Goodluck Jonathan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Goodluck Jonathan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2018 Pazar

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA BÖLÜM 27


KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA  BÖLÜM 27


5.1.2. Olusegun Obasanjo Dönemi (1999-2007)


     1999 yılında, 1979’da sivil yönetime geçişe imkân tanıyan askeri yönetimin başındaki general olan Olusegun Obasanjo, başkan seçilmiştir. Obasanjo döneminde yasama ve yürütme arasındaki krizlere ilişkin pek çok örnek yaşanmıştır. Bunlardan ilki başkan Obasanjo’nun askeri yönetim döneminde yapılan yasal düzenleme ile kurulan Petrol Tröst Fonuna ilişkin olarak bir başkanlık kararnamesi ile mevzuat değişikliği yapması üzerine yaşanmıştır. Bu durum Ulusal Meclis tarafından yasamanın yetki alanının ihlali olarak yorumlanmıştır. Yürütmeyi temsilen adalet bakanı ve yargıyı temsilen başsavcı ise yapılan değişikliğin Anayasa’nın “geçici hükümler” başlığı altındaki 315’inci maddesinde başkana tanınan 1999 öncesi askeri yönetim döneminde çıkarılan yasalarda kararname ile değişiklik yapma yetkisi kapsamında olduğunu belirtmiştir.38 Söz konusu durum askeri yönetim altında yapılan düzenlemelerin ne ölçüde meşru olduğu sorusuyla da ilgili olmakla birlikte Anayasa’daki yetki karmaşasını da ortaya çıkarmıştır.

Bir diğer önemli çatışma, bütçe konusunda yaşanmıştır. Önceki bölümde anlatıldığı üzere Anayasa’ya göre harcamalara yetki vermek Ulusal Meclisin görevidir. Öte yandan Anayasa, bütçe taslağının hazırlanması görevini yürütmeye vermiştir. Uygulamada örneğin 2002 yılında Obasanjo Yönetimi’nin bütçeye ilişkin bazı hususlarda Ulusal Meclisin kabul ettiği metin yerine yürütmenin hazırladığı taslağı esas alması büyük bir kriz yaratmıştır. Kriz, başkanın görevden alınmasına ilişkin sürecin başlatılmasına neden olduysa da söz konusu süreç çoğunlukta olan PDP’nin oyları ile durdurulmuştur.39

Obasanjo Dönemi’n de Ulusal Meclis, özellikle de Senato, işlerini yürütürken başkanın yoğun şekilde etkisinde kalmıştır. Özellikle Senato başkanı seçilirken kimin seçileceği konusunda başkan oldukça etkili olmuştur. Başkan ayrıca kendisi ile uyumlu şekilde çalışmayan Senato başkanlarının değişimi konusunda da etkili olmuştur. Bu sebeple Senato başkanının ortalama görev süresi oldukça düşük kalmıştır. Obasanjo Dönemi’nde sekiz yıl içerisinde beş ayrı Senato başkanı görev yapmıştır. Söz konusu değişikliklerin tümünde de, gizli bir şekilde yürütülse de,başkanın çok büyük etkisi olmuştur.40

2005 yılında Obasanjo Hükümeti, Ulusal Meclise danışmadan tek taraflı olarak petrol vergisi getirmiştir. Anayasa’da vergi koyma yetkisinin açıkça Ulusal Meclise ait olmasına karşın böyle bir uygulamaya gidilmesi Ulusal Meclis ile başkan arasında yeni bir krize neden olmuştur. Süreç, sonunda kamuoyu desteğini de arkasına alan Ulusal Meclis lehine sonuçlanmış ve söz konusu vergi iptal edilmiştir.41

2006 yılında başkan Obasanjo ve başkan yardımcısı Alhaji Atiku Abubakar’ın karşılıklı olarak birbirlerini kamu kaynaklarının şahsi menfaatler için kullanımı ile itham etmesi üzerine her iki isim için de parlamentoda soruşturma süreci işletilmiştir. Senatoda yürütülen soruşturmada başkan suçlu bulunmuştur; ancak, söz konusu kararın başkan yardımcısının manipülasyonu ile alındığı iddiası üzerine yeniden açılan soruşturmada bu kez başkan yardımcısı suçlu bulunmuştur. Başkan yardımcısı hakkında suçlandırma süreci başlatılmak üzereyken başkan yardımcısı görevden ayrılmıştır. Söz konusu durum yasamanın gözetim fonksiyonlarını ne şekilde gerçekleştir(eme)diğine ve yürütmenin güdümüne ne ölçüde girebildiğine ilişkin önemli bir örnek teşkil
etmektedir.42

2007 yılında Nijerya ve Kamerun arasında yaşanan bir uyuşmazlık,
Uluslararası Adalet Mahkemesince Nijerya aleyhine sonuçlandırılmıştır.
Başkan Obasanjo, Mahkemenin kararını doğrudan uygulamaya
koymuştur. Bu durum Ulusal Meclis ile Obasanjo arasında bir başka
krize neden olmuştur. Ulusal Meclis, Uluslararası Adalet Mahkemesinin
kararının parlamento onayı olmadan yürürlüğe konulamayacağını iddia
ederken başkan, Uluslararası Adalet Mahkemesinin yetkisinin parlamento
tarafından kabul edilen uluslararası bir anlaşmaya dayandığını belirterek
yaptığı eylemin Anayasa’ya uygun olduğunu iddia etmiştir.43

Obasanjo Dönemi’nde son olarak bahsedilmesi gereken diğer bir husus
Obasanjo’nun ikinci dört yıllık görev süresinin dolmasının yaklaştığı
dönemde Anayasa’daki başkanlık için öngörülen iki dönem şartının
kaldırılması teşebbüsüdür. Obasanjo’nun kurmaylarının, rüşvet vermek
ve olumlu oy kullanmayacak olanları Yolsuzlukla Mücadele Kurumu
tarafından soruşturulmakla tehdit etmek de dâhil olmak üzere çeşitli
yöntemlerle, Ulusal Meclis üyelerine baskı kurmalarına karşın söz konusu
teşebbüs başarısızlıkla sonuçlanmış ve bu sonuç Nijerya’da demokrasinin
gelişimi açısından zafer olarak yorumlanmıştır.44

Obasanjo Dönemi yasama yürütme ilişkileri açısından topluca
değerlendirilecek olursa bu dönemde Shehu Sagari dönemine kıyasla
yasamanın gücünü bir miktar daha fazla hissettirebildiği ve bazı
durumlarda etkili sonuçlar alabildiği ancak yine de yürütme karşısında
genellikle güçsüz kaldığı yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır.
Yasamanın söz konusu güç artışının sebebi olarak Ulusal Meclis üyelerinin
gittikçe deneyim ve uzmanlık kazanması, parlamento idari teşkilatının
parlamento üyelerine verdiği bilgi desteğinin zamanla artması, darbe
korkusunun günden güne azalması ile demokratik siyasete olan güvenin
artması ve çoğunluk partisi olan PDP’nin tüm ülkeyi kapsayan ancak zayıf
bir koalisyona dayanması sebebiyle parti disiplinin görece düşük olması
gösterilmektedir.45 Bununla birlikte yine de Obasanjo’nun PDP içindeki
gücünün oldukça fazla olduğu unutulmamalıdır.46

5.1.3. Umaru Musa Yar’Adua Dönemi (2007-2010)



2007 yılında Yar’Adua’nın başkan olması ile yasama ve yürütme arasındaki
ilişkiler konusunda yeni bir sayfa açılmıştır. Yar’Adua’nın farklı yönetim tarzı Obasanjo’nun hükümetin pek çok kararını bizzat alan müdahaleci  tavrından farklılık göstermiştir.47 Ayrıca Yar’Adua’nın kurduğu hükümette iktidar partisi dışındaki partilerden de az sayıda da olsa bakan ataması ile kısmen ulusal hükümet kurması ilişkilerin yumuşamasına önemli katkıda bulunmuştur.

Bu dönemde, Obasanjo Dönemi’nde Ulusal Meclis tarafından soruşturulamayan Obasanjo Yönetimi’nin bazı uygulamaları da ilgili komisyonlarca mercek altına alınmış ve incelenmiştir.48

Yasama ve yürütme arasındaki en büyük kriz ise 2010 yılında başkan Yar’- Adua’nın sağlık durumu nedeniyle yaşanmıştır. Tedavi nedeniyle geçici süreyle görev yapamayacağını Temsilciler Meclisi ve Senato başkanlarına bildirmesi ve gereği halinde görevini geçici olarak başkan yardımcısına bırakması gereken Yar’Adua’nın Anayasa’da belirlenen bu işlemleri yapmaması ve Anayasa’da bu tür bir durumda ne yapılacağının belirlenmemiş olması, ülkede bir güç boşluğuna
neden olmuştur. Ulusal Meclisin ve yargı kurumlarının uzun süre sorunu çözememesi nedeniyle askeri darbe tehlikesi baş göstermiştir. Sorun,
sonunda Ulusal Meclisin Anayasa’yı -anayasaya aykırı şekilde- başkanın imzası olmaksızın değiştirmesi ve başkan yardımcısı Goodluck Jonathan’ı başkan ilan etmesi ile çözülmüştür. Söz konusu durum literatürde “ihtiyaç doktrini” olarak adlandırılmıştır.49

5.1.4. Goodluck Jonathan Dönemi (2010-2015)

Goodluck Jonathan dönemi yasama ve yürütme ilişkileri açısından yukarıda anlatılan krizle başlamıştır. Sonrasında petrol fiyatlarına ilişkin başkan tarafından yapılan bir düzenleyici işlemin Ulusal Meclis tarafından uygulamaya etkisi olmayan kınama mahiyetindeki bir karar ile karşılanması ve söz konusu kararın başkan tarafından şiddetle eleştirilmesi bir diğer kriz konusu olmuştur.50


Goodluck Jonathan
Umaru Musa Yar’Adua


Başkan Jonathan Dönemi’nde yasama ve yürütme arasındaki bir diğer kriz 2012 bütçesinin uygulanmasına ilişkin eleştirileri dolayısıyla başkanın Ulusal Meclis tarafından görevden alınma tehdidine maruz kalması ile yaşanmıştır. Söz konusu krizin altında yatan gerçek neden ise pek çok parlamento üyesinin seçim bölgesine ilişkin yatırımların 2012 yılı bütçesinde yer almasına karşın başkan tarafından yapılmaması olmuştur.51

Jonathan, 2015 yılında yapılan seçimleri kaybetmiştir. 2015 seçimlerinde önceki üç muhalefet partisinin birleşmesi ile kurulan APC partisinin adayı Muhammadu Buhari Başkan seçilmiştir. Buhari halen bu görevi yürütmektedir.

5.2. Başkanın Diğer Organ ve Kurumlarla İlişkileri

Anayasal organlar arası ilişkiler incelenirken yasama yürütme (Başkan- Ulusal Meclis) ilişkisi dışında incelenebilecek diğer önemli alanlar yasamanın yargı ile ilişkisi, yürütmenin yargı ile ilişkisi, yürütmenin kendi içerisinde sayılabilecek ancak bağımsız olması gereken kurumlarla ilişkisi, yürütmenin yerel yönetimlerle ilişkisi ve son olarak gayri resmi olarak işleyen ancak Nijerya’nın siyasi işleyiş yapısı incelenirken son derece önemli olan başkanın kendi partisi başta olmak üzere siyasi partiler ile ilişkisi konularıdır.

5.2.1. Başkanın Yargı ile İlişkileri

Yürütme yargı ilişkilerine bakıldığında başkanın çok geniş kapsamlı af yetkisi en önemli alan olarak göze çarpmaktadır. Buna göre başkan, Ulusal Meclisin çıkaracağı bir yasa üzerine af ilan edebilmekte ya da herhangi bir yasaya dayanmaksızın cezanın ertelenmesi kararı verebilmekte, cezaları
hafifletebilmekte ya da tümüyle kaldırabilmektedir.

Yürütme yargı ilişkilerinde özellikle Obasanjo Yönetimi’nin yargı ile ilişkisinin son derece sorunlu olduğu yorumu yapılmaktadır.52 Bu dönemde pek çok durumda yargı kararlarına uyulmadığı görülmüştür.53
    Örneğin Oyo Eyaleti Valisinin bakan tarafından görevinden alınması mahkeme kararı ile usulsüz  bulunmasına karşın uzun bir süre söz konusu Vali görevine geri dönememiştir. Bir diğer örnek ise -Yüce Mahkeme tarafından usulsüz bulunmasına karşın- Lagos Eyaletine ilişkin bazı ödeneklerin başkan tarafından serbest bırakılmamasıdır. 2002 yılında başkanın Nijerya Ulusal Petrol Şirketine ilişkin bir kararı da Yüce Mahkemece iptal edilmesine karşın söz konusu iptal yok sayılmıştır.54

Öte yandan Yüce Mahkeme kararlarının başkanın gücünü sınırlayabildiği bazı örneklere rastlamak da mümkündür. 
Örneğin 2006 yılında kendisi ile fikir ayrılığına düşmesi sebebiyle Obasanjo tarafından görevden alınan Başkan Yardımcısı Atiku Abubakar, Yüce Mahkeme kararı sonrasında tekrar göreve dönmüştür.55

