Darbeyi Önlemek mi? Darbe Yapmak mı?
EROL MANİSALI
25 Ekim 2008 Cumartesi
Amerika’nın Türkiye için planları var;
- Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) gözü kapalı destekleyen bir yönetimin işbaşına getirilmesi.. bunda başarı sağladı...
- Türkiye’de sosyal hukuk devleti, katılımcı demokrasi, üniter yapı, Kemalizm, Lozan gibi oluşumların, kavramların ve hedeflerin silinip atılması...
- Bu düşünceleri destekleyen kişi ve kurumların “hedef alınmaları” ve tasfiyesi...
- Amerika’nın (ve AB’nin), “yeni Türkiye politikalarına” direnç gösteren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin,“ulusalcı ve Atatürkçü kimliğinin ortadan kaldırılması için” gözden düşürücü düzenlemelerin yapılması.
ABD ve AB Türkiye üzerinde “sessiz bir darbe” politikası yürütüyorlar. Seçtikleri ortakları var:
- ‘U’ dönüşü yaparak kendileriyle işbirliği yapmayı kabul eden “siyasal İslam”.
- Sonra “bölücüler” var; zaten içten içe Batı emperyalizminin sürekli işleyerek maşa haline getirdikleri“mikro milliyetçiler” bunların başında geliyor. Uyuşturucu patronu ya da “devlet başkanı” yapılarak Amerika’nın hizmetine giren odaklar bunlar.
- Yan destek olarak da “işbirlikçi liboşları ve kimi sermaye çevrelerini” burada anmazsak alınabilirler, onların emperyalistlerin gözündeki “itibarlarını” zedelemeyelim...
Hep yaptılar...
ABD ve AB bu maşaları kullanarak “ulusalcı cepheyi çökertmek istiyorlar”. Bunu hep yaptılar; Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’de, 1950’li ve 60’lı yıllarda İran, Mısır ve Cezayir’de; 1970’li ve 80’li yıllarda Güney Amerika’da defalarca tekrarladılar.
Türkiye’yi 12 Eylül ve ‘Özalcılık’la önce “dışarıya iyice açtılar”. Piyasa, bürokrasi ve dinin içine girdiler, adamlarını besleyip yetiştirdiler. Rand Corporation’ın kaleme aldığı senaryonun içine piyasadan, bürokrasiden ve şeriatçılardan topladıkları adamları ve kadınları bir bir yerleştirdiler. Ve şimdi de, “Biz darbeyi önlüyoruz” diye yalan söyleyerek sessiz darbe yapıyorlar.
Emperyalizmin karartması...
- “Serbest piyasa uyguluyoruz” diyenler piyasa üzerinden soygunu serbestleştiriyorlar. “Soygun serbesttir” diyeceklerine, “piyasa serbesttir” diyorlar.
- “Biz darbe yapıyoruz” diyemedikleri için, “darbeyi önlüyoruz” diye operasyon yapıyorlar.
Emperyalizme ve faşizme karşı çıkanlar; bu ülkede laik ve sosyal hukuk devleti istiyoruz diyenler; katılımcı demokrasi olmazsa oligarşi egemen olur, bunun için örgütlenme hakları genişletilmelidir görüşünü savunanlar cezalandırılmak isteniyorlar.
Kimler tarafından mı?
- Amerika ve AB tarafından...
- Dinci bir düzen kurmak isteyenler tarafından...
- Batı emperyalizmi ile ortaklığa soyunmuş liberaller ve kimi sermaye çevreleri tarafından...
Gelelim Ergenekon’a...
Ergenekon’daki “tarafları” yukarıdaki bilgilerin ışığında değerlendirdiğimiz zaman işler daha netleşir. Her şeyi yerli yerine oturtabiliriz;
- Bu ülkede gerçek demokrasiyi, katılımcı demokrasiyi, sosyal hukuk devletini savunanları cezalandırmak, korkutmak isteyenler kimlerdir?
- İnsan haklarının, çağdaş değerlerin, aydınlanmanın yanında ve karşısında kimler duruyor, şak diye görebilirsiniz...
- Bu ülkede köylünün, işçinin, memurun, esnafın, ulusal sanayinin, ulus devletin destekçileri kimlerdir? Ve bunların karşısındakiler... Bunları hemen anlarsınız...
- En önemlisi, bu ülkede kendi ulusuna karşı emperyalist güçlerle işbirliği yapanları avcunuzun içindeymiş gibi görürsünüz.
Batı, soğuk savaş sonrası “yeni Türkiye politikasını” belirledi; içimizdeki oligarşi buna evet diyor; büyük çoğunluk ise karşı; çatışma, kavga, sürtüşme bu ikisi arasında.
Ergenekon mu? Öte tarafında emperyalizmin bulunduğu bir kırmızı çizgi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder