24 Ağustos 2019 Cumartesi

DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI (1950.1960) ve BASIN. BÖLÜM 6


DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI (1950.1960) ve BASIN. BÖLÜM 6


     Kağıt tahsisi konusunda (la yine DP'yi tutarı gazetelere, tirajlarına göre büyük ölçüde kağıt verilmiş, tarafsız ve muhalif gazetelere ise bu alanda çok hasis davranılmış, hatta muhalif bir derginin 1958 Temmuz'unda kağıdı kesilmiştir.53 
     3 Kasım 1958'de Ulus gazetesi bir ay süreyle kapatıldı; yazı işleri müdürü İhsan Ada tutuklandı. Bu, Ulus'un üçüncü kapatılışıydı. 31
     1 Kasımda ise Akis'i yayımlayan Metin Toker, hükümete danışmanlık yapan Nihat Erime hakaret ettiği gerekçesiyle bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. 
     Aralık 1958'de Adalet  Bakanı Esat Budakoğlu Meclis'te, 1954'den Mayıs 1958'e kadar 238 gazetecinin mahkum olduğunu açıkladı.
     25 Nisan 1959'da Ulus gazetesi yeniden 4. kez bir ay süreyle kapatıldı. Mayıs başlarında Ege'nin muhalefetini dışa vuran '' Demokrat İzmir Gazetesi '' 
bir grup saldırgan tarafından tahrip edildi.

     2 Mayıs günü İnönü'nün İzmir de karşılanışıyla ilgili harer ve fotoğraflar ve CHP Liderinin o günkü demeci için de yayın yasağı konuldugu. Bu ve benzeri 
olaylarla ilgili olarak verilen yayın yasakları ve toplatma kararlan da geniş eleştirilere yol açtı.
Yalnızca Mart 1954-Mayıs 1958 yılları arasında 1161 gazeteci hakkında kovuşturma yapılmış ve bunların 238'i mahkum edilmiştir.54


*** Ertesi gün Cumhuriyet Gazetesi sütunları  yayımlanıyor ve şu açıklamayı yapıyordu: " Gazetemiz basılırken zabıta, lnönü'nün  demecine ait neşir yasağını 
tebliğ etti ve onun nezaretinde sahife kalıplarında kazıntılar yapıldı; basılan gazeteler de polis tarafından müsadere olundu." Cumhuriyet, 3 Mayıs 1959.

1959 yılı başlarındaki gergin siyasal ortamda gazeteler kapatıldı, Gazeteciler hapse atıldı, Uygulanan Sansür yüzünden gazetelerin birinci sayfalarında son 
anda çıkanlan haberler nedeniyle beyaz başlıklar görülmekteydi. ** 

1959 - 1960 Mayıs'ı arasında basın davalarının sayısı alabildiğine artmıştı.

1959 yılının Mart ve Nisan ayları, DP iktidarı ve taraftarlarının hırçınlıklarının doruğa çıktığı aylardı. 16 Mayıs 1959'da Ulus Gazetesiyle Akis Dergisinin yayını
yasaklandı. CHP'nin yayın organı durumundaki Ulus gazetesinin bir aylığına kapatılması çok sert tepkilere yol açarken, bir yurt gezisinde bulunan CHP Genel
Başkanı İsmet İnönü Uşak'ta saldırıya uğrayarak atılan bir taşla başından yaralandı. Olay, gazetelerde 8 sütuna manşetten verilirken, İnönü'nün söylediği 
sözler, son anda yasaklandığı için gazetelerin birinci sayfaları beyaz boşluklarla çıktı. Mayıs ayı ise iktidar - muhalefet kavgasının doruğa çıktığı bir aydı. 
Mayısın ikinci günü İzmir'de büyük olaylar meydana gelmiş, DP'nin İL  Merkezi'ne dinamit konmuş, 3 Mayıs tarihli Milliyet'in bu kez de manşeti beyaz çıkmıştı. 
Bir gün sonra İstanbul'a gelen İsmet İnönü Topkapıda yine saldırıya uğramış, olayın basına yansıması son anda getirilen bir yasakla yine engellenmişti.55 

   İktidar tüm bu olayların basın tarafından yönlendirildiğini belirtmekteydi.