5.2.2. Başkanın Bağımsız Kurumlarla İlişkileri

Yürütmenin kendi içerisinde sayılabilecek ancak bağımsız olması gereken kurumlarla ilişkileri açısından Nijerya’da ilişkilerin demokratik bir hukuk devletinde olması gerektiği gibi gittiğini söylemenin güç olduğu yorumu yapılmaktadır. Örneğin, Obasanjo döneminde Ekonomik ve Mali Suçlar Komisyonu ile Bağımsız Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu adı altında iki farklı yolsuzlukla mücadele kurumu, Ulusal İnsan Hakları Kurumu, Genel Denetçi ve Ombudsman kurumları kurulmuş olmasına karşın söz konusu kurumlar yürütmeyi etkili şekilde denetlemekte zayıf kalmıştır. Ayrıca, bağımsız kurumların başkanlarının başkanın isteği doğrultusunda çalışmadığı durumlarda görevden alınmaları söz konusu olmuştur. Nijerya’daki yaygın insan hakları ihlallerini dünya kamuoyunun dikkatine sunan İnsan Hakları Kurumu Başkanı Bukhari Bello bu şekilde “usulsüzce” görevden alınmıştır. Son olarak kağıt üstünde olmasa da uygulamada başkanın şahsına bağlı olarak hareket eden
kurumların yasama organı üyelerini itibarsızlaştırmaya yönelik çalışma
ve açıklamalarda bulunması konunun yasama ve yürütme ilişkilerini
de etkileyen diğer bir boyutudur. Örneğin Ekonomik ve Mali Suçlar
Komisyonu Başkanı Nuhu Ribadu döneminde söz konusu kurum sık sık
çeşitli parlamento üyeleri aleyhinde asılsız ithamlarda bulunmuştur.56

5.2.3. Başkanın Yerel Yönetimlerle İlişkileri

Nijerya’da yürütmenin yerel yönetimlerle ilişkisi yürütmenin gücünü
orantısızca hissettirdiği alanlardan bir diğeri olarak gösterilmektedir.
Başkan, pek çok durumda yetkisini aşarak başta fonların aktarımı olmak
üzere eyalet meselelerine karışmış ve eyalet yönetimleri ile kişisel vesayet
ilişkileri geliştirmiştir. 57

5.2.4. Başkanın Siyasi Partilerle İlişkileri

Özellikle Obasanjo döneminde başkanın baskın rolü siyasi partilerle
ilişkilerinde de gözlemlenmektedir. Obasanjo, kendi partisi olan PDP’nin
yönetiminde oldukça etkin olmuştur. Obasanjo, Partiyi doğrudan şahsına
bağlı olarak işlemesi yönünde düzenlemiş, Partinin herhangi bir reform
girişimine ve parti içi demokrasiye kapalı olmasını sağlamıştır. Bunun en
önemli belirtisi Obasanjo ile birlikte Partinin kurucu kadrosunda yer alan
ve sonrasında Obasanjo’nun bazı kararlarına karşı olan pek çok ismin
Partiden atılması ya da susturulmasıdır. Bu durum ayrıca iktidar partisinin
eyaletler düzeyindeki örgütlenmesinde de yaşanmıştır. Obasanjo ile aynı
fikirde olmayan yerel partililer çoğunlukla haksız yere cezalandırılmıştır.
Obasanjo, Partisinin Senatodaki Grup Başkanını kendisi ile uzlaşmaması
nedeniyle sekiz yıl içerisinde dört kez görevden aldırmıştır. Parti içerisinde yürütmeye bağlılık ve yürütmenin kontrolü baskın bir hal almıştır. Bununla birlikte ülkedeki diğer partilerin de parti içi demokrasi konusunda iktidar partisinden daha iyi konumda olmadığını belirtmek gerekmektedir.58

6. SİYASAL SİSTEM HAKKINDAKİ TARTIŞMALAR

Nijerya’da ülkenin bağımsızlığa kavuştuğu tarihten bugüne değin
pek çok askeri darbe yaşanmıştır. Ülkede siyasi iktidarın değişmesinin
seçimlerle olduğu durumlarda da seçim hileleri nedeniyle seçimlerin
meşruiyeti son derece tartışmalı olmuştur. Yıllar süren baskıcı askeri
rejimin tahripkâr etkisi ülkede demokrasinin gelişimini son derece güç bir
hale getirmiştir. Ülkede demokratik seçimler yapılabilse bile demokratik
kültürün gelişebilmesi için uzun bir zaman gerekmektedir.59

Adejumobi’ye göre Nijerya’da demokrasinin yerleşmesi önündeki
en büyük engel askeri yönetim yerine gelen sivil iktidarın yönteminin
askerlerden neredeyse ayırt edilemeyecek şekilde olmasıdır. Bu bağlamda
Nijerya’da yürütmenin Samuel Huntington’un 1997’de ortaya koyduğu
yeni gelişen demokrasilerin önündeki en büyük engelin devrimciler ya
da asker değil de bizzat seçimlerle gelen iktidar olacağı60 tezini doğrular
nitelikte olduğu savunulmaktadır.61

Cheibub’a göre Nijerya’daki durum da dâhil olmak üzere askeri yönetimlerin başkanlık sistemini daha fazla tercih ettiğini söylemek ya da başkanlık sisteminin askerlerin yönetimi ele geçirmesini kolaylaştırdığını iddia etmek tarihsel örnekler açısından düşünüldüğünde pek mümkün değildir. Dahası Cheibub’a göre Nijerya örneğinde başkanlık sistemi, askeri yönetimden sivil yönetime geçişte askeri yönetim taraftarlarından çok demokrasiye geçiş taraftarlarının savunduğu bir görüştür.62

Nijerya’daki demokratikleşememe sorununun ülkede uygulanan başkanlık sisteminden çok ülkedeki antidemokratik siyasi kültür nedeniyle olduğu öte yandan başkanlık sisteminin ülkenin demokratikleşmesine yönelik herhangi bir olumlu etkisinin de olmadığına ilişkin yorumlar da yapılmaktadır. Falola ve Genova’ya göre Nijerya’da başkanlık sistemine geçilen İkinci Cumhuriyet’in bir askeri darbe ile çökmesi, başkanlık sisteminin bir kusuru olmaktan çok yolsuzlukların ve ekonomik sorunların artması nedeniyle dir.63 Öte yandan Omoweh, Nijerya’da İkinci Cumhuriyet’in çöküşünde parlamentonun etkisizliğinin önemli bir payı olduğunu iddia etmektedir.64 

Fashagba’ya göre hem parlamenter sistemin uygulandığı Birinci Cumhuriyet’in çökmesi hem de başkanlık sisteminin uygulandığı İkinci Cumhuriyet’in çökmesi zayıf parlamento nedeniyledir. Fashagba, İkinci Cumhuriyet’i kuranların başkanlık sistemini tercih etmelerinin ardında yasamayı güçlendirme düşüncesi olduğunu belirtmektedir. Bunun da en temel argümanları Ulusal Meclisin önemli
atamaları onaylama yetkisinin olması ve tüm harcamaların yasama gözetim ve onayından geçmesi olarak sayılmaktadır.65 Fashagba’ya göre Nijerya’nın parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmesinin diğer önemli nedeni, etnik ve dini açıdan parçalı bir siyasi yapıya sahip insanların bir araya gelmesi ile oluşan ve sürekli şekilde dağılma tehlikesi ile karşı karşıya olan ülkenin bir arada tutulmasının ancak güçlü bir başkan sayesinde olabileceği düşüncesidir.66 Bu düşünceden hareketle ülkedeki başkanlık sisteminin etnik ve dini açıdan parçalı siyasi yapının bir arada tutulmasını amaçladığı iddia edilmektedir.

Adejumobi’ye göre Nijerya’daki siyasi sistemi karakterize eden temel
unsurlar şaibeli ve güvenilirliği olmayan seçimler, demokratik kurallara
saygısı ve bağlılığı olmayan siyasi elitler, toplumda derin bölünmeler
ve çatışmalar ile muhalefete yeterli alanın bırakılmıyor oluşudur.
Adejumobi; özellikle Obasanjo yönetiminin tüm kararların tek merkezden
alındığı, gücü sürekli şekilde elinde toplayan, gerek yasal gerek yasa dışı
yollarla muhalefetin ve aykırı seslerin acımasızca bastırıldığı yatay ve
dikey hesap verebilirliğin neredeyse hiç olmadığı bir yönetim olduğunu
belirtmektedir. Adejumobi, yürütmenin kendisini sınırlayabilecek hiçbir
anayasal organı dikkate almamayı seçtiği ve süreçlerin sonucunda da
çoğunlukla yürütmenin kararlarının geçerli olduğu yorumunu yapmakta
ve bunu bazen yasal gibi gözüken yollarla yapılırken bazen de yasa dışına
çıkılarak gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Adejumobi bu karamsar
tabloyu çizmesine karşın -her şeye rağmen- yasama ve yargının zaman
zaman, yürütmeden bağımsız hareket etme girişimlerinin ülkedeki
demokratik gelişim açısından olumlu olduğunu belirtmektedir.67
Fashagba, Nijerya’da Ulusal Meclisin başkan ile olan uyuşmazlıklarının
büyük ölçüde kamu kaynaklarının düzgün kullanımına ilişkin olduğunu
tespit etmiştir.68 Fashagba, söz konusu uyuşmazlıkların ve daha spesifik
olarak bazı durumlarda komisyonlar aracılığıyla ilgili ve sorumluların
dinlenmesi (hearing) usulüyle çeşitli rüşvet ve yolsuzlukların üzerine
gidilmesinin kamuoyu oluşumu açısından etkili olan ve zaman zaman
sorumluların istifasını getiren önemli bir parlamenter denetim faaliyeti
olduğunu belirtmektedir. Fashagba, yaptığı araştırma neticesinde bu
kategoride değerlendirilebilecek dinleme (hearing) sayısının yasama
dönemi başına ortalama iki olduğunu tespit etmiştir.69 Lewis’e göre
de Dördüncü Cumhuriyet Ulusal Meclisi, tüm eksikliklerine rağmen
Nijerya’daki daha önceki demokrasi denemelerine kıyasla yasaların
yazımına etki etme, hükümeti denetleme ve diğer anayasal organlar
karşısında bir denge oluşturma konularında daha aktif ve başarılı
olmuştur.70 Bununla birlikte Fashagba -Adejumobi’yle paralel şekilde-
Nijerya’nın özellikle asker kökenli Başkan Obasanjo döneminde oldukça
otoriter bir şekilde yönetildiğini, önceki bölümde de anlatıldığı üzere
Senato başkanlarının başkan ile iyi geçinmeme halinde başkanın
kontrolünde olan senatörlerce görevden alınması, başkanın Temsilciler
Meclisi başkanının seçiminde de zaman zaman etkili olması ve diğer pek
çok durumda da başkanın yasama üyelerini etkisi altına alması sebepleriyle
yasamanın yürütme karşısında güçsüz kaldığını belirtmektedir.71

Pek çok akademisyen Nijerya sisteminde yasamanın yürütme karşısında olması gerekenden daha güçsüz olduğu üzerinde birleşmektedir. Öte yandan bunun nedeni hakkındaki görüşler başkanlık sisteminden daha farklı unsurları adres olarak göstermektedir. Örneğin Schraeder’e göre Nijerya’da organlar arasındaki dengesizliğin nedenini İngiliz sömürge valisinin dönemin yasama organı ile ilişkilerindeki hiyerarşik konumunda aramak gerekmektedir.72 Okoosi ve Simbine’ye göre ise yasamanın güçsüzlüğünün en önemli nedeni sürekli askeri
darbelerle sekteye uğrayan parlamentonun kurumsal kültür geliştirmesi
güçleşirken yürütme aygıtının tersine güçlenmesidir.73

Cranenburgh’un Nijerya dâhil 30 Afrika ülkesindeki siyasi sistemi
incelediği bir çalışmaya göre Afrika’daki siyasi liderlerin ne kadar güçlü
oldukları hususunda sistemin başkanlık ya da parlamenter sistem
olması belirleyici faktör olmaktan uzaktır.74 Buna göre ülkedeki sistemin parlamenter sistem olması halinde de başkanlık sistemindekiyle aynı
derecede aşırı güçlü başbakanlar var olabileceği söylenebilir.


28 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR,



**

KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA BÖLÜM 26



KARŞILAŞTIRMALI HÜKUMET SİSTEMLERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİ, ARAŞTIRMA HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI NİJERYA  BÖLÜM 26






Nijerya Parlamentosu 




4.1.2. Ulusal Meclisin Görev ve Yetkileri


Nijerya Ulusal Meclisi ülke içerisinde barış, düzen ve iyi yönetimin sağlanması amacıyla tüm ülkede geçerli yasaların çıkarılmasından sorumludur. 
Nijerya Anayasası belirli alanlardaki yasama yetkisinin yalnızca Ulusal Meclis tarafından kullanılabileceğini belirtmiştir. 

