ABD Seçim Sonuçlarına., Rusya’dan Bakmak
ABD Seçim Sonuçları, Rusyadan Bakmak,
Habibe Özdal
USAK - AVAM
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi
Yıl:6 Sayı:21 2013 / 1
ABD’de başkanlık seçimi kampanyaları yaklaşık olarak bir yıl sürdüğünden uluslararası aktörlerin uzun süredir takip ettiği seçimler, ABD Başkanı Obama’nın
bir kez daha seçilmesi ile son buldu. Aslına bakarsanız seçilecek olan kişi ABD Başkanı olunca, konunun ülke sınırlarını aştığı, Ortadoğu’dan Rusya’ya ve
hatta Asya-Pasifik’e ilişkin bir hal aldığı açık. Rusya’dan bakınca ise seçimlerden sonra tartışmaların odağında doğal olarak “Rusya-ABD” ilişkilerinin olduğu görülüyor. Her ne kadar “reset sonrası dönemde” ikili ilişkileri zor sınavlar beklese de, Moskova’da uzmanlar ilişkilerde önemli bir kırılma öngörmüyor.
Seçime bir gün kala Rusya’da yayınlanan ve ABD seçimlerine giden süreçte ülkedeki seçim ortamına ilişkin değerlendirmeler sunan bir çalışmaya değinmek gerekiyor. Rusya Merkez Seçim Komitesi’nin görevlendirdiği bazı sivil toplum kuruluşlarının ABD’deki seçim ortamına ilişkin yaptığı çalışmada, ABD’de yapılan seçimlerin ne özgür ne de adil olmayacağı açıklandı. Seçim kampanyaları süresince Obama ve Romney dışındaki adayların medyada yeterince yer almaması ve oy verme hakkına sahip vatandaşların seçim listelerinde bulunmaması gibi nedenlere dayanan söz konusu açıklamaların bulunduğu Rapor[1],
bir kez daha seçilmesi ile son buldu. Aslına bakarsanız seçilecek olan kişi ABD Başkanı olunca, konunun ülke sınırlarını aştığı, Ortadoğu’dan Rusya’ya ve
hatta Asya-Pasifik’e ilişkin bir hal aldığı açık. Rusya’dan bakınca ise seçimlerden sonra tartışmaların odağında doğal olarak “Rusya-ABD” ilişkilerinin olduğu görülüyor. Her ne kadar “reset sonrası dönemde” ikili ilişkileri zor sınavlar beklese de, Moskova’da uzmanlar ilişkilerde önemli bir kırılma öngörmüyor.
Seçime bir gün kala Rusya’da yayınlanan ve ABD seçimlerine giden süreçte ülkedeki seçim ortamına ilişkin değerlendirmeler sunan bir çalışmaya değinmek gerekiyor. Rusya Merkez Seçim Komitesi’nin görevlendirdiği bazı sivil toplum kuruluşlarının ABD’deki seçim ortamına ilişkin yaptığı çalışmada, ABD’de yapılan seçimlerin ne özgür ne de adil olmayacağı açıklandı. Seçim kampanyaları süresince Obama ve Romney dışındaki adayların medyada yeterince yer almaması ve oy verme hakkına sahip vatandaşların seçim listelerinde bulunmaması gibi nedenlere dayanan söz konusu açıklamaların bulunduğu Rapor[1],
Kremlin tarafından Rus siyasal sisteminin işleyişine ilişkin ağır eleştirilerde bulunan Beyaz Saray’a bir “karşılık” olarak hazırlanmış gibi görünüyor.
Diğer taraftan söz konusu çalışmanın gerek Rusya’da gerekse de uluslararası alanda pek de yankı uyandırmadığı söylenebilir.
Obama’nın yeni Rusya politikası esasında sadece iki ülke arasındaki ilişkileri belirlemeyecek. Zira Rusya ile ilişkiler ABD’nin uluslararası alandaki temel tavrını ve Beyaz Saray’ın Avrasya coğrafyasına ilişkin tercihsel tutumunu belirlerken
Asya-Pasifik bölgesinde Obama’nın ilk döneminde başlatılan inisiyatiflerin devam edip etmeyeceğini ve Ortadoğu bölgesindeki dengeleri de yakından ilgilendiriyor.
Obama’nın yeni Rusya politikası esasında sadece iki ülke arasındaki ilişkileri belirlemeyecek. Zira Rusya ile ilişkiler ABD’nin uluslararası alandaki temel tavrını ve Beyaz Saray’ın Avrasya coğrafyasına ilişkin tercihsel tutumunu belirlerken
Asya-Pasifik bölgesinde Obama’nın ilk döneminde başlatılan inisiyatiflerin devam edip etmeyeceğini ve Ortadoğu bölgesindeki dengeleri de yakından ilgilendiriyor.
Obama göreve geldiğinde yakın dönem Rus-Amerikan ilişkileri belki de en düşük düzeyde idi. Bush-Putin döneminde oldukça gerilen ve bu nedenle gerileyen ilişkiler, konjonktürel gelişmelerin zorlaması ve Obama’nın ABD’nin imajını düzeltme çabalarının da etkisiyle “resetlendi”. Esasında seçim süreci boyunca Cumhuriyetçi aday Romney’in en büyük dış politika başarısızlığı olarak sunduğu bu inisiyatif, Rusya ile ABD arasında stratejik silahların sınırlandırılmasını öngören START 2 Anlaşması’nın imzalanmasını, İran’a dördüncü yaptırım kararının BM Güvenlik Konseyi’nden geçmesini, Rusya’nın DTÖ üyelik sürecinin uzun yıllar sonrasında tamamlanmasını ve Afganistan’a giden ve öldürücü olmayan teçhizatların Rusya ve Orta Asya ülkeleri üzerinden gönderilmesini mümkün kılmıştı.