3 Temmuz'da İnönü'nün CHP İstanbul İl Merkezinde yaptığı basın toplantısının metninin yayımlanması hükümetçe yasaklandı.
1959 yılının sonlarında, DP İktidarının muhalefete karşı artık hiç tehammülü kalmamıştı. Osman Bölükbaşı, 10 ay hapse mahkum oldu. 
Kısa bir süre sonra da Ahmed Emin Yalman'ın Vatan gazetesi kapatıldı. Yönetimin gazeteler üzerinde kurduğu sansür baskısı alabildiğine artmış, Sansürle yetinmeyen yönetim, gönderilen yasaklara uyulup uyulmadığını kontrol etmek amacıyla gazetelerde polis bekletmeye başlamıştı.56

 1960 başlarında iktidarın gazetecilere yönelik baskıları da birbirini izleyen tutuklamalara* dönüştü. Aynca gazete kapatma uygulamaları da sürmekteydi. 
Basın tarihine " Pulliam Davaları " adıyla geçen davaların bir çoğu sürüyordu.** 

**  Bu ortamda Milliyet dünyada yılın adamı olarak Fransa Devlet Başkanı Charles De Gaulle'ü seçerken, DP'nin gazetelere ve gazetecilere karşı olan 
sert tutumuna bir tepki olarak da Türkiye'deki Yılın Adamını "Hapisteki Türk Gazetecisi" olarak belirtilmişti. Milliyet, 1 Ocak 1959.

Kim'den Şahap Balcıoğlu, Vatan'dan Naim Tirali ve Selami Akpınar 16 şar ay hapse mahkum oldular ve ceza evine kondular. 72 yaşındaki Ahmed Emin 
Yalman da 15 ay 16 günlük cezasını çekmek üzere 7 Mart 1960 da cezaevine alındı ancak  11 Mart'ta hastaneye gönderildi, 15 Nisan'da da hastalığı 
nedeniyle Serbest bırakıldı. Akis. Kim ve Vatan birer ay, Ulus gazetesi iki ay kapatıldı. Dünya gazetesinden Falih Rıfkı Atay, Bedii Faik ve Yekta
Ragıp Önen bir süre yargılandılar. Daha sonra Dünya ile iyi ilişkiler kuran Menderes, Davalardan vazgeçti. Pulliam Davaları bütün dünyada yankılar uyandırdı.  Ankara'ya protesto telgrafları yağdı.

1960'da DP'nin muhalefetle ve basınla ilişkileri alabildiğine gerginleşti.  30 Nisan 1960'da basının şiddetli muhalefeti karşısında Menderes Sarol'a 
"  Elimizde derdimizi gerçekleri millete anlatacak Radyo dan başka silah kalmadı.  Bunca yardım, Bunca dostluğa rağmen gazeteler karşımızda cephe aldılar. 
Bugünden, İtibaren vatandaşlarımıza Radyodan ben konuşacağım" demiştir.57

*  Cemil Sait Barlas, Oktay Yerel, Cemalettin Ünlü, Tarık Halulu, Yusuf Ziya Ademhan, Beyhan Cenkçi çeşitli davalardan mahkum olmuşlardı. 
    Tüm bu gazeteciler 27 Mayıs'ta serbest bırakıldılar.
** Amerika'da Indianapolis ve Arlzona Republle gazetelerini çıkaran Eugen Pulliam, Menderes'le görüşmek için Türkiye'ye gelir. Daha önce görüşme isteği 
kabul edilen Pulliam ve eşi Hilton'da üç gün beklerler. Üç gün sonra Başbakan'ın gemiyle İzmir'e gideceği ve kendisiyle gemide görüşeceği. söylenir. 
    Güvertede Pulliam'la karşılaşan Menderes "böyle bir görüşmeden haberinin olmadığını" söyler ve görüşmeyi reddeder.
    Pulliam da ABD'ye dönüşünde iki sert yazıyla "1957 seçimlerinden sonra hüküm süren kin ve nefret havasından ve basına yapılan baskılardan" söz eder. 
    Bu yazılar, Vatan, Dünya ve Ulus gazetelerinde, Kım, Akis ve Altıok dergilerinde yayımlandı.
    Menderes'in izniyle bu yayınlar hepsi için dava açıldı. Davalar 1959 ve 1960 yıllarında sürdü. Ayrıntılı bilği için bkz. A. KABACALI, a.g.e., s. 259-260 ; 
A. E. YALMAN, a.g.e., s. 341-342.