Söz konusu alanlar Anayasa’da uzun bir liste halinde sıralanmıştır. Bu alanlar özetle Federal yürütme ve yargının tüm kurumlarının düzenlenmesi, savunma, havacılık, icra iflas, bankacılık, uluslararası finans, vatandaşlık, telif hakları, iktisadi rekabet, sermaye hareketleri, para politikası, eyaletlerin kurulması, gümrük, uluslararası ilişkiler vb. olarak sıralanabilir.25 Ulusal Meclis, bu listede sayılmayan alanlarda da yasama yetkisine sahiptir ancak söz konusu alanlarda eyalet meclislerinin de yasa çıkarma yetkisi bulunmaktadır. Eyaletlerin yasaları ile Ulusal Meclis tarafından çıkarılan yasalar arasında bir çelişki olması halinde Ulusal Meclis tarafından çıkarılan yasa esas alınmaktadır (Any. m. 4).
Federal düzeydeki tüm harcamalar, Ulusal Meclisin onayı ile yapılmak durumundadır (Any. m. 80). Uluslararası bir anlaşmanın yasa gücünde 
olması için Ulusal Meclis tarafından yasalaştırılması gerekmektedir (Any. m.12). Başkanın yaptığı üst düzey atamaların pekçoğu Senatonun onayına 
tabidir. Ayrıca Ulusal Meclis, başkanı ve başkan yardımcısını görevi kötüye kullanma suçlaması ile suçlandırılabilmekte ve görevden alabilmektedir.

4.1.3. Yasama Süreci

Yasama sürecini Ulusal Meclisin her iki kanadı da başlatabilmektedir. Yasaların yapılması için yasa teklifinin Ulusal Meclisin her iki kanadı tarafından da onaylanması gerekmektedir. Bu tarihten sonra başkan, yasa tekliflerini 30 gün içerisinde onaylayabilmekte ya da geri gönderebilmektedir.
Başkanın yasa teklifini geri göndermesi halinde söz konusu yasa teklifi ancak Ulusal Meclisin her iki kanadının da üçte iki oyu ile yasalaşabilmektedir.
Bu durumda başkanın onayına gerek yoktur (Any. m. 58).

4.1.4. Anayasa Değişikliği Süreci

Anayasa’nın değiştirilmesi Ulusal Meclisin her iki kanadının ayrı ayrı üçte iki çoğunlukla karar alması ve ayrıca eyalet meclislerinin üçte ikisinin
Anayasa değişikliğini onaylaması ile mümkündür. (Any. m. 9) Anayasa değişikliklerinde başkanın onayı gereklidir. Anayasa’nın bazı kısımlarının
değiştirilmesi için ise tüm aşamalarda üçte iki yerine beşte dörtlük oy gerekmektedir. Söz konusu maddeler; anayasanın değiştirilmesine ilişkin 
madde, yeni eyaletlerin nasıl kurulacağını ya da eyaletlerin sınırlarının nasıl düzenleneceğini belirleyen madde ve temel hak ve hürriyetlerin düzenlendiği Sekizinci Bölümdeki tüm maddelerdir.

4.2. Yürütme Organı

Nijerya Federal Cumhuriyeti’nde federal düzeyde yürütme yetkisi başkana aittir. Başkan bu yetkisini başkan yardımcısı, bakanlar ve federal kamu görevlileri aracılığıyla kullanmaktadır. Başkanın görev süresi dört yıldır.

4.2.1. Başkanlık Seçimleri

Başkan olabilmek için; doğumdan itibaren Nijerya vatandaşı olmak, 40 yaşını doldurmuş olmak ve Ulusal Meclise seçilebilmek için gerekli tüm şartları taşıyor olmak gerekmektedir (Any. m. 137). Bir kişi en çok iki dönem başkanlık yapabilmektedir (Any. m. 137).



Nijerya Federal Cumhuriyeti Başkanlık Arması 




Başkan, göreve başlamadan önce mal varlığını ve mali yükümlülüklerini açıklamak ve göreve başlarken Anayasa’da belirtilen şekliyle yemin etmek
zorundadır (Any. m. 140).

Her başkan adayı seçim öncesinde yardımcısının kim olacağını açıklamak durumundadır. Başkan seçilen adayın önceden açıkladığı kişi başkan yardımcısı seçilmiş sayılmaktadır. Başkan yardımcısı, başkan ile aynı partiden olmak ve başkanın seçilme yeterliğine ilişkin şartların tümünü taşımak zorundadır (Any. m. 142).

   Başkanlık seçimleri dört yılda bir yapılmaktadır (Any. m. 135). Seçimlerde en çok oyu alan aday başkan seçilmektedir; ancak, adayın aynı zamanda tüm eyaletlerin en az üçte ikisinde oyların en az dörtte birini almış olması gerekmektedir. Bu koşulları sağlayan bir adayın çıkmaması durumunda en çok oyu alan aday ile söz konusu aday hariç olmak üzere en çok eyalette oyların çoğunluğunu alan aday arasında ikinci bir seçim yapılmaktadır. Söz konusu ikinci seçimde de eyaletlerin en az üçte ikisinde en az dörtte bir oy alma şartı aranmaktadır. Bu şartın ikinci seçimde de sağlanamaması durumunda üçüncü ve son bir seçim yapılmaktadır. Bu seçimde en çok oyu alan aday, eyaletlerin en az üçte ikisinde en az dörtte bir oy alma şartı aranmaksızın başkan seçilmektedir (Any. m. 133, 134).

Savaş nedeniyle başkanlık seçimlerinin yapılamaması durumunda Ulusal Meclis altı aylık süreleri aşmamak üzere mevcut başkanın görev süresini uzatabilmekte dir (Any. m. 135).


4.2.2. Başkanın Görev ve Yetkileri


     Anayasa’ya göre başkanın bir ülkeye savaş ilan edebilmesi ancak Ulusal Meclisin her iki kanadının ortak katılımı ile düzenlenen özel birleşimde bu yönde bir karar alınması ile mümkündür (Any. m. 5). Anayasa’ya göre ayrıca başkanın yurtdışına muharip birlik gönderebilmesi, acil durumlar hariç olmak üzere, Senato onayına tabidir. Acil durumlarda ise başkan 14 gün içerisinde Senatodan onay almak zorundadır (Any. m. 5).
Anayasa’ya göre Ulusal Meclis, başkanın silahlı kuvvetlerdeki atamalarının herhangi bir etnik grubun ya da eyaletin lehine olacak şekilde yapılmadığından emin olunmasını sağlamak adına bir komisyon kurabilmektedir (Any. m. 219).

Tüm yasaların ve anayasa değişikliklerinin yürürlüğe girebilmesi için başkan tarafından onaylanması gerekmektedir. Başkanın onay vermemesi halinde yasa teklifi ancak Ulusal Meclisin her iki kanadının da üçte iki oyu ile yasalaşabilmekte dir. Bu durumda başkanın onayına gerek yoktur. (Any.m. 58). Başkanın yasa hükmünde kararname çıkarma yetkisi yoktur; ancak, bu durumun istisnası 1999 öncesi askeri yönetim döneminde çıkarılan yasalarda değişiklik yapılmasıdır. Başkan bu tür değişiklikleri bir kararname ile yapabilmektedir (Any. m. 315).

   Başkanın, bütçe tasarısı dışında, yasama sürecini başlatma yetkisi bulunmamasına karşın uygulamada pek çok yasanın başkanlık tarafından
hazırlanıp çeşitli parlamento üyelerine gönderildiği görülmektedir.26

Nijerya Anayasası’na göre başkan, Ulusal Meclisteki tüm oturumlara katılabilmekte ve gerekli gördüğü konularda konuşabilmektedir
(Any. m. 67). Ancak başkan, Ulusal Meclis üyesi değildir ve oy hakkı da bulunmamaktadır. Bakanlar ise bakanlık faaliyetlerine ilişkin olarak
konuşma yapmak üzere davet edilmeleri halinde ve özellikle de Ulusal Meclisin herhangi bir kanadının gündemi ilgili bakanlık hakkında olduğunda konuşma yapabilmektedir (Any. m. 67). Bakanlar da Ulusal Meclis üyesi değildir ve oy hakları bulunmamaktadır.
Bakanlar, başkan tarafından atanmaktadır ve başkana doğrudan bağlı olarak görev yapmaktadır. Söz konusu atamalar Senatonun onayına tabidir
ancak bakanların yasama tarafından görevden alınabilmesi mümkün değildir. Her eyaletten o eyaletin yerlisi en az bir bakanın atanması zorunludur. Anayasa’ya göre bakanlar, Anayasa’nın 14’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere herhangi bir eyaletin, etnik grubun ya da bölgenin ağırlığı olmayacak şekilde atanmalıdır (Any. m. 147). Ulusal Meclis üyesi ya da Eyalet Meclisi üyesi bir kişi bakan olarak atandığında meclis üyeliğinden istifa etmiş sayılmaktadır. Bakan olacak kişinin Ulusal Meclis üyeleri için gerekli şartları taşıyor olması, göreve başlamadan mal varlığı ve yükümlülüklerini beyan etmesi ve göreve başlarken yemin etmesi gerekmektedir (Any. m. 147, 149). Adalet bakanının en az 10 yıl avukatlık yapmış olması gerekmektedir (Any. m. 150).

Başkanın, başkan yardımcısına veya bakanlara istediği görevi verme ve dilediğinde görev değişikliği yapabilme yetkisi vardır (Any. m. 148).
Anayasa’ya göre bakanlık müsteşarları ve hiçbir bakanlığa bağlı olmayan birimlerin genel müdürleri doğrudan başkan tarafından atanmaktadır. Bu atamalar Senato onayı gerektirmemektedir (Any. m. 171).

   Nijerya Anayasası’na göre çeşitli federal kamu kurumları, yönetim kurullarınca yönetilmektedir. Bu kurumlar; Davranış Kuralları Bürosu, Devlet Şurası, Federal Adalet ve Eşitlik Komisyonu, Federal Kamu Görevi Komisyonu, Federal Adalet Hizmeti Komisyonu, Bağımsız Ulusal Seçim Komisyonu, Ulusal Savunma Konseyi, Ulusal Ekonomik Konsey, Ulusal Yargı Konseyi, Ulusal Nüfus Komisyonu, Ulusal Güvenlik Konseyi, Nijerya Polis Konseyi, Polis Hizmetleri Komisyonu ve Maliye Komisyonudur (Any. m.153). Söz konusu kamu kurumlarının yönetim kurulu başkan ve üyeleri, bazı istisnalar dışında, başkan tarafından atanmaktadır ancak atamaların Senato tarafından onaylanması gerekmektedir. Devlet Şurası, Ulusal Savunma Konseyi ve Ulusal Güvenlik Konseyine ilişkin atamalarda Senato onayına gerek yoktur. Başkan; Ulusal Seçim Komisyonu, Ulusal Yargı Konseyi, Federal Yargı Hizmetleri Komisyonu ve Ulusal Nüfus Komisyonu atamalarında Devlet Şurasına danışmakla yükümlüdür (Any. m. 154).

Kamu kurumlarının yönetim kurulu başkan ve üyelerinin görev süresi, istisnalar dışında, beş yıldır (Any. m. 154). Başkanın herhangi bir kurul başkanını ya da üyesini görev süresi dolmadan görevden alabilmesi Senatonun üçte ikisinin onayı ile mümkündür (Any. m. 155).
Anayasa’ya göre yukarıda bahsi geçen kurumlardan Davranış Kuralları Bürosu, Ulusal Yargı Konseyi, Federal Kamu Görevi Komisyonu, Maliye Komisyonu, Federal Adalet ve Eşitlik Komisyonu ve Bağımsız Ulusal Seçim Komisyonu, görevlerini hiçbir kişi veya otoritenin emir ve yönlendirmesine tabi olmadan bağımsız şekilde yürütmekle mükelleftir (Any. m. 158).

Büyükelçiler veya ülkeyi yurt dışında temsil edecek diğer temsilciler de başkan tarafından atanmaktadır. Bu atamalara Senatonun onay vermesi gerekmektedir (Any. m. 171).

    Başkan ayrıca bir yasa ya da meclis kararıyla belirlenecek sayıda özel danışman atayabilmektedir. Söz konusu özel danışmaların da göreve
başlamadan önce mal varlıklarını ve mali yükümlülüklerini beyan etmeleri ve göreve başlarken yemin etmeleri gerekmektedir (Any. m. 151, 152).
Başkan, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Genelkurmay başkanı ile kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanları başkan tarafından atanmaktadır. Başkan silahlı kuvvetlere operasyon izni verme yetkisini uygun gördüğü komutana devredebilmektedir (Any. m. 218).

Başkan, Ulusal Meclisin çıkaracağı bir yasa üzerine af ilan edebilmekte ya da herhangi bir yasaya dayanmaksızın cezanın ertelenmesi kararı verebilmekte, cezaları hafifletebilmekte ya da tümüyle kaldırabilmektedir (Any. m. 175).

4.2.3. Başkanın Sorumluluğu ve Suçlandırılması

Başkan veya başkan yardımcısı, Ulusal Meclisin her iki kanadının üyelerinin üçte birinin imzasıyla istenen ve üçte ikisinin oyuyla oluşturulan bir soruşturma komisyonunca görevi kötüye kullanma suçlaması ile soruşturulabilmekte ve soruşturma sonucunda suçlu bulunmaları halinde Ulusal Meclisin her iki kanadının üyelerinin üçte ikisinin oyuyla görevden alınabilmektedir (Any. m. 143).