Yeni dönemde ikili ilişkiler bağlamında neler beklenmeli?
Esasında iki ülke arasındaki ilişkilerin kısa vadede dikkate değer bir değişiklik göstermesi beklenmiyor. Rusya Bilimler Akademisi ABD ve Kanada
Çalışmaları Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Viktor Kremenyuk’a göre de “Başkanlık seçimleri sonrasında önemli bir değişiklik olmayacak.
Yeni bir Soğuk Savaş beklentisi içinde olunmamalı”. Uluslararası alanda “reset sonrası dönemde” ilişkileri şekillendirecek örnekler vermek mümkün.
İran’ın nükleer faaliyetleri konusundaki hassasiyeti devam eden Obama yönetiminin, İran’a yaptırımlar başta olmak üzere Tahran yönetiminin hareket alanını daraltması ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmeye hazırlandığı dönemde Rusya ve diğer Orta Asya ülkelerinden sağlanan lojistik desteğin devamının mümkün olması açısından ‘reset’ politikasının sürmesi gerekiyor. Diğer taraftan yeni dönem, ikili ilişkilerin seyrinin inişliçıkışlı olmasına neden olacak değişiklikler de içeriyor.
İran’ın nükleer faaliyetleri konusundaki hassasiyeti devam eden Obama yönetiminin, İran’a yaptırımlar başta olmak üzere Tahran yönetiminin hareket alanını daraltması ve ABD’nin Afganistan’dan çekilmeye hazırlandığı dönemde Rusya ve diğer Orta Asya ülkelerinden sağlanan lojistik desteğin devamının mümkün olması açısından ‘reset’ politikasının sürmesi gerekiyor. Diğer taraftan yeni dönem, ikili ilişkilerin seyrinin inişliçıkışlı olmasına neden olacak değişiklikler de içeriyor.
< ABD Başkanlık seçimlerine giden yolda “arkada n yönetme” (leading from behind) anlayışı ile öne çıkmamayı tercih eden Oba ma’nın yeni dönem Suriye politikası oldukça önemli olacak. >
İkili ilişkilerdeki en büyük değişim, Obama’nın ilk dönemde muhatabı olan ve Rusya’nın yumuşak yüzünü temsil eden Medvedev’in yerine Rusya’da devlet başkanlığı koltuğunu yine yeni yeniden Putin’in alması oldu. Her ne kadar Putin ve Medvedev büyük bir “uyum” içinde hareket ettiyse de Putin’in tercih ettiği dil ve yöntemler, güçlü lider imajının bir parçası olarak Medvedev’den oldukça farklı. Rus siyasetinde 1992’den bu yana belirleyici nitelikte olan liderin etkisi, yeni dönem Rus-Amerikan ilişkilerinde kendisini zaman zaman söylem düzeyinde gösterecek tir. Ancak Putin’in devlet başkanlığı seçimlerinden önce yayınladığı ve dış politikaya ilişkin yeni vizyonunu açıkladığı makalesinde ABD’ye yönelik politikasında Rusya’ya yabancı yatırımların çekilmesi amacı ve ekonomide ortak projelere imza atılması öne çıkarılmıştı. Bu noktadan hareketle iki ülke arasında gerektiğinde “seçici alanlarda işbirliği” anlayışının devamını görmek de sürpriz olmayacaktır.
Diğer taraftan Bush-Putin döneminde ikili ilişkileri oldukça zorlayan ve Obama’nın ilk döneminde NATO’ya devredilen füze kalkanı sistemi projesi ve
geçen 20 aylık süreçte bölgesel bir sorun değil, uluslararası sistemin yapısına ilişkin büyük güçlerin bir mücadelesi olduğu açık bir şekilde anlaşılan Suriye krizi gibi uluslararası meseleler önümüzdeki dönemde iki ülke ilişkilerinin önemli sınavları olacak. ABD Başkanlık seçimlerine giden yolda “Arkadan Yönetme” (leading from behind) anlayışı ile öne çıkmamayı tercih eden Obama’nın yeni dönem Suriye politikası oldukça önemli olacak.
Pek çok bölgesel ve uluslararası gelişmeyi yakından ilgilendiren Rus-Amerikan ilişkilerinde reset sonrası dönemde temel belirleyici ise Obama’nın Rusya’yı -Kremlin’in uzun yıllardır uğraş verdiği şekilde uluslararası alanda “eşit bir aktör” olarak değerlendirip değerlendirmeyeceği nide saklı. Rusya iç siyasetinde Batılı ülkelerin beklediği “dönüşüm” bekleye dursun Rusya’da dış yardım alan STK’ların “yabancı ajan” olarak kayıt yaptırması zorunluluğu ile Putin, Rus iç siyasetini dış etkilerden olabildiğince korumaya çalışıyor. Söz konusu tabloda Obama’nın yeni Rusya politikası ve ikili ilişkilerin seyri ayrı bir merak da uyandırıyor.
[1] Rapor tam metni için bknz: 6 Ekim 2012,
http://www.roiip.ru/news/738.htm.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi
Yıl:6 Sayı:21 2013 / 1
***