İsabet Etmişiz….
Hasan Pulur
Televizyonda bir açık oturum; tabii “rüşvet” üzerine... Sayın Başbakan savcıya esip gürledi geçenlerde, başka ne konuşulur ki! Ama, Sayın Başbakan gençlik günlerini aratmıyor: “Bu savcı” diye gürlüyor:
“Bizim gençliğimizde aşırı militanlar, üniversite kapısında bildiri dağıtırlardı, savcı onlar gibiydi.”
Başbakan, savcıya böyle söylüyor, sonra da, öyle parlıyordu ki:
“Dur bakalım, dur seninle görülecek hesabımız var!” diyordu.
***
Herhalde ağzının ucuna gelen cümleyi, Başbakan olduğunu hatırlayarak yutkunuyordu:
Oysa, cümle şöyle bitmeliydi:
“Çık dışarı, orada konuşalım.”
Dedik ya, Sayın Başbakan, başbakan olduğunu bir anda hatırlıyor, fren yapıyordu.
***
Biz tanımayız, bilmeyiz Sayın Başbakan niye bu kadar kızıp köpürmüştü ki?
Bilenlerden biri kulağımıza fısıldadı: “Oğlunu ikinci yolsuzluk davasına karıştırmak istediler!”
Haaa, şimdi iş değişir ama araya devlet girince...
Peki ama oğlunun günahı ne?
Bu belli olmadan, kızıp köpürmek biraz fazla değil miydi?
Kim ne derse desin babalarına kızıp, oğullarına bulaştırmak, katlanılır gibi değildir.
Onun için Sayın Başbakan’ın kızgınlığını, halisane anlayanlardanız, ama bu kadarı da fazla...
Bir de o savcıyı düşünsenize...
Adam, polise yasal emri “git şunları getir!” diyor. Polis, mızıkçı çocuklar gibi “bana ne?” diye omuz silkiyor.
Bir savcının adliye kapısında birileri dağıtır gibi belge dağıtması, hoş bir görüntü ve davranış değildir de, biraz böyle düşünsenize.
Televizyonda o gece Ankaralı genç gazeteciler, bir delikanlı vardı, bir de hanım kız...
Hemen hepsi iktidardan yanaydılar.
Bir kişi dışında... Saygı Öztürk...
***
Onu dinledikçe, isabet etmişiz, diye övünmeye başladık... Kabataşlılar Derneği, her yıl değişik mesleklerden bir seçim yapar?
Mesleğin kıdemli ismine sorarlar:
“Sizce kim?”
Mesela; “ Sizce bu Yılın gazetecisi kimdir? ”
Bize de sormuşlardı, hem de bu olaylardan önce, “ Saygı Öztürk ” demişiz.
Birkaç gün sonra sonuçlar açıklanıyor, bizim Saygı Öztürk dediğimiz ortaya çıkıyor.
Önümüzdeki günlerde açıklanacak...
“Hasan Pulur’un seçtiği gazeteci, Saygı Öztürk!”
İşte bizim isabet etmişiz, dediğimiz bu...
***