Başkan veya başkan yardımcısı, bakanlar kurulu üyelerinin üçte ikisinin oyuyla alınan bir kararla ya da nasıl oluşturulacağı Anayasa’da belirlenen beş kişilik bir sağlık heyetinin görev yapmaya engel sağlık durumu tespit etmesi ile görevden alınabilmektedir (Any. m. 144).
Başkanın herhangi bir nedenle görevden ayrılması durumunda başkan yardımcısı başkanlık görevini yürütür. Herhangi bir nedenle başkan yardımcısının da görevi yürütemeyecek durumda olması halinde Senato başkanı, başkanlık görevini yürütür. Böylesi bir durumda en çok üç ay içerisinde başkanlık seçimleri yapılır; ancak, seçilen başkan bir önceki başkanın kalan görev süresince bu görevi yürütür (Any. m. 146). Başkan yardımcısının herhangi bir nedenle görevden ayrılması durumunda ise başkan yeni bir başkan yardımcısı atar. Söz konusu atamanın Ulusal Meclisin her iki kanadınca da kabul edilmesi gerekmektedir (Any. m. 146).


4.3. Yargı Organı

Nijerya Federal Cumhuriyeti’nde yargı yetkisi bağımsız mahkemelere aittir. Federal düzeyde yargı yetkisini Yüce Mahkeme, Temyiz Mahkemesi,
Federal Yüksek Mahkeme ve Ulusal Endüstri Mahkemesi kullanmaktadır.

4.3.1. Federal Mahkemeler

Nijerya’da en üst düzey mahkeme Nijerya Yüce Mahkemesidir. Yüce
Mahkeme Nijerya Başyargıcı ve sayısı 21’den az olmak kaydı ile Ulusal
Meclis tarafından belirlenebilen yargıçlardan oluşmaktadır (Any. m. 230).
Başkan ve üyelerin atanması Ulusal Yargı Konseyinin önerisi üzerine
başkan tarafından yapılmaktadır. Atamalar Senatonun onayına tabidir
(Any. m. 231). Nijerya Yüce Mahkemesi, eyaletlerin Federasyonla ya da
birbirleri arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesinde başvuru ve karar
merciidir (Any. m. 232). Temyiz Mahkemesince kendisinden istenmesi
halinde anayasanın yorumlanması yetkisi Yüce Mahkemeye aittir. Yüce
Mahkeme ayrıca ölüm cezalarına ilişkin kararların kesinleştiği mercidir
(Any. m. 233).

Yüce Mahkemeden sonra gelen üst düzey mahkeme Temyiz
Mahkemesidir. Temyiz Mahkemesi bir başkan ve en az 41 yargıçtan
oluşmaktadır. Temyiz Mahkemesi yargıçlarından en az üçü İslami Kişi
Hukuku ve en az üçü Örfi Hukuk alanında uzman olmak durumundadır
(Any. m. 237). Temyiz Mahkemesi başkan ve üyelerinin atanması Ulusal
Yargı Konseyinin önerisi üzerine başkan tarafından yapılmaktadır.
Atamalar Senatonun onayına tabidir (Any. m. 238). Temyiz Mahkemesi,
Federal Yüksek Mahkeme, Başkent Abuja ve eyalet yüksek mahkemeleri,
Başkent Abuja ve eyalet şeriat mahkemeleri, örfi hukuk mahkemeleri,
askeri mahkemeler ve yasayla belirlenebilecek diğer mahkemelerdeki
kararların temyiz merciidir (Any. m. 240).

Başkan ya da başkan yardımcısının seçilme usulleri ve görev sürelerine
ilişkin itirazları değerlendirme mercii Temyiz Mahkemesidir; ancak, bu
hususlardaki kararlarda temyiz mercii Yüce Mahkemedir (Any. m. 233, 239).

   Temyiz Mahkemesinden sonra gelen en üst düzey mahkeme ise Federal
Yüksek Mahkemedir. Federal Yüksek Mahkeme Başyargıcı ve üyelerinin
ataması Ulusal Yargı Konseyinin önerisi üzerine başkan tarafından
278 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı yapılmaktadır. Bu atamalardan yalnızca Federal Yüksek Mahkeme Başyargıcının ataması Senatonun onayına tabidir (Any. m. 250). Federal Yüksek Mahkeme; vergi gelirleri, mali uyuşmazlıklar, vatandaşlık ve göçmenlik meseleleri, iflas kararları gibi Anayasa’da yazılı pek çok farklı konudaki yetkili federal yargı merciidir (Any. m. 251).
Nijerya hukuk sisteminde ayrıca çalışma hayatına ve endüstriyel ilişkilere ilişkin alanlarda federal üst mahkeme olarak görev yapan Ulusal Endüstri Mahkemesi yer almaktadır.

4.3.2. Anayasal Denetim ve Mahkemelerin Yetki Alanı

Nijerya Anayasası’na göre tüm mahkemeler yasamanın işlemlerini
anayasaya uygunluk açısından denetleyebilmektedir. Uygulamada, yasaların
anayasaya uygunluğunu Federal Yüksek Mahkeme denetlemekte ancak
bir itiraz halinde ya da Federal Yüksek Mahkemenin talebi doğrultusunda
söz konusu konu bir üst mahkeme olan Temyiz Mahkemesinde
değerlendirilmektedir. Çalışma hayatına ve endüstriyel ilişkilere ilişkin
konularda ise anayasal denetimi, Ulusal Endüstri Mahkemesi yapmaktadır.
İki eyalet ya da bir eyalet ile merkezi hükümet arası ilişkilere ilişkin
yasalarda ise anayasal denetimi yapan merci Yüce Mahkemedir.27
Nijerya hukuk sistemine ilişkin diğer bir önemli husus ise mahkemelerin
Anayasa’da detaylı şekilde tanımlanan yetki alanlarının Ulusal Meclis
tarafından anayasa değişikliği yapılmadığı sürece değiştirilemeyecek
olmasıdır.


Nijerya Yüce Mahkemesi 


5. ANAYASAL ORGANLAR ARASI İLİŞKİLER


Nijerya’da sivil yönetime geçişle birlikte yürürlüğe giren ve birçok özelliği ile 1979 Anayasası’nın devamı olan 1999 Anayasası; yargı bağımsızlığının
bulunduğu, başkanın hem devlet başkanı olarak hem de hükümet başkanı olarak yasamadan bağımsız şekilde kullanabildiği geniş yetkilerle donatılmış olduğu, yasamanın yürütmeden kesin çizgilerle ayrı olduğu öte yandan da her iki erkin/organın birbirlerini dengeleme ve denetleme imkânlarının bulunduğu, ABD sisteminden esinlenen, bir başkanlık sistemi öngörmüştür.28 Buna göre yasama, yürütme ve yargı üyeleri yalnızca tek bir organda görev yapabilmektedir. Başkanın Parlamentoyu feshetme yetkisi yoktur. Önceki bölümde de anlatıldığı üzere başkan ve Ulusal Meclis doğrudan halk tarafından seçilirken yüksek yargının oluşumunda başkanın yaptığı atamanın Senato tarafından onaylanması yöntemi uygulanmaktadır.
Ayrıca başkanın bakan atamaları da dâhil olmak üzere yaptığı üst düzey atamaların büyük kısmı Senato onayına tabidir.

5.1. Başkanın Ulusal Meclisle İlişkileri

Yasama yürütme ilişkisi bakımından sistemin temel fren ve denge unsurları başkanın veto yetkisi ile Ulusal Meclisin başkanı suçlandırma yetkisidir. Önceki bölümde de anlatıldığı gibi başkanın uygun bulmadığı bir yasayı geri göndermesi halinde söz konusu yasa ancak Ulusal Meclisin her iki kanadının üçte iki oyu ile çıkarılabilmektedir. Ulusal Meclis ise başkan veya başkan yardımcısını her iki kanadının üyelerinin üçte birinin imzasıyla istenen ve üçte ikisinin oyuyla oluşturulan bir soruşturma komisyonunca görevi kötüye kullanma suçlaması ile soruşturulabilmekte ve soruşturma sonucunda suçlu bulunmaları halinde her iki kanadın üyelerinin üçte ikisinin oyuyla görevden alabilmektedir.

Nijerya’daki 1979-1983 yılları arasındaki İkinci Cumhuriyet ve 1999’dan günümüze değin devam eden Dördüncü Cumhuriyet dönemlerinde
başkanın veto yetkisi zaman zaman kullanılmıştır. Ulusal Meclisin veto edilen bazı yasaları nitelikli çoğunlukla kabul ederek yasalaştırdığı örnekler
de bulunmaktadır. 1999 yılında Nijer Deltası Kalkındırma Komisyonu kurulmasına ilişkin bir yasa başkan tarafından veto edilmiş; ancak,
sonrasında bu veto Parlamento tarafından nitelikli çoğunluk sağlanarak aşılmıştır. Yine 2003 yılında başkanın veto ettiği bir yasa Parlamento
tarafından nitelikli çoğunlukla kabul edilerek yasalaşmıştır.29

Nijerya’da Ulusal Meclisin suçlandırma (impeachment) yetkisine ilişkin süreç de birden çok kez başlatılmış; ancak, süreç her defasında başkanın
ve başkan yardımcısının da üyesi olduğu ve Ulusal Mecliste çoğunluğu oluşturan partinin oyları ile durdurulmuştur.
Nijerya’da gerek İkinci Cumhuriyet gerekse Dördüncü Cumhuriyet dönemlerinde yasama ve yürütme arasında pek çok çatışma konusu olmuştur.

Aşağıda sözü edilen çatışma konuları başkanlara göre sistematize edilmiş şekilde ayrıntı olarak ele alınmaktadır.

5.1.1. Shehu Sagari Dönemi (1979-1983)




Başkanlık sisteminin ilk kez uygulandığı 1979-1983 yılları arasındaki İkinci Cumhuriyet döneminde Başkan Shehu Sagari ile Ulusal Meclis arasında bir
üstünlük mücadelesi yaşanmış, her iki anayasal organ diğerini anayasal sınırların dışına çıkmakla itham etmiştir.30


Bu dönemde Ulusal Meclisin başkan ile ters düştüğü ilk konu başkanın bakan atamaları olmuştur. Senato, bakanlara ilişkin atamaların onaylanmasını geciktirmiştir. Bu durumun güçlükle aşılmasının hemen ardından bir diğer kriz de başkanın oluşturduğu bazı kurumlara söz konusu kurumların Anayasa’da yer almadığı gerekçesiyle parlamento tarafından ödenek verilmemesi üzerine yaşanmıştır.31

Bu dönemde bir diğer mesele Ulusal Meclis üyelerinin maaşları ve
özlük haklarının artırılması talebi olmuştur. Buna göre tartışmaların
devam ettiği bir yıl boyunca yasama üyeleri, oturumlara katılmama
tehdidi de dâhil olmak üzere, çeşitli yöntemleri başkan ile pazarlık aracı
olarak kullanmıştır. 32

Sagari’nin başkanlığı sırasında bir diğer çatışma Ulusal Meclisin başkan
yardımcısı ve eyalet valilerini Ulusal Ekonomik Konseyden bir anayasa
değişikliği ile, teknik bilgileri olmadığı gerekçesiyle, çıkarılmalarını
istemesiyle yaşanmıştır. Söz konusu istemin ardında yatan gerçek nedenin
Ulusal Meclis üyelerinin kendilerini etki altına almaya çalışan başkan
yardımcısı ve bazı eyalet valilerinden intikam almak olduğu yorumu
yapılmıştır.33

İkinci Cumhuriyet Döneminde, başkanın Ulusal Meclis çalışanlarının
Ulusal Meclis tarafından atanmasını öngören bir yasayı veto etmesi ve ek
bütçe tasarısı ile yapılması gereken bazı harcamaların başkan tarafından
herhangi bir yasa olmaksızın yapılması, yasama ve yürütme arasında
gerginliğe neden olan diğer önemli olaylar arasında gösterilmektedir. 34
Bu dönemde Ulusal Meclis, her ne kadar yukarıda anlatıldığı üzere
çeşitli olaylarda farklı yöntemlerle gücünü göstermeye çalışmışsa da
başkan merkezinde oluşan -çeşitli ihalelerin verilmesi, çeşitli yönetim
kurullarına atama sözü verilmesi, doğrudan nakit rüşvet ve arsa verilmesi
şeklinde olabildiği gibi yasama üyesinin seçim bölgesine çeşitli hizmetlerin
götürülmesi35 karşılığında da kurulabilen- patronaj ilişkileri neticesinde pek
çok yasama üyesi etki altına alındığından yasama, başkandan tam anlamı
ile bağımsız olamamış ve yukarıda anlatılan çatışmaların hemen hepsinde
süreç başkanın iradesi doğrultusunda işlemiştir.36 Bu dönem boyunca Ulusal
Meclisin tek bir partinin çoğunluğu oluşturmadığı çok partili ve parçalı
yapısı da başkanın Ulusal Meclisi kontrol etmesini engellememiştir37.

27 Cİ BÖLÜM İLE DEVAM EDECEKTİR..,


***