Sıkıyönetimin hemen ardından 28 Nisan Ulus ve Akis'in sorumluları sorguya çekildi. Komisyon Sıkıyönetime gönderdiği yazılarla   Ulus, Akis, Dünya, Kim ve
Demokrat İzmir'in ve matbaalarının kapatılmasını bildirdi. 29 Nisan'da Forum ve 30 Nisan'da Cumhuriyet, 4 Mayıs ta Yeni Sabah, 8 Mayıs'ta Milliyet kapatıldı.
Milliyet'in yöneticileri Tahkikat Komisyonu üyesi olan ve aynı zamanda Gazeteci olan Bahadır Dülger tarafından sert bir tavırla geri çevrildiler. 
Böyle bir ortamda Menderes İzmir'e gitmiş, İktidar gazeteleri " DP kalesi" olarak  bilinen İzmir'de 300 bin kişinin Menderes'i karşıladığını bildirmiş, 
Akşam. Gazetesi karşılanışın havadan çekilmiş bir fotoğrafını yayınlamıştı. Bu fotoğrafta kalabalığın Fazla olmadığı görülüyordu. Akşam aynı gün kapatıldı.

1950-1960 arasında 867 gazetecinin mahkumiyetiyle sonuçlanan 2300 Basın davası açılmıştır.58 
1956-1960 arasındaki dört yılda gazetecilere tam 57 yıllık hapis cezası verilmişti.59

SONUÇ

Basın, bugün olduğu giti DP iktidarı döneminde de siyasi bir arena olma ve gündeme yön verme niteliklerini taşımaktaydı. 
Bu arenada hem iktidar hem de muhalefet karşılıklı saldırılarda bulunmuş tur. DP iktidarı  süresince CHP'nin geçmişine saldırı sürmüş, kamu oyunda CHP'nin eski saygınlığını  kazanması olasılığı arttıkça  DP de baskıcı tutumunu artırmıştır. Saldırgan tutum kişisel hakaretleri de içine almıştır.
Örneğin İnönü'nün 7 Ekim 1952 'de Manisa konuşması Üzerine Çıkan olaylar Zafer'de " Milli Münafık'ın Meşum Tahrikeri Tesirini Gösterdi '' 60 
Manşetiyle yer almıştı.

DP ve onun genel başkanı Adnan Menderes iktidarları süresince basından yayarlanarak kamuoyunun desteğini kazanmak istemişlerdi. Fakat "Demokrasi" 
bayrağı altında seçimleri kazanmasına rağmen ekonomik ve toplumsal vaatlerini gerçekleştireremeyip, toplumsal kriz yükseldikçe basının muhalefeti de artmıştı. 
Bunun üzerine Menderes tarihi yanılgılarından birini yaşayarak baskıcı yasal düzenlemeler ve yöntemlerle basını susturma yoluna gitmiş, DP yanlısı basını da resmi ilanlar, kağıt ve arsa tahsisi gibi yöntemlerle desteklemiştir.

1959 Aralık ayında bütçe görüşmeleri sırasında basınla ilgili Sarol'un hazırladığı rapordaki görüşler DP'nin basını değerlendirmesi açısından önemlidir. 
Sarol basının tek parti hükümeti boyunca iktidarın organı olarak görev yaptığını ve 1950'den itibaren düşünce özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerin toptan 
kaldırıldığını belirterek "
Hürriyetlerin en azizi telakki edilen ve üzerine hepimizin titremekle yükümlü bulunduğumuz basın hürriyeti itiraf etmek lazımdır ki 9 yıl süren bu yeni tatbikat
döneminde kendisinden beklenen parlak imtihanı verememiştir. (...) Bu arada iktidarımızın Türk basınının modern ve teknolojik sahada cihazlanması için 
devletten ne ölçüde büyük yardımlar gördüğünü, hükümetin hiçbir iktidar döneminde rastlanmayan sevgiyi, fedakarlığı gazete ve tesislerden esirgemediğini buna karşılık bir kısım gazetelerin hürriyetleri göz göre göre suistimal ederek bizzat kendilerinin hürriyetleri zedeleme yolunu tercih ettiklerini" açıklamıştır.61 

Görüldüğü gibi DP iktidarının son döneminde bile baskıcı tutumu savunarak basın " Parlak İmtihan verememek "le suçlanmıştır .

