverişli ”Sınaî Kalkınma Bankası“nı dahi kurdurmuştu. Türkiye’nin dışarıdan aldığı her mal için Türk parası yerine Amerikan doları ödemesini de sağlamıştı. Gelmiş, Türkiye’yi sevâbına savunmak,için, dört bucağımıza silâhlı üsleri de yerleştirmişti devletin sivil-asker bütün subaşlarını ”UZMAN“larıyle kesmişti. Daha ne isteniyordu?

Bütün bu ”Amerikan yardımlarını“ Menderes’in sonradan ”açık bir istismar“ sayması nankörlüktü. Hele ”istiklâlimizi tazyiklere maruz bırakmak istikametinde içli, dışlı çalışmaları, Türk milleti mutlaka mağlup edecektir“ tehdidini savurması cinayetti. Bu cinayeti işliyenin cezası verilmeliydi. Bu ceza usulünü Amerika çok denemişti. Geri ülkelerde silahlı kuvvetler, sivil hükümetleri kabak çekirdeği gibi çıtırçıtır yiyordu. Çünkü dar gelirli silâhlı kuvvetler hergün artan pahalılık yüzünden yoksul halktan daha az hoşnuzsuz değildi. Bu hoşnutsuzluğun patlaması için, ordu tetiğine en ufak bir parmağın dokunması yeterdi. Böyle parmakları Amerika’dan ithal etmiye hiç lüzum yoktu. Silâhlı kuvvetler otomatik işlerdi.

Finans-kapital daha da ileri gitti. 27 Mayıs’tan önce bir Amerikan ajanı, yapılacak ihtilâli Menderes’e haber verdi. Bir taşla iki kuş vurulacaktı. “Mart ayında imzalanıp Mayıs başında Büyük Millet Meclisince kabul edilen anlaşmıya göre: ”Türkiye’ye doğrudan doğruya veya bilvasıta bir tecavüz vukuunda kuvvetlerini kullanmak dahil olmak üzere gerekli her türlü harekâta geçmeyi“ teahhüt etmişti.” (Milliyet, 28 Şubat 1960, s. 5)… Merıderes, dilerse Amerika’nın “her türlü harekât“ının kucağına düşüp teslim olurdu, dilerse, boynunu Yassıada’ya teslim ederdi. Emperyalizm için, pek fark etmezdi.

”Tecavüz“ olup olmadığını kim tayin edecekti? Amerika. Kore’de o tayin etmişti, Vietnam’da tayin ediyor: Yarım milyon Amerikan askerine napalm bombaları, zehirli gazlar ile bir milleti boğduran emperyalizm, ”tecavüz“ü önlediğini öne sürebiliyor. Ortada emperyalizmin kendisinden başka bir ”tecavüzcü“ görünmediği zaman ise; casus kışkırtmalarıyle bir ”VASITA“ icat etmekte emperyalizmden usta provokatör mü bulunurdu?..

Böyle iddialar belgelere mi dayandırılmalıdır? Bizim ülke bir yandan: ”Karda gezip, izini belli etmiyenler“ toprağıdır; öte yandan belgeleri sokağa döküp işporta malı ederek ”belge“likten çıkarır. Hoşnutsuzlukla kaynıyan üniversitenin en saygı değer kürsüsüne oturmuş Amerikan istihbarat bilgininin itsel açık artırmayla adam satın alması önünde pek içerliyen ateşli bir ”aşırı“ genç şöyle bağırmıştı: ”Ama, Amerika’nın satın alamayacağı insanlar da vardır Türkiyede!“ Bilgin istilibaratçı, yüzlerce tanık önünde, sigarasının külünü silkerce rahat bir gülümseyişle şu karşılığı verdi: ”– Siz kendinizi vitrine koymıya bakın. U.S. Amerika hükümeti her zaman sizi satın alacak zenginliktedir!“

Böyle ”açık rejim“ çalışması yapan bir gizli güç Tunçkanat’ların aslını ele geçirdikleri belgeleri bile Türkiye hükûmetinin başkanı ile yalanlamanın kolayını elbet bulacaktır. Böylesine bütün suların başını kesmiş bir gücün kışkırtacağı olaylar ortasında, en samimi aktör bile rejisöriin kendisi olduğuna inanabilir. Nelerini gördük, görüyoruz, göreceğiz. İşte, DP çağının en kültür ”zehir hafiye“lerinden Bay Mithat Perin’in bile ”hâlâ bir cevap“ aradığı harcıâlem belge olaylardan tâze bitmiş birtanesi (27 Mayıs’ı anlatıyor.)

“Bir başka ihtar daha olmuştu o gece. Türk emniyeti ile zaman zaman işbirliği yapan bir Amerikalı albay vardı o zaman. Aygün’ün onunla randevusu vardı. Bu teması yapmak için Yeşilköy’e gidecek, fakat Amerikalı albayı bulamıyacak ve maalesef konuşamıyacaktı. Oysa Amerikalılar bu gibi hallerde özür dilemek için telefon ederlerdi.

“Aygün’ün Yeşilköy’e gidişi saat 21’e rastlıyordu. İhtilâlden sonra ise, Aygün’ün bu gezisi gazetelerde: ”Kemal Aygün kaçmak üzere iken Yeşilköy yolunda yakalandı.“ şeklinde yorumlanmıştı.

”Amerikalı albay, neden acaba bu randevuya sadık kalmamıştı? Kemal Aygün de bu soruya hâlâ bir cevap bulamamaktadır.“ Mithat Perin: Haber 31/1/1967)

Neden mi? Neden ha?.. Demek bunu ”hâlâ“ bilmiyoıuz. 27 Mayıs gecesi, İstanbul’u (Türkiye’nin yarısını) güden DP büyüğü Aygün, ”mesâi saati“ dışında, bir Amerikan casusu ile, başka hiç bir yer bulamıyor, hava alanına bitişik Yeşilköy’de, nedenini bilmediği bir ”randevu“ ya gidiyor, gidebiliyor. Ve çapkın Amerikan albayı o siyasi ”randevu evine“ uğramayıveriyor! İşte biz böyleyiz Türkiye’de…

Ona rağmen neler oldu? 27 Mayıs oldu. Anayasa’ya ”sosyal devlet“ formülü geçti. ”Bu sendikacı bir ajandır“ diye yeni yeni teşhir edilen kişinin ”kurucu“ olduğu ”sosyalist“ işçi partileri kuruldu. Bu partinin genel başkanlığına ”getirilen“ Aybar Bey, o partiye girme hevesine kalkacak ”eski“lerin ”hevesleri kursaklarında kalacaktır“ buyurdu. Boran Hanım, sosyalizmin ”Beyazıt ve Kızılay meydanlarından“ geçemeyeceğine ferman verdi. Altan Bey ”Uç bahtsız halka oynanan oyunlar“ fıkrasını yazdı.

Gene de köprünün altından epey sular geçti. Sayın İsmet İnönü bile ”solcuyum!“ diye bağırmak zorunda kaldı. Bütün bunlar bir şeyi ispatladı. Evdeki pazar çarşıya uymuyordu.

27 Mayıs: Kore’de, Kongo’da, Lâtin Amerika’da, Vietnam’da her gün oynanan kanlı emperyalist oyununun Türkiye’de kolayca uygulanamadığını gösterdi.

27 Mayıs’ın birinci kuvveti bu oldu. Bu kuvvet nereden ve nasıl geliyordu?

27 Mayıs’ta Halkın Rolü

Finans-kapital ülkenin temel ekonomisini ve devlet üstyapısını elinde tutuyor. Finans-kapital dünya ölçüsünde enternasyonalcı kesilmiş emperyalizmin şartsız kayıtsız egemenliğini Türkiye’ye sokup kendisine destek yapıyor. Böyle bir sosyal ve politik güce karşı 27 Mayıs’ın kuvveti ne idi? 27 Mayıs’çıların kendilerine ortak bulunan kanı: Aldıkları sonuç üzerinde herkesten çok kendilerinin şaşa kaldıklarını gösteriyor. Çıkmış anılar 27 Mayıs’ı yapanları, Molyer’in ”Zoraki Tabip“ piyesindeki hekim rolünde gösteriyor. Bu hatıralardan gelişi güzel birine bakalım. Alb. Kocaş gibi Gn. Madanoğlu da, işe nasıl başlandığını şöyle anlatıyor:

“Biz buna (ihtilâle) karar verdiğimiz zaman fazla kalabalık değil 4-5 kişi idik. Kararımızı Gürsel Paşa’ya açalım dedik. Yanına gidip, meseleyi açtığımızda:

”- Tamam!.. dedi, kabul ederim. Tek şartla… Üç ay zarfında seçime gidilecek”…“Planları hazırlıyorduk. Bir gün Gürsel bizi çağırdı:

”- Beni buradan (kara orduları kumandanlığından) alıyorlar, dedi: Fakat gitmek istemiyorum. Ne yapacaksak, hemen yapalım. Sonra fırsat kalmıyacak.“ 

   (C. Madanoğlu: İfsa ediyor. Adalet 25 Aralık 1961.)

