1947’den GÜNÜMÜZE TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNİN GENEL PORTRESİ BÖLÜM 4
Daha bağımsız hareket edildiği görüntüsü verme dışında Türk yöneticilerinin Batı’nın gözünde Türkiye’nin önemini vurgulamaya yönelik açıklamalar yapmaları ve bu arada içeride İslamî muhalefete karşı harekete geçmeleri, Türk iç ve dış politikasının son dönemlerdeki en önemli konularıdır. Türkiye’nin, Batı’yla bütünleşmeye ve Batı yönelimini korumaya kendini adamış, serbest piyasa ekonomisine sahip, laik ve demokratik bir devlet olarak Orta Doğu’daki ve Orta Asya’daki devletler için mükemmel bir model sunduğu ve bölgede İran’ın temsil ettiği fundamentalist İslam’ın etkinliğini artırmasına karşı panzehir oluşturduğu Türk liderlerin en fazla dile getirdikleri söylemdir.66 Onlara göre Türkiye, Batı’ya yönelik tehditleri önlemede ön cepheyi teşkil eden, Batı’nın güvenliği için büyük askerî kuvvet ayırabilecek durumda olan, petrol gibi stratejik kaynakların bulunduğu bölgelere ulaşmada kapı ya da köprü vazifesi gören, fizikî gücüyle
ihmal edilemeyecek, dengelerde gözetilmesi gereken bir bölgesel devlet konumunda bulunan, sağladığı üsler ve işbirliğiyle Batı’nın bölgede etki kurmasında ve müdahale etmesinde kilit rol oynayan bir ülkedir.67 Ayrıca Türkiye, bölgesinde ve dünyanın başka yerlerindeki krizlerde BM kararlarına ve çağrılarına uyarak, saldırgan devletlere karşı girişilen operasyonlara ve barışı sağlama projelerine askerî kuvvet vererek, krizleri önleme ve yönetme misyonlarına dahil olarak dünya ve bölge barışına ve istikrarına katkıda bulunabileceğini ortaya koymuştur.68 Kendisini de içine alacak bir savaşın çıkmaması, istikrarın sağlanması ve tarihî bağları bulunan toplulukların soykırıma tabi tutulmaması için Türkiye’nin Balkanlarda eskisinden çok aktif bir tavır takınması da onun Batı sisteminin ve güvenliğinin bir parçası olduğunu tasdik etmektedir.
Türkiye’nin Orta Doğu krizlerinde Batı’ya yapacağı yardım ve Batı adına oynayacağı rol ise ABD ve Batı gözündeki önemi ni vurgulamak için elinde
tuttuğu en önemli kozlardan bir tanesidir.
Türkiye, genelde ABD’nin Orta Doğu’da gerçekleştirdiği girişimlerden bölge devletleriyle arasını bozmamak için uzak durmakta ve Ortadoğu’nun girift sorunları içine girmemek gibi bir politika izlemektedir. Ancak son zamanlarda Irak’a ambargo uygulanmasına uymak, İncirlik üssünü Irak’a yapılan saldırılarda kullandırtmak, İsrail’le güvenlik ilişkilerine girmek gibi cesur hareketlerde bulunarak ABD’nin politikalarındaki yerini ortaya koymaya çalışmaktadır. Yine de bölgede kendi politikalarının ABD’ninkilerle uzlaşmaması ihtimalinin oldukça
yüksek olduğunun ve bu yüzden Ortadoğu barış sürecinde İsrail ve Filistinlileri eşit oranda desteklemek örneğinde olduğu gibi denge politikası izlemenin birçok durumda en iyi yol olduğunun bilincindedir. NATO’nun kendi bölgesi dışında sorumluluk kabul etmesinde de Türkiye ihtiyatlı davranmakta, uygun gördüğü durumlarda önemini göstermek için sonuna kadar destek vermekte, karmaşık durumlarda da çekinikler kampında yer almaktadır.69 Bazı Türk politikacıların Orta Asya Devletleri’yle ilişkilerle ilgili olarak Adriyatik’ten Çin’e kadar
uzanan bölgede bir Türk birliğinin oluşturulmasından bahsetmeleri de hem Türkiye’nin dünya politikasındaki ağırlığını ortaya koymaya, hem de Türkiye’yi ihmal eder görünen Batı’ya Türkiye’nin her zaman onlara muhtaç olmayacağı yolunda ikazda bulunmaya yöneliktir. Ancak Türkiye’nin Orta Asya’yla bağlantılarını Batı’yla ilişkilerine alternatif olarak değil, fakat onları kuvvetlendirici bir araç olarak gördüğü, Orta Asya devletlerinin de Türkiye’ye ağabeylik rolü biçmedikleri kabul edilen bir gerçektir. Türkiye, zamanında Orta Asya’da çok geniş bir role soyunmuş, ancak kapasitesinin yeterli olmadığını ve Rusya’nın buna müsaade etmeyeceğini görerek ikinci plana çekilmiştir. Sonuçta
Rusya’nın da eski etkin konumuna gelemeyeceği anlaşılmış, Türkiye ise daha akılcı politikalarla Orta Asya devletleriyle ilişkisini sağlam bir tabana oturtmayı bilmiştir. Orta Asya devletleri, daha çok Batı’yla yakın ilişkilerkurmuş olduğu için Türkiye’yle ilişkilerine değer vermekte, bu da Türkiye’nin Batı nezdindeki konumunu güçlendirmektedir.70 Türk liderlerin Orta Asya’yla ilgili olarak en fazla Bakü-Ceyhan petrol hattının gerçekleştirilmesine önem atfettikleri açıktır. Bu şekilde Türkiye, ekonomik gelir elde etme yanında önemli bir enerji terminali haline gelerek Batı gözündeki ve dünya politikasındaki etkisini artıracak, Avrupalıların kendisine bağımlı hâle gelmesiyle onlar karşısında daha
rahat hareket edebilecek ve en önemli rakipleri Rusya ve İran karşısında bölgedeki konumunu güçlendirecektir.
Türk yöneticiler, Batı’nın tavrından duyulan hayal kırıklığı karşısında Türkiye’nin Batı yönelimli politikalarının garanti olmadığını, Batı karşısında alternatiflerinin de bulunduğunu ve oldukça bağımsız, çok boyutlu ve esnek politikalar takip edebileceğini göstermek için KEİ, ECO ve D-8 gibi uluslararası projelere de girişmişlerdir ki, aslında bu girişimlerin temelinde de Batı’nın gözünde önem kazanmak ve Batı’yla ilişkileri geliştirmek yattığı bilinmektedir.71 Türkiye’nin yeni dönemde Batı’nın yanında yer alabilmek, özellikle ABD’nin gözünde değerini artırmak ve çıkarlarını daha iyi koruyabilmek için en önemli adımlardan bir tanesi de İsrail’le ilişkilerini güvenlik boyutunu içerecek derecede geliştirmektir.
Bölgedeki dengeleri değiştirme ve Türkiye’nin bölgedeki konumunu tehlikeye atma potansiyeline sahip bu gelişme, Türkiye’nin bölge ülkelerinin tepkisini çok ciddiye almayacak kadar kendini güçlü gördüğünü göstermesi ve iç ve dışta Batı’nın desteğini kaybetmenin olumsuzluklarını en iyi girişimi yönlendiren Türk ordusunun hissettiğini ortaya koyması açısından da ilginçtir.72 Son olarak, Türkiye’nin uzun süredir savunma ihtiyaçlarını büyük ölçüde kendi imkânlarıyla karşılamak için projeler üretmeye çalışması, bu alanda tek bir kaynağa
bağlı kalmamak için değişik seçenekler üzerinde durması, kendi özel firmaları dışında Batı firmalarıyla ortak projelere girişmesi de kendi güvenliğini en iyi şekilde sağlamanın yanında Batı’nın gözünde önemini artırmaya yöneliktir.73
Sonuç
Avrupa’yla ilişkilerin eskiden beri hep zor olması ve daha az güvenilir olması karşısında, Türkiye’nin yeni düzende tehdit algılaması ve ileriye dönük düşünceleri ve çabaları konusunda yukarıda yapılan açıklamalarda Batı sözcüğü pratikte daha çok ABD yerine geçmektedir.
Türkiye’nin eskiden beri ilişkilerinin ve özellikle savunma temaslarının Amerikan ağırlıklı olduğu, ABD’nin dünya sistemine eskiden çok daha fazla hâkim durumda bulunduğu, olayların gelişiminde en etkili güç olma özelliğini koruduğu, Batı güçlerini hâlâ kendi çizgisinde ve peşinde götürmeyi başardığı ve Orta Doğu gibi Türkiye için de önemli stratejik bölgelerde en etkin güç olduğu göz önüne alındığında bu durum daha iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye ve ABD hâlâ birbirlerine yerleri kolay kolay doldurulamayacak müttefikler olarak bakmaktadırlar.
Ancak Türkiye iki devlet arasındaki ittifakın, savunma boyutu dışındaki ekonomi gibi boyutlarına da önem verilerek yeni bir çehre kazandırılmasını, değişik ayaklar üzerine oturan, iki tarafa da fayda sağlayan bir ittifak haline getirilmesini istemektedir. Savunma boyutu üzerinde yoğunlaşılması demek, ABD’nin Türkiye’den gerçekleştirdiği müdahalelere daha aktif katılmasını, topraklarını ve üslerini Amerikan kullanımına daha fazla açmasını istemesi demek olup, bunun Türk yöneticileri oldukça rahatsız edeceği açıktır.74 Onların beklediği ise iki devletin birbirlerinin güvenliklerine karşı sorumluluklarına tam olarak sadık kalmaları, savunma ilişkilerinin ve yardımın yabancı unsurlardan arındırılması,
yardım olma konumundan uzaklaşmış yardımın rasyonel temellere oturtulması, savunma malzemesi alış verişindeki haksız kısıtlamaların kaldırılması, ekonomi alanında Türkiye’nin kalkınmasına yardım edecek unsurlara özel önem verilmesi, ekonomik ilişkilerdeki engellerin ve kısıtlamaların kaldırılarak ithalat-ihracat dengesindeki aşırı haksızlığın hafifletilmesi, ve iki devletin birbirlerinin gururlarını rencide edecek davranışlardan kaçınmalarıdır. ABD açısından Türkiye’nin bölgedeki girişimlerine ve stratejik öneminin artmasına destek verilmesi önemli
faydalar getirecek gibi gözükmektedir. Türkiye bölgede ABD’den farklı çıkarlara ve politikalara sahip olabilecekse de önemli projelerinde ABD’den destek gördüğünde iki devletin çıkarlarını koruyacak şekilde hareket edebilecek, bu da ABD’nin bölgedeki konumunu güçlendirecektir.
ABD, özellikle Orta Doğu açısından Türkiye’ye önemli roller biçmekte, Orta Doğu politikasında Türkiye’ye önemli bir yer vermektedir.
Türk yöneticiler de bunu bildikleri için özellikle zor zamanlarında ABD’ye bölge olaylarında büyük destek verirken, bölgedeki konumlarının kötüleşmemesi için de ihtiyatlı davranmaya, bir denge durumu bulmaya çalışmaktadırlar. Savunma alanındaki ortak projeler, Türk liderler açısından iki devletin çıkarlarının eşit şekilde korunmasını, ilişkileri daha samimi ve âdil temele oturtmasını, veren-alan ilişkisinden uzaklaşılmasını temsil etmesi açısından özellikle önemlidir. Türk liderlerin beklediği Amerikalıların ilişkilerde tek yönlü ve tek yanlı bir durumun
ortaya çıkmamasına özen göstermeleri ve Türkiye’yi yakından ilgilendiren konularda kendilerinin görüşünü almadan tek taraflı uygulamalara gitmemeleri dir. Kısacası onlar yeni dünya şartlarında çok daha dengeli, eşit, çok yönlü ve mâkul bir ittifaktan yanadırlar.
DİPNOTLAR;
1 R. L. Rothstein, Alliances and Small Powers, New York: Columbia University Press, 1968, ss. 24, 25, 29, 49, 50, 118, G. Liska, Alliances and Third World,
Baltimore: The John Hopkins Press, 1968, ss. 26, 27, O. R. Holsti ve diğ. (der.), Unity and Disintegration in International Alliances, New York: Willey, 1973, s. 97.
2 M. Gönlübol, "NATO, USA and Turkey", içinde, K. H. Karpat (der.), Turkey's Foreign Policy in Transition, Leiden: E.J. Brill, 1975, ss. 47, 49.