Tüm bu baskıcı yöndeki değişmelere rağmen dönemin ilginç özelliklerinden birisi, siyaset adamlarının kendilerine yakın gazete ve dergilerde makaleler yazması,
düşüncelerini bu şekilde iletme yoluna gitmesidir. Örneğin İnönü ve Nihat Erim'in Ulus'ta, Celal Bayar ve Menderes'in Vatan ve Zafer'de, Fuat Köprülü'nün 
Kudret'te makaleleri yayımlanmıştır. .

1950-1960 arasındaki iktidar-basın ilişkisindeki tüm gerilime rağmen bu dönem, bugün hala etkililiğini sürdüren Milliyet, Hürriyet gibi gazetelerin de içinde
bulunduğu pek çok gazetenin yayımlanmaya başladığı, baskı teknikleri ve yeni gazetecilik anlayışlarıyla tirajların 100 binin üzerine çıktığı,
 (Özellikle 1955'den sonra) bir dönem olmuştur. Bu durum DP'nin yanısıra başka bir Sosyo-Ekonomik çalışmanın konusunu oluşturan (Geleneksel yapının 
kırılması, Pazar Ekonomisinin gelişmesi vb.) nedenlerin de sonucudur.

27 Mayıs 1960 İhtilali'nin hemen ardından kurulan 30 Mayıs 1960 Tarihli Cemal Gürsel Hükümeti ise " Cumhuriyetin başlıca mesnetlerin den biri" olarak 
özgür basını, göstermektedir.


DİPNOTLAR;