27 Mayısın başı bu… 27 Mayıs gecesi bir mahşer:

”Harp okuluna girdiğim zaman ne göreyim? Her taraf aydınlık, sanki bir bayram var. Derhal ışıkların bir kısmını söndürttüm. Milli Birlik Komitesi’ne: “Esasen önüne gelen giriyordu. İstiyen içeride kalıyor, istiyen çıkıyordu. O ara başkaları da kapı aralığından sızsa, onlar da girip bizimle çalışabileceklerdi. Asıl alınması gerekenler değil, rastgele bir komite üyeleri listesi yapılmış. Bu komitenin fazla bir iş görmiyeceğini düşünerek… Peki, teşkil etsinler de, kimden ederlerse etsinler, şeklinde düşündü.” (Keza, s. 4)

Böylesine başsız, dağınık, yönsüz bir davranış nasıl oldu da 27 Mayıs ihtilâli olarak şehrâyinleşti? Yapanlar da ona hâlâ şaşıyorlar. Yalnız, gözlerine çarpıp da ağızlarından kaçmış tek tük olaylar, işin içyüzünü farkına varmaksızın açıklıyordu. 27 Mayıs’ı, silâhlı çocukların bir kolcu-kaçakçı oyunu gibi anlatan Madanoğlu gördüklerinden şöylesini de saklıyamıyor:

“Harp Okulu talebeleri şehre yayıldıktan sonra, Harp Okulu’na yüzlerce kişinin getirildiğini haber aldım. Bizim kararımız, kabine üyeleri ile mâhut Takrir’e imza koymuş olan 4 mepus dışında başka kimseyi tevkif etmemekti. Fakat HALK büyüğü, küçüğü, hatta kedisi, köpeği ile, bu hareketi o kadar candan bekliyormuş ki, penceresini açan, eline telefon rehberini almış:

         ”- Şu evde falanca var… Onu da götürün…

         “- Bu adam da onlardandır, milyonlar yutmuştur…

         “Şeklinde, hemen bütün mebusları ve yakınlarını toplatmışlar. Baktım durum büyüyor. Derhal Harp Okulu’na gittim. Ortalık ana baba günü idi. Siviller dolmuştu.” (Cemal Madanoğlu: keza).

Yâni paşalar, kendilerini işten atanlara karşı 4-5 kişilik bir saray ihtilâli yapmakla yetinmeyi plânlamışlardı. Ok yaydan çıkınca, “kedisi köpeği ile” HALK, bütün “milyonları yutmuşlar“ı, paşalara rağmen nasıl etmiş, etmiş ”TOPLATMIŞ“tı! Ve Mizancı Murat Beyin dediği gibi: ”avânın hükmü istinafsız“ olmuştu.

Bir avuç fınans kapitalistin yerli tefeci-bezirgânları dümen suyuna alarak memleketi soyup soğana çevirmesi, başta dargelirli silâhlı kuvvetler gelmek üzere tümüyle halkı öyle çileden çıkarmıştı ki, 27 Mayıs dinamit fıçısının içine atılmış bir kıvılcım olmuştu. Yığılan hoşnutsuzluk, yalnız silâhlı kuvvetler bendi ile tutulabiliyordu. O bendin, en beklenilmedik yerinde açılan bir çatlak, bütününü sebâ sellerine kaptırıp sürüklemişti.

27 MAYIS’ın asıl gücü, bütün ULULUĞU buradan geliyordu.


http://www.turkiyedireniyor.org/hikmet-kivilcimli-mbk-nin-azameti-ve/


***


3 Aralık 2015 Perşembe

27 MAYIS DARBESİ VE TALAT AYDEMİR, Yassı ada duruşmaları ve Yazılamayanlar 6






27 MAYIS DARBESİ VE TALAT AYDEMİR,   
Yassı ada duruşmaları ve Yazılamayanlar 6





ONDÖRTLER


Ondörtler, 27 Mayıs Darbesinin (1960) ardından kurulan Milli Birlik Komitesi'nden (MBK) daha sonra ihraç edilen 14 subaya verilen addır.
Bu tasfiyeyle iktidarın seçimler yoluyla yeniden sivil yönetime devredilmesine karşı olan grup gücünü büyük oranda yitirirken, askeri yönetimin geçici olmasını savunan grup yönetimi kesin biçimde ele geçirmiş oldu.
27 Mayıs Darbesinden sonra iktidarı ele geçiren ve Milli Birlik Komitesi'ni oluşturan subay kadrosu arasında siyasi bir amaç birliği yoktu. MBK içinde zamanla başlıca iki siyasi görüş biçimlendi.Birinci görüşe göre, 27 Mayıs müdahalesinin amacı demokratik sistemi yeniden kurmak, bunun için gereken hukuksal yapıyı oluşturmak, en kısa zamanda seçimleri yaparak iktidarı seçimle gelecek olan sivil yönetime devretmekle sınırlıydı. İkinci görüşe göreyse Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda yapısal sorunları vardı ve bunlar çözülmeden ülkede sağlıklı bir demokrasi kurulamazdı. Bu grup, iktidarın kısa sürede yapılacak seçimlerle yeniden sivillere bırakılmasını kabul etmiyor ve askeri yönetimin uzun süre daha devam etmesi gerektiğini öne sürüyordu.
Darbenin 14'ler ismiyle anılan bu grubun genel fikri eğilimleri ise: mevcut siyasi organizasyonlara, kendi ifadeleri ile "statükocu-muhafazakâr" olmaları nedeniyle ülkenin büyük sorunlarına köklü çözümler getiremeyeceği yönündedir. 14'lere göre, Türkiye'nin zaman kaybetmeye tahammülü yoktu ve bundan dolayı tarafsız ve güçlü bir Milli Birlik Komitesi iktidarı, sağlık hizmetlerinin sosyalizasyonundan başlayıp, toprak reformuna kadar uzanan bir dizi reform politikasını gerçekleştirene kadar yönetimde kalmalıydı. Bu reformu yürürlüğe geçirebilmek için ise "en az" dört yıllık iktidar dönemi öngörülüyordu.
Bu sırada ülkenin siyasi yaşamında önemli rol oynayan Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı İsmet İnönü askeri yönetimin bir an önce sona erdirilmesi ve en kısa zamanda seçimlerin yapılarak iktidarın sivil yönetime devredilmesi yönünde ağırlığını koydu. İnönü'nün bu tutumu, MBK içinde birinci görüş yanlılarının güçlenmesini sağladı. Komite içindeki anlaşmazlıkların siyasi bir bunalıma dönüşmesi üzerine, 13 Kasım 1960'ta MBK Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel bir bildiri yayımlayarak MBK'nin çalışmalarının ülkenin yüksek çıkarlarını tehlikeye düşürecek bir duruma geldiğini, bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri ile MBK üyelerinin talepleri üzerine MBK'yi feshettiğini açıkladı. Yeni oluşturulan MBK'de ise Fazıl Akkoyunlu, Rıfat Baykal, Ahmet Er, Orhan Erkanlı, Numan Esin, Orhan Kabibay, Mustafa Kaplan, Muzaffer Karan, Münir Köseoğlu, Muzaffer Özdağ, İrfan Solmazer, Şefik Soyuyüce, Dündar Taşer ve Alparslan Türkeş'e yer verilmiyordu.

MBK üyesi Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun inisiyatifiyle gerçekleşen bu operasyonla söz konusu kişiler Türk Silahlı Kuvvetleri'nden de emekli edilerek çeşitli görevlerle yurtdışına sürgüne gönderildiler.14'ler, yurt dışında sürgünde bulundukları süre içerisinde mevcut fikirlerini geliştirmeye ve pratiğe geçirme yolları aramaya devam edecekti. Ancak bu arada ikiye ayrılacak ve Türkeş'in liderliğini kabul etmeyen Orhan Kabibay, Orhan Erkanlı, İrfan Solmazer üçlüsü Türkiye'ye döndükten sonra 1965'te CHP'den seçimlere katılacaktır. 

Muzaffer Karan her iki grubun da dışında kalarak TİP'ten meclise girecek ve Alparslan Türkeş, Rıfat Baykal, Numan Esin, Muzaffer Özdağ grubunun başını çektiği diğerleri ise CKMP'ye dâhil olacaktır.

Sürgün yıllarında ülke hakkındaki düşüncelerini pratiğe geçirmek için yeni bir darbe zemini arayan 14'ler, Türkiye'ye döndükten sonra güçlerini ölçmüş ve neticede bir darbe ile iktidarı ele geçirmenin müm kün olmadığını anlayarak, siyasal partiler yoluyla ikti dar mücadelesinin daha verimli olabileceği konusunda hemfikir olmuşlardır. 

Ondörtler [değiştir]


İsim                      Not; 
1 Alparslan Türkeş 13 Kasım 1960 tarihinde Yeni Delhi'ye sürgün edildi
2 Orhan Kabibay 13 Kasım 1960 tarihinde Brüksel'e sürgün edildi
3 Orhan Erkanlı 13 Kasım 1960 tarihinde Mexico City'ye sürgün edildi
4 Münir Köseoğlu 13 Kasım 1960 tarihinde Stokholm'a sürgün edildi
5 Mustafa Kaplan 13 Kasım 1960 tarihinde Lizbon'a sürgün edildi
6 Muzaffer Karan 13 Kasım 1960 tarihinde Oslo'ya sürgün edildi
7 Şefik Soyuyüce 13 Kasım 1960 tarihinde Kopenhag'a sürgün edildi
8 Fazıl Akkoyunlu 13 Kasım 1960 tarihinde Kabil'e sürgün edildi
9 Rıfat Baykal 13 Kasım 1960 tarihinde Tel-Aviv'e sürgün edildi
10 Dündar Taşer 13 Kasım 1960 tarihinde Rabat'a sürgün edildi
11 Numan Esin 13 Kasım 1960 tarihinde Madrid'e sürgün edildi
12 İrfan Solmazer 13 Kasım 1960 tarihinde Lahey'e sürgün edildi
13 Muzaffer Özdağ ( ÜMİT ÖZDAĞ Babasıdır ) 13 Kasım 1960 tarihinde Tokyo'ya sürgün edildi
14 Ahmet Er13 Kasım 1960 tarihinde Trablusgarp'a sürgün edildi


18 KASIM-113 sayılı Af Kanunu'nun bazı maddelerinin değiştirilmesi-ne ve bu kanuna bazı hükümler eklenmesine dair kanun kabul edildi. (ikinci Af)
22 KASIM-132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü kuruluş kanunu kabul edildi.
29 KASIM- Basın Kanunu'nun bazı maddelerini değiştiren (143 sayılı) kanun kabul edildi. (İspat hakkını tanıyan kanun.)
4 ARALIK- Başkan Gürsel'in geçirmekte olduğu hastalık arttı. Amerika'dan gelen Harvard Üniversitesi profesörlerinden Raymond de Lacy, Türk hekimleriyle konsültasyon yaparak tedavi şeklim tespit ettiler.
6 ARALIK- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
9 ARALIK- Türkiye-İngiltere Kredi Antlaşması imzalandı.
13 ARALIK-1924 tarih ve 941 sayılı Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun bazı hükümlerinin kaldırılması ve bazı hükümlerinin değiştirilmesi hakkındaki 12 Haziran 1960 tarihli ve l sayılı kanuna ek 'Kurucu Meclis Teşkili' hakkında (157) sayılı kanun kabul edildi.
13 ARALIK- Temsilciler Meclisi Seçimi (No. 158) kanunu kabul edildi.
13 ARALIK- Devlet Personel Dairesi kurulması hakkında (No. 160) kanun kabul edildi.
14 ARALIK- İstanbul Boğazı'nda Peter Vereviz (Yugoslav) ile World Harmony (Yunan) adlı iki tanker çarpıştı. İstanbul büyük bir tehlike atlattı.
14 ARALIK- Türkiye ve 19 Batılı devlet arasında iktisadî iş birliği ve kalkınma teşkilatı sözleşmesi imzalandı.
19 ARALIK- İskenderun'da Atatürk Anıtı saldırıya uğradı. ,
26 ARALIK- Emekli Orgeneral Zeki Doğan'a vatanî hizmet tertibinden | aylık bağlanması hakkındaki (174 sayılı) kanun kabul edildi
27 ARALIK- Memurların tahsil müesseselerinde talebe olamayacaktan-1 na dair 4007 saydı kanun ile bu kanunun l. maddesinin değiştirilme^ si hakkındaki 4214 saydı kanunun yürürlükten kaldırılması hakkın] daki (183 sayılı) kanun kabul edildi, 
30 ARALIK- CHP, aralarında Parti Genel Başkanı İnönü de bulunmak| üzere 49 Kurucu Meclis üyesi seçti.

1961

2 OCAK- Kıbrıs'ta kuraklıktan zarar gören Türk çiftçisine yapılacak tohumluk buğday ve tohumluk arpa yardımı hakkındaki (199 sayılı) kanun kabul edildi.
2 OCAK- T.C. Millî Birlik Komitesi'nce Temsilciler Meclisi'ne 18 üyenin seçildiği hakkında Millî Birlik Komitesi karan (No. 35) yayınlandı:
Raif Aybar Yakup Kadri Karaosmanoğlu Adnan Başer Alp Kuran Remziye Batırbaygü Zekai Okan Fahri Belen Abdülkadir Okyay Nihat Reşat Belger Kagip Sanca Hakkı Kamil Beşe Necip San Rauf Gökçen Kemal Tamer Ferruh Güven Kemal Türkoğlu Münci Kapani Hıfzı Veldet Velidedeoğlu
3 OCAK- Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu (sayı: 205) kabul edildi. Aynı gün Basın İlan Kurumu kuruldu. Bağımsız bir "Kürt devleti" kurmayı istemekle suçlanan 
49 kişinin yargılanmasına Ankara'da başlandı.
4 OCAK- Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet (sayı: 211) Kanunu 'nü kabul edildi.
4 OCAK- Kabineyi kurma serbestisi için bütün bakanlar istifa ettiler.
5 OCAK- Gürsel, altı yeni bakan alarak yeni kabineyi kurdu.
5 OCAK- Dumlupmar Zafer Abidesi'nin inşası hakkında (220 saydı) kanun kabul edildi.
6 OCAK- Kurucu Meclis çalışmalara başladı. Aynı gün Milli Birlik Komitesi,147 öğretim üyesinin üniversiteye dönmesi ile ilgili tasarıyı gündeminden çıkardı.
14 OCAK- Memleketçi Cumhuriyet Partisi kuruldu.
21 OCAK- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
7 ŞUBAT- Türkiye-Amerika uranyum Antlaşması imzalandı.
11 ŞUBAT- Adalet Partisi, Cumhuriyetçi Meslekî Islahat Partisi, Çalış¬ma Partisi, Memleketçi Parti, Mutedil Liberal Parti, Türkiye İşçi Partisi... kuruldu.
13 ŞUBAT- Yeni Türkiye ve Düstur Partileri kuruldu.
28 MART- Anayasanın halkoyuna sunulması hakkındaki (283 sayılı) kanun kabul edildi.
l NİSAN- Siyasî faaliyete izin verildi.
6 NİSAN- Temsilciler Meclisi'nde; subay ve astsubayların oy kullanmaları kabul edildi.
23 NİSAN- 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açıldığı İttihat ve Terakki Fırkası için yapılmış olan binada. 'Türkiye Büyük Millet Meclisi Müze-si' açıldı.
26 NİSAN- Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki (298 sayılı) kanun kabul edildi.
27 NİSAN- Türkiye-Sovyetler Birliği Demiryolu Nakliyat Antlaşması imzalandı.
1 MAYIS- İzmit Kağıt Fabrikasi'nda yangın.
5 MAYIS- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması.
24 MAYIS- Cumhuriyet Senatosu üyelerinin seçimi hakkında (304 sayılı) kanun kabul edildi.
24 MAYIS- Ankara ve İstanbul vüayetlerine şamil olmak üzere ilan edilmiş bulunan Sıkıyönetimin uzatılması hakkındaki Kurucu Meclis kararı yürürlüğe girdi.
25 MAYIS- Milletvekili Seçimi Kanunu (sayı: 306) kabul edüdi.
27 MAYIS- T.C. Anayasası, Kurucu Meclis'te oylamaya katılan 262 üyenin 260 oyu ile kabul edildi.
6 HAZİRAN- Türkiye-Almanya Kredi Antlaşması imzalandı.
9 TEMMUZ- Anayasa'y a oy verme günü. Kurucu Meclis'in seçtiği 21 kişilik 

Anayasa Komisyonu tarahndan hazırlanıp 9.7.1961'de halkoyuna sunulan Anayasa; oylamaya katılan 10.238.968 kişiden 6.348.715 oyla kabul edilmiş, 3.935.000 kişi (hayır oyu kullanmıştır. Böylece katılma oranı yüzde: 75, Evet: 63'tür. 

Halkın yüzde 65'i 'Evet', 35'i 'Hayır' oyu verdi.

10 TEMMUZ- Millî Eğitim Bakanhğı'na bağlı olarak 'Din İşleri Genel Müdürlüğü' kuruldu.
17 TEMMUZ- AnıtKabir projesini hazırlayan iki mimardan Prof. Emin Onat (doğ. 1908) öldü.
21 TEMMUZ- Kurucu Meclis oybirliğiyle seçim tarihim 15 Ekim 1961 olarak tespit etti. (Karar No. 58)
11 AĞUSTOS- Yassıada duruşmaları sona erdi.
16 AĞUSTOS- Ankara ve İstanbul vilayetlerine şamil olmak üzere ilan edilmiş bulunan sıkıyönetimin uzatılması hakkında Kurucu Meclis'in (68 sayılı) kararı.
24 AĞUSTOS-15. CHP Kurultayı Ankara'da toplandı.
İnönü: '...Sabah erken kalkan babayiğitlerin Kurultayı basmalarım asla kabul etmiyorum,' dedi.
3 EYLÜL- Başkan Gürsel'in başkanlığında toplanan parti başkanları, yapılacak milletvekili seçimlerinde; 27 Mayıs'ı zedelememek, "Eminsu" konusunu deşmemek, 
DP'yi methetmemek konusunda bir antlaşma imzaladılar.
7 EYLÜL- Nedim Küçüközpulat'ın babası Abdülkerim Küçüközpulat ile annesi Fatma Adalet Küçüközpulat'a tazminat verilmesi hakkında (373 sayılı) kanun kabul edildi. 
(28 Nisan 1960 tarihinde İstanbul Üniversitesi nümayişleri sırasında hayatını kaybettiğinden).
15 EYLÜL- Yüksek Adalet Divanı'nca verilen ölüm cezalan hakkında Millî Birlik Komitesi Kararı.
No. 75, Yayın tarihi: 16.9.1961, sayı: 10908.
15 EYLÜL- Yassıada Yüksek Adalet Divanı kararlan açıklandı. Saat:
15.20. 5 saat 20 dakika süren celsede, 15 sanık idama, 31'i müebbet hapse, 408'i çeşitli hapis cezalarım mahkum oldular. 133 sanık da beraat etti.

1) Ölüm cezasına çarptırılanlar: Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan.

Karar, Millî Birlik Komitesi'nin 15.9.1961 gün ve 75 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Ancak, düşük Cumhurbaşkanı Celal Bayanın 65 yaşını bitirmiş olması dolayısıyla verilen ölüm cezası müebbet ağır hapse çevrilmiştir.
2) Ölüm cezasına mahkum edilen; Refik Koraltan, Agah Erozan, İbrahim Kirazoğlu, Ahmet Hamdi Sancar, Nusret Kirişçioğlu, Bahadır
Dülger, İman Kalafat, Baha Akşit, Osman Kıvrakoğlu, Zeki Erataman ve Rüştü Erdelhun'ün cezalan, 15.9.1961 gün ve 75 saydı kararla müebbet ağır hapse çevrilmiştir.
16 EYLÜL- Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan hakkında verilen ölüm cezası İmralı Adaşı'nda yerine getirildi.
17 EYLÜL- Adnan Menderes hakkında verilen ölüm cezası İmralı Adası'nda yerine getirildi.
19 EYLÜL- Eski başbakanlardan Prof. Şemsettin Günaltay (Doğ: 1883) öldü.
l EKİM- İktisadî İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Türkiye Teknik İşbirliği Temsilciliği kuruldu.
15 EKİM- Genel seçimler. 27 Mayıs İhtilali'nden sonra ilk seçim; Türk Silahlı Kuvvetleri verdiği sözü tuttu. Katılma oranı yüzde 81.Türkiye Büyük Millet Meclisi 12. 
Yasama Dönemi için 450 milletvekili seçildi.


Seçim sonuçları

Parti          Genel başkanı            Oy Sayısı       Oy Oranı (%)      Milletvekili Sayısı
Cumhuriyet Halk Partisi İsmet İnönü 3,724,752        36.74                  173

Adalet Partisi  Ragıp Gümüşpala       3,527,435        34.79                  158

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Osman Bölükbaşı 1,415,390     13.96    54

Yeni Türkiye Partisi   Ekrem Alican    1,391,934        13.73                    65

Bağımsız                                           81,732          0.81                     0

Toplam                                       10,141,243       100.00                  450


25 EKİM- Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği ihtilalden 17 ay sonra, 2. Cumhuriyetin ilk Meclisi, Orgeneral Cemal Gürsel tarafından açıldı.
26 EKİM- Orgeneral Cemal Gürsel; 607 oydan 434 oy ile Cumhurbaşkanı, Suat Hayri Ürgüplü, Senato; Fuat Sirmen, Meclis Başkanı seçildi¬ler.
10 KASIM- İnönü, Kabineyi kurmakla görevlendirildi. Gürsel: '...İçinde bulunduğumuz güç şartları çözümleyecek bir kişiye görev verdim,' dedi.
20 KASIM- İnönü; CHP-AP Koalisyon kabinesini kurdu.
2 ARALIK- Malatya Milletvekili İsmet İnönü'nün Başkanlığı altında kurulan kabine 4 red, 78 çekimsere karşı 269 oyla güven aldı.
23 ARALIK- Başbakan İnönü konuştu: '...Af, Hükümet programına alınmıştır. Bardağı taşıracak bir damla daha koyamayacağım. 
Bu durumda herkesin bana yardım etmesi lazımdır. Bardaklar doldurulmuştur. Taşıramam. Bir damla daha ilave edemem. 
Dün söylediklerime bugün ilave edecek tek cümle yoktur. Huzuru behemehal getireceğiz. Bütün sınıfların huzur içinde yaşaması lazımdır.'




26 Ekim 1961'de Cumhurbaşkanlığı Seçimi yapıldı. 638 milletvekilinin 607'si oylamaya katıldı. Milli Birlik Komitesi Başkanı Cemal Gürsel 1. turda 434 oyla 
Cumhurbaşkanlığa seçildi.

1962

1 OCAK- DP. Bayındırlık ve Müh" Eğitim Bakanlanndan Tevfik Heri (doğ: 1911) öldü. Cenaze töreninde olaylar çıktı.
7 OCAK- Fethiye'de büyük yangın.
18 OCAK- Komisyon 147'lerin üniversiteye dönmelerim kabul etti.
26 OCAK- General Sıtkı Ulay, tabiî senatörlükten çekildi.
1 ŞUBAT- İnönü: '...Açık konuşacağım. Bir yandan yann, bir ikinci ihtilalin olacağı rüzgarı, bir yandan 27 Mayıs'ın intikamı alınmaya çalışılıyor, havası estiriliyor. 
Herkes her sabah gazetesini açtığında yeni bir endişe ile karşılaşıyor. Bu yüzden vatandaşın siniri bozuluyor... Hükümet yanınızdadır. Hükümet kuvvetlidir ve sağlamdır. 
Türki¬ye'de hiçbir maceraya yer yoktur ve olmayacaktır.'
3 ŞUBAT- Eminsular 'Beyaz Kitap' yayınladı.
5 ŞUBAT- VII. Millî Eğitim şürası. Millî Eğitim Bakanı Hilmi İncesu-lu'nun konuşmasıyla Ankara'da açıldı.
8 ŞUBAT- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
14 ŞUBAT- Bayar, tedavi için Kayseri Cezaevinden Ankara'ya getirilerek Ankara Tıp Fakültesi'ne yatırıldı. 17.2.1962'de tekrar geriye döndü.
18 ŞUBAT- İnönü'nün radyodan Türk Milleti'ne mesajı: '...Türk Silahlı Kuvvetleri'ne tecavüz mahiyetim taşıyan her davranışın kesin bir azimle karşısındayız... 
Hiç kimse, hızla gelişmeye muhtaç olan bir milletin kaderi ile oynamaya mezun değildir.'
22 ŞUBAT- Yirmi iki şubat Olayı. Ankara'da Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir ve arkadaştan,
Hükümet darbesine teşebbüs ettiler. Olay kısa saatler içinde bastırıldı. Katılan subaylar emekliye sevk edildi.
23 ŞUBAT- İnönü: '...Milletçe büyük bir badire atlattık... Bugün dünyaya karşı, milletiyle, ordusu ile dev kuvvetinde bir Türkiye vardır,' dedi.
5 MART- Anayasa Nizaminin millî güvenlik ve huzuru bozan bazı fiiller hakkında (38 sayılı) kanun kabul edildi.
25 MART- EOKA'cılar Kıbrıs'ta iki camiye bomba attılar. Bayraktar Camii minaresi harap oldu.
26 MART- Basın kartları yönetmeliğim yürürlüğe koyan (6/334) sayılı Bakanlar Kurulu karan yayınlandı.
12 NİSAN- Üniversite öğretim üyelerinden bazılarının diğer fakülte ve 1962 159yüksek okullara nakline dair 27.10.1960 tarihli ve 114 sayılı kanunun bazı maddelerinin kaldırılması ve yeni hükümler eklenmesi hakkın¬da (43 saydı) kanun kabul edildi. Bu suretle şurup giden ve 147'ler olarak adlandırılan konu halledildi.
22 NİSAN- Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşu ve yargılama usulleri hakkındaki (44 sayılı) kanun kabul edildi.
22 NİSAN- Yüksek Hakimler Kurulu Kanunu (sayı: 45) kabul edildi.
10 MAYIS- Asker kişiler tarafından 22-23 Şubat 1962 olayları dolayısıyla veya daha evvel bu olaylara esas teşkil edebilecek mahiyette işlenen fiil ve hareketler için ceza kovuşturulması yapılmaması hakkında (50 saydı) kanun kabul edildi. (Bu suretle Talat Aydemir ve arkadaşları bu kez affedildiler).
22 MAYIS- CHP ile AP arasındaki 'Af tartışmağı sertleşti. İlk kademenin, Ekim ayından önce çıkmasını isteyen AP Genel Başkanı Gümüş-pala'ya İnönü; '...
Hükümet tebliği muvafakatiniz alınarak yayınlandı. şimdi bundan haberiniz yokmuş gibi konuşuyorsunuz!...' dedi.
27 MAYIS- İstanbul'da Küçükçekmece'de atom reaktörü hizmete girdi.
30 MAYIS- İnönü; AP'nin af ile ilgili tutumu üzerine istifa etti. CHP-AP koalisyonu çekildi.
2 HAZİRAN- İnönü, yeniden kabineyi kurmakla görevlendirildi. Çok güç şartlar içinde koalisyon anlaşması imzalandı. İkinci koalisyon kabinesi, 25.6.1962'de 259 lehte, 
134 aleyhte, 4 çekimser oy ile güven aldı.
9 HAZİRAN- Türkiye-Sovyetler Birliği telli telefon antlaşması imzalandı.
15 HAZİRAN- Millet Partisi kuruldu. (Bir süre önce CKMP'den ayrılan Osman Bölükbaşı, kurdu. CKMP'den ayrılan 29 milletvekili ve senatör katıldı.
20 HAZİRAN- Türkiye-Almanya sermaye yatırımlarının karşılıklı olarak teşvik ve himayesi antlaşması imzalandı.
21 HAZİRAN- Türkiye'de ilk defa devlet eliyle kurulan ve 1882 tarihin-1 den itibaren 'Umumî Kütüphane', 'Beyazıt Umumî Kütüphanesi', 
S 'Kütüphane-i Umumî' adlarıyla hizmet gören İstanbul'da Beyazıt Umumî Kütüphanesi'nin adı. Komisyonun 21.6.1962 gün ve 420-637 saydı kararıyla 
'Devlet Kütüphanesi' olarak değiştirildi ve ihtiva ettiği koleksiyonları itibariyle 'Araştırma kütüphanesi' haline getirildi.
26 HAZİRAN- Devlet bakanlarından bir veya birkaçına 'Başbakan Yardımcdığı' verilebileceği hakkındaki (55 saydı) kanun kabul edildi.
160 19628 HAZİRAN- Gülhane Askerî Tıp Akademisi, Ankara Tıp Fakültesi'nden ayrıldı.
23 TEMMUZ- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
24 TEMMUZ- Türkiye, Müşterek Pazar'a ortak üye kabul edildi.
6 AĞUSTOS- Birleşik Amerika Cumhurbaşkanı Yardımcısı Lindon B. Johnson Türkiye'yi ziyaret etti. (Bilahare Cumhurbaşkanı olmuştur.)
27 AĞUSTOS- Amerika Barış Gönüllüleri Türkiye Bürosu kuruldu.
3 EYLÜL- "Eminsular" Ankara'da miting yaptılar.
10 EYLÜL- Mecburî iskana tabi 55 Ağa'nın yerlerine dönmesi kabul edildi.
1 EKİM- DP eski Bolu milletvekili, müebbet hapis, Reşat Akşemsettinoğlu Yunanistan'a sığındı.
2 EKİM- Ankara'da nümayişler. Başbakan İnönü konuştu: '...Esef verici hadiseler olmuştur. Bunların büyük sorumluluğu hükümete aittir... 
Fakat bunlar hükümetin icraatı değildir. Görevimizi ifa etmeye mecburuz. Emniyeti temin edeceğinize güveniyoruz. Vatandaşlara ilan ediyorum ki, bu türlü tecavüzlerin hiçbir taydaşı yoktur. Olaylara hakimim, hiçbir şey olmayacaktır.'
11 EKİM- Müşterek beyanname yayınlandı. '...27 Mayıs Millî bir devrimdir.
Büyük Meclis'in mensupları olan bizler, bir bütün halinde bu meşru temele yönelecek her tecavüzü birlikte karşılamaya azimli ve kararlıyız.'
16 EKİM- Anayasi'yı ihlal suçundan Yüksek Adalet Divanı'nca mahkum edilenlerin cezalarının kısmen afhhakkındaki 78 sayılı kanun kabul edildi. (258 tutukludan 7'si şartlı olarak tahliye edildi. Kayseri Cezaevi'nde 57 Yassıada mahkumu kaldı.)
23 EKÎM- Amerika; Sovyetlerin, Küba'yı bir nükleer üs haline getirilme-sini engellemek için adayı abluka etti. Küba için konuşan Başbakan inönü; 'Buhranı Türkiye'ye sıçratmak için gayretler var...' dedi.
27 EKİM- İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi Ankara'ya. geldi.
1962 16129 EKİM- Ankara Şeker Fabrikası hizmete girdi.
21 KASIM- TBMM; beş yıllık plam 219 kabul, 43 çekimser, 93 ret oyu üe kabul etti.
22 KASIM- Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios Türkiye'yi resmen ziyaret etti.
2 ARALIK- Adalet Partisi'nin Büyük Kongresi (1.inci) Ankara'da toplandı. Genel başkan Ragip Gümüşpala yeniden Genel Başkan Seçildi.
3 ARALIK- Üst rütbeli 11 hava subayı görevinden alındı.
7 ARALIK- CHP'de kaynaşma. Gülek, Erim ve Avni Doğan partiden ihraç edildiler.
14 ARALIK-16. CHP Kurultayı Ankara'da toplandı. İsmet İnönü yeniden Genel Başkan seçildi.
19 ARALIK- Milli Güvenlik Kurulu kuruldu.

1963


3 OCAK- Kıbrıs'ta Türk belediyelerinin lağvı kararını, Ankara-Zürih-Londra antlaşmalanna aykırı bulan Hükümet, Makarios'a sert bir nota verdi.
6 OCAK- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Siirt'te zengin bir petrol damarı buldu.
7 OCAK- Cibali Tütün Fabrikası'nda 3500 işçi yemek boykotu yaptı.
20 OCAK- istanbul'da Sarıyer'de tarihî Kefeliköy Oteli yandı.
24 OCAK- İstanbul'da yayınlanan Hürriyet gazetesinin 3 basın mensubu donarak görevleri basında öldüler. (Abidin Behpur, Yüksel Kasapbaşı. Yüksel Öztürk).
27 OCAK - Bakanlar Kurulu otomobil ve lüks eşya ithalini yasakladı.
1 ŞUBAT- Ankara semalarmda çarpışan iki uçak şehre düşerek 87 vatandaşın kaybına sebep oldu.
10 ŞUBAT- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hürriyeti hakkındaki 171 sayılı kanun kabul edildi.
21 ŞUBAT- Türkiye-Amerika uzun süreli zirai maddeler antlaşması imzalandı.
23 ŞUBAT- Bazı suç ve cezaların affı hakkında (218 sayılı) kanun kabul edildi.
12 MART- Adalet Bakanlığı, Celal Bayatın sağlık durumu ile ilgili olarak bir bildiri yayınladı.
13 MART- İnönü'nün Bayar hakkındaki demeci: '...Bayar için. Hükümet olarak bir şey düşünmek, yetkimiz dışında. Mesele; sıhhî durumu, muayeneye arz edilmiş bir hükümlünün göreceği işlemdir.'
19 MART- İlk Ordu Pazarı hizmete girdi.
19 MART- İnönü'nün Ankara'da basın toplantısı. Kendisine önceden iletilen 56 soruyu cevaplandırdı. '...Hükümet zemin müsait olduğun162 1963da siyasi bir af çıkarmakta kararlıdır.'
22 MART- Celal Bayar; Kayseri Cezaevi'nden geçici olarak tahliye edildi. Basın mensuplarıyla konuştu.
24 MART- Ankara'da gösteriler. Gençler, 27 Mayıs'a karşı girişilen tahrikleri protesto ettiler.
25 MART- Ankara, İstanbul ve yurdun çeşitli bölgelerinde nümayişler, 27 Mayıs'a karşı tutum kınanıyor.
27 MART- Ankara'da Adalet Partisi Genel Merkezi tahrip edildi.
28 MART- Celal Bayar, tekrar tutuklandı.
6 NİSAN- Başbakan İnönü konuştu; '...Onbeş günlük olayların siyasf ha-yatımıza ne dersler öğrettiğini gelecekte göreceğiz, partilerin derlen¬me toplanmakta 
gayretlerinin ciddiyet derecesine bu devrede şahit olacağız.'
9 NİSAN- Türkiye-Almanya Teknik Yardım Antlaşması imzalandı.
11 NİSAN- Japon İmparatoru'nun kardeşi Prens Mikasa ve eşi Türkiye'ye geldi.
11 NİSAN- 26 Mayıs öğleden sonra başlamak ve 27 Mayıs günü devam etmek üzere 'Hürriyet ve Anayasa Bayramı' (sayı: 221) kabul edildi.
18 NİSAN- Denizaltı, dalgıç ve Kurbağa Adam tazminatı (223 saydı) kanun kabul edildi.
21 NİSAN- 'Genç Kemalistler Ordusu' adlı bir örgüte bağlı beş subay tutuklandı.
30 NİSAN- Türkiye Süt Endüstrisi Kanunu (sayı: 227) kabul edildi.
10 MAYIS- Ankara'da Türk Devrim Diyanet Sitesi'nin temeli atıldı.
20/21 MAYIS- Talat Aydemir'ın ikinci defa ihtilal teşebbüsü.
21 MAYIS- Ankara-İstanbul-İzmir'de sıkıyönetim. Başbakan İnönü Cumhuriyet Senatosu'nda 20/21 Mayıs gecesi olan olaylar hakkında açıklama yaptı: '...
Türk Silahlı Kuvvetleri, Anayasayı milletle beraber her türlü tecavüzden koruyacaktır...' dedi ve dakikalarca ayakta alkışlandı.
3 HAZİRAN- Ankara'da 3 mahkeme kuruldu.
7 HAZİRAN- İhtilal sanıklarının (103 kişi) Ankara-Mamak Askeri Mahkemesi'nde duruşmaları başladı.
11 HAZİRAN- Kabine'den CKMP'li üç bakan (A.Yörük, M.Ete, C.T.Ka-rasapan) çekildi.

Birinci Dünya ve İstiklal savaşlanna 4tirak eden Vecihi Hürkuş'a vatanî hizmet tertibinden aylık bağlanmasına dair (249 sayılı) kanun kabul edildi.
1963 163(Vecihi Hürkuş'un yurdumuzda sivil havacdığm kurulmasmda büyük emeği geçmiş, bir çok öğrenci yetiştirmiş» o yıllarda dahi çok basit kendi yapımı olan uçaklarla uçarak havacılık zevkini memlekete aşılamış bir pilottur.)
13 HAZİRAN- 1459 Harp Okulu öğrencisinin duruşması Ankara'da başladı.
25 HAZİRAN- Anayasa Mahkemesi, ilk duruşma ile görevine başladı.
28 HAZİRAN- Komünist eğilimli oldukları gerekçesiyle 12 kişi tutuklandı.
2 TEMMUZ- Turizm ve Tanıtma Bakanlığı Kanunu (sayı: 265) kabul edildi.
11 TEMMUZ- Prof.Dr. Tevfik Sağlam (doğ: 1882) öldü.
14 TEMMUZ- Fransız Başbakanı George Pompidou Türkiye'ye geldi.
15 TEMMUZ- Sendikalar Kanunu (sayı: 274) kabul edildi.
15 TEMMUZ- Grev ve Lokavt Kanunu (sayı: 275) kabul edildi.
17 TEMMUZ- Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu kurulması hakkında (278 saydı) kanun kabul edildi.
18 TEMMUZ- Türkiye-Rusya arasında Telli-Telefon irtibatı kurulmasına ve mevcut radyo-telgraf servisine dair antlaşma (sayı: 292) onaylandı.
23 AĞUSTOS- Türkiye-Almanya Malî Yardım Antlaşması imzalandı.
5 EYLÜL- 20/21 Mayıs ihtilaline katılanlar için Mamak Askerî Mahkemesi karar verdi. T.Aydemir, F.Gürcan, E. Dinçer, İ. Baş, C. Kırca, O. Deniz, A. Güçal ölüm cezasına; 29'u da müebbet hapse mahkum oldular .
11 EYLÜL- II. No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde; 1493 Harp Okulu öğrencisi suçsuz bulundu, 75 öğrenci mahkum oldu.
12 EYLÜL- Türkiye Ortak Pazar'a girdi.

ANKARA ANLAŞMASI


Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık yaratan anlaşma 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalandı. Bu anlaşma Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin hukuki temelini oluşturmaktadır. 


Anlaşma ve Ekleri:

http://www.antimai.org/ab/aetankara.htm



14 EYLÜL- İsmet İnönü; yıllar boyu dargın bulundukları Atatürk'ün yaverierinden Kılıç Ali ile barıştı.
17 EYLÜL- Millî Mücadele kahramanlarından Telgrafçı Manastırlı Hamdi Efendi eşi Hasibe Martonaltı'ya vatanî hizmet tertibinden maaş bağlanması hakkında 
(330 sayılı) kanun kabul edildi. (Hamdi Efendi; İstanbul'un işgalini Atatürk'e ilk haber veren kişidir. Anadolu Kurtuluş Cephesi'ne büyük hizmetleri vardır.)
2 EKİM- Sivas Kongresi'ne seçilen Temsil Heyeti üyeleriyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin birinci döneminde bulunan üyelere vatanı hizmet tertibinden aylık 
bağlanması hakkındaki kanuna geçici bir madde eklenmesi hakkında (342 sayılı) kanun kabul edildi, (ilk kanun: 15.12.1948 gün ve 5269 sayılıdır.)
11 EKİM- Anayasa Mahkemesi, DP iktidarı zamanında çıkan CHP'ye ait malların hazineye intikali ile ilgili (6195 sayılı) kanunu iptal etti.
15 EKİM- Türkiye-Amerika Kredi Antlaşması imzalandı.
17 EKİM- Sıkıyönetim; 69'a karşı, 229 oyla İstanbul ve Ankara'da iki ay uzatıldı. (Karar: 86, RG. 11587).
26 EKİM- Askeri hakimler ve Askerî savcılar (Sayı: 357) kanunu kabul edildi.
31 EKİM- 7 ölüm cezasından 4'ü onaylandı.
17 KASIM- Mahallî seçimler yapıldı. 42 ilde AP, 23 ilde CHP kazandı.
23 KASIM- Birleşik Amerika Devlet Başkanı Kenndy öldürüldü.
24 KASIM- Başbakan İnönü, Başkan Kennedy'nin cenaze töreninde bulunmak üzere Amerika'ya gitti.
27 KASIM- Başbakan İnönü'nün Amerika'da bulunduğu sırada YTP. Müşterek Grubu çekilme karan alınca, 2. Koalisyon çöktü.
30 KASIM- Kıbrıs anayasasında değişiklik yapılması için Makarios Türk Hükümeti'ne muhtıra verdi.
2 ARALIK- Başbakan inönü döndü. Istifasını verdi. '...Koalisyonun dağıldığı hakkındaki haberi, Amerika'da herkesle beraber duydum. Durumu henüz etraflıca bilmiyorum. 
Demokratik rejimlerde böyle hadiseler olacak. Rejim, bu olayların içinden memleketi çıkarma ted¬birlerim bünyesinde taşır... Hükümet buhranın halledilmesine elbirliğiyle çalışılmasın! tavsiye ederim...'

2 ARALIK- Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon'da açıldı.
2 ARALIK- Karadeniz Teknik Üniversitesi yeni binasının temeli atıldı
2 ARALIK- Türkiye-İsveç Kredi Antlaşması imzalandı.
10 ARALIK- Türkiye-Avusturya Kredi Antlaşması imzalandı.
11 ARALIK- Millî Güvenlik Kurulu kuruldu.
14 ARALIK- inönü; Hükümet kurmakla 3. defa yeniden görevlendirildi.
21 Aralık- Kıbrıs'ta Türk toplumuna karşı girişilen sistemli saldırılar raz daha arttı. Bu işi planlayanlar, Türkiye'deki her hükümet buhra mndan yararlanmakta 
gecikmiyorlar.
23 ARALIK- Kıbrıs'ta üç Türk şehit edildi. EOKA saldırışı devam yor.
24 ARALIK- Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı jet uçakları Kıbrıs semalarında göründüler ve ilk ihtarı yaptılar.
24 ARALIK- Başbakan İsmet İnönü, TBMM'inde Kıbrıs için konuştu:
"Bugün Türk uçaklar Kıbrıs'taki mücadele meydanlarına gitmişler, görünmüşler ve ilk ihtarı yapmışlardır.
Biz her meselede, iç hayatımızda olduğu gibi dış münasebetlerde de kanun nizamma bağlı olan bir devlet ve milletiz. Kanun nizamı haricinde bir muamele ve tecavüz yapmak isteyenlere karşı kuvvetimiz, İrademiz sarsılmaz bir surette tesiri gösterecektir.

Milletimiz programımızla, hadiselerin her safhasından haberdar olacak ve bize desteğim, yardımım esirgemeyecektir. Bu kanaatla vazifeye başlıyoruz.
Saygılanmia."

24 ARALIK- Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) kanunu kabul edildi.
25 ARALIK- İnönü, Bağımsızlarla yeni kabineyi kurdu.
27 ARALIK- Yurdun çeşitli yerlerinde Kıbrıs için mitingler. Ankara'da İnönü, gençlere seslendi:'Millî menfaatleri azim ve basiretle takip eden bir hükümet olduğum itimat ediniz, müsterih olunuz.'
28 ARALIK- Kıbrıs'tan aralarında 2 kadın ve üç çocuğun da bulunduğu 23 yaralı uçakla Ankara'ya getirildi.
29 ARALIK- İnönü; Kıbrıs'tan getirilen yaralı Türkleri hastanede ziyaret etti.
30 ARALIK- Kıbrıs buhranı bütün şiddetiyle sürdürülüyor. Başbakanla basın mensuptan arasında geçen konuşmalardan:
- 'Çizmenizi ne zaman giyeceksiniz?...
- Çizmem yok, aklım var!...

1964


4 Ocak 1964 : İnönü'nün 10. ve son kabinesi 175'e karşı 225 oyla güvenoyu aldı. Kabinede 3 Bağımsız Milletvekili bulunuyordu. Ferit Melen, Maliye Bakanlığı; Bülent Ecevit ise Çalışma Bakanlığı görevlerine getirildi. 

9 Ocak 1964 : Ünlü yazar Halide Edip Adıvar (Doğumu:1884) öldü. 

15 Ocak 1964 : Kıbrıs Konferansı Londra'da başladı. 

23 Ocak 1964 : Kıbrıs'ta Bayraktar Camii tekrar bombalandı. EOKA saldırıları bütün hızıyla devam ediyor. 

31 Ocak 1964 : Londra'da toplanan Kıbrıs Konferansı başarısızlıkla dağıldı. 

6 Şubat 1964 : Kurtuluş Savaşı Komutanlarından Albay Şefik Aker (Doğumu:1877) öldü. 

12 Şubat 1964 : Kıbrıs'ta Türklere yönelik kanlı saldırılar oldu. 

15 Şubat 1964 : Kıbrıs Konferansı'nın başarısız olması üzerine, İngiltere, Birleşmiş Milletlere başvurdu. 

21 Şubat 1964 : Başbakan İsmet İnönü'ye, Mesut Suna adlı bir kişi tarafından suikast teşebbüsünde bulunuldu. 

4 Mart 1964 : Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 'beşli planı' kabul etti. Kıbrıs'a üç ay için milletlerarası barış kuvveti gönderilmesine karar verildi. 

12 Mart 1964 : Kıbrıs'a müdahale için garantör devletlere 48 saat süre verdik. İnönü: "... Ültimatom verdim. Bir reaksiyon göstermezse çıkartma yapacağım... 
Sabrediyoruz." 

16 Mart 1964 : TBMM, Kıbrıs'a gerektiğinde müdahalede bulunmak için İnönü Hükümetine yetki verdi. Oylamaya katılan 495 üyeden, 4'ü çekimser, 6'sı red, 485'i olumlu oy kullandı. 

7 Nisan 1964 : Başbakan İnönü, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'a mektup gönderdi. Türklere yönelik saldırılar devam ediyor. 

27 Nisan 1964 : Ankara'da 2. Çubuk Barajı hizmete açıldı. 

5 Mayıs 1964 : TBMM'de, Kıbrıs politikası üzerine yapılan genel görüşmede İnönü: "... Kıbrıs'taki Türkleri hür yaşatmak şeref görevimizdir... 
Aksi bir hal çaresine bizi razı etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir." dedi. 

7 Mayıs 1964 : Türk Karasuları 6 deniz miline çıkartıldı. 

3 Haziran 1964 : Kurtuluş Savaşı Komutanlarından Orgeneral Kazım Orbay (Doğumu:1887) öldü. 

5 Haziran 1964 : Türk Hükümeti'nin Kıbrıs'a müdahale kararı üzerine ABD Başkanı Lindon B. Johnson'ın muhtemel Sovyet müdahalesine ve 
Amerikan yardımından alınan silahların kullanılmasının kabul edilemeyeceğine dair mektubu: (Bu mektup 13.01.1966 tarihli Senato kararıyla kamuoyuna açıklanmıştır.) 


5 Haziran 1964 : Adalet Partisi Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala (Doğumu:1897) öldü. 

7 Haziran 1964 : Senato kısmi seçimleri yapıldı. AP:31, CHP:19, Bağımsızlar:1 senatörlük kazandılar. 

9 Haziran 1964 : Başbakan İnönü, Başkan Johnson'ın mektubunu cevaplandırdı. (Bu mektup, 13.01.1966 tarihli Senato kararıyla kamuoyuna açıklanmıştır.) 

19 Haziran 1964 : Başkan Johnson'ın davetiyle Amerika'ya hareket etmeden önce Hükümetin Kıbrıs politikası ile ilgili olarak güvenoyu isteyen İnönü, 
194 aleyhte ve 2 çekimser oya karşın 200 lehte oy aldı. 

- Ankara ve İstanbul'da sıkıyönetim 1 ay daha uzatıldı. 

21 Haziran 1964 : Başbakan İnönü, ABD Başkanı Johnson'ın özel uçağı ile Amerika'ya hareket etti. 

23 Haziran 1964 : Talat Aydemir ve Fethi Gürcan haklarındaki ölüm cezalarının yerine getirilmesine, Osman Deniz ve Erol Dinçer haklarındaki ölüm cezalarının ise yerine getirilmemesine dair kanun kabul edildi. 

24 Haziran 1964 : İnönü, Washington'dan ayrılırken açıklama yaptı: "Meselenin güçlüklerini saklamak istemiyoruz. Fakat Amerikalılar ile birlikte dün vardığımız netice, bu güçlüklerin hallini kolaylaştıracaktır.... Savaş tehlikesi devam ediyor!.. Enosisi kabul ederiz, şu şartla ki Ada'nın bir kısmı Türkiye'ye bir kısmı Yunanistan'a verilsin." 

27 Haziran 1964 : Fethi Gürcan idam edildi. 

1 Temmuz 1964 : İnönü, Amerika dönüşü Fransa'ya da uğrayarak General de Gaulle ile görüştü. Türkiye'nin Kıbrıs politikasını anlattı. 

2 Temmuz 1964 : İnönü yurda döndü. Basın mensuplarına: "İyi bir netice ile yurda geldim..." dedi. 

5 Temmuz 1964 : 20 Mayıs darbe girişiminin başı Albay Talat Aydemir idam edildi. 

16 Temmuz 1964 : Kıbrıs'ta Rumlar, Girne (St. Hilarion) Kalesini zorlamaya başladılar. Kıbrıs yeniden kana bulandı. Türklere yönelik şiddetli saldırılar yapılıyor. 

- Hamidiye kahramanı, Cumhuriyet'in ilk Başbakanlarından Rauf Orbay (Doğumu:1881) öldü. 

7 Ağustos 1964 : Türk Hava Kuvvetlerine bağlı jetler, Kıbrıs üzerinde ihtar uçuşu yaptı. 

8 Ağustos 1964 : Kıbrıs'ta Rumlar saldırılarını ve katliamlarını artırınca, jetlerimiz Kıbrıs üzerinde uçmaya ve askeri hedefleri bombalamaya başladı. Bir uçağımız düştü, pilot Yüzbaşı Cengiz Topel şehit oldu. 

10 Ağustos 1964 : Sovyetler Birliği Başkanı Nikita Kruşçef, Başbakan İnönü'ye mesaj göndererek itidal tavsiye etti. 

27 Ağustos 1964 : Amerika'nın Kıbrıs konusunda Türkiye'yi sürekli fedakarlığa zorlaması nedeniyle, Ankara'da ilk kez Amerika aleyhtarı gösteri yapıldı. 

28 Ağustos 1964 : Ankara'da Amerika aleyhtarı ikinci miting yapıldı. 

29 Ağustos 1964 : Ankara, İstanbul ve İzmir'de Kıbrıs için mitingler yapıldı. 

30 Ağustos 1964 : Hükümet, mitingler dolayısıyla İzmir Fuarını süresiz kapattı. 

7 Eylül 1964 : Kıbrıs Erenköy'e helikopter ile yiyecek gönderildi. 

30 Eylül 1964 : SSCB ile Kıbrıs Cumhuriyeti arasında askeri yardım antlaşması imzalandı. 

5 Ekim 1964 : Hükümet, Kıbrıs'ta Rumların yarattığı tehlikeli durum dolayısıyla Birleşmiş Milletler'e başvurdu. 

25 Ekim 1964 : Tatvan-Muş demiryolu hizmete açıldı. 

30 Ekim 1964 : Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin, Sovyetlerin gönderdiği uçakla Moskova'ya gitti. 

8 Kasım 1964 : Celal Bayar 6 ay süre ile serbest bırakıldı. 

16 Kasım 1964 : Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay, bazı politikacıların konuşmaları üzerine parti liderlerine ikaz mektubu göndererek; 
1-Memleketin iki hasım kampa itilmek istenildiğini, 
2-Orduyu, halkın karşısında gibi gösterilmeye çalışıldığını, 
3-Komutan ve subayların bu durumdan hoşnutsuz bulunduklarını, belirterek, bunların kesin olarak önlenmesini istedi. 

22 Kasım 1964 : Cumhurbaşkanı Gürsel başkanlığında toplanan liderler, rejimin korunması konusunda anlaştılar. 

25 Kasım 1964 : Kurtuluş Savaşı Komutanlarından Korgeneral Naci Tınaz (Doğumu:1882) öldü. 

29 Kasım 1964 : AP 2. Büyük Kongresinde Süleyman Demirel 1072 (Bilgiç: 552, Arıburnu: 39) oy alarak genel başkan seçildi. 

3 Aralık 1964 : Genel kurmay Başkanı Cevdet Sunay'ın bazı basın sahipleri ve politikacıları suçlayan demeci 'Kim' dergisinde yayınlandı. 

9 Aralık 1964 : Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in, parti liderleriyle yaptığı toplantı ile ilgili bir bildiri yayınlandı: "... Tarihin hiç bir devrinde, hiç bir ülkede, siyasi partiler, kendilerine vücut veren anayasa rejiminin meşrutiyetinin istismar edilmesine müsaade etmedikleri gibi ve bundan daha vahim olarak, devletin beka ve güven müesseselerinin başında olan ordusuna dil uzatılmasını veya uzatılmış olduğu iddiasını müsamaha veya sükut ile karşılamamışlardır..." 

20 Aralık 1964 : Türkiye-Bulgaristan futbol maçı esnasında, Ali Sami Yen stadının parmaklıkları çöktü, 70 kişi yaralandı. 

1965


4 Ocak 1965 : Sovyetler Birliği Yüksek Şürası Heyeti Başkanı Podgorny başkanlığında bir heyet Türkiye'ye geldi. 
10 Ocak 1965 : 150 kişilik bir grup, İstanbul'da Türkiye İşçi Partisi (TİP) idarecilerinin toplantılarını bastı. 
22 Ocak 1965 : Birleşik oy pusulası ile ilgili seçim kanunu kabul edildi. 
13 Şubat 1965 : 1965 yılı bütçesi 197'ye karşı 225 oy ile reddedildi. İsmet İnönü istifa etti. 
16 Şubat 1965 : Kabineyi kurmakla Suat Hayri Ürgüplü görevlendirildi. 
4 Mart 1965 : Ürgüplü Kabinesi 200 red, 1 çekimser oya karşın 231 oy ile güvenoyu aldı. Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı olarak Kabineye girdi. 
12 Mart 1965 : Kozlu'da devam eden grevde, kanlı olaylar yaşandı. 
31 Mart 1965 : BM tarafından Kıbrıs'a arabulucu olarak gönderilen Plaza, Türk görüşü ve antlaşmalar aleyhindeki raporunu açıkladı. 
8 Nisan 1965 : Anayasa'yı ihlal suçundan Yüksek Adalet Divanı'nca mahkum edilenlerin cezalarının kısmen affı hakkındaki kanun kabul edildi. Bu kanunla Yassıada mahkumlarından bazıları affedildiler. 
1 Haziran 1965 : Atina'da Yunanistan ile ikili görüşmeler başladı. 
22 Haziran 1965 : Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri hakkındaki kanun kabul edildi. 
6 Temmuz 1965 : Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) kanunu kabul edildi. 
13 Temmuz 1965 : Siyasi Partiler kanunu kabul edildi. 
14 Temmuz 1965 : Türk Silahlı Kuvvetleri'nde piramidi korumak için, 40 general ve Amiral emekliye sevk edildi. 

9 Ağustos 1965 : Başbakan Ürgüplü Sovyetler Birliğine gitti. 
17 Ağustos 1965 : Ürgüplü, Sovyetler'den döndü. "Planımıza dahil olan bir çok tesislerimizi Rusya'dan sağlayacağız..." dedi. 
10 Ekim 1965 : Milletvekili seçimleri yapıldı. 
AP 240 Milletvekili 79 Senatör 
CHP 134 " 48 " 
CKMP 11 " 4 " 
YTP 19 " 8 " 
MP 31 " 2 " 
TİP 14 " - 
SDP - 1 " 

Bağımsız 1 " 40 " 




23 Ekim 1965 : Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel Kabineyi kurmakla görevlendirildi. 
24 Ekim 1965 : Genel nüfus sayımı yapıldı. Nüfusumuz: 31.351.421 
11 Kasım 1965 : 1. Demirel Kabinesi, 172 red, 10 çekimser oya karşın 252 oyla güvenoyu aldı. 

Başbakan Süleyman Demirel 

17 Aralık 1965 : Birleşmiş Milletler Siyasi Komisyonu'nda, Makarios'un Kıbrıs hakkındaki tezi, 51 çekimser, 6 red oya karşın 47 lehte oy ile kabul edildi. Türkiye lehinde oy verenler: ABD, Arnavutluk, Pakistan, İran ve Libya. SSCB çekimser oy kullandı. BM'deki delegelerimiz aleyhimizdeki karar üzerine salonu terk ettiler. 

Karar: 

1-BM Teşkilatı'nın eşit haklara sahip üyesi sıfatıyla Kıbrıs Cumhuriyeti, BM Yasasına göre, hükümran ve bağımsız bir ülkedir ve bu ülkeye yabancı müdahalesi kabul edilemez. 
2-Bütün devletler, BM Yasası ve özellikle bu yasanın 2. maddesinin 1. ve 4. paragraflarına uyarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin hükümranlık, birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye ve bu ülkeye herhangi bir müdahalede bulunmaktan imtina göstermeye davet edilir. 
3-Güvenlik Konseyi'nin 4 Mart 1964 tarihinde alınan karar gereğince bu ülkede arabuluculuk görevinin devam ettirilmesi tavsiye edilir. 

18 Aralık 1965 : Türkiye, BM'in Kıbrıs'a müdahalede bulunulmayacağına dair kararını kabul etmeyeceğini, Londra ve Zürih Antlaşmalarının uygulanacağını kesin olarak ilan etti. 
19 Aralık 1965 : Muhalefet Lideri İnönü, Kıbrıs hakkındaki BM kararını: "... Bu büyük bir siyasi basiretsizliktir..." diye niteledi. 
20 Aralık 1965 : BM'in Kıbrıs konusundaki kararı üzerine, yurdun çeşitli yerlerinde protesto gösterileri yapıldı. Vatandaşlar Ankara'da Genel Kurmay'ın önünde; 

"Ordu Kıbrıs'a..." diye bağırdı. 

29 Aralık 1965 : TBMM'de Kıbrıs hakkında açılan genel görüşme sona erdi. 
Nihat Erim: "Amerika, komünizmi önleyeceği zannıyla bu 15.000 Yunan askerinin Ada'ya gitmesine, NATO silahlarının girmesine göz yummuştur. Şubat, Mart ve Haziran 1964'de yapılan üç çıkarma teşebbüsü ciddi teşebbüslerdi ve üç teşebbüsünde karşısına Amerika bütün gücüyle çıkmıştır..." 
Alparslan Türkeş, eski ve yeni hükümetleri suçlayarak derhal Kıbrıs'a çıkarma yapılmasını istedi. 
İ. Sabri Çağlayangil: "Geçmişi unutmak ve muhasebeyi, davayı çözümledikten sonraya bırakmak gerekir." 
30 Aralık 1965 : Kıbrıs'taki BM arabulucusu görevinden istifa etti.