3 G. S. Harris, Troubled Alliance, Washington D.C.: American Enterprise Institute, 1972, s. 21.
4 M. Handel, Weak States in the International System, Londra: Frank Cass, 1981, s. 179.
5 Holsti ve diğ., a.g.e., s. 13, G. Liska, Nations in Alliance, Baltimore: John Hopkins Press, 1968, s. 14.
6 L. Tansky, U.S. and U.S.S.R. Aid to Developing Countries: A Comprehensive Study of India, Turkey and the U.A.R., New York: Frederick A. Praeger, 1967, ss. 39, 46.
7 W. C. Olson ve dig., The Theory and Practice of International Relations, Englewood Cliffs: Prentice Hall, 1983, s. 220, Rothstein, a.g.e., ss. 118, 121,
Handel, a.g.e., s.126, 128.
8 Holsti ve diğ., a.g.e., ss. 12, 30, 54, 265, 268 Liska, Nations in Alliance, a.g.e., s. 90.,
9 ``Türkiye'yle siyasî değerler, ekonomik çıkarlar ya da ortak tarihî tecrübeden çok güvenlik endişesini paylaştık.'' M. Stearns, Entangled Allies:
U.S. Policy Toward Greece, Turkey and Cyprus, New York: Council on Foreign Relations Press, 1992, s. 21.
10 Handel, a.g.e., s. 148, Liska, Alliances..., a.g.e., ss. 28, 29.
11 Rothstein, a.g.e., ss. 32, 117, 247, Handel, a.g.e., s. 121.
12 E. B. Haas, Beyond the Nation-State, Stanford: Stanford University Press, 1964, s. 13.
13 Rothstein, a.g.e., ss. 44, 47, 48, 61-62, 120-121, 123. 259, Liska, Alliances..., a.g.e., s. 28, E. N. Botsas,
"The U.S. Cyprus Turkey Greece Tetragon", Journal of Political and Military Sociology, c. 16, no. 2, 1988, s. 252.
14 Rothstein, a.g.e., ss. 124-126, 260.
15 Olson ve di¤. (der.), a.g.e., ss. 220, 221, Holsti ve di¤., a.g.e., ss. 23, 57, 263.Rothstein, a.g.e., s. 56.
16 R. C. Campany, Turkey and the United States, New York: Praeger, 1986, ss. 80, 82, Stearns, a.g.e., s. 16.
17 H. A. Kissinger, The Troubled Partnership, New York: McGraw Hill, 1965, s. 226, Rothstein, a.g.e., ss. 57, 120, 121-124, Olson ve diğ. (der.), a.g.e.,
ss. 28, 32-33, 222, Harris, a.g.e., ss. 204, 205.
18 Campany, a.g.e., s. 81.
19 Campany, a.g.e., ss. 5-6, Holsti ve di¤., a.g.e., ss. 16, 17, 58, 88, 92, 93, 97.
20 C. C. Shoemaker, J. Spanier, Patron-Client State Relationships, New York: Praeger, 1984, ss. 13-15, 18-22, Handel, a.g.e., ss. 132-137,
B. E. Moon, ``Consensus or Compliance? Foreign Policy Change and External Dependence", International Organisation, c. 39, No. 2, 1985, ss. 308-309.
21 E. R. Witkoff, ``Foreign Aid and United Nations Votes: A Comparative Study", The American Political Science Review, c. 67, No. 3, Eylül 1973, ss. 868-888,
Richardson, a.g.e., ss. 1098-1109, Moon, a.g.e., ss. 297-329, Witkoff, a.g.e., ss. 879-880, Middle East Record, c. 2, 1961, ss. 4, 7-13, c. 3, 1967, ss. 91-103.
22 T. A. Couloumbis, The United States, Greece and Turkey, New York: Praeger, 1983, ss. 171-195.
23 F. Ahmad, The Turkish Experiment in Democracy, Londra: the Royal Institute of International Affairs, 1977, ss. 390, 395, 396, F. A. Vali, Bridge Across the
Bosporus: the Foreign Policy of Turkey, Londra: John Hopkins Press, 1971, ss. 38, 126.
24 Documents on International Affairs, The Royal Institute of International Affairs, Oxford University Press, 1951, s. 65, 1956, ss .341-342, 1957, s. 259.
25 Harris, a.g.e, ss. 221-223.
26 Aynı eser, ss. 53-54, 55, 81.
27 Campany, a.g.e., ss. 103-123.
28 D. A. Rustow, Turkey: America's Forgotten Ally, New York: Council on Foreign Relations, 1987, ss. 104-105.
29 Fahir Armaoğlu, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi, c. II, Ankara: Türkiye İş Bankası, 1994, s. 297.
30 Aynı eser, ss. 304-305, Rustow, a.g.e., s. 106.
31 P. B. Henze, " Out of Kilter: Greeks, Turks and U.S. Policy", National Interest, c. 8, 1987, s. 82, Stearns, a.g.e., ss. 43,167n.
32 Stearns, a.g.e., ss. 40, 42-44, Richard Perle, "Turkey and U.S. Military Assistance" içinde G. S. Harris (der.), The Middle East in Turkish-American
Relations, Washington: The Heritage Foundation, 1985, s. 23, E. B. Laipson, "U.S.-Turkish Friendly Friction", Journal of Defense and Diplomacy,
c. 3 (9), 1985, s. 22.
33 George McGhee, The US-Turkish-NATO-Middle East Connection, Londra: Macmillan, 1990, ss. 168-169, 173, R. N. Haass, "Managing NATO's Weakest Flank:
the United States, Greece and Turkey", ORBIS, c. 30, No. 3, 1986, ss. 466-467, Stearns, a.g.e., ss. 43,49-50.
34 Rustow, a.g.e., ss. 108-111, Stearns, a.g.e., ss. 52,150, McGhee, a.g.e., ss. 176, 177. The Economist, "Star of Islam", 14.12.1991, s. 4.
35 Rubin, "U.S. Middle East Policy in the Turkish Context" içinde Harris (der.), a.g.e., ss. 78, 79.
36 The Economist, "Star of Islam", s. 4.
37 Stearns, a.g.e., ss. 68-69, 81.
38 M. H. Yavuz and M. R. Khan, "Turkish Foreign Policy Toward the Arab-Israeli Conflict: Duality and the Development (1950-1991)", Arab Studies Quarterly,
c. 14 (4), 1992, ss. 81-82, Rustow, a.g.e., ss. 115, 133n.
39 Rustow, a.g.e., ss. 106, 124, Hasan Köni, "Yeni Uluslararası Düzende Türk-Amerikan ilişkileri", Yeni Türkiye, No. 3, 1995, s. 435, McGhee, a.g.e., s. 180.
40 The Economist, 'Star of Islam', s. 4, Yavuz and Khan, a.g.e., s. 86, Newsweek, 06.04.1992, s. 15.
41 McGhee, a.g.e., ss. 161-167, Köni, a.g.e., s. 429.
42 L. H. Bruce, "Cyprus: A Last Chance", Foreign Policy, No. 58, 1985, ss. 115-116, 119, 129, 133.
43 Rustow, a.g.e., ss. 101-102, 103, McGhee, a.g.e., ss. 167-168.
44 Şükrü Gürel, "A General Appraisal of Current Turkish Foreign Policy" içinde M. Ayd›n (der.), Turkey at the Threshold of the 21st Century, Ankara: International
Relations Foundation, 1998, ss. 11-12, S. Demirel, "Turkey and NATO at the Threshold of a New Century", Perception, c. 4, No. 1, 1999, s. 7.
45 Beyaz Kitap Savunma 1998, Ankara: Millî Savunma Bakanl›¤›, 1998, ss. 2, 3, 60, Duygu B. Sezer, "Turkey’s New Security Environment, Nuclear Weapons and
Proliferation", Comparative Strategy, c. 14, No. 2, 1995, 169.
46 Ian O. Lesser, Bridge or Barrier: Turkey and the West After the Cold War, Santa Monica: Rand, 1992, s. 24, Malik Müfti, "Daring and Caution in Turkish
Foreign Policy", Middle East Journal, c. 52, No. 1, 1998, ss. 35, 36, 40.
47 William Hale, "Turkish Foreign Policy After the Cold War", Turkish Review of Balkan Studies, 1993, No. 1, ss. 233-234, Shireen Hunter, "Bridge or Frontier?
Turkey’s Post-Cold War Geopolitical Posture", The International Spectator, c. 34, No. 1, s. 65.
48 Lesser, a.g.e., ss. vii, 14, 26, 35, 43, James Brown, Delicately Poised Allies: Greece and Turkey, Londra: Brassey’s, 1991, ss. 87, 93.
49 Muzaffer Özsoy, "Dünü ve Bugünüyle Türk Savunma Stratejisi" içinde Türkiye’nin SavunmasI, Ankara: Dış Politika Enstitüsü, 1987, ss. 80-81.
50 Ömür Orhun, "The Uncertainties and Challenges Ahead: A Southern Perspective", Perceptions, c. 4, No. 1, 1999, s. 30.
51 Beyaz Kitap, a.g.e. ss. 25-26.
52 Lesser, a.g.e., ss. 12, Brown, a.g.e., s. 66, fiadi Ergüvenç, "Turkey: Strategic Partner of the European Union", Foreign Policy, c. 20, No.1-2, 1996, ss. 5-9.
53 Nur-Bilge Criss, "International Institutions and European Security: A Turkish Perspective" içinde M. Carnovale (der.), European Security and International
Institutions After the Cold War, Londra: Macmillan, 1995, s. 202.
54 John Barrett, "Current Political Agenda of the Atlantic Alliance and Turkey" içinde Ayd›n, a.g.e., s. 35, Beyaz Kitap, a.g.e. ss. 25, 28, Demirel, a.g.e.,
s. 10, Orhun, a.g.e., ss. 27, 28.
55 Lesser, a.g.e., ss. vi, 1, 5.
56 Beyaz Kitap, a.g.e. ss. 7, 27, 33, Demirel, a.g.e., s. 10, Orhun, a.g.e., s. 27.
57 Criss, a.g.e., ss. 207-208, Sezer, a.g.e., ss. 153-155, 158, Müfti, a.g.e., s. 40.
58 Brown, a.g.e., ss. 141, 142, Sezer, a.g.e., s. 152.
59 Hale, a.g.e., ss. 242, 245, , Müfti, a.g.e., ss. 37, 47.
60 Gürel, a.g.e., s. 15, Beyaz Kitap, a.g.e., s. 36.
61 Turan Yavuz, ABD’nin Kürt Kartı, istanbul: Milliyet Yayınları, 1993, ss. 103, 163, 231-235, 262, 273-274, 276, M. Hüseyin Buzoğlu, Körfez Krizi ve PKK,
Ankara: Strateji (ty), ss. 134, 136-138.
62 Lesser, a.g.e., ss. 22, 23,
63 Gürel, a.g.e., ss. 13, 21.
64 Obrad Kesic, "American-Turkish Relations at a Crossroads", Mediterranean Quarterly, c. 6, No. 1, 1995, ss. 105-106, Hale, a.g.e., s. 238.
65 Alain Gresh, "Turkish-Israeli-Syrian Relations and Their Impact on the Middle East", Middle East Journal, c. 52, No. 2, 1998, s. 191.
66 Gürel, a.g.e., ss. 12, 14, Beyaz Kitap, a.g.e., s. 3, Kesic, a.g.e., s. 98, Demirel, a.g.e., ss. 8-9, Hunter, a.g.e., s. 71.
67 Fiadi Ergüvenç, "Turkey’s Strategic Importance in Military Dimension: A Regional Balance Holder" içinde Aydın, a.g.e., ss. 62-63, 65-67,
Brown, a.g.e., ss. 112, 114, 159, Jed C. Snyder, Defending the Fringe: NATO, the Mediterranean and the Persian Gulf, Londra: Westview Press,
1987, ss. 45, 122-123.
68 Gürel, a.g.e., ss. 14-15, Beyaz Kitap, a.g.e., ss. III, 7, 25, 32.
69 Lesser, a.g.e., ss. 26, 37.
70 Kesic, a.g.e., ss. 98, 101, Hale, a.g.e., ss. 239, 243, 247, Hunter, a.g.e., ss. 69, 75, 78.
71 Lesser, a.g.e., ss. 1, 5, 7, Hale, a.g.e., s. 244, Demirel, a.g.e., ss. 8, 10.
72 Gresh, a.g.e., ss. 189-193, 203.
73 Brown, a.g.e., ss. 152, 153, 155, Beyaz Kitap, ss. 125-126, 129.
74 Lesser, a.g.e., ss. vii, 34-35, 38, 43-44, Beyaz Kitap, s. 28.
***