1. Hıfzı TOPUZ, Türk Basın Tarİhi, İstanbul, Gerçek Yayınevi, 1972, s. 170.
2. Nilgün GüRKAN, Demokrasiye Geçişte Basının Rolü' (1945-1950), Ankara, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, 1994, s.93 .
3. Ulus,1 Temmuz 1946.
4. Nuran DAGLI, Belma AKTORK (haz.), Hükıimetler ve Programları (1920-1960), Ankara, TBMM Yay., 1988, s.119. Ayrıca bkz. İfade Ozgürlügü Hapiste,
    Ankara, Çağdaş Gazeteciler Derneği Yayınları, 1994,  s.431.
5. Alpay KABACALI, Türk Basınında Demokrasi!, Ankara, Kültür Bakanlığı Yay., 1994, s. 201. .
6. a.g.e., s.423.
7. N. DAĞLI  ,1988, s.145, Ayrıca bkz. İfade Özgürlügü Hapiste, ÇGD Yay., 1994, s.433.
8. İfade Özgürlügü Hapiste, ÇGD Yay.,1994, s. 433.
9. Cem EROGUL, Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, Ankara, İmge Kitabevi Yay., 1990, s. 48.
10. Ali GEVĞİLİLİ, Yükseliş ve Düşüş, İstanbul, Bağlanı Yayınlan, 1987, s. 86.
11. Cumhuriyet, 2 Ağustos 1951.
12. N. DAGLI ve AKTÜRK, a.g.c.,s.163; Ayrıca bkz. İfade Özgürlüğü Hapiste, 1994, s. 435.
13. N. DAGLI ve AKTÜRK, a.g.e.,s.164; Ayrıca bkr.. İfade Özgürlüğü Hapiste, 1994, s. 435. .
14. Mükerrem SAROL, Bilinmeyen Menderes C.1.I1, İstanbul, Kervan Yay. 1983, s. 177.
15. A. KABACALI, a.g.e., s. 230; Korkmaz ALEMDAR, " Demokrat Parti ve Basın ", Tarih ve Toplum, Mayıs 1986, s. 53.
16. Cumhurlyet, 7 Haziran 1950.
17. M. SAROL, a.g.e., s. 257 -258
18. a.g.e.,s. 259
19. Ahmed Emin YALMAN, Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim (1945 - 1970), (Baskı yeri ve tarihi belirtilmemiştir), s. 322.
20. M. SAROL, a.g.e., s. 560. .
21. a.g.e., s. 622-624 .
22. Orhan KOLOĞLU, Osmanlıdan Günümüze Türkiye'de Basın, İstanbul, İletişim Yay., 1992, s. 70.
23. M. SAROL, a.g.e., s. 206-207.
24. Milliyet, 4 Temmuz 1955. 
25. Tayfun TÜRENÇ, Erhan AKYILDIZ, Gazeteci, İstanbul. Milliyet Yay., 1986, s. 145-146.
26. a.g.e., s. 150.
27. K. ALEMDAR, İletişim ve Tarİh, Ankara, İmge Yay., 1996, s. 143-147.
28. A.E. YALMAN, a.g.e., s. 298 -301.
29. Fuat Süreyya ORAL, Türk Basın Tarıhı Cılt n, Ankara, Sanayii Nefise Matbaası, 1973, s. 184.
30.C. EROĞUL, 1990 , a.g.e., s. 61. '' Meclis görüşmeleri sırasında kabul edilmeyen bir madde bu konuda aydınlatıcı bir örnek olabilir. 
     1950 yasa tasarısının 3 ı. Maddesi şöyle düzenlenmişti: " Rızaları hilafına şahısların hususi veya aile hayatları hakkında ima tarikiyle dahi olsa yayında bulunanlar, suçtan zarar görenin şikayeti üzerine 2 aya kadar hapis veya 200 liradan 2000 liraya kadar ağır para cezasına mahkum edilirler." 
     Maddenin görüşülmesi sırasında Cezmi Türk, Nadir Nadi ve Sıtkı Yırca1ı farklı biçimlerde karşı çıkmışlar, savunusunu ise Bahadır Dülger yapmıştır. 
     Dülger, basının serbest olması yarunda kişilerin aileleri, özel. hayatları, şeref ve haysiyetlerin korunması gerektiğini vurgular. "Bir adamın
namusluluğunun veya namussuzluğunun kıstasını bir gazeteci eline verebilir miyiz?" diye de sorar. Sıtkı Yırcalı kamu yaşamında görevalan kişilerin 
yaptıkları her şeyin milletin denetiminde olması gerektiğini savunur. Bu denetimi basın yapacaktır, " eğer bu şekilde, umumi de olsa, hususi de olsa 
bütün müesseselerimizin kontrolünü ele almazsak, basın hürriyetini buraya teşrnil etmezsek başka türlü hakimiyetlerin kurulmasına vesile hazırlamış oluruz" der. Madde Yırcalı'nın teklifiyle metinden çıkartılır.
31. N. DAGLI ve AKTÜRK, a.g.e., s. 169; Ayrıca bkz. İfade Özgürlügü Hapiste, İstanbul, ÇGD Yay., 1994, s. 436.
32. a.g.e., s. 169; Aynca bb. İfade Özgürlüğtü Hapiste, İstanbul, ÇGD Yay., 1994. s. 436.
33. a.g.e . s. 170; Aynca bkz.. İfade Özgürlüğü Hapiste, İstanbul. ÇGD Yay., 1994, s. .437.
34. A. KABACALI, a.g.e., s. 237-238.
35. M. SAROL, a.g.e., s. 427 .
36. Cumhurlyet. 6, 8, 25 Ocak 1956.
37. M. SAROL, a.g.e., s. 678-679.
38. Emin KARAKUŞ, İşte Ankara. Istanbul, 1977, s. 368-370 .
39. H. TOPUZ, a.g.e., s. 188.
40. Seniye YüCEL, İktidar ve Basın Kartı, Ankara, ÇGD yayınları, 1995, s. 11.
41. Ahmet DANIŞMAN, Basın Özgürlüğününü Sağlanması Önlemlerı, Ankara, A.Ü. BYYO Yayınları No: I, 1982, s.150 - 151
42. K. ALEMDAR, 1996, a.g.e., s. 134.
43. a.g.e., s. 136.
44. E. KARAKUŞ, a.g.e . s. 433.
45. A. KABACAU, a.g.e., s. 234.
46. Cumhurlyet, 6 Şubat 1951. i
47. Cumhurıyet, 25 Haziran 1990. (Mehmet Ali Sebük ile görüşme)
48. a.g.e., S. 238.
49. Cumhurlyet, 19' Mart I955.
50. Devir, 28 Ağustos 1954, S.l.
51. Devir, 28 Ağustos 1954, S.l.
52. T. TÜRENÇ, a.g.e., s. 166.
53. H. TOPUZ, a.g.e., s. 192 .
54. H. TOPUZ, a.g.e., s. 193.
55. T. TORENÇ, a.g.e., s. 178.
56. a.g.e., s. 185.
57. M. SAROL, a.g.e., s. 1003.
58. 0. KOLOOLU, a.g.e., s. 69.
59. Metin TOKER, Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları, Demokrasiden Darbeye (1957-1960), Ankara, Bilgi Yay.,1991, s.. 94.
60. Zafer, 9 Ekim 1952.
61. M. SAROL, a.g.e   s 834


****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder